21 Ağustos 1939 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 8

21 Ağustos 1939 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Nakleden: *k e 9 Dağlarda, kayalıklârdâ, ovalarda'rini ABh&imirt elitden altağa bağla- müştı. Esasen gerek hocasından ve görekse tecrüibt görüüü / ve ırfak kenarlarında dolaşan küy- lülerin ağfında bir takım şayislar de- lidesinden (ANABDOLU) — Pâapa Danzig mes'elesinin halli için üğraşiyör Roma, 20 (Radyo) — Papalık| nazırı Magliyone ile Polon? ya sefiri #tasında bugün mühim bir mülâkat Yükubulmuştur. B mülâ- katta, Dânzig meselesi konuşülmiuş ve papa 12 inci Piyunun Bu hususta. ki mesaisi etrafında noktai nazarlar — Baştarafı 5 aci Sahifede — Maiş, halk, biribirini çiğneyerek fuaf kâapi — Gitârındaki Pölis — ve Bökei — Kördönünün Kâti dere İcede kuvtetli olmaması yüzümden küzü vükabülmuş, Kalk, Füar Kağı- Sindân çeti tüşütiş, #ğüç Sltiida &7 erek, yaralananlar olmuştür. Bun- sahasına hücum etmşit'r. Bu esnada|nı aklığı tatsiyeleri Büsttü istimal ötike-| 'CAti edilmiştir. ge, karşılaştığı Kâdiseleri Metanetle karşılamağa kısmen alışmıştı. Yani |Fahreddin, hayatını yeni esaslar ü: İzerine kurmağa başlamıştı. Herkes l& iyi geçin arzusunu esas olaral ü İ ilhassa Babiâlinin bü Yükleriyle, devletin &h büyük düş-| ” manı olduğu halde iyi geçinmek ve| ” düçxıııbğ:n ıîn_nmdz izhar emâ osulünü büyük bir meharetla tar B ğ #diyordü. B,u thaksadla Osmanlı ve îî tarütit SA Vö SUU T B ASbI Z lünde üvyete' malik olmüştü. Zirletini dahi dengin kediyelerle iğ- Ortalığı katla böyatmak için bu fale Müvaffak ölacağını biliyot ve| seykin bir işareti kâfi idi. Nitekim bu unla;ı dâ ıı:yfıea 'Eo)lml;;l hediyeler |kuvveti sayesinde etrafı oldukça kot göndermekteri geri iyötdu. kutmüuştu. Bu sebepten di Şami Fahteddin Ükbahati Cebeli Lüb-|taraflarında ve Cebeli İA a civer hanın İâtif Münzarası ve tabiataltında yaşıyan kabileler Şeyk İbni Fo- heşl veren bülbüllerin nağmeleri &-|rayihi dehşetli kıskanıyorlardı. Bun- rasinda göçitdi. Dağlat aratında yem|ların meyanında başhea mevkii işgal yeşil irmaklarin başında sivrilen ko-|eden Fahreddin İbni Korkmazın ida: nağındatı, hakikâaten tabiatin &n lâ-|re ettiği kabile Hif manzarasini lîytediyuydh. Ibni Forahiyin sakin ve fakat sert # çehresi herkeste Mmüthiş bir korkü © târihlerde Süriyenin en büyük x uyandiriyordu. kısmını İbni Forayih namında bir — Deva medecek — / veran etmeğe başlamıştı. Bu şayialar /doğru mu idi? eniğiz da h - BRT G GN ERE bütün bedaviler üzerine nufuz etinlş k hükümdar gibi yaşıyan bi adamdı. 'İ Babığli İbri Fotayihin büfüt hakla- p mıyarilar dâ vardi, Fakat buta kâ- haat getirenler yaptıkları propagan- dalarla güphe aktında bulünanları da | kandırıyorlardı. -Köylü yavaş yavaş uyuşukluktan İur&ulmğn. dirilme - ğe başlâmıştır. İkinci Fahteddin ismi mükâddes bir âtmazan gibi hürmetle | yadediliyor, ağız döluüsü ve takdir- kâr kelimelörle könürğuluyordu. | Büufirdatı dört gözle bekliyen Na- O sibe, ileri gelen erkekletle temasa | geğiniş ve öğlünün mevcudiyetin - — deni otilatı haberdar etmişti. Sekelördenberi dükünet içinde tar Talarını imlarla Öhneşgul, maişet peşin-) |den büşka bir şeye katişmiryan köy- Tüler,; saklı bülundurdukları silâhlârı meöydania çıkatmağd ve onları temiz- lTemneğe başlamışlardı. Cebeli Lüb - natida yehi bit fanliyet yeni bir has yt KöZe çarpıyordu. Çölde yaştyan Arap kabileleri kı- — lıçlatın parlaklığına bayzgin bir mil: lettir. 51.; Kortkmaziti kabilesi bu vadiyeti hazarı itibata aldı va ilk iş o-| larak onlarla temas ve ittifak akdini — kabul etti. Nitekim teşriki mesaiyi Zahmet çekinedeni bü kabileler de kâ- Bül etti. Nasibe, oğluü İkinci Fahreddini çöllerde gezmeğe çıktı. Şeyk> eti biret bitet ziyaret etti. Hepsin- den söz öldi. Onlara da Korkmazın yüksek ahlaki ve Elozefik İlkirlerin öölünü takdım etti. Bu türetle yir-| sveşikaları mahfuz hâdiseler de vak | yerini tutabilecek kadar terbiyevi o- ü yaşında bir genç iken babasınin | dir bi -Tempelier işi gibi- alti yüz se- |lacağına kani değilim yörini aldı. Velisi olan ânasi Nasibö-| he meçhül kalmıştır. (Tarihi adalet)| — Bazıları Markscılığın bir egoizm- Hin hezareti altında işgal etti. Kısal genilen şey, böylece müvetriklerin den ibaret olduğunuden ibaret oldu- Bit zatman içinde babasınin ötrafmi|kayfine tabi bir şeydir.s ğunu 'ispat için en kuvvetli vasıta; olan simalar tektat faaâliyete Waneti Fik tafil Lit nak öhti v di iee İ Siyaneti fik tarihi) dediğimiz şey. | tari ğ:ıî'.:l"ım:iu N6 Wm SAD İN zaktar mu|, () Ekonomik zaruretler, diğer iş görmiyen memurların uyu - & öyi şeyin üstündedir. Diğer edebiyatçi müvetrihlere 2) Mülkiyet rejimi şüklüğündan- istifade ederek üdete|ince, bunlar tarih diye kendi indi) serfliğe, serflikten eıl:irliğe tahavvül BT Vaziyette hazırlanmağa baş; fikirleırîâıi ı.inı: etmektedirler. Arz|ettiğini ve gene bu - (sö: İ b ve tul derecelerinin üç dört derece| vasıtasiyle şahsi mü üj'h"şimin &h yakın . aktabasilipip çıkması ile hakikat başka türlü|tif mülkiyete geçileceğini, a ırs:îı.n!::dw:n ı_!îiı"ı şnh:vn;- görüyor: Meselâ Bonaparta, Bismar| — Tarihe dayanarak iddia etmedi e iki sene evvellka Fratsada bâşka, Alttanyada baş-mi? Tarihte herkes, kendi iddiasına mfç' diyara avdet etmişti. Şera- |K nazarla bakılır. Her müverrih, el-|bit şey bulabiliyor. Hih idare ettiği sâncak gayet u-İKette kendi milletinin gözlüğü arka'| — Ben, Marksizmi, tarihe dâyana _f*kla İŞ olmakla beraber en iyi| mdan görecektir. tak dağil; peiliolsjiye dayamitık seil ipek burada istihsal cdildiğinden ser-| — Arz ve tul derecelerine tâbi olan | ederitir: Kollektif esetler; şahei ve vet noktai nazâfrindah bir çök sancak| e ne derecöye kadar Bit terbiye ailevi tahrikler yetine kairh olamaz lardan daha zengindi. Yasttası ölübilir? Nasibe akrabasi olan Şerafeddinin arazisini işgal etmek arzusunu gös- Ahlakça: Bir insanırı sâyü mahst: terdi ise de oğlu Fahreddin razi ol- lünü elinden almaniri doğirü olttlaya- cağını | İktsaedlçi: Devletin süy ve üereti madığındari bu fikirden mhuvakkaten waz geçti. Şeykzade Fehrsddik validesinin nezaretinden bir an evvel kurtulmak istiyordu. Kendisini hakiki bir idare- €i, merd bir muharip, kahraman bir fatih tanıtmak istiyordu. Nitekim ca- bil köylülerin toplandıklatı yerlere| gitmek lüzumu hasıl olduğu zaman mağrur , mağrur Kışrağına binerdi. Ve ayni gururla vazilesini ifaya gay- ;:i; i. Fık:â Şeyhzadenin bu ir ve gururundan memnun olmi yarllat da tek tük memnüniyetsizlik- lerini izhar ediyorlardı. Hatta kahve- lâ:ıialüde dediködülar bile geçiyor- Masmafih ânnasi Nasibt uyümü- yordu. Oğlunün işlediği Ker Kangi bir hatayı yıldırım gürâtilye g.ıhî cihö&tine &Jiymau. Nasibt oğlunun gerelik hidlerini v& — taşkınlıklâriti teskifle Çalişirkâi dölayıtiyle balkaâ da ifiötâtet Ve sükünet tâvsiye et mekten geri kalmıyordu. <Sabır ve taharfimül göstermezsek şimdiye ka- dar sârfedilen mesai boşa gidecek, sa bırtizhk her teşebbüsü meydana çi- kardcak, rmemleketi tekrar felâkete sürükleyecek» diyordu. Nasibe oğlunun gölgesi altında isyanı hazirlarken Osmanlı devleti- ne yaziyeti ihsas ettirmemek ciheti- ni de düşünmüş ve Sultan Murada her seneden fazla hediyeler gönderil- mesi icap ettiğini oğluna söylemişti. Fahreddin validesinin teklifini -red- detmedi. Ve hazineye ait avaidi gön- derdiği gibi Sultan Murada da ayri- ca bol hediyeler gönderdi. 'ahreddin kade Garye yenin kuvvatli bit taraftari kılmış> “ Şeyh Fötayih, zekâsı ve kurüüü İlge sayesinde bütün bedevileri ken- f f Örta tedrisat program- ları hakkında Rahmi Balabvan * Buğlarafı V ati Salilade <« Bu halde, tarih büsbütün faydasir mu> — Elbette hayır, İnsanlığın tecrii- besi olan tarihten, büzi şartlarla şüp: Resiz ki, istifade olunabilir. İçtimat kanunlar bülabilmek hü- susurida tarih, sosyoloji için en lâ- |zım olan bir şeydir. Yalnız bu kanun lar: sun'i surette ayrılmış -zira ha- kikatte Ayrılmasına inikân yoktur- filân filân içtimat hâdiselerin ancak umumi şartlarının ifadesidir. Bu ne- vi kanunların pratik bir kıymeti ve istikbali aydınlatıcı olabilmesi — için müşahhas hâdise ve muayyen hal ve zar#ara dit $iması şarttır. Hal ve Zarflar ise, haddı zatında, mütehav- tildir. Bunun içindir ki, bir şeyi ön- cöden haber ver&inez. Mazi vâsita- siyle istikbal hâkkinda istidlâllerde bülünmâk daima ihtmalidir. Hü - küm verirken, (şârtlar ve zatflar) MüsAVi olürsü, kayrı konülmak ikap edet ki, şârt Ve zarflâr hiç bit zamah Thüsavi değildir. Tarihin ketdisine metöryâl vek sosyoloji dahi, ancâk bazi şartı larla önceden bazı hükümler vezebi- lir. Ama bünlar, örta tedrisatın değil yüksek tedrisâtin işidir. Tarikit en terbiyeyt kısrı, kah- ramanlara ait leğandlardır: Ey yök cu, İspartaya söyle ki...... gibi (gaye vasıtaları haklı kilat) premsibine da- yonan Almanlara göte tatihin baai gayedi, şu fikri gençlere telkih et - tarzda tevzi edemiyeceğini stermek — ile Maksizrii debilir. Marksizmit reddini, târihten bek: lersek daha çok zaman beklemek lâ> Zitn gelecek. Yirminci asrın kendisine mahâüiğ büyük ahlâki ve içtimat —mMeseleri var, On döküzüncü ağir, Zarhanıflin redde- etti. Fransada (Cousin) ekulü; vak- tini kötü bir filozofi tarihi kurmağa uğraşmmak ile geçirdi. Teknit ve tarih asrı olan (9 uncu asır,, fikirlerde anarşi, septicilik, daima kaypak olan astı değil mi? En sonunda: «Tarih meseleleri, tariht usul ile halledilememektedi medhal) kitabı neye yarar? Bu tez; (Rânuı) ile (Taine) inkinin tam zıddı. yolojiye yükselmek — istenmektedir. #aratmaktan maksâadı, Almanyanin|tini asla inkâr etmem. cihane hâkim olmasıdır.» İdm derk progtamlırım mihvetini teş-| (abriori) inşa müetodu okluğu gibi, “yavaş yavaş idare işle. kil edecek; büyük. adeki serlerin, idare ediyordu. İbni Forayih rıni tanımış ve onu devleti Osmani- .i & esirlikten “|İsan'at oöserleriri vatandaşlara tamamen rmüsavi bir| dörtte üçühü tarih âtamalarına sarf bir şeye (yâni tarihe) dayanarak usulsüz ve burhansız bir münakaşa diyecek olduktan sonra iki büyük Mnüyerrdı. (Levgksak ve Geüme-i bos) taraflarından yazılan: (Tarihe Yirmihci asrinki: ditekt tahlil ve' lar, dört kişidir. — Birisi bekçidi Sılihi imdad otomobili yetişerek ya- tüliları; hâstahateyd — kâldırmışt İhtiyar br kadın, düşerek bayıl AYâK altında kalarak feci bi düşmekten Kurtarılmıştır. Bir güvercin: Füarm açılma merasimine başlan maâdan beş dükika evvel çok ente - ressan bir vaka olmuştur. Bembe - vaz renkli bir yüvercin, uçarak gel - tülş, Fuârin ve Eşlül kapısı önünde bülunan hitabet künsüsündeki Türk baytağının dibine — könmüş, orada bir müddet — kalmıştır. Halk, sulhü temsll öden bu güzel Küşu, seyret- Miİştir. Fotoğrafçılar faaliyete geçin: €e dövimli Küş, açüğ gitmiştir. paviyonlarında: | Vakil, sefir e mebüslüri hadtil bu. İunak türist otovdsü, Foar sühüsm- daki aefalt yolda bir tut yaptıktan sönra Franmi paviyonu öntinde durs müşfur. Fransrz paviyonurda : Burada Ticatet vekilimizi, pâviyon önünde Fransız sefirt 31. Mastgli ve- fikası ve Fratsdmâ İzmir general Korsolosu karşılamış, Sefir M. Mâas- sişli kısa bir natuk irad edetok dost Fransamnın İzmir fuarma iİştirâkinin manâasm anlatmış, bir sempati fade #den Fransız pavyonundaki teşhiriin geldtek yıllar daha esnsir olacağını bildirmiştir. Vekil eşekkür etmiş; s0hFaA ü gözmiş,; örmüştür. İsmet İn- örlünün bir büatü vardir. Kayından giz titee hürtiyeti temsil eden bir hey- kel göze çarprmaktadır. İtalya pâviyönündü: Ticnret Vekilimiz, — Framea pavk yokundan töhra İtalyâ — pakvifönumü Ziynret tir. Paviyonun kapısiti- dact! TİFT B OYAVYO dÜ Vüpe ti n kargilaânmiş, Fran szea ki &h Bir hufük söyliyon sefir; Ticüröt Vekilimize : — Höşgüldiüiz! — Diyerek TEIYA İzmir Fustihda taş hir sdümtiş öldi iş. sön- ra Tic Vekilimiz, yi esörlerimi, Mruhtelif öşyüyi görmüş, Fuarın dış kısmında bülündü Elekt- rikle İşliyon bir Küçük treni seyretmiz İve öradân Sovyet paviyokuha gider: |ken, Sürd battaniyelerinin teşhit & dildizi te satıldığı PAYiFÖnü üğra- müştır. Sovyet paviyonunda: Ticurdt Vekilimiz, Sövyet pâviyo- de Sovyet sefrii M. Trentiyef K Zevdt fafâfından kar Şılamıttış ve sefir; Vekilmiize ? '— Hoşgeldiniz " Bay vekil! Diye Türkçe hitaplta bulunmuştur. Payi- yondâ Sotyat gençlik teşkilâtı, zirnat, gi n refikası B. Olgu, Tütkçe ida- ermiş, pavyonda Sovyet Türkis ,İtdnıma aid WiİP Çök tösimler görül - müş, otomobil ve ziraat sanayi eser leri gözden geçirilmiş, kumaş kürkler Oraldağında bulunat Kıymetli ma « denler, — fituze — ve zümrütler tetki kedilmiştir. Bunlatin &rasitda bir hamlede Mös- kotadan şimâ) hattını aşarak Ame- rikaya giden tayyarecilerin seyahât- lefine ald güzel bir plân da görül- riüştür. Sövyet paviyonu yanındaki açik Hava sineması da görüldükten söfira vekilimiz, Yünan paviyonunu ziyaret etmiştir. Yünân paviyonunda: Yunan patiyonu önünde Ticaret vekilimizi Yunanistan sefiri B. Rafas il kayşılamış; Paviyonunu gezdirmiş- tir. Patiyonas Yuhtati san'at ederleri götülmüştür. Bütada Ebedi Şefimiz AÂtatürk ile Cumhurrelsimiz, — Mili Şefimiz Hemnet taönünün, İki san'atkâ- rane Fesimleri vardı. Filistin paviyonundat Ticaret vekilimiz, Yunan paviyo- dündan #yrildiktâh sonra Filistiri P- viyonumt Ziyarat etmiş, orada ken- dilerine Fikstine âid bir album hedi- ye edilmiştir. Filistin Paviyonundu vakilimiz, Filistinle ticaretimizin da ha Zirkde inkişafi atzusunu göster- miş, söntü Polomya pavyonunu ziyü- vet eylemiştir. Polonyâ püvyörüünda: Bü pavyori, pek Çök zengir esetle- Yiz tesimileti ihtiva etmektedir. Po * İohya sefiri B. Mithel Sacolineki, ti caret vekilimizi, pavyon önümlekar gilamış, pavyonu gezdirmiş. izahat verbiiş, ktes bir Hütuk irad ederek Polonyanın bu seneki fuara iştitak etihekle büyük bir fahir duydüğünu BEYAN eyİSTEŞER Makine sanâyii, hahlar, sanat & - setleti; Polonya milli - kıyafetletinle sit tabolar görülmüş, sonra Belçika pavyonu gezilmiştir. | Belçika pavyonu: Balçiks hükümetinin İzmir korisö 'İlosir, ticaret vekilimizi pavyon ö- nünde karşılamış ve: — Belçika hükümeti; izmir füarı- tisi bir sempâti neticesi iştirak etmek- tedir. ve her yıl iştirak edecektir. Dethiş, belediye ve fuat komitesi reisi Dt. Beliçet Uz: — Evet; Belçikerim her sehe iz- İ d öi a İAi ain terkip metodüdür. İİmt ve felefi ö- lan yegâne imetod da budür. Ancak bir filozof - o da güçlükle- Tarihten ümümf bir ahlâk çıka; rabilir; insanlığın yavaş yavaş î.y. vanlıktan nasıl eyrildiğini göster - mek; harp ve cebir dünyasma müs- takbel sosyetenin yeni tohkumları o - lân, bügüü henüz daha uzak bülün- duğümu? hak, adalet ve sevgi hisle- Fini ithal etmek süretiyle,.. Tarihin karanlıklarışda, İlâht aydınlık diyemiyeceğim sa- dece insani aydınlığı sezebilmek için bir ihan lâzım,. müverrihin yaptığı gibi- On dördün- cü Luinin metreslerinin adına va - ve fe yer ayırmazdı. Umumt tarihin teferrüatı yerine medeniyet v& insarın ilerlernesi tari- yazılı müharebelerin onda dokürü Tarih, sosyolojiye materyal hazırla-|kalkar. mak iledir ki, büyük kıymete malik: ce hâdiselerle dolu mütehastıs tarih- On dökuzuncu asrıri büyük hata-İciler değil.. Hatilı, tarih bize göyle kaba sabaleı; her şeyde (tarihi metodu esas âl- insanilığı Ve vatanımızı - tamıtıyorsa|maktı. Ön sekizinci âsrın hatağımın diselet Okvanösta püsulasız bir ge-| yönü cok zengindir. Bu vavyanda Satlece (pur) tarih, kanunstuz hâ- mi ile seyahatkıt. mir fuarına iştirakini terhenni adiye- TüZ. Diye mukabele âtmiştir. Küçük, fakât Belçikaya ait muh- tehif grafik, istatistiklerle, Belçikanın müstemlekelerine ait resimlerle dolü olan pavyön gezildikten sonra ihgi- tere pavyonund gidilmişse de bu pavyonun henüz hazırlarimhadiğı ve hüzırlanmasının iki gür devâm ede- teği anlaşılmış, Rothanya pavyonu ziyaret edilmiştir. n Röothünya pavyonu: Ticaret vekilimizi pavyarluri kâpı- sinda Romüâtiya büyük elçisi M. Sör- ka kütşilâmış, ve kisa bit nütuk söy- bile ne derin felsefi, içtimai, ahlâki|liyerek Romanya ticaret ve sanatını | yönlar filme çekilmiştir. Füar; iztnit fuarinda göstermek ve Türk- Eğet bir ahlâkçı, bir tarih baka-|lera karşı olan döstlüğu ispât etmek | söyledikleri gibi bilhasan — gece loryası kitabı yazsa, her halde - bir| maksadiyle izmir fuarına iştirak ey-|çok muhteşem ve cazibedar bir lediklerini beyân etiniş, sönra ticaret| vekilimiz pavyonu gezmiş, bilhasda rıncaya kadar yazmazdı. Veya bir|Ramanya kerastecilik v& petrol da-| Sovyet Sosyalist başkasının yaptığı gibi coğrafya,yalnayli eserleri, kumaşlar önünde dur-| birliği milli müdafa, lüzumundan fazla ehemmiyet vere-İmuştur. Pavyonda Romanya ktali şal Voroşiloftan, Türkiyı rek 1789 dan evvelki idari taksimat|majeste Karolun tunçtan bir heyke:-|çisl B. Trüttoyefe dün şü | teşkilât için eserde ön dört sahi-|li bulunmaktadır. Söfir, pavyonda | kilmiştir: ticaret vekilimizi gezdirirken: — Burada lüks eşya teşhir ediyo: ruz, ihracat eşyanmzı teşhir ediyo - Bugün artık mesele daha aydıri|hi ikame edilse elbet daha iyi olur. |ruz. görülmeğe başlanarak tarihten sos-| — Böyle yapılsa bugün tarihlerde| Demiştir. * Daha soritâ vekilimiz; sergi sara- Tarihi böyle okuttnak, ortu felse-İyiha gelmiştir. Burada sergi sarayı- |essür duymakta olduğunu Sosyolojik meseleler, sosyolojik |fe ve içtimâiyât bakimtidan okut -İnın önül aller, ancak tarihten gelecektir. Bülrmâk demektir. Bumu anğak (filazof|sun't gölü seyredeni vekilimiz; itan mekten ibarettir: Allahın dünyayı|bakımdandır ki, ben, tarihin kıyme-|târiliçi) ler yapabilir. Kafalârı âade-|patvyonuna girmiştir. Orada irafi kon ihde bir müddet dürup fuarı, sölosu, vekilimizi katşılamış, izahat vermiştir. Küçük ölmakla betabet irâr pâv- irarı sanat öterleri ve halılatı araam- 21 Ağustos 1939 Pazartesi — — “Fuardünparlak merasimle açıldı iran Şahinşahı Rıza Han Pehlevi; Mük Şefimiz iönü başbaşa bir har rita üzerinde görünmektedirler. Alniâü pevyonundaâ: Vekilimiz, Alman pavyonumt da Ziyaret etmiş, buradaki muhtelif e- serleri gözden geçirmiştir. Alman Pavyonunda bü sâanat esörleri indir. Sun't cam, makine,, takımlafı, motörler, filta sanayüi görülmüş, Alman cene- ral konsolosu, vekilimize izahat ver Mmiştir. Hatay pavyonunda: Sergi sarayında Hatay pavyonu « hu ziyaret öden süyin vekilimiza Hâtaydat gelen heyet azası takidim edilmiş ve Hataya ait bit albürr he diye ölünmüştür. Vakıflar pavyonunda : Sayın vekil, bu sırada pâvyönlari gezerken İzmirin ötel ihtiyacınaâ te- mMas etmiş, vali: k—- Belediye reisirmiz onu da yapa- cak. Diyerek inşasına başlanacak şahir öteli hâkkinda izâhat vermistir. Vekil, bürdan sönra vakıflar puv- Yonünü Ziyaret etmiş, örüadâ Nav : York sergisinden getirilmiş yüz bin: letce Hira kiymetinde altıti, gümüş, demir tezyinat eserlerini, 50 asırlık Vakfiyeleri; çök kıymetli 68 — yazısı eski kitapları görmüş, pavyontn te- Tasasında istirahlat ederek fuari sey- retahiş, — Fuarıtı tmatizatası bilkassda ge- celeri fevkalâde güzel oluyör. Demiştir. Tazim telgi 4 Tiesret vekilimiz, fuarm açılması Mmünasebetiyle — Cumhürreisimizl: Basvekilitnize İzmirlilerin tazim ve bağlılıkinrını telgrafla bildirmiştir. Bu seneki fuarda; kalç müessese var: Bir seneki'fuara iştirak eden firinna İafıni yekünu 294 tüt. O'n bir devlet d resmen iştirak etmiştir. 208 yerli ve echebi firnhwa dergi sarayinın stafıd larında yer almış, 62 firma husuğt püvyon yaptıtmmış, 24 firma da fuar komitesinin numaralı pavyorilarıti! işgal eylemiştir. iyafet Pün #EŞRER Ffuzr LAY Behçet Uz ve bayanı tarafındat 47 at 20 de ticaröt vekilimiz ve sefirlif şerefine fuatdaki adâ — gazinosürdü bir #iyafet v&rilmiştir.. Ziyafet, yeğ vakte kâdar çok sâtmimi bir hava içifi de cereyân öfmiştir. Vekilirhizin tetkikleri: Ticaret vekilimiz; ziyafettdn dof va fuâr sahasındaki vilâyetler, ticatet 'otlaları, Sümerhönk, Etibank, iş bat” kası ve diğer milli müesatâclerimizit navyorilarını birer birer gezmiş, tet” kiklerde bulünmuş ve tetkiklerinderi çok memnun olmuştur. Mehtap âlemi: Dün gece fuar sahâtihda mehtap âlemi vardı. Hava fişenkleri; çathi î:elek_lî; durfnadan yanmış; sün'i # eğzlericelet yapılmış, paraşüit lesinden gençler; gece oltilasına tağ” men atlamalar yâpmışlardır. Ziyaret edenler: Dün akşam funtı ziyaret edenler tin sayısı €lli binden fazladır: Saht 11 de 37500 kişi #iyaret GÜ mişti. Saat bite kadar ziyaretçiler fdr ara akın etmekte devami ötmiş ve ar, saat ikide kapanmıştır. Filme * Dün fuarın açilina merâsimi, pat” ğğ eger Dr ret Yekilimiz B. Cezmi Ki Mareşâl vdqıbi— telgifafı: cumhur a komikeri tü e büyük elgrüf v Mereşal Voroğilof, izmir. beytik milel fuarının açılması ı::'ınd* le lütfen gönderilmiş ol dolayısiğle B. Behçet Uza satdim? şekkürlerini bilditmektedir. BEzi 4 bepler dolayısiyle güzel izmiifi bi >.. fa ziyaret edemediğinden Te ilave eylemektedir. Eleksir Şahap Basur memeltfl-"'kğ derir; Kırvveti, E_" PP KA ğa A, Fatilllte : R: Bulsban: İde bür fölümder obedi Şet. YAttürk | gemam ada

Bu sayıdan diğer sayfalar: