26 Mart 1948 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 10

26 Mart 1948 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

NİZAZAMİ: Ev Tanri; senin adın her şeyin en iyi başlangıcıdır! Senin ismini anmadan ese- rime nasıl başlarım? Ey Tanrı, senin yâdın, ruhumun cana yakın bir arkadaşıdır. Dilimde yalnız senin adın vardır. Ey: Tanrı, her varlığın muvaffakıyeti (sendendir. Senin adın her bağlı, ka. pal şeyin anahtarıdır. Ey Tanrı senin adın ile tevsik edilmeden hiçbir yazı: varlık: sicilline geçme- işti Ey iğ a. var eden Tanrı, senin kapında her şey âcizdir. Ey Tanrı, senin vasfın münezzeh olmaktır, Senin üzerimizden eksik olmasın, Ey Tanrı, dokuz mahfe. nin yedi gelini hiyetin sorulamaz. İç ve dışı bilirsin. Ey Tavrı, sa- kin müteharrik her şey, «Künfeyekün» emriyle se- nin tarafından yaratılmıştır. Ey insaniyete aklı ar mağan eden. canı veren Tanrı; senin hükmünün karşısında varlık, yokluk müsavidir. Ey insanları hayrete düşüren ülühiyet âleminin oOmahremi olan Tanrı; hem âlem seninle doludur, hem sen ortada yoksun. : Leylâ ile Mecnun Prof. Ali Nihat Tarlan İMZASIZ : Kendi tarafındakileri esir- gemesini bilmiyen, düşman hesabına çalışır. Değişerek yenileşmeyen, hoşa gitmez. Bir nankörün bütün za- vallılara zararı dokunur, Dostuna karşı, düşmanın oluverecekmiş gibi davran! Hüküm verirken acele etmek suçtur Ne kadar ufak tefek, za- yıf olursa olsun, düşman- dan sakınmak akıllıca iştir. Felâkete uğramışın ei mesi bile hakarettir. Doğunun büyükleri ; NİZAMİ Nizami, Selçuki devri şairlerinden olup İran Mes nevi edebiyatının Firdevsi. den sonra en büyük sima- sıdır. o Lisana hâkimiyet, geniş bir hassasiyet, par- lak, zengin bir hayal ve derin bir bilgi, kendisine bu edebiyatın birinci de- recede gelen şairleri ara- sında yer vermiştir. Eserleri, kendisinden son- ra gelen birçok büyük sair tarafından tanzir edilmişse de hiçbir nazire, aslın mer- yatı değil, Türk edebiyatı üzerinde de çok tesiri var- dır. Onbeşinci ve Onaltin. cı Asır divan edebiyatımı- zın maruf «Hamse» oileri onun tesiri altında kalmış- kardır Nizami'nin doğum tarihi hakkında muhtelif rivayet- ler varsada hiçbiri kali değildir. Ancak Hicretin 533 . 540, .(1138. 1145) se. neleri arasında doğduğu muhakkaktır Gencede doğ- muştar. Asıl ismi «İlyas» tır. Ba. baaloın ismi «Yusuf», an- nesinin «Reise» dir, Genç yaşında baba ve annesini 10 kaybettiği tahmin ediliyor. Gencenin osünni (muhiti içinde yetiştiğl için zühd-ü- takvaya çok meşli vardı. Hakikaten hayatının sonu. na kadar çok zahidane ve temiz yaşamış, herkesin ten imtina eden mağrur Kızıl Arslan. Nizami'yi zi- yaret edip iftihar ile elini öpmüştür. Yaradılışındaki şir kabiliyeti, bu zahidane hayat içinde pek renkli ve coşkun eserler ibdâ etmiştir. Nizami'nin öldüğü tarih de kesin olarak bilinemi. yor, Ancak Hicri 599 (1202 - 1203) yılında ikmal ettiği İkbalname'nin sonun- r ve- fatı 599 602 (1203 1206) seneleri oarasında tahmin edilebilir. Nizami'nin kabri, Gence yakınındadır. on senelerle Sovyet hükümeti tarafından tamir ve ıslah edilmiştir. Mezar taşı üzerinde doğum ve ölüm tarihi olarrk Hicri 535 (1140) ve: 599 (1203) seneleri tesbit edilmiştir. Prof. Ali Nihat Tarlan çlu koyuverildi mi, hâ- kim kabahatlı olur. Birlik nerede ise, zafer oradadır. Yeni takdir emiş eskisi de kaybolu Talih yi verdiğini geri ister. Bir düştüğün yerde bir daha düşersen, bil ki ka. bahat senindir. Ateş bir şey yakmadan geniş bir sahada parlamaz. Her şeyde bir kötülük görmeyi en çok nankörler öğretir Bir kişiye haksızlık eden, birçok kimseyi tehdit eder, Kötü öğüt vermekte ka- dınlar erkeklerden üstün- dür. “Birçoklarının hoşuna gi. den şey büyük tehlike pa- hasına korunabilir, Hemen «olmaz» dersen, daha az aldatırsın. Kötülük etmek istiyen, bahanesini bulur. İeğişiinlemizse kötü bir kara Başkasının tl göre yaşamak ne büyük sefalet- ir! karar Ne verirsen vet; hiç bir şey sadık bir dost kadar ucuza malolmaz, 535 Hem sevip hem de uslu akıllı olmak; ancak Tanrı- nın kârı, Aşk yarasını, çirir. deşen ge- Fena uyuduğunu duymı. yan, rahat uyuyor demek- tir, Hor gördün mü, tehlike daha tez gelir. Sonradan pişman olaca- ğın bir işe girişme! Gereğinden fazlasına mü- saadesi olan, müsaade: olu- nandan fazlasını ister. İleride acı olabilir mi; şimdi sana tatlıda gelse durma kaç! Büyüğün dilerse. hayır demek olmaz! Hâkim merhamet göster. di mi. kanundan eser kal- m İstenen şeyi nezaketle reddedersen, oda bir nevi iyiliktir. Ustaca kölelik eden, hâ- kimiyetin bir parçasını elin- de tutar. Kullanamıyacak olduktan sonra para nene gerek ? Dostuna gereği gibi ih- tar etmiyorsan, onun dos tu değilsin demektir. Kamşu evini tutuştura- rak öc alayım demek ap. tallıktır. Yapılan bir iyiliğin ha- tırlanması, oldukça yüksek bir faizdir; Hakikat senden yana ko. nuşuyorsa, kâfi derecede nâtıksın Sözü ne tarafa çekip an- lıyorsan ehemmiyetli olan budur, Fakir zengini taklide gi- rişti mi, mahvolur. Eski (Lâtin) vecizeleri Prof, Ş.Ü. zil il Talu 2

Bu sayıdan diğer sayfalar: