March 10, 1944 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 14

March 10, 1944 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(üncü Sultan Murat devrinde, (Vilyam Harebone) un ikinci se- faretinde idi ki, İngiliz elçisine bir ti- caret .muahedesi demek olan 1583 tarihli bir Nişanı Hümayun verilmişti. Hindistan yolu üzerinde, İskenderiyed Fransız ve Venedik tüccarlarının ika- meti için ayrı ayrı hanlar tahsis edil- mişti. İngilizler, Türkiyenin Venedik ile harp halinde bulunmasından çıkan fır- satı kaçırmadılar. 1585 de Mısır ve İskenderiye Kadılarile Mısır valisine hitaben yazdırttıkları birer Hükmü Hümayun ile, Venediklilere tahsis edil- miş olan hanı kendilerine verdirttiler. Artık kıraliçe (Elizabet)in her ricası Ü Murat tarafından derhal ye- Üçüncü “rine getiriliyordu. Ayni yıl içinde idi; iki hükümdarın arasındaki dostluğu bozabilecek bir hâdise oldu: Trablus- garp korsanları bir İngiliz gemisini tuttular. İçinde 7000 altın kıymetinde kadife ile sair kiymetli eşyayı müsa- dere ettiler. Geminin yolcu ve müret- tebatını da harp esiri sayarak zindana attılar; yahut gemilerinde küreğe çaktılar. İstanbuldaki İngiliz elçisi Babıâliye müracaat ederek, İngilizlerin serbest bırakılmasını, zaptedilen gemi ile ha- mulesinin de iade edilmesini rica etti, Üçüdcü Murat, o sırada Trablusgarp Beylerbeyi bulunan Sokullu Meh- met paşanın oğlu Hasan paşaya şid- detli bir hüküm yazdı ve İngiltere kıraliçesinin ricasının derhal yerine getirilmesini emretti. Hasan. paşa bu hükme ehemmiyet vermedi, hükmü getiren Mehmet çavuşa: — «Mazul olacağımı dahi bilsem kâ- fir itlâk itmezem ve gemilerin her kande bulursam alırım...» Dedi. Bunun üzerine çok ağır bir lisan ile ikinci bir emir geldi. Padişah büyük vezirin oğluna ve kendisinin namlı bir valisine şöyle hitap edi- yordu : GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ: de, Atatürk ve arkadaşlarına ait bir ân... Tesadü YAPRAKLAR a Go YİNE İNGİLİZ DOSTLUGU «Trablusgarp Beylerbeyi Hüsnü pa- şaya hüküm ki: «... Bu husus görülmek için emri- şerif verilmiş iken amel etmeyip ih- mal eylediğin ecilden, mes'ul olmak değil, belki azil ve hakarete müstahak olmuşsundur.» Üçüncü Murat Hüsnü paşaya bu hükmü gönderirken, Kraliçe(Elizabet)e de bir name yazarak gönlünü aldı: «... Mabeynimizde vaki olan sulhü salâh ve ahdü âmân ilâ inkirazü za- man halelpezir olmayup, gereği gibi riayet ve siyanet olunup, memaliki mahrusemizde sizin bezirganlarınıza bir ferd dahlü tecavüz etmeyüp, hilâfı sulhü salâh ve mugayiri ahdü âmân vazı eyleyenlerin haklarından gelinir. Siz dahi ana göre süddei sidre misali padişahanemize olan sadakat ve ih- lâsa sâbit ve kaim olmak babında envai mesaii cemile ve asarı celilemüz zuhura getirüle. Fi. 20 Cemaziyülevvel 994 (1585). Türk-İngiliz dostluğu daha başlan- gıcında süratle inkişaf ediyordu. 1593 de Kraliçe (Elizabet)in İstanbula yolla- dığı yeni bir sefir, yalnız ticari men- faatlerin temini ve Türkiye ile bir dostluk tesisi için değil, her iki devle- tin Akdenizde ve Atlas Okyanusunda müşterek düşmanı olan İspanya'ya karşı siyasi bir anlaşma yapmağa, bir ittifak muahedesi aktetmeğe geli- yordu. Milli Mücadelenin nur ve iman dola günlerin- fün garabetine bakınız ki, resimde sağdan dört kişi şimdi ölü, soldan dört kişi de sağdır. Reşat Ekrem KOÇU (Sör, Edvard Barton) adını taşıyan bu elçinin İstanbul'a girişini, o devri görmüş, yaşamış olan Selânikli Mus- tafa efenei, Tarihinde şöyle naklediyor: «Vilâyeti cezirei İngiltere ki, üç bin yedi yüz mil bir deryaya, Halici Kos- tantani'yeden baiddir, hâkimesi Olan avret, mülkü mevrusuna ve devlet ve saltanatına kudreti tamme ile hükme- dip ubudiyetnamesi ve elçisi ve piş- keş ve hedayası gelip çekildi. Ol gün galebe divanı olup elçiye kanun üzere ziyafet ve ikram olundu. Gemisi gibi turfa (acaip, görülmemiş) İstanbul li- manına gelmemiştir. Üç bin yedi yüz mil deryadan sefer eder ve seksen üç pare hemen top kullanır...» İngiltere Kraliçesinin şark politika- sında çok kiymetli bir yardimcısı olan (Sör Barton), Türk ordusile bera- ber Avusturya seferine de iştirâk etti. Üçüncü Mehmet'le beraber Haçova meydan muharebesinde bulundu; ve bu seferin dönüşünde İstanbul'da öl- dü. Heybeli Adada (Aya Yani) manas- tırı cıvarında gömüldü. Mezar taşınada lâtince olarak şu satırlar hâkkolundu: «Muzaffer İngiltere Kraliçesinin meş- hur ve muhterem elçisi (Edvard Barton) Türk İmparotorile beraber Macaristan seferine gitmiş ve muzafferen dönü- şünde ölmüştür. Yaşı 30, ruhu şad olsun. 18 Kâunusani 1597.» Kitabenin altında, İslâm kabir taş- larında olduğu gibi selvi kabartma- ları yapılmıştı. Bu suretle başlayan ve dört yüz yılık bir mazisi olan Türk -İngiliz dostluğu, bu uzun yılların seyri içinde pek az sekteye uğradı. Bunun en elim safhasıda Birinci Cihan Harbi oldu. Fakat İngiitere hükümetinin çıkarttığı resmi Çanakka.e Muharebeleri Tarih- çesinin, Atatürke tadim edilen nüsha- sına, İngiltere hükümeti şu satırları yazmıştı: «Büyük bir kumandan, asil bir düş- man ve âlicenap bir dost şerefine...» İngiltere kralı Sekizinci (Edvard)ın 1936 Ey ülü başlarında Türkiyeyi ziyareti, iki büyük milleti yaklaştırmak için çok mühim ve şerefli bir vesile oldu. 33

Bu sayıdan diğer sayfalar: