23 Eylül 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

23 Eylül 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ege bölgesindeki zelzele ve teşkilât noksanımız Dünyanın harple kavrulduğu gün- lerde, bir de kendi derdimizle, İzmir. deki zelzele ile mütetllimiz. Bütün İstanbul, bütün Türkiye, Egeli kar- deşlerimizin matemini tutuyor; ca» larının, mallarının acısını çekiyor. Ne suretle imdadlarına koşacağız? Akla derhal hükümet ve Kızılay gel mektedir, Yardımın büyük ölçülerle ve İyi yapılmasını, buna herkesin iş- tirak ettirilmesini, yıkılanmn yerine daha iyisinin konulmasını istiyoruz. . “ Kızılayın ne mühim, ne kıymetli bir müessese olduğu böyle günlerde gözlerimizin önünde bilhassa tebarüz etmektedir. Memleketin şimdiki kud- ret ve refahile kıyas edilemiyecek çok fena bir devrinde bir avuç hamiyet ve basiret erbabının teşebbüsile kuru- lan «Hilâliahmer» den, harp günle- rinde sayısız iyilikler gördük; fakat onu, tabiatten de her darbe yiyişi- mizde, ezilme, ateş, su felâketlerile karşılaşışımızda başucumuzda şef- katli bir hemşire gibi bulduk. Bu sefer yine öyle olacaktır. Fakat gönlümüzün istediği, hattâ gücümüzün yettiği kadar yardım edebilecek miyiz? Eski misalleri göz- önünde tutarak şimdiden «hayır!» diyebilirim. Onun içindir ki, mühim bir noksanımıza işaret etmek isti; rum: İçlimai işlerde teşkilâtsızığı muz! Evvelâ bu kabil teşkilâttan ne kas- dettiğimi anlatmak üzere bizde bu sahada meydana getirilebilmiş bir kaç misal söyliyeyim: Kızılay, Çocuk | esirgeme kurumu, İstanbul itfaiyesi, memurların tekaüd sandığı, pasif ko runma,.. Muhtelif zamanlarda, muh- telif müteşebbisler tarafından meydâ- na getirilmiş ayrı ayrı gayeli müesse- seler! Bunlar, tabiatin ve cemiyetin bize vurduğu ölüm, yaralama, hâmisiz kalma, yangına uğrama darbelerin- de, şu veya bu nisbet dahilinde im- dadımıza yetişiyor. Fakat ihtiyacımı za kâfi değildirler. Gârp memleketle- rinin mufassal haritasına balanız. Demiryolları, otostradlar, şoseler, nehir kanalları o diyarları nasıl ağ gibi ku- şatnıştır. Geri memleketlerin harita- larında ise ancak üç beş istikamette güdük şimendifer yolları ilerleyip kesiliyerir; ismi var, cismi yok kabi- linden bazı kara yolları da sağa sola uzanır. Ayni suretle bir içtimai teşkilât haritasını yapmak âdet olsa, Garp di- yarlarında çeşid çeşid, girift, kesif münevi cihazlar olduğunu göreceğiz. Kimini din erbabı, kimini lâik kurul- lar, kimini Belediyeler yahut Dev- let, kimini vatandaş zümreleri, kimi. ni münferid hayır sahipleri yaratmış. tır. Bunlar, sağa sola dal budak sal- | mışlardır. Mahalleleri kavrar, köylere uzanır; beynelmilel temaslara geçer; | vicdanları tahrik eder, hislerin sön- memesine çabalar her türlü semavi ve Ardi âfetleri nazarı itibara alır, insan- ları sıyanet eder. Bir ferd, bir aile, bir köy ne gibi bir felâkete, zarurete | düşerse düşsün, kendini mutlaka ce- | miyet tarafından düşünülmüş, kay- rılmış bulur ve mahiyetleri, gayeleri biribirine benzemiyen türlü türlü te- şekküller, böyle bir arızada kendileri- ne göre bir faaliyet gösterir; ihtiyaç- ları karşılar, © Halbuki, biz? Mewnleketin koskoca ŞEHİR HABERLERİ Eminönü Halkevi Binanın bitirilmesi bugünlerde müte- ahhide verilecek Eminönü Halkevi inşaatı, elde kâfi miktarda tahsisat olmadığı için bir müddettenberi durmuştu. Bina- nm inşaatını Ikmal etmek üzer9 101 bin liraya ihtiyaç görülmü: ğ Bu para kısmen Halk partisi tara- fından, kısmen de Belediyece temin edilecektir, Binanın Lamamlanması işi bugün lerde müteahhide ihale edilecektir. Bina, şubat sonunda bitecektir. Galatada bir cinayet Bir şarapçı alacak mesele- sinden çıkan kavgada öldürüldü Seyyar simitçi Mehmed isminde biri, dün saat on beşe doğru, Yüksek kaldırımda şarapcılık eden Moiz giderek veresiye şarap almak istemiş, Mehmedin evvelce de borcu olması dolayısile Moiz şarap vermek isteme- | miştir. Bu yüzden Mehmed Moize kütret- | miş, Moiz de mukabelede bulunmuş- tur. Buna kızan Mehmed, ğını çekerek Moizi muhtelif yerlerinden tehlikeli surette (yaralamış, polis, yaralıyı derhal Sen Jorj hastanesine kaldırmışsa da az sonra ölmüştür. Tahkikata müddeiumumilik ve za- bıta el koymuştur. Katil Mehmci, bugün cürmü meşhut kanununa tev- fikan ağır ceza mahkemesinde mu- | hakeme edilecektir. İhracı memnu eşya listesinde tadilât yapıldı İhracatı memnu eşya listesinde ba- zı tadilât daha yapılmıştır. Bu cüni eden olarak kumanyaya dahil büküm | maddelerin gemilere serbesce - veril- mesi için dün gümrükler başmüdür- lüğüne emir gelmiştir. Ayni emre göre muvakkat kabul suretile mem- Teketimize gelen kara motörlü vesai- ti nakliyenin hudutlarımız haricine çıkarılmasına müsaade verilmiştir. sancak bir tek şoseden düşman üzeri ne sevkiyat yapan iptidai bir ordu gibi sadece Kızılay yoliyle yardıma koşa- biliyoruz. Bereket versin o de var. Kuranlardan, yaşatanlardan Allah razı olsun. Fakat mahdud vasıtaları olan koskoca bir diyarda nasıl tam eskeri seferberlik yapılamazsa, bir tek Kı zılayla işliyen, hayırperver cemiyetleri ve sair içtimai cihazları tamam Ool- mıyan bir memlekette de mükemmel bir yardım seferberliği vücude getiri. | lemiyor, İzmir bölgesindeki felâketzede kar- | | deşlerimize can ve gönülden taziyet- lerimizi sunarken, memleketimizin içtimmi sahadaki teşkilât noksanına işaret etmeği vazife bilirim: Bu nok- sanımızı tamamlamamız, nakliyat şe- bekemiri, sanayiimizi tamamlamak- tan daha az-mühim değildir. Bu felâket milletimizi yalnız yar- dıma değil, bu gibi ahvalde medar bir bölgesini bu tarz felâkete uğra- tan muazzam bir zelzele vukuunda olacak çeşid çeşid yardım teşkilâtı kurmağa da sevketmeli, (VA-Nü) — Ne biçim kadın anlamadım bay Amca... İ kişiyi öldürme Aldığımız mektuplar Küçük postaneler Posta, telgraf ve telefon umum mü- dürtüğünden! Gazetenizin 26/8/0939 ta- rihli nüshasında münteşir ve «Küçük pöstanelerde iki saat öğle tatili. Daş- bıklı yazı görülmüştür. Bir şef İle idure edilen küçük mer- kezler, 9-12 ve 14-19; bir şef ve bir me- murla idare edilen merkerler de 8-14 ve 1-19 arasında açık bulunmaktadır. Öğle tatilinin iki saat tesbit edilmesi bu gibi merkezlerin akşamları daha geç vakte kadar açık bulundurulmasını 4€- min içindir. Her semtte mevcud bey'iye şübele- inden pul tedariki we pullu mekiup- ların merkezlerin haricinde mevcaxi posta kutularına atılması mümkündür Ba itibarla öğle tatili bu iki saat zar- fında mektup vermek İsteyeceklere bir zörluk tevlit etmiyecektir. Küçük mer- kezlerin dalmi açık bulundurulması kadro meselesidir ve buğün için buna imkün görülememektedir. Bir katilin idamı istendi Müdafaa için muhakeme başka güne bırakıldı 038 se: eylülünün 26 cim, Behiye ve Mehmed adlarında üç köylüyü de yaralamaktan wüznun Hüseyin kâhya ile kendisin: cina- İ yete tahrikten mazuun babası Ali kâhya ve suç ortaklığından maznun kardeşi Ya» san kâhyanın muhakemeleri ceza mahkemesinde devam edi kü calsede müddeiumumi okuyarak. mazmunlardan Müseyin kâhya- rın, Üç kişiyi teammülen öldürdüğünü ve diğer üç köylüyü de öldürmek kasdile 7a- raladığı sabit olduğunu, köylülerin kendi- sine tecatüz ettikleri ve kendisin deli olduğu hakkındaki iddiaları yerinde olea- dığını kaydederek omaznunun Türk ceza kanununun 450 İnel fıkrasının dördüncü bendine tevfikan idamını, diğer Iki mar- nunun tahrik ve suça iştirakleri sabit olu- madığından beraetlerini istemiştir Maznun vekilinin müdafsasını hazırla mast için rsuhakeme başka güne bırakıl» müştir. Küçük haberler: X İzmir Kız lisesi tarih ve coğrafya muallimi bayan Zekiye Çamlıca Kız lisssi tarih ve coğrafya muallimliğine tayin edil- miştir. k Şeker şirketmin tasfiye hazırlıklarına devam edilmektedir. Tasfiye için heyel 9 teşrinlevvelde ilk toplantısını tanbulda yapacaktır. k Beyoğlu Halkerinde bugün saat, 135 da Halkevinin daveti üzerine bir toplantı ya- pılacaktır. Toplantıda “Halkevinin kültür işlerinin ve bu seneki faaliyetinin tanzimi | için memlekesin maruf fikir adamları iç- #ima edeceklerdir. Toplantıdan sonra bir çay siyateti verilecektir. # Vali B. Lütfi Kırdar dün öği müdüriöğüne gelsre Muzaffer Akalını ziyaret etmiş ve bir sant, kadar #almstar. * Kadıköyde Cevizlik caddesinde bakkal Berçisin dükkânına evvelki gece yedi me: bul şahıs gelerek Sergis ile çırağı Ka yaralamışişr ve mütsakiben caktır. Bu sene İstanbuldan haftada üç defa vapur kalkacaktır, Vapur- lar, salı, perşembe günleri saat 12 de, pa zar günü de 16 da hareket edecektir. Bu sene, vapurların muvasala: tarihlerinde 24 saatlik rötarlar da kabul edilmiştir. Ya- ni, fazla yük olan Iimanlarda, yük al- mak için her gemiye tarife harici 24 saat tevakkuf hakkı verilmiştir. Belediye B. Prostu! Istanbulun imarı İstanbula davet etti Şehircilik mütehassısı B. Prost Avrupadaki harp dolayısile İstanbu- la gelmemiştir. Halbuki İstanbul imar plânının tatbikata ait bazı kı- sımlarını tamamlamak için müte- hâssısın vücuduna lüzum görülmüş- tür, Vali doktor Lütfi Kırdar B. Pros- ta hir telgraf çekerek kati bir mani yoksa İstanbula biran evvel gelme- sini rica etmiştir. Bu davete rağmen mütehassıs avdetini geciktirirse Be- lediye imar işleri etrafında lüzum gördüğü şekilde yeni bir karar vere- cektir, Dahiliye Vekili Dün Silâhtarağadaki elektrik fabrikasını gezdi Şehrimizde bulunan Dahiliye Ve- kili B. Faik Öztrak, dün vilâyet? gel iş, polis müdürünün iştirakile polis âmirlerinin toplantısında hazır bu- lanmuştur, Vekil bundan sonra Be- lediyeye gel Dahiliye Vekili” Belediyede Vali doktor Lütfi Kırdar ile bir müddet görüşmüş ve Silâhtarağadaki / elek- trik fabrikasına giderek, fabrikayı ziyaret -etmiştir, Döviz kaçakçılığından suçlu 3 kişi tevkif edildi Döviz kaçakçılığı yapmaktan ma?- nunen yakalanan Hayım, Teofilos ve Filip adlarında üç kişi dün asliye beşinci ceza mahkemesine verilmiş. lerdir. Maznunlar müddeiumumilik. te verdikieri ifadelerde suçu biribir- lerinin üzerine atmışlardır. Sorgu hâkimliği tarafından yapılan istie- vap neticesinde üçü de tevkif edile- rek haklarında adli tahkikata baş- lanmıştır. Romanya ile ticaret anlaşması müzakeresi Romanya ile Türkiye arasında ye- ni bir ticaret anlaşması için yakında müzakerelere başlanacağı yazılmıştı. Müzakereler, şehrimizde cereyan ede- ceği için bugünlerde bir Rumen he- yetinin İstanbula geleceği osöylen- mektedir, Türk heyetine, Ticaret Vekâleti dış ticaret dairesi reisi B, Burhan Zihni riyaset edecektir. Emniyet müdürü emniyet âmirlerine yeni direktifler verdi Emniyet müdürü Muzaffer Akal. f i Min dün saat on beste kâzaların emi niyet âmirlerile başkömiserlerini vi- lâyette eski meclisi umumi salonun- da toplayarak kendilerile bir hasbi- halde bulunmuş ve vazifelerinde ta- kip edecekleri esaslar. hakkında di. rektifler vermiştir. k Bakırköyde bir ipük fabrücasında çi- bşarı Necati, kolunu makineye kaptırarak tehlikeli surette yaralanmış, borayi tedavi hastaneye Kaldırılmığtır. i Derkenar MÜŞTEREK SAHA, — 1914 umumi harbi sanatte, bilhassa edebiyatta derin bir değişmeye sebeb oldu On dokuzuncu asır sonu şairleri, muhar- rireri kendilerini halktan, hatta ha. yatlan pek uzak tutmağa başlamış- lardı; çünkü kendileri ile diğer insan- lar arasında bir meşguliyet, alâka birliği göremiyorlardı. Kütlenin dü- şünçeleri ile sanatkârın düşünceleri büsbütün başka şeylerdi. Bu hâlden muztarib olan sanat kârlar yok değildi. Andre Gide, 1914 ten çok evvel yazılmış bir konferan- sında, sanatle hayat arasındaki «talâk» ın sanat için de, hayat için de zararlı olduğunu söyler. Fakat bu ıztırabı şiddetle duyan sanatkârlar bile ha- yata dönmenin çaresini bulamıyor- lardı. Hattâ bu husustaki teşebbüs- leri beklediklerinin tamamile aksi bir netice veriyor, hayatla sanatin bir da» ha birleşemiyeceğini söyliyenlerin kanaatini kuvvetlendiriyordu. Çünkü bütün tecrübelerin esası, sanati halka anlatmak, halka her zamanki işleri- nin, düşüncelerinin dışında bir bedii endişe uyandırmak arzusu idi, «San- atkâr mı halka inmeli? Halk mı san- ate yükselmeli? gibi bir takım bey- hüde münakaşalar oldu. 1914 harbi bunlara nihayet verdi. Çünkü sanatkârların arayıp da bula- kları çareyi tabii bir suretle getir. mişti. Sanatkârın kendini halka an- latamaması, onu anlıyamaması, arâ- larında müşterek bir saha, müşterek bir mevzuğ bulunmamasındandı. Gergi sanatkâr halkın hişleri ile, meseleleri ile, hayat tarzı ile meşgul oluyordu; fakat onlara dıştan bakıyordu; onla. rın ehemmiyetini, kudretini kendi içinde hissedemiyordu. o Sanatkârla halk arasında müsavat yoktu; bilâ- kis birinin kendini ötekinden son de- rece üstün saydığı görülüyordu. Harb zamanında ise askere giden, günde- lik hayata ister istemez kapılan san- atkâr, kendi hislerini, kendi düşüm- celerini söylerken halkın da hislerini ve düşüncelerini söylemiş oldu. 1918 den sonra sanatle hayatı barıştırmak için münakaşalar, tecrübeler fevkalâ- de azaldı; çünkü artık bunlara lüzum kalmamıştı, sanatkir da kendinin halktan olduğunu ünlamıştı, Harb sanatkârla halkı müşterek sahaya götürmüş, ikisine de ayni elemleri, ayni sevinçleri, ayni heyecanları tat- tırmıştı. 1918 den sonra eskisinden çok fazla kitap okunmasının, bir ta- kım edebiyat o gazetelerinin rağbet bulmuş olmasının, muharrirlerin nes ler düşündüklerine kütlenin alâka göstermesinin o hikmeti budur: halk atkârda kendini, kendi meselele- rini bulmağa başladı. Sanatkâr halka inmeğe veya halkı kendine yükselt- meğe çalışan garib bir ukalâ olmak- i tan kurtulup halkın şuuru oldu. | Böyle hayırlı bir neticenin büyük bir | felâketten doğması belki istenilmez- di; fakat o kaynaşma için başka bir çâre bulmak da bilmem kabil miydi? Parti ocak kongreleri Halk partisi İstanbul ocak kongre- lerine bugün o başlanâcaktır,. Ocak kongreleri 23 teşrinievvele kadar bir ay müddetle devam edeceklir. Bun- dan sonra nahiye kongreleri toplanas caktır. Bugün Bâkırköy, Beşiki Beykoz, Fatih, Kadıköy, Kartal Şile- deki ocakların kongreleri yapılacak- tır, .. Apartıman vadettim... . Yalı yaptırayım, dedina bir tür. lü yola gelmiyor... B. A. — Bir de «Sana gaz maskesi alacağım!» de bakalımi,.

Bu sayıdan diğer sayfalar: