June 16, 1938 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5

June 16, 1938 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

. — BU— Yazan; Alekâadüdi DÜMA Kardinal, ağır adımlarla atını sürerken, boş şişeler arasında yere uzanmış yedi kişi gördü. Bunlar bizim silâhşorlardı Manller nereden çıkabilirdi? İşte kes-|tip ettiği eğlenceler buhlardi ki, büfderek çalinın Arkasından çok mühim ediği şey buydu. hülder yalnıs açlık ve Mmerak İçinde ıuıııoı-uımı mükâlemelerinden — birkaç Bununla beraber, bu kadına karşı |ları, Roşellilerin kederlerini artırmak- |802 olsuti kupabilmek ümkline düştü ; Badlı olarak itimadı vardı. Kadının (la kalmıyarak onları abluka altında 'çalıya on adım kadar yaklaştığı sira. hazisine ald o derece müthiş şeyler|tulun Kardinalin bile canını sıkıyor-|dâ Gaskönyalının sesini tahıdı ve ar. Öürenmişti ki, bunları kapatabilecek 'dü. kadaşlarının silahşat elbisell oldukla. H yalnız kendi kırmızı gömleği ola-| — Bazı kete, ördünün en küçük bir (rihı görünce üçünün de mahut 4aca. li; işte bu sebeplerden dolayıdır |Jandarması gibi hiç 8t üzerinden in- , bu Kadıni kendi adami addediyor | miyon Kardinal, Frataatın her köşe- |olduklarına şüphesi kaltnamışti. Ve onü tehdid edecek — bir tehlikeye 'sinden topladığı mimarlaru — İnga &t-| — Bu keşif üzerine mükülemeyi dinle- —ııı dürübilmek için kendisinden bü fttrilmekte bulunduğu Ve kendi wezüsu 'mük hüsusündaki afzusunün — arttiğı Yük bir hami bulumiyacağına ina-|veçhile yavaş yavaş bitmeze yüklağ. İtahmin olunabilir; gözleri acayip bir Tiyordu. makta olan setleri teftişe çıktığı eaha | Yazlyet nlatak kedi gibi sürünür bir Bunun üzerine harbi — yülniz idare|larda, M. d0 Trevilin taburundan bir 'hülde çalıya doğrü Nerliyordu; Takat *meğe ve başkasının kendisine yar- | silâhşora tetadür edecek olürsa ya-|henüz. biçbir. mauna çıkmıyan- —müp- Gmını, bizim iyi bit kıknet bekleme- | rıta sokularak Mahalı bir halde bakta |Kem birkaç kelimeden — buşka bityey “nlğ gibi, talihinin cilvesine havale ey-İyor ve hizim dört arkımlaştan biri ol | düymmüdüğı sırada İşilliği Yüksek ve n Kisa bir 368 kefidisini Tirkütmüş Ve slühşorların gözüne çarpmıştı. — Zabit! Diye Grimo bağırmiştı. Atos avdcuna — düyalıp — kalkarak hiddotli gözlerini Grimoya dikip des di ki: — Büktorüm şsün, çapkın ! | Bünün üzetine Grimo buşka bir süi söylemİyerek şehadet parmağı ile çali tarafına işatel elti bu vaziyeti ile Kardinal ve muhafızlarını göstermiş oldu. Silâhşorlar bir anda ayağa kalku- rak hürmetle selüm verdiler. Kardi- nal hiddetli görünüyordu. — Galiba silâhşor efendiler nöbet bekliyorlar! Dedi. — Acaba bakaradan İngiliz mi bek leniyor, yoksa silâhşorlar kendilerini yüksek şabit mi sanıyor? Hepsine gelen korku arusında usü- karar verdi. Meşhur setin sıkı Kontroluna devam etti ki, bu süretle '_zıı Roşeli aç bırâkacaktı; ayni zaman da güzlerini sefaleto ve birçok cestir taziletli kimselerle dolu ulan” talih: Robespiye- Safvolan 11 inci Luinin ifadesini ha. Tristanın sözü olan bu dar- Bimeseli tekrarladı: — «eHükim olmak iİçin takalm et.> , €üncü Hanri Parisi muhasara et | gamân şehrin düvarlarından . ok- Mekler Ve erzak atmıştı, Kardinal ise 'leı notlar almış ve bu notlardan : rin serdarlatinın n& kadar haksiz, menfaatporest ve barbar ol 1 göstermişti, bü serdarla- böl bol buğdayları olduğu hal otlara hiçbir. pay vermiyordu; : mühtüs — darbimeseli Olan bu serdarlarda, düvarları mü- Üsüaa eden adamlar dinç ve sıhlat- Ha bülünsün da kadınların ve ihti- K açlıktan ölmesinde ne beik darbimeselini kabul etmişlerdi. İN dürbimesel, ümümiyetle — kabul N olmakla beraber, ya fTe- vermmmm Cem Mııik yüzünden nazariyattan %u geçmişti; fakat atılan not- buğa zarar verdi. Notlar asker- hte ölmeleri caiz görülen çocukla- kadınların ve ihtiyarlarm, ken- Ü Oğulları, kendi kariları ve kendi ları olduklarını Ve bununla be- herkesin utmumi sefalete âyhi bulunmasının — adalete Gaha muyafık — olacağını ve bü si- Ayni Vaziyete girilihce ittifak- verilmeğe meydan âçila- İi hatirlattı. Bu notlar ümidinfevkinde — tesir Aku) ederek ahaliden birçoğu kral Otdusu iİlemuharebeye girişmişlerdi. İ— Kardnalin plânimın — semert Röstermeğe — başladığı ve bu plâm ebrik ettiği busuralarda Kardinalin : altında olarak — Bassompi Ter, Şotüberg ve Dük Dangülen tas İlarından kohtrol edilmekte bulu- Man kralordüları arasından, nasil Tluvaffak — olduğunu —Allah — bilir, Pottamuttan gelip geçebilerek şehrt bit Roşelli bir hafta — içinde t edebilecek mükemmel bir n hazırlanmakta bulundu- haber vermişti. Bundan başka, âam da şehir vallsine haber SAÇ VANSURI Z YAZALAPUOI. ilân edilmek üzere — bulundu- ve İngiliz ve İspanya orduları- n İşgal edeceğini bildir- mektup şehrin her tarafın. F fi ç Hrn vererek, muharebelerini ![İ İ olan bu hal Rişötyü- £ ğ fi ç E f oldu. esnada, bu endişeleri ile meşgul Kardinalden başka bütün or- Fi7 P 'a r> m hayat geçiriyordu; bütün ta- madığını görünce nüfüzlü — gözlerini ve derin düşüncelerini başka tarafa içeviriyordu. Bir gün, şehirle muhabere ötmektle ümidi kalmâmük — ve İngilteredeti de hiçbir haber alamamak sebebile beyni son derece yorulmuş elan Kardinal, hiçbir Mmakandü mebhi ölimyarak yaF | niz gezinmek arzusu ile Kahusâk ve La Hüdinyor Ho beraber sahile doğru gitmişti. Hayallerinin — büyüklüğünü denizin büyüklüğü ile mukayese ede ede atını ağır adıtmlarla Kürerken bit tepe Üzetine gelmişti ki, bu tepeden bir çalı &rkasındaki kumlük Üzerinde ve senetin bu mevsiminde pek nadir olan güneş ışığına mâarüz bir yerde yedi kişinin boş gişiler arakında yere uzanmış olduklarını görmüştü. Bun- lardan dördü, birinin henüz almiş ol- duğu mekltubu dinlemek İçin — ha- zırlanan biziim silâhşorlardı. Bu mak- tup çok Mmühim olduğü için eğün kü- ihdlarını ve zarlarını bile trampetleri üzerinde bırakivermişlerdi. Diğer üçü ise kocuman bir şişe kol- Har şarabımı açmakla meşgul bulünü- grdu; bunlar silâhşorların — uşakla- Söylediğimiz veçhile Kardinal gok kedetli bulunuyordu ve o bu halde bu- lundukça başkalarında gördüğü neşe sebebile kendi can sıkıttısı -artardı. Bundan başka, acayip tabiatinin İkti. zası olarak kendisine keder veren şey lerin başkalarımın teşesini #rtirdiği. inanırdi; La Hudinyer ile Kahusaki | durdurdu; kendisi — alından indi ve Ayaklarının sesini gizliyen kum saye- #inde kendisini hissettirmiyerek bu şüpheli şen arkadaşlara doğru gi- g!MDtK'L'ER Tâkirdi. Ösöylüyor ANADOLU “ıhkeıı_leîl N v V'#M'—“ ; ş Şirince belediye- Doğu İllerimizden Röplarortaj —| — İ İi ütneer ae ddi llli 2 zi — | | | yağı, yani, Atos, Pohtos Ve Aramis |göstermek, müuhtaç ve fakirlere yas idaziran (V- N Yazan: A e AD Pazarcik nasıl bir yerdir? Narlının ihtiyaçları-Karabıyıklıdan geçer- ken-Gaziantep yollarında.. Maraştan beş kilometre ya aytıl-|le karşı koyarak on bir ay - on bir dık, ya ayrılmadık. Otomobil değil|gün ahönin bir kale kesilişin, bü- eşeğin zor geçeceği bir yol başlamış-İ|tün cihanın parmağını ağzında bı- tı. Hiç mi hiç alâka görmemiş. Bazı|taktı. Yarattığın hamaset ve şeha- yerleri bir karış yerin dibine, bazi|met menkibeleri bizzat seninle har- yerleri de bir karış yerin üstüne in-|beden düşman komutanlarının tak- miş ve çıkmış. Kışın hiç geçilmediği|dirini celbetti. s#öylenen bu yol hakkında s#oförden| — Türk Verdunu Gaziantep. Fakat, sordum. hayır. Verdun, üç buçuk milyon — GCaziantebe aiddir, dedi, Pa-(Fransızin müdafaa ettiği müstalı- Zarcık şimdi Antebin malıdır, örü-|kem bir kale idi. Orada Fransız ve sının yapılması lâzım. , İngiliz kasalarının anahtarı ve bu Arkadaki Cazlanteplilerden hicİservetin önceden sağladığı vasitala- birisinin sesi çıkmıyordu. rın mükemmeli hüküm sürüyordu. Bir müddet sonra düse kalka gel-| Verdünu döğen Iki buçuk, müda- diğimiz Aksü kenarında, biraz din-|faa eden üç buçuk milyondu. Sen, lenelim diye, otomobilden indik. (her yanı açık bir şehirdin. Değil is- Su üzerindeki köprü daha bu yıl|thkâm, iyice, mahmuz bir - sipetin H Enver sindeki suçlar Kefen,[âğımve yar- dim paraları ne olmuş? Kuşadası kazasının Şirince nahi- yesi belediye reisi B. Nafizle beledi- ye kâtibi B. Halilin muhakemeleri- ne dün şehrimiz Ağirceza müahke- mesinde devam edilmiştir. Suçları, nahiyede lâğım tesisatı yapılmadığı halde bazı ameleleri bu işte çalışmış pilan yardımlara aid puraları cena: zeler için kefen almadığı — halde alınmış gösteterek kefen paraların timmetlerine göçirmektir. Bu süretle simmete geçirilen para miktarı 600 Hiradir. Süçta ihtilâş dâ #ardır. B. Nafiz, kendisi belediye re! isi olduğunu, büdee darlığı sebebilö veznedarlık vazifekini de yaptığtnı, senedlerin belediye kâtibi B. Halil tarafından tanzim Ve istihakak sa. hiplerine imza ettirildiğini ve parala vi Verdiğini, usulduz satfiyat yaptna dığını, zimmetine para geçirmediği- ni tüylemiştir. Diğer suçlu belediye kAtibi B, Halli de belediyenin kâtip ve tahaildarı olduğunu, para İşleri. hiş alâkamı olmadığını — söylemiş. Şahid sifatiyle dinlenen Osman çavuş, kendisine Şirince — belediyesi tarafından fakirliğinden dolayı ya- pılan yardımdan malümati olmadı- n ve dosya arasında bülunan ge- nedi İmzalamadığını, diğer şahid bakkal Zührap, Şirincedeki dükkâ- nindan belediye için guz, kibrit ve- Salre alındığını, Takat senedlerde gösterildiği gibi kefen alınmadığımı ylemiş, sened kendisine — gözteti- ince: — Ben böyle bir sened imza etme- İetinin verdiği serin kanlılığı hiç ter-|dim: Kardeşim Demir Jmzalâamışsa “ketmemiş olan Atas söze atıldı: | — Btendimiz, silühşorlar vazife ba şinda olmadığı, yahud, vazifeleri bit tiği zaman içerler ve kamar oynarlar zabitidirler. | Kardinal mırıldanır gibi cevap vere di: î — Hizi rl) bir adam gös gerken efendilerini ikaz için parola alan hizmetçiler hizmetçi Rayılmaz, |nöbetçi sayılır. ö Bü tedbiri yapmamış olsaydıli efendimiz. geçerken” hürmetlerimizi göstermeklen yahud bizi birleştirmiş İbulunmamızdan dolayı teşekkürlerimi ı — Sonu var — Kulak misafirliği Sabah derinliği.. Güneş ufuklarda, sanki öğle vaktine Yyemeke geç kal-| miş gibi, acele acele ilerlemeğe Çalı- gyor. Berih sokakları ve yeni açılmış dükkânların, mağazaların, — pencere- lerinde uykular silkinen, evlerin seş- lerini dinliye dinjiye iİlerliyorum. Bir marangaiz dükkünindaeki işçi, testere- gini işleterek şarki söüylüyı Ah nidem nidem nidem Evi barkt terkidem 'Yar seni alıp gidem, Anlaşılan, © zavallımın da — aşk, gabah sabab, kafasına vurmuş. Yani başındaki Münav dükkânında, —mey- yaların iyisini üste, çürüğünü, bonu- âlent olarak okundu, sokak başla-(HünU üftina — Yerleştirerek — hâyatın Süretleri asıldı ve kral ordusu ile |meşhur kanununa uymüğa — gülişân etmekte bulunanlar da, ha-|munav, kendi kendine — mirildanürak len bu büyük imdadı bekle-|marangoza cevap veriyor: — Evi barkı terket, onu da ül git, ben de seni görürüm.. İki talebeye rastgeliyorum. Henüz hi ni inde ettiği için, | köşede karşılaştılar. Birinin — gözle- ne olarak, güzlerini tek-|ri uykusuzluktan, çalışmaktan yum- üzin öbür tarafına çevirmeğe|ruk gibi olmuş, biti: — Bak-diyor-gözlerim nasıl şişti? Diğeri alaylı alayhı gülüyor: —Vaktile biliyotum, — derse çalış- Bir duvara dayanmış, iki kişi ko. Karakoldu misafir ettiler beni.. — Ben de geçen kışın ayni söyi yaptttıştım. Başıma bir kova soğuk 40 döktüler, hatırladıkça — yağ günü bile serinlerim. Bit övden, ihtiyar bit kadımımı düâ sesleri geliyor: N — Allahitm sen bilirsin. Torünüs mut höcasının dilihi tat, aktinı başin- dan al, sual sormasın, torunumu old melâike gibi göster de torunuma bal bol numaba versin.. Gülmekten kendimi alamıyorum. Bir köşe Luşinda durdüm, — içeride Kavga oluyor: — Gördün mü bay, gördün mü, hizmeltçi kaçtı işte.. —— Onu da hen mi düşüneceğim?. İdâre edeydiniz, güler yüz güsterey- diniz. —— Daha ne yapayım, ne iatiyorduh |tir. yahi hat desene .. Kadım haşlar, dururdu.. herliyorum. Başka bir övin pence- resinin dibinden geçiyorum. İşte-duy-|| m: — Yazlık şapkam hakltörida . hiçbir fikrin yok mü kocacığım? <— Vür ammma, ovyelâ — sen şunü 'i karargühta yiyecek ve para-|mazdın. Burmunu şişirirdin. Şimdi de|süyle: olmamasından dolayı, ne-|gözlerini şişirmişsin.. Vergi boreünü — verecek para yok. l9 Şu senin bileziklerinden bir tanesini tehlikeli oyunlar tertip etmek,|let. İtibar itibar üstüne.. Bana «Ba-|firliklerini şöyle bir toparlayınan, plânlar tasavvur etmek ve|yım, ne diye bu kadar zikkımlanır. | içinde yaşadığımız hayatın bazi saf- Berin kanlılıkla tatbik etmek,|sın?» diyorlardı. Onlar «Bayım» de-|hâlarını tesbit etmiş olmuyor muyuz? Srdunun vakit geçlimek için ter- dikçe öyle bir hoşuma gidiyordu ki... Çimdik —houumuı denen — eğekte kıhı- | o bilecektir bunu. Demiştir. Diğer şahid bakkal Hüseyin de belediyeye kefen satmadığını, kefen İ ned imza etmodiğini sö: B Demizi; miştir. Temyiz mâühkemetinin nakız kararı yi katil ' maksadiyle ya- ralamakla maznun marangoz Mu gufferin bir sene mahkümiyeti hâk- kındaki Ağırceza kararı — Tçmüyiz mahkemesince mâznünun aleyhine nükzedilmiştir. Muzafferin muhake mesine yakında başlanacaktır. Koyun ve hindi hürsizları İzmir-Buca yolunda —Kançeşme mevklitide Selânikli Hüsnünün yo- lünü keserek — parasimi yağma et- mek, bindi ve köoyün çâlmakla süç- la Konyalı Ahmedle Kara Hüsnü- Bün muhakemelerine dün şehrimtiz' Ağırceza — mahkemesinde — devam edilimiştir. Müdafâa — şahidi bahçı- van Hüseyin, maznunların karakol- da dayak yidiklerinden malümat olmadiığını, bühçesdinden iki koyun Ve dört hindişinin çalındığını, bunun için kârakola çağırıldızında —Ah- günü, vak'a yerinde Ahmedin ayak izlerinin tatbikatı yapıldığını söyle- miş, şahid Recebin celbi için muha- keme buşka 'bir güne bırakılmıştır. İhtilâe davası İhtilâstan guçlu — Kemalpaşanın Armudlu - belediye tahsildarı Bay Ktem Tekinin muhakemesine dün Ağırcozada devam edilmiş, suçlu, müdafaa şahidi olarak köy belediye reisi B. Celâl ileeski muhasip B. Fa- iği göstermiş, dinlenmelerini — iste- miştir. Bunların dinlenmesi için mü- hakeme başka bir güne birakılmığ a Hüsnüyü orada gördü-|dar. yapılmış. Eskiden varmış amma, iki|yoktu. Seni saranlar yirmi bin, dö- ayağını su götürdüğü için Üç sene| ğüşenlerin iki bindi. Sen, on beş bu- köprüsüz kalınmmış. Yazın — işliyen | çukluklarla döğülürken —İngiliz fi- otomobiller su kenarına gelince yol-| şeklerinden tadilen — vücude' getiri- cülar iner, taşlardan sekerek öbür|len Yıldırtın Yusuflarla karsı köy- yakaya geçer, otömebil de sağ sa-|dun. Müdhiş harp vasıtalarını kul- lim suyu geçince yola rtevafi — olur-İlanan yüzlerce, binlerce kisinin ht- larmış. Tenezzühler hakkında böy-İcum ettiği cepheleri 8-10 yiğitinin le söylendiğine göre kamyonlarla|müdafan ettiği görüldü. Sen, bam- (Allah, allah) diye geçitilirmiş ber-|başka bir âlemsin, Güziantep.... halde. Neyse, şitmdi bu tmahzür ör- $ tadan kalkımış. Köprü filân mükem:| — Anama söyleyin damda yatmasın tmel. Yeni çıkan meyvelerden tatmatın Oğlum gelir diye yola bakmasın Vurun Türk uşağı Antep sünü- Karabıyıklidan — geçiyoruz. Ne kahramanlıklara — şahid almadı bü köy ve bu dağlar? Kaç düşman ta- ru Katayılanın çetesi önünde Gil yavrusuna döndü? Pazarcık topraklarıdayız. çok ge- niş ve arızasız bir ova. Halkı en zi- yade çeltikçilikle uğraşır. Arazi ga- yet mümbit ve sulaktır. Buğday ve arpa, pirinç kadar bereketli yeti- gir, Kaza merkezi 250 hanelik, 1200 nüfuslu, kıraç ve sevimsiz bir yör- dir, Saha müsaid, ağaçlı ve sulu yer- ler varken niye butada yerleşildiği düşündürüyor —insanı.. — İstasyona yarım sant mesafededir. - Belediye büdcesi nüfus başına bir lira düşe- cek mikdardadır. (Yani 1200 lira) Bu da tenvirat ve tanzifata ancak Te e l ya çe ö suyunu kâasabaya ge- Virün a Kanabarlı setalin çölekünlade. Tp _,_';',:', 'ı;:;o Arif, Sam, büyük rinievele kadar bütün yaz ve bahar| Pilük 'm,_ N"m' ı“"”"““ ; mevsimleri bu hastalıkla geçer. Kı- sa bir müddet de olsa doktorsuz ve| Kahramanlığın — hatırasını - yaşıyo- kininsiz kâlmak felâkettir. Bir ilk-| Tüm- mektebi, doksan beş köyü — vardır. Köylü, köylerinden uzak — bağ ve|| -Nöb zaneler bahçelerde kışladıkları cihetle köy vam ettiği bu garkı bende neler tyandırmadı? Büyük yiğitin sesini, haykırışını düyüyor, arslanları an- dıran hayalini görür gibi oluyo- rum, Karayılan der ki gelin oturak Kilis yollarından kelle getirek Fransız adını bütün batırak gocuklarından — ekserisi - okuyamı- Eczaneierin bir haftalık ee y 'nöbet günlerini gösterir Narlı, yolun ıoîı:ndı kalıyor. Ca: g ziantebin yegâne ihraç ve idhal is- D tasyonu olmak gibi mühim bir mev-| Kemeraltanda Şifş Gümelyalıdı Güselyalı; Tilitkikte B. Paik; — İkk İkiçeşmelik; —Alsaacakti kie sahiptir. Günde vasati bir he- çeşmelikte B. Fuad, Aytuklada Halk. —— sapla otuz yölcu ve altı vagon muâ- melesi vardır. ü herl i bir ufak ist de farklı değildir. Ne bekçi ve rame pa teşkkilâtı, ne otel ve Jokantası, ne|| p, de büfesi vardır. Küçük bir kahve, ayni biçim bir dükkân, hepsi bu ka- . Kazara bir gecenizi burada ge- cenizi burada geçirmek mecbüuriye- || tine düştüğünüz an sokakta kaldı- mıNdıınıhir. 4 iye böyle, acaba? Durumu söy- lediğimiz mükemmeliyette — olan böyle bir istasyon niye issız ve yok- Bul> a | Narlı - Gazian! ıeâuyuılıuııb heşeli, | neşeli ilirliyoruz. iki tres lik şosada ufak bir bozukluk yok. Tümirat devam edip duruyor. Gariptir, insan bu topraklara gi- tince değişiyor, âdeta. Ne kadat küs- kün ve kederli olursanız — olunuz. Gaziantep hududlarına dahil olun-|| a gayri ihtiyari, bir neşenin sizi|| Bir Anteplinin yanik yanık de- Sen, bir Zevk ve neçe hususunda biri-|nuşuyorlar : aakınalt ; huansundar hişbir fikrit yok b ne eşsiz bir varlıksın sen? Sen, rekabete girişiyordu. Casus-| — Akşam körkütük sarhaş olmu-|mu? S yok|) Zikire slişlâri MhhhnMTMn:;iulwk MM : Yakalayıp asmak, deniz seti üze-İşum. Polisler beni karakola götündü.| Bu perakende küçük kulak misa-ll CÇ- * Cinsi K.S. K. S.;_,_'_.;nı Türk yürdsaverliğini ı;,e mütehassısı 23 Vag. Buğday 5621 6312 5 Ton Bakla Hastalarını 13,30 dan bire kar dâür Beyler sokağında Aheac matbaası yanında kabui eder. tün dünya önünde en açık şekilde 435 44375|lisbat öden kahraman sehir. Acı zer- 33 25 İidali çekirdeğinden yapılma ekmeği yiyerek ve kendi yaptığın fişekler- Kt

Bu sayıdan diğer sayfalar: