23 Kasım 1945 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 2

23 Kasım 1945 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dünyayi taşıyan inek boynuzu, Batının Batıya bakışı | © Batının Batıya bakışı, (mayonez) in. içindeki zeytin- yağı, limon ve yumurta unsurları gibi, kendi kendisini üç esasa irca etmekle başlar; eski Yunan, Roma ve Hıris- tiyanlık... Bu bakımdan Garp, kendi tahlil raporunu imza etmekte sonderece kati ve riyazidir. Sanki Yunan'ın mü- savisi İ, Roma'nın müsavisi z» 1, Hıristiyanlığınki de 7 ve neticede kendi tutarı 3 di © Batı, kendisini en deri mütefekkireriniler birinin ağ- zıyla şöyle hulâsa eder: «Romalılaşmış, Hıristiyanlaşmış ve eski Yunanın zihni nizamına teslim olmuş her toprak Avrupalıdır»... © Eski Yunan, yine en ileri Batı mütefekkirlerinden bi- rinin üslübunda ve yine bir kimya tahlili kadrosunda, şöyledir : «Hâkim zekâ, ince muhakeme, sağlam bilgi; vüzuh, aydınlık, açıklık..>. Garblı, duygularının hendese- sini, bütün şekiller üzerindeki ölçüsünü, tefekkür usulünün harikulâde misalini, yüzde yüz eski Yunandan aldığına inanmıştır. Ona göre eski Yunan, her şeyi yüksek insana kazandıran; yüksek insanı her şeyin temeli haline getiren; yüksek insandan, her şeyi yoğurup, şekillendirip son de- rece vüzuhlu ve imkân nisbetinde aşikâr bir ahenk içinde sımsıkı tutmasını . isteyen bir müessirdir. Garplı der ki, insana ilk madde ve ruh itinasını o telkin etti; ruhu, ha- yal ve rüya uçurumlar: önünde kendi kendisini müdafaa- ya o alıştırdı; ruhun iphamlı ve mevhum verimlerini ince bir tahlil ve tenkit melekesiyle “o dizginledi; hep eski Yunan... Ve işte bu tefekkür nizamından da ilim doğdu. İlim ki, yine onca- Garp ve Garplılık ruhunun biricik kat'i farikası, yegâne emin ve şahsi zafer alâmetidir. © Roma ise, Garplının gözünde <Teşkildilı ve temelli insan kudretinin ebedi örneği» dir: Devlet, imparatorluk, 1001 Çesçeveden habire ölçmek, habire yalancı direkler e iğ benzeyebilir, yapıcılık hum Şeytan arabası... Sihirli halı... Çimen için yağmur bekliyen küzu, © çapta seviyoruz, sakın: seni sık. sık ele aldığımız, teşhir eder gibi olduğumuz, yaralar gibi lid ik did göründüğümüz zaman bize kızma! Mukaddes emanetlerin, heniz kanında r rüya gören doğ- Gurbet iklimleri... Yet al n memiş çocuklara doğru bayrâkdarı olan seni, n e anne, ne baba, ne kardeş, ne de sevgili Başlamadan sona eren yolculuk, | (Ve Pas yığılan Tütsü ve buhurdan ve mavi oncuk, zZun ve mazur tablosu; Eli çenesinde dinliyen çocuk; Ve ninemin kırk gün süren masali... Emin ÜLGENER|| > netice yolundan, cümle ka; ve dünyada sevgili der: bilir. Yahut, pilânının a gözleri ölü gözü gibi, bizim kadar #ev&bilir; Müsaade et, hissi olmayalım Kaynar su; ateş, kezzap gibi gelelim! Gaye, belki lie iye tabaka ta baka kir, küf kendi öz madenini sana göstermek, seni bu Sen, bir sebep ii e Ve eğer bu gün u çiziyors Kıyasıya Mi sebep; müessese, yasa, nizam, teşkilât, üstünlük duygusu, hare- ket şuuru, fert ve cemiyet halinde taş gibi adalelerle örü- lü gövde, zafer arabası, m va alayı, zafer tdkı ve dört bir etrafa yayılmış baskı ruh G iiristiyanlık... Bu nokta üzerinde merkezi Garp te- lâkkisi, eski Yunan ve Roma tesirlerinden sonra, Batının, muhtaç olduğu hassasiyet, ahlâk ve iç âlem kaynağını Hı- ristiyanlıkta bulduğudur. Onca Hıristiyanlık, asırlar boyun- ca Hind'de ve bir zamanlar İskenderiye (mistik) lerinde olduğu gibi, insanın derinliğine doğru kendi iç âlemine almak, orada mücerretleşmek, ve bir iç hayat, iç ahlâk, ç görüş temsil etmek ihtiyacının bir ifadesidir. Onca Hı- siiipenlik. ruha, en ulvi ve en hayati, en doğurucu ve doğurtucu meseleleri arzeder. İman ve akıl, şehadet ve tahkik, iş ve fikir, eser ve gaye, hürriyet ve fedakârlık, hüküm ve merhamet,. hak ve adalet, fert ve cemiyet, er- kek ve kadin, ve netice A madde ve 2 evel bir- biri arasındaki tezad ve ahengi, yine onca hep o kaynak- tan, Hıristiyanliktan a feyizle melce Bi öm. © Avrupalı demek ister ki, eski Yunan, tabiatla insan arasındaki alâka ve münasebet sırrının selim duygu ve düşünceye bağlı zihni tertibini veren biricik kaynak; Ro- ma bu zihni tertibi en geniş hâkimiyet ve saltanat edasına kavuşturmuş kuvvet ve hâkimlik şuuru; Hıristiyanlık da bütün bu şartların en iç pilânda, tefsir, hassasiyet ve ak- lâk merkezidir. © Böylece Avrupalı demek ister ki, o, insanı maddeye hâkimiyetle mükellef kılan hendesi bir idrâk zevki, bu zevkin imparatorluk teşkilâtı, ve bütün bunların ta derin-, lerde ruhi mizanını yaşatıcı bir iç duygu âleminden ibaret üç vahitli bir hüviyet yekünudur. İdeolocya Orgüsü — BÜYÜK DOĞU Necip Fazıl KISAKGREK Dinle, ey genç adam! ç adam! Senin için bir mefküre inşa ediyoruz. Ellerimizde baltalar, kazmalar, to- puzlar; ve cetveller, gi şaküller... çın Jar, Hâbire kesmek, habire yıkmak, habire ezmek; ve toz duman içinde bir ân yapıcılığımız göze görü nmeye- donmuş kalmı: başka bir şey düşünmeyen bir tecride de mıhlanâbiliriz. Aldanma! Mutlaka ameli pa an ve mutlaka yıkmak için KAR ne demek ol- w duğunu; Allah isterse, sana göstereceğiz. Biz ki seni, sağ kaburga kemiğimizin altındaki ciğerden, sol mememizin aşağısrndâki” "yürekten, kızgın kafa tasımızın içindeki i beyinden daha aziz ve hayati bir varlık biliyor ve afyon, (kokain), (eter) gibi değil, dâvacısı kılmaktır. , bir le olarak bazı iflâsların mah- gs t olsun sana bu neticeyi aşılayan maili erel.. dırasıya koruduğumuz da netice, yani seni. Dâvaya pısından m de nereden dolanalım Senin, Te farkında ol, ister pe Mahşer günü bizden dâvacı olmaman için, biz u:anla, tahammül et ve bizi anne, baba, eğ, olmasa > yanı başında sev! Bil ki muradımız sensin!,. sd. kk in ai ee

Bu sayıdan diğer sayfalar: