22 Ağustos 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5

22 Ağustos 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ü T Annabella da filim nin sönmez yıldızlarından bi- risidir. Az bir müddet için bulunduğu Londrada, — “Yeşil (memnu| meyva,, yı oynarken Paris derhal harekete geçmiş ve kendisini istemektedir. âlemi v 4 y Annabella ise: — Bir an evel Holivuda gitmek Vakıa, kont- ratım — ikinciteşrinden başlar, fakat Holivud beni bekliyor! Demektedir. | Muzib muharrir lâzım mi yok, Bu film, merkezi Avrupanın büyük, karışık dehlizlere ma- lik, merdivenleri pek çok bir Sarayında cereyan eder. Bir insanın merkezi Avru- Biilrr bi derüyilardağıinız olmakla hayatının sonuna ka- dar merkezi Avrupada - kal- Ması icabetmez. Sevdiği Pren: üzerine Rober Mongomeri memleketini terke mecbur ka- hyor ve... İntihar kulübü de- | nilen müessese ile karşılaş- | mıştır. Bu kulübde ancak yirmi ka- dar âza vardır; bu yirmi aza, her akşam bir masa etrafında I sin desti izdivacını reddetmesi a Annabellaya: — Fakat. Size orada ne hazırlıyorlar, biliyor musunuz? Diye bir sual ortaya atınca Annabella düşünüp kalmıştır. Annabella şen, şuh filimler- de roller istiyor. Güzel yıldız haklıdır; çünkü — Fransada dramlar içinde bunalıp kal- mıştır. Annabella, Londradan daha memnundur. Çünkü burada Pol Lukas, David Niven ile “Yeşil (memnu) meyva,, yı oynamıştır. Adı üstünde olan bu filim de artık şen ol- maz mı? Cesur kaptanlar filmi muvafık bir eserdir Bu filimin mevzuu, İngilke- renin son zaman ediplerinden Rudyar Kiplingin çocuk ede- biyatı arasında büyük bir mev- kü olan “Cesur kaptanlar,, romanından alınmıştır. Mevzu, çok zengin bir ço- cuğa, hayatın en serti safha- Tarını çektirmek suretile pratik ve mütevazı olmak dersini vermekten ibarettir. Fakat çok güzel, çok meraklı ve tama- men bayattan alınmıştır. Hâ- diseler biribirine bağlanmıştır. Rudyar Kipling, İngiliz ço- cuklarının Jül Vernidir. Bu “Cesur kaptanlar,, eseride Da- vid Koperfield gibi, “Küçük anne, gibi İngiliz klâsiklerin- den maduddur. Bu eseri filimde ibda eden- ler, Lionel Barimor (İhtıyır deniz kurdu rolünde), Siyenser Traki, Mikey Roney ve Melvin Duglas gibi maruf artistlerdir. toplanırlar ve aralarında kura çekerler; bu kurada siyah nu: marayı çeken, ölümünü çek- miş, ölümü kucaklamış de- mektir. Ve, kendisini öldür- meğe mecburdur! Daha doğ: rusu, kendi numarasından yu- karı ilk numara çekmiş olanı öldürmeğe ve sonra intihara memurdur! Rozalin Rüsel adlı AYA En muvaffak filimlerden — —— “Madmazel annem,, Vernevilin bir piyesinden alınan bu filim hakkında daha !başka - bir isim almalı idil Onun muvaffakıyeti. hâlâ ve hâlâ münakaşa ve tetkik edil- mektedir. Genç ve güzel Jaklin, ha- yatın garib bir cilvesi ile dul ve ihtiyar bir adamla evlen- mek mecburiyetinde kalmıştır. Fakat ihtiyarın yeni sinden daha yaşlı vardır, Bu izdivaç Madmazel Jak- linin - vaziyetini - kat'iyyen de- ğiştirmemiştir. Çünkü ihtiyar koca, — kabiliyetsizdir! Övey annesinden büyük olan Bay mahdüm bu vaziyetten haber- dar değildir. Bu sebeble genç bekâr valide, ,Anne Madma- zel, güzel ve sevimli bir de- tikanlı ile fakat fazilet ve mahiyetinden hiçbir şey kay- betmemek — şartile kaçmağa mecbur kalmıştır. Bundan sonra anne mad- mazlle üvey oğlunu sahnede görüyoruz. Kadın ondan âdeta nefret etmektedir; fakat şu da war ki kolları arasına düşmek te hoşuna gitmiyecek birşey değildir. Filimde, madmazel anneyi Dariyö yaratmıştır. Filimde şahane bir müzik te muvaffakıyetine azami yardım etmiştir. Bu müziğin kompozi- törü Van Parystır. satir e GEE L A İtalya bir zırhlı daha denize indiriyor Cenova, 21 (Radyo) — Ya- nn akşam inşaatı bahriye tez> gâhlarında 25 tonluk - ikinci bir harb sefinesi denize indi- rilecektir. İtalya Kralı, bu mü- nasebetle küçük bir filoya ge- çid resmi yaptıracaktır. 'Dük Dö Kent Korfoya gidiyor Korfo, 21 (Radyo) — Dük Dö Kent ve zevcesi hususi yatla Korfoya geleceklerdir. Yunan Kralı Jorj misafirleri bizzat karşılamak üzere Kor- foya gitmiştir. zevce- bir oğlu onun Prenses Mariya, vataanına kavuşacağından memnun oldu- ğunu söylemiştir. bir kadın da siyah numarayı çekmiş, bu sebeble kendisin- den yukarı ilk numarayı çeken Mongomeriyi öldürmekle mü- kellef olmuştur. Bu kadın, zengindir, bu sebeble kulübe aza olduğuna pişman olmuş- tür. Fakat film kahkahalarla dolu bir komedi halinde ni- hayet bulmaktadır. Yankesicilik Fuar içinde Kadir oğlu Sabri Ahmet oğlu İsmailin cebinden para cüzdanını çalarken yaka- lanmıştır. Dövmek Karşıyakada Bostanlıda Mus- oğlu Ahmet, Osman oğlu Halili dövdüğünden ya- kalanmıştır. Sarhoşluk İsmetpaşa bulvarında Mev- lüt oğlu Yahya, Mustafa oğlu Hasan, Hüsnü oğlu Sıtkı Mehmet oğlu Ahmet sarhoş oldukları halde - birib vi dövdüklerinden yakalanmışlar: dir. tafa ve Yırtmışlar Gaziler mahallesinde Tahir sokağında Sait oğlu Abdur- rahman ile İsmail kızı Nesibe Mehmet kızı Nahidenin üstü- nü yırtmak suretile hakaret ettiklerinden yakalanmışlardır. Sarhoşluk ve hakaret Mezerlikbaşında Osman oğlu Hakkı ve Edip oğlu Mehmet sarhoş oldukları halde Meh- met kızı Mürüvvete hakaret ettiklerinden yakalanmışlardır. GT RETCLA TI UNU FO NN ORSA Üzüm satışları Ç. Alıcı 4 $ 125 Ş.Rıza H. 13 50 107 Y. (. Talât 14 A. H. Naz. 12 F. Solari 14 K. Taner 15 Ü. Kurumu 13 3 Albayrak — 14 D. Arditi 12 5 M. J. Taran. 14 Jiro ve şüre. 14 P. Paci 15 F. Solari 16 4 S. Ergin — 16 Paterson 14 Enver Coral 14 25 588 1614 2202 İncir satışları Çü Alicı ea 1901 Tütsü ile te, 422 A. H. Na. 355 İzzi ve Ali 280 M. J. Taran. 117 Ş. Rıza Ha. 100 Ş. Remzi 98 Alyoti bira. S0 Bencuya 30 H. Besim 3353 1316 4669 Zahire satışları | Ç. Cinsi S. K .K..S. 383 Buğday 5S0 6 53 K. Darı 7 7 50 * Zayi İskân vekâleti memurin mü- dürü iken aldığım Ankara memurin — kooperatifinin 20 | numaralı hisse senedini zayi | ettiğimi ilân ederim. Şevket K. 17 17 15 14 17 22 16 15 21 14 15 16 7 16 14 20 SOvLLODLLLULUL y Kitapçı Hüseyin Avni Her lisandan cski kitablar, ga- zete, mecmua ve romanlar alınır ve satılır. Sorulacak enallere veri- lecek cevablar için altı kuruşluk pul konulması lâzımdır. Hariçten sipariş kabul olunur. Eğge kitap evi Hisarönü Numara 46 .| köylerin ön * ahlâki Sayfa 5 Bugün muazzam ge çit resmi var —— ... ——— yoruz. Bağcılığa ve üzümcülü- ğe çok ehemmiyet veriyoruz. Şarapçılıktan başka yaş üzüm ihracatı için de memleketin başka taraflarında olduğu gibi teşkilâtlanıyoruz. Ambalâj ve standard için yeni tekniğe doğru gidiliyor. Ağaççılık, fi- dancılık, meyvacılk çok - ileri- liyor: Yüzlerle fidanlıklarımız bütün belediyeleri ve sarmıştır. Ormanlarımızı iyi bakıyoruz. Ve her yerdöyali yeni koruluklar yetiştiriyoruz. Marmara ve Akdeniz sahil kısımlarımızda köyleri zeytinciliğimiz Köylüyü destekle- yen kooperatifler gittikçe ge- nişliyor. Devletin göçmen siyaseti Trakyada dahi halkın ve top: rakların refahına yol açmıştır. Ve bunlar az vakitte kalkın- mış bulunüyorlar. Her. yardimi zamanında yapılmış ve yapıl- maktadır. Hepsinin umumi sihhati çok düzendedir. Sıtma mücadelesi geniş teşkilâtı ile Trakyayı — sarmıştır. -Ayrıca hayvan hastalıkları için de gene veteriner grubları büyük bir programla işe girişmiş bu- lunuyor. Devletin, hususi ida: relerin, belediyelerin ve köy idarelerinin — yerlerine göre birlik yaparak yardımları ve elele vermeleri kalkınma için çok kolaylık vermiştir. Şehir ve kasabaların ve plânlarına yol, okul, su ve harita ve elektrik, mezbaha gibi kültür. ve sos- yal eserler canlı bir yürüyüş altındadır. Köylüler dikkati çeken daha bariz bir kalkınma programının içinde bu yaz ay- larında köy — çocuklarimızın yazlık kampları vardı . Bunla- rın kültür hareketlerini geniş- letmek - için ve seyyar sinemamız vardır. Bu apareyler artırılacaktır. Köy- lüyü sevindiren hareketler ara- sında peynircilik fenni, arıcı- hık, ipek böcekçiliği, tavuk vardır. de' artıyor filimlerimiz Köylülerin — inkişafım köy büroları namı altındaki İç ba- kanlığa bağlı geniş teşkilât *) idare ediyor. Köylülerimizin kendi - büdceleri ve - ayrıca imece denilen çok başarıcı yardımları vardır. Panayır ve hayvan sergile- rine kuvvet veriyoruz. Yeni devleti kuran Büyük Şef hal- kın tükenmez bir ilham ve şefkat kaynağıdır. Manevraları yapan ve - içli dışlı sempati kazanan - ordu- muz kalbimin hareketi ile söy- lemeliyim ki, yalnız Türkiye vatanının müdafaası değil ayni zamanda bütün — Türkiyenin sahasında, - dişiplinin- de. fedakârlıkta içtimai sahada terakki nümunesi ve umumiyetle bir irfau ve kültür mektebidir. Türk milletinin he ferdi- nin bir suretle feyzaldığı or- dumuz için bütün Türkiye hakkında istisnasız olarak ya- şıyan ordu severliğini burada ve SI söylerken bütün halkın göy- nüne ve öz yüreğine terceman olmuş bulunacağım. Sözlerimi burada bitirirken gene büyük — misafirlerimize hitab ederek diyeceğim ki: “Bu kıymetli ziyaretleriniz bize çok şeref ve ferahlar ge- tirmiş ve unutulmaz izler ve hatıralar birakmıştır. Şükran duygularımı tekrarlarım.,

Bu sayıdan diğer sayfalar: