28 Ağustos 1936 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6

28 Ağustos 1936 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

* Ü ğ.yı.; 7 ( Ş Alman Milletine ” 9 FihteninHitabesi 90 Bu acilör izo bağınyor * *Mevkiimizi muhafaza etmeği biliniz. Hatıramızı, gelecek ne- sillere, aldığınız zamandaki kadar honurlü ve temiz ola- rak naklediniz. Ancak ozaman honurlü olursunuz. Şimdiye kadar, bizim mukavemetimiz; büyük, asil, hâkimane diye hükmedildi. Biz, Evrensel ilâ- * hi plân için 'seçilmişlere ben- ziyorduk. Eğer ırkımız sizinle yok olursa, bizim honurümüz, yüz kızarmasına; akıllılığımız deliliğe tahavvül edecek. Eğer bir gün Alman ırkı, Ro- ma İmparatorluğu ( Napol- yon imparatorluğu" demek ) ile kaynaşacak ise bunun es- kisile kaynaşması, yenisile kay- naşmasından daha iyi olurdu. Biz. müstevlilerin karşısında çelik gibi dayandık ve onları mağlüb ettik. Siz -Tecrübesi görüldü- artık silâhla yene- miyeceksiniz: Amma ruhunuz mukavemet edebilir. Ruhunuz ile kafa tulunuz. Fikir âleminde mühim olan; Fikirleri -kendi- nize maletmektir: Fikir kuvveti sayesinde; cihasın mukadde- ratı işini ham kuvvetten, siz alabilirsiniz. Bu pek eski cengâverlerin seslerine, daha yakın olup din ve itikat hürriyeti - için olan muharebelerde kanlarını dökmüş atalarımızın - sesleri de karışmaktadır. Honörümüzü kurtarınız diye sizlere bağırı- yorlar. Niçin muharebe - etti- ğimizi biz, vazıhan bilmiyor- duk. Biz yalnız şuna sağlam karar vermiştik ki bize zorla bir din verilemez. Fakat ayni zamanda bizi teşvik ve tahrik eden daha yüksek bir his daha vardı ki onu biz. pek sezemedik. Eğer ruhaniyet âlemi hakkında aydın bir görüşünüz varsa, şimdi siz sezebilirsiniz. Maddi arzularla ruhi arzu- ları karma karışık edip müb- hem birşey yapmaktan vaz- geçmeli : Zarar verebilecek herşeyden tecerrüd etmiş ol- duğu halde ya'nız - ruhtur ki insani — entrelerin dümenini elinde tutmalıdır. Ancak o zamandır ki o, müstakil bir varlığa kadar inkişaf edip yükselebilir. Bizim kanımız bütün bunlar için aktı. Bu fedakârlığı tasvip, ve bekle- diğimiz şeyi realize etmek şimdi size düşüyor ; zira sizin ruhunuz daha vazıh görüyor ve harekete geçmeği - biliyor. Milletin bütün geçmişteki uğ- taşmalarının son ereği olan bu neticeye ulaşılmazsa ; mu- harebelerimiz, faydasız oyun- lar — kabilinden — kalacaktır : Elde ettiğimiz vicdan hürri- yeti; boş bir kelimeden ibaret kalacaktır.,, Nihayet sizlerden sonra ya- şıyacak olan - nesiller de siz- lere and içiriyor. “Siz atala- rınızla ve asil bir ırka men- süup olmakla gürür düyüyor- sunuz. Dikkat ediniz ki- zin- cirin halkaları sizde kopmasın. Öyle hareket ediniz ki bizde, sizlerle — iftihar — edebilelim ; milli nesiller honörü, sizden bize devam etsin. Sonra, sizin çocuklarınız. olmakla yüzleri- miz kızarmasın ; barbarların, kölelerin eocukları olmuwvalım. Çeviren: M. Rahmi Balaban Aslımızı saklamağa bizi mec- bur etmeyiniz. Tarihte sizin hatıranız, to- runlarınız. nasılsa - öyle ola- caktır : Eğer torunlarınız, sizin hürmete şayan olduğunu gös- terirlerse siz de öyle olacak- sınız. Eğer sizin mukaddera- tınızı, galip devlet idare ederse elbet tahkire düçar olacaksı- nız. Tarihte hiç görülmemiştir ki galip; mağlüp hakkında iyi muamele etsin : Çünkü ne kadar alçaltırsa o kadar iyi hükümran olacaktır. Kim bilir ne kadar eski milletler varmıştır ki bunlar da birçok güzel hareketler, asil teşebbüsler, incelmiş âdet- ler varmıştır. da - tarihleri galibin merhametine kaldığın- dan - unutulup gitmiştir. V. — Bu hitabeler, eğer kendini iyi anlıyorsa, ecnebi- ye de and içiriyor. Evet, her millette öyle in- sanlar vardır ki bunlar boş ve aldatıcı hayallerden başka şeyler de görürler. Onlar için hakkı ve aklı hâkim kılma vaadı ; nevibeşeri aldatmağa mahsus boş hayaller değildir. Bu insanlar düşünüyorlar ki bugünün demir devri daha iyi âleme doğru intikal devresidir. Bunlar ve bunlar- la beraber bütün insaniyet, size güvenmektedir. Bunların çoğu bizim oğullarımızdır. Diğerleri bizim dinimiz ve medeniyetimiz ile yetişmişler- dir. Onlar, bize -dünyaya gel- diğimiz müşterek memleketle- rimiz, daha yüksek bir saa- det kâfili diye bizden aldık- ları medeniyet namına- andi- çiyorlar ki: Onlar için eskisi gibi kendimizi muhafaza ede- lim. Ağacın şu mühim dalını kırmıyalım: Bir gün bize bir- şey danışmağa gelecek olur- larsa, bizi örnek edinecek olurlarsa; bizi yerimizde bula- mamakla ümitsizliğe düşme- sinler. Bütün devirler, yer yüzünde daha yüksek bir hayat yarat- mak istiyen bütün hakim nc- sillere de seslerini benimkine ilâve ediyorlar ve ellerini yal- vararak size uzatıyorlar. Hattâ diyebilirim ki Tanrı beşerin inkişafı hakkında ev- rensel plânda -ki bu plân an- cak insanların mefküresinde vardır. ve onların cehtlerile realize edilir- haysiyet ve ha- yatlarını kurtarmağı sizden is- tiyorlar. Bazı insanlar inanırlar ki, insaniyet daima yükselme yo- lundadır. Ülkü boş bir kelime olmayıp istikbalde olacak şey- lerin müjdecisi ve kâfilidir. Diğer bazı insanlar da daldık- ları hayvani uykuda kalarak ülküye doğru giden hamleler- le istihza ederler. Önlar hak- kında kat'i karar vermek size aiddir. Eski dünya, kudret ve aza- meti ile ayni zamanda hata- larile, babalarınızın adaletsiz. liği ve zulmu sebebile yıkılıp gitti. Eğer bu hitabeler aldanmı: yorsa, siz nevi beşerin tekâ: mül kabiliyeti tohumunu en iyi muhalaza eden modern milletlerin en iyisisiniz; büyük tekâmül işi size emanet edil- — Sonu var — bir ve nevi ANADOLU Dil kurultayımızdaki müzakereler Güneş dil teorisi karakteri. — . a— —— — Başı Tinci sahifede — İstanbul 27 (A.A) — Üçüncü dil kuzaltayı saat 14 de toplana- rak mesaisine bugün de devam etti. Öğleden evel mühtelif k. yonlar gene toplandılar. Bunlsrın içinde en mühimi olan Güceş dil teorisi ve — dil — karşılrştırmaları komisyonu idi. Kuroltaya iştirak etmek üzere şehrimize gelen bütün ecnebi pro- fesörler bu komisyona dahil bulu- auyorlardı. Bugün Ahmed Cevad Emre kendi tezini okudu. Bu tezde muh- telif dil karşılaştırmalarının verdiği neticeler — gösteriliyordu. — Bilhassa ecnebi profesörlerinin dikkatle alâ- kadar oldukları bu tezin izahı öğ- leye kadar sürdü. Ve yarın topla- milinrk üzere içtimaa son verildi. Lügat ve filoloji komisyonu Komisyon bugün mesaisine devam etmiş ve elindeki işleri bitirmiştir. Mazbata muharriri Kâzım Nami raporunu hazır- hyarak - ve yarınki toplantıda bu rapor tetkik edilerek ku- Tültay — başkanlığına — verile- cektir. Terimler komisyonu Bu kamisyonda saat 10 da toplandı. Tetkik edilen muh- telif mevzular - arasında dil cemiyeti terim kolunun mesa- isi takdire lâyik görüldü. Ve bu mesainin biran evel ikmal edilerek ilk ve orta tahsil is- tilâhlarının dördüncü kurultay- dan evel mekteb kitaplarına geçirilmesi için kurultay baş- kanlığına bir temenmni takriri verilmesi karar altına alındı. Gramer Sentakus komisyonu Gramer Sentaks komisyonu bu sabahki toplantısında Ah- med Nihat ve Yahya Saimin iki tezini inceledi. Bu iki tez füllerin cümledeki yerine da- irdi. Toplantılarına yarın de- vam etmek üzere saat 12 de dağıldı. Bütçe kamisyonu Dün ilk - toplantısını yapa- mayan bu komisyon bugün içtima etti. Başkanlığına İz- mir saylavı Benal Arimanı, mazbata muharrirliğine Mar- din saylavı Ali Rızayı seçti. Bütçe komisyonu dil kurumu- nun ikinci ve üçüncü kurul- taylar arasındaki — iki senelik hesaplarını — tetkik etti. Ve bunları muntazam — bularak kurultay başkanlığına vermek üzere raporunu hazırladı, Ve mesaisini bu suretle bitirmiş oldu. Nizamname komisyonu Komisyon dil kurumu ni- zamhamesinin tadiline ait me- saisini ikmal ederek raporunu hazırladı. Takrirler ve temenniler komisyonu Bu komisyon kurultay üye- leri tarafından - verilmiş yeni bir takrir veya temenni olma- dığı için dün toplanamadı. Öğleden sonraki içtimaa ku- rultay asbaşkanı Nuri Cönker riyaset ediyordu, Dünkü celsenin zaptı okun- du ve tasvip edildi. Başkan ilk sözü Hasan Reşid'e verdi. Kurultayın bugünkü toplantı- sında okunan bu tezin hülâ- sası şudur: 10 uncu asrın ikinci yarı- sında dilin menşei mes'elesi bütün garpta büyük bir mü- nakaşa mevzuu oldu ve tetkik mevzuu ikiye bölündü: 1 — Harf, Lengustik ve yaşayan dil pisikolojisi, 2 — Perhisturk ve Antro- polojik, Legustik, Klasik mek- teb ancak malüm zamanların muayyen yerlerindeki tamam vesikalı dilleri tetkik eder. Klasiklere göre, bu dillerin en mükemmeli Hind Avrupa dedikleri gruptur. Yakın vakte kadar bunun en eski Sanskrit idi. Eti dili okununca onu da bu aileye soktular. Böylece klasiklere — milâttan 3200 sene evveline kadar çı- kabildiler. Klasik ekolun bi hassa ısrar ettiği Lengustik umdelerden başlıcası - fonetik kanunlardı, bu kanunlar sert va dardı. Bu kanun bir haki- kat tesbitine yaramakla bera- ber gene hakikatları ve tah- kikleri dar ve çok titiz. pren- sibe tabidir. Bu bakımdan Lengustik — kanunlarını ikiye ayırırlar. - Bütün bu tetkiklerin ve on: ların , doğurduğu — neticelerin sonunda ve bizim inancımıza göre, hepsinin önünde ve üs- tünde yeni bir mekteb daha teessüs etmiştir ki, onun da- yandığı tecriye güneş dil tec- risi adını vermekteyiz. Bu tecrinin karaktersizlikleri şunlardır: Dil menşeini aramak — yo- lunda antropolojiktir. Dil in: kişafı bahsında Psikososyolo- jiktir. Fonetik bahsında biyo- lojiyi esas olarak kabul etmiş- tir. Bütün zamanları ve yer- leri bütün dilleri birleşik ola- rak tetkik edebilmesi bakı- mından güneş dil teorisinin fonetik kanunları da Pan Kro: niktir. Panseye bağlı söz ve ses unsurlarını tetkik ve on- ların birinci insandan itibaren kelime yapma bakımından se- mantik kıymetlerini tesbit ey- lemiş ve bu suretle nazari bir dil tipi rekonstitue etmiştir. Her halile pankironik olan bu teori prehistorikten başla- dığı ve bütün dillere şamil olduğu için şimdiye kadar üzerlerinde işlenmiş - dillerin içinde bu nazarı tipe tetabuk eden bir dil aramış ve onu kat'i olarak Türk dilleri gru- bunda bulmuştur. Ana dil olan Türk lehçeleri grubun ilk mânalı sözünün ne olduğu araştırılmış ve teorinin bu husustaki izahları alınmış- tır. Güneş dil - teorisinin bu tezde ancak şu üç karekteris- tikliğine temas etmiş bulunu- yoruz: 1 — Güneş dil teorisi, Dil menşei aramak yolunda ant- ropolojik yani insan yaşayışile beraber. 2 — Dilin kurulması me- selesinde paleo sosyolojik. 3 — Dilin inkişafı bahsinde pisiko sosyolojiktir. Güneş dil teorisi dillerin en eskisi bulunan sumerce ile Türk dillerinin en mustakil ve en uzakta kalmış olan yakut- cayı garbin morfğıloiiıicn çok değişen dillerine nasıl bağlı- yabilirse öylece bazı mülâha- zalar dolayısile dar ve verim- siz kalmış olan lengustik- kai- delerin üstüne çıkarak tetkik ilmini hakiki ve aydın mecra- sına sokabilecektir. Güneş dil teorisinin ışığile bir proto Türk dili gövdele- necek ve bu dil milletler arası lengustik tetkiklere de ana dil rolünü ifa edecektir. kolu | Dirileri ölü gösterenler.. Dörtkişi daha tevkif edildi.. İstanbul 27 (Hususi muha- birimizden) — Sigorta şirke- tini dolandıranlar hakkındaki tahkikata devam edilmektedir, Nezaret altına alınmış olan- lardan dört kişi daha tevkif edilmiştir. Bank dö Frans Müdürü Londra'ya Gidecek. Paris, 27 ( Radyo ) Bank dö Frans umum mü- dürü (Layeri), doktor Şahtı uğurladıktan sonra Londra'ya gidecek ve İngiltere'nin devlet bankası umum müdürü (Mon- takö Norman ) ile konuşa: caktır. Urla icra memurluğundan: Urlada Emirenin İzmir'de Abdülkerim oğlu Nazmi Feh- miye olan borcundan icraca mahcuz Urlanın Ovacık mev- künde sağ tarafı pınar, sol tarafı ve arkası cebel ve ön tarafları şose yolile çevrili içinde bir dam, bir ahır, ka- bili şürp bir kuyu ve 16 zey- tinle 12 incir ağacını havi olub mikdarı 7360 metreden ibaret ve 736 lira kıymeti mu- hammeneli bağın Emireye aid üçte bir hissei şayasının mül- kiye Urla icra dairesinde açık Artırma suretile ve birinci ar- tırması 28/9/936 tarihine mü- dif pazartesi günü saat 11 de yapılmak üzere satılığa ko- nuldu. Bu artırmada satış bedeileri tahmin olunan kıymetin yüzde 75 ini bulursa en çok artırana ihale yapılacak aksi takdirde en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartile satış daha 15 gün uzatılarak ikinci artırması 13/10/936 tarihine müsadil salı günü saat 11 de yapila- caktır. İkinci artırmada dahi verilen bedeller kıymeti mu- hammenenin yüzde 75 ini bul- madığı takdirde 2280 numa- ralı kanunun hükmü tatbik olunacaktır. İşbu gayri menkul üzerinde herhangi bir şekilde bhak talebinde bulunanlar yed- lerindeki vesikalarile - birlikte 20 gün zarfında İzmir ve Urla icra dairelerine müracaatları lâzımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicilince sabit olmıyanlar paylaşmadan hariç kalacaklar- dır. Şartname 18/9/936 tari- hinden itibaren herkese açık bulundurulacaktır. Müzayede- ye iştirak edenler gayri men- kulü görmüş ve malümatı lâ- zimeyi anlamış ad ve itibar olunurlar. Daha fazla malümat almak istiyenler Urla icra dai- reşinin taşra 936-17 ve İzmir ikinci icra dairesinin 930-9174 dosya numaralarile müracaat etmeleri ilân olunur. 171 Denizyolları dürlüğünden: lere kolaylık olmak aa 28/8/ 936 BB | | Fuad Bulca'nın | tetkikleri | Sovyet tayya- irecilik komitesi bir nişan verdi., Leningrad, 27 (AA) — | Türk hava kurumu başkanl Fuad Bulca Moskova'ya dön- müş Tuşina'da tayyare bayrar mında bulunmuştur. 26 ağus- tosta Türk maslahatgüzarı Fas rük Alkent, Fuad Bulca şe- refine bir resmi kabul hazır amış, Rus tayyarecilik teşki- lâtı şefleri ile elçiliğimiz erkânt bulunmuş'eardı-. Tayyarecilik komitesi başr kanı bir nutuk iradederek; Türkı Sovyet - tayyarecilik — teşkilâti | dostlüğunun - nişanesi -olmak | üzere Faad Bulca'ya Rusya'da ancak ikiyüz tayyarecinin ta* şıdığı büyük kurul nişanınt vordiğini söylemiştir. Fuad Bulca, teşekkür etmi$ ve Türk - Rus dostluğunun yeni bir tezahürünü gördüğü- nü söylemiş, bu dostluğun her iki memleket menfaatine daha kuvvetleneceğini — ilâve eyle- miştir. Kars'ta zelzele 8 ev yıkıldı Kars, 27 (A.A) — Kars ve diğer köylerinde şiddetli ve zorlu yer depremi başlamıştır. Şimdilik öğrenildiğine göre sekiz ev yıkılmıştır. İnsanca zayiat yoktur. Kars, 27 (A.A) — Kars'a beş kilometre mesafede olan ot yığınları ateş almış ve şid- detli olan rüzgârdan yangın gitlikçe büyüyerek köye sirâ” yet etmiştir. Belediyenin çalış- kan itfaiye teşkilâtı vaktinde yangın yerine yetişerek dört saatta çok büyük olan bir yangını söndürmeğe muvaffak olmuştur. ——— —— ÇŞilko ROMATİZMA LUMBAGO SİYATİK ağları TESKİN ve izale eder, Her eczanede bulunur Işletmesi Mü- 1 — Bu sene Arsiulusal İzmir fuarıfı ziyaret etmek istiyen” üzere İstanbul'dan 31 Ağusto$ 1936 Pazartesi günü kalkarak 1 Eylül 936 Salı günü İzmir'e gelecek olan İzmir vapuru fuarın açık bulul'_ duğu müddetce İzmir'de kalacak ve ziyaretcilarin ikâ” metine tahsis olunarak yatak ve yemekleri temin olt nacağı gibi vapuru gece ve gündüz doğuudan doğruy? kara ile irtibatı şatlar vasitasile temin olunacaktır. 30 Ağustus 936 Pazar günü İstanbul'dan İzmir'e geli” cek olan Karadeniz vapuru fuar münasebetile ve D "defaya mahsus olmak üzere İzmir'de üç gün kaldıktif sonra 3 Eylül 936 Perşembe günü saat 16 da ; bul'a hareket edecektir. Vapurda yatmak ve yemek yimek istiyenler bu b taki şeraiti öğrenmek için Denizyolleri işletmesi İz w"? Acentalığına ve duvar ilânlarına müracaat eylemel ilân olünur. 28 30 2

Bu sayıdan diğer sayfalar: