16 Kasım 1938 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5

16 Kasım 1938 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SAHİFE 8 (ANÂDOLU, | FİKİRLER î l ğ | Keramet | met denilen şeye inanır — Keramet boş şeyi insanın küsı, irfanı bir hazinedi a inanına. Bezır cevab olduğunu söyler- ler. Soracaklarıma — cevap verebil misin. — Söyle de düşünürüz. — Çorap alırsın? Çürük çıkar! — Pabuç alırsın? — Delik çıkar! — Sigara alırsın? — Kazık çıkar! — Kibrit alırnıt? — Yanmaz çıkar! — Elma alırsın? — Noksan çıkar! — Kömür alırsın? — Toz çıkarl — Pide alırsın? — Hamur çıkar! — Dereotu alırsın? * AMaydanuz çıkari * — Helva alırsın? — Fakül çıka: Birinci tefrikanın hulâsası? Fatih Sultan Mehmed. zamani. Çandarlı kasabasının beş altı saa! |doğusunda, bir koy içinde, Kaya reis |namındı Türk korsanı 18 çift kü- rekli bir kalitasını (x: hazırla- mıştır, sefere çıkmak üzeredir. Onun €n çok sevip itimad ettiği 24 yaşında |Karaca Hasandır. Gemi hareket e- |decek iken Koca Mahmud ve Yunus namındaki tayfaların gelmediği ı;:— İlaşılıyor. Köyü olan Bozbayra git- ':.i.ı: a..:_i.ı-.-.. Sahile bakıyor- lar, iki atlı görükliyor. Brinde tayfa Yunuz, diğerinde bir çocuk. | | Meğer, tayfa Koca Mahmud — öl- |müş ve «Hereks namındaki oğlunu, | — İKaya reise emanet etmiş. Gözü pek, " > , ince yapılı, zayıf bir ço. © — Aşkolatn sana; hu sonuncu- zeki, cevvı Te yUR Cullîo:ı Mahmudün, Kaya reisten alacağı varmış. Çocuk, bunu / bir köylüsü ile anasına ve küçük iki kar- deşine gönderiyor. Kendisi - gemiye ; rtik uzaklaş- ler ve sahil- Buca suyu Mmuntazam tesisatla içme biniyor ve sahilden ilması ve halkır istifade et- mak üzeredirler. K için Buca harlcinde _vın(mlmık; dekiler onları uğurluyorlar. ta olan tesisa! larikmal — Kaya reis, eğilecektâr. 's'::::ır_: TÜRİNİANSİ . — nirien İşös Al'da he gözün getirilince dahilt şebekenin tesisine medi. başlanacaktır. Diyor. Bir çocuk yaralandı Ödemisin Beydağ — nahiyesinde Beyşehir köyünde Arif oğlu Şükrü Kabak, tabancasını kurcalarken ateş aldırmış ve ayni köyden Mehmed oğ- I 4 yaşında Osman Uysalın göğsü- sağ tarafından ağır surette ya- alanma vermiştir.! vöta'yakalanmıştır. Zabıtada: Bisiklet kazası ada İzmirli 14 ya- motasikletten düşerek vmıştır. Kız kaçırma paşa kazasının siniz)> Kıç kasaranın altını, oradaki ka- Dedi maraları, erzak, su barut depolarını — Zamanı geline- benim gibi o-İda birer birer gezdiler lacaksın. -Kimbilir, bir gün senin| — Yukarı çıkarken dedi ki: «Reis> diye çağırıldığını da görü-| — — Gemiciliğe yelken ve kürek- K rüz. ten başlanır. Seni yelkencibaşı İl- İnce Ali yirmi yaşlarında bir de.| — Herek, hem kızarıyor, hem de!yasa çırak verceğim. Levent oğlu ikanlıydı. Gene o yaşta bir Jevent ile bu tatlı hülyadan göğsü kabarıyor-|levent olduğunu göstermelisin, birlikte ve küçük bir yelkenli kayık du — Başüstüne Reis, ile körferin ağzına doğru keşfe gön.| — Kolları sıvalı, bacakları sivalı ve| " -Herek, bundan önce gemi yağla derilmilşti. İyarı çıplak yelkenciler, o kıhkta kü-/nirken veya gerek Bakır deresine, eğana Ha İrekçiler, baştan ayağa kadar silâhlan gerek Karanlık koya girerken yaptı y mış olan savascılar, hepsi de birbi rinde li idiler n cevap verdi: deyse görünür.. yüllülerin hep -3Karaca bu delikanlıyı sana ye- Tindi riyorum. Elbet ona göre bir iş bulu-| — Gemi mlög'vı:,dff'..ı #Önâ ökEk gömiği leri dökülmür bir kartal gibi suya vermisti. Doğrusu Karaca Hasan da İ"d;"yi"',v Bul'ı-ınduı';u y,,'i öğren-|sokup çıkarıyordu. © İRenç bir selviyi andıran boyu, gür sin. Haydi bakalım küçük levent,| - Vardiyan tokmağını kütüğün üs- Besi ve sert bakışlarile buna lâyıktı, “benimle gel!.. tüne vurdukça tok bir ses duyulu- Fakat düzeltti: Yanyana olarak kiç kasaradan Yor; bu sesin ardından küreklerin| — Ben reis değilim. Gemide bir ıüw,.,;_ indiler, Herek kendisini denizi yarmasından çıkan hışıltı ge-|tane reis olur. ne zamandanberi hasret çektiği ye- ; liyordu. Herek : kö- Çi bir dünyada buluyordu. Bu ona| — Bir gemimiz daha olunca ona B. Ali gerin bir heyecan veriyordu. Bu he-'pan seylerdi. Onların yanlarında da sen reis olursun! p Curanun kızı 12 yaşında Lâtife, Cu- — Arasında babasını ancak - bir iatif edilmis olan taston yülleler, ba-| Divecekti. Fakat buna vakit kal- malı köyünden Mehmed oğlu Süley- Ci7 önce kaybettiğini bile unutmus rut torbaları, fitiller vardı, |madan Karaca Hasan sordu man Taşkın tarafından kaçırılmış ve. Gikiydi. k Baş kasarası, sinsivri ve bir kılç —— Senin asıl adın ne) —— ü suçlu yakalanarak adliyeye verilmiş- “ Herek kendisini bilelidenberi u- baliğının başını andıran provası, kü- — Kücük levent omuz silkti ve Ka- tir. ktan uzağa gördüğü Türk gemi- rekçilerin söyledikleri sarkılarla yel- raca Hasanın yüzüne baktı. Karaca ken aralarında rüzmürın çaldığı hafif ilâve etti manevralarda 1 rdikle yelkenini- şişir-Bu sözler onun kafasında iyice yer T behiyet duymuştu ** üç büyül Sine Toplar onun en cok gözüne çar-! | Üati İ istemişti.” Baba Dü sine girmeyi çok istemişti. Babası Jlhkuyu mahallesinde Abdullah 4x Jıslıklar ona her dakika «cesur ol!»| — Herek diye, fasülye sırığına k Kutlu, Raşid kizı Tevhide — —— Ben bu iss geç kaldım. Sen diyorlardı. derler. Senin ona benzer bir halin Akpınarı bir dedikodu yüzünden dö- -ken davran da benim kaybeııi[(ıml a verek yaralamıştır. |zamanları da kazanmıs olursun. Herek reis, Türkvkahraman'.ığı, denîz Horsızlık Demiş, onu denizciliğe — kıskırt- BU A amA Dleğa Hi z a 'lĞr bile g| ve aşk romanıdır, yeni başlamıştır. İşinde B. Murad Özsoya aid zeytin, Herek en küçük şeylere k | çlarından 5 kilo zoeytin çalan katle bakıyor, Karaca Hasandan bir Mutlaka okuyunuz! ı l — — aa İ I 'a oğlu Süleyman Özbek-za- çok şeyler soruyordu. Bir aralık: a tutulmuştur. — Bana da bir pala verecek m S ide - Sonra da Diye kekeledi.. alde aralarında ciddi ve kati eme başlıyordu geldi ve iki getirdi. Garson kadehleri masa Üz: aa rine bırakır bırakmaz güzel Emilya ğ kadehini aldı çatını — bir|» e yudumda İcti. Pi yni şuret- -le mükabele etti. Fakat içerken tıncı kadehi ——————— Umumt harpte Amerika emte'icens — servisi: ı G I CASUS z ROMANI ' |Kahkramanlık, kan ve dehşet)| ı_ îomıı Conson) n beraber çıktılar, yürümeğe r. Arslarındaki süküt Emi; Ve birdenbi dik zan- Amerika entelicens servis kumandanı -19. Emilya bu ant suale karşı hiç şa- — — Aramızdaki münasebatta daha SO dı, bilâkis Piyetroyu — müşkü!'fazla doğrulak bulunması lüzimgel- Kendi kendine ; ette bırakacak — kadar makul|diğini söylemek istemiyorum. — Ben altıncı bir cevap v. — Ben aize karşı beslediğim saml-'gedi, Kafam ağırlaşmağa — Yanımdan ayrılırken bir takım|miyeti daima muhafaza ettim. Lâkırdı kaçırmamak için dikkat et- — Şüphesiz, şiphesiz.. Bununla mekliğim lâzam. En iyisi anlaşmayı çıkacağınızdan |beraber arkadaşlarınıza mektup ya-|kenara bırakıp gezmeğze © kmalı,, bahsetmediniz ki! zacağınızı söylediğiniz zaman — size| — Anlaşmanım, Piyetronun esraren- 0 derhal neşesini kaybetti. İinanmadım.. Nitekim sizi buraya ka- giz işiyile alâkadar olması muhtemel- Ve başın önüne doğru eğdi. Dilber|dar takip ettim. Ve gazinodan çık-|di onun için Piyetro kadehi yuvarlar “kız göyle devam etti: mak niyetinde olmadığınıza kansat İvarlamaz.. a —- Kendimizi parmaklarımızın ar- |getirince anlaşmak üzere içeriye gir-| — Dışarı çıkalım, dedi. Hata çok mağa gayret etmesek|dim. Küzel... 1 olur zanmındayım. Pi-| Emilya bu sözleri süratle konuş-| — Fakat bir Yotto başını kaldırdı. Ve ciddi bir|tu. Piyetro hayretle gözlerini açarak u /hem ona bakıyor, hem de dinliyordu. — Ne demek istediğinizi anlama-|Çabucak açlan bu ağır âuale ne ce-İzettim. Bntmla beraber yolda da ko-İsalonuna girdi.. dun Dedi, vap vereceğini bilmiyordu. Kafası nuşabiliriz.. Piyetro koltuğa uzandı vye bir si- larını kaldırarak : — Fakat artık çıkmış bulunuyoruz. Emilya tatlı bir sesle mukabele et uvarladığını düşünd et dedi artık çıktık.. Lâkin © yollarda doluşacağımıza otele kadebi yuyarladım başladı. tsek ve odamda otursak daha iyi Mektuplara cevap vereceğinizi söy- olur zı_nnedmm. p İerüştnlir. gemüğüe — Nüstl arzu ederseniz... etro, Emilyanın manidar tav- Yının nereye kadar. varatağını dü- şünmeğe başlamıştı. — Ağızlarından tek bir lâkırdı bile çıkmadan otele vardılar ve kızın odasına girdiler E- —İstirahatınıza - bakınız — -dedi. arzu ettiğiniz gibi oturunuz. Ben söylemek istediğim şeyleri ür-| — Ve elbise değiştirmek İcin tuvalet |mişti. Küreklerini bir diziye ve tüy-|ettiği için birdenbire ağzından çıkı- A YAZAN: Kdircan aflı Çandarlı Timarbeyinden haber geldi Katalon korsanları Ayazment sahillerinde iki Türk köyünü basmışlar, ihtiyar, kadın, erkek, çoluk çocuğu kâmilen kılınçtan g l eçirmişlerdi yok. — Doğduğum zaman uzun ve c- Jlz bir çocukmuşum da, yaşamaz, İdemişler. Babam anamac bu kadar |ıkınmalar, sıkınmalar bu herek gibi İyumurcağı çıkarmak için miydi?» 'erek çıkışmış da onun için adım yle kalmış. Karaca gülümsedi Görünüşe aldanmamalı|.. Herek yelkencibaşı İlyasın yanı na verildi. Karaca, kıç kasaraya çıkarken di- rekteki vardiya haber verdi — Reis, İnce Ali geliyor.. İnce Alinin kayığı Türk gemisine yanaştı. Kayığın içinde onun arka: daşı Kara Musadan başka bir sipa- hi çavuşu da vardı. Güverteye çıktılar. Kaya reis, sipahi çavuşunu tanı- İdı: — Hoş geldin. Kasım. İskender 16 — İkinciteşrin Çarşamba 938 |'Beşeriyet kanser- şden kurtulacak mı Jolio Kürilerin çalışmaları Madam Kürinin kızı, kocası ve çocukları.. Radio aktivite,nin meşh Polonyalı. madam Curie gözlerini kapıyalı epey zal vör. Bu Polonyalı âlim kadın hiç te ümitsiz bir surette dünyadan aynl- rnadı. Çünkü onun arkasında bırak- tığa kızı, kendisi kadar iyi yetişmi; kendisi kadar fizik sahada salâhiy tar bir uzuv olmuştu. ur kâşifi an olu- $ b Böy. vt? İyküklür değil haberler var? İskender bey Çandarlı timar be-! yiydi. Padişah düşmanlara karşı sa-| vaş açtıkça sipahilerini toplar, Kare- si beyinin kumandasında yola çıkar- dı. Bu zamanlarda ihtiyar —subaşı Rüstem ağayı kendi yerine vekil rakır, Kaya reis de ona daha yakın dan yardım etmesi için haber yı lardı Sipahi çavuşu Kasım baş eğerek m verdi Ne I se — Hoş bulduk reis. Seni gördük, ! daha iyi olduk İskender beyin çok se Tamları var. Belgaad Üzerine açılan İsavaşta bulunmak üzere hazırlıkla- |rını bitirdi. Yola çıkacak, Lâkin son İzamanlarda kıyılarımızda korsan -| lar daha sık dolaşmağa basladılar |On gün önce Ayaznent yakınındaki İiki köyü basmışlar. Bununla, bir ay-| da basılan köylerin sayısı beş oldu. Kayıklarımız Midilliye bile gidemi- yor. Bunlara (Katalan korsanları) diyorlar. Batıda (İspanya) — denen! bir diyardan gelmişler. Coluk, ço -| cuk, genç, ihtiyar demeden kılıçtan | geçiyorlar. — Evlere ateş verdikleri | gibi, beraberlerinde üremedikle- ri hayvanları bile öldürüyorlar. Pek yaban canavarlar imiş. Bayrakların- da kırmızı üzerine kara boyu ile ku- ru kafa ve kemik resimleri varmış Kaya reis de, leventleri de kızmış- lardı Reis mırıldandı: — Yal.. Bunlar hepsinden baskın çıktılar hal.. Ne Venedikliler, ne de Rodos şövalyeleri buralara kadar sokulurlardı. Eh, onlarla da boy öl- çüşürüz elbet — Devam edecek — | ,Hara yakarak tekrar düşünceye dal- di — Nasil olursa olsun bu macera, mühakkak bu akşam sona ermelidi Ben artık ne çalışabilir: günmeğe mecalim kaldı!. , Kendisini sevdiğini pek âlâ biliyor. A ©o da seviyormuş... Pakat ortada bir eden ne çıkacağı-| Tn arif “|Bazarı itibara «lmamışlı. Madam Curie il Fransız kocası olan M. Curie, ilk zamanlar. da çok çetin güçlüklerle karşılaı lardı. Fransa hükümeti bu iki &li « mi iç €hemmiyet vermedi. Küçük bir fizik lâboratuvarı bulmak, ve oradaki tee- rübelerine devam etmek için bu &- um karı koca çalmadık- kapı biralk. madı Netice ise menfi idi Ancak bir taraftan M. Curie'nin, diğer hariçteki mesali onun onların ilk böyle temine vesile Bü ilk tecrübe' tirdiği basit neticeleri gören Franâız im adamları, Polonyalı madamla alâkadar olmıya başlamışlar ve ma- vekâletinin nazarı dikkatini celp etmek mecburiyetinde kalmiş. lardır. İşte bu tavassuttan sonradır. ki; madam Curie maarif vekâletinin ol- dukça mühim miktarda maddit yar- dimini görmüştür. Hk — eserlerine sonradan ilâve edilmiş olan' (Rad- yom keşfi) nin fizik dünyasında yap tığı inkilâp onlara nobel mükâfatımı da kazandırdı. Artık karı kocc 1 sıkıntıdan kurgulmuşlardı. Kendisine şeref ni- şanf veren Fransiz devletine bir-za- manlar Madam Curie söyle haber göndermişti: tuvar, meydana” ge- — Ben nişan değil, para istiye'- rum. Lütfen nişanınızı geri alınız. İşte -Cürie - Jokotlar adını taşı yan ve hakkile babasinın ve anatı- nan ilim verasetini üzerinde den Curie'nin kızı ve onun genç ko- cası Joliot ta #son zamanlarda bu — Devamı 6 ıncı sahifede — ceme Onun bu tavır ve vereceğini bilmi; geçirdiği sinir buh Aft Üie'n F * mana tronun kat'iyyen Binseng- aşka se- yh onun bu hareke beplere &tfetmekte haklı (d e| çızarmıştı. Bir an için susta. So; — Ben m v anlıyabilmek için bu akşam her şe- yi halletmek lâzımdır. Emilya birdenbire - oraya gelme- miş olsaydı, Piyetronun düşüneeleri daha çok devam - edecekti. Sırtıma Jnefis bir rob de şambr geçirmiş, her İzamandan daha güzelleşmişti. Fa- ıkuı çehresi solgundu. Bir sandalye- âldı ve Piyetonun koltuğunun yanı- în.ı oturdu. f Piyetro derhal — Verecoğmiz rum, | Dedi | - Piyetro ferkalâde |duğundan iğahatı — bekliy sinirlenmiş ol- yri ihtiyari patavatsız- laşmştı. İyi hareket etmediğini pek |Alâ biliyordu. Fakat kendisine malik değldi. Emil; müâmele: ise Piyetronun bu kaba nden hayrete — düşmüştü, Fakat sözünü bitiremedi, ağlama, Za başladı. Başım kolu üzeri moş, hıçkıra hçi Bu ağlayışa karşı Piyetronun vie- danı âdeta isyan etti. Derhal yerin- den kalktı, — İzzeti nefsinize dokundum, af- fınızı dilerim. Fakat sözümü fena bir fkirle söylemedim.. Aklımdan böy- le bir şey geçmedi. bile.. Kendime malik olmıyarak x0z eilim tek- 0- rar afnızı yalvarırım Piyetro hakkaten kendine değildi. Dilber vam eli ard! saçlarını ok — Bu akşamki a namıyorum, Kendini ret et.. V rum, Yete ışınıza dayg- plamağa guy zep olüşü.

Bu sayıdan diğer sayfalar: