23 Mart 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

23 Mart 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

I Yazan : Refik Halid J pi İçlilik ve hislilik bahsi; Bu çapkın, bu uçarı âşık, ayni za- manda çok içli, hüsli, rikkatlidir de... Öyle, sadece: Karsa Oğlan gönül ns isten binden Hiç gilmiyor gönül gelinden, kızdan! "ayarında. Yâflar etmez, sade Şu aşağıdaki şekilde yarı kaba şakalar yapmaz: Bir gececik misafirim koynuna Ne olursun, sermayenden ne gider? Bütün muhabbet şekillerine vakıf usta bir hovarda, on parmağında on marife bir maddi âşık olmakin be- raber pek ince duygulu bir şairdir. Kadır. kokan, hayvanlık şahlanan manzumelerinin içine karışmış çok garlf hisli ve Japon yelpazeleri gibi nazenin manzaralı şiirleri de vardır. Yilvaki eserlerinin hepsinde, hangi bahse taallük ederse etsin sanat mevcuddur. Lâkin bazı manzumeleri baştan sonuna kadar, hattâ kadına hiç temas etmiyerek bir gönül sız- sının, bir sinir gerilmesinin, bir yü- pek titreyişinin saza, söze naklolun- muş yüksek ifadesidir. Meselâ, bir gün, gurbette, bataklık we sazlık bir yerde - sanırım Amok gölü etrafında - belki de melül bir Akşam vakti, derdli dolaşırken hava da tekbaşına uçan bir ördek görür, Ördeğin yalnız oluşundan teessür duyar, der ki: Uçup uçup dağ salından gelirsin, Gelişin nereden yalınız ördek? Ben bilirim, bizim ilden gölirsin, Söylesin biz kelâm diliniz ördek? Bu ördeği ağlamış farzeder, yaşi nı sileyim der, Yalnız, derdli, mem- Ieketinin daha çok uzak olduğunu anlar, yoldaş olmayı teklif eder. Son- ra da şöyle söyler: Karca Oğlan der ki bir delin iğri, Sağ yanın, sol yanın püskürme benli, Boynunu çevirmiş bir yana doğru, Kaynar pınar olsun yolunuz, ördek! Ördeğin boynunu bir yana doğru çevirerek uçuşunu gösteren tasvir realist bir görüşün mahsulüdür. Ay- rca «sağ yanı, sol yanı püskürme benli> güzel yaban ördeğini güzelce tarif ederken «bir telin iğri..> de- mesi de pek marifetli bir anlatıştır. Zira erkek ördeklerin arkalarındaki #üylerden bir teli iğri, yani havaya doğru kalkmış, sırta doğru bükül- müş olur. Uçan bu derdli, yalnız kuş, kendi. si gibi eşinden ayrı düşmüş serseri bir erkektir; ikisi de bir haldedirler. Ona «yolunuz kaynar pınar olsun!» diye selâmetler, hayırlı neticeler te- Mmenni ederken sesinin rikkatle tit- rediği seziliyor. Menekşe manzumesi de pek rik. katli bir eserdir. Toros dağlarını ba- har zamanı baştan başa kaplayan allı morlu çiçek taşkınlığı arasında, bu renk, şekil, rayiha bolluğu içinde Menekşe gibi mahviyetli bir çiçeği Sevmesi, ne lüle, ne sümbül, ne gül gibi haykırıcı ve baş çevirtici çiçekler Için ayrı ve husus! bir teessüre kapıl- Maması şairin nazenin hissine ve yufka yürekliliğine bir şahiddir: Kadir mevlim seni öğmüş yaratmış, Çiçekler içinde birdir menekşet Bitersin güllerin harı içinde, Korkarım yüzüne batar menekşe! Görüyorsunuz ya, menekşeyi bir yüz, çehre (farzediyor, yâr çehresi gibi kıymetli, nazik, lâtif bir şey... Bonra ona, arasında yetiştiği gül dlkenlerinin batmasından korkuyor, yüreğini halecan kaplıyor. Bu ne in- geliktir! Yavru niçin boynun iğri tutarsın? Benin derdin benden beter menckşel r Derken menekşeye «yavru!» diye hitab etmesi ve boynunu iğri, düşük #utmasına bakarak - ki öyledir - bir derdi olduğunu düşünmesi ve bu derdi tahil ederken: Kâdrin anlamıyanlar alır eline, Onun için iğri biter menekşel Hükmünü verebilmesi kolay kolay her şairin düşüneceği, duyacağı z0- #âfetlerden değildir. Karâca Oğlan bir aralık sefere çık- mak mecburiyetinde kalmış, sevgi— isinden Ayrılacak; bu hasret, ve firak devrini düşünerek ona şu tavsiyede bulunuyor: Ala gözlüm ben bu ilden gidersem Zülfü perişanım, kal medi meli Kerem et, aklından çıkarma benl, Ağla, gözyaşını sil, melli meli! Yeğin, ey sevdiğim gen, seni düzelt, Karayı bağla da beyazı çöz, sti Doldur, ver bâdeyi, bir dahi uzat, Ayrılık şerbetin ver, meli meli! Şairin manzumesine vermek mari- fetini gösterdiği eda, veznin, kelime- lerin, ifade tarzının hüznü dikkate şayandır. Hem canlı, hem gamlı bir tablo! Elâ gözlü, zülfü perişan, ruhu perişan sevgilisinin kalkıp (yeğin kalk mânasınadır; yeğin yeğin de çar buk çabuk demektir) beyazları ata- râk karalar giyinmesi ve yas tuvale- ti içinde melül melül ve arka arkaya ayrılık şerbeti dediği içkiyi sunms- sı, fikir olarak ortaya attığım piyeste hoş bir sahne teşkil edebilir, Karaca oğlan yukarıdaki manzu- mesini şöyle bitiriyor: Varup gurbet iline vasıl olunca, Dostlardan haberim al, melii meli Bu da bir tablodur: Şairin gittiği gurbet ilinden bir kaç köylünün gel- diğini heber alan mahbube, kalbin- de bir endişe düğümü, çekine çekine, ürkek ürkek bunların yanına yakla. şıyor, soruyor ve cevabları, başı önü. ns eğilmiş, göğsü kabara kabara, melül melği dinliyor. Dinle güzel aşiret kızı, sevimli Türk maşukası, Karaca Oğlandan gelen haberleri ve sözleri melül me- lâl dinle! Fakat onları dinliyen $a- de sen olmadın, Asırlardânberi, ko- ca bir baik kitlesi, koca Anadolu hep bu sözlerle avunuyor. İşte bugün edebiyatın en ince münasımı anlayan münevver gençlik te ona kulak verdi, mahbubunu dinlemektedir. Artık o, dağda kalmış bir ses de- ğildir! Karaca Oğlanda hoşlandığım bir cihet te hepimizin başından geçmiş ufak telek hayat sahnelerini çok tatlı bir dille canlandırışıdır: İrak değil ak pınarın başına Tuma yârim selâm saldı, egel'» diye" Bu kâdar hiçten, bayağı denilecek bir şeyi, bakınız, nasıl bal gibi bir Msanla söylüyor... Sonra «ik pınar, «turna yâre manzarayı ne derece süslüyor! Eeminim ki şair o kelimeleri kul- lanırken türküsüne verdiği temizli- ğin, şeklin, rengin farkındadır; O, Adi sözlere, böyle zarif kelimeler, tas- virler katarak şiir mahiyeti vermek- tedir; bilerek, anlayarak, lüzumunu duyarak ve «zevki selim» sahibi oldu- ğundan böyle yapmaktadır. Yani ustadır. Güzelliğe ibadet eden bir adam- dır, putperesttir. . Onun gözünde «hüsün» kadar ik kuvvet, mezi- yet olmaz. Yer, gök güzel tapma- lıdır, bundan gururlanmal, vecde düşmelidir: Elâ gözlerini sevdiğim dilber Şu gelip geçtiğin yerler öğünsün! Der; taşları, toprakları dile gelmiş görmek ister. Ayrıca, kendisinin ola- mıyan güzellik için bile sevinir, şöy- le söyler: Kadir mevlâm seni öğmüş yaratmış Kismeti olduğun kullar öğünsün! Yukarıda ustalığından bahselmiş- tim; «mevlâş De başladığı için mıs- rami kul ile bitiriyor, o münasebeti buluyor. Buraya sık sik kullandr ğı erler i sıkıştırsa İdi ayni mü- vaflakıyeti gösterememiş olurdu. Filvaki yaşadığı muhit, görgüsü, bilgisi itibarile bir bedevinin hep deve teşbihleri yapması gibi onun da «istiare; leri çok basittir, iptidai ve tekrarlamadır; Başı al balalı küçük gelin b Seherde açılan güle dönmüşsün. Başına takmışsın altın çelengi, Turnadan alınan tele dönmüşsân! No yapsın? Bir «Astartö; heykeli- AKŞAM Çekoslovakyanın Almanya tarafın- dan ilhak edilmesi bütün dünyada, rasi memleketle « rinde büyük bir heyecanla karşı- Jandı. Bu hâdise- nin büyük siyasi ehemmiyetini iza- ha lüzum yoktur. Bizim bu yazıda mevzuu bahis ede» ceğimiz mesele, Al manyanın bu İşgal ve ilhaktan temin ettiği askeri men- faatlerdir. Almanyanın, Çe- koslovakyayı ilhak etmekle, mesahai salhiyesi 680,000 kilometre murab- ba olmuştur, Hal- buki (OFransanın mesahâi sathiyeşi 56100. İspanya- nin 505,000, İtal- yanın 310000 ki- lometre Omurab- badır. Almanya- nın nüfusu 88,5 tur, Almanya, Çekoslorakyayı almakla, son derece modern ve mükemmel, bir malzemeli harbiyeye konmuştur. Çe- koslovak ordusunun harp malzemesi, muazzam bir yekün tutuyor. Bu ordu» nun son 1000 avcı ve bombardı. man tayyaresinden başka yüzlerce zırhlı otomobili, yüzlerce hafif ve ağır tankı, hafif ve ağır binlerce top, hafif ve ağır binlerce makineli tüfek ve mil. yonlarca mükerrer ateşli tüfenk Al- manların eline geçmiştir. Çekoslovak- ya devleti, teslihat ve techizat bakı. mından en ileri Avrupa ordulariie ya» rışacak mükemmel ve modem bir or- du besliyordu. Prag hükümeti, bu or- dunun her türlü levazım ve ihityacını en ufak teferrüatına kadar temin ve depolara yerleştirmişti. Binaenaleyh Çek ordusunun mükemmel ve son sis- tem harp malzemesini alan Almanya, kendi harp malzemesini hiç olmazsa yüzde 25.30 nisbelinde arttırmıştır. Bu harp malzemesinin ve mühimma» tın bedeli, milyarlarca frank tutmak» tadır. Fakat Çekosiovakyanın ilhakından Almanyanın temin edeceği en büyük avantaj, Çeklerin harp endüstrisini ele geçirmesidir. Çek harp endüstrisi, bü- yük küçük her devleti kıskandıracak derecede mükemmel ve müterakkidir. a RE AŞ MALE 7, ne benzetemezdi; o«Tanagraslari, rürdü. İfadeleri de halk konuşmasın- dan alınmıştı: Her sabah, her sübah gelir geçerler, Dünyalar durdukça durası Kırlar! Ne dlyebilirdi? İşte en çok heyeca- na geldiği zaman bile başka söz bu- lamıyordu, halk lehçesine dil uydu- ruyor, nihayet edünyalar durdukça durası kızlari» diyebiliyordu. Fakat duygusunun kuvvetini bununla pek iyi tebiiğ edebiliyordu. Güzel sevme derler, nasl sevmeyim Sersem öldürürler, sevmesem öldüm; Sevmeden yaşamak Karaca Oğlan için ölümdür; onu istemiyor, tek sev- sin de öldürsünleri Sevda çekmeden ölü yaşamaktansa seygi uğrunda can vermek... İşte dediği bul Ve bu yu- karıdaki mısradan daha kısa, zarif söylenemez. Bu misra Karaca Oğlanın «de- viseş i dir, hayatının izahıdır, (Sonu yarına), KARACA OĞLAN | Almanya Çekyada mühim harb malzemesi ele geçirdi Fakat en mühim menfaat Çek harb endüstrisini elde etmesidir milyonu bulmuş- Skoda fabrikasının yaptığı büyük havan toplarından biri En küçük tüfek kurşunundan en mu- azzam tanka, en küçük silâhtan ağır bombardıman tayyarelerine ve en bü- yük çaplı toplara kadar harp silâh, âlet ve makineler pek mükemmel bir şekil- de imal edilmektedir. Çekosloyakyanın en büyük barp en- düstrisi fabrikası Skoda'dır. Bkoda umumi harpten evvel bütün dünya- da kâzanmışolan şöhret ve itibarı, harpten sonra da muhafaza etmiş, bü- yük küçük birçok devletlerin muhte. 1i£ cins harp malzemesinin ve mühim» matının müteahhidi olmuştur. Skoda fabrikasının yaptığı büyük küçük toplar, bütün dünya orduların» da mühim bir rağbet görmektedir. &koda fabrikası Fransanın Şnayder, Almanyanın Krup, İngilterenin Vile- kers mühimmat ve top fabrikaları ka- dar şöhreti vardır. Skoda, Pilsen şeh- Tİ civarında kâindir. İçinde geceli gün düzlü 40,000 amele çalışıyor. Skoda fabrikası her nevi silâh ve harp mal zemesi imal etmekle beraber ihtisası en büyük top imalindedir. Umumi harpte Avusturya - Macar ordusunun kullandığı 38 lik meşhur havan topla- rı, hep bu fabrikada imal edilmişler. dir. Fakat Çekoslorakyanın harp en düstrisi Skoda fabrikasından ibaret değildir, Çekler, umumi harpten son- ra memleketin birçok noktalarında bir. çok harp sanayii fabrikaları inşa et- mişlerdir. Çek tayyare fabrikaları, nor- mal şekilde senede 1000 harp tayya- resi yapabiliyor. Bu fabrikaların imal kudreti harp zamanında tayyare imâ- Jâtı üç misli artlınlabilecek bir dere- cededir. Velhasıl Almanya, Çekoslovak ordu. sunun mükememl ve son sistem silâh, top, tank ve harp malzemesinden baş- ka son derece geniş, kudretli bir harp endüstrisine de el koymuştur. Kayseride içme suyu teşkilâti genişletilecek Kayseri (Akşam) — Kayseri beledi. yesi, Kayserinin içme su teşkilâtını tevsle karar vermiş ve bunun için yapis lan proje ve keşifnamelere göre bu işin üç yüz elli bir bin liraya çıkacağı an- laşılmıştır. Belediye, Belediyeler ban- kasından bu parayı istikraz etmek üz0- re teşebbüsata girişmiştir. Kütahya Halkevi temsil he- yeti Uşaka gitti Kütahya (Hususi) — Halkevi tem- sil heyeti «Körs piyesini temsil etmek Üzere dün akşam şehrimizden Uşaka, hareke$ etmiştir. Valimiz B. Hamit Oskay da Halkevinin faaliyetlerini Plânlaştırmak üzere yine Uşaka git miştir, Apartıman sahipleri Boş dairelerinize hemen iyi kiracı bulmak için «Akşamın KÜÇÜK İLÂNLARI'ndan İsti fade ediniz, *

Bu sayıdan diğer sayfalar: