15 Şubat 1946 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 11

15 Şubat 1946 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İMDİ dâvayı, bir ütün vi ve sıkın- Şeri RIKULUNDAN DİNLEDİKLERİM Bizi ei Türk irfanının ileri dereli temeli yalnız üçtür s0 devrindeki Bağdad Osmanlı, ri ve V | T U R RK İ R F A N | âlemine (o baktığımız Garb temelleri... Bu zaman, ana vi üdir köklerden üçünün de N .dâva ve fikir zemini- cevherlerini tek sa- dan me'le oturmu, niye aybetmeden ma infilâkı duyup uyanmak ve hakiki ha- ik... Fikir budur! Bir türlü ayakta durdu- rulamıyan irfan sütünumuzu, (Kristof Ko- ip un yumurtası ka- dar basit bir usulle — topraklarımıza dikecek z pi teşhis de bu x Dâvanın . çilesini miş veya çekenler- ai mütehassıs- gayeye perçinlenmiş olacaklardı. ye ve Der ve rinin; hem dil, hem mev- hem h ihtisaslarına göre sınıf sınıf wekileri er ere Ve bütün bu toplu- merkez etrafında muhte- renin kılavuzluğunu hiçbir ân kaybetmiyecekti. Ortalama bir hesapla, her biri ayda 300 lira aylık alan 100 mütehassısın kadrolaştıra- cağı bu heyet, tam on senelik bir çalışma sonunda Türk irfanını özleştirebilmek başarı- sına karşılık, tam üç buçuk milyon liraya; tercümelerin satış kârı da boşeplanitik olur- tı. sa, bedavaya mal olacakt Yüni her hangi bir vekâlet zi bedava; yâni her zaman olduğu e ölen tan le 8 eri yok... Yapılacak olan buydu! Halbuki ne ya- pıldı? Dâvanın en fazla nezaket kazandığı de- vir, 20 yıllık Cumhuriyet, ondan evvel de şu veya bu şekiller altında topallaya topallaya gelen 80 yıllık Tanzimat boyudur. Fakat Tan- gerçek ve canlı eğiştiği, bir türlü dondurulamrdığı, fakat zaman zaman billârlaşır oğ! ter Batı nın ruh ve fikir hülâsaları üzerinde bütün gayret, tam bir ihyâ zeminine oturtulması gerekem Şarkı yüzüstü bırakmak; Batıyı da duymadan ve anlamadan, eriyle Necip Fazıl KISAKÜREK eğlence vesilesi olmaktan başka bir he- defe yöneltilmemiştir. on beş senedir hâdiseya uzanmak iste- yen resmi devlet eline gelince; ha, bu çok mühim! Hasan Âli Yücelin (emrü kumanda)- sındaki a sihazımızın son üç beş senedir bize dünya şaheserlerini intikal ettirmek husu- sunda giriştiği büyük nümayiş, daha evvelki bü ve alâkasızlıktan bir olmaktadır. | İki — Ese , bağlı Sm fikir ve san “at dâvalarının çilekeşi merkezi elin eği “şeyi ellerde, bir İm Şe mari- “gi te ktedir. — Böreği çevrildiği a Türkçe değil, ve zünde mevcut o “5 sinde (Necip Fazıl Kı- sakürek) imzasiyle çıkan bir seri yazıdan almıştır. Geçelim, geçelim ! Bu meselenin her ân biraz daha inkıbazlı bir mikyasta devirler b e e tek illet, han- yni teşhisle yüzyüze her türlü ana ve müdir ıkamayışımızdır. Se- budur; gösterdiğimiz yollarsa, netice... een sebep vücuda gelmeyince, netice, Bati tefekkür sincisi: (Anaksimandros) Tales) in vatandaşı ve talebesi Bu ince madde (ape- Gö âlemlerin almakta, ancak ondan ayrılma yoluy- la çıkmaktadır; böylece bu hayatın dev- retmesi ve yeni yeni varlıklara geçmesi için, her şeyin kaderin işaret ettiği ân- da cevherden aldığı yatı 1: e B © p dir. İlk (Kaos) — esi da bulunma- ve 80; ru ve yaş zıdlık- dşeise eri an ayrıla- rak birbirlerinden farklı unsurlarla tabi- atı ve varlığı meydı İlk < B az o ğukla y lardan birincisi sarekilei dike süt. toplanmıştır. (Anaksimandros) dünyanın bir üstü- et sürmekte- im, ken- vane şeklinde olduğunu dir. Üstüvane şeklindeki disini cis diger gök olak bağellikn ayıran ş ve Şark dünyasının, âkıâ sebep olmadan netice doğmaz; fakat neticeyi teşhis ettirici yolların da ie bep kutbuna bağlı düğümleri vardır. Öyle sebep, bütün evvellik ve aslilik vasfına sari men, a eseri olan netice yollarından da aranabi bla ağacın damarlarında toz yığını ha- linde sayısız tohum olduğu gibi, her to- humun içinde de bir ağaç vardır. Teşhisi bu ka- kudar kolay, fakat 4 — bu teşhisteki e e fikir rüşdünü çe- a tin gördüğümüz me- yi selenin baş hususiyeti şudur ki, o, sadece bir netice olmak haysiyetine yi meyda- kutbunu aydın- basit ve kaba treflar bin olsun kancayı ata- bilsek!.. Ve kof tesellilerden ve dolandırıcı işgüzarlıklardan kurtulabilsek... H. M. KAFALIOĞLU ve (Anaksimenes) i mesafenin müsaviliği sayesinde, muvaze- ne halinde, hiçbir yere dayanmadan suz esir eği yüzm: dan var olan ve yok o (teoi) ie vardır “Anaksimsrdrda) un hayatın, hassa insan hay: olan sayısız âlem bil. atının menşei hakkında amanlar bu husustaki e kendine mahsus- bir harekete ve ha- ii sahiptir. (A GE e) un fikirlerinin bir- Asrın (fizyolog) larında rastlanacaktır. besi (Anaksimenes), hocası âya- maktan çok uzaktır- İlk cev- herin (aperion) olduğunu kabul etm beraber ona Hari tarifler getirmiş olması, İyonya filozofları arasında sayılmasının sebebini teşkil etmiştir, Tal ında ay: mektedir, Birbirleri kd > em X IR ME lay eyer, di le Ki liği

Bu sayıdan diğer sayfalar: