19 Haziran 1938 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4

19 Haziran 1938 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ASDOLU Osmanlı müfrezesi bütün sür'atile gidiyordu. Meyyit mevki Fukat Misırlıların ateşi gittikçe artıyor ve aradaki Osmanlı donanma-| Hü nde ölüm, bütün hıziyle turpan rdu. Gerçi Misirliların da - tes fakat Osmanlı — telefatı azla idi.. Bu iki ateş altında mukavemet gös- Sermek, akıllıca birşey — olamıyacaktı. Camim Seyfi, bulunduğu D ki gemiye doğru Şa bazretleri, ağa hezretleri?. Filhakika, Yeniçeri ağası Eyas ağa dn bu muharebeye iştirak için onunla beraber gelmişti. —Buyurun, birşey mi var? — Telefalımız artıyor. Ne Yiniğ? — Sizin fikriniz — Çekilelim, Kahireye doğru açı- lalım. Efradı boş yere daha fazla kır- dırmıyalım, çüukü — Mısırlılar yeni kuvvetler alıyorlar.. Canım Seyfi tahmininde aldanma- mışti: dersi- Tomanbay, dünkü zaferden sonra|" bir miktar yeni kuvvet daha temin edebilmişti. Nihayet Osmanlı donanması, mu- harebede sahasını - terkederken, sü- lar da ağır ağır ilerlemeğe başladı.. İki muharebenin plânçosu gu idi:; Osmanlılardan 6 bin, Mısırlılardan 4 bLin ölül. Gemilerin geriye çekilişi ve alınan ' haberler, padişahı yalnız asabileştir- | mekle kalmamış, ayni zamanda dü- şündürmüştü.. Derhal divanın — toplanmasını em- Tetti ve orada Canım Seyf ile Eyas ağayı dinledi: Onlar da herşeyi diler. Tomanbay, daha çok mukavemet edecektir ve asker toplanması ihtimali de vardır, karp bitmemiştir. Bilâkis yeniden alevlenmek — istidadındadır. 'Tam bir muvaffakıyet, uzun zamana bağlıdır vesaire.. hâararetle söyle- ünde Mısır ordusuna rastgeldi. Y.zar: M. AYHAN — 2044 ceğiz. Misıirlhilar, bitta- urınü yardımn edecek- | Binaenaleyh.. Herkes susmuştu. Yavuz da biraz ettir cekti. Ayni Zzamianda diplomat bir adumdı. Yavuz, Yunüs paşaya döndü: — Yarın, Mustafa paşa — hareket etsin; Yollarda — belki it uğursuz, ça- İpuleü makülesi Insanlar | vardır. Pa- devam *AyI muühafaza için beş yüz kişilik bir y |müfreze de beraber gitsin.. Muvafık Bü TTomânbay; bana merd' ve a- |Hti Hayrbay? sil bir adam gibi geliyor. Onu ezmeğe| ——— Padişahımız ne arzu de müktedirim ve Cenahihaktân baş- | Yorsu mutlakâ muvafıktır. ka hiçbir kuvvet onu benim — elimdi Mustafa paşa, ertesi gün kurtaramaz. Anenk, ancak kendisi ile Çeldi” ve tallmat aldı. Padişahin elini bir temus daha yaf y Yunüa püşa derhal cevap- verdi:.. | — Muvafık olur pad hıtn. Bizim ğ Ğ.İİ.'IİLİİİİS.J"" saltanıtı y ç ordusuna, Meyyit Kasım Parada benim adım, — hatbeğe Mevklinde rastyeldi.. Karşıdan işardt benim adım . — Evet padlü sır sultanlığı, ve bizim bir ai Çü Münevver ve dim göremiş bi köndi sult lerdir. durdü ve buyuru- tekrar ek yola çiktı. Müfreze, bütün süratiyle — gidiyor- vererek On tanesini uyurdı Siz arkada kalanız.. Şayed bir hal olursa döner, Kahiveye haber Yayuz, bu fiksi mekuf ve muvafık Verirsiniz. Bir saat — bekleyiniz. Size bulmuştu: bir arkadaş gündereceğlhı. Eğer bu — Kigi göndereceğiz? arkadaşınız gelmezse, derha! hareket Başını Mustafa paşaya çevirdi: ediniz ve anlayınız ki, başımıza bir fe- — Sen gideceksin puşa!, lâket gelmiştir. — Ferman sultanımındır, derhal| On süvari bu talimati aldıktan son- giderim.. ra geriye döndüler ve İlerideki bir Mustafa paşa, natık, zeki, bu gibi burmalığa daldılar, at üstünde bek. işlerde tecrübeli bir aekerdi Sı:'ıanglemdo başladılar. Şot Brezilya, Çek milli ta- kımını 2 - 1 yendi Müsabaka çok. heyecanlı geçti. Stad- da on beş bin seyirci vardı ade bir saltanat ulari ijinla- vaziyetine ge- (Arkası var) Yani, bütün tahminler altüst olu- yordu. Hayrbayın söylediği gibi, T- nbay ezilivermemişti. Kahire zap- edilmiş, fakat Mısır sultanının var- bğı ezilememişti.. Yavuz, Yunus paşaya baktı: * — Ne dörsin paşa? — Kulunüzun fikiince daha — çak Uuğraşımak lâzımdır. Telefatımız. mü- | himdir ve bunun devamı ise, efradı arasında bhoşnudsuzluk uyandıracak- tır, Yavuz, kızgin kızgin baktı. , — Ben ne dersin, hâlâ eski fikirle- rinde wrar ediyor musun? — Evet padişahım, bendeniz orta- daki müşküllerin kat'1 bir hareketle derhal ortadan kalkacağına kanlim... — Ya kaybedersek harbi? —— Etmeyiz.. — Canim, kaybedeceğimlzi de he- #upla, o takdirde ne yapacağız!, Hayrbaya Burası, bizim kendi toprağımız değil. |© dir. Erzak ve iaşe noktasından yar- Cinayet, heyecan, luıkfı aşk netice vermiş, polis hafiyesi, yerin al- tından beklediği gürültüleri mükem- melen duymuştu. Ancak gizli kapı bulunamamıştı. Tlk defa, önüne çıkan Yazmin oldu; — Beni de götürecek misiniz mös- yö dedi. Tetkikatınızın neticesi ne ol- du? Kançof Jasmine güldü: — Muhakkak götüreceğim madma- zel, dedi. Babanıza da hürmetlezimi möyleyiniz! Mühim bir mesele için şimdi merkeze kadar gideceğim. Her ikinizi de yarın akşam şatoda bekle- rim. —47 — Bordo, 14 (A.A.) — Hafta arası Kaleci Valter, müdafiler, -JAHü, olmasına rağmen, Brezilya — milli ta- Narris, muavinler, Britto, Brandao, kımı ile Çekoslavakya — milli takımi Argonmiro, muhacimler, oberto, Lul- arasındaki cinci karşılaşma çok bü. gino, lnonldu'. _Thn, Patesko. yük bir al uyandırdığı için, tri- | Çekoalovakyıa : e M bünler 15 bta seyirel le hemen hemen| - Kaleci, Burkert, müdafilor, Burgıı' tamamen dolmuş ve duhuliye hasılatı Davçik, Muavinler, Koşçalek, Buçek, 578 bin franga varmıştır. Bu hasilât, | Ludel, muhacimler, Horak, Seneçki, hafta arası maçlarında bir rekor teş- Kroyta, K?pıçkl, Puk. kil etmiştir. | Maç gayet sıkı ve sört bir tarzda Brezilyanın 21 galip geldiği bu| başlamış, ancak şiddeti evdiki maçta- karşılaşmada her iki taraf da takım.|Kİ dereceyi bulamamıştır. —— larında esaslı değişiklikler yaparak| — Rakiplerindeti dâha kombine — ve sahaya çıkmışlardır. 'ııllı bir oyun oynmıyan Çekoslovaklar, Brezilya takımında, evelki maçta birinci haftayımın ilk yarım saati sahaya çıkmış olan ekipten yalnız ka-|içinde maçın cereyanını kendi hâki. leci Valter İle merkez muhacimi Leo-|miyetleri altına almışlar ve 20 inci nidas bu karşılaşmada tekrar oyna-|dakikada solaçık Kopeçkinin ayağile mıştır. Vilk sayıyı kaydetmişlerdir. Çeköslovaklar da ekiplerinde 6 o-| İkinci haftayın , — başlangıcında yuncuğ'u değiştirmişler ve hususiyle | Çekler ük anlarda gene hâkim oyna- evelki maçta, uzun müddet oyunu oy-|mışlaran da, Brezilyahlar birdenbire namıyacak bir hale sokulmuş olan ka-|baskından kurtularak, Insiyatifi ken- leci Planiçka gibi bir kaleciyi feda et- |di turaflarıma almışlar ve 13 üncü da- kikada merkez muhacimi Leonldasın mi r. 25 inci dakikada Brozilya — sağiçi ça n Üç taharri memuru önde, Jasmin'le müösyö Şiyap arkâda olmak üzere bu küçük kafile ait salonlardan mıtvağa, oradan da su mahzenlerinin merkezi- ne doğru ilerlediler. “Jüsmün, sıkı sıkıya-babasına sarılı- iyordu. 'Tam tuvalet dairelerinin “köşesini sapacakları sırada, kuvvetli bir elek- trik ziyazi Şiyapla, Jasmin'i oldukla- rı yerde çiviledi. Bu zıya kimbilir kaç volttu ! Taharrilerden birisi Jasmin'in ko- luna girdi; ve kahramanlık Yazan: İrfan Hazar seslor duyulmağa başladı. — TT” Bunlar kimdt? İhtiyar kapıcının sesi salona kadar — Fakat rica ederim sit-— nezeden çıktınız? Durunuz, evvelâ- mösyö Şi. yapa haber vereyiml.. ö içeriye gi uğ: Kançofun alğnl n Vakit geçmeden — içeriye gire- di Şiyapın karşısına / çıktıkları a| Dedi. man içlerinde birisi bangeri 8€ Elektrik ziyasının su gibi fışkırdı- ladı: gı menfez geniş değildi! Bvvelâ ta- — Müsyüp dedi; patron aşağfida Sİ-'harri memüurları, sonra da Jasmin zi bekliyor. Matmazeli de yanıMISA 'zorlukla buradan İçeriye girdiler, alacağız! Önlerinde uzun bir - merdiven git — Nanıl Jasmin'i de mi? — (3E; tikçe aşağıya doğru uzanıyordu. 'atini azalttı. Mustafa pa-| | gahım, bu suretle Mi ( $8 Süvarilerin en beçeriklilerinden (, bize | (4 Rumen gazetelerine göre krecilerde po Romünyanın — mülga milli — köylü fırkası © ni «Dreptatens, güzetesi ,8/8/19388 tarihli nüshasında Alman- |Ya-Çekoslovakya — ihtilâr l.ııkkıqdıı neşrettiği bir mâkalede excümle di- |yor ki: Almanyanın Avrupa sulhunu kü- rışıklığa düşürmek — üzere — Çekoslo- vakyada çevirdiği son manevra kırıl- Miştir. Müttefik cumhuriyetin akıllı- lığı ve takati, bu defa İngilterenin enerjik ve kat'i müdahalesi, sulhu en temine saik olmuştur. Ak nuahedeleri parçalamak ilmak plânına çincirinden bir , Bu büyük mücadele — karşısında belki son bir merhale teşkil edecek olan Çek halkaaı, mazinin zafer zin- jtirini, yani, Sarre-Anschlucs zinciri ni İtmam edilmiyen, —fakat — ısrarla İtakip edilei rüzalar zinginme bağ lamamıştır. Çekoalovakya etapi, müstakbel kıtal için, hududsuz emel ve arzula- rini tamamlamak kaygisile bunun başımda bulunan muannid tahrikât- gılara bir köprü teşkil etmiyecek. tir, Çekosloyakya cumhuriyeti, Ber- lin tarafından hazırlanan bu - son darbeler karşısında, müstesna tavır ve hareketile milli mal ve mülklerini şeref ve hassiyetlerini muhafazaya kat'iyen azmettiğini 'pek güzel iapat etti. Hüsnü niyet ve samimiyet hiç bir vakit eksik olmamıştır. Haklı ta- lepler müşkilütsız. kabul edilmiştir. tabrikâtçıların — görülen — kaskançlık ruhları, enerji ve şeref ve haysiypetle Yedtediimiştir Bütün Avrupa, Çekosloyakyanın yanında mevki almıştır. Ve tahri- kütçıların jestleri de, bugün, eskisi yibi birçok protestoları davet et miştir. Berlinin muvaffak olan — veyahud yeniden hazırlayıp bugünlerde tat- bik sahasına koyduğu bütün bu dar- belerinde, on senedenberi Rayhin beynelmilel vesaikini temin eden ay- ni ruh müşahede edilmektedir. Raymond -Recouly, — Pransanın, 1870 den 1980 a kadar olan harici siyaseti hakında yazdığı bir kitapta Berlinde 1919 senesinde yaptığı fev- ——— Lulgino, mukadderatı tayin eden 2 in- el sayıyı yapmıştır. Oyunun sonarına döğru Çeklerin yaptıkları sürekli hü- cumlara rağmen — Brezilyalılar ka- zanmış oldukları galibiyeti müdafaa etmesini bilmişlerdir. Fransız hakem — Kapdövil, her iki tarafa da yolsuz hareket etmek im- kânını vermemiştir. Brezilya milli takımı Perşembe gü- ü Marsilyada dünya — kupası şampi- yonü İtalya ile karşılaşacaklardır. vük bir gürültüyle parçalandı! Birkaç metre aşağıda, yüze yakın insan boğar boğaza gelmişler gibi idi! Tabancalar mütemadiyen — patlı- yor, Şiyapın yanındaki taharri me- muru mütemadiyen bağırıyordu: —— — Artık aşajğıya inmekten vâzge: çelim? Haydudlar yarım saât — evel teslim oldukları halde gimdi Kanço- fün kuvvetlerine ateş etmiş - olacak- lar! Dehlizde harp var! Kafile, yükarıya çıkmak için hamır- landığı bir. sırada, aşağıdan - Kan- çofun sesi duyuldü: — Hayır hayır! Körkacak birşey yak! Küçük bir. Mmüsademe - yaptık! Hemen aşağıya ininiz| Jasmin, bütün kuüvvetini topliya- rak merdivenlerden süratle iniyordu. Hatta babası ve tahârri meturları bile arkada kalmıştı. O, ayağını ük defa yere bastığı za- Rumen gazeteleri, det siyasetini tenkid ediyorlar. tika sez'yorlar Almanyanın şid- kalüde mühim bir mülâkat hakkın- yü izahatı vermektedir: | — «Versay muabhedesinin — imzasın. dan birkaç ay sonra Berline muva: salâtında, o zamanlar yegâne açık vtel olan Adlonun — salonlarındaki |inaslardan birinde yol arkadaşım A- marikah James Hydei — Almanyanın sabık Amerika büyük elçisinden dul kalan vatandaşı Barones (8) İle musahabe halinde buldum. Harbin devamı müddetince Berlinde —eya- letlerde vaktini geçiren mumalleyha, büyün dünya ile alâkası — katedilen Alman milletinin, 52 ay devam eden harp esnasında maruz kaldığı felü- ketleri ve fedakârlıkları hakkında mufassal malümat vermişti. Böorones, hikâyesine devam rek şâyle söyliyordu * « Harpten iki şene evel bir gün zevcime şu suali sormuştum: Birçok devietlerin günden güne Almanyadan uzuklaşmalarnın sebe- bi nedir? — Herhangi bir sebep dolayısiyle ede bu düşmanlığa liyakat — kesbediyo- ruz. Zira bizim harici siyasetimiz yalnız şiddete dayanmaktadır. Diyerek büyük elçi cevap vermiş- ti K, Bir Alman tarafından memleke- tinin harici siyaseti hakkında veri- len bu hükme, ilâve edilecek hiçbir şey yurktur. Hakikat ta, budur. Hat- ta Almanları, bazı ahval dolayısile onların tarafına geçen hakka karşı bile, hiddet ve şiddetle İtirazlarda bulunarak iltihak yerine muhalefet. te karar kılmışlardır. Fukat muahedeleri sorlamalarına Cenevreye hücumlarına, münasebet- leri zehirlemelerine ve Avrupa ha- vasını bozmalarına ne derşiniz ? Almanyanın sabık Amerika bü- yük elçisinin tahminleri, bugüne ka- dar müteber olarak kalmıştır, Şiddet siyaseti, daima düşmanlık kazanır.» Cürentul gazetesi siyasi icmal sötününda, Almanların, İngilterenin Balkanlarda tâakip etmekte olduğu siyaseti, şiddetle tenkit ettiklerini te- barüz ettirmek üzere aşağdaki fık- raları nakletmektedir: «National Socialistiche Corespon- deneş gazetesi, İngilterenin, Türki. yeye yaptığı ikrazda politika koku. SU Vars diyerek giddetle tenkid et | mektedir. Alman mehafili bunu, Al- manyanım cenubuşark! Avrupadaki Biyasetine karşı İngilterenin bir ma- nevrasi olduğunu — zannetmektedir- ler. Germanie gazetesi de, nasyonal sosyalis Almanyanın Balkanlarda ve Tuna havzasındaki iktısadi menfaat- lerine İngilterenin karışmasını ten- kid etmektedir. Endüatri organı Deutehe Berg- verkozütung gazetesi de, İngiltere- nin boğazlardan Balkanlara kadar olan yolunu ve Romanya hakkındaki plünlarını tahlil etmeğe çalışmakta- dır. İngilterenin Karadenizden Rü- men petrol membalarına kadar olan demiryolunun çift hat olmasını iste-| diğini ve bu hususta icap eden ser- mayeyi de vereceğini küydetmekte- dir. Bu gazete, İngilterenin Rumen petrolleri ile yakından alâkadar ol- duğunu da zikretmektedir. Gene ayni gazetenin verdiği ma- lümata göre, Argetolanu'nun mayıs ayı nihayetinde Londradan avdetin- den sonra bizde çıkan bir iradel kraliye ile Rumen altın madenleri- nin yüzde ondan yüzde otuza kadar ecnebi memleketlerinde dövize tah- vil ediledileceğine de; İşaret/ etmek- tedir. Karadenizde 1 edilen Hazira ŞEN (Sadir Cenubişarki Avrupasın- da İngiltere - Almanya bal * 1S Pabill Hasta ı clae v Di M Şerki Jşne Sun'i besle Almanlar, İng . İterenin bize açtığı İcocukların di bozuklu — İ Sun'i besleme #Üe çocukla di bozuklukları Yeknasak bir şekilde beslemekten doğan gıda rana karşı çocukları korul unları vermemek lâ dünün yerini tutacak ve mama yoktur. Fabrikal Busta yaptıkları ilânlara, karşı mücade! fabrikalar hazırladıkları zarlarım piyasaya — süre: İçin çok yaldızlı reklâmlal dırlar. Bu reklâmlara H cuğu gırf bu. unlarla - bet kışmak adeta dinayet olu bu parlak ilânlara inanma ğildir ve olamaz. Eğer ç dan mütevellid bozuklukla ise unlu gıdaları hemen gimgelir, Çocuğa amne Bi çocuğun — hayati — noktasi ehemmiyetli bir meseledir. meyi alamıyorsa çocuğa iilmış meme südünü, a mak üzere vermeğe başlari der.. Çocuklarda bu hususta cud ağırlığının azalmasını mak için her gün verilen birinin yerino gıdat yeken südü, irmik veyahud bisl yaparak — çocuğa yedir zımdır, Şurasını iyi bilmel çok çocuklar fena besleni birçok hastalıklar - içindi böyle gıda — bözuklüklarını rahatsızlıklar altında ezili müahküm olmaktadırlar. ve babalar bilmiyerek yar yüzden kaybetmektedirler. «n iyi gıdanın anne südü ber baba ve annenin bilm kak lürımdir. Sun'i olaraki çocuklara verilmesi lâzımei leri, çocuğun başına, vücı hğına göre tayin etmek Yoksa şurada - bürada 8 lümlara kapilarak çocuğu tehdit eden, vücudunu bes dursun günden güne küç yıflatan müstahzarlar to ve onlara karşı koymağı < 1 bir vazife telâkki etme ——— —— Alman orc Umum kum: Berline dö Budapeşte, 18 (A.A.) Kaytel maiyeti ile birlil tinde Harbiye Nazırı Ra ğu halde bir gezinti yar yİk avuma İştirak etm Ratz, akşam misafirl bir ziyafet vermiş ve ziy bul resmi tadbik etmişti Budapeşte, 18 (Radyı ordusu Başkumandanı G tel) ve velfakatindeki tayyare ile buradan ha ler ve akşam üzeri Berl Hitlerle Mareşal (Görin olmuşlar ve uzun müddı o — Günlük siyasal Babib ve Kaşasuhi Haydar Rüşdü C Unt Deyriyat ve yazı M ai Nüzbet Ç İDARLHAN| Tarir İbinei Beyler C alk Damtisi Vinat Telşrak hanir — ANAD Tekedemi 4770 Forta ——L Aböüne şure Yallaya DeLU, ll ») Çok güçlükle - bu — resrdivenlerden man, kemlisini gayri ihtiyari Kanço-|fazla mahsullerin mubafazası için si- dehlizin içine inlimeğe baslandı. fun kolları ara-zuda buldu. lolar inşa edileceğine dair malümat Tutü öyle tabii, öyle kendiliğinden|veren bu gazet:, Almanyaniın cenu. yapmışu ki, Kanço” bile hiç kimez 'en|bi markt Av -padaki mevkiini elde çekinmeden güzel Jasmin'i kucakla- *k olan b plân, Ziraat Nezare miş, onu çocuğu gibi bağrına bas-|tinden dexil, belki Hava ve Bahriye müş'ü. — Arkan var—- İNezaretlerinden çıkmıştır, diyor, Kuruşlur Yalanen — memlekeiler tanki $7 İ .. — Evet! < Gece, t iki buçuğu on geçiyor.| — Bu nasıl mümkün olur? du. vııu::ıı elân yıuııçnımı:. babasiy-i —— Nçin mümkün olmasın babaci-| — Ortalıkta derin bir süküt vardı. le birlikte Kançofu bekliyorlardı. Sa-|ğım! Zaten haydudlar tevkif edilmiş| Jasmin, evlerinin “altımdeki — bu Jonda kendilerinden başka kimseler|olduklarından onları ziyaretimiz bize yeni ve esrarlı dünyadan — tevahhüş ediyordu. yoktu. hiçbir zarar vermez ki,.. e Birden mütvak tarafından iri iri' — Peki öyleyes... Yürüyelim! Birden, deminki derin sessizlik bü- OADALLIL MA B ABIL

Bu sayıdan diğer sayfalar: