11 Temmuz 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5

11 Temmuz 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

11 Tammuz 937 din yeni filimi n ——ıo--——'“'__ Baİıar şarkısı! HAO Yanet Makdonald son fil- inde teganni ederken ç Çevet, şark Ö fllimi, Bu 'Dik sahnesinin tesirleri doğ Muştur, , âşk ve m Blı.ncl sahne, Birleşik Ame-j ikanın küçük şehirlerinden bi-f Titinde ve 1890 senesine u fakat olmıyan? Misi Vîfv Burada yaşıyan, özisi malüm Srrison adlı ihtiyar bir ka- x" Muganniye olmak - istiyen ,'k"C bir kıza hayatını âni ola- açar e anlatırı Üçüncü M 'Polyon saraylarında Mariça Mî':'y (yani müstakbel Mis 1son| primadonna sıfatilef vaziyelini izah eder;! ’Jı Xece Nikolay Nazarof ken- gz ilânı aşk eder ve-desti p Vacını ister. O gece bir '& gezintisi yaparlar, fakat “d:: bu aralık bir meyha: şen ve şuh - bir şarkif Nı' " içeri girerler. ÂAmeri- Pol Allisonun güzel sesi, ,.:-yı bir. yıldırım tesiri Puj “_di sene sonra, Nevyorkta M sârina, yı sahneye koy- e . MDeşguldür. Pol büyük iy,g.%'i“akıyc-( kazanır, Ni Lll, ariçanın itirafile haki "'ıığ Vakif olur; Bi l!wrıı iade eder. ve zevcesine l-ak:ıt onısımuıı genç kadın.ı *' hayatı işte bundan h ÖRNV. — pasihati şudur: '&ı,,g"'“l san'ata tercih ge Mhu senâryo, bilhassa '&ı akdonaldin elinde ha- *qh * bir filim yaratmıştır. w,'. Yol ıl”'lııı de ilâve edersekel yd öşmeti kendiliğinden K“'h çıkar. hvt şarkılar da enfes- y iraz da ekzotik, bina- Pli dmısııkm "kl * hiçbir zevk hatası baletleri de “ddinin, Jon Barrimo- t .Ş"ı “:.'.'d" gördüğünüz tndi E'ch İngiliz kızı- ): lile örmüş olduğu Yapılmış ve bü- “Moda âleminde, olarak ANADOLU l K OEr & SAa Venüs ve Apollon Erkek mi guzeldır, kadın mı?, Yıldızların içinde hangileri nelerıne borçludurla ri Cinsi cazibesi çok kuvvetli olan Danyel Dariyö Güzellik, yoktur ki en ziyade vücudünde toplanmış bir mazhariyettir. Kadın vücudü mü, erkek vücudü mü daha güzel?. şüphe insan a İserla Hepburnun hey leri ile M n verici ağzı ve burun delik- n Ditrihin yüzü Crelu bıırbuııun gözleri ve _]an ('ın/ordun ağzı JSinemanın Apollonlarından Vilgam Pavel Karadu altı saat Yeni ve çok güzel bir filim | l Tiöndiklerin terdik söylüyor î Katiyen evlenmiyec eğim lTerzı,”çunİw, dıyor, ben kadın- ları çok iyi bilirim. yoksa | R | Bu ezeli dava henüz halle- dilmiş değildir dar Venüs de, Apollon selâm! Güzellik nedir? Nasıl dir? Evvelâ, güzelliğ herşeyden tenasüb düzgünlüğe istinad eder: Ve nüs heykellerinin hepsinin de gösterdiği terek bir vasıl Apollon ka- Venüs kadar da güzeldir, ves şey- vücud evel vardır. Mevzun ve mütenasib, | müdevver, pürüzsüz ve ahenk:- dar bir güzellik. Apollon da böyledir. Fakat, Kleopatranın burnu | Antuan, bu | niçin meşhurdur? burnun güzelliğine mi muştu?. tutul- Yenilere gelelim Greta Garba neden bu ka- dar meşhurdur? Birçok - sine- ma mütehassısları diyorlar ki: — Greta Garbo, bütün mu- | vaffakıyetlerini gözlerine med- | yundur! Nasıl ki Juan Krav- fordun ağzı çok güzeldir. Mar- len Ditricin yüzü, bütün mu- vâlfakıyetlerinin - esrarına ma- | liktir. Katerin Hepburnun ağ- a ve burun delikleri Kleo- patranın burnundan meşhur- dur ve cihanda çok şeylerin | yolunu değiştirmeğe muvaffak ve | ge Evet, yıldızların terzisi Adir- | ya'ı diyor ki — Ben ömrümde evlenmi- yeceğim, çünkü kadınları çok iyi bilirim!. Yıldızlarla daimi bir münası ve alâkam var- dir; onlar hakkında kemmel - fikir kanaatlere Börövaklilem ABoneti için ben en mü- ve bekâr kalmağa ahdetmiş bu- lunuyorum. Evet,-Adiryan bu beyanatı yakışıklı, nazik - tavırlı, yüzlüdür. İyi giyinmesini de çok güler iyi kadar bilir. Bundan on sene kadar evel Parise gelmiş iki sene kadar kalmıştır. Fakat en büyük bir tesadüf eseri araf gazetecilere vermiştir. Bu adam, bilir. Fransızcayı da İngilizce Greta Garbo |iki ayrı tuvaletle ve sol tarafta terzisi Adriyanla bir arada siması olmuştur. Hayatının ve muvalfakıyeti- nin iptidasını Adiryan gazete- cilere şöylece anlatmıştır: “Büyük mükâfat kazanmak için giren dostum bir kıza, kendi tasavvur ettiğim şekilde bir elbise yapmağa kalkışmış- tım. B giyen kızla müsabakalarda ben de hazır bulundum; biçim elbiseden zevk alan bir Ame- tikalı ile tanıştım. Bu adam, Tolbury idi. *Hayat ve muvaflakıyet ha yatta ancak bir kıl ile bağlı | duran bir şeydir. elbiseyi burada bu “Bundan sonra ben meşhur oldum. Çok para kazandım ve kazanıyorum. Fakat baya- tımda evlenmiyeceğim. Çünkü kadınları benim kadar - bilen bir vena vabtıx £ ,1' :I Meşhur - romancı |Danenin eserinden Lervan Klemans ve Patrik tarafından (Jalınan bu filim, fena değil, güzel hatta çok Filimin mevzuu Hindistanda güzeldir endaz tenittir ve geçmektedir. Bu taburun bazı efradı Hin- Bunlar calarım da bera burunun üzerin sulh zamanında distanda evlenmiştir. sivil halde r ber götürmektedirler. Bir Jilber hasta bakıcısı Harrison ile maktadır. Fa- çünkü - Jilber nişanlıdır. Binbaşı Bler de çok sevdiği zevcesile birlikte bir karısı da bir doğuruyor. Fakat binbaşı âni bir haber alıyor. Gelen bir telgralfta, taburu Sotaptonda 6 saat kaldıktan sonra hemen yakın Şarka sevkedilecektir. Yakın Şarkta karışıklık var. Yakın Şark ise, adının hilâ- fına olarak çok uzaktır. Tabur zabitlerinin kadın ve çocuk- lari İngilterede kalmak mec- buriyetindedirler. yüzbaşı, Ann muaşakada bulu kat ayrılıyorlar, çavuşun çocuk ç $ ç Binbaşının karısı ise hasta:- dır ve İngilterede kocasız ka- lacaktır. Filimin son kısımları tabu- rün karadaki altı saatini gös- termektedi Filim güzeldir, hissi sahne lerden ve tablolardan mürek keptir. Oyunu Flora Robson, Lesli Banks, Patrik Hillar da RansRas gibi İngilz yıldızları teşkil etmiştir. Feci bir infilâk Paris, 10 (Radyo) - sinforda tayyare istasyOounda feci bir inlfilâk olmuştur. 8 kişi ölmüş ve bır çok kimse- Te a Hel- | | | | | Adam olani YEBana ;i'—:_d_ır ne « mı, bir me! sordukları yani nasıl taçağımı hemen: Topçu yüzbaşı: cağım Demiştim. Mülâzım ideğil, doğrudan doğruy başı.. Hatta miralaylıl gıı!ın——mişh hatırıma.. İstanköyde kalede, topç güzel ve yi adem — vardı bir idealdi sormuş bulundu rafın M SOY "l'!l' da ğgördüğümü ndir, ereyim — Sarrafındır, de sarrafın — Şü halde -dedim. b: sarraf olacağım. İşte b serı sarı altınlarım, gümü; cidiyelerim olacak. Çocukken de — damarı herhalde şakacı bir taraf mış. Ö gün, çarşıda iyice rulmuştuk. Bir dondur dükkânına girdik. Bol dondurma yedik ve ben hal kararımı değiştirdim: Ben - dedim - don macı olacağım. Bembeyaz lüğü takacağım. Sıcakta nanlara dondurma sataca ve kendinr de kâse kâse Kdurma atıştıracağım. Babam, çehresini ekşitn Korkarım -demişti- davulculuğa da müşteri çI caksın! W Zavallının korktuğu baş geldi. Az müddet sonra hallemizde bir düğün olu du. Davullar, zurnalar ça yordu. Beni zeybek oyut kaldırdılar. Serde Öde Tire, Aydın çukurlarında miş olmanın bilgiçliği old için, ben de diğer arka larım kadar oynadım. - D da gayet nefisti. İyi geril sesi mükemmel, yepyeni bitirdi! sonra davulcunun yanına laştım ve davulu - biraz bi vermesini — söyledim. A: zaten yorulmuş olmalıyd tekrarlatmadı. mağı ve değneği elime v kayışı da boğazıma geç üstüne d Diye de ona sa tererek ( vilzinini ralar ki cevap v onu' söyl dedi, vul.. - Oyunumu sözümü Davul dizlerimin müştü. Başladım çalmağa Tam bu sırada, babam ıkagıiııı—tı Beni o vaziy görünce, kulaklarına kadar zardı. Ben de korkudan vulu fırlatmış, kaçmıştım. Beni k ve şu lâhare eve geldi. ğımdan yakaladı cümleyi söyledi: — Adam ol, adaml!.. Bu sözler, bâlâ kulağı! çınlar.. Size tavsiye ede çocuklarınıza “ne olacaksın: diye sormâyın.. Yalnız s düştükçe, onun kulağı dili varıp: — Adam ol -deyin--adal Vezir olmasın, tek'ad olsunlar. 1 Göz Hekimi Mitat Orel 15 Ağustosa kadar $ hatte bulunacağı sayın terilerine arzeder. eli redennnaitüledeninin e e

Bu sayıdan diğer sayfalar: