27 Ağustos 1939 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 8

27 Ağustos 1939 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TARIRİ ROMAN K J İ ANLI Ve FANV U ÇÖL | Nakleden: *i Fahreddin kendini zan altında bı- rTakacak her hangi bir.şüpheyi izale dı. Hâkimiyeti altındaki yerle: faza edebilmek ve ayni za- — manda tedarikâtını - tamamlıyabil - için şimdilik sulhâ ihtiyacı var: di. Şu hale göre devleti Osmaniyeye itaat ve inkiyat lâzımdı. Derhal ka- B için derhal lâzım olan ıedhiı-l Iyordu. Leonçini esasen Ferdinandın ta- kip ettiği siyaseti, ve kurduğu plân- ları pek âlâ biliyordu. Binaenaleyh büsbütün ümidini kesmedi. Yakayı kurtaran Fahreddine mü- lâki olurum. Diye düşündü ve Kıbrıstan gemi- Jerle beraber hareket etti.. Cebeli |Lübnan sahillerini boyladı. Fahred- ——— — £ “Mes'eleler -— Başlaratı 7 ci Sehifede «« larına bile.. Benim iatediğim ; bütün Profesörlerin kuvvetli bir felsefe ve ahlâği kültür sahibi olmaladırır. Çün kü onlar ancak bu suretle hakiki mü rebâi olabilirler. Vatanm müstakbel ahlâkt? ve iç-| timal inkişafını, istikbalde dahilt ih- tilâl ve sarsıntılara düxmemesini is- tiyorsak; tedrisatı; (iki el bir baş; için, herkes kendine—Chacun pour sor) diye bağıran spesiyalistlerin &| goist mücadelelerine, indi hükümle- ve birakmalıdır. Zira dekaran bir e debiyat, dar gi (Ötilitarist) rarını verdi. Ve en fazla itimad etti-|dinin bulunduğu Esseyit limanına| bir fen, bunu yapamaz. ANADOLU) aponyz, birliği tesis etm ek is W aK K ngüterzyi vurmak için hir Müslüman tiyormuş Arabistanda Japon faaliyeti ve Japon kabinesindeki ihtilâflar Japon Harbi_ye Nazıri oldukça Müslüman imiş, Japonlar “harp normal vaziyet,, şeklinde propaganda yapıyorlar Moskovada çıkan İzvestia gazete-| kendis'nin sebeb olduğu - ve gittikçe artan - line dökmeğe çalışılmıştır. Bu yo- müşkülüttan istifadeye yel -'lun müzakerelerin sürüncemeli buh- N Re tüit bi z| M & a e ihtisag| Slde <harici posta» sütununda şa - — ği adamlardan üç kişilik bir kafile|gelerek demir attı. Hakiki felsefe, sadece bir ihtisas tenmektedir. Bu mehafil kendisinin İranma zebebiyet vermesi üzerine, a teşkil ederek üç yüz bin altın kuruş-| - Leonçini Canbulad yerine Fahred- |değildir. O, bir evrenselliktir. Felae-| 4t kayd şöyle bir yazı intişar et « — de inkişaf yollarını takip edecek.|merasimle kabul etti. Fahreddin o-|fi bir mana almaktadırlar. Ve aded- Ça beraber İstanbula ve doğrudan — doğruya zatı şahaneye gönderdi. — Murahhaslar müfarekat ettikkleri — kararları izah ettikten sonra, İstan- bulda zatı şahaneye arzı ubudiyet et- mek hp:d.n .öndg:nuhhlâldışu heyet- /| ten ve rek: B — Hizi büğlib ancak gulh Bztr — racaktır. Sulh, felâketin önüne ge- — gecek, memleket ferah ve saadet için Zengin olan to; aza- — mi istifade temin edilecek, teşkilâtı- — miz küvvetlenecek, Suriye ve Cebeli "-det etmek üzere Küçük Asya toprak- larını terk etmişti. Halepte fevkalâ- de murahhas ve tercülman olarak An celoyu bırakmıştı. Leonçini, Floransada ihraz ettiği ci bir şekilde yıkılryordu. Bu acı haber Florarsaya varınca- ya kadar aradan uzunca süren bir zaman geçti. Kral Ferdinand İtal - yanca yazılmış ve Arapların esraren- giz mühriyle imzalanmış olan mua- yi neşe ve meserret içinde oku- yor, memnuniyetinden ellerini oğuş- turuyor, galibiyetin ilk kozunu ele geçirmiş olduğunu zannediyordu. Mukaddes Papa ve İspa: edilmiş ve henüz Osmanlı devletinin ellerine geçmemiş olan yeni silâhlar ile takviye edilmelidir. Ferdinandın bu kararı derhal silâh fabrikalarına tebliğ edildi. Ve fabri- kalar vakit zayi etmeden, Arkevuz| markalı ve yep yeni bin silâh ve bol miktarda mühimmat hazırladılar, |- kinci silâh serisinin tedariki için de fabrikalar da fazla amele istihdam & dilmeğe başlandı. Bu meyanda tek- rar Leonçoi riyasetinde üç kişilik bir heyet teşkil edildi. Ve başkâtiplik va zifesine de siyasi memurlardan Bo- — Na Ventura tayin edildi. Heyet Halebe doğru müfarekat etmeden evvel kral Ferdinand baş — Murahhas Leonçiniye talimat ver - mek üzere hususi şekilde asarayına| davet etti ve eline Ali Canbulada ve- rilmek üzere mektum evrakla dolu bir zarf teslim ederek bu zarfı, ancak geminin uğrıyacağı Kıbrıs — adasına :ludıktın sonra açmasını tenbih et- Fakat Leonçini Kıbrıs adasına va- vır varmaz Canbuladın feci âkıbeti- ni ve Anjelin Acemistana fi haber aldı. Leonçini partiyi kaybet- tiğini anladı ve derin bir yeis içinde Ferdinandın mahrem aça- T endeş bi d 'erdinand inhilâl eden K ru krala, muhtelif v.sıımı';' '::ı;: pacağı yardımlardan uzun uzadıya bahsettikten sonra Osmanlı devleti- ne karşı kati bir zafer temin edebil.. mek için tam fedakârlıklarla takvi- ve edilmis samimi ve ebadi ittifaka lüzum olduğunu, yekvücud olarak harekate geçmek icap ettiğini, asilâh fahrikalarının hummalı bir faaliyetle çrbatıklarını, silâh ve mühimmat ir 'da bulundu. Ecnebilerin bu hareketi i|tisinde yaşıyan milletlerin mağrur. din ile temasa kalkışması, büyük bir cesareti ifade ediyordu. — Ne olursa olsun hükümetimin gün Fahreddin eyalet meclisini top-|amalini yerine getirmeliyim ve ye-İ sı: — ladı. Ve beslediği fikirleri ve verdiği|niden talimat beklemeden faaliyetelolacaktır. geçmeliyim: Şeklindeki mütaleattihmağa.zio Şeklindeki bir mütalea, onu bura- a atmişti. Fahreddin Ferdinandın murahhas- larını Esseyit şehrindeki sarayında nun bilhassa kendisi ile temas etmek için denizleri aşarak gelmiş olduğu vehmine kapılarak hususi iltifatlar- Fahreddin halılar üzerinde gayri muntazam bir şekilde oturmuş olan | eenebilere bakiyor ve Akdenizin ile. haleti ruhiyelerini çehrelerinde oku- mak, bakışlarından düşüncelerini kapmak istiyordu. Bu mülâkata İngiltere ve Fransa| konsolosları iştirak ettikleri — gibi| ayrıca Esseyid limanmda icrayi — tcaret eden ve Arapçayı iyi bilen büyük bir ingiliz tüccarı da işt'rak etmişti. Bü- tün bunlar Leonçinin işine Yardım ettiler, Bilhassa ingiliz tüccar, u duğundan fazla liyakat gösterdi. Her kes ayrı ayrı mensup olduğu devle- tin celâdetinden iftiharla bahseder- ken, mağrur Arap Emirini de müna- sip bir lisanla koltuklamaktan geri kalmıyorlardı. Murahhas Fahreddini başka türlü kafese koymuyacakları- nı pek âlâ biliyorlardı. — Bütün şark havalisinde tara - ma yaptık. Fakat zatığliniz gibi kuv. vetli, kudretli ve iradesine hâkim li- yakatli bir Emir bulamadık. Fahreddin, eenebi murahhasları- mm sebebi müracaatlarını anlamak- ta gecikmedi. N tekim eenebilerin ar zularını, şöhretperestliklen doğan bel gurürla kabulden imt di. Ve ilk defa olarak i bu tanımadığı ecnebilerin huzurunda anlatmağa başladı. Fahreddin, kurmak İstediğ dev- Totin hudüdlarını gösterdikten son- va, hür, müttehid, ve müterakki bir devlet kuracağını söyledi ve hıristi- yanlık #leminin de yeni devletin teşkilâtından daha fazla istifadeler temin edeceğini ilâve etti. O zaman Leonçini tereümanı vasıtasiyle krah| Ferd'nandın - Fâhreddinin şahsmna| karşı beslediği sevginin bariz bir mi- sali olarak kendisine ilk posta ol mak üzere yeni icad edilen silühlar- dan bin aded gönderdiğini, ve eme- line yasıl olmak için Akdenizdeki | donanmasını emrine ümade kıldığı-| ni göyledi ve hiristiyanlık âleminin: her zaman kendisinden yardımını e- sirgemiyeceğini ilâve etti. —- Devam edecek — l c oylu eşyası Sümerbank yerli mallar Paza- yında ucuz İlatle satılmaktadır, — Yangın başlangıcı Evvelki gece Anafartalar cadde- sinde Ali oğlu kömürcü Calibin dük- kânından yangın çıkmış, yetişen it- faiye tarafından söndürülmüştür. İtfaiye, hâdise yerine yetişerek dük- kân kapısını kırdığı vakit kömür dolu çuvalların yanında bulunan ça- h parçalarının için için yanmakta ol. fenin bit tatbiki olan hakiki, şahaf ve içtomai moral da bir ihtisas değildir. O, tedris ve terbiyenin her safha- nda, her mevzuda hâkim bir ruh Felsefenin istikbaldeki ehemmiye- ti, şimdiye kadarkinden çok daha üstündür. Ahlâk, ruhiyat, ve içtimai yat ile felsefe, müstakbel soayetele- rin direği olacaktır. Dinlerin istik - bali hakkında ne düşünülürse düşü mülsün şurası zahirdir ki dinler felse- leri gittikçe çoğalan büyük bir kısım insanlar için yegâne din: şuurlu ve muhakemeli bir filozafidedir. Ahlâk, gitikçe (nas) lardan ayrıl- maktadır. Bir taraftan gittikçe fenni | diğer taraftan gittikçe felsefi olarak (varlık) ve (aksiyon) meselelerini hal etmeğ uğraşıyor. Filozoflar, is- tikbalin kendilerine sakladığı büyük rolü kavramalıdırlar. Yirminci asrın bilhassa tetbiye sahasında ahlâki hegemonisi filozoflara ve içlimaiyat- çılara ait olacaktır. Ve ben tereddüd- süz diyebilirim ki, bu iş yüz seneden önce olacaktır. Bir millet çocuklarına hakikaten Flozofik bir terbiye vermede ilk ör- nek olursa bem kendine, hem bütün insaniyete pek büyük hizmet etmiş olacaktır. (fevkalâde kabiliyetaiz olmakla raber) geniş propsganda teşl vastasiyle «eHarp - normal bir va - ziyettir» diye ürkütülmüş japon hal kını teskine çalışmaktadır, «Japonlar, Çinin zautedilen mınta. kalarından İngilizleri hakikat halde sıkıştırıp çıkardıktan sonra, şimdi de Britanyanın bütün Asya kıtasın- daki pozisyonlarına hücuma giriş-| Bu propaganda tesirini günden mektedirler. japonlar, Hindistanda | güne kaybetmekte ve aksi neticeler yapmakta oldukları bozgunluk ve| vermektedir. Hattâ kendi istekleriy provakasyonlarla iktfa etmiyerek,'le başlarına çıkan burjuva mehafi - Yakın şarka ve bilhassa Arabistan linin dahi askeri mehafile karşı asa- yarımadasına doğru uzanmaktadır - bi artmaktadır. Daha çoktan de- lar, |ğil Çinin gayot zengin ham maddele «Kokumin» gazetesinin bildirdiği r'ni ebesap edip duran» ve akılları üzere, şimdi ejaponya müslüman ha- hayrete düşürecok kürları parmakla- l leri tecrübeli japon hafi cılarının Mekkeye büyük bir yürü - yüşleri> hazırlanmaktadır. japon giz çoğunun şimdi artık keyfi kaçmış bu | N teşkilâtı acele surette bir emüslü- manlar birliği» vücuda getirmiş ve bunun başına «müslüman» general Hayasi (eski japon başvekili) geç - miştir. Tahsisatı gene oldukça «müş lüman > sayılan harbiye nazırı İta- giki tarafından verilen bu ebirlik» haccaç kaydına başlamıştır.. Bu bü- yük yürüyüşü yapmağa talipler pek o kadar çıkmamış olacak ki, ebirlik» «büyük yürüyüş»ün Mekkeye «bü - Yük bir seyahat» olarak değiştiril » diğini ilân etmiştir. Seyahate iştirak edeceklerin harcırah ve yevmiyeleri bu ebirlik» tarafından tediye edile- eoktir. «Büyük seyahats> i hazırlamak İş - iyeleri tarafın PELTMETE'OTÜNMERE ” Pravda gazetesinin gene ayni tarih B nüshasında (Japonyanın reisikârda bulunan mehafilindeki uzlaşmamaz- lıklar) başlığı altında İntişar eden bir makalede ezcümle şöyle denil - mektedir: «Japon askeri mehafili gene bir humma krizi geçirmektedir. japon emperyalizminin harici siyasetinin bugünkü istikameti bu mehafile kü- fi derecede mütocavizkâr görünme- mektedir. Japon harb'ye nazı- Nazarı Dikkate Mevsimin en yenilik-| lerini bayan kumaş- | larının erkek ku larının en eyisini Ibrahim Karakaş tan alınız. Çocuğun hırsızlığı Kahramanlarda |2 yaşında İsmet Tunçbacak, Mustafa oğlu bakkal Mıl_ımd’ıı dükkân kapısını açıp bir lâstik top, bir çocuk gözlüğü ve 310 kuruş para çalmıştır. A. Kemal Tonay Bulaşıcı, salgın — hastalıklar mütobama ri kabine arkadaşlarını, askeri « fa- şist cephesin'n isteğine boyun eğmi- yecek ve bu isteği tatmin etmiyecek olurlarsa, «mühlik ak betler» e ma. rTuz kalmakla tehdid etmektedir. Uzlaşmamazlığın bu Beferki for - mal sebebi, militeristlerin «harict si- yasetin yeni prens'pleri> ni tesbit et. mek talebidir. Askeri mehafil ja - alyan - Alman askeri ihakmı elde etmeğe ça- hışmaktadır. Hakikatte İse, — japon- yada resikârda bulunan mehafil a - İ| rasında mücadele çıkmasma sebep plan meseleler çerçevesi çok daha ge ve olamaz. Çünkü, onu içinden ke - miren dahili tezadlara rağmen böyle bir blok reel olarak meycuttur. Esas mesele, japon askeri mehafilinin fa- ponyayı en ağır akibetlere maruz bi rakacak olan hegemonisinin takviye ve tevsil hakkındaki iddiaları üzerin dedir. Çindeki iki senelik harp emperya- listik japonyanın esasen bozuk olan ekonomisin! saramıştır. Ancak büyük sermaye sahipleri, harb mühtekirle- ri, pirinç tüccarı çiftlik sahipleri ci - işgal edilen Çin vilâyetlerinde vahşi- cesine yağmacılık yapmak suretiyle |sermayelerini hissedilir derecede ar- tırmışlardır. Umumiyetle istihsalâta ve bilhassa gayri askerl sanayile ge - lince, bunlar japon — müesseselerini hayati zaruretleri olan ithalât mali meovaddı iptida'yeden mahrum bıra- kan iktisadiyatı âskeri - faşistik usu- liyle «tanzim» mengenesi arasında günbegün eriyip gitmektedir.» «Maamafih askeri mehafil durmak ve kendini mağlüb tanımak istemi - yor, Bilâkis, yeni ve g!ıhı çok ileri gf den askört - Biydst avdtritürler “ için İriyle sayan orta burjuvarirdan bir luzmaktadır. Bunlar fabrikalarının mevaddı iptidaiyesinden nasıl mah - rum kaldıklarını, istihsalâtin azaldı. fını, masarif.n yükseldiği, varidatın ise bilâ inhiraf aşağı doğru düştüğü- nü gürmektedirler, Gayri askeri mehafil eşarki aeya - nm İstikrarıs için daha ö-l10, bazı | sotorite sah'pleri» nin dediklerine gö re ise 50 yıl harbe, mahrumiyete, mahud «iktisadi kontrol» a ve saire- Fe İhtiyaç görüldüğü hakkmda söz söylemeğe başlayınca, az çok idrak sahibi japon burjuvalarını ister is - temez hararet basmaktadır. Hattâ bundan dolayı japonyanın idareci sınıfının bazı nüvelerinde son suz bir sisle kapalı bulunan askeri PÜYEEYEKTEYENELUSRİ L YAY YU irmes ni, askeri avantürlerin siya » setle vücud bulan çıkmazdan nasıl olsa bir kurtuluşu gitltikçe artan bir sabırsızlık ve dehşetle beklemekted dirler. japon askeri mehafilinin yük sek hamileri olan büyük sermayedar lar «harpten çıkamanın henüz geç olmadığını» kendi kendilerine düşün mektodirler. Bu halk, çinde ele geçi- rilen pozisyonu kendine bağlıyabil. se Ve yavaş yavaş eşikârını hazmet - meye> ba; bilse, tamumiyle tat - min ed lmiş olurdu, Hattâ bu takdir. de, Çinde menafi bulunan diğer em- peryalistik devletler jle muayyen bir uzlaşmaya bile razı olurdu. hangi bir uzlaşma hâkkinda tek bir kelime bile dinlemek istemiyor. Bu mehafil kendi diktatörlüğünün her| hangi bir suretle zaafa —düşmesini ArZü etmiyor. japon hükümet idarelerinin emir - leri Üzerine yapılan İngilizler aley- hindeki delice propagandayı evvel emirde, İngiliz - Japon müzakerele İ niştir. Mesele sadece bir mütecaviz-|"'İN seyrinde bazı müsamahaları e- İ der bioku teşkili üzerinde değildir|!e Zetirmek maksadile yapılân bir. şantaj vasıtası olarak kabul etmeli - dir. Lükin japon askeri mehafilinin İngiltereye nisbeten tuttuğu pozla - yonu çok daha çirkin bir mahiyette idi. Bu pozisyon, İngiltere ile Birleşik Şimali Amerikayı tamamiyle Çinden çıkarmayı kendisine gaye ittihaz e- den daha mütecavizkâr japon em - peryalizm kuvvetlerinin istikametini bütün açıklığı ile aksettirmektedir. Birinci kordonda Kâzım i Japon askert mehafili daha ilk baş | caddesinde Mustafa oğlu — bakkül — langıçta İngiliz - japon müzakerele-|Medhi Öztekirin,' Bekir kızı rini «İngiltereyi kapitüle etmek» İn- İanda Gülmüşere gltereye japonların — Çindeki istilâ proğtamının szamis!ni tanıtmak şek| Adliyece tevkif MÜ CELLİRT Ali Rıza Evcim İZMİR: Yeni Kavaflar çarşısı No. 31 Her türlü cit güzel, sağlam olarak ve san'at icaplarına göre Bonkalara - mahsus- Şiritli ve Ancak Mücellit ALİ RIZA müessesesinde yapılmaktadır. s. A. İ. e. u' ğ aet 'aatlara! Lâkin faşist askeri mehafil her k - |keri mehafil İngiltere ile enazikâne> anlaşma imkânma ümit bâğlıyan ja- pon burjuvâlarının mutedil mehafil; nin bu düşüncelerinin kabili tatbik olmadığını herkesden evval bağırma- K4 başlamıştır. Amerika Kükümeti- nin japonya ile olan ticaret mukave lesini fesh etmesi japon militeristle - rine çok fena tesir etmiştir. Bu me - hafi! japonyanın demokratik dev - letlerle her türlü anlaşma toşebbüs- lerinden ve Almanya ve İtalya ile formal! bir askeri ittifak akdinden fe ragât etmesini taleb etmiştir. japon militeristlerinin bu — isterik rexksiyonu her şeyden evvel kendile- rinin zafiyetini göstermektedir. Hat tâ, ilk defa olarak birleşik şimali A merika tarafından japon mütecavizi ne yapılan küçük bir doplomatik ve #koönomik tazyık bile bu zevatın ruhi müvazenelerini kaybettirmiştir. Bu sefer bu zevat Almanya ve İtalya ile formal bir askert ittifakı elde eftmeğe — girişmişlerdir. japon hükümet ndeki uzlaşmamaz bk hakikati de, Çinde yapılamakta olan harbin neticelerinden artık kâ - | fi derecede inkisara uğrayan bir kı- — sam japon burjuvarlramın bundan —— Böyle memleketin siyasi idaresin; hüs — nü riza ile ve tamamiyle askerlerin eline bırakmıya taraftar bulunmadık larını göstermektedir. Burjuvanın bu x Zeker? mehafil'n akdedilme - ine çalıştığı japonyamın Almanya — ve İtalya ile formal ittifakının gim - — dikj şeraitte — japonyanın — yalmz harici değil, hattâ dahili siyasetin « de de had bir faşistlik- iztikametin — devamı ve tamiki demek olduğunu id rak etmektedir. Askeri mehafil kendi — sine muti Hiranuma kabinesinin ileri * — de her töürlü uzlaşma siyaseti teşeb » büsledinden Zeragat etmesini iste « mektle ve önümüzdeki <10-50 sene İ ıcln japon emperyalizminin yegüne idareci kuvveti vaziyet rinde kalmasını tahlil , «Hiranuma hükümetinin» esivile |kısmın: Almanya ve İtalya ile for" — mal bir askeri ittifak akdinden çe * inmek - olan noktai nazarını sonü> na kadar müdafaa edip edemiyece- #ini kestirmek henüz güçtür. ŞuBü unutmamalıdır ki, japon askeri mt —— hafili her türlü tehdideiliği, uygun ” süz nazırların katlini ve bıma mMüÜ” masil şeyleri teşkilâtlandırma —hü “ süsunda zengin tecrübelere maliktir- Militaristlerin'n avantürizmi Japof * yada dalma 1986 yılı şubat hüdis rine benzer yeni faşistik isyan t6 Hkesin! doğurmaktadır. japonyanın — resikârda buluna mehatilindeki uzlaşmamazlığın ŞĞ detlenmesi, japon emporyalizminin avantürstik siyaseti neticesinde ııı; ğ lekette dahili s'yaset vaziyetinin e' — kalâde gerginleştiğine delklet && 7 mektedir.» —a/-—— Vicdansızlık belsoğukluğu yapılır. Vidalı Defter ve Dosyalari $ t 1 3G Albümle; yapılır. llli lıkmüzellik . ve aB aai

Bu sayıdan diğer sayfalar: