23 Mart 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 3

23 Mart 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MR 23731931 i MA 4 Tn | F 6 u - E Museviler v. Türkçe %* H Bir Musevi; Türküz, Tür- — Hiçbir zaman Rusya'aley ' gaşbakanımız | hine vaziyet almadık Hariciye Vekilimiz diyor ki: Rusya'ya mızdan bile geçmez. | Ankara, 22 (Hususi) — Hariciye Vekilimiz B. Tevfik Rüşdü | silâh çevirmek, aklı Aras, Milânoda çıkan (Stampa) gazetesinin Ankara muhabirine iği beyanatta, Rusya hakk ında şunları söylemiştir: *— Biz, hiçbir zaman Bolşevik olmadık ve olmıyacağız. Fa- kat hiçbir zaman, Sovyet Rusya aleyhine vaziyet almılvırığıı © silâhları bize verenlere çevirmiyeceğiz. aklımızdan geçmez., Böyle birşey, asla Hariciye Vekilimiz, bugünkü silâhlanma yarışı hakkında da fikrini beyan etmiş ve demiştir ki: *— Silâh yarışının, iki sene sonra azalacağını söyliyecek kadar Peygamber değilim. Fakat, iyi günlere döneceğimizi umuyorum.,, B. Tevfik Rüşdü Aras, Türkiye - İtalya arasındaki — suitefeh- hümler hakkında da (Stampa3) Vermiştir. muhabirine Ingiltere hava taarruzla rından korkuyor. Belçika kralı Leop-o-ld!a İngiltere kralı arasında konuşmalar olacak Ostand, 22 (Radyo) — Belçika Kralı Leopold, Prens Şarl | vapuru ile Londraya hareket yarmıştır. ve soü haberlere göre Duvürâ İngiliz gazeteleri Kralın seyahatinden bahsederek: “İngiltere hükümeti, en ziyade hava taarruzlarından endişe etmektedir. Bunun için Belçika Kralı ve Başvekili ile esaslı müdavelei efkârda bulunacaktır.,, demektedirler. Deyli Meyl gazetesi: “Hükümet, İtalya ve Almanyanın yeni Lokarno hakkındaki cevablarını tetkik etmektedir. Belçika Kral ve Başvekili ile gö- rüşmeden bu hususta hiç beyanat verilmiyecektir.., demektedir. Bay Mussolini, Trablus- tan acele Romaya döndü Arablar, B. Mussoliniye halı ve daha birçok hediyeler verdiler Teablusgarb, 22 (Radyo) — B. Müssolini düw Pola barb sef inesinde hazır bulünün ikinci filoya bir Tesmi geçid yaptırmış ve bundan sonra Pola ktuvazörü, mil sür- aile yoluna devam eylemiştir. Filo Polayı takib etmiştir. Geçid resmi sabahın saat onun- da nibayet bulmuştur. Buudan son- ra birinci ve ikinci Filolar birles perek bütün donanına İtalyaya ha- reket etmiş 22 Mesina, (Radyo) Mumsoliniyi hamil olan Pola Bay harb tefinesi, 12 harb sefinesi ve bir- $ok muhribler ve rafından takib edil sina kabalından geçmiştir. Bay Mussalini Göyeta gitmiştir. Borada sahil bataryaları tarafından telümlanmış ve — karaya çıkmıştır. htelbahirler ta- Me- halde Halk, Mussolini ve muiyeti erkânı- vi şiddede al Roma, garb ve Bingazi Arab ve Yahudileri Mussoliniye hah, kalkan vesaire SERTAR AA STT G S DU ANADOLU Günlük siyasal gazete Sahip ve başyazgamı Haydar Rüşdü ÖKTEM Umumi neşriyat ve yazı işleri müdürü: Hamdi Nöüzhet Çançar İdarehanesi : İzmir İkinci Beyler sokağı C, Halk Partisi binası içinde Telgraf: İzmir — ANADOLU Telefon: 2776 -— Posta kutusu 405 ABONE ŞERAİTİ Yıllığı 1200, altı aylığı 700, üç aylığı 500 kuruştur. Yahancı memleketler için senelik Her yerde Günü geçmiş nüzhalar 2 ee ANADOLU MATBAASINDA BASILMIŞTIR Bibi pek çok hediyeler vermişlerdir Paris, 22 (Radyo) — İtalya başbakanı B, Mussolini, dün acele Trablusgaebdan — hareket etmiş ve bugün — maiyetile birlikte Romaya varmığtır. B. Mussolininin, askeri şürayı toplıyarak İspanya vaziyetini görü- şeceği söyleniyor. Balıklı Rum hastanesinde Atatür- kün heykeli açıldı.. İstanbul, 22 (Hususi) — Ba- hklı Rum hastanesinde Ata- türkün heykeli merasimle açık- mıştır. Bu merasimde, saylav Bay İstamat Zihni, güzel bir söylev vermiştir. Almanya “AÂvusturyayı iİlhak mı ediyormuş? İstanbi, 22 (Hususi) — Pa- ris gazeteleri, — Avusturyanın | Almanyaya ilhakı — gününün yakın olduğunu yazıyorlar. Bulgaristanda Belediye seçimi Sofya, 22 (Radyo) — Muh- telif yerlerde yapılan belediye intihapları münasebetile mülga asi partiler mensuplarının, hükümet partisi namzetleri hak- | kında yaptıkları fena propa- gandalar, müntehipler üzerinde hiçbir tesir göstermemiştir. Gelecek Pazara Sofyada be- lediye seçimi yapılacaktır. Filibede büyük bir yangın Sofya, 22 (Radyo) — Bul- Filibe — eyaletinde | Rükfen - köyünde çıkan bir ! yangında (200) ev yanmıştır. * münasib cevablar | Ege ile Londraya gidecekler.. Ankara, 22 (Hususi) — Başbakanımız General İsmet nonünün, Londraya Ege va- puru ile 'gideceği ve Koca- tepenin, Egeye refakat ede- ceği söyleniyor. A | Kamutay açıldı P Aankamı 19 ( Biosbi n | Kamutay bügün açılmış ve | müzakerelere başlamıştır. Bu !celsı—d:, toprak kanunu ile zirai kembineler ve kalkınma | kanunu — kabul — edilecektir Büdçe müzakereleri de yakın- da başlıyacaktır. Kamutayın bugünkü celse- sinde, ruznamede yazılı bütün işler müzakere ve intaç edil- | miştir. Orman umum müdürlüğü | büdçesi, intaç edilen işler | arasındadır. Mecliste kurula- P cak askert mahiyetteki teşki- | lât için de sekiz yüz bin lira tahsisat konmuştur. Mısır - îtalya Münasebatınin dostane olduğundan bahsolunuyar| Kahire, 22 (Radyo) — Bay Mussolinin Mısır gazetecilerine yaptığı beyanat bütün Mısırda iyi bir tesir husule getirmiş ve meclis reisi bu bususta: — Mısır ile İtalya arasında sıkı bir dostluk vardır. Mısır- da yaşamakta olan İtalyan te- kimselerden mürekkeptir. Bu- nun için Mısır İtalya ile daima dost geçinmek ister!,, demiştir. Rabık Bakanlardan İsmail Sıdkı ve Vahap paşalar da ayni şekilde beyanatta bulun- | muşlardır. Kapitülâsyonların ilgasında İtalyanların kolaylık göstere- ceği hakkında Mısırda bir kâ- naat vardır. Bay Stoyadinoviç Sırblarla hırvatlar arasın- da ayrılık yoktur, diyor. Belgrad, 22 (Radyo) Âyan meclisinde yeni büdce- nin müzakeresi münasebetile bir nütuk irad eden başba- kan B. Stoyadinoviç ezcümle demiştir ki: — Faaliyetimiz, memleketin imar işleri üzerinde bilhassa teksif edilmiştir. Büdçe müza- keresinde Sırb ve Hırvatların bir millet olmadığı meselesi yannamesinde bu mesele sarih olarak gösterilmiştir. Ayrılık yoktur. Memleketimizin - dış siyaseti çok — mükemmeldir. Memleket idaresini; teslim al- dığımızdan çok - daha iyi bir vaziyetteyiz ve iyi bir vaziyete getirdik, mühim muvaffakıyet- ler elde ettik, milletler arası barışının, — milletler cemiyeti prensiblerine göre muhafaza edileceğine kaniz. Kendileri- le munasebette bulunduğumuz memleketlerle iyi anlaşmalar yaptık. Bu münasebetimizde devam edeceğiz. Küçük antant ve Balkan antantı devletlerile Fransa ve İngiltere ile siyase- timiz çok dostanedir. Bu si- yasamızda devam edeceğiz. Alkışlanan — bu söylevden sonra büdçe kabul edilmiştir. Artistler Bizde artistin doğuşumu ve lâyık olduğu mevkie - çıkma-. sını beklemek, göhül ister ki, bir “ÂAmanın " sabahı ve- gün doğmasını beklemesine ben- zemesin.. Amma, ben artist derken, sadece sühne sanat- kârını düşünmüyorum: “Artist, kelimesinin şümul dairesine giren her güzel sa- nat yolcusunu murad ediyorum. Arasıra, bizde şu ve bu gü- zel sanatın himayesi etrafında haberler geliyor. Biz bu dert- ten o kadar mustaribiz ve içi- miz o kadar yanmıştır ki, ha- berler üzerinde daha etraflıca durmağa lüzum görmeden der- hal seviniyor, heyecana kapı- hyoruz. Bunda, elbette hak- lıyız. Çünkü bu vâdide tesel- liye bile, minnet ve şükranla, avuç açmak betbathlığına düş- müşüzdür. Sahne artistimiz, hâlâ eski cemiyetin damgası altındadır. Yeni hevesler, bu telâkkinin korkunç ve — içtimai satırı al- tına girmekten korkuyor. Şair, edip ve muharrir, aç karına birçok - kelimelerle ve yazılarla uğrâşan bir divanedir. Ressam, bir duvar boyâcısı ile müsavidir. Heykeltraş da ne demek, nereden çıkmıştır bu asri taşçı? Vesaire vesaire.. Yani, güzel sanatlar kadro- Osmanlı Bankası İzmir şu- besinde memur Bay Katalan; Yahudilerin, sureti kat'iyede İspanyolcayı terketmeleri lâ- zimgeldiği kanaatindedir. Mu- maileyh, bu Mmevzu etrafında muharririmize — şunları - söyle- miştir: — ( Anadolu ) run, birkaç gündenberi açtığı anketi dik- katle takibediyorum. Benim; İlk, Orta ve Lise tahsi'im Türkçedir. Umumi harpte, ih- | tiyat zabiti sifatile Türk ordu- sunda vazife gördüm. İki sene süren esaretten kurtulduğum- da, hiçbir yerden teşvik gör- meden Anadoluya geçtim. Mil- Ki vazifemi, kumandanlarımızın takdirlerini celbedecek derecede ifa ettim. İzmirde teşekkül et- miş olan (Türk Kültür birli- ği) nde ikinci reis olarak, di- ğer arkadaşlarımla bir safta çalışıyorum. Kendimden bah- setmiyeyim. Fakat, bütün ar- kadaşlarımın gayesi, kendi di- limiz olan Türkeçeyi tamim etmektir. Eski devirin, gâyri müs- lim unsurlar için takip ettiği muzir siyaset neticesi olarak Yahudiler, memleketimizin her tarafında mütekâsif bir halde suna girebilen kim ve ne varsa, bu cemiyet'n pazarında en ucuz, en âdi matah gibidir.. Alan değil, satan bile yoktur, baası çok ve Misır için” müfid biçarelâri ve betbaht nesneleri.. Bana öyle geliyor ki, güzel sa! ve artisti himaye et- mek için, bepsini de Kültür Bakanlığında talim ve terbiye heyeti gibi birer heyet ve ko- misyonun tetkikine arzetmeli- dir. Yani, bizde güzel sanat- ları himaye mesclesi, tama- mile devletin iş ve mesai prog ramına girmelidir. Kültür se- viyemiz ve güzel sanatlar hak- kındaki telâkki ve temayülleri- miz, bugünkü şartları ile, sa- natkârı süründürmekten başka birşeye yaramıyor. Keza, sanat eserinin kıymeti de bir biçtir. Bir tabloya üç okka ıspanak bedeli kesilir. Bir operet par- çası, düpedüz. bir kantodan farksızdır. Bestekârın adı yok- in keza ilh... Görülüyorki, güzel sanatla- yaşamışlardır. Bunun — için, Yahudiler içinde Türkçeyi hiç bilmiyenler pek çoktur. Bun- lara telkinatta bulunmak — ve meram - anlatmak, hakikaten çok güçtür. Buna rağmen, mütemadiyen çalışıyor, Türk dilini tamime gayret ediyoruz. Bazı kimseler, kültür birliğinin cezri hareket etmediğinden bahsediyorlar. Bunu söyliyen- ler, bizim başladığımız işin zorluğunu takdir etmiyenlerdir. Senelerdenberi bir kelime Türkçe konuşmamış, ana dili olarak İspanyolcayı kabul et- miş olan bir kimseye diğer bir. dil öğrelmek ve bunu birkaç ây içinde başarmak, kolay değildir, zannederim. Ben, Yahudi mehafilinde çok defa acı söylemişimdir. Ve anlattım ki, Türk - vatanında yaşamak istiyen bir adam için Türk dilini konuşmaktan bâşka çare yoktur. Vazifemiz zordur, mühimdir. Fakat, ne olursa olsun bunu mın himayesi, tamamile yepye- ni bir mevzüdur. Bu memle- kette, kösele sanayii himaye görmüştür. El ve ev işleri ke- üzerinde duruldu. Krallık be- İza... Bağcı, incirci, şarapçı, ma- nifaturacı, amele, herkes ve her iş mevzuu, devletin umu- mi menfaatlarındaki mevkie göre, muhtaç olduğu alâkayı görmüş ve görmektedir. Fa- kat cemiyetin menfi telâkkisi ve kahrı altındaki güzel sana- | tın himayesi, ne toplu, sistemli bir şekil almış, he de sevinç- lerimize rağmen, ihtiyaca ce- vap vermiştir. Hepsi ve onlara mensup birçok kişiler, bir program bekliyorlar.. Bu kişilerin adı malümdur ve doğmalarını, ço- ğalmalarını bekliyoruz: Artistler. O. Rahmi Gökçe V. Umum? meclisi Vilâyet Umumi Meclisi bu- gün ssaat 15 te Vilâyet salo- punda toplanacak ve idare büdçesini müzakere edecektir. başaracağız. Benim, Türk münevverlerin- den arkadaşlarım çoktur ve bunları tanımak şerefile müba- biyim. Onlar da bizim başar- mak istediğimiz işin çok zor olduğunu takdir ediyorlar. Geçenlerde bu mevzu etra- finda hasbıhal ederken, bu zevattan biri bunu açıkça söy- lüyordu: Esas itibarile biz de takdir ediyoruz. Lâkin ne ya- palım ki bu, bizim için en mühim ve en kutsal bir vazi- fedir. Gazetelerin neşriyatını ehem- miyet ve dikkatle takip edi- yoruz. Bu davayı başarmak için bizi teşvik lâzımdır. Şimdiye etrafında fikirlerini söyliyen- ler, zamanın bu meseledeki rolünden bahsettiler. Ben de ayni kanaatteyim. — Bununla beraber, Bay Naumun, çok iyi söylediği veçhile, kaynaşma | kadar bu mevzu | kiyede yaşıyoruz, diyor. Türkiyede yaşıyanların Türkçeyi — bilmesi, öğrenmesi lâzımdır. noktasına da ehemmiyet ver- mek İâzımdır. Bunun tesiri fevkalâdedir. Ben bunu bil- diğim , içindir ki; şimdiye kar dar Yahudi gençlerini çok teş- vik ettim. Şimdi mahallemizde, Türk gençleri ile Yahudi genç- leri arasında beraberlik hasıl olmuştur, Halbuki on sene evel bu yoktu. Demek ki, gün geçtikçe bugünkü mesaimizin semeresi görülüyor. Hükümetimizin, Türk dilini tamim için aldığı tedbirler, takdirlere sezadır. Bu iş, an- cak kültürel hareketlerle başa- rılacak ve daha esaslı surette halledilecektir. Bakınız, mek:- teplerimiz her gün çoğalıyor ve daha da çoğalacaktır. Kâfi derecede — mekteb - olduktan sonra, Yahudi mekteblerine tabit lüzum kalmaz. Hulüsa olarak, şunu arzede- yim: Biz Türküz ve Türkiyede — yaşayacağız. Bu topraklardan başka yerimiz yoktur. Bunu ben, her fırsat düştükçe bü- tün Yahudilere söylüyorum. Binaenaleyh, Türkiyede yaşa- yan bir kimsenin, Türkçe bi mesi ve bilmezse öğrenmesi elzemdir. Başka çare yoktur ve olamaz. , Torbalı, ( Hususi ) — Bu hafta kazamızın Karakuyu kö- yü avcılatı tarafından yapılan sürek avında gene ayni köy halkından Osman oğlu Ah- med atılan bir kurşunla vurul- muş ve derhal ölmüştür. Zabıta Ahmedin kasten öl- altı kişiyi tevkif ve Adliyeye | teslim etmiştir. Bu tevkif edi- lenler arasında maktulün ak- rabasından Zeybek oğlu Meh- tahkikat devam etmektedir. Kırkağaç'ta pamukçuluk — Kırkağaç, (Hususi) — Şeh- — rimizde pamuk zeriyatına bü- yük ehemmiyet verilmektedir. — Bu sebebledir ki, Manisa iç- timaında, Başbakanımızın il- — tifatlarına mazhar olmuşuzdur. Şimdi yeni yıl için en müsaid şartlarla ıslah edilmiş pamuk tohumu alınmaktadır. Çiftçi- — miz, hükümete karşı derin bir şükran ve minnet duys — maktadır. Kasaba ziraat me- muru da halka büyük kalay- — Beraber yaşarken — Beyler sokağında 4 sayılı — aile evinde oturan Osman — oğlu Besim, üç aydanberi be- raber yaşadığı İbrahim “kızi — Dudayu döğüp bıçak çektiği iddia edildiğinden yakalan- — mıştır. İ TAKVİM — | Rumi - 1353 Arabi-1356 | Mart 10 Muharrem 10 | : MART - 28 Salı Kaza mı,cinayet mi? dürülmüş olması ihtimali ile —| med de vardır. Adliyece de — lıklar göstermektedir. Ö |

Bu sayıdan diğer sayfalar: