October 22, 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

October 22, 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

i Mühim bir silâh Meşhur bir Avrupalı muharrir «Harpte makineli tüfek, tayyare, z6- birli gaz, ağır toplar kadar mühim bir silâh daha vardır. Lâkin bu silâh biraz evvel saydıklarım gibi maddi de- Eildir, mânevidir. İsmine «Neşe» der- » En ön ateş hattında bile insanlar pu silâhtan çok iyi istifade edebilir. insanlar için ne kuvvetli Mânevi bir silâh olduğu inkâr edile- Mez. Bugün 1939 harbinde akıllı in- Sanlar memleketlerinin hudutlarını Meşeden bir majino, kahkahadan bir Zigtrid ie Ateş hattında çekilip bütün dünya gönderilen | fotoğraflara Söyle bir göz gezdiriyoruz. Neşenin oralara kadar uzandığını görüyoruz. Harp zamanında insanlar arasın- da neşenin ve müsait bir hâleli ruhi Yenin ne kadar mühim bir rol oyna göstermek için hakiki bir hikâ- Ye unlatayım, Vaktile Amerikada da- muharebelerin en şiddetle devam *ttİĞi bir zamanda bir şehri, mukabil | kuvvetleri pek sıkı bir surette abluka ediyorlar... Muhasara edilen şehirde pek az bir kuvvet varmış... Bu vaziyet karşısın. şehrin müdafaasına memur olan kumandanın düşmanlara teslim ol- Maktan başka çaresi kalmamış... Fakat kumandan böyle yapmamış, “mir zabitini yanına çağırarak; — Düşmana mukavemet etmek için | bir tek çaremiz, bir tek silâhimız da- ha kaldı... demiş. Emir zabiti hayretler içinde cevap vermiş; — Fakat generalım, bilmiyor mu- Sunuz ki düşman büyük bir kuvvetle | Ve son derece bol silâhlarla şehrin her tarafını sarmıştır... Onlar nasıl mu- emet edelim? Kumandan gülmüş: — Garip konuşuyorsun yüzbaşı... demiş, onların fazla silâhı varsa bi- im de bol bol neşemiz, kahkahamız Yok mu? İşte biz onlara neşe İle, kah- ile mukabele edeceğiz... sonra muhasara edilen şehir de şarkı sesleri, muzika gürültüleri SYYuka şıkmağa başlamış... Şehrin önüne dayanan düşman hayrette... İçeride bu büyük neşenin sebebi aca- ba nedir? Düşman kumandanlarından biri: — Bunlar galiba bize karşı kazana- Sakları zaferi daha şimdiden | tesid Yor?... demiş. i cevap vermiş: > Her halde.. Yoksa bu şehirde düşman esir olmak üzere bulunan bir) Yer hali yok! ye tereddüdle, muhasarayı yapan- T İki gün kati hücuma geçmeğe ce Maret edememişler... İki gün sonra da pohasara edilen şehrin taraftarları 7k bir kuvvetle yetişmişler, ablu- | dikilen şehri muhasaradan kurtar. miş başka düşmanı da perişan et- er. vi kahkaha ile, neşe İle ka- m i zafer.. Bilhassa bugün e *sİhİr harbi» ne karşı «neşe mü- “metin çok lâzim.. Kia Hikmet Feridün Es nn Güm, Gümrükte imtihan Ne Baş ma alışmak üzere imtihan | Muytik Mezunu memur! ir alınacağını yaz- kuzen, Üntihanlar yarın sabah saat do. bilanaj, £iMrükler baş müdürlüğünde ya- Pecektiş tek Yetmiş namzed gi- de Ankaradan gelecektir. eğ Müessif bir ölüm Bayan Vâlâ Nureddin Vâ-Nü dün gece vefat etti . Mı din vasniz arkadaşımız Vâlâ Nured. > Nü'nun Türk - Rumen ticaret müzakeresi Tophane kasrında yarın öğleden evvel iki heyet arasında müzakerelere başlanacak Akdi mukarrer yeni Türk « Rumen ticaret anlaşmasının esaslarını görüş- mek üzere şehrimize gelen profesör B. İgro Dimitresko'nun riyâsetinde- ki Rumen murahhas heyeti, mühen- diş B, Arkadia, İktisad Nezareti na- mına B. Bank Tabütal ve B. Brujü, Hariciye Nezareti nümına B. Miha- ilian, İktisad Nezareti namına B. Brabu, Rumen sefarethanesi Iktisad müşaviri B. Manoskodan mürekkep- tir, Heyet, dün şehrimizdeki âlâkadar Rumen mahfilleri ile ihzari mahiyet- te temaslarda bulunmuştur. Ticaret Vekâleti Dış ticaret dairesi i reisi B. Bürhan Zihninin riyasetin- deki murahhas heyetimiz de dün sâ- bah Ankaradan şehrimize gelmiştir. Heyetimiz B. Muammer, Fikri ve Ne- jaddan mürekkeptir. Rumen - Türk ticaret anlaşması İ müzakerelerine Tophane kasrı tahsis edilmiştir. Kasın hazırlanmasına dün de devam edilmiştir. Heyet Aza- sından B. Fikri, dün bir muharriri- | mize demiştir ki: — İki heyet arasında ilk resmi mü- zakerelere pazartesi günü öğleden ev- vel başlanazaktır. Müzakerelerin on beş gün kadar süreceği tahmin olun- maktadır. Bugün Rumen heyetile hiç- bir temas vaki olmamıştır» Romanya ile ticari münasebatımız Yeni anlaşma, birkaç senedenberi gittikçe azalmağa başlıyan Türk - Rumen karşılıklı ticaretinin yüksel- | mesini temin gayesi ile yapılacaktır. | Muhtelif istatistiklere göre, 1922 de İmemleketimizin Romanyadan ithal et- | tiği eşya nisbeti yüzde 4,47 iken bu rakam mütebaki senelerde yüzde 0,25 e düşmüş, 1938 de ise 1,39 u bul- muştur. Bu azalma dolayısile petrol ve kereste ithalâtının da düştüğü gö- rülmüştür. Bizim Romanyaya ihracatımıza gö- lince, 20,700 tondur. Bu rakamlar 1938 Türk “ Rumen ticaret münase- balına aittir. Yeni anlaşmadan son- ra Romanyaya hayli azalan taze ve tuzlu bulık, küçük baş hayvan derile- ri, nohut, tütün, fındık, kuru üzüm, incir, kuru meyvalar, zeytin, zeytin- yağı, pamuk ve maden kömürü ihra- calımızın artacağı ümid edilmektedir. Rumen sefiri Ankaraya gitti Dün bir gazete, Rumen sefiri B. Stoyka'nın, Hariciye Vekilimiz ile gö- rüştükten sonra Bükreşe hareket et- tiğini yazmışsa da, bu doğru değik dir, Rumen sefiri evvelki akşam An- karaya gitmiştir. Şehir meclisi 1 teşrinisanide içtimaa davet edildi Istanbul şehir meclisi, 1 Leşrinisanide içtimaa davet edilmiştir, İçtimada'reis ve- Küt ile dalımi encümen âzası intihabi ya- ptlacaktır. Daimi eneimende bazı tadilât yapılacağı kuvvetle tahmin edilmektedir. Sovyet kruvazörü kumandanı âbideye çelenk koydu Hariciye Vekili B. Şükrü o Saraçoğlunu İlmanımıza getiren Bus kruvazörü Mosko- yanın süvarisi dün Taksimde Cümhuüriyet âbldesine merasimle çelenk koymuş, âbide defterini de imzalamıştır, Sovyet gemileri zabitan ve mürettebatı, dün de, gruplar halinde şehrin görülerek yerleri: tarihi müesseseleri gezmişlerdir. Misi! Boryet gemileri pazartesi günü Jimanımızdan ay- edir, Sovyet harp gemileri komutanı ve zabi- tanı şerefine dün saat 17 de Heybeliada Deniz lisesinde bir çay ziyaferi verilmiştir. Bu ziyafette Istanbul deniz komutanı ve Sovyet kolonisi hazır bulunmuşlardır. Üç metre kumaş çalan kızın mahkümiyeti Böyavd eivarında Zeynep #erziye yaptırdığı elbisenin iyi olmamasın- dan hiddetlenerek bir gün Zeynebin evin- den üç metre İpekli kumaş çalan yirmi yaşlarında Muhterem fdındaki kızın mu- hakemesi Sultarahmedi birinel sulh ceza mahkemesinde yapılınıştır. Muhakeme neticesinde Mühteremin hir» sazhığı sabit olmuş ve tuz üç gün miiddet- Ie hapsine karar verilmiştir. Muhterem derhal tevkif edilerek tövkifhaneye ön- derilmiştir. Ortamekteplere muallim tayinleri Orta tedrisat kadrosunda yeniden munl- tim tayinleri yapılmıştır. Buna göre üni- verslte coğrafya şubesinden mezun B. Hilâl Sivas lisesine, B. Recal Şevket, İz- nir erkek lsesi tabüye mnaliimiğine, B. Suad Beyoğlu ortamekbebi tabliye mual- limliğine, B. Musaffer Karagümrük orta mektebi riyaziye munllimliğine, B, İhsan Şehremini orta mektebi fransızca munl- ilmliğine, B. Mehmed Salâhaddin Şehre- mini orta mektebi riyaziye muallimliğine, B. Rıdvan Beyoğlu orta mektebi riyaziye muallimliğine, B. Fund Dundar Kabataş Mizesi resim munllimliğine, bayan Güzide Uluçay Çamlıca kiz ilsesi türkçe munllim- liğine tayin edilmişlerdir. Maarifte toplantı Dün, Maarif Vekâleti baj müfettişi B, Salıh Zekinin riyasetinde müarif müdür- Jüğünde bir toplantı yapılmıştır, Toplantı- da şehrimizin resmi mekteb müdürlerile Istanbul maarif müfettişleri de hasir bu- lunmuşlardır. İçtimada bilhassa yeni ta- Umatnamenin o tatbikatında omüşküldin uğramlıp uğranılmadığı ve liselerin yeni ihtiyaçları görüşülmüştür. Dikili felâketzedelerine yardım Kadıköy Kınlay Kaza Şubesinden: birinci orta okul talebeleri Di- Kadıköy kili ve havalisi halkından zelzele felâke. | tine uğrayan kardeşlerinin ihtiyaçlarına karşılık olmak Üzere aralarında topladık- lari ük yardım teşebbüsü olan elli lirayı şubemize tesitm etmişlerdir. Kıymetli direktör ve muailimlerinin yüksek Lavassutlarile yavruların bu ha- yırlı yardımlarına Kızılay teğekkür eder, İhtikâr komisyonu e pâtartesi günü top- ral iye Tolan faali den geçirecektir. KE ME adında bir | Karilerimizin '| mektubları “Ukranya,, mı, “Ukrayna ,, mı? Bir kariimiz yazıyor: «AKŞAM'dan başka bütün Türk ga- geteleri ve haltiâ radyo spikerlerimiz, İİ ukranya Kelimesini Ukranya şeklinde yasiyor ve söylüyorlar. Benelerdenberi kulaklarımızın alış- tığı ve kullandığımız şekli de Ukranya suretindedir. Acaba hangisi doğru? Ukrayna mı, Ukranya mi?» Cevabımız Bu kelime, Slâvcadır. rKraye sörün- den müştak olduğuna güre «Ukrayna» şekli doğrudur. Esasen diğer dillerde de aye sesini veren har? ans dan evveldir, Bizim eski kâpler noktaların yerini rak ters okunmasına sebebi- Maamafih, resmi bir coğ- alı çıkarsa hepimiz oradaki şekli kabul ederiz. Karısına bıçak çeken koca İ Neriman, göğsüme dayanan şey bıçak mi, cedvel tahtası mı idi bilmem, diyor Teşvikiye civarında Oturan Neriman adında bir kadın zabıtaya müzacaatla ko- cası Yaşarın kendisini ölümle tehdid etti- &ini ve kavga esnasında ekmek bıçağını göğsüne saplıyacağı arada yorlukla Yaşa- rin elinden kurtulduğunu söylemiştir. Bu iddia üzerine Yaşar yakalanıp adli- yeye Leslim edilmiştir. Asliye yedinci ceza mahkemesinde oYaşanın muhakemesine başlanmış, davacı olarak grlen karısı Ne- riman yakayı gözle anlatmıştır: yemek hazırladım. Fakat kocam yemekleri beğenmiyerek; «Bunlar yenmez. Şu parayı | alda ahçidan k getir.» dedi, Ben ahçı- ya beyhude yere para vermek doğru olma- dığını söyleyince kızdı Ve Üzerime atıldı. Neriman evyeler kocasının, kendisini ek- mek bıçağile öldürmek İstediğini söylediği halde mahkemrde sözü değiştirerek: — Kocamla barıştık. Kavga ettiğimiz gün beni duvarın önüne sıkıştırarak: «de- ni öldüreyim de kurtulayım. diye göğsü- me bir şey dayadı, Ben korkumdan dikkat edip kocamın elindekinin ne olduğunu an- Uıyamadım. Zannedersem göğsüme daya- dağı bıçak deği, her halde çocuğun cedvel tahtası idi, Dedi. Şahidierin çağırılması için muha- keme başka güne hırakıldı. Ecnebi bir devlet hesabına casusluk ma» hiyetinde hareketlerde bulunmaktan maz- hun Rıza, Puad ve Süleyman adlarında üç kişinin muhakemelerine dün ağır ceza mahkemesinde gizli olarak bakılmşılir. Mu- hakeme son safhasına gelmiştir. # Nerdet adında biri otomobille Şişli caddesinden geçerken Karol adında bir Almana çarparak bacafından yaralamış. tir, Kaza etrafında müddelumnmilik tah. kikata girişmiş, adliye doktoru B. Enver Karan yaralıyı muayene ederek raporunu müddelumumiliğe vermiştir. 4 Şoför Hasanın idaresindeki otobüs ile, Strâk İsminde birinin kullandığı Şişli - Fatih otobüsü dün Ankara caddesinde bi- uğramıştır. İhmnca bir zayiat olmamıştır, — Kocam Yaşar ükşam Üzeri eve geldi, | Gaz maskeleri i Yolcuların beraberinde geti- recekleri maskeler gümrük- süz ithal edilecek Avrupadan gelen yolcuların beraberin- deki gaz maskeleri için gümrük resmi is- | tendiği malümdur. Gümrük ve İnhisarlar Vekâleti, Kızılay ile anlaşmış ve Avrupa yolcularının beraberindeki gaz maskeleri» nin hiç resim ve kayde tabi tutulmadan memlekete ithali için gümrükler başmü- dürlüğüne dün emir vermiştir. Bu emre göre, her yolcu âzami İki gaz maskesi getirebilecektir. Diğer taraftan, Kıslayın Inhisarındâ bulunan gaz maske- si satışlarının arttırılması için btedkikal yapılmaktadır, Tedkikat, maşkelerinin satış bedeli ol: tışların artmasına mâni Leşkil ettiğini meydana çıkarına bu fiat indirilecektir. | Bursa valisi imar plânı için İstanbula geldi Bursa valisi B. Refik, gehrimize gelerek İstanbul vali ve Belediye Reisi B, Lütfi Kır- darı ziyaret etmiştir. B. Refik, İstanbulda şehircilik mübehassısı B. Prost ile görüşe- eektir. Malüm olduğu #8 imar plânmı ya; plânı bir senede Ikımı Bursanın imarı plânın Prost, geçen sene hazı bu esaslar üzerinden B. Prost ile Bursa tilüyesi ara mukavelename, birkaç güne kadar şehri- | mizde imza edilecektir. Üni lps 1 teş- rinisanide başlanıyor İstanbul ürivei i 1989 - 194p ders yılına 1 teşrinisanide başlıyacaktır. Bu münasebetle 31 teşrinicwelde Üniversite | konferans salonünda merâsim yapılacak, | rektör B; Cemil Bilsel bir nutuk soyliye- cektir. Su yüzünden apartıman kapıcısını dövdüler Taksimde bir upartımanda oturan Ma“ ri, kocası Samuej, kiz kardeşi Ester İle apârtunan kapıcısı İsmall, -s1 messlesin- den birbirlerile kavga etmişler, üçü bir ola- rak İşmalli demirle başından yaralayıp, boğazımı sıkmış ve ellerini isirmişlardır. Hadiscyo polis el küymuş, İsmailin ba- şındaki yara tehlikeli olduğundan Beyoğlu hastanesine vatırılmış, suçlular yakalan- muştar. Çocuk kavgası Çemberlitaşta oturan on yaşlarında Bed- ros, İsak ve Rüpen isimlerindeki çocuklar birbirlerile şakalaşmakta İken bunlardan Isak, çakı ile Bedrosu kulağının arkasın- dan yaralamıştır. Polis, yaralı çocuğu tedavi altina aldır. mış, suçluları da yakalamıştır. İnkılâp müzesi Şişli © inlalâb müzesinde tasnit yapıl- maktadır. Tasnif bittiği takdirde Cümhu- riyet bayramında açılacaktır, # Ayazpaşada bir apartıman kapıcısı Hamdinin beş yaşındaki oğlu Turan, pen- cereden bakarken muvazenesini kaybede- İ rek düşmüş, Etfal hastanesine kaldirilmış- tar. # Parti ocak kongreleri dün bitmiştir. 1 teşrinisanide nahiye kongrelâri açılacak» tar, # B. Prost, dün, Sürp Agop mezarlığile Vali konağı karşısındaki yeşil sahayı geze- rek tedkikatta bulunmuştur. # Cibalide, Küçüzmustatapaşada Kuyu cu sokakta oturan Mustafa uğlu Hüseyin, pencereden düşerek ağır surette yaralan- tibirlerile çarpışmışlar, her ikisi de hasara | müş. Cerrahpaşa hastanesine kaldirtimış- tar. TI Ramazan eğlenceleri İstanbulun birçok semtlerinde ra- mazanın girişinin farkına bile varıl- madı amma, bazı yerlerde hâlâ eski ananeler. devam ediyor. Fatihin ke- nâr mahallelerinden birinde oturan bir ahbaba iftara gitmiştim. Yemek- ten sonra ev halkı telâşlı telâşlı ha- zırlandı, Dostum, bir çocuk gibi neşeli idi: — Bu gece toplanlı sırası karşı komşuda. Bak ne güzel eğleneceğiz. Diye ballandıra ballandıra toplantı eğlencelerini anlattı. Hep beraber çıktık. Biraz ileride elleri fenerli, ço- Vuklu çocuklu iki grup daha iltihak etti, Komşunun kapısı önünde de bir hayli kalabalıkla karşılaştık. Her basamağı ayrı bir ses çıkaran çarpık tahta merdivenlerden itişe ka- kışa tırmanırken bir hayli korku ge- çirdim, Üst katta genişçe bir salonun iki tarafındaki odaların kapıları açıl miş, her tarafa sandalyeler, minder ler dizilmiş. Kimimiz birer sandalye kaptık, kimimiz minderlere bağdaş. kurduk; ayakta kolanlar için de bir kaç su tenekesi getirip ters çevirdi- ler, üzerlerine birer minder yerleştir- diler. Tanışma merasimi, hal, hatır sor- mak derken siyasete, muharebe de- dikodularına geçildi. Mevzu genişli- yor, münakaşalar hararetleniyordu. Bir aralık ev sahibi ayağa kalktı: — Artık bu üzüntülü dedikoduları İ bırakalım da eğlencemize bakalım. Diye bahsi kapadı... Oyun başlar. ken minderlere bağdaş kuran ha minnelerin yüzlerinde bile bir çocuk neşesi belirdi. Evvelâ fincan oyunu tertip edildi. Ters çevrilmiş fincanla- rın altında yüzük ararken oyuncu- ların kahkahaları sokakları bile çın- latıyordu. Bu oyunda benim bulun- duğum grup kaybetti. Bir müddet de tombala faslı devam etti. Meğer, en eğlenceli oyun sona bıra- kılmış. Oyuncular arasında Alfabe harfleri taksim edildi. Herkes sıra ile birer cümle söyliyecek ve, bu cümle / de, kendisine verilen harfleri kullan- mıyacak. Oyunu ilk kaybeden, ceza olarak bir şarkı söyliyecek. İkincinin cezası çiftetelli oynamak, üçüncü c&- yalının yüzüne de siyah boya sürüle- cek... Oyun başladı ve, maalesef ilk şarkı- yı ben okudum. Orada döktüğüm terden öyle bir nezleye yakalandım ki; şarkı söylerken oyuncuları katıla katıla güldüren sesime şimdi hasret çekiyorum Ya, ikinci cezanın bir haminneye isabetine ne dersiniz?.. Kadıncağız oyunu kaybedince: — Eyvanah, bu yaştan sonra ben nasıl çiftetelli oynarım?., Diye bir hayli nazlandı amma, et- raftaki müzipler bırakırlar mı,, Ha- minne lâhavle çekerek kalkıp etekle. . rini beline soktu. (Bayanlardan biri udu kucakladı, genç kızlar ellerini. çarparak tempoyu tuttular. Evvelâ, nazlanarak kalkan haminne, oyuna başlayınca birdenbire coşmaz mi. «Aman, yalels diye haykırarak kırıta kırıta, buruşuk parmaklarını şıkırda- ta şıkırdata öylebir çiftetelli oy- nadı ki... Oyun sonunda odayı çınla- tan alkış şakırtıları haminneyi büs- bütün coşturdu. Koltuklarını kabar- tarak minderine bağdaşkurarken et rafı süze süze mırıldandı: — Eh, cami yıkılsa da mihrap y&- rinde kalır. Gençiiğimde benim çif- tetellimi seyretmek için can atarlardı. Cemal Refik Güzel Sanatlar mimari şube- sine 30 talebe daha alınacak Güzel sanatlar akademisi mimari şube- sine bu sene de geçen seneki gibi müsa- baka İle 60 talebe almağa karar vermiş ol- duğundan taliplerin mühim bir kısmı ka- bul edümemişti. Memulün fevkinde rağ- bet gösterilmesi yüzünden dir çok gençler mimari şubedine girememişlerdir. Bu vazi- yeti nazarı itibare alan Maarif Vekâleti akademi mimari şubesine tahsillerini Al- manya ve Fransada ikmal etmek üzere bu- lunan yüksek mimarlardan üçünü asistan- hığa tayin ederek daha 30 talebe almağa ka- rar vermiştir. Yeniden kabul edilacek talebeye aid mü- sahaka, imtihanları bir kaç gün zarfında açılacak ve netioclendirilecekltir. Atış talimleri Yarın sabahtan itibaren Zeytinbumu önünde atış talimi yapılacağından mera- kide beş mil açıktan geçmeleri liman ris yaselinden ihtar olunmuştur. İK e SAL

Bu sayıdan diğer sayfalar: