25 Kasım 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6

25 Kasım 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sâbila 6 Fenne göre: Vücudümüz. ölüm ve hayat Hiddet, kıskançlık ve kin uzviyetin madenileşme v S Bu iddiama ikinci bir tecrübe ve misal daha ilâve edebilirim: Cam bir fanus içerisinde bir mikrob kolonisi vücude getirilir ve fanus hemen kapatılırsa ve 37 derecci hararet altında 48 saat sonra milyarlarca mikrob kolonileri husule geldiği görü- lür. Bu yeni mikrob kolonile- rinde de, ilk koloninin madeni muhteviyatı aynen görülür. Yani, birinci kolonide bir miligramın milyarda biri demir mevcud ise, 48 saat sonra bir milyar fazla, * yani takriben bir miligram mik- tarında demir elde etmek müm- kün olmaktadır. Yani mebdede bir miligramın binde biri olan demir bu miliyram demir nereden geliyor? Halbuki ne fanusda ne de mikrop kolo- nisinin ekildiği maddede demir yoktur. Daha başka ve daha ziyade nazarı dikkati calib bir tecrü- beye geçelim; bu da, binlerce ton Haz (sağ) maddeye taallük eder. Paris civarındaki Fontonblö ormanı malümdur. — Takriben 27000 hektar bir saha üzerinde vücude gelmştir. Bu ormanın arazisi kumlu balçık (Gres) ve beyaz kumdan mürekkeptir ki bunlar saf silistir. Ne maden ve ne de sibih ma- havi değildir. Halbuki orman- da binlerce ton oğaç ve nebat vardır, bunların hüceyrelerinde- de her türlü maden mevcuttur. Bu madenler de nereden ge- liyor? Her halde gökden yağan yağmurlarla değil, Çünkü yağ- mur suyunda ancak ve bir az ,o hamızı fahm bu unur. Bu, * madde , namı eserde izah edilmiştir. Bu kitapta bu cihanda bulunan her şeyin bir teşe'şüün tekâsüf etmesi saye- sinde maddeleşmiş olduğu gös- terilmiştir. Bu suretle fanusun içinde mikroplarla birlikte ma- denler de maddeleşmiştir. İnsan uzviyetinde, arz kışrın- da bulunan madenlerin hepsi de az veya çok bir nisbette mev- cuddur. Bu madenler, beşer vücudünde nasıl tahassül er- miştir? Her madde, atom ade- dile mütenasib bir teşe'şü kud- retine maliktir. Bu atom miktarı magnezyom- da 12, aluminyomda 12, nikel. de 28, bakırda 29, çinkoda 30, gümüşte 47, altında 79 dur. Bu nazariye Rus alimlerinden Nad- sen ve Stern tarafından da ay- nen kabul edilmiştir. H lâsa: Her mikrop, muhtevi olduğu kimyevi maddelerin mu- kabiliyetini azaltır | uzviyetimizin madenleşme kabi- vazenesile yaşar; bu muvazene şartlarından — birisi bozulduğu veya vazife görmediği takdirde mikropta hayatiyet kabiliyeti aza- hr veya tamamen biter! İşte, yukarıda izah ettiğimiz sebepler, yani hiddet, kıskançlık veya kin, liyetini azaltır veya büsbütün kaybettirir. Yani hastalık veya ölüm tahassül ederl Sebep ve illet taayyün etm'ş tir. Bir taraftan hiddet, kin ve kıskançlık veya pek fazla menfi, müspet teheyyüç gibi şeylerden sakınmak fertlerin vazifesi ola- bilir; diğer taraftan da fen, hü- ceyreler üzerinden azami netice- ler elde edebilir! Yarın: Doktor Piyer Vaşenin; gene bu mevzu üzerine: *Doğmak ve ihtiyarlamak , başlıklı kiymetli yazısı verile- cektir. — Sofya civarında Feci bir hâdise oldu Solya, 24 ( Radyo) — Sofya civarındaki — köylerden birinde feci bir hâdise olmuştur. Köylülerden biri, umum? harb- ten kalmış bir bombombayı kur- calarken ateş aldırmış; kendisi, karısı ve çocukları - parçalan- mıştır, B. Daladiye İstikkâmları teftiş edigor Nansi, 24 (Radyo) — Fransa Harbiye Nazırı B. Daladiye; refakatinde Erkân:harbiyei umu- miye reisi General Gamelen ile General Ruken oldukları halde Majino istihkâmlarını teftiş et- mekte devam ediyor. Belçika kabinesi Teşekkül etti Brüksel 24 (Radyo)— B. Yan- son, yeni kabineyi teşkil etmiş ve bu sabah, saraya gideek listeyi krala takdım eylemiştir. Kabine azası, kralın huzu- runda sadakat yemini vermiş- lerdir. Yeni kabine, gelecek Salı günü parlâmentoda beyanname- sini okuyacaktır. İki sahipli ev! Şaban ve Salih biri- birlerine hakarat etmişler Dün birinci Sulhceza mahke- mesinde enteresan bir davanın duruşmasına başlanmıştır. Hâdi- se şudur: Şaban namında bir şahıs bir eve tasarruf iddiasında bulun- makta, Salih adında diğer bir şahıs ta elindeki bir senedle bu evin kendisine aid olduğunda ısrar eylemektedir. Salib ve Şaban bu meseleden kavga etmişler ve biribirlerini tahkir esmişlerdir. Ancak taraflardan biri: — Ben sizin kanınızı- içece- ğiml' Daha çok şeyler yapaca- gıml Diye tebdidler de savur- müştur. Dünkü celsede şahidlerden bazıları dinlenmiş, müdafaa şa- hidlerinin celbine karar verile- i eC ANADOLU Mezar içinde çubuk çekiş- tiren dervişler de vardı Napolyon Bonapart ilk pipoyu nasıl içti? Derviş, Sultan Murada, padişahım -dedi. iradeniz yer yüzündekiler içindir. Ben tütünü mezarda içtim Pipo, Avrupaya ilk defa 16 incı asırda bir İspanyol tiryaki tarafından Amerikadan getiril- miştir. (Kristof Kolomp); Küba ada- sına ayâk bastığı zaman sahile koşup gelen yerlilerin elinde muz şeklinde sarılmış bir yaprak bu- lunduğunu ve bunun — dumanla- savururketı gözlerini süz- mi görmüştür. Bu, - bildi- ğimiz püro yaprak cigarası idi, Pipo; (Celte) ler zamanında da malüm idi. (Galo- Rumen) müzesinde bu devre ait demir bir p'po vardır. Bununla tütün değil, kokulu otların yaprakları içiliyordu. İlk tütün pipoları, topraktan veya odundan yapılıyordu. Por- selenden ve üzerleri resimlerle süslü olanları 18 inci yüz yıl mamulâtındandır. Sonra, Eski- şehirde çıkan lüle taşlarından yapılmağa başlandı. Bu taşlarla yapılan pipolar- dan şaheser denilecek kadar güzel ve sanatkârane yapılmış olanlar pek çoktur. En makbul pipolar bunlardır. İlk zamanlar, kilise müntesipleri tütüne karşı muarız göründüler. Papa 8 inci Öryen, tütün içenleri alaroz edeceğini ilân etti. 13 üncü Lui tütün satışım kaldırdı. İngiltere Krah 1 inci Şarl da tütüne karşı vaziyet al- dı. Rivayetlere göre, Dördüncü Murat; tütün istimalini şiddetle menetmiş, içenlerin ya kellele- rini açuruyor; yabut ta burun- latını kestiriyormuş... Rivayete göre, bir gün tebdil gezerken bir mezarlıktan geçi- yormuş. Yerden bir duman çık- tığını görünce yaklaşmış. Meğer tiryaki devrişin biri sigarasız: hğa dayanamamış, bir mezar- Lığın içerisine girmiş, çubuğunu yakmış, dumanını savurmaya baş- lamış.. — Tütünü yasak ettiğimi bil- miyor musun?.. Diye bağıran padişaha, isti- fini bozmadan şucevabı vermiş: — Padişahım, sizin iradeniz yeryüzündekiler — içindir. Yeral- tında hükmü yoktur. Buraya Tanrı hükmeder. Dördüncü Murad, bu söze gülmüş ve tiryakiyi affetmiş.. (Kolber), Fransız maliyesin- deki açığı kapatmak için çare- ler düşünürken aklına tütünden istifade etmek geldi. Ve bunu inhisar altına aldı. İhtilâl zama- nında tütün satışına serbesti ve- rildi. Bilâhare Napolyon tarafın- rek muhakeme başka bir güne | dan yeniden ihya olundu. bırakılmıştır. Napolyon tütün içmezdi. M sırda iken tecrübe etmek istedi. Ve İran Şahı tarafından hediye gönderilen murassa çubuğu ha- zırlamasını uşağına emretti. hatıralarında diyor ki: *İmparatorun emrini yerine getirdim. Çubuğu doldurdum, yaktım, eline verdim. İmparator derin bir nefes çekti ve ağzına dolan dumanları yuttu. Az sonra dumanlar — burnundan çıkmaya başladı. Gözleri sulandı. Şid- detle öksürüyordu. Hiddetle: —AL şunu, dedi, gözüm gör- mesin. Midem bulanıyor. Nasıl içiyorlar bunu?. 14 üncü Luinin sarayında siga- ra içmek yasaktı. Pariste (Galliera) müzesinde geçen Şul bir pipo sergisi açılmıştır. Burada Napolyona, Kartoya, Horasa, Jorjstna aid tarihi pipolar teşhir olunmuştur. Çok sigar: muharrirler- den Alferd dö Musse, Lâmartin, Teofil Gotye, Bodler, Dode, Fransuva Kope gibi — meşhur ediplerin pipoları da sergiye konulmuştur. (Madma Buvari) yi yazan Flo- ber, çok tütün içer ve düzine- lerle pipo satın alırdı. Müzede kadınlara ait pipo- lar da vardır. Jorjsanla Madam Pompodorun pipo gösteren tablolar da bu müzede bulunuyor. İtalya Kralı Geneaalleri toplıyarak kendi- lerile konuştu Roma, 24 (Radyo) — İtalya Kralı Viktor Emanoel, bu gün bütün İtalyan generallerini kabul etmiş ve kendilerde bir saat kadar görüşmüştür. Doktor bulamıyan hasta Bizce tanınmış — bir dün telefone etti ve dedi ki — Dün gece, komşularımız- dan bir zat ansızın fena halde hastalandı. Müthiş sancılar içinde kıvranmağa başladı. Ne oturabi- liyor, ne de yatabiliyordu. Mü- teaddid doktorlara telefone ettik, insan gönderdik. İnanır mısınız ki, tek doktor teminine muvaf- fak olamadık. Kimi evinde yoktu. Kimi telefonumaza cevab ver- medi, Kimi hasta olduğunu söyledi. Kimi de hastası bulunduğunu bildirdi. Buna ne dersiniz? ANADOLU — Biz buna karşı bir şey diyemeyiz. Ne diyelim kil. Ne diyebi- liriz kil. içtiktiklerini | Cumhuriyetçi IsPpanya tay yarelerinin hücumu Franko, Londraya sefir gönderdi. İhtilâle İıpanyaıun bazı yerl-ri bombardıman edila Salamanka, 24 (Radyo) — Cumhuriyetçi İspanyaya aid 18 DY na AT C ON MT TU M. Stoyadinoviç Ro- maya gidiyor Roma, 24 (A.A) — B. Sto- yadinoviç 5 İlkkânunda Romayı resmen ziyaret edecektir. Ken- disine muazzam bir resmi kabul yapılacaktır. Voyvodinde pamuk Belgrad, 24 (A.A.) — Pravda gazetelerinin verdiği bir habere göre Voyvodinde pamuk yetiş- trilmesi için yapılan tecrübeler müsbet bir netice vermiştir. Bu bavalide pamuk yetiştirmek için sarfedilen gayretlere — muvaffa- kıyetle devam cdilmektedir. Romanya İtalya — imparatorluğunu tanıyacak Paris, 14 ( Radyo ) — Eko Dö Pari gazetesi; Romanyanın, Yugoslavyanın yaptığı g bi İtal- ya imparatorluğunu tanıyacağını ve yeni i Romaya gönder- diğinde, itimadnamesini o şekil: Uşak,| de vereceiğni yazmaktadır. 25 Teşenissal | General Franko harb tayyaresi, Fransız hudul larını geçerek, ihtilâlci İspanyi nın muhtelif kasabalarını bod bardıman etmişlerdir. Tayyarelerin, Fransız hudur larını geçmeleri keyfiyeti, Fraf sada derin akisler uyandırmıştı Londra, 24 (Radyo) — Krali| Dük Valb, general Franko U rafından ihtilâlci İspanya sefi olarak Londraya izam edilmişti Filistinde dün de yeni hâdiseler oldi Evinde silâh bulunan Şeyh Fahran Essadi idama mahküm oldu Filistinde asayişi temine çalışan İngiliz kuvvetleri Kudüs, 24 (Radyo) — Zabıta, Filistinin her tarafında takibata devam etmekte ve şüpheli kim- seleri derhal yakalıyarak tevkif eylemektedir. Yirmi dört saat zarfında vu- kubulan yeni hâdiseler, o derece ehemmiyetli değildir. Bayındırda bir cinayet — Zeytin çalan Cezmi öldürüld Katil bekçi Abdurrahmandır V hakkında takibat yapılıyor Bayındırda zeytin çalmak me- selesinden bir cinayet olmuş, belediye bekçilerinden Mehmed oğlu Abdurrahman Cezmi is- minde biris ni öldürmüştür. Vak'a şöyle olmuştur. Cezmi, Bayındır civarında bir zeytinlikten zeytin çalarken bekçi tarafından görülmüş ve takib edilmeğe başlanmrştır. Bekçi, bir aralık Cezmiyi yakalamış ise de Cezmi, topladığı zeytinleri bıra- karak tekrar kaçmağa baş'amış, © vakit bekçi Abdurrahman ar- kasından; — Dur! Diye üç defa bağırmış ve sonra taşıdığı çifte tüfeğini Cez- l minın arkasından ateş etmiştir. Halkevi köşe$i Bugün tevkif olunanlar m nında, Şeyh Fahran Essadi vardır. Bunun evinde, silâh mühimmat da bulunmuştur. Şeyh Fahran Essadi, di harb divanına verilmiş ve kaç saat içinde muhakeme lerek idama mahküm olmu, Cezmi; tüfekten “çıkan ve kurşunlardan yaralanmı? biraz sonra ölmüştür. Katil Adliyece tevkif edilmiştiri tüphane ve neşriyat kom! haftalık toplantısı vardır. — , 2 — Sosyal vardım KOf tarafından alınan mekt ları için ayrı bir müta!€ Cü ayrılmıştır. Ortamektebin bi sınıfından | se son sın'fina. ÖLi olan bütün sınıflara ait KUFi kütüphanem zde bulunma'Tiçi Kıtapsız. mektep talebe' her - zaman fıydılgumln, kütüphanemiz ve - kitapla açıktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: