29 Ekim 1943 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 10

29 Ekim 1943 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

PARÇALAR Ben başka güzellerle düşüp kalktım diye, gönlüm onlara takıldı sanma. Bilmez misin ki akşamları güneş kaybolunca, bir parça ay- dınlık için her yere bir çok kandil asarlar. Mevlâna - Hüseyin Rifat Sevgilim, dün giderken, gözlerimden öptü, Sonra niçin gözlerim. den öptüğünü anladım. Gözlerimde yüzünün aksini görmüş ve kendi kendisini öpmüş... Celâlettin Melekşah - Hüseyin Rifat Varlığın, birbirinin zıddı olan şeylerden ibaret... Hiç ölüm de. dikleri şeyi merak etmiyor musun? Dur, sana bu kalıpla nefesin k'y- metini anlatayım: Rüzgârın üflediği bir avuç toprak... Molla Kasım Meşhedi - Hüseyin Rifat Allahım, iki âlemden de beni müstağni kl! Başımı, fakirlik tacile yücelt! Seni istemek yolunda, beni kendine sırdaş et! Sana vatmiyan her yoldan beni döndür! Ebu Sait Ebülhayr - Sabri Sevsevil Ey geceleri beni görmeğe gelen, gece karanlığı çökünce bana arkadaşlık eden gölge; hayatım sana feda olsun! Eğer ayrılık saati- miz sabahleyin çalacaksa kıyamete kadar sabah olmasın!. N Ebu Fâriz - Sabri Sevsevil Aşk yılanı ciğerimi soktu. Bu derde, kalbimi dağlıyan sevgili- den başka bir hekim ve bir okuyucu bulunmaz. Benim ilâcım muskam onun yanı... ; ç Ebu Fâriz - Sabri Sevsevil Allahım, çirkin suçlarımdan üzüntü içindeyim! İşlediklerimden utanıyorum! Kutsiyet âleminden gönlüme öyle bir feyz eriştir ki, ne çirkinliğim kalsın, ne de onu düşünecek aklım... Ebu Sait Ebülhayr - Sabri Sevsevil Bir gün sen beni, sarhoş ve akıldan uzak göreceksin. Başını ayağına koymuş ve alçalmış, alçalm'ş... Bir gün sen beni sarığı baş'ndan ve kadehi elinden düşmüş olarak putperest saçlarının zin- cirine tutulmuş göreceksin... Muradın buysa bekle!, mer Hayyam - M. K. Dedim ki, artık gül rengindeki şaraba elvedâ, ondan bir daha içmiyeceğim! Dedim ki, şarap asmaların kanıdır, ben artık kan içmiyeceğim! Aklın üstadı sordu: Gerçek mi sözlerin? Cevap ver- dim: Eğer bir gerçeğin yüzde yüz aksi gerçekse bu da gerçek... Ömer Hayyam - M. K. Baldan» (ODİSE) DEN Orada Simeryalılar oturur. Orası daima bulutlarla örtülü ve coyu bir karanlık altındadır. Güneş, gökte yükselip yıldızları eritir. ken de, gökten denize atlayıp bütün ışıklarını yıldızlara bırakırken de, orasını aydınlatamaz. Ebedi bir gece, bu zavallı yerin üstüne koyu yelkenlerini germiştir. Orada gemimizi karaya çektik, kurbanlık hayvanlarımızı kum- sala indirdik,:sonra (Sirse) nin bize öğrettiği yeri buluncıya kadar sahil boyunca koştuk. Oraya varır varmaz, (Perimed) ve (Örilek) hayvanları tuttular; ben de kılıcımı çektim, murabba şeklinde ve bir kol boyunda bir çukur kazdım. Oraya, ölüler için bize boşaltılması emredilmiş olan şerbetleri döktük, Birincisi, süt ve baldan, ikincisi şaraptan, üçüncüsü de unla karışık sudan şerbetler... *## * Nihayet kâhinin ruhu göründü. Elirde altin âsası... Beni tanıdı ve bana evvelâ o seslendi: ' — Cömert (Ülis)! Bu hazin yeri ve ölüleri görmek için neden güneşin “ışığını terkettin? Çukurdan biraz uzaklaş ve kılıcını çevir ki kandan doya doya içeyim; ve sana benden öğrenmek istediğin şey. leri söyliyebileyim. Çukurdan uzaklaştım ve kılıcımı kınına soktum. Ruh yaklaştı, kana eğildi, doya doya içti ve söyledi: — (Ülis), sen vatanına sapasağlam dönebilmen için çare ar'- yorsun. Amma bir ilâh bu dönüşü güç ve çetin kılacak, *#* Endamlı bir sandal küreği al eline ve yola çık! Ve denizden haberi olmıyan insanların ülkesine kadar git! Onlar ki gıdalar'na tuz koymaz, kırmızı kaburgalı, gemileri tanımaz, kanatlı gemileri, en- damlı kürekleri bilmez... Sana hatırından hiç ç'kmıyacak, seni hiç aldatmıyacak bir alâmet haber vereyim: Yolunda bir başka yolcuya rasgelirsen, o da saha omuzunda bir harman küreği taşıdığın söylerse, başka hiç bir şey sorma, endamlı küreğini toprağa dik! (Neptün) e bir koyun, bir boğa ve bir erkek dömuz takdim et! Sarayına döndüğün vakit, içlerinden hiç birini unutmadan, (Olemp) dağında oturan bütün ilâhlara kurbanlar kes! Bundan sonra ölüm sana artık denizin di. “sından ve çok tatlı, gelir. İlletlerden sâlim, berrak bir ihtiyarlğın s0- * nunda, mes'ut tebaanla çevrili, gözlerini yumarsın. OMEROS — Fransızcadan Türkçeye — M. Ke Bizim çizgilerimizle: mey MÂ — Yemeğini yemeden nereye gidiyorsun o yumurcak 9 — Galatasaray Fener maçına... 10 KARİKATÜR NE ZAMAN SAN'ATTIR? Onların çizgilerile: SN (Wişi) ve (Berlin) arasında esir değiş tokuşu < lo) e

Bu sayıdan diğer sayfalar: