17 Kasım 1938 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4

17 Kasım 1938 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

igenç arkadaşlarınma sesini dinlemiş, | gevçliği!.. Be 4 17 İkinciteşrin — Perşembe - 1935 (ANADOLUY - Dün Anka liği saat 14 te Ulus meydanını larının anıt inde-bir ihtifal ken, İzmir gençliği de ayni h yecanla taşarak büyük Atanın keli etrafında toplanmış, Ankaradak !m.r da İik Ü- gösterip haykırmış hedefiniz Akdeni -İgün de n «Urat t İleri! de gene anet urun ve mefkürenin Atatürkti ölemez e şahlanan ve ölmiyecektir. 1 ve küdretli gençlik! aber hi elim.. Onu kendi sesini yükselitmiş ve heykele çe-|Per 6rd lenkler koymuştur. Saat birden itibaren Atatürk mey. danı mektepliler ve sivil halkla do ıIm.ı çiz vücudumu elbette ktır. Fakat Türk Cumhuriyeti. canımızı ga başlamıştı. Ankaradaki yaşıyacaktır.) dedi.. — |muz rak flelebet muhafaza — ve söylenen nutaklar büyük bir bey © senin eserin gibi bir| müdafaa edeceğimizi bir daha önün- ve teessür içinde dinlendik mmiş ve istikbalinden e -|de tekrara geldik. Atam!, Şimdi on- gençliğin teessürünü, Büyük Ataya ve anlı bir gen  & tek ,vınıı( oldük. onun eserlerine olan bağlılığını — ifa. | miştir. de etmek üzere merasime başlandı. Türk gençliği!. Merasimde Valimiz Bay Fazlı Gü-| — Okyanusun - dalgaları leç, balediye reisi Dr. Bay Behçet Uz,|kutupların fırtınaları Hükümet erkânı ve kültür direktörile |v için — susuyoru Bi-Hem mmtn. eşem | leriniş hep-senin'İzlerihi Yörüyoruz #inatın g — söndürülebilir.| Ev ey Türklük! — Atamız bütün mektepler direk. öğr ü am, asırlar geçse mehler hazır bulunmuşlardır. yolumuz bölünemez. Önümüz. hepimiz sen! ana. Evvelâ İzmir erkek talebesin-|ber engeli imanla açacağız!. Atam . Senin dü rı saran İsmini den Kâzım Ozater, ondan - sonra enin için ölmedi d az. Çünkü bi-|gelecek nesillere b türece, biz iradem miz hep sensin.. arlarımızda sen yaşı- ulaştıracağız. İzmir kız lisesi talebesinden Nebahat gençlik ve halkın göz yaşları ar: birer nutuk vermişlerdir. amızda, Atam! Büyük rubhlar klardan bir bütün 1 Sen ic sında | Tarih « r eserin h ölm Sen her türk Kâzım Özenerinnut- için duyduğumuz a- cümlelerle anlatmağa| . muktedir değilim... Ağzımdan- çıkan her kelime şimşeklşse gene bu & am! Ölüm sx nden ut yırdığına hükmeden ölüm yanıldığım unlatmış sayı: | nt. İçimizde sen, göklerde sen, Seni tarih anlata- v yerde sen, bütün varlı bimizde bir volkan gi p|bili: duğun eserler anlatabilir büyüklüğı ve hleranlarımımı göklerin sonsu kazandığın zafer anlatebilir... #una doğru boşaltmak, gençliğin ağ - hyan imanlı sesini cihana duyurmak tçin toplandık . Atamız öldü di; lar. Bir fani vü «İkü l ağrrında taşışncaktır.. cut hareketsiz kaldı diyorlar. Her in- #an ölebilir, her insan toprakların ka- 'n. Nebahatın nutku: ra kucağına bırakılabilir. Fakat Ata-| ——— --—— İmüsterih o, türkün ilâhi adı, muazzam eseri genç-| Tunçtan iradenden çelik gövdenin uyu Atam liğin damarlarında kan ve iman olarak len güneşli başını an Nebahattün sonra kür: dolaşacak, dünya seyrini değiştirse b t enerfinden hız gel Kar; ka kız öğretmen okulu he Atatürk unutulmıyacak, her kalpte an- talebesinden bayan Sabahat 3man veren, kutsi Lir âbide olarak yük | i okumu, mçli Atamız ölmemiştir.. O kurduğu ta- rih kadar yaşıyacak, asırlar ulu Tür- . Senin dediğir © ğumuz kudret asil kanımızda mevcuttur. Onun için ebedi uykunu müsterih seni candan ik Atami, ayman bu ye- aşağıdaki ye selecektir. Gözlerimiz Atatürk — için la, âteşle kurtar- mine gençlik ve halk, ( gelen bakacak, kalplerimiz Atamız için çar- İzmir çocukları, biz bir haykırış ve © lukla- iştirak pacaktır. fürk gençler dolüdü et Dinimiz onun kurduğu — rejim, ta- 4, dehanı, ö vafımız onun eserleri etrafında, ola -| yılmıyan dünyaya boyun eğdizen kud. | Yemin: caktır. O ebediyyen yaşıyacak, ya- J daha candan daha içten duyan- geyacnktır.. Önun bize yol göüsteren sa.|lardanız Atam!.. | an kalplerimizce , ©-| Sen daha dün Egenin K01 dalgah tığı mirasa, onun cumhuriyetine, o *İsularını, kan ağlıyan İzmiri Türklüğe nun inkılâbına, Liselilerin Layramından iki intiba Butı_ı__n genclık dün and içti İzina ı ,kes ağlı .İbir dalga Biz, Türk gençliği, Atasının bırak- | n onun kuüvvetli ve|öyle bir ışık Idi ki, SAHİFE4 kudretli rejimine daima sadık, top- rağına kanımızı, İstiklâline canımızı vermeğe şerefimiz, gençliğimiz, na- musumuz ve Türklüğümüz namına yüce âbidenin önünde söz verip and. içiyoruz.. Bu yeminden sonra bütün okulla- rın Büyük Atalarına hlıklarını ellerinde taşıyarak getirmiş oldukları gelenkler anıda kondu, ve Büyük Atanın heybetli anıtı bir kat daha güzelleşti. Bundan sonra gençlik ve unda hep bir ağızdan istiklâl marşı söyledi, merasime büyük bir matem havası içerisinde son verildi. Erkek Lisesinde me- rasim: İzmir erkek |: ebedi bir yi Atatürke ölümü gönüller- tan Ulü Önder uğu engin isti- halinde ifade edebil- ; kendi yuvalarında bü- Sük bir toplantı yapmişlardır. | tıya ssat 10,80 de başlahmiş ) de nihayet e direktörü bay Hilmi heyecanlı bir hital antısımı veri r. le bu aziz hatı- açmış, sörzünü öğ- talebeye bırakmıştır. bin gencin kud- engin & marşını Te ve dan &ön ilAhI Kkarak İstiklâ) Tstiklâl marşıni Ulu ÜÖnderin â edilmiş ve göz; retli aexi, isler bu söylemi müteakip üç” dal nez ruhu iç süküt şları dökülmüştür. Öğretmenlerden 6 arkadaş bu ma- “ temli gün üzerinde söz #övlemiş ve sözlerini öğrencilere bırakmışlardir. | Öğrenciler, kendilerine emanet e- mimiz Gilen cumhüriyetin adına and içerek YANIYOT. ağlıyoruz. AUA gönüllerde tutuşan ıstıraplarına | aşlarını katarak ifade etmeğe çalışmışlar ve ölmez Atatürkün aziz hatırasını içten gelen — heyecanlarla anmışlardır. Bu hararetli ve astl toplantıya ge- !ne İstiklâl marşiyle-son verilmiştir. Ankara, 14 (Husu'—î Muhabirimiz- kmer HÖRÜRE TTT AAA YERMN tahsil gençliği, bugün Ulus meyda- nında toplandı, Atatörk heykeli di- binde anı kil olmak üzere bütün vekiller Ulus meydanında — toplanmışlar, gençlik, Anfara halkı, hıçkırıklarla heykelin etrafım sarmışlardı. | Törene hep bir ağızdan söylenen İstiklâl marşı ile başlandı. Büyük ö- lünün ruhumu taziz için İki dakika j#üküt edildi. Müteakıben Ankara hu (kuk fakültesinden Hasan Akgşit tara- fından (Atatürkün gençliğe hitabe- si) okundu. and içti. lanzı Çoluk, çocuk, genç ihtiyar her- şt döküyordu... Bü çarpıyor ve tek inde hıçkırıklar yükseli- Dr, gÖZy tün kalpler rdu.. And içildikten #onra geçler ayrı ayrı hitabelerde bulundular, Ziraat fakültesinden — Tanrıverdi kçay, w&ı sek ziraat enstitüsü adına söyle- i. Hitabesini şu sözlerle bitirdi: «Artık bize inan veren şür gesini işitmiyecek. ümidsiz günlerimizde biz- ışık veren gözlerini görmiyece- giz. Atatürk öldü. krknılmlar. ugün beşeriyot söne- - Fakâat Atatürkün atoşi ebedi zde yanacaktır.. Dalma onun yolu üzerinde yürüyeceğiz. Çekildiğin gökler bilsinler ki, se- ni gözlerimiz görmiyeceki kalbi- ruhunu içinde yaşatacaktır. atürk Üölmedi arkadaşlar,.. O şimdiye kadar gözlerimizden ruhumuza — akıyordu. Şimdiden sonra gözlerimizden ruht muza akacaktır. «Gençler; Benliğimizden kopan haykıralım: Atatürk! Sen bizimle, biz seninle ilelebed yaşayacağız.» Hukuk Fakültesinin sesi; Ankara hukuk fakültesinden Yıl- raaz Bereli de şöyle dedi: «Atam! Sen müsterih ol.. Bize e manet ettiğin mukaddes dâvânı her zaman yaşatağız. yerler, güökler de İyıkılsa, biz hür doğduk, hür yaşaya- cağız..> Gazi terbiye enetitüsünden Gökalp hamle - ile halkın gözyaşları ve tecasürleri ara-' Erdim * besinde içti. 18,30 da, başta başve-|” mçlik, hep bir ağızdan |" ok mühteşem ve çok ha-|” GARİ PŞEY On dimağlıbir adam var! İşte, kafa: Nevyork... ile çalışan adam İkinci teşrin.. Harry Kahn Asnerikanın meşhur ——— - İten ziyade dimağdır. Zihni güzel hitahe ganıdır. niştir. Da yeceğiz.» Tarih, dil coğrafya faktiltesi, tale Regad Oğuz, hitabesinde di ek, bu toprağı k a onün izinde yürü- şu cümleleri «i «Yani vatan kuran. yapan, tan, kahramanlar kahramanı. yava bizam veren Atatürk, herşeyi: 'evkindle bir dehâ yanardağı idi. «On yedi milyon, onun sevrisiyle üküta bürünen ebedi Atam, dünya dutdukça yaşa- yacak, ruhlarda çağlıyacaksın.. «Bugün onun için akıttığımız göz- iyaşlarında acı ümidsizlik değil, ona yakışır olmanın vakur alevi tütüyor.. «Her zamandan daha kuavvetli 'nikbin, izinde yürümek için biribiri- mize sarılmış, Atatürkün yolu yolu- muzdur, diyoruz. yara-| riyet yaratan alev bakışlı ehedi Atatürk; sanı Azımrx a binlerce nnet..> Siyasal bilsilerin sesi- Son olarak siyasal bilgiler okulun- dan Orhan Kavru söyledi ve sgöyle dedi: «Alem bir güneş süzülüp ebediyete a kıymetli idi, O gidince bir hiç kal- Bu iki di «Yazlıyız arkadarlar, acımızla hyız. Fakat ümideiz değiliz.. O, sizliğzin günah olduğunu ÖZ vuz «Önümüzde çizdiğin yol aydın.. Bizler, ebed onün toprağı, nerjilenme: ayrağımız yor- dsi- gibi yalnız Zekâ ve zihin faaliyetinin neticeleri hakikaten çok büyüktür 'simalarından birisidir. Onun adı-ü- İniversitelerde, muzikhollerde, hatta İpolis taharri şubelerinde bile ekseri- |yetle anılır. | Belki Kahn'ın kafası öldükten sonra açılacak, ve onun içi doktor- lar, pisikologlar, ve fiziyoloji &lim- leri tarafından tetkik edilecektir. Amma, buna hiç te hacet yok;: Çün- kü Kahn'ın başı hiç te diğer Arnı kalıların başından — farklı değildi Çok tabil bir baş! Ve tabil bir dam! Fakat asıl hüner, onun muvaffa- kiyetlerini gösterebilmektir. Harry Kahn şöyle bir noktai nazarın sahi- bidir. —İnsan vücuc ün motörü kalp- mesai ile insan beyn'nin faaliyette bulun- durulması, onun vücudünün de e- ni icap ettirir.. Ancak dimağ mesaisi. bazılarının yaptığı kâmızın bir cephesini işletmekle mümkün olmaz. Zekâ » mizi her cenheden - isletmeliyiz. Buna alışmıyanlar küçük bir fikir faaliyetiyle derhal yoruluverirler. Ben, muzikhollerde, tiyatrolarda, İüniversite dershanelerinde müte » dün. madi zihin oyunları verdim. Bu'o- yunlarım pek basittir. Meselâ, ba- ,şım yerde ve ayaklarım yukanda olduğu halde, siz benim karşıma- çip bana istediğniz hesap mesel rini sorabilirsiniz: Hesap meselelerinizin âdi cins- ten olması lâzımdır. En zor ve çetin meseleleri hiç kalem kullanmadan ve tamamen zihni olarak halletmek- ten sonsuz bir zevk duyarım. Ben, bu istidadı kendi kendime temin et- tim. Cünkü mektebde çok vasat bir çocuktum. Sıralarda daha ziyade ha- yaleatvmaktan hoşlanın,, dereç. bic beni bu halde yakaladı. Derse aid bana bir kaç sual söre du. Tabit cevap veremedim. — Fakat çok ta mahcup oldum. Bundan sön- ra kendi kendime şöyle bir karar verdim: (Ben gene kendi hülyala- rımın içinde gezebilirim, ancak ho- Dünyamız onun- canın da dersini dinlemek - şartile! i nasıl imkân haline ko- yacaktım ? nlısm—ı. çabaladım. Ni; hayet sonsuz bir zihin faaliyetile maksadıma kavustum.. Bir kaç”ay sonra artık hem hayal oyunlarıma tmdi tek bir vücudüz. Atatür- dalabiliyor; hem de hocayı güzelce », onun ülkesinde gidiyo- dinliyordum. İşte bu zihni jimnastik, hımı bu- günkü vaziyeti kazandırdı. Vücud »manetinin burada şe- için idman ne ise, zekâ için dedimağ yefli bekcileriz.; Biz onu hiç bir za- faaliyeti odur. man yabancıların eline düşürmiye- Bunda, sporda olduğu gibi tehlr veğiz, Kalplerimiz bir olarak, beşe- ke yoktur. viyet önünde and içiyoruz. Onu yeni Ben, polis taharrilerine bile işti- zaferlerle chbediyetlerin malı edece- Yak etmiş bir adamım. Zihni faali- . Zira, (dam rımızdaki asil yetim; yalnız hesap meselelerini hal kan) bize bu kuvveti veriyor arka- İetmekte, yahud bir yazıya bir defa daşlar.. «Bizi bu yoldan çevirecekler, 17 milyon Atatüirkle karşılaşacaklardır. Hiç bir kuvvet, 17 milyon Atatürkü yenmi muvaffak olamaz. eAtatürk; Bize bir zamanlar Akdenizi ven elin, şimdi gökleri gösteriyor. Bi- İribirimize vereceğimiz parola şudur, Hleri, dalma ileri.. Daima yüksel- mek.. «Şimdi biz, 0: İnönünün etrafında toplarmış, tek yıkılsa bile yıkılmı- bağrımızda «Sen bizim kalp, başımızda işliyen beyin, damar tarımızda dolaşan kane çarpan «Yüksel Türk, yüksel,, Ona yetiş- nek için..> 14,16 de Ulus meydanındaki “asime son verildi. Önünde çelenkler, arkada bütün Ankara bankalar ca: desinden Yenişeahir aktı.. Buradaki kutasl anıta çelenk çelenk kondu. And içildi.. Buradan emniyet amtı- 1a geçildi. Bir daha and içildi.. Bu- “aya da çelenkler kondu. Ve.. Bütün ankara ağlıyarak, gözyaşı dökerek ağır, ağır dağıldı.. selâm arkadası baktıktan sonra onu ters ve okumakta, müteaddid rekammaları mukabillerile mukayeseli — olarak zihnen söylemekte değil; ayni za - ,manda fikir ve muhakeme sahala- rında da ehemmiyetli işler görür. Benim üç mektebim vardır. Mek- teplerimdeki talebe mevcudu - elli bini bulur. Bunlar, hiç te benim gibi artist olmak ve numara yajr i- çin yanıma gelmiş değillerdir. Hı ır, mekteplerdeki dersler, ta- lebelerin zihni inkişaflarını bir me- tod dahilinde temin etmek ve onları yeni bir terbiye ve gaye için hayata hazırlamakla ugnqrnıkudıv. Bir - tobüs şoförü, benim derslerim saye- sinde, az bir zeım'ındn buyuk bir fab rikanın satış şe Talebemden bir oıe! garsonu, öne celeri pek beceriksizken, sonradan Keza, fazla miktarda âasağıya mummyıl olarak gezen bir kanbur, zihni e- nerjisile dimdik bir adam oldu. Ger ne talebemden yüzünü gözünü müs temadiyen oynata oyvnata konusan bir İadın, az 7smanda b hastalık” — Devamı 6 ıncı sahifede —

Bu sayıdan diğer sayfalar: