2 Nisan 1948 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 5

2 Nisan 1948 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HAFASA (BİNTİ SİRİN) Br * gece evinde zayıf bir ışık ya. narken kalkıp namaza durdu İşık söndü; fakat sabaha kadar evin içi ziya dolü olarak kaldı. RABİA (ŞAMİYE) Ea Ahmed (Bini Ebil. havari) nin zevcesi .. Zevci onun için demiştir ki: — Hali garibdi. Ona, gâh aşk ve muhabbet galebe -ederdi ; gâh korku ve haşyet... Bana şöyle derdi: «Be- nim sana muhabbetim zevclik sevgisi değildir ; belki arkadaşlık sevgisidir, » ##* Bir gün, önünde su dolu bir leğen dururken, birdenbire, leğendeki suya bakıp şöyle mırıldandığını duy. dular ; — Bu leğeni kaldırımz ! İçindeki suda («Halife Harunürreşid vefat etti> diye bir yazı gördüm Gerçekten, Harunürteşid, o ânda ruhunu teslim etmişti. HAKİME (DIMIŞKIYE) RO (ŞAMİYE)nin yol gösteri- cisiydi. Bir gün ona dedi ki: — Senin zevcin Ahmed (Bini Ebilhavari) senin üzerine bir zevce daha almak istiyor ; haberin var mı? — Evet, biliyorum ! — Bu yolun büyüklerinden olan zevcin, malik olduğu bir tek akılla, Alba hasrettiği gönlünü iki kadının meşguliyetine taksim etmeği nasıl kabul m eği — ai, er ve gönlünde ondan başka hiçbir meşguliyet bulundurma» emrini veren Âyetin tefsiri sana erişmiş Mi S Ne t! Bu Ul alan Rabia. yolda Hakime'den duyduğu sözleri düşü- nerek giderken, kendisimi öyle bir vecd içinde hissediyor ki, rastgeldiği erkeklerin onu sarhoş zannetmesi ibtimalinden utanır gibi bir yörüyüşle evinin yolunu tutuyor, ÜMMÜ HASSAN Ka dillere destan zühd eh- Oda Süfyan (Sevri) yi tanımış olanlardan. , Hattâ Süfyan'nın onu zevceliğe istediği rivayet olu: nuyor. #4#* Süfyan bir gün onun evine gidi- yor; evde, eski bir hasırdan ve de- win bir fakirlik halinden başka birşey göremiyor, Halbuki Ümmü Hassan'ın amca oğulları zengin kimselerdir. Diyor ki: — Niçin halinden amca oğullarına haber vermiyersun ? Sana bakarlar, yardım ederlerdi. Ve büyük kadından şu ee alıyor : — Ey Süfyan! Sen bu sözü söy- leyinceye kadar benim gözümde ve gönlümde daha büyük kir mevkie sa- hiptin Ben, dünyayı; dünyaya malik olandan, kadir olandan, onu tasarruf edenden istemiyorum; bir zayıf ve âciz kuldan mı isteyeyim? Ve Süfyan, bu cevap karşısında göz yaşlarını tutamıyor, FATMA (NİŞABURİYE) ALKADAN bir zata bir hediye gönderdi. — Kadınlardan öteberi kabul et- mekte küçüklük ve eksiklik vardır. Diye hediyeyi kabul etmedi. Fatıma şu cevabı verdi — Bu yolun ulu kişisi odur ki, ortada sebep ii rai görmes, Gi Gelözkecdi onu şöyle met. vk a rümde gördüğüm bir erkek ve bir kadın arasında, kadın, Fatıma (Nişaburiye) dir. Ona bilmediği biç bir makamdan baber veremedim, Zünnun da şöyle methetti : — Mekkede bir kadın vardır. Fa- tıma a derler. Ulu nasib onunki... Allahın kitabı üzerinde öy- le Günl belirtir ki, beni hayran- lıktan hayranlığa düşürür. #** Fatmanın sözlerinden : — Oki, Allahı görme wi işe girişir, her meydanda yürür ve her dille konuşur, O ki, Allah ona kendisini gösterir, dilsiz olur ve dai- ma hayâ ve ihlâsa yapışır. #** Fatmanın sözlerinden : — Doğruluk ve ibadet ehli bu gün öyle bir diyardadırlar ki. dalga. lar onları döver, onlar-da Rablarına 53 SA boğulanlar gibi yalvarır ve kurtuluş isterler #“* Fatmanın sözlerinden — Allahı görme ha yürü. yenler irfandadır; Allahın görmek istedikleri de ihlâsta A ÜMMÜ ALİ PA ÜYÜKLERDEN birinin zevcesi... Çok zengindi. Parasını ve malını son' puluna kadar fukaraya dağıttı. #** Bir büyüğün södü : — Ümmü Ali'yi görünceye kadar kadınlara ve kadın sözlerine kıymet vermezdim, Onu görünce anladım ki, Hak, kendi marifetini, erkek veya kadın, kime isterse verir Ona bir ta geldi : — Sana hizmet vesilesiyle Allaha kavuşmak ikisi Kadına cevap ve — Niçin Allaha bizi vesilesiyle Allaha yaklaşmak istemiyorsun ? *a* Ded — Allah, insanları, türlü iyilikler ve lütuflarla kendisine dâve$ etti. Fakat insanlar bunu anlayamadı, Bu sefer de Allah, onların üzerine belâ- lar yağdırdı, Tâ ki, belâ yoluyla in- sanları yine kendisine yöneltsin.. Zira Allah, kullarını sever. di ve* i — Küçük düşmektense bir işin kaybolması evlâdır. K ÜMMÜ MUHAMMED BU Abdullah (Hafif) in annesi... Başı secdeden aa yy Oğlu Ebu Abâullah ile deniz yo- lundan Hacce ii Oğlu Şeyh Ebu. Abdullah Rama- zanda gecelerini ihya ediyordu. Ka- dir gecesi, namazını kılmak için evin damına çıktı. Şeyh, Kadir gecesinin nur tecellilerini beklerken ipa n bir ses duydu, Annesinin ses — Aşağıya in! Senin çilek bek. lediğin evin içindedir. Şeyh aşağıya. annesinin yanına indiği zaman, etrafı nur içinde gördü ve annesinin ayaklarına kapandı : ” — Annemin değerini o vakit an- ladım. ünü

Bu sayıdan diğer sayfalar: