10 Mart 1944 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 7

10 Mart 1944 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İŞARETLEŞMELER gz Avni ALTINER Çiçeklerin takılma şeklide ayrı mâ- nalar taşır. Kızlar, gönderdiği çiçeğin sapına bir kadife veya kurdelâ parçasını -levantada ıslatarak- sarar ve üzerini sırma gelin teliyle örer. Delikanlıya, bu çiçek, yalnız mani- lerle dolu bir mektupla gönderilir. Sevgileri gizli ise kız tarafından, ni- şanlı iseler, bir çocuk veya araya girmiş daimi elçi kadın tarafından... Bunu alan delikanlı, çiçeği önce du- daklarına, sonra burnuna götürür. Çi- çeğin kokusundan sevgilisinin sevdiği kokuyu keşfe çalışır. Eskiden fesin püskülünün dibine, şimdide kasketin şemsiperi üstüne ufak bir çengelli iğne ile çiçeği iliş- tiren delikanlı, bu sevgi madalyasını göstermek için en yeni elbiseleriyle ortaya çıkar; herkes bunun manasını çözmeğe çalışır. Erkeğin kıza çiçek yollaması ehem- miyetli değildir. Fakat bayram gü- nünde sevgilisinden çiçek almaması, sevilmediğine işarettir. Delikanlı, ba- şındaki çiçekle sevgilisi olduğunu ve sevildiğini arkadaşlarına ve diger kızlara göstermiş olur. Başa ve son zamanlarda göğse takılan sapı sırma telli çiçek, nişan yüzüğü vazifesini görür. Esasen köylüler evvelce nişan yüzü- ğü nedir, bilmezlerdi. Alelâde yüzük- leri, süs diye taktıkları gibi, halen parmağında, nişanlı olmadığı halde, anasının, babasının yüzüğünü sadece altındır diye taşıyanlar vardır. Sapı sırma telli veya kurdelâlı çiçeğin takı- lış şekli, (nişanlı mıdır, yeni evli midir, yoksa sevgilisimi var?) belli eder. Kendiliğinden çiçek takanlar, yani be- kârlar, çiçeği daima sapı yukarı gel- mek üzere baş aşağı takarlar. Sözlüsü olan, çiçeğinin sapına tel (sarar. Nişanlıdan gelen çiçek ise, yan sapı sağa gelmek üzere takılır. Evli olan- lar, tabii şekilde sapı aşağı gelmek üzere takarlar. İster bora, ister karakış olsun, Bay- ram günü delikanlıya bir çiçek gön- dermemek, en büyük hakarettir, ma- zeret kabul etmez. Sevgilisine çiçek yollayamadığı için veya erkeğe yol- lanan çiçeğin takılmamasından dolayı, kızın intihar ettiği görülmüştür. Köy- de intiharlar, kendisini derin bir ku- yuya atmak veya bir ağaca asmakla Bukadar ehemmiyeti olan çiçeklerin pi iki cepheden ele almak lazımdı 1- Sevgili tarafından göğse takılan veya kaskete iliştirilen gündelik çiçek- ler ve renklerinin ifade ettiği mana... -2-Sapı telli ve kokulu olarak, ta- kılmak için gönderilen veya gönde- rilmiyerek elde gösterilen çiçeklerin ânası... elen çiçek fena bir'mâna taşısa bile takılacaktır. Ve buna çiçek gön- dermekle cevap verilecektir. Bunlar sevginin barometresi . gibi, harice karşı da aşkın hareketini, sağnağını, fırtınasını gösterir. Muhit bu suretle sevgililerin ' haliyle alâkalanır ve her iki taraf arasındaki soğukluk gideril- meğe e Mei çiçeklerin mâna- larına geçe Takılan çiçeklerin mânaları Hercai Menekşe: Sevgimizde — lık ediyorsun ! Beyaz kırmızı gül: Kalbim sana ısındı! Beyaz gül goncesi: Saf ve temiz kalp- liyim! Sarı gül: Beraber öleceğiz! Badem çiçeği: Beni ihmal ediyorsun, ben de ihanet edeceğim! Beyaz yasemin: Bugünlerde Me Ayrılık va : Temiz ve eğ bir aşka sahibini Hanımeli: Aşkımız çözülmez! Fesliğen: Senden nefret ediyorum, sa- na kin besliyorum! Gece sefası: Korkuyorum! Leylâk: İlk heyecanı yaşıyoram! Lâle: Bu, aşkımın ilânıdır. Itır: Ahmaklık etme! Sevgilinin gönderdiği veya bazan elinde sallıyarak gösterdiği çiçeklerin mânaları : Şekayik: Beni terketme! Gece sefası: Seninle tenhada başbaşa vererek sevdamızdan bahsetmekle bahtiyar olacağım ! Gündüz sefası: Sensiz geçen dakika- ların herbiri kalbimi zehirli bir ok gibi Men keşke seni sevme- seydim 341 m > A Katmerli gül: Nasibim ne vakit? Mayıs gülü: Güzelsin, hoşsun! Yabani gük Vadediyorum! Sarı gül: Kalbim sürekli bir azap ve keder içindel Karanfil: Vicdanlıyım! Kırmızı karanfil: Seni çıldıracak ka- dar seviyorum! Menekşe: Muhabbetim pek saf ve samimi... Adi menekşe: Daima seni düşünüyo- rum! Kalbim senindir. Hercai menekşe: Kuzum, ben öyle üzüntülere gelemem! Canın isterse, Amasyanın bardağı; sen olmazsan başkaları var! Katmerli menekşe: Sevgimiz yeni > lıyor. Şebboy: Sabra tahammülüm kalmadı! Yasemin: Aşkından ölüyorum, çıldırı- yorum, insaf merhamet yok mu sende? Beyaz leylâk: Bu, ilk ve son aşkım... Mavi leylâk: İtimat et! Zambak: A dostlar, nedir, benim ba- şıma gelenler, felâket... Sünbül: Sen benim hayat bahçemin bülbülüsün! Hind Sünbülü: Ayrılacağız | Bayaz Salkım: Sevgim hakikidir. Penbe salkım: Çok zarifim, çok za- nizl i: Temiz his ve muhabbet istiyorum! Nergis: Saadet mi? Ne kadar uzak! Sarı fulya: İnanıyorum Beyaz fulya: Merhamet et, yalvarı- yorum! Muhabbet çiçeği: Sende beni sevl İnci çiçeği: Ya, öylemi; Peki karar sizin! Kına çiçeği: Muradına ermedin mi? Korkma, ereceksin! Levanta çiçeği: Aşkım müthiş! Lâtin: Seni mukavemetsiz bir aşkla seviyorum! Mine çiçeği: Hain, alçak, benimle bu kadar eğlendiğin yetmedi mi? Köylüler bağlarda, kırlarda yaşa- dıklarından ve bazan aylarca bağ damlarında kaldıklarından, şehirlilerin kıymet vermediği kır çiçekierine de mana vermişlerdir. 5 Doğru söyle, cidden seviyor usun beni Kapış kıran: Mademki bir yuva kur- mak, mesut yaşamak mümkün de- ğildir; münasebetimizi keselim! Deve dikeni: Gücendim sanal Kara diken: Bu dedikodu nerden çıktı? Lâle: İtirafa ne hacet, sevdiğim belli değil mi? (Bir sayı daha devam edecek) Ee d Ek EE kl, ğü.

Bu sayıdan diğer sayfalar: