2 Ocak 1948 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 10

2 Ocak 1948 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AR. A Sn REK | SADİ : Can tek nefesin himaye- sindedir. Dünya iki yokluk arasındâ bir varlıktır. Dini dünyaya satanlar eşektir- ler. Yusufu satıyorlar, aca- ba ne alacaklar? Hak: «Hey âdem oğulları; ben size Şeytana tapmayın diye tav- siyede bulunmadım mı ? O “sizin düşmanınızdır,» bu- yurmuştur. Düşmanın sözile”“dostun ahdini kırdın. bak kimden kesildin, kime yanaştın? Şeytan, ibadetini Allah için yapanlarla; padişah da, müflisler ile başa çıkamaz. Çabucak vücude gelen şey çok devam etmez. İşitmişsinizdir ki, şarkta, toprağı yuğurduktan sonra bir çini kâseyi kırk senede yaparlarmış Bağdatta ise günde yüz kâse yaparlar. Fakat şüphe yok ki, böyle çabuk yapıldığı için onun da kıymeti ona göredit. Piliç yumurtadan çıkınca yiyecek arar; ha.buki insan yavrusu doğduğu zaman akıldan, idrâkten-mabrum- ur. ” Böyle olmakla beraber hemen varlık gösteren o ve faziletçe insan olmıyan , her şeyi geçer. Cam her yerde bulunur. Ondan dolayı kıymeti yok- tur, Lâl ise nadir olduğu ve ele güç geçtiği için kıy- metlidir. — İşler'sabır ile husule ge- .Nir, Acele eden kimse baş aşağı yıkılır. Gözümle gördüm ki, çöl- de yavaş yavaş giden adam koşan kimseyi geçti. Yel ayaklı at koşamaz, gidemez oldu. Deveci ise * devesini yavaş yavaş, dur- madan sürdü, . Cahil için susmaktan da. ha iyi şey yoktur. Şu ka. dar var ki, cahil işin böy. le olduğunu bilseydi cahik olmazdı Eğer kemalin, ilmin yok- sa susman hayırlıdır. İçsiz cevizi hafifliği, insan oğlu? nu dili rüsvay eder. Bir ahmak bir eşeğe ko- nuşma talim ediyordu, Bu- için uzun bir ömür tti Bir akıllı zat o ahmağa tesadüf etti ve «Bu işten vazgeç, insanların seni ayıp- lamasından kurtul, Hay- vanlar senden söz öğrene- mezler, Sen çalış, onlardan sükütu öğren» dedi, Her kim kendisini halka âlim tanıtmak için kendi- sinden daha âlim kimse ile bahse girerse; halk onun cahil olduğunu anlar, Senden daha iyi, daha yüksek birisi söze ii onun Söylediği şe sen daha iyi bilsen “bile iri etme Kötüler oturan iyilik emez. İni gizli ayıbını ; aşikâre etme; çünkü hem onları rüsvay etmiş olur- sun; hem de herkesin sana olan itimadını kaybedersin, İlim okuyup amel etmi- yen kimse, çift sürüp de tohum ekmiyen kimseye g © 3 İsteksiz ibadet edilemez. İçsiz kabuk bir işe yara- maz Cedi İövielli bir insa. işide sağlam olması icap etmez. Çarşaf altında çok güzel endamlar görünür. Fakat bir de çarşafı açınca... Eğer bütün geceler ka. dir gecesi olsaydı; kadirin de kadri kalmazdı Bütün taşlar lâl olsaydı, lâ'l ile taşın kıymeti bir olurdu, Görünüşte her güzel cla- nın huyuda güzel olmak icap etmez. ' İşe yarıyacak, vücudun dışı değil, içidir. GÜLİSTAN Kilisli Rifat ARİSTO : u baş, bir gece ve bir gün başkanlık eder, Hiçbir kimse. daha uzun zaman başkanlık edemediği gibi, bir kimse iki defa baş ola- maz, İçinde hazinenin; şe- hir kayıtlarının, devlet mü- bürünün bulunduğu mâbet: lerin anahtarını o saklar, ##* Eskiden. Meclisin, para cezasına çarpmak, hapsettir- mek ve öldürmek salâhiye- ti vardı. Birgün Meclis (Li zimakos) adlı birini cellâ. dın eline vermişti, Bu adam öldürülmek üzere oturmuş. ken, (Alopeke) mahiyesin- den (Ömelides), hiçbir yurt- daşın mahkeme kararı ol- maksızın öldürülmiyeceğini söyliyerek onu cellâdın elin- den alıp götürdü. Yapılan muhakeme sonunda (Lizi- makos) salıverildi. Halk, meclisin elinden, ölüm ce- vermek, hapsetmek, ara cezasına çarptırmak salâhiyetlerini alıp şu ka- nunu yaptı : Meclis herhangi bir yurt- daşı bir suçtan dolayı mah- küm eder, yahut para ce- zasına çarparsa, halk bu hükmü, yahut ceza kararı- nı mahkemeye verecek; hâ ne ise yalnız o sdyılacak, Meclis memurların çoğu- nu, bilhassa paralara ba- kanları muhakeme eder, Fakat verdiği hüküm 60. nuncu sayılmaz. İstinaf için mahkemeye baş vurulabilir. Hususi kimseler de memur- ları kanunlar, saymadıkla- rından dolayı Meclis önünde suçlandırabilirler. mahküm ederse, bunlar, temyiz ederek mahkeme kararı istiyebilirler. kk fesi de, sakatları gözden geçirmektir. Kazançları üç (Mina) dan az olanlarla, vü- cutlarının sakatlığı yüzün- den hiçbir iş yapamıyanla- rı meclisin yoklamasına ve ii BC6 , kimlerin reylerinin neticesi © Meclis bu gibi memurları Meclisin başka bir vazi- yiyecekleri işin devlet he- sabına bu gibi kimselerin her birine günde iki (bol) verilmesine dair bir kanun vardır. Kısacası, meclis, pek çok işde, öbür makamlarla beraber çalışır. ##* Kanun, aranılan altmışın: cı yaşâ geldiği halde ha kemlik yapmamış olanların yurtdaşlık hak ve şerefini kaybedeceklerini (e bildirir. Yalnız bir devlet memur- luğunda bulunanlar, yahut o yıl yurt dışında seyahatte olanlar bu cezaya çarptırıl maz. Bir kimse. bir hakem- den haksızlık görmüşse, bu- nu Hakemler Heyetine bil. direrek o hakemin cezalan- dırılmasını isteyebilir, Ha- kemler Heyeti bu hakemi suçlu bulursa, onu bütün böyle “bir Halk Mahkemesinden bu kararın temyizini istiyebilir. ##k Hâkimlik edenlerin, otuz - yaşını geçmiş, devlete borç- süz, yurtdaşlık * hak ve Şe: reflerinden hepsine sahip kimseler olması lâzımdır. Bir kimse, hakkı olmadan hâkimlik ederse, bu, bildi- rilir ve hâkim mahkemeye verilir. #** > Zevk ve eğlenceye düş- kün, kadınlaşmış kimseler diye. Atinalılar, (Kodros) oğu'larından sonra kıral seç- mediler, (Kodros) oğulların- dan biri olan (Hippomenes) de, soyuna -yükletilen bu suçun yersiz-olduğunu gös- termek için, bir erkekle ya- kaladığı kızı (Leimone) yi. ata, erkeği de arabanın al tına bağlayarak, ölünceye kadar sürdü. ATİNALILARIN DEVLET. Suat Yakup BAYDAR

Bu sayıdan diğer sayfalar: