24 Mayıs 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

24 Mayıs 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SÖZÜN GELİŞİ Kaybolan saadet işkaç satır sonra size pacerasn #mlatacağım adama doğrusu çek acıyorum, Çünkü e, &ğnyanın hiiyle günlerinde, erişilmesi imkânsız bir saadet havası içinde endişesiz yaşarken kaderin bir eliyesile şimdi bütün huzurunu kaybetmiş bulunuyor. Kendisini tanımıyorum. Bana aulattalar; İki, üç senedenberi Konyanın Mir kasasında oturan, işi, gücile moşgul bir satmış. İşleri, çoluk çocuğu onu 4 kadar oyalıyormuş ki insunlarla temasa vakit bulamadığı gibi çok zaman- dar bir gazete de alıp okumamış, Radyonun parazitleri kedisini fena halde vahatsız etliği için, çocuklarının bükün irarma rağmen, sakin evine bu pa- İartıcı ileti sokmamakta da şayanı tekdir bir inad göstermiş. Böylece, dün. Yadan bihaber, kendi âlemi içinde rahat rahat yaşayıp gittiği sırada, bir ara- gibi bir söz çalınmışsa da sşayladır» ik kulağına «Avrupada harp patladı» Miyerek ehemmiyet vermemiş. Aradan «Almanlar Nerveçe hücum ettiler» Sini o kadar meşgul ettiği bir zamana Fakat saadet her nedense usun $ İattığımız zat, on gün evvel, Bar verir Yola çıkar. Şehre dahil bazı malze: olur. Uk olarak Almanların Hollandaya hücum ettiklerini haber verirler. Mesud ayı biribirine karıştırarak «Evet, der, buna benze erdi, fakat kim söylemişti yarabbi malzemesini almak üzere piyasaya gider. Bakar bugünlerde gelmediğini, Avrupada vaziyetin ddden merak ederek bir gazete alır. Hemen bir radyonun başına koşar, ayni fena tat Norveçle Holland. #€y bana da söylemişlerdi, Ahbaplarından ayrılır, ki sorduğu şeylerin bazılarının #ok karışık olduğunu söylüyorlar, Börsün? Avrupanın hali berbad. haberler... Dostlarının yanına gider. He Bana bunları anlatanlı huzurunu kaybetmiş, günde üç gaze! Buyormuş. Hattâ ailesine bir telgraf takip etmek üzere bir müddet İstanbuk te Zavalli adam! Onu tamı Çünkü kendisi artık hepimize benzer Mei Ra Hava kurumu yedinci kurultayı Başvekil bir nutuk söyledi, bırakmama Ankara 23 — Türk hava kurumu ye- Üncü kurultayı bugün saat 10 da Hinlke; | Vinde toplanmıştır. İçtimada Büyük Mil | İst Meclisi Reisi Abdülhalik Renda Başvekii Dr. Refik Saydam, Vekiller arti genel sekreteri Fikri Tüzer, Parti Wmümi idare heyeti ve iş grupu idare he- Yeti azaları, mebualar, Vekâletler ve mü- #ineseler erkânı, matbunt mümessilleri S bulunmakta idiler. İse açılmadan önce, Yo! mış ve bütün delegelerin hazır bulun dakları tesbit edildikten sonra Başvekil Dr. Refik Saydam alkışlar arasında kür “iye gelerek bir nutuk söylemiş ve de miştir ki; , <Karşısında bulunduğumuz #iyeti, havacılık hususuna me & iemmiyet vermek lâzım geldiğini bir e daha isbat etti. Binmenaleyb Türk va kurumunun çalışmalarının da © hisbette ağır ve üzerine aldığı hizmetle” rin de o derece mesuliyetli olduğunu göz #münde tutarak kurultayın eski mesaiyi tetkik ederken, gelecek seneler işilerini da dikkatle tesbit etmesi lâzım geliyor. mu bilhassa tebarüz ettirmek isterim. , Hükâmet, tayyare piyangosunu, millt Diyango haline çevirmiş ve hasılâtının Sene tayyare işlerine tahsisini esas tut Muştar. Yerli mahsullerden alınmakta an tayyare ianesimi kaldırmıştır. Bun- dan mütevellit gelir noksanının, Türk Yatandaşınn bava kurumuna aza yazıl- mas suretile telâfi edileceği hakkında- ümidimiz gittikçe artmaktadır. Bugün Sa adedinin milyonu geçtiğini Muh, mi klama yapıl- dünya va kadar yarım arla söyliyebilirim rından alınan neticeler Ye, kamplarda yetişen kabiliyetli gençler memleketin her tarafına yayıldıkça, mil- in yardımının da yükseleceği muhak- aktır, Sayın arkadaşlar, Şiz Milli Şefimizin *den işaretlerinden bugüne kadar zamanda, dünya hâdiselerinin al- manzara, milli havacılık meselele- verilen ehemmiyetin ne kadar ye- Son muharebelerde Cambral ve Valencien Bon muharebelerde Cambra''nin ismi ge- « Şimal eyaletinin merkezi olan bu ba takriben 30,000 nâfusludur. Lille'den kilometre uzakta bulunur. Halkın bir U katolik, hir kısmı protestandır. Bu- | Üedenberi askeri bir merkezdi ve ka- meşhurdu. İlim müesseseleri arasında a sosyetesi zikredilir. Mensucatçılık Ye birçok sanayi şubeleri ileridir. Bu ara- dm tentene, kiline teryinati, demir kazan, | İk, matbaacılık, bardalcılık, sabun- sabuk, sirkecilik, ne cahil Keza son muharei şen bir yer de Valene Takriben 30,000 d üfuslu olan bu şehir de, Günal eyaietinin o merkezlerindeneir. İile'den $0 kilometre uzaklıkta bulunur. nbori müstahkem mevkidi. Gözel demiş amma bu haber, raslamış ki unutmuş gitmşi. arın söylediklerine göre, çekerek dünya vaziyetini daha yakından | ımıyorum ve tanımak arzusunu da duymuyorum. bir adam olmuştur. k için gücümüzün yettiği bütün tedbirleri almak mecburiyetindeyiz» dedi aylar geçtikten sonra muzibin biri bahçesinin kendi- iirmüyor. Hayatını burada gıpta İle an- me almak üzere İstanbula gelmeğe ka- Karşısına çıkan ahbapları kendisine r bir Ne harp vukuatile meşgul... mesud fani şimdi bütün alıyor ve radyo başından bir an ayrıl rkes da kalacağını, merak etmemelerini bil- Onu eskiden gör- Şevket Rado toplandı «Göklerimizi “ kanatsız rinde olduğunu isbat etmiştir. Hava hâ- kimiyetinin, yurd müdafaasında oynadı- İs rolün ne olduğunu bugün bilmiyen kalmamıştır, kanaatindeyim, Bir müdafa anın korunması, yahut bir taarruzun ba- sarılması, her şeyden evvel, hava hük miyetini icap ettiriyor. Memleketin düş- man tayyarelerine karşı müdafaasında gene tayyarenin yer müdalaasından zi- Yade tesiri olduğunu son dünya vakayü isbat etmiş bulunuyor. | Tayyareciliğimize verdiğimiz emek ve | vermeğe çalıştığımız vüsat bu noktadan şok yerindedir. Türk tayyare kurumu aun elyevm sarfettiği emeğin büyük verimli olduğunu ve bunu iftiharla düğümüzü huzurunuzda söylemekle & vinç duyarım. Kurumun yetiştirdiği yüzlerce genç ve gürbüz tayyareci ve bunların yet i işin meydana getirdiği hava ordumuza yapt #har ve sevincimi: ir. Bütün bunlar, Türk hava gün biraz daha fazla yardım etir yaz dahâ fazla kuvvet vermek teşvik ediyor ve Türk milletini de bu sepheden daha alâkalı görmek istiyoruz. Aziz arkadaşlarım, dünya milletleri ara- sında biz de, göklerimizi kanatsız bırak- mamak için gücümüzün yettiği bütün İ tedbirleri almak, bütün çarelere baş vür- | mak mecburiyetindeyiz. Bu zarureti her vatan ferdine duyurmak vazifemizdir ve bunu kurultayın başlıca meşgul olacağı ğı yardımlar, bu if- birer nümuneleri- a her günceme kanaatim vardır yın dört senede bir kere değil, her sene toplanarak vatanın her köşesinden ge- İen azelarile kurumun çalışmalarını ya- kındah görmelerini ve tetkik etmelerini, nizamname tadilinde göz önünde bulun- durmanızı rica edeceğim. Bu suretle, bir sene zarfındaki çalışmayı ve terakkiyi vatanın her tarafına ulaştırmak mümkün olacaktır, zannederim. z Çalışmalarınızda muvaffakiyet diler, hepinizi sevgi ile selârım.» ismi geçen yerler: annatinr mektebile, dikkate şayan müzesi- ia, kütüphanesile, cephesi pek güzel olar İlelediyo hinasile ve eski kiliselerile meş- Bardur. Mühim bir sanayi ve ticaret merkezidir. tçılık ileri gitmiştir. Kö- yanında bulunmakla bo- yaber, şehir, duvarlarla çevrili olduğu için, ancak varoşlarda tergsis ete , Romalıların kurdukları br | 1677 de Fransızların eline geç- , 1785 te İngilizlerle Avusturyalılar. İazşi uzun kir mukavemetten sonra onla- Bn eline geçmişti. 1994 te İstanbulu Haçlıların fethetmesi Üzerine imparator seçilen Bandouin'in va tanıdır. Paraşütçülerin vazifesi nedir? Zırhlı fırkalar nasıl hareket ederler? Garp cephesinde, vuku bulan kanlı maubarebelerde tayyarelerin, paraşütçü- İerin ve tankların oynadıkları mühim velden gün geçmiyor ki bahsedilmesin. Yayyarelerin istik askeri mühim sektaları, bombalayıp tahrip etmek, düşman piyadelerini mitrslyöz ateşine tmak O hususunda oymadık- dur. Bu itibarla bu yaz relerden o bahsetmiyeceğiz. Yalnız paraşütçülerin ve tankların nasıl hareket ettikleri hakkında, ecnebi gaze- telerde gördüğümüz enteresan yazılar- dan bir kısmını iktibas e ta, ları rol malâ areleri tara- ımanında sinde haz e Londradan dönmüş Mail gazetesinin hususi habiri Ralph İzzard diyor | paraşütçüleri, Hitl edilen - «Ölüm» yahud «Şan ve şeref şocukları? kıtasına mensupturlar. bu mu- İki sene evvel Berlin dında Alman at Behere taslari haneye beraber giderken ta ipi «Ölüm kıtası> na nasıl intisap ettir- i şöyle anlattı: Bir gün, askerlik hizmetimi y: mağn telgrafla davet edildim. Askerlik şubesine gittim. Şubede beni karşıl: çavuş atle sa kayakçı ole mu Öğren fevkalâde sevindi ve beni derhal «paraşütçüz o kıtasma yazdırdı. Bir müddet sonra nümüne piyade alayı- na çağrıldım. İki ay muntazam bir tal me tâbi tutuldum, Bu tal bize mitralyöz ve top kullanmağı da öğretiyorlardı. İki sy sonra hava myeda- ına nakledildim. Hava meydanında at- let, şoför, pilot, makinist birçok yeni efrad | talim görüyorlardı. Sıkı bir talime tâbi tutulduk. Bir müddet sonra ilk pa tecrübesi için onar, tayyarelerine bindi luklara sahvermek zamanı gelince bize sıraya dizilmemizi emrettiler. Bir çavuş, ansızın onuncu nefere bir çelme takarak aşağıya yuvarladı. Onuncu nefer, boşlu- ğa düşerken, dokuzuncuya, o da seki- zinciye çelme taktı ve bu tertip ile on şütçü boşluğa arlandı. esnasında geçid paraşütçü kıtalar da geçmiş- lerdi- Demek harpten evvel bir gösteriş âleti olarak kullanılmış olan bu par ütçüler, #mdi büyük bir tehlike teşkil ediyorlar, Zira Alman paraşütçüleri tank türlü silâhları, infilik maddelerini tank ve otomobil kullanmasını bilirler. 30 - 40 paraşütçü bir tayyare meydanını ve- yahud askeri bir tutabildiler mi, ark: niş olan askeri müesseseyi bir saat alarından büyük nak» Letonya sefiri bugün geliyor ji © görmüş harbe ve istiklâl har liğe terfi edilmiştir. 920 senesindenberi diplomasi karyorine Bi Berlin, kâtip olarak uğ, (o sonra sefareti müsteşarı olmuştur, 033 de Utvanya ( sefareline tayin (edilmiştir. 814 den 938 senesine kadar e Nanr- biğında bulunmuş, Türkiye - Letonya ti- earet ve kliring anlaşmasını imza etmiştir. 888 de yeniden diplomasi karyerine gi- rerek Varşova, sonra Bükreş #efaretlerin- de bul ştur. Bükreşten Ankaraya ta- iştir. Sefir bu akşam Ankaraya hareket edecektir. Pasif korunma hakkında konferans Defterdardaki mensucat fabrikasında, âfin İabrika mensuplarına, pasif korunma hakkında bir konferans verilmiştir. Kon- ferans veren B. Hilmi, hava İaarruzuna karşı alınacak müdafan tedbirlerinden urun uzadıya bahsetmiş, şimdiye kadat )telif yerlerde yapılan tecrübe- j neticeleri zikreylemiştir. ce” Lon Bulgaristanda sokaklarda resim çekilemiyecek 73 — Burada polis müdürlüğün- n bir emre göre Bulg ba ve gehir sokak v Hayet etm 1 mskinelerile çektik- lari resim ve filimler de müsadere edilecok- ye tayyarelerile daha büyük kuvvetler ihdirilmesini temin ederler. Paraşütçil- lerin kumandanlarında telsiz mürsilesi, maiyetindeki | efradda telsiz | ahizeleri mevcuddur. Binaenaleyh karanlıkta da- Hanık yerlere indikleri zaman bu telsiz mürsile ve ahize cihazlarile aralarında yen yerlerde top- Müteakiben İngiliz muharriri, Hollan- dada Alman paraşütçülerinin faali undan Lowe de mo alatin hareket tarzı ameliyesi bu tabiyeyi değiş Modern zırhlı fırkalar, e - ları gibi organize edilir ehli fırkalar, alay, tabur ve bölüklerden mü- rekkeptir. Her zırhlı alayının erkânıharp Tanklardan başka ğırlıklarile takil bir birlik gibi hareket edebilmesi rı traktörleri ve motosik- letleri mevcuddur. Hafif zırhlı alayları v mesafelerde keşifler yapmak lara refakatinde tayyareler de mevcud- . Zırhlı birlik, daimi surette telsiz arelerle temas ve muha- Tank tabuları yanı rler. Bu taburlarda motosikletler va her moltörlü nakil vasıtaları Tank taburlarının vazife sında düşman p sebepten dol larmın kalm zırhlı olması, üzaktan pek görünmemeleri ve çok hızlı seyretmeleri icab eder. Ağır tank alaylarının yazi hafif bir süvari fırkasının vazifesini g mek yani düşmana darbeler indirmektir. Bu zırhlı makinelere harbederken malh- rukat ve mühimmat yetiştirilmesi yapi- lan müteaddid tecrübelerle mükemmel- İeştirilmiştir. Zırhlı fırkaların levazım kolları, bölüklerden müteşekkildir. Bö: İüklerin vazifesi mühimmat ve mahrukat yetiştirmektir. Fazla olarak hare! €s Basında bozulan motörlü makineleri ta- için seyyar atölyeleri vardır. Her ağır silâklarla mücehhezdir. Her törlü toplas ilerledikçe, ge rilerile, motoskletçilerle irtibatı temin ederler. Bu motosikletçiler, zırhlı bir- levazım kollarına kılavuzluk ya» nevi mevcuddur. , taarruz esna e saldırmaktır. lü seyyar atelyeler arasında en «hemmiyetlisi, fabrika vazifesini gören kamyondur. Bu büyük kamyonun içinde her nevi tornalar ve atelye tezgâhları halinde iken bu H faaliyete getirilir. toplar sonunda derler. kumandı manda heyeti de k büslere biner Ku- p için oto- heyeti bulunur. lar, masaların ü makineleri mevcuddur Tanklar, düşman zırhlı kollerile sa gelince, süvariletin har, Tankların, mi hareket hali bulunması lâzımdı 1 gelen bindi p tarzım tatbik lhassa hafif tank de ve müteyak- Vazifesi, arka- kitmatın gözdül Düşmanın i anlamak için mümkün mertebe ona soku sonra son sürati âhıma raporunu vermek ve maksadını ur, için soldan geri ederk arkasından gelen bindiril piyadeler, taarruz silâhıdır. Arkadan olan büyük meydanına Tankların ekte piyade kütleleri muhare den evvel düş zalferiyetin ye n topçusunu İsk silire mu sn temin edil Ge Bunların v dev mak ve önüne çıkaca tahkimatına saldı yarma h mesine vazil madı müte hanı maYr çukurlar arkalarından motörlü levazım kumanda heyeti gelir. Levanm anklara ve motörlü Harp hattının asta- mühimmat ve erzak ye- tiştirmekten mesuldür. Levazım hey nin işi ne kadar ağır olduğunu anlıyabli- mek için 200,000 kişilik bir kuvvetin günde 5.000 to uh levazıma ihüyacı olduğunu söylemek kâfidir vazın lara mabrukat, Li işinin muntazam bir surette te viri için yollarda tesadüf edilecek lardan tevakki etmek icab eder. Zırhlı birlikler sıkı bir kontrol altında harek ederler. Yolların noktaları ilüsak n üç günlük leva Zırhlı Alman firki büyüklükte 2,500 moi her za muhtelif vasıtadan mürekkeptir, Her ağır zırhlı ofırkasmın uzunluğu 25 mil tutar. 9 inçlik büyük toplan çekmek ve mühimmatı naklet- inek için beş büyük kamyon lâzımdır. Bunları traktörler o çekerler. Bu kadar uzunlukta bir zırhlı fırkanın ilerlemesi için geniş şoseler lâzundır. Bu şe bombalarla tahrip edilir. yağmur yağar veyahud karlar erirse zırhlı birliklerin tanrruz kabiliyeti gevşer.ş ları ü Tütün ihracatçılarının şikâyetleri Ankaraya giden heyet âzasından bir zat gazetemize İnhisarların bir kolu mited şirketi tarafından Minün 120) müyon Fran bir mebiâğia Fransız ye satılması, gerek Ticaret ve İnhisarlar Ve- kâletlerini, gerek tütün mü. âli fle satı- le alâkadar eden mesele haline girmiştir. Tütün litedin lacak tütünlerin satışını de- münferid Türk tü apamıştır. İhracatı namına Ankaraya giden bir beyet, Ticaret ve İnhisarlar Vekilleri tarafından Kabul Je etrafında kendis tün sata nl Zeki, bize ezcümle şur — Ticaret Vekili B. Nazmi T: İnhisarlar Vekili B. Ralf Karadeniz bizi alâka Me dinlediler, Dileklerimizin âna hat- ted şirketinin vü- esindeki maksad ve ga n yeti ile Avrupaya ihraç e teşkilâtlar vücude getirmek ntun erişemedikleri piyasalar olursa eralsra icabında yaprak tar, Halbuki Tütür hattâ flatlerimizi kırmak yoluna dâ- siştir. Bunun en yeni misali, vasatl 63 kuruş isabet etmekteri t, evvelce, vasati 110 1â 140 ku yani kilosu 68 kuruşa #üinlerin kıy ki, bu da hem müstahsilin, & ütün stoku debilecekt: nl "iz raç © izahat veriyor bir tütün işisndikter sonra yüz kuru, a lacal re k: ar piyasadan Gi Rekabet kalmazsa, eline kalan tütün £ İşte biz bu Binalarda yapılacak sığınaklar rda yapıl

Bu sayıdan diğer sayfalar: