21 Mayıs 1938 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 8

21 Mayıs 1938 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— Bugünkü program . İstanbul radyosu — Öğce neşriyatı: “Saat 12,30 — Flâkla Türk musikisi -— 12,50 — Hievadis — 13,05 Plâkla Türk mus kisi — 13,30 Muhtelif plâk “geşriyatı Akşam neşriyatı: Saat 18,30 — Piâdla dans musikisi — 19,10 Konlerans: Ünriversite namına, — Ün verste talim taburu subay- arından öayüzpaşı İhsan Koca- man(Bayram, Sancak,Milli marş) — — 19,55 Borsa baberleri — 20 ' 'Neemettin Rıza ve arkadaşları ta- — vakadan Türk musikisi ve halk p ' şarkıları — 20,45 Hava raporu » — 20,48 Ömer Rıza tarafından arapça söylev — 21 Belma ve 1 arkadaşları tarafından Türk mu- l sikişi ve halk şarkıları ( Saat S ayarı |) — 21,45 Okestra — : 22,15 Ajans haberleri — 22,30 Plâkla sololar, opera ve operet parçaları — 22,50 Son haberler — veertesi günün programı — 23 — Son. Ankara radyosu — Öğle neşriyatı: 12,30 Karı- — Akşam neşriyatı : — gik plük meşriyatı — 12,50P.âk: — Türk musikisi ve halk şarkıları — 13,15 Dahili ve harici ha- berler. 18,30 Çocuklara karagöz (Küçük Al) — — 19 Türk musikisi ve halk şarkıları(Servet Adnan- ve arka- daşları) — 20 Saat ayarı ve — arapça neşriyat — 20,15 Türk musikisi vo halk şarkıları (Hık- met Rıza ve arkdaşları) — 21 İlkbahar at yaşlarının - ikinci — haftasının koşuya iştirak ede- gek atlar ve kazanma ihtimalleri kakkında koauşma; Abdurrah: B ğn Algler 2115 Stidyo m. — llon orkastrası — 22 Ajans ha- berleri — 22,15 Yarınki prog- e ve istiklâl marşı. UPA RADYO NEŞRİYAT- LARINDAN MÜNTAHAP k PARÇALAR Senfoniler: 22 Milâno>Torino: Senfonik konter (Vagner). — Hafif konserler: 7,10 Berlin kısa dalgası:Hafta — sonu köneseri, (8,15 devamı ), (9,30 Halk musikisi) 13 Berlin - kısa dalgası: Hafif musiki(15,15 devami) 13,25 Bükreş: Tandin — örkestrası (14,30 devamı), 17 — Berlin kısa dalgüs: Eğlenceli — hafta sonu programı, 17,05 Prag: Klüşik danslar ve marş- — 17,45 Berlin kısa dalgası: İşso- — mu konsari, 18,30 Peşte: Radyo — orkostrası, 18,50 Balin kıma dal- — gasuişsonu konseri, 18Ostrava: — Giar musikisi, 19'17 Bükreş: — Askeri banda, 19,20 Prag:Ban- — do muüzika. 19,30 Peşte: Ç gan — grkestrası ve piyano, 20 Berlin _,'ı' kısa dalgası: Neşeli hafta — Kançofun genç kalan tarafı — içi ve sönmek bilmiyen sevmek — ihtiyacıydı! — Palis hafiyesinin karısı öl- ” #0nra, onun evlen meme- — sinin sebebi gönlüne deak ola- — gak kimseyi bulamaması ve çok gevdiği eski karısının yerini bir seçeme: in, onun nereden karşı- — gısa çıkmıştı? ğ M. Şiıyap, bu baydudların “pereden tehdidine maruz kal- — amış ve dolayısile Kançofun bu — gmeşeleyle alâkadar olmasına — gebebiyet vermişti! ç Hay Allah böyle tesadüflerin — bin türlü belâsını verseydil. — Polis bafiyesi, inliye inliye p, Kanlı Mendil Cinayet, heyecan, korku, aşk ve kahramanlık ' Bükreş: Operet musikisi, 21,30 Bi 5h baş belâsı —Başı 1 inci sahifede— ev, bir gün bu uzun vücudü ih- tiva edemiyecek kadar ufak kalmıştır. Evin birdyvarını yık» mak mecburiyeti hasıl olmuş- tur, Bu vaziyet karşısında, Sayi- din tanıdıkları evvelâ —gazele lere, sonra salâhiyettar maka- ma bu gayritabi. hâdiseyi bil- diriyorlar. Kral Farukun hima- yesile Said kümes gibi evinden çıkartılıp bir hastaneye yerleş- tiriliyor. Bol gıda ve dok'torların ih- timamile - Ssid bir müddet sonra yürüyebilecek bir hale geliyor. Doktorlar onun 2 met- re 85 santimetreye kadar uza- yınca amudi bir şekilde dura- mıyacağını söylüyorlar. Fakat asıl garibi şu ki Said mükemmel bir harmani içeri- sinde uzuyor. Yalnız dili bu harmaniye uymuyor ve hariku- lâde şekilde büyüyor. O dere- cedeki, zavallı adam küçücük ağcının içinde koca dilini güç- lükle kımıldatabiliyor. Said Mehmedin 4 metreye kadar uzayacağı ve en nihayet mafsal ayrılğı — hastılığından öleceği tahmin edilmektedir. ölleeni t l di ÜN a laimerei sonu konseri, 20,30 Milâno-To- rino:Haf f musiki konseri, 20,30 Roma-Bari: Cetra orkestrasi, 21 Peşte: Orkastra, 21 Viyana: OÖrkesira, Sopran, tenor! 21,55 Pragı Fok oörkestarası, 2245 Bükreş: Hahif musiki nakli, 23,15 Prag:Piâk musikisi, 25,30 Viyana: Hıfif musik. Operalar, operetler: 12,15 Roma kısa dalgası: O- peralardan bir perde, 20,30 sorana Napoli: isimli operet piysi, 22 Belgrad: Muhtelif operalardan parçalar, 22 Roma-Barı:Tiyatro neşriyatı. Oda musikisi: 17,45 Roma kısa dalgası : Oda musikisi programı, ( 18,15 Triyo konser), 23,55 Peşte:Caz triyosu. Resitaller: 13,15 Roma kısa dâlgası : Şarkı resitali. 14,45 Roma kısa dalgası: Şbrkıh program, 20,10 Viyana: Şarkı resitali, 21 Bek grad: Halk - sarkıları. " Dans musikisi : 10 Berlin kısa dalgası: 20,20 Brüno: 21,15 Bükreş: 21,30 kısa dalgası: 23,15 Belgrad: 23:30 Prag, Muhtelif: 19,10 Bar>Roma kısa dalgaı: Musik li Arapça neşriyat, 20,37 Bari: Musikili Türkçe program, 21,15 Bari: Musikili Rumcaa proğram, Yazan: — İrfan Hazar odasının kapısını açtı. Salon tekütenhaydı! Eğer ©, oa gün daha Nev- yorkta kalmış osaydı Jasminle şatoda - kar, onun içi delen, insanı aliak bullak eden ve yakan gözlerini gör- miyecektil Polis hafiyesi kendi kendine düşündü: — Evet, Nevyorkta biraz da- ha kalsaydım, — muhakkak ki Jasmini tanımıyacaktım! Çüakü banker Şiyap, tedrici zebirlen> mek suretile çoktan öbür düa- yayı boylıyacık, belki de.. Biraz durdu. Cümlesini ikmal edemedi.. Sanki göğsüne bir ağrı gir- miş gibi, elini kalbinin üzerinde - 291 — Milli edebiyata kuş bakışı — Başı 4 üncü sahifede— Köye hitab eden bir edebiyat olmalıdır. Nitekim çok — eski: denbari köylü tarafından oku- nan Ferhad ve Şirin, Leylâ ile Mecnun ve bunun gibi kitap- lar vardır. Bu ancak halkın bir kısmına hitab eden edebiyattır. Milli edebiyatın bütünü değil- dir. Zira dünyanın her tarafın- da zevkte birlik yoktur. Şeke- piri İngiliz köylüsü bir Lon- dralı kadar anlıyamaz. Göte de Alman köylüsü için tahsil gör- müş bir adam kadar mühim değildir. Köylümüzün zevkine hitabeden eserleri yaratmağa çalışırken san'at endişesile zevk- leri yükselten eserleri ihmal edemeyiz. Binaenaleyh bu tarif bir taraflıdır. Bütün mili ede- biyat davaâlarını içine alamıyor. $ — Milli edebiyat muhak- kak cemiyetin bugünkü dava- larile rabıtalı ve millt heyetanı taşıyan edebiyattır. Cu tarifi yapanlar kasdettik. leri mefhumları tasrih — etme- diklerinden anlaşmada ayrılık. lar oluyor. Meselâ: bu sözler- den edebiyatın yalnız İnkılâb hareketleri içinde büyük kahra- manlıklardan — bahsedileceğini söyliyenler vardır. Şüphe yok ki bizim gbi istiklâl ve inkı- Tâbı beraberce başaran büyük hareke'lerin kshramanlarını yaz- mak ediplerimizin vazifesidir. Kendisini bu — kayıdlardan uzak gören hiç bir yazıcı ka- bul edemeyiz. Gelecek nesik- lerde inkılâbın ruhunu canlı olâarak tutabilmek için bugüa- re büyüklerimizin harikalarını anlatan eserler vereceğiz. Fa- birlerimizin hususiyetlerini, larını yazmıyacağız. Bugünkü gençlik nasıl okuyor? Bugün . seyahat nasıl yapılıyor? Bugün- kü spor telâkkisi nedir? Bun- ları öğrenmek (âzimgelse nere- ye müracaat edeceğiz? Bzm yaşay şımız, giyinişimiz, düşünü- şümüz, varlığımız hep bugünkü hayatla alâkadardır. Böyle dü- şünen bir insana ne cevab ve- receğiz? 6 — Mevzu bakımından Türk içtimat heyetinin bütün vasıfla- rını taşıyan bizim coğrafya şart- lazımız içinde ilhamını halktan alan ve fakat halk için değil san'at için yazılan “ibda, edil- miş güzel eserlerdir. Bu sonüncu taril en uygun gibi görünüyor. Milli eserin bi- zim günlük hâdiselerimiz içinde geçen — vak'alara — benzemesi, içindeki bütün hâd seler bizim duygularımıza — uygün — olması, gezdud.: —Evet belki de, ded. Güzel Jasmin de haydutların ellerinde kim bilir ne hale — girecekti.. Evet.. Kim bilir... Salondaki büyük — saat, ikiyi çeyrek geçiyordu. Kançof gözlerine inanamadı. Demek üç buçuk saatteaberi Üç buçuk - statl.. Olur şey değildi.. Kırk üç yaşandan ve iki ço- cuk babası olduktan sonra aş« ka yakayı kaptırmak! Ouun elinde çrpınmak! Saatleri da- kka telâkki etmek, bu ne müt: hiş şeydi.. Salondaki koltaklardan biri- ne uzandı. Artk uyumuştu., Rüyasında birinin kendisine k yaklaştığını, üzerine battaniye gibi bır şey örtüüğünü gördül. Bunun eleri çok beyazd: ve “boyu uzundu. Beyaz bir maş- ANADOLU' BAA z D Köylülerimizi sevin- kü hayatı tesbit eden, gençle- | kat bugünkü cemiyet hayatı | içinde muhtelif ferdlerin, aile- | diren bir haber — Başı 7 inci sahifede— yete bildirilmiştir. Çiltçilerin faydasına olan bu işin bir #0 evel neticelenerek Ağustosta Sonbahar — zeriyatı tohumlarının temizlenmesi için icap eden tedbirlere vilâyeti- mizde de baş vurulmuştur. Valimiz, sabit — makinelerin çiftçi için kolaylığı mucip di nerelere kurulması, daha ziyade la araştırmaktadır. Mayıs içinde Manisaya gele- cek olan makinelerin gelir gel- mez yerlerine gönderilebilmesi için makine konacak merkezler bu günlerde tesbit edilmiş ola- caktır. Çiltçimiz temizlenmiş tohu- mun faidesini çok güzel takdir eder. Binaenaleyh hükümet bir çok maarafla yapacağı makine dairelerinde parasız olarak to- hum temizlettireceğine — göre, çifçilerimizden hiç bir kimsenin temizlenmemiş tohumu tarlaya atmıyacakları muhakktır. Kuşadası belediyesi — Başı 7 ünci sahifede — Hkülümüzün varlığı üzerinde idare heyeti arkadaşlarımızın me: kadar belediyemizin ve partimi- zin manen ve maddeten yardım larımı es rgemediklerini kulübün minnet ve şükran duygularına terdifen bildirir. ve ilk çıkacak nüshanızın ayni sütununda tav- zih ni rica ederim. Mücellit Ali Rıza S İ y En temiz ve en zarif işleri süratle yapar. mıli ideallarimizi aksettirmesi itibarile bir çok fikirleri toplur yor. Yalaız burada iki fikir da- ha kendisini hissett riyor: A — Lisan meselesi:Yazdığı- mz eserler bundan evelkilerin uğr .dığı hataya düşmez mi? B — Yurdumuzun hudutları dışında geçen vak'alara ait ya- zılmış güzel eserlerimizi ne yav pacacız? Şunu itiraf edeyim ki (Milit edebiyal|ı tarif edenler bize kat'i bir fikir veremiyorlar. Bence bu tarifi yapmak istiyen- ler dünün şartlarını, bugünkü inkılâb hamlemizi hasaba kata- rak göniş bir düşünce ile yeni tarifler yapmalıdırlar. İhsan Altıntuğ lah topuklarına kadar inıyordu. Kısa saçları ne kadar güzel, ne kadar rayihadardı. N Acaba bu kimdi? Rüyada dahi olsa, kendisinin üşümemesi için Üzerine batta. niye örten bu güzel meleği ta- nımak istiyordul Gözlerini açmık istedi, Açamadı. Uyku, tanımak ârzusuna ga- lebe çalmıştı. Tekrar, büyük bir gayretle göz kapaklarını kaldırdı. İşte bu esnada beyaz bir gö genin salcadan kaçtığını ve bir odana kapısını - sür'atle açıp kapadığ nt hayretle gördü. Bu kim olabilirdi? Çocuklarına bakan mürebbiye m ? Hayır o, çocuklarla beraber kendi odasının yanındaki bü- yük odada yatıyordu. Şu haldel.. Şu ba.de bu gc0 — meliği, - İa. ihtiyar J liğinden; Mayıs YAN İzmir Memleket hastanesi baştabi İzmir Memleket ve Eşrefpaşa hastanelerinin 938 mali yılı il tiyacını karşılıyacak olan aşağıda miktar ve kıymeti muhan mineleri yazılı erzak ve saire 13/5/938 tarihinden 2/6/938 & rihil lardan 40000 kilo 18400 kadar 21 gün müddetle eksiltmeye çıkarılmıştır. kilo ve 9635 liralık birinci nevi ekmek v liralık koyun eti, 5200 kilo 5070 liralı sadeyağı, 260 to0n ve 6240 liralık kok kömürü ve 14800 liralı ilâç kapalı zarf usulü ile; 42000 kilo, 3360 liralık inek süd ve 24500 kilo, 2940 liralık inek yoğurdu ve 664 liralık evral matbua açık eksiltme ile 2/6/938 tarihine raslıyan perşemb günü saat 9 dan 12 ye kadar ihaleleri icra kılınacaktır. ve 1650 liralık beyaz sabun, İzmir ili daimi encümenind Gene bunlardan başka 5500 kil 12700 - kilo ve 2794 Jiralı pirinç, 8250 kilo ve 1815 liralık makarna, 225 kilo ve 73 lira 25 kuruşluk çay, 11440 metre 2745 10000 kilo ve 2700 liralık toz şeke lira 60 kuruşluk yerli * kaput bezi, 250 metre ve 500 liralık kefenlik ince yerli kaput bezi, 300 metr ve 660 Iralık paltoluk kumaş, 2500 kalıp ve 1250 - Jirdâlı buz 13/5/938 tarihinden 6/6/938 tarihine kadar 25 gün müd detle açık eksiltmeye konulmuştur. Ve 6/6/938 - tarihine tar lyan pazartesi günü saat 9 dan 12 ye kadar ihalesi icra kıl nacağından isteklilerin yüzde yedi buçuk nisbetinda temina makbuzu veya mektubu ile mezkür saatte İzmir ili daim encümenine müracaatları ve kapalı iştirak edeceklerin de eksiltmenin arf usulü ile eksiltmey crasından evel bedeli mı hammenin yüzde yedi buçuk nisbetinde teminatı muvakkatesir İzmir ili muhasebei hususiye müdüriyetine yatırarak alacaj makbuz veya bir banka mektubunu bir zarf içine, diğer bi zarf içine de teklifnamesini ve Üzerine sarih Aadresinin yazil ması ve bu iki zarfın bir zarf içine konularak üstü mühürle nerek zarfın üzerine hangi iş için eksiltmeyo İştirak edilece ginin derci ilân olunur. 15 teliğinden: Geldi Jasmindea başka kımse değildi, Gece uyuyamamış olacak ki, o da polis hafiyesi gibi salona çıkmak istemiş, fakat Kançolu görür görmez, ona acımış, Üs- tüne bir battaniye örterek oda- sına ap gitm şti. Ni::çrı:ılıw%. Pol s hafiyesi ayaklarının ucur na basa basa odasına girdi. Kabahat yapan bir mektep çocığu gibi utana utana oda kapısını kıl tledi. En çok ihtiyer mürebbiyeden çekiniyordu. Yüzünü avuçlarının içine ala- rak ve gizi gizli gülerek yata- ğinin içine gömüldü. İçinde şimdi sonsuz — bir hu- zür. vardı. Bu huzur nereden geliyordu?. Saat, üçü on geçe idi ki, po liş haliyesi ve polis tahwzi da. iresi müdürü mösyö Kançot derin bir uykuya dald.. İşesi banlar. S di 18 21 24 1616 aa " Ankara, Birası İzmir, Manisa Aydın, Denizli, Muğla vilâyetleri acen - Bu kere Ankara Bira Fabaikasından 10, 11,12,13,23,24,25,26,28,49,50,51,52,53, 54 litrelik muhtelit hacimlerde bira tıçıları cel. bedilmiştir. Esas bayilerimizin bu tıçılar- ilan iatitade atmeleri bomdilcei faatli olacaktır. Bilhassa 10 litreden 183-lit- reliğe kadar olan küçük fıçılar aile eğlen- celerinde kolayca sarfedilebilir. Biralar gayet taze ve çok güzeldir. Bil- hassa soğuk hava depomuzda muhafaza edil- mesi zevk ve neş'e ile içilmesini temin ede- cektir. 5çi oj Geldi Geldi Fotocana Geldi 6 Dakikada (6) çeşit fotoğraf (30) kuruşa çeken son sistem makinemiz geldi. Bilhassa vesika işlerinde çok elverişlidir. Konak civarı “FOTOCAN, müessesesi - İzmir elgrafı İzmir- CAN, Tel, 3033 MEREREENN sında, kızla babanın biribir. rine sarılışlarını büyük bir h zünle seyrediyordu. Onlar - hayet ayrıldılar. Gerek baba gerek kızın gözlerinde birik yaş damlaları a; a| düşüyordu. t ae ğ Jasmin, odadan çıkmak zumunu duydu. Çönkü, babasile polis ba ml hususi sürette görüşece Bu iki adam, odada - yalr kalır kalmaz evvelâ söze K çof b şladı: —Mösyö Şiyap, otomobild ki hâdise ile hastalığın za di müşahedelerinizi büsün etri bana anlatınız. Size şu kad söyliyeyim ki — çarpışacağıl adamlar cidden tehlikelidir. ten bunu. ilk nazarda hi: miş bulunuyordum. Şiyap, arkasını yastığa dâ) mş olduğu hilde ypıliş.bıaî sine bakıvordu. Güç duyü! bir 38 ©6 — Sonu

Bu sayıdan diğer sayfalar: