14 Nisan 1944 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 10

14 Nisan 1944 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tamam ŞE RE A ya PEYGAMBER SÖZLERİ Dürüst ve doğru tacirin yeri, nebilerin, sadıkların ve şehitlerin yanıbaşıdır. *** Seni mahrum edene sen ihsan et, sana zulüm yapanı Sen affet, senden el etek çekeni sen ziyaret et; o zama Allah senin hesabını kolaylaştırır ve rahmetiyle seni Cennetine alır. “4 Erkeklerin güzellikleri, dillerindedir. ** İyi zan, ibadetlerin iyisidir. #.* . Edeb imandandır. A Yemin eden kişi, ya yeminini bozar, yahut pişman olur. *.* Harb, hile demektir. ... Üstün kişiler, dünya için âhiretlerini ve âhiret için dünyalarını bırakmıyanlardır; böylelerinin vücudu halka yük olmaz. “.* Doğurmayan güzel kadını bırak ve doğuran bir kadın al! Zira ben kıyamet gününde, ümmetler arasında sizin çokluğunuzla iftihar edeceğim. *“.* Din, nasihat demektir. “... Borç,'din üzerinde lekedir. “... Borç, yeryüzünde öyle bir ilâhi ilimdir ki, Allah bir kişinin zilletini murad etse onun boynuna borç halkasını takar. »*.. Bütün hikmetlerin başı, Allah korkusudur. “. Nice insan vardır ki, geceleri kalkıp tecehhüt namazı kılar; bunlara uykusuzluktan başka fayda yoktur. Nice insan da vardır ki, nafile orucu tutar; bunlarada açlık ve Susuzluktan başka fayda yoktur. #*** Allah, dilini islâh eden kişiye rahmet eylesin! i ... Muhtekir, mel'ündur. “.. Öz nefsin için sevdiğini, başkaları için de sev | ... Sizi methedenlerin üzerine toprak saçınız! SANATI Benim, devlet sanatının öğretilir birşey olduğuna aklım yatmazdı. Bu bilginin öğretilir birşey olmadığını, insanların onu biribirlerine e zannının bana nereden geldiğini anlatayı Bence Atinalılar, (Hellas)lıların da dediği gibi, akıllı ianasladır: Meselâ, halk toplantısında yapı işleri konuşulunca, mimarlara dani- şırlar. Gemiler üzerinde konuşuluncada gemi yapıcıla- rına baş vururlar. Hasılı, öğrenilir ve öğretilir herşey için, hep böyle davranırlar. Ama meslekten olmıyan bir kimse bu işler üzerinde fikir yürütmeğe kalkışınca, ister zengin, ister güzel, ister asil olsun, kimse onu dinlemez; h erkes onu alaya alır, gürültü eder, tâki fikir yürüten adam gürültü karşısında kendiliğinden çekilsin, yahut (Pritan) ların emriyle okçular tarafından zorla kürsüden indirilsin. İşte üzerinde münakaşa edilen işlerde, meslek- ten yetişmiş olmak gerekir göründüğü zaman Atinalılar, böyle davranırlar. Ama devletin umumi menfaatları or- taya atılınca, dülgerlerin, demircilerin, kunduracıların, tüccarların, denizcilerin, zenginlerin, fakirlerin, her türlü halk tabakasının ayağa kalkarak söz söyledikleri görü- lür. Fakat bu sefer, hiçbir muallimden ders almadan, hiçbir yerde öğrenmiş olmadan fikir yürütmeğe kalkı- şanların bu eksiğini kimse yüzlerine vurmaz. Bütün bunlar devlet sanatının öğretilir birşey olmadığını gös- teriyor. »“.* İşte insan, hayatını korumağa yarıyacak bilgiyi böyle elde etti. Ama onda devlet bilgisi yoktu. Bu bilgi (Zeus) undu. a *.. İnsanlar Tanrı nimetlerinden pay aldıkları için, hay- vanlar arasında, Tanrıya saygı gösteren yalnız onlar oldu. Tanrı adına kurban yerleri ve heykeller diktiler. Daha sonra bu Tanrılık bilgi sayesinde heceli sesler çıkarmayı, herşeye adlar takmağı öğrendiler; evler, elbiseler, ayak- kapları, örtüler edindiler ; yiyeceklerini topraktan çıkar- dılar. İnsanlar, böylece, ilk zamanlarda dağınık bir halde yaşıyorlardı, henüz. şehirler kurulmamıştı. Çünkü devlet sanatini - ki savaş sanatı onun bir parçasıdır - bilmiyor- lardı. “.. Bunun üzerine (Zeus), cinsimizin tükenmesinden kork- tu; şehirlerde düzen, insanlar arasında da dostluk kurmak için, (Hermes) le insanlara edep ve doğruluk gönderdi. (Hermes), (Zeus) a, edep ve doğruluğu insanlara nasıl dağıtayım, diye sordu: “Sanatlar nasıl dağıtılmışsa öyle mi? Meselâ hekimlik sanatını bilen bir hekim birçok insana yeter; bütün sanatlar insanlara böyle dağıtılmış- tır. Şimdi bende doğruluk ve edebi insanlara böylemi dağıtağım, yoksa herkese mi vereyim (Zeus), “herkese dağıt, dedi, lirkdö ondan payını alsın. Çünkü bu, öbür sanatlarda olduğu gibi insanların bazılarında bulunacak olursa, şehirler meydana gelemez. Sonra da adıma şöyle bir yasa çıkart: Herkim ki,, edebe ve doğruluğa yetkili değildir, o, devlet için bir belâ sa- yılacak ve ölüm cezasına çarptırılacaktır.,, .HAZRETİ MUHAMMED (Binbir Hadis) ten— M. K 10 SA EFLÂTUN — ( Protagoras) dan N. $. KÖSEMİHAL ya

Bu sayıdan diğer sayfalar: