16 Ekim 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5

16 Ekim 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

16 İlkteşrin 937 Zakkum bendeniz manevrada: Amiral A. Sadullahın mataraları İynraç edilecek Ajansçı, ben diyor, Bektaşi mi, Daverle N. trabzan babası mıyım? Telefon muhavereleri -- Şoförlerin kavga- ları ve bir yüzbaşının alayları.. Bizim Zakkumoğlu (X işaretli) manevra sahasında Harb muhabirleri, gazete fotoları Kimi golf pantalonlu, kimi gözlüklü, kimi spor elbiseli rengârenk - bir kafile. İki oto- Mobil dolusu. Kimi başındaki kasketi Şar- lok Holmesvari giymiş kendi- sine- “Harp mubabiri, süsünü vermeğe gayret etmiştir. Ara- mızda Cumburiyetin meşhur harp muharriri, Amiral Abi- din Daver de var. Amiral hazretleri, diğer ga- zetecilerden kıyafet babında atladığını anlıyor, bu noksanı telâfi etmek için paçaları s- Vayıp Aydın çarşısında tetki- girişiyor, münasib bir şey arıyor ve nihayet keşfediyor: Gayet şık kırmızı bir mata- ta.. Bu matara kayışlıdır.. He- Men oteline koşuyor, aynanın na — geçiyor. Kafasını Mataranın kayışından içeri so- kuyor ve endamına şöyle: bir Kırmızı mataranın - kendisi- he pek yakıştığını görüyor, bu seferber halini kendisi de beğeniyor. Dudakları kımıldı: Yor, gülümsiyerek söyleniyor: — Mükemmel! İstanbul gazeteleri harb mu- habirlerinden - ikincisi, — Son Postadan “Naci Sadullah.dır. iralin kırmızı matara taktı- &n gören ve Şarlok Holmese 'enzediğine inanan Naci Sa- dullah geri kalır mı, kolay ko- atlar mı hiç?.. O da çar- koşuyor, o da bir matara Halkevi köşesi ,1 — Makine ve motör üze- Tinde nazari ve ameli malü- Mat vermek ve gençleri- oto- Tobil sevki idaresine alıştır. Tak maksadile Halkevimizin Smakta olduğu motör kursu- B* 17-10.937. tarihinden - iti- talebe kaydına başla: Tacaktır. İsteklilerin her gün t:ti 16 dan 19 za kadar Hal- '.—.idın 4 emurluğuna mü- itle — kayıdlarım yaptır: CN yi yapı ıı—' Bügün —saat 17de il komitesinin haftalık ı'P|—ıtııı vardır. Bugün de Ynumt toplantısını yapacaktır. alıyor, onun - matarası da kir- mızı. Doğrusu ikisine de bravol.. . .. Bizim halimizi “İzmir gaze- tecilerini, sormayın. Çok defa biribirimizle güler, şakalaşırız. Fakat arada sırada çuvala ti- kılmış kediler gibi biribirimizi tırmalarız. Hele Yeni Asırcı Adnan ile harb foto muhabiri Kemalin günde bir kaç fasıl hırlaşmak- tan geri durdukları yok. Ajansçı B. Mustafa cenabları xendisine “ baba ., — denildiği için kızıyor. Yahu bune lâübalilik; ben: — Baktaşi babası mıyım, — Trabzan babası mıyım, — Yoksa annenizin kocası mıyım? Diye söyleniyor. Fotoğrafçı Kemal tekrar yı- lişıyor: — Babacığım kızma, diyor. Baba Mustafa | pardon | ajanscı Mustafa kızgın kızgın soruyor: — Yahu sen, hangi mek- tebden çıktın, hangi körolası hocanın elinden yetiştin. Sana ne diyeyim.. Ağır birşey söy- lemek istemem, “tosun, derim sana Kemal, tosun!, Kemal bu - iltifata - nail ol- duğu için teşekküre hazırla- nirken Adnan dayanamıyor, gene mırıldanıyor: — Tosundan da büyüktür. Tosundan bir iki yaş büyük- tür o. Diyor. Düşündüm, tosundan büyük, bir iki yaş büyük, boğa olur, yahud öküz olur, değil mi? Adnanın bu ağır şakasına Kemal kızdı ve bu sefer mu- kabil taarruza - geçiyorum di- yerek topçu, mitralyöz, obüs, hulâsa ne kadar kuvveti varsa hepsini kullanarak Adnana tam manasile hücum etti. Bir muhabere santralında —Aİlo, allol orası neresi? Ha Germencik mi? Dur öyle ise, yazl. — Yazıyorum. Mehmedin biri söylüyor, di- ğeri dinleyip yazıyor. Ara yerde - bazan da şöyle — Sonu Gıncı sahifede — sulleri, İbracat kon: trolörlüğü, Ti- caret Odas- nın alt kısmın dan, Saman- iskelesinde Kardiçalı ha- nına taşınıyor. Palamut ih- racat kontro- gelecek Başkontro. dör B. Ali Emre başlanacağından, pa lamut tip nümuneleri şimdiden | hazırlanmaktadır. lana ayın birinci gününden iti- baren Üzüm — ihracat kontroluna İkinciteşrinin on beşinden son- va başlanacağı için standard | tıp nümüneleri, doktor Bade- nin nezareti altında ve bhbir Arazi t;ılı_ı:ir—î işleri Yeni sene vergi tahakkukatı Vilâyetteki — arazinin. tahriri işile meşğul olan arazi tahrir komisyonları, - işlerini Nisan 938 sonuna kadar behemehal bitirmiş olacaktır. Maliye Ve- kâleti, arazi tahririnin bu müd- det içinde her halde bitiril. mesini alâkadarlara bildirmiş ve komisyon rcislerine tebligat yapılmıştır. t Haber aldığımıza — göre, 1938 senesi arazi vergileri, yeni ârazi tahriri üzerinden yapılacaktır. Zeytinyağı Yeni mahsul pey- derpey geliyor Bu seneki - zeytinyağı - mu- hammen rekoltesi, 30-35 mil- yon kilodur. Yeni mahsul, civardan pey- üzüm ve palamut / tip nümuneleri| üzüm ve paİı;mut mah- nümunelere göre olacaktır.. teknik heyeti tarafından ihzar edilmektedir. — Kontrolörlük, üzüm nümüneleri için 80 çu- val üzüm tefrik etmiştir. Bu nümuncler, 7 den 12 numa- raya kadar tesbit edildikten sonra ihracatçılara tevzi olu- nacak ve hariç memleketlere sevkedilecek olan üzüm mah- sulünün, bu tiplere tetabuk etmesi lüzumu kat'iyetle bil- dirilecektir. Üzüm standard tip nümu- nelerinin tesbiti, şu bir kaç gün içinde bitecek ve bu nü- müneler, derhal ilân oluna- caktır. Palamut tip nümuneleri de tamamen tesbit edilir edilmez, derhal palamut ihracatçılarına tevzi olunacaktır Buca cinayeti davası Maznunların müda-!| faaları dinlendi Buca nahiyesinde Kocakafa Mehmedle Hakkıyı öldürmekle maznun Mustafa, Mümin, İlyas ve — Rifatın muhakemelerine dün şebrimiz Ağırceza mah- kemesinde devam edilmiştir. Mahkeme salonu, bu muha- kemeyi dinlemiye gelen Buca- hlarla dolu idi, Geçen celsede Müddeiumumi, - iddiasını ser- dettiği için dünkü - celsede maznunların Avukatı müdafa- asını yapmış ve- suça - tahrik edilmiş olduklarını, müekkille- rinin masum olduğunu söyle- miştir. Kararın tefhimi için muha- keme, başka bir güne bırakıl- mıştır. Türkiye- Finlândiya derpey - gelmektedir. Gelen Memleketimizden mahsul, dahili ihtiyaca ancak kâfi gelmekte — olduğundan, fiatler, toptan 35-37 buçuktur. Maahaza bu fiatler normal sayılmamaktadır. Alâkadarlar, mevrudat art- tıkça bu fiatlerin düşeceği kanaatindedirler. Zeytinyağı ihracatçıları, ye- ni mahsul üzerinde tevakkuf etmemekte ve âdeta - hiç ta- lebde bulunmamaktadırlar. Bu itibarla, zeytinyağı piyasası, geçen - senelere nisbetle tam bir faaliyet halinde değildir. Zeytinyağı ihracatının, bu sene ne vaziyet alacağı, şim- diden kestirilememektedir. Dahilde zeytinyağı işile iş- tigal edenler, gerek malın ne- fasetinden ve gerekse rekol- tenin vaziyetinden bedbin gö- rünmemektedirler. Tuz ihracatımız Gittikçe artmakta devam ediyor Yeni sene istihsal mevsimine girilmiş bulunduğundan tuzla- da hummalı bir faaliyet vardır. Son zamanlarda sevkıyat ve ihracat ta artmıştır. Çamaltın- da bulunan bir Yunan vapuru, Japonya için 8 bin ton tuz yüklemektedir. Bir Yugoslavya vapuru da, bu ayın sonunda Yugoslavya için tuz yükliye- cektir. Şimdiye kadar. Yugos- lavyaya 16 bin ton tuz ihraç edilmiştir. üzüm ve incir ihraç ediliyor Türkiye - Finlândiya arasın- daki - takas ve kliring anlaş- malarına göre, Türkiyeden Finlândiyaya — ihracat — yapıl- mağa başlanmıştır. Şimdiye kadar Türkiye-Finlândiya ara- sındaki ticari münasebat, pek az idhalâta münhasırdı. An- laşmalar, Türkiyeden bu mem- lekete ihracat yapılmasını da temin etmiştir. Bazı ihracat. çılar Finlândiyaya incir ve üzüm ihraç eylemişlerdir. Yal- nız, bu. memlekete — yapılan ihracat, küçük partiler halin- de olduğu için henüz mühim bir yekün tutmamaktadır. Fa- kat yıllık istatistiklerde, bir yıl içinde yapılacak ihracat, herhalde mühimce bir miktara baliğ olacaktır. Satış Kooperatifleri Dündenitibaren incir mü- bayaasına başladılar Satış birliği kooperatifleri şubeleri bulunan mıntakalarda dünden itibaren incir müba:- yaasına başlanmıştır. Ellerinde mal bulunan müstahsiller, ko- Operatif şubelerine müracaatla miktarını bildirmekte ve malını iyi bir fiatle satabilmektedir. Aylardanberi sıkıntı çeken in- cir müstahsilleri, bu vaziyetten î:vinç içinde bulunmaktadır- ır. reta Stokholm... Adı cihan mat- buatında çok az yer alan bu güzel şehir, Holivuddan daha mükemmel banyo salonlarına maliktir. Bundan başka, burada hayat ne feykalâde zengine, ne de fakir sınıflara münhasır değildir. Burada hayat, istira- hat, yaşamak herkesin müşte- rek hakkıdır. Çünkü burada en hakiki kooperatif hayatı hüküm sürmektedir. Ve... Gre- ta Garbo da burada koope- tiflerde çalışmıştır. Esasen bu memlekette, sey- yah ve ziyaretçilere rehberler, tercümanlar İsveçin abideleri gibi kooperatiflerini ve bu arada da Greta Garbonun çalıştığı kooperatifi gösterirler! Gretanın doğduğu ev de bu- radadır; rehberler burasını da göstermekte istical gösterirler. Greta Garbo, Stokholmun namuslu, kelimenin tam ma- nasile orta sınıfına mensub bir ailenin kızıdır; asıl ismi de Greta Güstaffsendirl Stokholm, Greta Garboyu gayri resmi şekilde olmakla beraber tamamen benimsemiş ve meşahirinden addetmekte- dir. Bu sebeble doğduğu ev, çalıştığı mağaza da tarihi bir abide imiş gibi mubafaza edil- mektedir. Stokholmun Paristeki Hüs- man bulvarı demek - olan Küngsgaten bulvarında büyük mağazalar vardır. Greta Gar- bonun çalıştığı mağaza da bun- Garbo 300 frank aylık alırken ayakçı- lıktan nasıl yıldız oldu? lar arasındadır; bu mağazada Stokholmdeki — mamulât ve masnuatın hepsini de bulmak mümkündür. Gretanın bu ma- ğazada çalıştığı zaman çok eski bir zaman değildir; hatta kendisi ile birlikte çalışanla: rın çoğu hâlâ ayni mağazada hizmet etmektedirler, Bunlardan birisi Madmazel Mari Toluer, diğeri de Mad- mazel Hültgerndir. Birisi tom- bul, güler yüzlü, oldukça alay- cı, diğeri de sıcak kanlı, se- vimli ve biraz mahcubtur. Her ikisi de şöyle, böyle Greta Garbo yaşındadır. Bu iki eski arkadaşa göre; Greta henüz 12 yaşında iken bu kooperatife memur olarak intisab etmiştir; vazifesi de mağaza haricine paket naklet- mekti, bir ayda da eline geçen ancak 50 koron, yani 300 franktı. Nihayet manken olmuş ve bundan sonra da kaderi açıl: mıştır. Bir gün sinemacılardan mü- rekkep bir grup çevirdikleri filimin böyle bir mağazada geçen bir safhasını tesbit için bu mağazaya gelmiştir. İşte bunlar, Greta Garboyu gö- rünce, hazineler bulmuş gibi olmuşlardır: Ve: — Greta Gütafison bize mükemmel manken - olabilir! Demişlerdir. Bu karar, mağazada kah- kahalarla karşılanmıştı; çünkü mağazada Gretadan çok daha güzel kızlar vardı. — Fakat, Grata bundan sonra kolaylık ve süratle inkişaf etmiş, Hol- İvud semasının en büyük ve parlak yıldızı olmuştur. İngiltere Japonyayı protesto etti Londra, 15 (Radyo) — İn- giltere hariciye nezareti; Ja: pon tayyarelerinin, bombala- dıkları İngitiz sefarethanesine ait üç otomobil hâdisesinden dolayı Japonyaya bir nota vermiş ve protestoda buluna- rak, bu yeni hâdiselere artık son verilmesini istemiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: