23 Ocak 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4

23 Ocak 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

d Sayfa 4 Veremle mucıdolo köşosl ârip hastalığı ve verem.. Yazan: De. Kemal Saracoğlu| ANADOLU — lüm bir hastalıktır. — doktorları — Her sene kış mevsimi gelin- £© ismi işitilen bu hastalık bu -sene gene kendisinden bahset- irmiye başladı 1936 kışında salgın yapmamıştı. 1935 de j bir salgın yaptı. 1937 gireli beri kendisinden sık-sık — bahsediliyor. Şimali “Avrupa'da şiddetli - salgınlar ptığı anlaşılan bu hastalık bugünlerde memleketimizde de mevcud ise de henüz halif ve küçü we boğazında mebzul miktar- da bulunur. Grip ve nezlenin ayni şeyler olduğunu nezlenin gribin hafif şekli olduğunu iddia edenler vardır. Dopter ise buna muarız olup “Bu iki hastalık birbirine benzemekle beraber ayrı ayrı şeylerdir,, Diyor. Halk arasında birinci fikir daha çok yer etmiş olup her soğuk algınlığı, burun ve boğaz nezlesi grip zannedil- Wp Manisa Bağcılar Koope- ratifinin vaziyeti Urla'da 11 yaşında bır Kızı kaçırdılar.. Urla'nın Gödence köyünden Hasan oğlu İbrahim, ayni köy- den İbrahim kızı 11 yaşlarında Rukiye'yi kaçırmış ve zabıtaca yakalanarak adliyeye verilmiştir. Kilim hırsızı Abdullah ef. sokağında otu- ran Hasan'ın evinde yatan Yaşar oğlu İbrahim, bir kilim Kongreyi toplamak, vaziyeti açıkça konuşmak lâzımdır Manisa bağcılar kooperati- fi etrafındaki neşriyatımız, hem Manisa'da hem de alâkadarlar muhitinde alâka ve heyecanla karşılanmıştır. Nitekim evelki akşam Manisa'dan bazı zevat gelerek kooperatifin vaziyeti- nin normal bir şekilde bulun- karıda söylediğimiz — altıbin İlrartahsil gdileemiş; koopön ratifin zimmetinde kalmıştır. Bu —meyanda, Kurumdan alınan üzümlerden bir kısmı- nın sevkinde (Ma-Bak) değil, Bu akşamki program Istanbul radyosu 12,30 Halk musikisi; 12,50 Havadisler, 13,05 Hafik mu- siki, 13,25 Muhtelif parçalar, 18,30 Dans musikisi, 19,30 Konferans, 20 Türk musikisi, 20,30 Arap'ça neşriyat, 20,45 Münir Nureddin ve arkadaş- ları, 21,15 Stüdyo orkestrası, idare meclisircisinin biraderinin| 22 Ajans ve Borsa haberleri, firmasının kullamldığı da söy- 22,20 - Sololar. ihtilâtları pek çok - olmiyan | mektedir. duğunu söylemi; iyetin | İstmektedir. Hattâ, bu- zatin F DAR Te T | bir şekilde seyrediyor. Ancak Şimdi hasta olsun olmasın çaldığından yakalanmıştır. ı.yî?;:,: ov.l,îı:,,:;.e,dlî:y' Fynl:nı: kooperatifte matlübu olen ye- Italyan,lar hastalığın — şiddetlenmesi ve | grip mikrobunu burun ve bo- | 14 yaşındaki tavuk hırsızı | , |e A L gös- dibin lira da üzüm - kurumu: : , ihtilâtlarının artması için hava | ğazında taşıyan insanlar aksı- İkiçeşmelik'te — Tirekapusu terilmediğinden buna imkân nun — özümlerinden - yapılmış Habe#snjn da şartları çok müsaid gitmiye U rık, öksürük ve konuşma es- | caddesinde Sabri oğlu 14 yaş: | <3 e emiştir. olan muamelede — kendisine | #arato mevkiüni —başladığından memleketimizde | nasında tükürükle etrafa saç- | larında Hayri, İzzet kızı Zey- Halbuki mâlesd vaziyet v"'lf""ş ve kapatılmıştır. tetmişlerdi |de büyük ve korkunç bir sal- | tıklan grip mikroplarile sağ- neb'in tavuklarını çaldığından hiç te normal bir şrl;ilgöslc!' Ziraat bankasının.geçen se- |Zapletmişterdir.. gın yapması ihtimali mevcud- / dur. Binacnaleyh hastı.lığı hal- kımıza tanıtmak faydadan hali lam insanları aşılarlar. Bina- enaleyh tiyatro, sinema, tram- yakalanmıştır. Rezalet çıkarmışlar memektedir. Nitekim koope- ratif müdürü Fehmi bize ver- ne gibi tekrar — kooperatife kredi açacağı sanılarak - kuru- ma karşılıksız. olarak / 2000 Adis-Ababa, 22 (Radyo) — İrgalem'de İtalyan takip kuv- vetleri, Mon Harato mevkiini İ vay, vapur, otobüs, mektep, Basmanede Ömer oğlu Esad | diği izahatta bunu sarahatla | liralık bir çek bile verilmiş, | zaptetmişler ve Ras Desta firar değ.' öi K : şami, klise, .h.b':'h' kalabalık | ile Halil oğlu Mustafa sarhoş | söylemiş: fakat ziraat bankası — bunu | etmiştir. Gabre Maryam'ın da Grip çok eskidenberi ma- | mağazalar, gibi insanların top- | olup birbirlerini dövmek sure- — Tasfiye zarureti vardır. | reddetmiştir. Bu da, muamele- | nc olduğu belli değildir. Fakat ilk lu olarak bulunduğu yerlerde tile sarhoşlukla rezalet çıkar-' Ziyan ettik. Sermayemiz yok- nin safahatından ayrı bir hâ: General Yellozo kuvvetleri tanındığı zaman tıp tarihine | sirayet daha - kolaylıkla olur | dıklarından yakalanmışlardır. | tur. Ortaklar, taahhüdlerini | dise olerak gösterilmektedir. | bir Kânunusanide Ras Desta- mazaran 1173 senesi yani on | ve birçok insanlar bir hamle- Babasını dövmüş yerine getirmediler, bu vazi- Bizce sui niyet, sui istimal | dan teslim olmak talebini ha- ikinci asır sonlarıdır. Bu ta- | de hastalanırlar. Grip mikrobu K ka'da Dilâver soka- | Yet doğdu. ve saire değil, yediyüz bağer | vi bir mektup almıştır, Ras rihte İngiliı. Alman ve İtalyan HİA D AA tarafından — buna dair yazılmış yazılar vardır. — Buhastalığa o kadar çok isim | verilmiştir ki bir kısmını bu- râada kaydedebiliriz: Tac, Har- Beyin iltihabı, Nezleli ma, Hummalı nezle, bo- u nezle; İstilâi nezle, Şim- şek nezlesi, Boğucu humma, başağrısı, Romatizma humması, Rusya hastalığı, İs- panya hastalığı, İstilâi pronşit, Grip, Enflüenza. 1889-1890 Salgını Türkiye- de ve bilhassa Anadolu'da |— gok görülmüş ve ismine (Pa- — çavra hastalığı) Denmiştir. F — çıkmıştır. Harbı umumide - çıktığı za- man İspanyol nezlesi denilmiş idi. Bu son salgın 1918 de Ve menşeinin asıl İspanya değil Amerika olduğu sonradan anlaşılmıştır. Bu son salgında İstanbul'da Grip'ten bir senede beş bin “kişi ölmüştür. Bütün dünyada — yirmi milyon insan ölmüştür. £ İ - Bumiktarın yedi milyonu yal- nız Hindistan'dadır. Hastalığın mikrobu: Hasta- Lığın sirayeti eskidenberi ma- lüm idi. Eskiden hava tehed- dülâtıni, rutubet, rüzgârlar se- | bep zannedilmişti. Halbuki bunlar yardımcı sebeplerdir. 1892 de (Fayfer| tarafından bulunan Basiller Almanya'da ve daha birçok yerlerde has- talığın âmili olarak kabul edil- miştir. Bu mikrop hastaların ve — bazı sağlam insanların burun hariçte uzun müddet yaşama- dığından balgamla harice çı- kan mikropların kuruyarak toz toprakla insanlara bulaşması pek mümkün değildir. Eşya ile sirayet te o kadar çok ol- maz. Asıl grip mikrobu aksı- rık, öksürük ve konuşma ile çıkan tükürük damlacıklarile olur. Gripi hafif geçiren veya henüz mikrobu aldığı halde hastalarımıyan insanlar serbest- çe gezdikleri için bir şehrin muhtelif mahallerine hattâ bu ! kadar sür'atli nakil vasıtaları varken şehirden şehire sür'atle hastalığı yaymıya sebep olur- lar. Gribin yaşla alâkası: Bir yaşına kadar az görülür. En çok görülen yaşlar 15-40 yaş- ları arasıdır. İhtiyarlarda da azdır. 'Mevsim: Şimdiye kadar tes- bit edilen — muhtelif salgınlar: dan 50 tanesi kışın, 35 tanesi ilkbabarda, 16 tanesi yazın, 24 tanesi de sonbaharda gö- rülmüştür. Hastalığa karşı — muafiyet: Tabii bir mualiyet yoktur. Herkes yakalanabilir. Bir defa hakiki grip geçirenlerin tekrar hastalanmadıkları birçok mü- elliflerce Aksini iddia edenler de - var- dır. Muafiyet verdiğini söyli- yenler daha çoktur. Grip ve Verem: Grip bazı hastalıkların vehametini arttı- rır. Bilhassa sinsi seyreden birçok veremler, gripten sonra dört nal gitmiye başlar. Grip kabul edilmektedir. | ğında Nedim oğlu Adil, ba- bası Mahmud Nedim'i dövdü- günden yakalanımıştır. Silâh çekmiş Gaziler mahallesinde Nafi sokağında oturan Süleyman oğlu Hüseyin, sarhoş olup karısı Hâşim kızı Bedriye'nin bulunduğu Kâzım oğlu Naz- mi'nin evine giderek ( karımı çıkarın diyerek silâh çektiği iddia edildiğinden yakalan- mışlır. ve Kızamık veremi uyandıran başlıca iki mühim hastalıktır. Mühim bir noktada veremin bazı hatif tezahürlerinin grip *ârazı vermesidir: Birkaç gün devam eden ateş, ter, kırıklık, öksürük, biraz balgam çıkar- dıktan sonra hastalığın sinsi bir şekil alarak devam ettiği görülür. Dahiliye mütehassıs- larınca kabul edilmiş bir ha: kikat vardır: Kuyruğunu uza- tan gribin altında | Verem | gizlenmiştir. Onun için grip gibi gürültülü ârazlar başla- dığı halde, tamamen kesilmi- yen bir öksürük, cüz'i balgam, avdet etmiyen iştiha, ( 36,5 ) ile 37,5 arasında dolaşan bir ateş bir ayı geçmiş olduğu halde devam ediyorsa buna bir sual işareti koymuş ve yılanın başını kaldırmak üzere olması ihtimalini hatıra getirmek lâ- zımdır. Belki de bu suretle daha büyük felâketlerin önüne geçmek mümkün olur. Vaktin- de tedaviye başlıyarak yılanın başı ezilmiş olur. Demiştir. Yani kooperatifin düştüğü akıbeti, salâhiyetle ilk itiraf ve işaret eden zat, gene bu müessesenin müdürü olmuştur. Elde ettiğimiz mütemmim malâmata göre, kooperatif 20 bin lira kadar bir borç için: dedir. Bunun 6-7 bin lirası özüm kurumuna, 10 bin İirası Zizaat bankasına aittir. Nite- kim, bu yüzden koöoperatifin tesisatı banka namına ipotek- lidir. Geçeniyil, üzüm — kurumu, bu müessesenin, vaziyetin: kur- tarmak hususundaki gayretle- rine iştirak ederek ilk defa, alivre satış yapmaması tavsi- yesinde — bulunmuştur. Fakat buna - ehemmiyet — verilmemiş ve satış yapılmıştır. Fakat bi- lâhare taahhütler yerine geti- rilemeyince kuruma başvararak alâka ve yardım istenmiştir. Kurumda üzümlerini koope- ratifin tesisatında — işletmek, (Ma - Bak) namına olan taah- hüdleri üstüne alarak koope- ratife komisyon vermek vesai- re gibi şekiller teklifi suretile hakikaten müessesenin kendi vasfına ve karakterine yakışan bir hareket göstermiştir. Bunların üzerinde kısmen anlaşma olmuş, fakat bazı hu- susatta (düşünelim, idare mec- lisine danışalım) şeklinde ce vablar verilerek bir netice alı- namamıştır. Nihayet üzüm kurumu koo- peratife 48 bin liralık kadar üzüm vermiş, bu patadan yur nn İştirak ettiği bir. mücsse- senin eriştiği âkıbet mevzuu bahistir. Bunu itiraf eden, biz- zat kooperatif müdürü oldu- ğuna göre, mesele yoktur: Heyeti umumiyeyi toplamak ve ortaklara her şeyiranlatmak lâzımdır. Bu meyanda da müesseseyi canlandırmak ve vaziyetini yeni kanuna inlibak - ettirmek im- kânı varsa, onu da yapmak gerektir. Orlaklar ancak böyle tatınin edilebilir. ve “ hak , mefhumu da bunusicap ettirir. Asliyeceza ğ hâkimi Ramazan. Terfian şehrimiz Asliyeceza hâkimi Ramazan, İzmir'e ge- lerek yeni vazifesine — başla- miştir. Evvelce İzmir'de Asli- yeceza reisi olarak vazife gör- düğü sırada çok sevilmiş olan değerli hâkimin İzmir'e tekrar gelmesinden hepimiz sonsuz bir sevinç duyduk. ;Kama iaşıyormuş! Kemer'de İbrahim oğlu ka- sap Ramazan'da bir kama bulunarak alınmıştır. Izmir Yün Mensucatı Türk A. Şirketinin — Halkapınar kumaş fabrikası Tarafından mevsim dolayısile yeni çıkardığı kumaşlar Zarif Yeni yaptıracağınız elbiseler için bu mamulâtı tercih ediniz Birinci kordonda 186 numarada ŞARK HALI T. A. Ş. Mimar Kemalettin caddesinde FAHRİ KANDEMİROĞLU TT DUT AD KS AM MAD AM Sağlam Bzmka DANED Satış yerleri: tenvirdir. Desta'rın en kısa bir müddet içinde ilticası Labul edilmiştir. Ras Des'tayı teslim alı giden general Liyota netıcede mes'elenin vakit kazanmak için bir hile olduğunu anlamıştır. Bunun için takibata yeniden başlanmış, Arbakonu zaptedil- miştir. Desta'nın hususi kâtibi ve bazı kumandanları esir alın- mıştır. Takibat muhtelif yollardan ve tayyarelerin yardımile de- vam etmektedir. Âsilerin en başlı tahassun yerleri ihata, 19 Kânunusanide kat'? netice elde edilmiştir. Çeteler firar balindedir. Desta'nın firarına meydan vermemeğe çalışılmak- tadır. Yaralamak Selçuk ötelinde Ali oğlu Ali Riza, sarhoş olduğu halde Esad oğlu Ahmed'in üzerine hücum ettiğinden Bıçağı elin- den almak - istiyen Ahme_d in iki elinden hafif surette yara- lanmış olduğundan Ali Riza yakalanmıştır. Ve ucuzdur SENAD TT ; münasebet olduğuna şüphe ) dır. Ve her bir. hemşiresinin | raf kabul edilmiştir. zabit yaptığı hatadan haber- yoktur. Ve bu müsyünün bu | de biner franklık — kazancı *Bundan maksadımız, bu | dar değildir. a rı n ' n a r I rezilâne vaziyetten haberi ol- | vardır. zabitin üzerindeki şüpheleri “Bu iki tip, size Fransadaki 48 ç çi K b KÜ T rakak ' KARISü u casusluğun ne - şekiller, ne e ğ n ; FU YT A hır. Eğer bu genci Paris'e | ve ciddidir. Fal üçüğü *Zabit * ciddi ve namuslu- | hileli I İLndü'çe- Büyük hemşıreu mutekit ve ciddidir. Kü- celbeğc:sek. size .bıbsel:tiğim boppadır, serbest hayattan | dur. Fakat hemşirelerine karşı |,;ğî;, ıî—,::îgtrıı,ı e çük hemşiresi ise serbest ve hoppadır | müsyünün bu gencin emrinden | hoşlanmaktadır. — Bu . küçük | zayıf olması bize çok zarar | — «Üç aylik müddet içinde * — * Emniyeti umümiye müdürü sözüne devam ederek: — Bu mevzuubahis ettiğim — adam, bütün bu faziletlerine mukabil, Baron (***) yâ âşık- — tır. Hem de azami bir dere- onun ecde, Bu kadının aşkı için ikinci bir şahsiyet yaşa- ı mağı icap ettirmektedir. Ma- | * dam Labarona hoş gorunmek. onu elinden kaçırmamak için pekçok pııl ıufenıeltedı. l n at yarı aZ “Madam — Labaron'un tarda para ile hareket eder. ayda vasati olarak 30-40 bin fran- ga ihtiyacı vardır. *Bu bahsettiğim müsyünün Cezair bankasında 650,000 franklık bir mevduatı da var: dır. Elimizdeki malümata göre bu müsyü, madam Labaron- dan evvel Hollandalı bir genç ile tanışmıştır. Bu Hollandalı genç hleıı İsviçre'de bir - sa- da bulunmaktadır. Bu madığını kabul etmek lâzım- harice çıkamıyacağını görürüz. Bunu, muhaberelerinden an- lamaktayız. Bu iş için de şim- diye kadar yarım milyon frank- lık bir masraf kabul edilme- lidir. *“Bu müsyü hakkında bu malümatı — veriyorum. Fakat bu hususta bir muhakeme ve bir fikir yürütecek değilim. *“İkinci tip, harbiye bakan- lığına mensup bir yüzbaşıdır. *Bu yüzbaşının maaşı 4000 “Büyük hemşiresi mutekit hemşireye birçok defalar şüp- heli yerler ve evlerde tesadüf edilmiştir. 1000-2000 - franka kendisini teslim eder ve tes- dim olduğu erkeklere âile iz- mini vermekten çekinmez. Bu yüzbaşının hemşirelerine karşı büyük bir zaafı vardır. Bunun için hemşirelerine karşı bir hâkimiyet tesis edenremiş ve onlara karşı daima mağlüp mevkide kalmıştır. vermiştir. Bu zabitin heriki hemşiresi de birer casustur. Büyük, ecnebi bir papazın âletidir. Metresi olduğunu da tahmin edebiliriz. Papas, va- kıa bir katoliktir; doğrudan doğruya Papaya tâbidir. Fakat Alman Katolik teşkilâtı ile de | alâkası vardır. Küçük hemşire de birkaç ajana hizmet et- mektedir. Görünüş iradların- dan başka bu yoldan oldukça buyllk bir. irad ı.ıhîhıdırleı 'n İ bunları öğrendik, bunların he- men yüzde sekseninin önüne geçtik. Fakat henüz çalışmak Biraz — daha gayret edersek, vaziyet, — iste- diğimiz safhaya girmiş ola- caktır. zaruretindeyiz. — Sonu var — Yerlere tükürenler Belediye, yerlere tükürenler — : hıl:hndı şiddetli t: cib p “| Ha yeni Dün *

Bu sayıdan diğer sayfalar: