20 Ağustos 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

20 Ağustos 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ağustos 1040 .— AKŞAMDAN AKŞAMA m Fikretin heykeli önünde... Bir arkadaşımız, şair Tevfik Fikretin mezarında yapılan merasime iştirek et miş, Geri döndüğü zamanı — Nasıldı? « diye sorduk. — Pek hazin bir tenhalıktaydı.. Ma- ruf kimseler. yoktu... Amcak kırk elli genç iştirak ettii - dedi. İstibalarını hususi sötunumuzda Yaza- caktır. yi Akla Rıza Tevfiğin meşhur şüri çeli. yor: Dediler ki £ kalan türbende.. Demek merasim günlerinde dahi w- sız... (Halbuki vefatının 25 inci yıldö- nümü olduğu içir epeyce bir alâka ge- rekti,., Ahi Kimlere, ne değersizlere, ne Bizumsuz törenler yapıyoruz!) Ben de, ne yazık, <o Cennet bağ nın bâkine hasretle yüzümü sürmeğes gidemedim. Fakat koca demir kapıları sergi münaseebtile ardına kadar açık duran Galatasaray bahçesine girdim. Hemen solda, titiz mektep idaresinin iti- var, Talebel kaçard: da alalım derken iki tevkif ceza» sına çarpılırdık.) Filretin mütevmzi büs- tü, mermer bir kaide üzerinde işte bu- rada duruyor. Arkasında yemyeşil sar» masıklı bir duvar, Önünde bir güvercin kabilesine pissinlik eden bir havuz, Bir bir fener, çiçek tarhları. Bahçi- aladığ. saksılar. İşte, memleke- ender dikilen bir gayri resmi — Fikret heykelinin — şairane Daha ben iptidai talebesiyken bunun parasını bizden toplamışlardı. Aradan uzun yıllar geçmişti. Heykel hâlâ dikil- iba 1931 deydi. Bir gün Gazeteyle: hevkeli yapılacaktı? Ne oldu?» diye dum, Mükeşebbisler, yeniden gayrete | gelmiş olacaklar. Para noksanı tamam- lanıp bu anlattığım mermer ve tunç ba- tıra, Fikretin müdürlük ettiği mektebin bahçesini süsledi. Mezarı başında sönü dığı sırada, büyük çal de de ben bir dakika hü Bir çeyrek asrın ötesinde — inkilâplara, bunca telâkki devrimlerine, şöhret devrilişlerine rağmen — onu bâ- lâ büyük bir şair buluyoruz. Eski yunan» da ölümünden sonra yarım ilâh sayılan şahsiyetler vardır. Camiamız palen ol- saydı şüphesiz Rübabı Şikeste mübdini de bunlardan biri sayacaktık. Şimdiki zihniyetimizle bile onu alelâde bir insan telâkki edemiyoruz. Acaba hafızamızı süsliyen — ve çoğunu tenkit ettiğimiz — inden dolayı mı? Yalmız on- | lardan dolayı mı? Süpbesiz », Ta rihi kadim», «Halük'un veda» «Bir lâhzai teahhür», «Hân yağma» — fa- risi ve arab! tetabuu izafata, Ahteri'den devşirilmi; o naşinide kelimelere rağ men — hâlâ beğendiğimiz eserlerdi Türkçe baki kaldıkça beğenilecekleri Fakat Fikretin kuvveti asıl bunlarda de- Kil; samimi bir içtihadın — adeta felse- fi bir fırkanın — karakterli lideri olma- sındudır, Uğrunda çurpıştığı mazariyeler doğ” tuydu, yanlıştı; başka mesele... Şurası muhakkak ki, bir milletin millet olma- *, basma kalıp ve resmi telâkkilerin fevkins yükselmek cesaretini kendinde gören mütefekkirlerile de ölçülür. Fik- retle bındar dolayı da iftihar edebiliriz. €za, © taassup devrinde — nice kış kırtmalara rağmen — üzerine taşla Yö” rünmemiş olması (bir şirinde bizzat kendinin tasvir ettiği ili dilin mesi, bilâkis yi tutulması Türk milletinin şaire tefekkie ne büyük kıymet verdi teri. Hat etin necip hatırasına ws, bugünkü ihmalimizi o günkü mü- samchamızlı affettirebiliriz. manzumel Jecek nesille» elbette onu daha faz la tebcül etmesini bileceklerdir. Tevellir miz de bundadır. , Pikretin heykeli önünde bunları dü- #ündüm, i (va - Nü) — Evvelki gün Adaya gidince Beşik” tatl: vatandaşa ben de hak verdim ba? Ai Tepebaşı caddesi genişletiliyor Bir apartımanin yalniz zemin katı istimlâk edilecek Vali Ve Belediye Relsi Dr. LâHI Kır dar, dün imar müdürü B. Hüsnüye Tepe- başı bahçesinin tramvay onddesindeki cephesinin plâna uygun bir surette tanzina edilmesini emretmiştir. Peropalas otelin- deki köşeden itibaren Tepebaşı; bahçesi- nin çadde üzerindeki duvarı geriye çekile- cek, tramvay enddesi 5 metre gönişiiye- cektir. Bu itibarla Tepebaşı tiyatrosunun kapısı, Asri sinemanın —amtresi - yıktırılam cak, ancâk yeni tiyatro binasi yapdama- dığı için Asri sinema binası şimdilik ka- araktır. Mai #irema binasının yanındaki dük- kinlar esasen Belediye malı olduklarından bunlar hemen yıktırılacaklardır. Yalnız köşede bulunan münferiâ bir aparlıman yardır. Bu apartımanın derhal istimlâkine imkân olmadığından çi nin yalnız zemin kabi ol olarak kalacaktır. Bu cadde bu suretle genişletildikten sonra Galatasarıyı köşesi ve büyük ead- delerden dar olan diğer yerler de teğrlei bir surette genişletilecektir. Odun, kömür Fiat mürakabe komisyonu fiatler meselesini görüşecek Flat mürakabe komlayonu, dün tekrar toplanarak otomobil! lâştiği işini görüş- müştür. Komisyon, bundan evvelki içti- maında otomobü lAsti satan tacirleri dinle, aralarında bir komisyon seçerek bu mal- zemenin teferrüatlı bir listesini ve bir par- çanın nereden ve kaça temin edilebilece- &ini tesbit etmişlerdir. Dünkü toplantıda komisyon, bu Hste üzerinde iki saat kadar misy toplantısında, odun, rini de görüşecektir. Belediye (o İktisad müdürlüğü, şehirdeki odun, kömür #tokunu, dapoların vaziyetini tesbit eden bir rapor hazırlamıştır. Mü. rakabe komisyonu, perşembe günü bu ra por üzerinde çalışmaktır. Eminönü meydanının tanzimi işiY meydanının tanzimi işinin ey- biteceğini yazmıştık. gelen nakliye vas! imdi saatin bulunduğu sahanın önünden geçerek Yenicaminin arkasından sapacak- lar, Bahçekapıdan gelecek vesait de Reşa- diye caddesini takip edeceklerdir. Bu sü- retle tramvaylar daha kolay sefer edebile- ami tramvaylar kemerin Köprüden gelen önünde, Bebek tramvaytarı da şimdiki mu- Yakkat köprünün . önünde duracaklardır. Ancak kemerin yanındaki burç önündeki yaya kaldırım pek dar olduğundan halk Yu yaya kaldırımdan müşkülâtla geçmek- tedir. B. Prost, burcun delinerek yanındaki m- ra dükkânların da istimlâkini muvafık görmektedir. Kemerin karşısında, caddenin K'ukabil tarafındaki yaya kaldırımın da bir metre dah geni esi düşünülüyor. Sokakta heroin çekerken yakalandılar ve Osman isimlerinde iki Kişi; | kaldırımda Leh fakirhanesi heroln . çekmekteler iken gabıla tarafından yakalanmışlardır. ik eden Kemal ve Mus- polleçe şüphe im wrilmigler, üzerleri aranınca Mus- aran, cebindeki kibrit kutusu İçinde yirmi beş santigram kadar bir heroin par g si önünde üsade, lerek kendi- keti bulunmuş, Eni ero edilerek . Jeri emniyet müdürlüğüne getirilmiş ve haklarında tahkikata başlanmıştır. ... Gerçi Adaya gitmeğe lüzum bile yok, dilimize saygısızlık daha vapurda başlıyor! . İ güzel bir bahç Karilerimizin mektupları 3605 numaralı kara köpek Yeniköyle Tarabya arasındaki asfalt, bir gezme yeridir. Geceleri kadınlar ve çocuklar hattâ yalnız olarak dolaşma» ğa çıkıyorlar. Burada evlerden birin- de, — ard ayakları üzerine kalktığı takdirde adam boyuna gelen — biz ka- ra köpek barındırılmaktadır. Numarası 3005 dir. Bu bayyan, insanların üstü ne hoplamakta, kadınları yere düyür- mekte, üstlerini başlarını yırtmada, bayılma derecesine getirmektedir. Ba- hipleri 6 derece alâkadar olmamakta dırlar ki, hayvanı böyle vakalar çıkar- dıktan pek az sonra gene başıboş bi- rakmaktadırlar. Dikkati celbederiz. Lo Taksim bahçesinde otomobil Taksim bahçesi valde otamobli b buki bu gibi bar diye, çocuklarını gezdirmeğe getiren- ler, oynamaları için serbes koyverir- ir suretle otomobilin girmesi- snade olunmamalıdır. Kenan Muvakkat köprü kaldırılmıyacak mı? B. Prost meydanda izdihamin hafitflemesi için köprünün muhafazasına taraftar ina Gehirellik mütehassıs B. Prost Eminönü meydanındaki muvakkat köprünün sök- türülmiyerek muhafaza edilmesi fikrini iltizam etmiştir. Ancak muvakkat köprü, « açılacak ve İstanbul ta- cek nakliye vasıtaları Reşa- den doğrudan doğruya mü- v sapacaklar, Karaköy köp- rüsünden gelecek nakliye vasıtaları da Yenicaminin o arkasından geçeceklerdir. Maamafıh B, Prostün bu mütalhası henüz tedkik safhasındadır. KUÇUK HABERLER: # Gümrük ve İnhisarlar müsteşarı B. Mahmud Nedim, dün sabah gümrüklerde Öğleden sonra da Inhisartarda meşgul ole muştur. Bundan başka müsteşar dün M- kör ve kutu fabrikalarını da gezmiştir. rası bir kat d rafından £ diye ca vakkat köp X Dün Almanyaya yün bah; Yunaniş- | tana külliyetli mikdarda kimyon, kepek; | İsviçreye fındık içi; Çokyaya 32,100 Hrahik susam; İsviçreye tuzlu koyun barsağı; Romanyaya zeytin satılmıştır. # Ortaköyde oturan on sekiz yaşlarında Ohanes, Dolma! caddesinden geç- mekte Olan 0 nl temin edemiyerek ir, * Tanaş adında birinin idaresindeki araba, dün Galatada Şeftali sokağından geçerken Ahmed isminde birine çarparak dizinden tini çaldığı için sulh ceza mahkemesine verilmiş ve dün muhakemesi yapılarak İ bir ay beş gün hapse mahküm edilmiştir. meydanının asfalta tahvil (£ plânı yapılmıştır. İnşaat yakında münakasaya çıkarılacaktır. 4 Belediye istatistik ve neşriyat gubesi mömurlarından ve hukuk mezunlarından B. Naki Tezel Ankara vilâyeti malyet me- | murluğuna tayin edilmiştir. B. Naki gü- | xide gençlerimizdendir. muvaffakıyetler temenni ederiz. Topkapı suru haricinde olduğu gibi Bülmekapı suru haricinde de şâhsa ald bir mezarlık istimlâk edilecek ve buraya yapılacaktır. Bay Amcaya göre... se Hazır Adaya gitmişken bir gün zarlında işittiğim bozuk türkçeyi ve yar hancı Fenerbahçe istimlâk edilecek Belediye sahildeki plâjı tanzim edecek Belediye, Fenerbahçe o mesiresini istim- lâk etmeğe karar vermiş ve bu hususta müsade almak üzere Dahiliye Vekâletine mürecaat etmiştir. İstimlâk edilecek kı- | sm bursdaki depolardan eski Dahiliye | Vekili B. Şükrü Kayanın köşküne kadar uzanan sahil sahasıdır. Buradaki piij tan- şim ve sahildeki ağaçlar için deniz köna- rında bir istinad duvarı inşa edilecektir. Burada Biran: devrinden kalma bir ha- mam vardır. Bu hamam hakkında tedkik- ler yapılacak, hamamın işe yaradığı an- laşılırsa su Yi rı tanzim edilecektir. Hububat tacirleri bir ihracat | birliği kurdular Şehrimizdeki hububat ihracat “tacirleri, kendi aralarında toplanarak bir hububat ihraç birliği kurmuşlardır. Birliğin reisli- | gine, İstanbul toprak mahsulleri ofisi mü- dürü B, Nuri Orak geliriimşitir. Bi ; sahire ihracatı yapan ve birlikler statüsü mucibince ihracatçı sıfatını haiz ölün her- kes kaydedi Birndiki beş kadar tacir, birliğine kaydedilmiştür. Sivrisinekler Aza Sıhhiye müdürlüğü bu sene de mücadeleye başlıyor Şehrin stma mücadele muntakası ha- eki sahalarında sivrisineklerin İm» n sene bir çok yerlerde tef- ara, havuzlara mazot dökülmüştü. Bu tedbire bu sene de müra- enat edilmiştir. Belediye sıhhiye müdürlü- Beyoğlu, Barıyer, Be İsküdar Belediye heki vermiştir. Her kazada su birikmiş yerlere, havuzlara mazot dökülecek, havuzların sulari her on günde bir değiştirilecek, bu- ralara da mazot dökülecektir. Ayrı zamanda vilâyet hiye müdür- Yüğü tahslsat ayırarak sivrisineklerin im- bası için yapıl mücadelede ihtiyaş görülürse amele istihdam edecektir. Ma- mttan başka bazı yerlere asidfnik de dö- külecektir. Gehrimizdeki Sıhhiye Vekâlei stma mücadele heyeti, sırf sıtma mücadelesi için eenede kırk bin liralık bir bütçe ile ktadır. Bu para, Kadıköy İle Pen- dik, Florya, Küçük Çekmece ve cirarındar ki mıntakada yapılan mücadeleye sarfe- dilmektedir. Şehrin diğer kazalarındaki sivrisineklerin tamamile imhası için se- nede yüz bin liralık bir tahsisata ihtiyaş görülmektedir. Ortodoks ve katolikler için yeni mezarlık sahası tefrik ediliyor Şehir içindeki mezarlıkların tedrici biz #uretto şehir haricine nakli kanım fktiza- #indan olduğundan Beyoğlu bıfrınsıhha komisyonu Şişlideki ortodoks ve Feriköyde- ki katolik mezarlıklarının mütevellilerine artık buralara ölü gömülmemesi için altı aylık bir mühlet vermişti. Bu mühlet vi- liyet hıfmashha meclisi tarafından da tasdik edilmişti. Bu mezarlıklara Gif gö- mülmemesi için yeni mezarlıklar tesisine Mirum görülmektedir. Bunun için müslü- man ölüler için ayrılan yeni asri mezar. liktan Werideki bir saha hıristiyan mezar- lığı olarak tefrik edilecektir. Şehir içinde- ki Bi defnedilmesi menedilen mezarlık- lar da kanun! müddet bittikten sonra ted- flel bir surette kaldırılarak buraları park ve bahçe haline konulacaktır. Vatan gazetesi Dünden itibaren Vatan İsminde yeni bir sabah gazetesi intişar etmeğe başlamıştır. Vatan'ın başında tanınmış gazetecilerimiz- den Ahmed Emin Yalman bulunmaktadır. Refikimisi tebrik ve muvaffakıyetler te- menni ederiz, İntişara başlaması münasebetile dün ak- şam Cağaloğlundaki Vatan matbaasında bir çay verilmiştir. Çayda Vali ve Belediye Relsi, Polla müdürü, matbuat erkân, 6c- Bebi gazete ve ajansların muhabirlerinden büyük bir kımı hazır bulunmuştur. >. Tam yüz sahifelik'defterim doldu! B. A, — Bunun asil zararı edebiyatı Ben gidemiyeceğim ! Ötedenberi konuşup | durduğumuz yazıp çizdiğimiz bir mesele vardır: Ni çin eğlencesiz bir hayat geçiriyoruz! Neden eğlenemiyoruz?... Geçen gün va purda tanımadığım iki öç kişi bana bu nun cevabını bep bir ağırdan verdiler. Tam karşıma oturmuşlar konuşuyorlardı. Geçen pazar yaptıkları bir gezintiden bahsediyorlardı. Biri diyordu ki: «— Baktık, Güzel bir gazino... Deniz üzerinde, Manzarası emsalsiz. İçeriden tatlı tatlı da çalı sesleri geliyordu. Far- In beklemedik. Kapıdan içeri daldık. Tam masalardan birine doğru ilerlerken gözümüze tarife ilişti. Bir de ne göreyim birader ? 75 kuruş çay, 75 kuruş kahve, 75 kuruş gazoz. Ehhhh bizim de yanı- muzda çoluk çocuk da var. Şöyle zihni- mizde bir hesap yaptık. Bu işin altından kalkamıyacağımızı anladık. Tarifenin önünden palaspandıras kaçtık. » İşte İstanbullunun eğlenememesinin en büyük sebeplerinden biri... Bizde eğ- lenceden daha pahah hemen hiç bir şey yoktur. Gazinodaki tarifeyi ke dışarı atan zatın sözleri bana ık eski zamanda İstanbulda beş, altı arhoş olurmuş, içiyorlarmış... Kafaları adamakıllı tütsülemişler. Bir tarda bağıran münadinin sesi ler; «— Bir yiğit lâzm!... Bağdada gönde rilecek. Gözü pek olsun... Kılıç kalkan kullansın... Pala ile bir vuruşta düşme nın ikiye ayırsn!., İşte böyle bir yiğit lâzım... Bağdada gidecek!...» Sarhoşlardan biri bunları dinlemiş, dinlemiş sonra yanımdaki arkadaşını dürtmüş: — Mehmed be... demiş, bu tam 46- nin yapacağın iş Git hükümete bir görün!.. Bağdad yolunu tatl. Mehmedin de sarhoş kafn ile buna aklı kesmiş. Ertesi günü hemen «Paşa kapısı» na gitmiş!,, Lâkin bir de bakmış orada beyülâ gibi adamlar... Her birin- de çam yarması gibi boy... Hepsinin bi yıkları koç boynuzu şeklinde... Gözler dehşet salıyor... Mehmed korkmuş... Ye- niçerilerden biri kükrer gibi kendisine! — Ne istiyorsun? diye sorunca keke Temiş? — Şey.. Münadinin sözlerini işittim de geldim... — Ne yapmağa geldin?.. Bağdada mı gideceksin? Mehmed büsbütün şaşırmış: işitmiş — Hayır efendim bayır... Gidemliye- ceğimi söylemeğe geldim!.. Uydurduğu bu yalandar, sonra kendisini kapıdan di- şarı atmış... Lâkin ertesi gece arkadaş ları Mehmedi gene doldurmuşlar: — Aranılan kahraman sensin... Koş git!., demişler. Mehmed bu sefer de git- miş, lâkin o iriyarı adamları görünce gene bütün cesaretini kaybetmiş... Onat — Ulan gene niçin geldin?. diye — Dün Bağdada gidemiyeceğimi söy- lemiştim ya... Bizim arkadaşlar da gi- demiyeceklermiş... Bu sefer de onu ha- ber vermeğe geldim! Demis ve dışarı fırlamış... dilerini dışarı atanları ne kadar andıri- yor, Hikmet Feridun Es amana m re İki yangın başlangıcı Dün sabah, Kadıköyde iskele başında «Yeşil Kanad, motöründe 8 yangın çıkmış ve ataş Kısmı yandıktan sonra dan söndürülmüştür. Yine dün akşam üzeri Yenicamlde Kuş- çular caddesinde B. Sabriye ald findik ardiyesinde bir yangın başlanısıcı olm biraz sonra gelen itfaiye tarafından sönü dürülmüştür. Almanyaya ihraç edilecek deriler Almanyaya satılacak dertlerin hangi N- manlardan ne mikdartarda ilıraç edileceği tesbit edilmiştir. Buna göre İstanbuldan 650, İzmirden 200, Mersinden 100, Sam- sundan da 50 bin liralık deri ihraç edile- cektir. —?. B. A. — Edebiyatımızın en eli kalem İ tutan istediler Adelesi -— *

Bu sayıdan diğer sayfalar: