10 Haziran 1936 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5

10 Haziran 1936 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ğ —10/5/ 936 10 Çeviren: Birinci Fransova BÜYÜK TARİHİ TEFRİKA n Benlioğlu! F. Şemsedâ Sabık kraliçe Mari'yi Birinci Eransova sevgilisi Dük dö Süffolk'la evlendirdi.. An, vazİyetten istifade ede- rek Dük dü Süffalk'la “Beyaz kraliçe, nin aşk mektuplarını getirib götürüyordu, Kraliçe, matem odasında kapanmış olmasına rağmen Dük dö Süffolku unutmamış ve hergün muntazaman muha- bere etmekte idi. Kraliçe, âşıkının sadakatına inanmıyor ve mektuplarında ebedi sevgi ve sadakat vade- diyordu! Kraliçenin bu sevdası, On ikinci Lui'nin ölümünden sonra büsbütün şüyü bulmuştu. Sa- rayda bu muhabereyi bilen, bilmiyenden çok fazla idi. Ve | bütün tedbirlere rağmen, dul ve genç kraliçenin Dük'le bir mülâkat yapacağı da artık ta- hakkuk etmiş bulunuyordu. Kral, birinci Fransova Dük'e bizzat: — Müsyü dö Süffalk! Dedi. Kraliçe Mari'le aranızdaki dost- luğu biliyorum. Eğer - birbiri- nize kat'i bir muhabbet hisse- diyor ve daha fazla kararlar ittihaz etmişseniz, bana söyle- yiniz. Ben hemen İngijtere kralına yazar, müsaadesini alı- rım, burada şerefİnize kırk gün, kırk gece bir düğün ya- parız! Böyle bir vaziyet beni sonsuz sevindirir ve memnun eder! Fakat, düğün müsaadesi gelinciye kadar, hayatınız na- mina ileri bir hareketten sa- kınmanızı dostane tavsiye ede- rim! — Sir; vicdanım ve namu- sum üzerine sizi temin ederim sizin ve Sinyorumun — Akşamlar aziz zevcem! Dedi, Kraliçe, güzel kocasını uzun, uzun ve meftuniyetle seyretti, sonra: j — Akşam şerifler hayır ol- sun güzel sinyorum, yemek yidiniz mi? Dedi. Evet, kral, Mödon'daki evin- de bir sürü yemeği silip sü- pürmüştül Avda, krala sade bir tabak et ve sebze hazır- lamak âdetti. Fakat bu yemek pek bol olurdu. Bu yemek, doktorlar tarafından tertib ve tesbit edilmişti. Çok yaşamak için bu usul altında yemek yimek lâzımdı! Kral gebe karısına dikkatle baktı:. Bu kadın, masum ve hayır olsun | samimi bir kadındı! Kendisine karşı derin bir hürmet ve bir kardeş muhabbetini andıran bir sevgi hissediyordu. Ve, 15 yaşında olan, şimdiye kadar zevk nedir tatmıyan bu za- vallı kraliçeye de acıyordu. Kral, altın bir çatalla salata ve meyva yemesini zevkle sey- retti. Genç kraliçe bir taraftan yemek yerken beri taraftan da: — Av güzel oldu mu? Diye sordu. — Müthiş bir yaban domu- zünu, tipki imparator — veya Sforça imiş gibi zorladım. Dostum, - size Dukalıkları ve- receğim. Bu da doğuracağınız oğlan çocuk için hediyem ola- caktır. arzu ve iradesi haricinde hiç C_ Afnkada birşey yapmam. Yaparsam. * başımı kestiriniz! Fnkat, bu suretle söz — ver- Dük dö Süffalk, dul kraliçeyi ziyaret etti! Bu ziyaret, Fransova'ya çok çabuk*haber verildi;. Franso- va da, İngiliz kralı nezdinde sıkı ve seri teşebbüslerde bu- Tunarak lâzımgelen müsaadeyi aldı. Bu süretle, 1515 senesi Martın otuzuncu günü, onikinci Lui'nin ölümünün tam üçüncü ayında, kraliçe Mari, kraliçe olmazdan evvel sevdiği ve hâlâ sevmekte olduğu Dük dö Süllalk'la evlendi. Kraliçe Mari düşes rütbesine indiği zaman tam 16 yaşında bulunuyordu! Mayısın 16 1ncı günü, yeni evliler, Dük ve Düşes dö Süf- fak, yanjlarında pek - çok kıy- metli eşya olduğu halde Fran- sa'dan İngiltere'ye geçtiler, ve Fransova kendisine senede 60 bin Ekü vermeği de taahhüd etmişti. Bu kraliçe, biran evel ölüme sürüklediği kocası on ikinci Lui'ye de bir milyon Eküye mal olmuştu. — 3 — Güzel madalyon.. Küçük bir avdan dönen bi- rinci Fransova, zevcesinin dai- resine de uğradı. Kraliçe, şöminenin yanın- daki masa başında yalnız ba- şına akşam yemeğini yivordu. Küçük ve incecik boynu, kürklü ve biraz da rahibe elbisesini andıran kalın elbiseler içinde /— adeta kaybolmuştu. Kral: ÜG Siz iki genç kız. diğinden tam üç gün sonra Muhabere etmek istiyorlar Dıuı. Cenubi Afrika'dan i genç kızın imzasını ta- şıyan bir mektup aldık. Mektup Türkçedir ve aşağı yukarı, tamamen bugünkü dilimizle yazılmıştır. Ay- nen neşrediyoruz. Saygı değer yazı ( Biz Avrupalı iz kardeşiz. Yoşumız henüz bulmamıştır. Erkek veya - kadın okuyucularımız leri müdürü acasında — bicimle — mektuplaşarak memleketimiz hakkında malümat almak istiyenler varsa çok memnun olnruz. Fotoğraf — çıkarmuak polu toplamakla — alâkadarız. Bize mektup yazı şahsı veya tabiatı tasvir eden fotoğraflar, pullar veya gazeteler gönderecek — olanlara, biz d& ayni süretle mükabele ederiz. Bu mektubu gazetenizde çıkaracak olursanız Çok müteşekkir oluruz. Teklifimizi kabul. edeceklerin bu- lunacağım umarız. Saygılarımızla. “Thelma,, ile “Marjorie., Carsteu Adres Charmaine S Leger Road Claremeond. Cape Suuth - Africa ve posta Güneş tutulması tetkik edilecek Bursa, 9 (Hususi)— Güneş tutulma hâdisesini tetkik ey- liyecek olan İstanbul — rasat- hanesi müdürü Fatin şehri- mize gelmiştir, beraberinde asislanı da bulnnmaktadır. Uludağ'da Jâzımgelen ted- birler alınmıştır. Yarın rasat âletleri de gelecek ve dağa götürülecektir. ve gimiz golü —Başı 1 inci sahifede— — Hayır, nizamname mü- sait değildir. İstanbul 10 kişi ile, İzmir de bu kadro ile oynıyacaktır, Sakatlanmış oyun cusu yoktur, Bu sırada balkondan Fede- rasyon reisi de seslendi : — Sakatlanırlarsa değişir- ler. Aksi takdirde olmaz. Bu itirazların sebebi, tali- matnameye riayetsizlikten zi- yade, İzmir'e karşı fena bir netice alınması ihtimali idi. Vahab'ın oyuna girmesinden korkuluyordu. Vahab, takımın - idarecisi, belkemiği olmak itibarile aşa- ği yukarı iki oyuncuya muadil görülüyordu ve onun girmesi takdirinde, esasen çok iyi an- laşmış bulunan üç İzmir orta- sının, Basri'nin de ilâvesi ile muhakkak — İstanbul - kalesini tehlikeye sokması muhtemeldi. Denebilir ki, İzmir bu maç- larda iyi bir netice almıştır. Viyana'yı yenmiştir. Ankara'ya olan mağlübiyeti, bir gün evvel Viyana'ya karşı verdiği çok sıkı bir maçın yorgunlu- gundan ve ikinci devre orta- sında Vahab'ın sakatlanarak çıkmasından ileri gelmiştir. İstanbul'a karşı Vahap'sız kadrosu ile sık sık hâkimiyet te tesis etmiştir. Unutmamak gerektir ki, kuvvetli bir ecnebi takıma karşı Türk sporunun | yüzünü ağartan, İzmir takımı olmuştur. Dünkü maçta ha- kem kısmen tarafgirlik te yap- mıştır. Dünkü maçta İzmir kadrosu şöyle idi: Cahit, Fethi, Ali, Adil, Hakkı, — Nurullah, — İbrahim, Said, Fuad, Basri, Hakkı.. İstanbul takımı: Mehmed Ali, Faruk, Hüsnü, Mehmet Reşat, Esat, İbrahim, Niyazi, Şeref, Haşim; Fikret. İlk dakikalar karşılıklı bir tecrübe şeklinde geçti. İstan- bul sol taraftan işlemeğe ça- lışıyar.. İkinci dakikada Hüs- nü uzun bir pasla topu Fik- rete verdi. Fikret Haşime ge- çirdi. Fethi, favul yaptı, ceza çizgisi içinde Haşim'i düşür- dü. Penaltı. Bunu Fikret çek- ti. Zaif bir plâse. Top Cahi- din ellerinde.. Seyircilerin arasındaki İz- mir'liler, kaleciyi şiddetle al- kışladılar. Derhal soldan endik, Hakkı ortaladı. Basri bunu şuta tahvil etti. Top direğe çarptı. Karşılıklı olarak iki ol kaçırıldı- Sırtı-sira birkaç İstanbul hucumunda - soldan gelen — şutları, Cahid tuttu, avut oldu. Aleyhimize verilen bir iki favulu da kurtardıktan sonra canlandık. Hakkı, takı- mı mükemmel açıyor ve bes- liyordu. Hucumlarımız bilhassa soldan inkişaf ediyordu. Hakkı Basri ile anlaşarak yaptığı bir anlaşma ile endi, İstanbul ka- lecisi zorla tutabildi. Artık tazyiklere başlamıştık. Bu, bir müddet böyle devam etti. Fa- kat İstanbul tazyikten sıyrıldı ve oyun müvazencli bir şekil aldı. Sağdan yaptığımız. bir inişde Fuad, İstanbul Haf ve beklerini atlatarak kale yakı- nına geldi, güzel bir şut çekti, fakat kaleci tuttu. çi JADOLU, Dünyaya karşı | | | körnere attılar. İstanbul hâlâ sııldın inmeğe çalışıyordu. Fakat İzmir müda. faası canla başla çalışıyordu, Dakika 27.. Sağdan inen İb. rahim ortaladı. Solaçık Hakki yetişti. Önü bom-boştu. Ha- kem, haksız yere ofsayd verdi. Biraz sonra Niyazi — kaleci- mizle karşı karşıya kaldı, ata- madı, top körnere gitti ve ikinci bir korner oldu. Atlat- tık.. Mukabil bir inişimizi zorla kurtardılar. Topu mütemadiyen taca atıyorlardı. Tekrar indik.. Güzel bir fırsat çıktı, Fuad | çekemedi. Oyunda hakemimiz bir taz- yikimiz esnasında onların ka- lesi dibinde aleyhimize bir favl verildi. İndiler. muhacim topu solaçığa geçirdi, Fikret bunu şüte tahvil etti. Cahit topu ellerinden düşür- dü. Tekrar çekti, tekrar kale- ciye çarpıp döndü. Sağaçık- Tarı yetişti, fakat atamadı. Biraz sonra, Ali, iki dakika geçer geçmez de Fethi topu Her ikisi de avutla neticelendiler, Devre sonlarında — tazyiklerimiz yine başladı. Birinde, Fuad sola- çığa pas verirken, ikincisinde İbrahim, Said, Fuad anlaş- Merkez | Türk sporunun yüzünü Istanbulla 1.1 berabere kaldık. Yedi- lü de kendı kendimize attık mağa çılnırlarken fırsatları | ağartan kıcırdık Devre 0 — 0 bera- bere bitti. İkinet devre: İkinci devrede takımımizda değişiklik — yapılmış, kaleye Mabınıud, sağaçık mevkiine de İsmail getirilmiştir. Oyun, İs- tanbul müdafaasında kırılan bir akınımızla başlamış ve on cansız oynanmış- tır. 11 incı Dakikada aleyhi- mize bir firikik oldu. Esad çekti, kalecimiz güzel bir kur- tarış yaptı. Üç ortamızla yap: tığımız bir akında Said'in şu- tunu kaleci yakaladı. Yağmur gene başlamıştı. -Oyuncular ıslanmağa başlamışlardı. Eik- ret'in bir şutunu kalecimiz kornere “atarak kurtardı. İstan- bul'lular bundan ıstifade ede- mediler. 20 inci dakika.. İstanbul soldan bir akın yaptı Fikre- tin çektiği şüt, kalecimizin müdahalesi ile kornere — gitti. Korneri Fikret çekti. Kalemi- zin önünde bir kargaşalık ol- du ve Adil, yanlış bir kafa vuruşu ile topu kendi ağları- mıza taktı. Talihsiz bir vazi- yet bizimkileri derhal hare- kete getirdi. Canlı bir oyun vermeğe başladık. Akınlarımız artmıştı, İstanbul'lular, galibi- yeti bırakmamak ıçın çok ça- 'Bizimkilerin anlattıkları!. Teb- rik teIgrafları yağıyor. — Buşlıımfı I? inci sayfada — yerini İsmail'e verdiğimiz Basri'yi tekrar koymak iste- dik. Muvafakat etmediler. Hakem Ankara'lı Sedad da Reddetti. Bugün Parti başkanımız da yanımızda idi. | Bizi teşci etli. Valimizden, General Ali Hikmet'ten Vi- yana maçı dolayısile tebrik telgrafı aldık. Balıkesir bizi yıldırım telgraf la kutluladı. Menemen kezâ. Mem- leketin her tarafından daha birçok yerlerden telgraf lar aldık. Perşembe günü harekel edeceğiz. ANADOLU — Yüzümüzü ağartan çacukları cuma gü- nü büyük tezahüratla karşılamak şeref li bir vazifemiz ve borcumuz olmuştur. Dost devlet nazırı —Başı T inci sahifede— ne istasyonunda bulunuyordu. Şevki Behmen ve refikaları, istasyonda Vali Fazlı Güleç, Belediye reisi Dr. Behçet Uz, Parti namına Dr, Ramih, Em- niyet müdürü Feyzi Akkor, Vilâyetçe mihmandarlıklarına seçilen muallim Kâmran tara- fından karşılanmışlardır. Ken- dilerine mihmandar — olarak Hariciye Vekâleti memurla- rından Rıfki - Rüşdü refakat etmektedir. Nazır ve refika- ları istikbale gelenlerin elle- rini sıktıktan sonra gardan çıkmışlar ve © esnada garın iç ve dışında biriken halk tarafından sürekli alkışlarla karşılanmışlardır. Nazır, halkı selâmlamış ve kendilerine tah- sis edilen otomobille Ege pa- hareket etmişlerdir. Egepalas'ta vali Fazlı Gü- leç ve belediye reisi ile bir müddet görüşmüş, sonra isti- rahata çekilmiştir. Bugün vi- lâyeti ziyaret edecek ve sonra valimiz iadei ziyarette bulu- nacaktır. Şevki Behmen; şeh- rimizde iki şehrimizde görülmeğe değer Kültür müesseselerimizi geze- cektir. Yarın deuıqnllm ida- gün kalacak ve | | Bir İtalyan gazetesi — Başı İin;ı'—salıı'feda — yoklur. * İtalya sosyeteden çekilmek fikrinde değildir.., Bu makale İtalya'nın hakiki dileklerini — ve - temayüllerini göstermektedir. Uluslar sosyetesinin mesai- sindeki ademi muvaffakıyeti İtalyan mehafiline göre, bazı azaların kendi arzularını her şeyin üstünde addetmelerin- den doğmuştur. Ayni gazete küçük itilâf müzekerelerine temas ederek dikkate şayan bir tehdit sa- vurmakta ve: Büyük devletler kararlaştırılmıyan edilmiyen hiçbir mes'elenin küçük — devletler - tarafından halline imkân yoktur. Demek- tedir. tarafından ve - tasvib Bu akşam Başdurakta Sıh- hat, Karataşta Santo, Tilki- likte Yeni İzmir, İrgatpaza- rında Asri, Güzelyerde Afi- yet ecczancleri açıktır. —H resinin Erzurun - vapurile İs- taubul'a hareket etmesi muh- temeldir. S-th— ne İzmir olmuştur lışmakla beraber tazyiklerimiz daha barizdi. Sağdan indik. Ortaladı. Top Fuad'da, Sert bir şüt ve kor- ner, Kaleci buna zorlukla mu« vaffak olabilmişti, fakat — isti- fade edemedik. Dakika 27 gene sağdan endik, İbrahim kıleye yakla- şirken topü sol içe doğru or« taladı. Said yetişti ve topu yakalayıp kalenin sol köşesine doğru attı. Sol açık Hakkı yetişti ve ağlara taktı. Bu gol İzmir taraftarlarını harekete getirmişti — Yaşasın İzmir'liler, var olun arslanlar! Takımımız iyice coşmuştu. İstanbul bucalıyordu. Üniver- siteli İzmir çocukları marşlar söyliyorlardı.. Bir iki İştanbul hucumu akim kaldı. Bir mu- kabil hucumumuz da - sol açığın şutunu zorlukla yakala- dılar. Yağmur — yağıyordu ve şiddetini artırıyordu. Dakika 30, bir iki hucumdan sonra oyuncu değiş'irmek istedik ve yukarıda bildirdiğim münaka- şalardan sonra meç hâkem tarafından tatil edildi. Ankara - Viyana: —— İzmir maçı yarıda kalınca, — Ankara - Viyana maçına mu- v ayyen saattan daha evvel baş- landı. Yağmur durmuştu. Sa- haya yeni formalarile evvelâ Viyana, sonra da Ankaralılar çıktılar, halkı selâmladılar. " Maça başlandığı — zaman, — Ankara'lıların bozuk oynadığı —— görülüyordu. Aralarında an> — laşma yoktu. Viyana'lılar ise / topu daha iyi kontrol ediyor- — lar ve anlaşıyorlardı. Birinci devre, hemen hemen Viyana- hların hakimiyeti altında geçti. — — Ankara'lılar, Viyana kale- — sine yaptıkları birkaç akından ve bir firikikten istifade ede- mediler. Haftaymin bitmesine birkaç dakika kala Ankara aleyhine firikik oldu. Viyana soliçinin çektiği şüt direğe çarptı, top geri geldi. Bu sı- rada yetişen sağiçleri topu ağlara taktı. Birkaç dakika sonra da devre 1-0 Ankara aleyhine neticelendi. İkinci devre: Ankara takımında değişiklik — yapıldı. Hamdi solaçık ayna- — tıldı. Fakat bütün çalışmalar — bir netice vermiyor, oyun An- kara nısıf sahasında geçiyordu. — 20 inci dakikada solaçık sağdan aldığı pası sıkı bir şüt ile sağ köşeden ikinci defa olarak Ankara kalesine soktu. Ankara'lılar bir kornerden is- — tifade edemediler. 32 inci da- — N kikada Viyana sağaçığı soldan — aldığı bir pası iyi kullaridı ve — | bekleri atlatarak üçüncü galü — attı. Bu gol, Ankara'lıların küvvei maneviyeleri üzerinde tesir yapmıştı, şimdi daha bo- — zuk oynayorlardı. 34 üncüda- — kikada Viyana soliçi şahsi bir — akın yaptı ve tam şüt çeke- ceği zannedildiği sırada geriye — pas verdi, hafbek yetişerek — dördüncü golü attı. Ankara- hlar son dakikalarda biraz canlanmışlarsa da netice de- — ğişmemiş ve maç 4-0 Fört Viyana'nın galibiyeti ile netıa ü cel:nmı)ur. b

Bu sayıdan diğer sayfalar: