18 Kasım 1936 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4

18 Kasım 1936 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

41 18 /i1/936 Yazan: Jan Kokto | 80 Günde devriâlem İ 23 Ne bir eksik,ne bir fazla olmamak üzere seksen günde seyahat bitti. Amerika'da, Holivuddan ile- ride bazı moda cereyanları vardır ki, bu modanın inkişafı nihayet çıplaklığa dayanır. Yal- nız vücudun belden aşağı kıs- mında bir incir yaprağı kadar biricipekli O kumaşı: menölür üzerinde birer başlık... İşte bu Amerikan modasının alacağı son şekil! Bu modanın en büyük ta- raftarı, bu modayı kendisine en ziyade yaraştıran Mis Kil- 'an Muray'dır! Bu kadın, ban- ierleri çıldırtmak — san'atına herşeyden ve herkesten fazla vakıftır! Bence, Mis Kilyan Muray, sahnedeki kıyafetile, Hazreti Havva'ya en ziyade yaklaşmış olmakla sade bankerleri değil, cihanın herhangi bir sahnesin- de de bukadar muvaffakıyet kazanabilir. Bu san'atın sırrı yoktur; bu san'at kadınlığın, cinsi cazibenin bizatihi kendi- sidir! Lilyan'dan sonra, afiş ve programlarda ismi olmıyan uzun ipek ve tül gibi elbise- ler giymiş genç, belki de 15- 17 yaşında bir kız, sahneye çıktı. Bu da başka bir muvaf- fakıyet oldu. Bu genç kizin akrobatik dansı, görülmeğe lâyıktı. Kadın, kadınlığını bil- dikten ve arzedebildikten son- ra, her zaman muvaflfak olur vesselâm! Nevyork'da kadının mevkiü, meselâ Marsilya'daki kadının “mevkiünden başkadır. Yalnız, şunu unutmamak gerek; bu notlarım ve kanaatlarım uzun bir tetkikin mahsulü değildir; 80 günde devriâlem progra- minin Nevyork'a — verebildiği birkaç lâhzanın eseridir. Nevyork'da da artık durmı- yacağız; yarın İl dö Frans bizi Okyanuslar için alacak. Fakat ben Koney-İsland'ı zi- yaret etmek istiyorum. Nihayet, İl dö Frans vapu- runda bulunuyorum. — Geniş, güzel, temiz bir vapur, fakat servisi çok bati. Vapur da bana kâfi dere- cede bati görünüyor. Yetmiş bukadar günlük ayrılıktan sonra Fransa topraklarını biran evel — görmek hevesinden kendimi alamıyorum, Yoksa, vapurun seyrinin emsalinden aşağı ol- madığına eminim. Okyanus üzerinde yazacak hiçbir şeyim yok. Garsonların betaetinden, salondaki bazı nevakıstan — bahsetmekte ne fayda vardır. -> N V: 57 Nihayet Havr'a vardık. Bi- zim için mes'ele nihayet bul- muştur. Paris'e, kararlaştırılmış vakit ve saatta, Kıleas Fog'un ku- lübü gibi bir kulüpte, yani Pari-Soir yazı salonunda bu- lunduk. Jül Vern'in seksen günde devriâlemile işte bizim devri- âlemimizin neticesi bu. Tam, ne bir eksik, ne bir fazla ol- mamak üzere seksen günde | seyahatımızı bitirdik. | — SON — İMAHKEMELERDE: 'Naldöken Cina- yeti Failleri.. —..0 ganam— On ve onbeş sene ceza yediler. Burnava nahiyesinin Naldö- ken köyünde Zeynel ve Aziz'i öldüren bakkal Kâzım ile kar- deşi oğlu İbrahim'in şehrimiz Ağırceza mahkemesinde de- vam etmekte olan muhakeme- leri sona ermiş ve dün karar tefhim edilmiştir. Suçları sabit olan Kâzım on sene ve İbrahim 15 sene ağır hapse mahküm edilmiş- lerdir. Maktullerin vereselerine yedişer yüz lira ölüm tazmi- natı da vereceklerdir. Maznun İbrahim'in karısı Zeliha suçu sabit olmadığından beraat et- miştir. Esansçıyı yaralayan Hasan Tepecik'te seyyar esansçı Hasan — Hüseyin'i desise ile evine alarak — bıçakla tehdit etmek ve yaralamak - suretile 22 lirasını gasbetmekle maz- nun tatlıcı arab — Hasan'ın Ağırceza mahkemesinde mu- hakemesi neticesi ve ahzugasp suçu sabit olmadığından bu cihetten berâetine, yalnız teh- dit ettiği ve yaraladığı anla- şıldığına sabıkası da — nazarı dikkate — almarak iki buçuk sene ağır hapse ve okadar müddetle amme hizmetlerin- den mahrum bulundurulması- na karar verilmiştir. Lâğım inşaatı Bayındırlık sahasında Şükrü Kaya ve Celâl Bayar bulvar- larında belediyece lâğım in- şaatına devam edilmektedir. Basmahanede tabakhane lâğı- minin bir. kısmı yükseltilerek betonarme yaptırılmıştır. * | AERELDR LETEE D EREN —a —— Sekin Yazan : Orhan Rahmi Gökçe Sert bir rüzgâr esiyordu. | dar gitti: Başka ses duyulmıyordu. Tâ karşıda bir köyün tşıkları gö- Tünüyordu. Arkasına döndü: — Birl Dedi. İkinci gölge. kendi ardındakine döndü: — İkil O da, kendisinden sonra gelene başını çevirdi: — Üçl Ve böylece karanlıkta, bu 27! Ve bu rakam sirası, en ge- rideki neferden en ilerideki gölgeye kadar lersine olarak tekrarlandı: Yirmiyedi, yirmialtı, yirmi- beş... On... Beş... Ve en öndeki hayalet gene âyni şeyi söyledi: Bir: Sonra, .— Tamam! AN, T Kavga ve gebe kadın'ğ Keçeciler'de Hasan'ın aile evinde Abdullah kızı Makbule, ayni yerde oturan Hamdi oğlu Niyazi'yi tokatla dövmüş ve ayırmak - için araya giren Ni- yazi'nin karısı Neclâ da beş aylık gebe olduğu için korka- rak sancılanmıştır. Gebe kadın hastaneye kaldırılmış ve suçlu tutulmuştur, Bir kaza Alsancak'ta vapur iskelesin: de Rus vapurundan tahta in- dirmekte olan amele Hasan oğlu Mehmed Selim rıhtımdan kurtulan bir kalas parçasının böğrüne çarpmasile hafif su- rette yaralanmıştır. Pantalon çalmak Karantina'da şehid Kemal caddesinde oturan Ali oğlu Ahmed'in bir pantalonu çalın- mışlır. Kumar İkiçeşmelik caddesinde 118 numaralı kahvehanede Osman ve Veli iskambil kâğıdı ile kumar oynarken zabıtaca tu- tulmuştür. İskambille kumar oy- namak Karşıyaka'da mir'at soka- gında Şaban oğlu Bekir, ida- resindeki kahvede Aziz, Ali ve Nail'e kumar oynattığın- dan dördü de tutulmuştur. C. H. P. Ocak kongreleri faaliyeite Evvelki akşam Cufhuriyet Halk partisi Dolaplıkuyu ka- mununa — Memduhiye ocağı konferansı Topaltı mektebin- de akdedilmiştir. Kongre, çok alâkalı ve samimi olmuştur. Çok kalabalıktı. Dilekler tes- bit edildikten sonra yukarı mahallelerde muhtelif şekilde ve ihtiyaç nisbetinde muhtelif inşaat yaptırdığından belediye reisi doktor şekkür edilmesi kongrece ka- rarlaştırılmış ve idare heyeti seçimi seçimi yapılmıştır. Eski idare heyeti tamamen değiş- tirilmiştir. Yeni idare heyeti- ne Ahmed Acar, bankacı Ab- dullah, Ali kavas ve Süleyman Kayseri'li seçilmişlerdir. Toplantıda şehir meclisi ve Parti Dolaplıkuyu kamtnu yön kurul üyeleri de bulunmuşlar- dır. Cumuriyet marşı hep bir ağızdan söylenerek kongreve son verilmiştir. Galatasaray İzmir'e gelecek.. İstanbul, 17 (Hususi) — Ga- latasaray futbol takımı, Yılbaşı münasebetile maç yapmak üze- re İzmir'e gidecektir. elini caketinin sol cebine gö türerek bir düdük — çıkardı. Tepenin sağ tarafından ayni şekilde bir düdük sesi cevab verdi. — O da tamam! Önden ikinci gölge, birinci- ye yaklaştı: — Kumandan bey -Dedi- emriniz olursa ben gideyim! — Git Mehmed çavuş, fa- kat dikkat et, yol çok fena.. — Sen korkma kumanda- nim, ben keçi gibi tırmanırım.. En önde genç ve ünifor- masız bir Türk zabiti vardı. Kuzu derisi kalpağını kaşının üstüne eğmiş, siyah gözlerinin | bütün dikkati ile karşılara ba- kıyordu. - Genç, canlı ve sert bir yü- Kısa fasılalarla iki dela çaldı. * ADOLU Kudüs'te ecnebi aleyhtarlığı Bir müftünün dikkate B Ğ Paris, 16 (A.A) — Eko dö Paris gazetesinin Londra mu- habiri Siyonizme karşı muka- vemet hareketinin başında bu- lunan eski Kudüs mültüsünün İngiltere aleyhinde söylediği tehditkâr sözlerini nakletmek- tedir. Filistin'deki İngiliz komis- yonunun — boykot — edeceğini söyliyen eski müftü demiştir ki: — Bizi terketmiş olan İi- giliz hükümetine emniyet ct- Kudüs sokaklarında İngiliz askerleri miyoruz. Eğer İngiltere arzı- | şayan sözleri İtalya ve——Almanya bizimle alâkadar olabilir, demek istiyor larımızı dinlemek - istemiyorsa bizimle alâkadar olacak başka devletler bulabiliriz. Müftü bu sözlerile İtalya ve Almanya'yı kasdetmektedir. Filistin Yahudi muhaceretini çoktanberi durdurulmuş olması lâzım geldiğini söyliyen”müftü sözlerini şu şekilde bitirmiştir: Millet istiklâlini başkaların: dan kabul etmez. Fakat kendi iradesi ile alır. Rus aleyhtarlığı Behçet Uz'a t | Tokyo'da müzakereler var. Bazı devlet- Londra, 18 (Radyo) — Roy- ter ajansı, Şanghay'dan aldı- run! * Dedi.. Kendisi de kaputu- nun yakasını kaldırdı. Neler- ler sıra ile oturdular. Gece, mavi kubbenizn üs- tünde altın düğmelere ben- ziyen yıldızlarla dolu idi. Sigarasını yaktı. Düşünü- yordu: Bir çift yeşil göz içine ba- kıiyor gibiydi. — Kimbilir nerede, ne ol- du? -Diye mırıldandı- seneler geçti aradan, Kalbim, bu ya- rayıdaha biraz evvel almış gibi hâlâ sancıyor, hâlâ - sız- hiyor., Ve hafif bir ıslıkla, yedi ! sene evel Urla'nın (....) köyün- | de bir genç kızın kemanından dinlediği şarkıyı ç—a_lqıyı baş- ler de iştirak edecekler Japon askerleri gını bildirdiği şu haberi ver- mektedir: Neferler susmuşlardı. Onu dinliyorlardı. Kumandanları, zaman za- man böyle dalar, ya ıslıkla, yahud da terennüm ederek kendilerine böyle şarkılar dim- letirdi. Öyle dakikalarda, müşterek bir his, müşterek bir kalb sı- zısı, neferden nefere geçer ve yaşlanan gözlerinin aralığından çok uzaklarda kalan - sevgili- leri düşünürlerdi. Bir gün Mehmed çavuş sor- muştu: — Bekir bey, sen yok mu? Genç zabit. siyah' gözlerini başka tarafa çevirmişli: — Yok Mehmed çavuş. — Kimlerdensin, nasıl anar- lar seni? , — Bilmem.. Fakat bana kimin kim- Sayfa 4f | Küçük san'atlar Kongresinde —— .o. m—— Müzakere devamda: Ankara, 16 (A.A) — Küçük san'atlar ve elişleri kongresi bugün saat 10 da ve 16 da iki celse akdetmiş va toplan” tısına son vermiştir. İzmir meb'usu Rahmi Kök* en'in ve Tekirdağ'ı meb'usü Şakir Keşebir'in reisliklerinde aktedilen bu celselerde encü” menlerden gelen raporlar üte” | rinde müzakereler cereyan et miş ve raporlar muhteviyatl! dileklerile birlikte kongre umu" mi kâtipliğine verilmiştir. İkinci celsede Reisicumhur Atatürk B. M. Meclisi Reisi Abdülhalik Renda, Başvekil İsmet İnönü tarafından gönde rilen cevab - telgrafları okul müş Ve coşkun tezahüratlâ karşılanmıştır. Büyük bir tHeskop Paris, 17 (Radyo) — Yukari Savua'da iki metre kutrund$ büyük bir tleskop kunıİmuşt“Y" BOB UDO TF AMAD Japonya ile Almanya ara* sında, Bolşevikliğin aleyhint yeni bir anlaşma için müzâ” kerelere başlanmıştır. Müzakereler Berlin'den yeni avdet eden Almanya'nın Tok* yo sefirile Japon ricali ara” sında cereyan ediyor. Royter ajansının verdiği ha" berde, bu müzakerelerin, n€ gibi şerait altında cereyan ettiği bakkında malümat alır namadığı ve fakat elde edilert delillere bakılırsa, Almany3$ ile Japonya arasında başlıyan müıîkî(:c,y diğer bazı âîvî!" lerin de iştiraki muhtemel ol duğu kaydedilmektedir. Tokyo, 17 (Radyo) — Hü" kümet, Bolşevikliğin aleyhine | Almanya ile Japon ricali arâ* sında başlıyan müzakereler€ dair hiç birşey yazmamaların! gazetelere bildirmiş ve bu hu" susta şiddetli emirler ver> | miştir. A Başbakan M. Hirota, iki | devlet arasında akdolunacak anlaşma muahedesini derhal fevkalâde komisyona havale edecek ve bunların - tetkikini istiyecektir. Berlin, 17 (Radyo) — Al manya hariciye nezareti ümuru | siyasiye müdürü, Volkişe Beo” bahter gazetesinde yazdığı bir makalede, Almanya'nın, Nu- remberg kongresinin Bölşevik- lik hakkında vermiş - olduğu son kararların tatbiki için bü- tün dikkatini sarfetmekte bu” lunduğunu yazmakta ve Alman milletinin, başka milletlerin işlerine müdahale etmekten uzak kaldığını kaydeylemek” tedir. kinci kısım -- Yedi sene eveldi. Rizandan — ayrılınca, ağıt adımlarla köye girmiş, bak” kalın dükkânına gitmişti, Bak* kal topal Mehmed, pazardâ satacağı tereyağına hile karış” tırmakla meşguldü. — Ne o Bekir, süt dökmü$ kedi gibi düşünüyorsun? — Birşey soracaktım da.. — Sor bakalım.. — Buradan İzmir'e ne ka- dar zamanda gidebilirim ben! — Üç günde. — Büyük yer mi İzmir? — Büyük ya, büyük ya! Başka birşey söylemedi Be” kir. Yola çıktı. Ne uzun, n€ bitmez, — tükenmez yoll.ırd' onlar! ; Kü d n P e

Bu sayıdan diğer sayfalar: