24 Aralık 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

24 Aralık 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

74 Könünuervel 1940 —— AKŞAMDAN AKŞAMA! «İçtimai hastalık» bu mudur? Geçenlerde gazeteler o Çemberli- Hasta yaşıyan bir zatın on dört ya- şında kızının kaybolduğunu, bunun da bir gönül isile alâkadar bulun- duğunu yazdı Bu haber üzerine, Tasviri Efkör derd telâkki ederek bir başmakale İkte bazı «Ön dört yaşında bir yavra kızca- dizin ama baba yurdunu terkedip gitmesini * gazetelerde (o okuyunca onu âdi bir zabıta vakası gibi telâk- ki ederek omuzlarınızı silkip geçi- yoruz. Halbuki bu hâdise üzerinde bir an için durup onu kıyası neBsle, im'ân ile tedkik etmeli ve bunun ne demek olduğunu kendi kendi- mize derin alâkalarla sormalıyız. On dört yaşında bir kızın, bahusus bu kış günlerinde, aile yurdunun #cak ve samimi bucağımı, bir anne- nin yetişilmez şefkat hilerile dolu kucağını, bir babanın anlaşılmaz ve ölçülmez kudretli o bimayesini bıra- kıp kaçması için ne kadar şaşırmış olması, küçücük yüreğinin ve ruhu- Bur» nası) buhranlar içinde çırpın” makta bulunması lâzımdır! Bu elim hâdise sanki kendi başımıza gelmiş gibi, bir sunlleri kendimize mal et menin, heyeti umumiyenin selâmeti- ne ajt büyük bir içtimai vazife oldu- ğunu tükdir etmemiz lâzımdır. Çemberlitaşinki bedbaht pederin derdine iştirak etmek ve onun kızı- m bulup sile yurduna iade etmek, bütün vatandaşlar borç olmalıdır. Böyle büyük bir /ç- i hastalık karşısında kayılsızlık- ta devam etmek, yarın kendimizi de ayni hastalıza maruz bırakmak de- mektir.» satırları: >.” ... On dört yaşında bir kız, ahlâkan sarsılmış; evinden kaçmış. Bu, el- bette acınacak bir meseledir. Baba- Sina, annesine teessiirlerimizi bildi- ririz. Sayet başka evlâdları varsa onları daha esaslı bir terbiye ile ye- tin ini tavsiye ederiz. Tasviri Efkâr gazetesi, yukarıki ilk satırları yazarken merhamet his- lerini ifade etmekte elbet haklıdır. Bizde bü tehassüslere iştirak ediyo- roz, Fakat bu alelâde zabıta vakası Üzerinde gösterilen azim telâşın sc- bebini anlıyamadık. Ne olmuş? 800,000 nüfuslu in İçinde bir- kaç ay fasılayla Kadıköyünden, diğ-ri Çemberlitaştan iki kız £aç- maş, Acaba, bu, yeni tarz hayatımızın getirdiği bir hastalık mıdır ki böyle Bir feryadın koparılması zaruri gö- rülüyor? Eskiden kız kaçırma ve kızlarım kaçma vakaları yok muy- du? Zanmetmiyoruz! Bir cemiyet içinde hırsızlık, inti. har, fuhuş, daima olagelmiştir. Hat- tâ Vakti Saadette bile bunların ol. duğunu Tasviri Efkâr'a hatırlatma- Ha lüzum görmüyoruz. Çünkü «Ka- Mmadığma bakmalıdır. mak için de, biç değilse yirmi sene zarfındaki istatistikleri tedkik et meli, Meselâ, beher milyon başına otuz intihar vasatisi üç yüz derecesi» ni bulduysa ancak o zaman: «— Eyvahi.. İçtimai bir hasta. hik var... Tedavisi için me yapma” 17...» diye basmakalelerde telâşe düşer, S.O.S. leri neşrederiz. Yoksa, bir sene zarfında 800,000 müfuslu bir şehirde üç beş kız kay- bolmuş : bunlar, içtimai bir mese- le değil, alelâde zabıta vakalarıdır. Buna rağmen, cevlâtlarımızı iyi Yetiştirelimi» davası yinede ay- için büyük bir Yunan askerle- rine şeker Dün 8 bin kutu gönderildi gehrimizdeki ban bayanların te- şebbüslerile kahraman Yunan asker- ierine Noel ve Yılbaşı hediyesi olarak hazırlanan şekerlerden sekiz bin ku- tusu dün Kızlay vaminsile Yanan Kı- mihaçına gönderiimiştir. Bugün de yine aynı vasıta ile altı bin kutu gön- derilceektir. Her kutu şeker, yarımşar kilodur. Bir kısmını ebrimizdeki gekereiler dan doğruya bayanlarımız arasında toplanan para ile satın alınmıştır. Yoksul talebe Ortamekteplerde de yar- dım teşkilâtı yapılacak İlk mekteplerde olduğu gibi orta mekteplerde yoksul talebeye yardım yapılması için Maarif Vekâleti tedkik- lere başlamıştır. Vekâlet, bu hususta orta mektöpler idaresinden malfimat istemiştir. Bu malimst alındıktan! sonra orta mekteplerde de teşkilât yapılacaktır, Bu teşkilât, gıdasız olan #alebeye öğle yemeği temin edecek ders lerazımı, Kırtasiye verecektir. sında hal ve vakti yerinde olanların velilerinden Yapılacak teberrünta ald makbuzlar hazırlıyasaktır. Orta mek- teplerde şimdi yapılan yardım mek- tep köoperatiflerinin temin ettiği ge-| Ürden ayrılın bir mikdardır. Paket) bu mikdar, yoksul talebenin ihtiyaç-| larını karşiıyamamaktadır. Parti vilâyet kongresi yarın toplanıyor huriyet Fark Partisi İstanbul vilâyet kongresi yatın saat 10 da Par-| tirim Cağaloğlu merkezinde toplana-| caktır. Kongrede Parti idare heyeti âzaları, kazalardan seçilen delereler, Val! ve Belediye Reisi Dr. Lâtfi Kır- dar, Viliyet, Belediye erkânı hazır buhmacaklardır. Komgre, İdare heye- ti relsi B, Reşad Mimaroğlunuz bir nutku ile açılacak, idare heyeti rapo-| ru okunacaktır: Seker rekoltesi 90 bin ton Bu senenin şeker rekoltesi 90 bir tona baliğ olmuştur. Geçen - seneden 15 bin bön stok meycuddur. Elde mev- cud şekerin senelik ihtiyacımızı kar- şilayacak mikdarda olduğu anlaşil- maktadır. Lamartine'in doğumu- | nun 150 nci yılı | Büyük Fransız şairi Lemortine'in teberrü etmişler, bir kısmı da doğru-! Vekâlet, ayrı zamanda talebe ara-| yüz ellinci doğum yıldönümü mi sebetile dün Üniversite hukuk fakül-| tesi salonunda merasim yapılmı | | Evvelâ Turing klüp relsi B. Reşid) Saffet Atabinen fransizca bir konfe- rans vermiş, Lamartine'in Türkler 1e-| | binde yazdığı kıymeltar sabifeleri! İ okumuştur. versile prolesörlerinden B. Hamdi | Tanpınar türkçe olarak Lal | hayatı, edebi mevkii, bim dostluğu etrafında beyanatta bul | muştur. Toplantıda profesörler, tale- be, şehrimizin bazı güzideleri ve Pran- #ix kolonisinin şahsiyetleri hasır bu- Yunmuşlardır. İthalât birlikleri birleştirilmiyor İ İlhalât birliklerinin tevhid edilece- Bine dali n haberlerin Aslar | olduğu anlaşılmıştır. İkhatât birlikleri | eskisi gibi faaliyetlerine devam ede- ceklerdir. sevesesaoaüani den gelen telkinin yapılması bütün! kalemi ahiylerinin nesili. Biz bu yazımızda «içtimai basta lık münferit vakalarla değil, istatis- jtikle belli olur!» noktai a Bundan sonra da Üni-| Sahife 3 Et fiati Toptan 7 kuruş düşüyor fark var, pera- Yeni imar plânları Kiliçali camii tamamen kende fiatlerin de düşmesi lâzım| meydana çıkarılacak Fint mürakebe komisyonu et fi- atlerini tetkik etmeğe (başladıktan sonr. et Fintlerinde (hissolunacak İk kasaplık hayvanın kilosu 31 kuru İsa satilmiş iken dünkü | müzayede esnasında bu miktar kilo başında yedi kuruş bir düşüklük gösteterek yekünu 24 kuruştan satılmıştır. Bu farkır pera fiatlerde en az B-9 kuruş bir si icap etmektedir y İ& kaymakamlara telefonla emirler vermi,, kaymakam ve alâkadar me- murların perakendeci kasapları do- laşarak etiz dünkü fiatten ne mik- tar daha wcuzn satıldığını tesbit et- meleri hususu bildirilmiştir Son iki gün zarfında şehrimiz pi- yasama çok miktarda kasapbk hayvan gelmiştir Pirinç, fasulye. ve yağ fiatleri Fim mürakabe komisyonu dün Vali muavini B. Ahmed Kınığın re- iliği altnda toplanmıa. o yağcılarla cıları dinlemistir. Ticaret Ve- , yağ, pirinç ve fasulye Fintle- rine azami fiat konmasını Yohdan istemirii. Yağcı ve kremaci- lar yağ fiatlerire azami fint esna vazedilmesine itiraz. etmişler, Süzm- KÜCÜK HABERLER # Bayı sinemaların talebe için ten- #lâtlı bilet satışmı kaldırdıklarından Belediyeye şikâyet edilmiştir. Belediye, bu şikâyeli tedkix etmektedir. 4 Ticaret Vekâleti iç ticaret umum müdür muavin! B, Salâhaddin Cub- ruk'un vekâlet standardizasyon mü- dürlüğüne tayin edildiği baber alın- aşar. 4 Maciristena 150 ton Pik demir gönderilmişti. Demirlerin Macaristan vârıp varmadığı hakkında şehrimizde ki alâkadarlarâ henüz malümat gel- Biemiştir. Macarlar alacakları demire Yollar açık iyecektir. & Vatman Mustafanı Tupkapı tramvayı di çekapı virajından dönerken çıkmış, bu 3 iâti yarım saat kadar durmuştur Aksarıyda oturan Sermed ismi # biri, dün Bah- yoldan kondüktör Şabanla kunga etmiş, Şa- banın iddiasına göre Sermed kendisini bir hayli döydükten sonra hir de cam | kırmıştır. Şaban elinden yaralanmış tır. İşe el koyan zabıta, icab eden tah. kikatı yapmaktadır. # Müzaffer İsminde bir kadın yan- kesici polis tarafından yakalanmıştı. Dün Muzaffer adliyeye teslim edilmiş ve sorgusunu müteakib hakkındaki tahkikat evrakı astiye ceza mahkeme- #ine verilmiştir. isimlerinde ikt heroln kaçakçılık memurları arafından yakalanmış ve asliye be. İnci esra mahkemesine verilerek te 1 edilmiştir. * Dün yapılan seyrüsefer kontro- unda on dört şoför muhtelif suçlar- nh, AI kişi de tramvaylar yürürken binip indiklerinden erraya çarptırıl- mıştır. # Taksimde garsonluk eden Os manla, Ali iş osmasmdr kavga et ler, Orman Aliyi maşa ile başından yaralamıştır. Polis yaralıyı tedavi al- #uçlu hakkında k tar. 4 Beşiktaşla oturan kırk yaşlarında bayan Zehra ile oğlu Nuri, dün oda- larına aldıklam mangaldan intişar eden hamızı karbon tesirile zehirlen- mişler, hadiseden haberdar olan diğer ev halkı xabılaya malümat vermişler- dir. Ana oğul Beyoğlu hastanesine İ Geçen hafta hayvan borsasında can-| - İmuntazamar sun ve civarında yağlar yüksek fi- atle aatıldığından vcuz fiat tesbit edilirse yağlarını oraya gönderebi- leceklerini ileri sürmüşlerdir. Buna rağmen komisyon pirinç ve Fasulye ile beraber yağ Fiatlerine de Jazami fiat tesbiti esasını vazedecek- | ör. İstanbula yağ gönderen Trabzon bavalisinde stok bulunmadığı ve bu muntakadan elde edilen yağların! İstanbula gönderildi ği anlaşılmıştır. Urfa, Diyar bakır, Gaziantep yani cenup vilâ- yetleri yağ istihsalâtımın yüzde dok-| sanı stok edilmiş o bulunmaktadır. Komisyonun tetkiklerine göre İs- tanbulda 30 bin teneke yağ mev- Umumi meclisin kabul ettiği baz srni Nafla Vekiileğine tas- dik eliirmek Szere Ankaraya giden Belediye imar müdürü B. Hümü Ke- seroğlu şehrimize gelmiştir. B, Hüsnü Keseroğin, bu plânlar et- ratında Nafia Vekâletine izahat ver- miştir. Plânlar yakında tasdik edile-| cektir, 'Tarihf kıymeti haiz olan 'Top- hanedeki Kılıçali camiinin eteafında- | kt.binalur istimlâk edilerek bina mey- dana çıkarılacaktır. Kahve stoku ümrükteki kahvelerin çıkarılması istendi İon beş bin teneke yağın ise | cuttur, Bu miktarın 15 bin tenekesi) Kahve #thalât birliğinin piyasadaki müteahhitlerin taahhütlerine | karşı | tedkiklerine göre tüccarın elinde stok bk olarak ayrılmakta, geriye kalan) Me m a i > Nİ bilkümetin emrinde bulunmaktadır. mahsul ayı olan nisana kadar Piya-| fehalât birtiği keytiyetten Ticaret Ve- sanın ibtyiacını tamamen karşılaya- | yaletini habardar © gümrükler- cağı anlaşılmkitadır. | deki kahvelerin piyasaya çıkarılması Pirinç, fasulye ve yağcılarn, el-İiçin müsaade verilmesini, hariçten lerindeki o malların miktarına sit kahve ithali için teşebbüste zeçii- mıntaka ticaret müdürlüğüne vere- cekler” beyanname müddeti bu ak-| şam bitmektedir. Yarma kadar be- yanname tasnifi yapılacak ve ko- misyonun perşembe günkü &toplan- mesini itemiştir. Diler taraftan cırmaihane ve bak- kallara kahve tevziatı (le meşgul olan bakkallar cemiyetinin idâlasına göre ekser perakende Kahve satışlarında kahveye nohud ve fındık kabuğu ka- den tramvay münaka-| tramvayla Beyamddan| geçerken para bozmak meselesinden| tında da pirinç. fasulye ve yağa aştırıldığı İşin daha bir mildeet fiat konacaktır. sala kahveye yaç hasıl olmuyacağı eri “ sürülmektedir. Şikâyet mektupları ikişer, üçer günlük ihtiyaçlarına te- Örtülü tramvıy bek- kabül edecek mikdarda kahve vel #i halde bir hafta sonra bile müra- leme yerine ihtiyaç ia caat edilip yen! kahve talebinde bu- lunulmadığı iddia edilmektedir. Bazı kimselerin ki ye Kkalılmak Üzere fındık kabuğu kavurduğu söylermek- te ise de baka'lar cemiyeti bu iddianın doğru olduğuna dair dali) elde edeme Topkapıda Guraba hastanesine, müştemilâtı kliniklere her gün sa- bahtan öğleye kadar muayene ve today! çin müracaat eden yüzler ce zuafn ve hastaların avdetlerin- de lramvay beklemeğe mahsus miştir. barmacak bir mahal olmadığın- dan cadde ortasında kar, yağmur, soğuk rüzgira karşı tltreşmekte- dirler, Esasen hasta olan bu biçarelerin shatlerini korumak için Tadyo- ji dalresire gider avlu kapısının Guruba cihetindeki boş mahalle örtülü bir bekleme yeri inşası için tramvay idaresine emir buyrulma- sını sayın Val! ve Beldiye Relsi- imiz B. Lütfi Kırdardan bekleriz. sebat genişliyor İngililerle otan ticaret münasrbet- lerimiz gittikçe inkişal göstermektedir. Ticaret Vekületi #halât imkânlarmı sekle koya- emrindeki emrine Takas müd akreditifler Merkez vi tüccara iti: an akreditif ağilacaktır, Ekmek fiatleri yeniden tesbit edilecek Önümüzdeki cuma günü Belediye ekmek komisyonu yeniden ekmek flatlerini tesbit etmek Üzere son on beş günlük un fiatleri üzerinde fed- killer yapacak ve neticeyi dalmi en- cümene bildirecektir. C ba Lord Dunsany'nin dünkü ziyaretleri Şehrimizde bulunan İngiliz müte- fekkizlerinden lord Dupsany dün Konservatuara giderek klâsik Türk musikisine ald parçaları dinlemişti! Profesör bundan sonra Beyazıddak! , müzeyi gez- ucuzlıyasağı talımin e Mallar mavnalarda fazla bekletilmiyecek X alin yüz! İshali oşyasının limanda bekletii- imü münasebetile tertib| medem piyasaya çıkarılması için bası ka ile seyretmiştir. | karar alındığın k. Marnalara yükletilen | ith: sahibi Hukuk fakültesi son sınıf ihbarda bulunduğu takdirde bu mal- lar mavnularda üç gün alakonacak talebesi bir albüm i hazırlıyor iben tüccarın eline teslimi tevemül edi- ada bulunduğu. Hukuk fakültesi son sınıf talebeleri | hu ihbar © ear am $ fakülte hatıralarını toplıyarak bir trepoya alındı a albüm çıkarmağı karar vermişler, | Dir #pikdar ceza nl sibümün hazırlanması işini araların.) 9* dan seçlikleri tersi heyetine tevdi et- mişlerdir. İ Albiimde, (Ord. Pro. EbulğlA Mur- Profesör oluyor din) tarafından yazılmış «Hukuk £2-| giniyersite meclisi tarafından fad- Kütlesi tarihçeste ve bütün tedris he-| yoloji doçenti doktor muhterem Gök- yelinin - fotoğrafları, hal tercümeleri, | men'in profesörlüğe terflinin muvafık sn snf talebelerinin münferiden. | görüldüğünü ve keyfiyetin Maarif ve- Doktor B, Muhterem diğer sınıfların grup halinde fotoğ-| kâletine bildirildiğini memnuniyetle ! Jİngiltere ile ticari münar|i Güzel bir merak, fakat... Bit işkembe çorbası içmek için girdiğiniz dükkânda şöyle bir tablo görürseniz şaşar mısınız, şaşmaz mi- snr? Yağlı boya bir resim... Devrilmiş İbir kâse. Bunun içinden me olduğu pek anlaşılmıyan bir yemek dökül- müş. Kâsenin etrafında dört koca- man fare... Dökülmüş yemeği büyük bir iştahı ile mideye indirmekle meşgul... Herhalde bunu yapan ressan pek ziyade reslist bir sanat- kür olmalı ki bir kedi yavrusu ka- İdar iri olan hayvanları iğrenç mi İğrenç bir tarzda tersim etmiş. Böyle bir tablonun karşısında na- sıl yemek yersiniz? Hele mideniz istiyordu. Bir yere girdim. Farkında olmıyarak tablonun tam da karşısı- Ba oturmuşum. Başımı kaldırdıkça yemk yiyen farelerle göz göze geli- yordum.. Vakiile bir resim sergisinin küsad merasiminde bulunmuştum. Bu mü- masebetle söz söyliyen meşhur bir ressam şunları anlatmıştı: «— Bir tabloyu tam lâyık olduğu yere asmak d. kendine mahsus bir sanattır. Bir resim tablosunun asıl !bulunduğu yerle sıkı bir münasebeti İvardır. Ve bum nazarı itibara ak İmak lâzemdir.» İstanbulda berber, lostra salona, işkembe ç"-bacısı, kahveci gibi es İnafda dükkünlarını resimlerle süs- lemek merak var, Güzel, takdir İedilecek bir merak... Bu bir zevke delâlet eder, Lâkin gelgelelim bu gibi esmafın dükkânlarının duvarlarına asmak üzer seçtikleri tablolar zemine “a man, ve mesleklerine karşı o kalar jaykarı şeyler ki... İnsan bunlara ba- . İlap bakıp: «Ne münasebet?» de- mekten bir türlü kendini alamıyor. Meselâ şan işkembe çorbacısndaki resim gibi... Hr zaman gittiğim berber dükkü- inmda da bir yangın tablosu vardır. İstanbulda alev alev yanan bir serot, kenarda bir cami silüeti, En plând.. eski, tahta Galata köp- İrüsü... Tulumbacılar sandıkları sare İtmda, çıplak ayakları ile koşuyor- lar | Bu yangın tablosu daha ziyade bir sigorta şirketini. yahut eski bir it- faiye âmirinin evine yakışmaz mı? Berber dükkünna gençliğe, temizli. İğe aid bir resim daha münasip düş mez mi Acaba berberim bu müthiş tabloyu gördükçe müşterile- rinin tüyleri diken diken olsun da usturasını dah. şiddetle sallasın diye mi onu buraya asmıştı? Böyle dükkânlarda asılı tablolar arasında yerine en münasip olan birini hatırlıyorum. Fakat o da ar- b ortadan kalktı, Bu veresiye ve- ren bir bakkalın feci âkibetini gös- iteren tablo idi. Eskiden dükkân- larda veznenin civarında asılı dw- Aklıma münasebetsiz yerlere asılı İtablolara dair bir fıkra geldi. | Bir Avrupalı ressam bir pamuk kralma gayet yüksek İfintle bir tablo satmış. Bu bir deniz fenermi gösteren bir resimmiş.. Paraya dehşetli ihtiyacı olan ressam bu sahışı bir nimet telâkki etmiş... Fakat pamuk kralı dalgın bir adam, o günü çek defterini evinde unut- muş... Ressama: - Akşama evime gel de sana çeki vereyim!.. demiş. Sanatkâr sevinç içinde, akşamı dört gözle beklemiş... Nihayet zen- ginin evine gitmiş. Fakat ressam ne İgörsün? Pamuk kralı tabloyu evin- İde küçük bir bar haline soktuğu odaya asmış... Ressam, paraya son yatırnimışlardır. haber aldık. Bay Amcaya göre... rafleri bulunacaktır. » hı bir bahistir. O bahse dair, ek 'anlatmak istedik. | (VA - Nü) EE in » Bir mühendis gelip yolun mak- taını alsa kâğıt üstünde gey ondülüsyon. permenandır!.. “On senedir şu Tuz bay Amca, B. A, — Yavaş söyleyin dostlarım, gikâyetinizi duyarlar da sokağı asfal- ta çevirmeğe gelirlerse Sıraservilerde oturanlar gibi bu sokağı mumla arar- Le . Otom geçeik; insan ken-| — Hele yağmurlu havalarda çeltik görülecek | dini lodosa tutulmuş bir Ada vapu-| tarlasından farkı yoki.. pi Tunga zunnsdiyozlu, sokakta oturuyo-) —. Daha bir gün kazma vurulduğu- b

Bu sayıdan diğer sayfalar: