22 Mayıs 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4

22 Mayıs 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DAG « Sayla 4 TTarihi tedkikler: Manisada 'Mezar kitabeleri Manisa ilbayı sayın Dr. Bay Lütfi Kırdara saygilarımla | YYazan? Manisâ Gazi okulu öğretmenlerinden 'Kemal Özer 3 Mesilet G e (Sadrıazamı esbak Mütercim 'Mehmed Rüş şdü (Paşa) (Onu da Mitat Paşa işâ ile beraber sürecek. lerdi. Zekâsı sayesmde kürtüldu! IRüşdü Paşa ;öylı dlydı—. Ahdulâ_zızln bir işe yaramı- yacağını beş senede, Abdülhamidin ise beş günde an- ladım. Paşa babam diye ellerimi öperdi. — Sultan Aziz; Rüştü ipaşayı sevmezmiş. Hatta seraskerlik- ten azlinde Sultan Aziz: (Bu adam herşeye itiraz ederde devlete yarar bir iş olsun meydana getirmez. Be- nim ecdadım bu gibilerin ak- lile hareket etmiş olsaydı Konya ovasında koyun sürü- lerile haymeneşin — olmaktan kurtulamazdık, Biraderim Ab- dülmecid Han merhumun as- mnüda yetişmiş — olduğundan iktizayı hale göre Şistihdam olunur) dermiş. (1) Hakikaten Rüştü paşa beş defaki sadaretinde mühim bir iş görmemiş olmakla beraber kudret ve kabiliyeti inkâr ka- bul etmez. Kendisi tok sözlu idi. Birinci sadareti beş ay on sekiz gün, ikincisi sekiz ay on gün, üçüncü sadareti üç ay, dördüncüsü sekiz ay ve beşinci sadareti ise bir haftadır. Rüştü paşanın Mani- sada ikameti esnasında Sultan Azizin hal'ı ve katli meselesi meydana çıkarak Mitat paşa ile beraber İstanbulda muha- kemelerinin icrası kararlaştı- rılmıştı. İzmire kususi bir va: pur gönderilerek Rüştü paşa Manisadan celbedilmiş ise de dil ve ağız vermez derecede hasta göründüğünden İzmirde ifadesinin alınması yazılmıştı. Rüştü paşa; heyet tarafın- dan sorulan suallere cevaben, (Ya... O canım padişaha kıy- mışlarımı - vah vah) diyerek, “gözlerini kapar; —kıvranmağa başlarmış. Bu suretle kendi- sinden — birşey alınmıyacağı anlaşıldığından istintaktan vaz- geçilmiş ve o da bu suretle Mitat psşanın akıbetine uğra- maktan kurtulmuş. Rüştü paşa, durendiş ve çok ihtiyatkârdı. Sultan Mu- radın hal'ı ve Abdülmecidin cülüsunu (Babüsseade) önünde içtima eden buzzara elinde mendil olarak ağlıyarak tebliğ ederken: (Sultan Murad melek haslet bir padişah idi. Ne çare ki: gayrikabili ifakat bir maraza müptelâ oldular) mukaddeme- sile mühtez bir sada ile söze başlamış iken - hıçkırarak ağ- lamağ başlayıp yanında bu- lunan Mitat paşaya: (ben de- vam edemiyeceğim, sen ta- mamla) diye hal kararını Mi- tat paşaya söyletmiştir. Rüştü paşa merhum iste- diği zamanda ağlar ve gü- Termiş. Saltanata geçirdiği Abdül- hamid hakkında mütaleası s0- rulduğu zaman: (Doğruya kanmaz, eğriye inanmaz, işin içinden çıkabi- lirsen çık, bilgiç mi bilgiç, Al- lah millete hayırlı etsin. Mitat | h Dizie paşa bir halt ettiki: Sörma gitsin.) Gene Abdülhamid hakkında: “Abdülâzizin bir işe yara- mıyacağını beş senede, Ab- hamidin ise beş günde anla- dim, paşa babam diye bir elimi — birakıp — bir. elimi öperdi.,, (2) Âli paşanın sadaretinde ve meclisi vükelâda — Galatasaray lisesinin tesisi lüzumu mevzu- bahs olduğu esnada bermutad itiraz ederek Avrupaya cemile gösterilmek üzere yapıldığına işaretle: *“Bu gibi hususat ancak mu- hafazai mevki için yapılır şey- lerdendir., Sözlerile alenen muahâzatta bulunmuştur. Bir defa Mustafa Reşid pışı, İngiliz sefirinin (ibramile) sa- darete getirilince, Rüştü paşa, Fransız sefareti tercümanına: “Eğer zatışahane haysiyetini gözetmiş olsa İngiliz elçisine derhal pasaportunu vererek ve Reşid paşayı da tahtımu- hakemeye aldırarak elçinin ta- cizatından — kurtulurdu., De- miştir. (3) Rüştü paşa; tabiatı icabı lüzumlu, lüzumsuz herşeye mu- arız olduğundan dolayı uzun müddet sadarette kalamamış- tır. Kendisi askerlikten yetiş- tiği halde mülkiye işlerinde daha ziyade muvalffakıyet gös- termiştir. Askerlikte kumanda mevkiinde bulunmamışsa da idarei askeriyede hizmeti geç- miş_ıiv. Âli paşa; iptidaları Rüştü paşayı takdir edermiş. Sonra- ları Sultan Mecidin desisesile araları açılmıştır. Rüştü paşa, natuk olup gü- zel ve müdellel söz söyler ve herşeyde malümat sahibi ol- duğu zannını vererek mütalca dermeyan edermiş. İtiraz ettiği meselelere mu- kabil bir şeklihal teklifinde bulunmıyarak müzakeratın!bey- hude yere uzamasına sebebi- yet verirmiş. (4) Siyasi işlere vukufu yoksa da dahili işlerin en ince nok- tasına kadar bilirdi. Rüştü paşa alafrangacılığa meyleden bir kısım tanzimat- çılara muarız olup - süreti za- hirede sofuluk ve taslar şim- diki Vefa lisesi olan konağın- dan çıkârak önünde ve fener çekilerek şehzade camiine yatsı namazına gitmek suretile hal- kın taassubunu okşarmış. Sultan Aziz; bir gün Keçeci- zade Fad paşaya: — Fuad! zamanı - saltana- tımda üç mMmeşhur vezir var. Biri Âli paşa, biri Rüştü paşa, biri de sen. Üçünüzün arasın- daki fark nedir? Bana söyle demiş. “Raşeli çarpmış İkiçeşmelik Namazgâh İrgat pazarında Bekir oğlu Abdul: lah, Samoel kızı Raşelin 39,5 kuruş parasını yankesicilik su- retile çalıp kaçarken yakalan- mıştır. Sarhoşluk cilvesi Kıııntınıdı Ahmed oğlu Halil Şıbın sarhoş olarak sokakta bığıııp çağırdığından yakalanmıştır. Sarhoşluk ve aile fattası Karantina Çakaldereşinde İzzet oğlu kömüsyöncu Sabri, sarboşluk safkasile karısı Ra- biayı tabanca kurşunile yarala- mış, yaralı hastaneye kaldırıl- mış, suçlu tabancasile yakalan- mıştır. Kabadayıların marifeti Keçecilerde Mezarlıkbaşında Mümin ağlu Yaşar, Bayram oğlu Etemi dövdüğünden ve İkiçeşmelik Hasta sokağında hamalbaşı Hüseyinle Ahmed oğlu Vahid, Orkan oğlu Kara Mehmedi dövdüklerinden ya- kalanmışlardır. Halı deve mi oldu? Alsancak Halkapınar çam dibinde Ali oğlu İlyas, İsmail oğlu Ali ve Yusuf oğlu Meh- med temizlemek için kendile- rine verilen Aydin mebusu Nazminin dört halısından bi- risini çayırda kaybettiklerini öne sürerek emniyeti sulisti- mal ettiklerinden yakalanmış- lardır. Nüktedan Fuad paşa: — Efendimiz sefere giden bir-ordu farz buyurunuz. Bu ordunun önüne bir göl çıkmış, etraf bataklık, düşman da gö- lün karşı sahilinde, etrafı do- laşıb düşmana varmağa imkân yok. Eğer ordunun başında kumandan olarak Rüştü paşa bulunursa — seccadeyi yayar, abdest alır, iki rikât namaz kıldıktan sonra ellerini açar ve: *Aman yarabbi asgari islâma merhamet eyle, şu gölün üze- rine bir köprü kur da karşıya geçireyim ve düşmanın hakın- dan geleyim, diye dua ve niyaz eder. Eğer ordunun ba- şında Âli paşa bulunursa yine gölün başına seccadeyi yay- dirir, üzerine oturur, Erkânı- harbleri davet eder, gölün tu- lünü, umkunu ölçtürür, köprü levazımını ihzar eder, köprüyü kurar ve karşıya geçer. Eğcr Fuad külünuz kuman- dan olursa askere: — Soyunuz çocuklar derim, kendim de soyunür ve askerle beraber göle dalar ve karşı- yakaya geçmeğe çalışırım. Ya geçer, yahut askerle boğulurum. Cevabını - vermiştir ki; ha- kikaten aşağı yukarı bu üç vezirin siyasi ve hususi vazi- yetleri böyledir. SON |ı—|(5.6.") Miratı şuun. İ2) Paşanım bu sözü, hafidi Mükerrem beyden menkuldür. BI Servetifünun; Ali Fuad be- yefendinin makaleleri. Numara (53) sahile T (4) Mütercim — Rüşdü paşamın tercümei halini yazarken gu — eser. Terden istilade edilmiştir. Kamusü- Külkm, sicilli oemani, tarih —müsa- habeleri, evsatı - sudur, miratı ç- ar müküleleri ile Abdınııl.ıııımı Adil beyle Ahimcd Tevfik bey Gsladımızın Rüşdü pa- gamı kizının uğlu Mükercem bey- den birzat işitip nakleniği fıkraler. Bâ:ük Millet Mcclıııııde 22 Mayas 98i ——— Yeni Muhtelif vekâletler büd- Sarbon rbon aşısı çeleri müzakere ediliyor!' Tatbikattan — ——L — Başı 1 inci sahifede — ;Bu kanunun hükümlerine “göre de bu suüretle taksite bağlanacak borçların kısmen veya tamamen daha evel öde- miş olanların faizden, ileti ge- len borçları afiedilinektedir. Dabiliye Vekâleti merkez teşkilâtı ve vazifeleri hakkın: daki kanuna ek kadro cetvel- lerinde ve vakıflar umum mü- dürlüğü memurları aylıklarının tevbit ve teadülüne âit kanu- na bağlı cetvelde bazı deği- şiklik yapılmasına ait kanun lâyihalar da bugün birinci müzakereleri yapılan kanunlar arasında bulunmakta idi, Kamutay ruznamesinde bu- lunan ve gene bugün müza- kere ve kabul edilen İnhisar: lar umum müdürlüğü 1937 yılı bütçesi ile bu idarenin mezkür sene masrafları karşı- bğı olarak 7,812,560 lira tah- sisat verilmiş ve varidatı da 45,546,000 lira olarak tahmin olunmuştur. Büdçenin müzakeresi esna- sında muhtelif hatibler söz almışlardır. Hükümetçe teklif edilmiş olan masraflar karşı- lığı olan meblâğın encümen tarafından 200bin lira fazlasile teklif edilmekte bulunmasının neden ileri geldiği hakkında ileri sürülen mütaleaya karşı- hk veren büdçe entümeni mazbata muharriri Raif Kara: | deniz inhisarlar maddelerinin salışın artması neticesi —stok- ların azalmış — bulunddğunu işaret ederek tuzlalarda istih- salâtın çoğaltılması için bazı lüzumlu masraflara ihtiyaç gö- rülmüş bulunduğunu ve büd- çenin encümen tarafından ted- kiki esnasında hükümetçe gös- terilen ve encümence de mu- vatık görülen lüzuma binaen masarifat kısmına bu miktar paranın ilâve edildiğini söyle- miştir. Raif Karadeniz, inhisarlar idaresinin umum&varidatının yüz- de 17 sinin masarifata gitmek- te bulunduğunu işaret eden Berç Türkere cevaben de ma- sarifat meyanına giren | mil- yon küsur bin liranın bu mik- tardan — çıkarıldığı - takdirde masraf nisbetlerinin aşağı de- receye düşeceğini kaydetmiştir. Ziya Gevher Etili, inhisar- lar idareleri varidatının mem- leketin mühim işlerini besle- mekte bulunduğunu ve idare mamulâtının mükemmeliyetini memnuniyetle — ifade ederek inhisarlar şubesinin rakı dere- celerini indirmek suretile hal- kın sıhhatini daha ziyade ko- rumasının ve bu çeşid mamu- lâtın münhasıran bu idare ta- rafından çıkarılmasının daha doğru olup olmiyacağını sor- muştur. Hatipler tarafından ileri sü- rülen mütalecalara Gümrük ve İnhisarlar — Vekili Ali Rana Tarhan karşılık vererek de- miştir ki: —Bazı arkadaşlar inhisar masrafının — yüzde — nispetini söyliyerek çokluğundan bah- settiler. Şunu arzetmek iste- rim ki, masraf işletme masra: fından ibaret değildir. Bunun içinde — inçaata binlerce liralar vardır. Bunlar içinde kanunun — inhisarlara tahmil ettiğ vazifeleri yapmak için meselâ ekilen — tütünleri ayrılmış yüz ytımlk ve 'Köntrol etmek için gene îvrlîı*bıııleıce liralar var. dir. Tütünün ıslahi için de alınan tedbirlere karşi konül- muş masraflar vardır, Bunlar çıkarıldıktan sonra işletmeye kalan para ancak işletme pa- râsı addedilmektedir. Onun için masraf parasının hepsini işletme parası addetmek, mu- hakeme yürütmek doğru ola- maz. Sonra yüksek meclis biliyor ki inhisarlar büdçesin- de şimdiye kadar çok esaslı tenzilât yapılmıştır. Dort sene evelki inhisar büdçesile geçen seneki büdçe mukayese edi- lecek olursa görülür ki memur adedinde yüzde 30 ve mâs- rafta da yüzde 20 tenzilât vardır. Bukadar senedir bu masrafla çalışılmış ve idare edilmiştir. Yalnız herşeyin bir derecesi oluüyor. Nitekim işler çoğaldığı hal- de gene aynı memurlarla, o masraflarla idare ede ede bu işler bu seneye kadar gelmişse de artık bu sene bir memur adedinin artırılması Jâzım ol- duğunu görmüş bulunuyoruz. Bunu büdçeyi teklif ederken teklif etmemek, teklif etmiş olmak bizim için zayıf bir nokta teşkil edebilir. Ve bunu biz encümende anlattığımız zaman buna karşı encümen, bize burada bazı arkadaşla- rımızın söylediği gibi “vaktile hesap edeydin, şimdi biz din- lemeyiz,, diyebilirdi. Demedi- ter. Bizim maruzatımıza insafla mukabele buyurdular. Ve ha- kikati gördüler. Bu suretle bi- zim teklilimiz Üüzerine olan artırmayı kabul buyurdular, Çok rica ederim Büyük Mec- lis hakikate tevafuk eden bu artırmayı deriğ buyurmasın. Ve işin zaruretine binaen vaki olan »bu ricamizi kabul - bu- yursun. Sun'i konyâk için — şikâyet- ler yerindedir. Bir sene kadar oluyor ki, tâbii konyak piya- saya çıkarılmıya başlanmıştır. Zannederim ki, bu sene piya- sanın bütün ihtiyaçlarını kar- şılıyacak derecede tabii kon- yak piyasaya çıkarılmış bulu- nacaktır. Bu yalnız inhisarla- rın yapmakta olduğu bir me- tadır. O takdirde şikâyet et- tikleri ve qıkıytl etmekte ol- dukları sun'i konyak - piyasa- da kalmıyacaktır. Rakının derecesinin yüksek- liğinden şikâyet buyuruyorlar. Rakının hususiyeti şu oluyor ki derecesini su ile istedikleri de- receye indirip çıkarabiliyorlar. Yalnız bu münasebetle şunu arzedeyim ki, ispirto mali bir inhisar olmakla beraber hü- kümet varidatını da icabında feda etmeyi göze almak şar- tile en şiddetli alkollu müski- rattan en hafif alkollu müski- rata gitmeyi esas itibarile ka- bul etmiştir. Bunun üzerinde çalışılmaktayız. Zaten busene gö- rülüyor ki, şarap satışı artıyor. Bunlar arttıkça alınacak ted- birlerle mütenasiben — şiddetli alkollü müskiratı azaltmak hü- kümetin programındadır. Ko- lonyayı inhisara almayı şim- | diye kadar düşünmedik. Ziya Gevheri Etilinin kolonyanın in: bir temennide - bulunmadığı, sadece bunun ucuza mal edil- mesi arzusunda bulunduğu yo- | iyi neticeler alındı Ziraat Vexâleti lâboratuvar' larında yeni keşfedilmiş olan çok müessir Şarbon aşısı, Me: nemende 9 köydeki hayyan: lara tatbik edilmişti. Aşıdan çok - iyi neticeler alınmış ve buna dair bir ra por hazırlanarak Ziraat Vet kâletine gönderilmiştir. | Vekâlet hıfzıssıhha seksiyo" — nu şefi B. Muzaffer Bekmanın — riyasetinde bulunan heyet, Pa: zartesi günü Kuşadası kaza* sına gidecek ve oradaki köy“ lerde bulunan hayvanlara dâ yeni aşıyı tatbik — edecektir. Vilâyet baytar müdürü B: Adil Yergök de bu heyetle birlikte gidecektir. Halkevi köycüleri Yarın Torbalı haıj zasına gidecekler.. İzmir Halkevi köycüler şur besi namına doktorlardan mü* rekkep' bir heyet yarın Torl kazasına gidecek, köylüleri? sağlık - vaziyetlerile alâkadaf olacaktır. lundaki — ifadesine d Gümrük ve İnhisarlar Veb' İ demiştir ki: â — Kolonya için sattığımı” ispirtoyu 140 kuruşa kadâf satıyoruz. Onlar da pîyuld;'i serbesttir. Daha ucuza sata! liriz ve az varidat veririz. Ali Rana Tarhanın bzy.& tından sonra, Halil Mentei Tuz fiatlerinde yapılan lâtın yüzde 27 nisbetinde " şekerde yapılan - tenzilâtın yüzde 25-30 - nisbetinde ,,ıılf lâkin artmasını temin c! göre Tütün ve müskirat diğer inhisar maddelerinin ©" bu tarzda bir tenzilâta Hf tutulmasının düşünülüp di nülmediğini sordu. İnhisarlar Vekili bu SO'İxf karşılık olarak tütün ıııılJ bundan önce bu tarzda lan bir tecrübenin müsbet bil netice vermemiş — olduğ! şarap fiatlerinde tenzilât * pıldığını ve fakat diğer Yıj kirat fiatlerinin tenzilâta (? tutulmasının düşünülmedik söyledi. Köylüye ait sigaraları şe lere getirenlerin tezkeresiz tıştan dolayı takibata kaldıkları, bunun doğru dığı hakkında Mehmed tarafından ileri sürülen Wf leaya karşılık olarak da *?i sarlar Vekili, bu takibatili nun icabatından bulundu işaret etmiştir. - fi Kamutay bugün de toP” caktır. Ankara, 21 (Hu:uuı” Kazanç vergisinin t cibayetini kolaylaştıracak ? yeni kanun Mâliye Vekâle ikmal edilmiş ve veriliniştir. Sanayii kontrol kınll“' bugün meclise sevkedilt”" Meclis, pazartesinden H ren her gün toplanacakı çe müzakerelerile me: | caktır. hisar altına alınması hakkında | Dahiliye Vekâletince !*” olunan Emniyet teşkilât nunu, meclis ruznamesi edilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: