June 3, 1938 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 7

June 3, 1938 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

22 Nelson; denizcilerin mütera- kin maaşa Toora, Sa M tarafından * kabul edilmişti. Genç de- Rizci, beşuş bir çehre ile saray- ayrılmıştı. Yüzünde sevinç Nelson, enddeye çıkarken, adada, çok yakından tanı- Buş olduğu ve kuüvvetli bir aş- pençesinde kıvrandığı bir Zamanda, samimi serzenişlerine d.ğı (Aleksandr Döy Vı- Son)la karşılaşmıştı. Genç de- Bizci, evvelâ bu mü.âkattan Amiral Nelso Bir ihtişamın parlak destanına karışan aşk. Ç Dayısı (Oiüyam — Sakling)e kopardıktan | yazmış olduğu bir mektupta: *İngiltereyi arıyorum. Fransa, çok p.s bir memleacet. Fransız. lara karşı ötedenberi antipati beslemekte çok haklı olduğumu şimdi anlıyorum. Londradaki temizlik burada yoktur. , Diyerek acı açı şkâyer et- miştı. elson, tek kelime Frans zca öğrenmeden Par si terketmişti. İag liz topraklarına her zaman müteessir olduğu halde ayak Bemnü) kalmamıştı. Z ra, Alek- | basmak, sanki Ne:sonun alnına tandr. Döy Visan; bir vakıt üdisine cesaret telkin etmiş Ve doğru yolu göstermiş, daha su gürürünü çiğnemiş, bir Yahin olarak hahızasında kal- Buşta. Aleksandr Döy Vison, ber tsin mizacına göre şerbet ver- Meğe alışmış olduğundan, genç yazılmıştı. Genç denize', Londraya dö- mer döamez, vazifesine olan aş- kın sevkile derhal birinci den z lordluğuna müracaat etmiş «ve hemen bir ik giniçinde Vorea gemisine kaptan tayin edilmişti. Nelson tekrar yeni dünya su- “zcinin h'ss'yatını derhal an | larına gitmek ve oradaki İngi- M $ ve gayet samimi bir li- Sanla: — Bir ormanın işletme imti- Yazını almak için geldim. Dün, z filosunun idaresini deruhte etmek için emr almıştı. O zamanlarda; den'z ticareti kanununa anavatanla müstem- 'ndrada bulunduğunuzu haber | lekeler arasındıki deniz nakli- aldim. Bu mülâkatımızdan ne derec. memaün olduğuma ta- ti edemem kaptanım. Deımıki. Halbuki Nelson, başka türlü düşünmüştü. Hoasi- Yatını az daha belli ed<cek 0- Muştu; fakat aradan br iki sa- * geçtikten sonra, bu düşür Sösinden sıkılmıştı. Zra Alek- yatının sırf İngliz — vapurlarile yapılması kaydı konmuş u. Bu kayıddan yalıız Aatıllı adaları tamamen | bariç birakilm şti, N:lsonun — idare ettği flo- mun üssülharekes, (N - vıs) a'dası da, bu kayıttın istisaa edilmişti. ison, bir müddet sonra, (Nevis) ad sına muvisalat et- Südr Döy Vaon, Nelsona, tamj © $ Ve İ İonvabaşıdar geç şti. bin Tagliz orası ikraz — etmek Mtediğini söy emiş ve: — Bu parayı, çok zeagin o | Nisbet adında gaç duktan sonra bana iade ede- Seksinl. Demişti. Nelio1, (Aleksandr Döy Vi- 300) ua bu lütluau hiç unutma- Tuşt. Bu mesele hakkında (N ls00n) un hatıra defterinde Hu cümleler görülmüştü: Nevs adası vilisi Ha bertn ev.nde yeğen. Franss Heroert bir dul bulunmuştu, geç kıdin, amca: sından ikide bir bir takm de- miz maceraları dinlemeze v: bu maceraların yegâne kahramanı hakkında stay şe dolu destan- lar işilmeğe adşmıştı. Fılhakika, birkaç yıl içinde İngliz doaanmasındamevki ka- *Ne büyük lütuf! Fakat, baş- | Zanm ş olan Nelson, artık, ta » ka.bir kimseden böyle bir para kabul etmek, benim içm im- künsızdı., Aleksandr. Döy Vison, bir gin Nelsorla eğlenmiş ve Aoara, işlerde meşgul olmak Üzsre Londrayı terkeylemişti. Nelson ise, Avrupada uzun bir seyahate çıkmak üzere bu- Tunan prems Vilyamı uğurlı- Mağa gitmiş ve müteakıben de, basının ya: birkaç gün kalmak için (Berkam Torp) a haweket etmişti. Genç den'zci b'r müddet son- 'a Porstmuta dönmek üzere , amiral Huntun, — İngiliz ğının şerefini tamir — için |/ Trd Yeni dünya den zlerinde yapmak iği sefer hakkında birinci deniz Lardluğanda ezen hava- X anlamağı gitm'şti. Birinci deniz Lordluğu; ami- Tühe istediği gemileri — veremi- Yeceğini, zra büdcede tahsisat Hııııdııııı söylemi şti. ç denizci, çok müteessir Olmuş'u. (Aleksandr Dös Vison): dan alm ş olluğu bin liradan '©k az para sarfetmişti. Bu le, — Parişe giderek meğe ve bun- Fransız Szdarile lagiliz kızları arasında bir mukayese yapmağa karar Vermişti. k, Nelson, bir müddet sonra Arise hiç ta memnün kalmamıştı. bir kahraman olmuştu. Fransis Herbe t Nisbet, ismi- ai ve menakıbını iş'de iş de g yar ben tamımış - olduğu Ne .so.'. hayalinde yaşıtmağa başlam $ ve Oju gö mek için, çok dela — N ğ Nakledent Kâmi Oral fırsat aramıştı. Adada Nelson'la temas eden kadınlar, günden güne çoğıl- mağa başlamıştı. Umumi Vali bile; sını Ne:lsondan kurtar- mak için, onu Loadraya gömr dermeğe mecbur kalm ştı. Fıans's Herbert Nisbet, bir gün arkadaşlarından - birisinii evine gitmişti. Arkadaşları genç dulu karşılarken: —Dün gece herkes'in hayranlı- ğgını kazanan (Borea) kaptanını gördükl Demişlerdi İçlerinden bir kaz şu sözleri söylemişli: "Z yafette, çok dalğındı Evvelâ şarap içmek istemedi. Herkes Sa majeste şerefine kadehini kaldırırkea, gönç kaptan hâlâ düşünüyordu. Birdeabire ayağa kalktı ve: — Yaşasın Kral, yaşasın İn- gilterel Diye bağırdıkten sonra, kadehini boşalttı ve tekrar do'- durdu. Herkes, hayranlıkla ona bakıyordu.., D ğer bir kız da şunları söy- lem şti: “Ben onun yanıbaşında otu: ruyordum. Birkaç def nazarını çekmek istedim; çok ağır başlı. Umarım ki Ns- bet, sen ziyafette bulunmuş ol saydın, hepim zden fazla mu- vatfak olurdun. Zira sendeki sempati f zladır. Hem de, bu gibi erkekleri çabuk - tahrik çdebilirsn. (Bore) gemisi Tümanda iken, kaptan Neison, val. (Herbert) » evine sık sk g.tmeğe başla- mıştı. Bi gin, Amerikan gemileri hakkıinda konuşmak üzere va- linin evine gden ( Nelson ), (Herberi) i, ziyaret etmek Valı, yemeğe oturm>k üzere dolabı açmış, akşam elbisesini giymeğe başıamıştı. Gınç kap- tanı fözli bexletmemek çi çarçabuk g yinmiş ve kabul sa- odUNA geçm şti. Bir az sonra, yeğeni (N : bet) te gelmişti. —Sonu var— Kanadalı beşizler dört yaşında.. Çocuklar ailesine veriliyor. Husus bir evde mürebbiyeler ve hocalar Beşizler ve doktorları Bundan dört sene evel, D- yon isminde Kanadalı bir ka- vasıl olmuştu. Fakat, | din beş kız çocuğu birden do- ğurmuştu. fından bakılıp okutulacaklaraır Geçenlerde, hepsi de yaş'yan bu kız çocukların dördüncü se- nei devriyes büyük bir sevinç içinde yapılmıştır. Bu çocukları şimdiye kadar Kanada hükü- meti bakmakta idi. Birkaç gın evel hükümetle yavruların ana- ı Ölivo D yon arasında yapılan bir anlaşma ile — çocuklar tekrar ebeveynine leslim edik miştir. Bu anlaşmı öre hükümet, çocuklarla, anası ve babasının bir arada rahat rahat oturabile- cekleri Kol anderden beş kilo- metre ötede mükemmel bir ev yaptırtacaktır. Bundan başka, çocukların büyütülmesi için mü- tahs İleri rebbiyele-, için de hocalar Kana meti tara- fından temin edilecektir. Yazan: A. Enver 70csoy Heziran 3 -P Adana ve Tarsus Çukurovanın can damarları.. Her iki şehirde de iktısat ve umran sahasında Bindiğimiz otomaris, müthiş bir süratle ilerliyor. Mersinle Adana arasında işliyen bu sürat postasına ekispres adını da verebiliriz. Bir is- tasyondan diğerine göz açıp yu- muncaya kadar geliyoruz âdeta.. Devlet demiryolları idaresi bu se- ferleri çok iyi tertip etmiş. Mersinle alâkalı bir memüur veya serbest çalı- şanın tatilden istifade ile cumartesi günü öğle paydosunda —Adanadan çıkarak pazartesi sabahı tekrar A-| danaya dönebileceğini bırakın, sa-| bah gidip akşam avdet etmesi dahi mümkündür. Yâni, Adanada oturan bir vatandaş sabah trenile Mersine vararak vazifesine başlar ve akşar Adanaya, evine döner. Bu vaziyet, Mersinde oturan için de aynidir ta- bil.. Bu seferler hemen daima kalaba-| hk olurmuş. Şu halde, hem halkın, hem idarenin menfaatine bir buluş. Ayni seferlerin memleketimizin di-, ğer müsaid şehirleri arasında da tat biki herhalde çok faydalı olacaktır. | Tarsusa geldik. Son nüfus tahri- rinde Mersinden daha kalabalık ol- duğu tahakkuk eden ve Türkiyede Adapazarından sonra — ikinci büyük kaza merkezi olan güzel kasabanın istasyon boyu seyircilerle dolmuştu. Bunlar arasında şapkalarını ondüle- li saçları üzerinde büyük bir itina ile yerleştirmiş, gayet — şık giyinişli genç, ihtiyar bayanlar mı yok? Be- yaz pantalonlu, elleri raketli — deli- kanlılar mı, trendekilerden — ziyade biribirine bakışan ön beşle yirmi yaş arasındaki kız, erkek mektepli ço- (çuklar mı yok? Yoksa, nağmeli nağ- meli bağrışan satıcılar, mı? Neler var arasında bunla- rın.. Dikkat ettim. İnen üç beş yolcu ile hiç birisi alâkadar - olmuyordu. —Neye? cuya arkadaşı cevap veriyordu: akşam postası olduğu için.... Programıma Tarsusla Adana dahil değildi. Buralarda trenin tevakkufu dan bazlıyacaktım. Siz Tarsusu trende dinlediğim bir arkadaşın ağzından kısaca — anlai yımı | — Tarsus memleketimizin &n gü- zel köşel dir. Kasaba ağaç ve| çiçek içindedir. Havası hoş, suyu bol dur. Büyük bir çay kasabayı - ikiye| ayırır. Ne yazık ki, bu sudan lâyıki veçhile istifade edilemiyor. Beledi- yesi faaldir. Bilhassa son yıllar için- de oldukça çalışılmış ve birçok âsar meydana getirilmiştir. Yolları düz- gün, park ve bahçeleri mebzul, ti- sareti ve içtimai hayatı yüksektir. Kızlara mahsus bir Amerikan kole- Ji ve orta mektebi vardır. İçme suyu we Tise mühim ihtiyaçları sırasında-. dir. Su projesi vekâletçe aptırılmış-. tır. Fakat, lise için henüz bir teşeb- büs ve karar ok.. Y _Glfnı.dijlıı ve mahallinde — tot- kikat yapmadığım için sözü burada kesiyorum; Size vadim içüzüne vâkıf olmıya çalışacağım hâdiseleri olduğu gibi vermekti. Yenicedeyiz.. Adana ile Mersini yekdiğerinden ayıran bu noktada güzel ve temiz kahveler, lokantalar tecasils etmiş.. Her tren geliş ve geçi şinde yolcuların buraya inerek —hiç olmazsa bir kahve içmeleri - âdeta usul halini almış. Ben bu istasyonu Tarsuslan daha işlek buldum. Haklıyım da..Tren ne gece, ne de gündüz eksik olmuyor, İstanbul ve Ankaradan gelen posta ve ekispresler buradan geçiyor, bu- radan dönüyor, Mersin — postaları geliş ve gidişlerinde burada konak- hyor. Buradaki esnaf - kazançların- (dan memnun. Tren memurlarını da büyük bir inkişaf görülmektedir GA Adanadan bir görünüş hallerinden asla şikâyet etmez bul- dun. tü e gi Adana istasyonu —mükemmeliyet .. itibarile Türkiyede ikincidir. Hep beton olan holün zemin katı da var. tık akşam olmuş, ortalığa alaca ka-/İstasyon haricine bu kattan - çıkılır ranlık çökmüştü. Adanaya bir gün- | ve girilir. Halde kimseler oktu. Ben düz vakti girmediğime — mütcessi- de diğer yolculara karışarak inding rim. Ne çare ki, böyle yapmıya za- Yeni trenimizin hareketine henüz 2 rüret vardı. saat vardı. Bu müddeti istasyonda Adananın hususiotleri bitip tü- geçirmektense şehre çıkıp Adana- kenmiyecek kadar çoktur. Gündüz bakkında gördüklerimi olsun size sıcaktan nasıl yanıyorsa geceleri d.'""n-iiî"-ziîlı b"_-'lıu.: elektrik ziyaları altında tatlı bir ya-| YeTmei faydalı ni manzarası arzediyor. Sanki elek| Gördüm ki, Adanada cidden bü- trik burada bambaşka tesir ya- Yük ve mühim bir imar faaliyeti Piyor ve Tâmbasından — kurtularak Y*": Hemen bütün caddeler açılarak Şakir Paşayı geçtiğimiz zaman ar herkesi ve herşeyi yakıyor. Adanayı yakından tanırım. Bura- da bir yıllık çok iyi geçmiş mektep Diy düşünmeme mahal kalmadı. hayatım ve bu esnada benim için kıy Benim gibi merak içinde olan bir yal *tli birçok hatıralarım vardır. O- nun sıcak muhitinde çocukluğumun örümi. dti i l dalma *“ tatlı ııılırı_ııı yaşadım. —Aradan hıktır. Burası gençlerin piya- senelerce geçti. Fakat, ömrümün o »a mahallidir de.. Bugün pazar ve çocukluk anlarını birtürlü unutama- dım, unutamıyorum. di —Mümkün olsa da yarını burada Tarsusta fazla kalmadım. Esasen #*Sİrteniz ve Adananın eski ile ye- ni farklarını yazsanız.. Beni o gece için evine davet eden müddetince kalacak ve işe Ceyhan- Yol arkadaşıma teşkkür ettim. Kal- mayı ben de çok istiyordum. Fa! kalmamak bana verilen program cabındandı. Kalamazdım ve kalma- asfalt ve parka döşenmiş, istasyon İyolu yeni ve güzel binalarla süslen- miş, her yönde yeni bir eser, yeni bir güzellik vücude getirilmiş.. Ge- çen yıllar taşan Seyhan hakikaten fazla tahribat yapmış. Nehrin ön ve bilhassa karşı cihtinde eskiden. bil. |diğim binalardan bir çoğu yok ol Iımı| belediyenin çalıştığıma şuda de- lildir: Suların harap eylediğini olt duüğuümuz yakalar ve etraf cekisin- |den daha güzel bir hale getirilmeğe |başlanmış | Belediye reisi Turhan Cemain met- hini dai in yersiz olmadığını ve Bay Turhan Cemalin senaya, tebrik — ve takdire hakkile lâyik bir idareeci ol İ-aduğunu bana da inandırdı. Almanya ile ticaret anlaşmamız Bu ay içinde zakerelere Almanya ile bundan ixi ay evel yapılınış olan muvakkat ticaret aalışmasının bir sene temdidi ve kati bir şekle ircaı için bu ay içinde Berlinde mü- zakerelere başlanac aktır. Bu müzakerelerde hazır bu- lunacık olan Türk heyeti ayın sonuna doğru şehrimizdea ha- veket edecektir. Heyet içinde İktisat vekâ.eti müdürlerinden bir zat, Türkofis mümess K bankalarımız namına bir mu- rahhas ile ihracatçılar namına da bir kişi bulunacaktır. Almanya ile yapacağımız yeni ticaret müzakerelerinin bilhassa kontenjan si; üzerinde esaş- h tadilât ya istihdaf ede- ceği anlaş Imaktadır. Çinkü bu memleketle birkaç senedenberi klerng esas'arı üzerinde devam eden t.cari münasebetlerin belli başlı ibracat mabsullerimiz için zararl — olduğu — gö ülmüştür. Berlinde mü- başlanıyor. Çinkü tediyat hususundaki mu- vazenesizlik ve kostenjan az- lığı yözünden Almanyaya ih- racatımız. — seneden — seneye azalmıştır. Yumurta, palamut, tiftik, badem, lındık, üzüm, im- cir ve ceviz Almanyaya ithalâtı son zamanlarda azalan mahsuk lerimizdendir. Her sene vasati olarak ©on beş milyon kilayu bulan tütün ihracatımızda da son sene içinde mahsüs bir azalma vardır, Çüakü, Alman firmaları kontenjan bulamadık- ları için bu sene 937 senesia» den hayli eksik — tütün alımış lardır. Halbuki Alman tütüm fabrikalarının bu sene Tü k tür tünlerine fazla ihtiyacı avrdı. Bu sebeble, Alman tütün fabrikaları mümessİleri iki delfa memleketim z2 gelerek hükü- metle ve tütün ihracıtçılarıe mızla müzakerelerde 'ı-ılqıı—* mlütjen çevirinizm eeei Haai ü miz z a B

Bu sayıdan diğer sayfalar: