9 Haziran 1930 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

9 Haziran 1930 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

9 Hazlrsn 1930 S... Camhartyet SON TELGRAFLAR Türk Ynnan itilâfının imzası teahhur etti Itilâfname imza edilirse Yunan Meclisİ de tatilinden evvel tasdik edecek Ankara 8 ( Telefonla ) Türk Yunan itilâf ının bu akşam imza edilemiyeceği tahmin edilmektedir. Tarafeyn arasında müzakerat devam ediyor. Atina'dan gelen son haberlere göre itilâfnamenin imzasına dakikadan dakikaya intizar edilmektedir. İmza takdirinde Yunan parlâmentosu da itilâf nameyi yaz tatilinden evvel tasdik edecektir. '.•MNiın.ımHiıtHlinHIIIIIHimmilllllllllllllllllllllllllUllııllHiMiınm Zavailı mÜbaoille!... {Bursa'da Askeri lise Franstza muallimi Sedat B. vasıtasile 5 Saadet Hanıma: 15 teşrini sani 340 tarihli istidanız tetkik edildi: Mübadele noktai nazartndan vaziyetinizin L tesbiti için zevcinizin tarih ve umahalli vefatile o tarihtenberi, jj. dul bulunduğunuza dair mahal^ İŞ 'eniz hey'eti ihtiyariyesinden a( U lacağınız ilmühaberin irsalini L beyan ederim efendim.] | Muhtelit Mübadele Komisyo ^nu Türk hey'etinden ikinci mu |.rahhasm okunmaz imzasını ta Û ^şıyan bu tezkere (3757561) nu| ğmarah ve 26 mayıs 930 tarihli« j^dir ve Saadet Hanımın 15 teşrif $/,nisani 340 yani 924 tarihindeki istidasına tam altı sene sonra verilen cevaptır. Binaenaleyh bu sür'at ve istical karşısında |artık uzun söze ne hacet?.. t : : ^r**a'T'frı Konya'da mahsul iyi! Bankalar da kredi veriyor, ah, bir de ıska idaresi çiftçiye su verseü. Hoş görmeli! Bir haftalık mecmuada, bir «Diyorum ki» sütunu var. Haftadan haftaya, vekayii ve neşriyatı tetkik ve tenkit haddesinden geçiveriyor. Kimin ne demeğe hakkı var? Fakat ne lisan! Ne eda! Ne yüksekten atış!.. Zaten sütun başhğı, muharririn «Arugans» ını göstermeğe kâfi! Bu ne iddialı bashktır? Anadol Frans bile, evahiri ömründe, böyle başhklı bir sütunun altına yazı yazmağa ve imzasını at • mağa çekinirdi sanırım. Sadri Ethem, (şair ve roman) diye bir müsahabe yazmış. (Diyorum ki), bakınız ne buyuruyorlar: «Çok kıymetli arkadaşımın bfi tün yazılarını büyük bir zevkle okurum. Bilhassa son zamanlarda yazmağa başladığı müsahabele ri » Üstat, beğeniyor ama, kayitle! Eh, bu kadarı üstatlığm şanindandır. Aldı kerem, bakalım ne söyledi: «Bir çok noktalarda fikirlerimi» pek uyuştuğu halde bazı noktalarda aynlıyor, zannederim.» Şivede hafif bir istihza da var gibi! Devam ediyor: «Çünkü bu defa mcvzıru bahset» tiği mes'ele fr'i tekike muhtaç bir şekildedir. Sadri Ethem Beyin kurcaladığı ve sellemehüsselâm bir hüküm verdiği bu iş o kadar basit değildir.» Gördünüz mü? Ustat, nasıl can alacak noktadan yakaladı. Aldı kerem: «Bu hükmü verirken muharrir o kadar kat'î ve doğruh> çundan o kadar emindir ki fazla kurcalamaktan istinkâf ediyor. Fakat burada yanılıyor.» Bu satırları okuyunca münakkit beyin, iddiasını isbat için bir delü, misal göstermesi lâzım gelmez miTİ «Çünkü mes'elenin bu kadar sömullü hüküm verilmesine takati yoktur... Bazı hususî haller için belki doğru olabilen bu karar bir çok yerlerde boş ve manasız kahr.» Nasıl, şıpın işi isbat ediverdi? Bu tenkidi acaba hangi üstat yazmıs, yazar? Bu lisanı kim kullanabilir?ı Sütunun nihayetinde bir imza var ki namı müstear mıdır, nedir? anlıyamadım. Sadri Ethem'e sordum. Bir lise talebesi imis! Dedi. Kabahat bu gençte değil, ont, hayat, lisan, tenkit, ilâ ilâ hakkında kâfi fikir ve malumat verme • dikleri için hocalarında! Muallim Sadri Ethem, muharrir Sadri Ethem'i yere vurdu. «Kendi elile kesip verdiği ka • lem» in çızıktırdığı fetvalara, yumurtladığı cevherlere hiç ses çı • karmasın, hoş görsün! (Ma Ye) *: •* Sıhhiye Vekâleti Lizbon'da Var kı as et!.. Sıtma mücadelesi Bir mecnun Alman sehrını oldurdu ni tevsi edecek J. Guro tBirinci sahifeden mabaitl Konya 30/5/930 Eskişehir'de goruştuğum ...Ziraat Bankası umum muduru Şukrü Beye de hasbihal sırasında da soylemiştim. «Bankalar çiftçi ve tüccarımıza hem muavenet hem vesayeti iktisadiyede bulunmalıdırlar» işte maatteşekkur görüyorum ki Eskişehir'de Ziraat Bankası Konya'da da bu iki gayeyi istihdaf etmiştir. Bugün Osmanlı Bankası müdürü M. Sardaki ile görüştüm. Çahştığı muhiti çok iyi bilen bu zat Konya'nın ticaretinden Konya tüccarınm istikamet ve ciddiyetinden bir banka müdürü sıfatile pek ziyade memnun olduğunu samimiyetle söyledi «bugüne kadar hiç bir tacirin hiç bir senedi iade edilmedi ve borcun zaraanında ödenmediği vaki değildir» dedi. Umumî buhranlardan her yer gibi Konya'da müteessir olmuştur. Fakat maruf tabirle daima yorganlarına gore ayaklarını uzatmayı bi len Konya tüccarı sükunet ve mekânetile dalgaları geçirmiş ve aşırmıştır. Konya Ziraat Bankası müdürü Şevket Beyle mükerreren görüştüm. Konya Ziraat Bankası cidden binaya, metin, emin ve fennî kasalara sahip çok ve son derece sistematik çalışan bir müdure maliktir. Binayı gezdim. Ziraat Bankası Konya 340 senesinde ancak 152,000 lira yardım edebilirken 929 da bu yardımı 404,600 liraya kadar çıkarmıştır. Konya şubesi Şark ve Garp şubelerine lüznmunda sür'atle para çıkarmak için Katil, bu cinayeti işledikten sonra elinde Jeneral Guro kendisi ile görü nttuğu ruvelveri otomobilin içine atmış şen gazetecilere şunları söylemiş ve tevkifi esnasında hiç bir mukavemet etir: seri göstermemiştir. Lizbon 8 (A A.) Ahnan orta elcisinîn « Memleketinize, çok takdir olumüne sebep olan sui kast üzerine nazır ettiğim mert Türk'leri ve Türki lar meclisi bir kararname tanzim etmiştir. ye'deki terakkiyatı görmeğe gel Bu kararname macibince Lizbon hukâ dim. Gördüğüm hüsnü kabulden Adapazarı bankasının M. K. meti nezdine tayin edikniş olan sefirlerle çok memnunum. Yeni ve eski An konsoloslar bakkında 1927 birinci teşrinin Paşa şubesi açıldı 17 sinde neşredilmiş olan kanun kara'yı en hücra yerlerine kadar M. Kemal Pş. 8 (Hususi) Adapazarı atbik edilecektir. Bu kanun ahkâmına gö gezdim. Yeni yapılan sehir amudî Turk Ticaret Bankasının on yedinci şu re siyasî mumessiUere ve konsolosLara sui caddeler, geniş buluvarlar ve yükbesi bugün meraismle M. K. Paşa kaza kast yapanlar askeri mahkemelere sevke sek binalarla ne giizel ve ne cazip!» dilecek ve bunlar hakkmda nihayet yedi sında açıldı. zarfında bir karar verilecektir. BinaJandarma kanun lâyihası gun naleyh Alman orta elçisinin katili hak Mecliste kında da bu suretle hareket olunacaktır j Ankara 8 (Telefonla) Jandarma Portekiz Reisi cumhurunun telgrafı kanununu Mudafaai Milliye Encumeni dün müzakere ve kabul etimiştir. Lizbon 8 (A A ) Reisicnmhur Alman'ya Lâyiha bugün Dahiliye Encumeninde Reisicnmhuru Hindenburg'a gönderdigi bir ILE 49 SAAT tetkik edilerek yarın heyeti nmumiyenin telgrafta Ahnan orta elçisi Baron Fon Bamüzakeresine arzolunacaktır. Kanunda ligand'ın maruz kaldıgı sui kasttan dolayı HAVADA jandarma, bir meslek baline konulmuş, gerek Portekiz miUeti ve gerek kendi naterfi ve saire usulleri tesbit olunmnştur. mına teessur ve taziyet hislerini bildir Bu seyahati bizzat yapan miştir. Hindistan'da yeni vekayi Sefirler hey'eti s>zası Brezilya sefirinin Kapatılan Darülfünun YUNUS NAD1 Kalküta 7 (A.A) Midnapore eyale riyasetinde toplanarak muteveffa sefirin SalamanQue 8 (A.A) Darülfünun tinde bulunan Gheehnaghat köyünde 3 zevcesine taziyette bulunubnasına ve bayBeyin intibalan muderrisler heyeti bazı derslere ait imhaziranda vahim kargaşalıklar olmuştur. rakların yarıya indiribnesine karar ver tihanlara haksızlık karıştırıldığını ileri GÜZEL BİR CtLT HALİNDE miştir. Köy halkı iki polis mufettişi ile 4 polise surerek talebenin galeyan halinde bn« NEŞREDİLMİŞTtR hficam etmiş, bunlan yaraladıktan sonra Okyanos yolcuları lunmasını nazarı dikkate alarak Darâl'/t, /,//?/// uniformalarını ve silâhlarını alıp gitmiş Tayyareci Kingsford Dublin'den fununu kapatmağa karar vermişlerdir. tir. Yaralanan müfettişler meydanda Ft: 1 LtRADIR uçarak bir seyahat yapacak îsveç parlâmentosu dağıtıldı yoktur. Bunlardan birinin olduğu soyleDublin 7 (A.A) Pacifique OkyanuHer Kitapcıda bulunuı niyor. Oslo 8 (A.A) Parlâmento dağıtılsunu SouthernCross ismindeki tayyaMotörsuz tayyare yalnız yelkenle uçarken... Matbaamızdan da mıştır. Yeni umumî intihabat geleeek Zabıta, Midnapore eyaletinde kâin Ba resile evvelce geçmeğe muvaffak olmuş Şimalî Amerika'da gayet garip Orçad sehri üzerinde sathı bahirden birinci teşrinde yapılacaktır. lisai'de harekete geçen 1500 gönüllü üze olan Avusturalya'h tayyareci Kingsford bir tayyare tecrübesi yapılmıştır. 200 kadem irtifaında motörsuz orine dun akşam ateş etmeğe mecbur kal Snith Dublin civarındaki Cnrragh taymıştır. 15 yaralı olduğu soyleniyor. Bn yare karargâhından, hava müsait olduCon Domencoz «John Domenjoz» larak yalnız yelken ile uzun müd de ederek mükemmel surette seyrüsefer edebileceği ve tehlikesîz mıntakada vaziyetin ciddî bir şekil aldı ğu takdride yarın sabah hareket edecek isminde bir Amerika'lı yelkenli det uçmuştur. ğı ve müstacelen takviye kıtaatı gönde ve Okyanus üzerinde bir uçuş yapacakBu tecrübeden tayyarenin yelken jbir surette uçabileceği anlaşılmiftayyare ismini verdiği bir tayyare rildifi de rivayet olunuyor. tır. ile Meyn hükumeti dahilinde Old ile rüzgârlarm kuvvetinden istifa ^tır. Tütün kannnunun müzakeresi geç vakte kadar devam etmiştir. tstanbul meb'usu Hüseyin Bey tütün Inhisarı kanananda gene bandrol usnlünü müdafaa etmiş, Maliye Vekili kendisine cevap vermiştir. Meclisin yarın tatil yapması muhtemel değildir. M. Saro, ateşeneval M. Onernî, Tımarhaneden kaçmış deli bir sefare terkânı ve Patris vapuru ile Mevcut teşkilât genişletilecek, Alman olan katil divanı harbe gelen hey'et refakat etmektedir. frengi ve trahom için yeni verilecek Jeneral Guro ve refakatindeki teşkilât yaptlacak hey'et dün akşam saat altıda kenAnkara 8 (A A ) Sıhhat ve İctimaî Mua Lizbon 7 (A A ) Almanva orta elçisi dilerine tahsis edilen Marmara vavenet Vekâletince bu sene sıtma mıicade rnvelver kurşunile ağır surette yaralan puru ile Çanakkale'ye hareket etlesi İçin Manisa mıntakasına Alaşehir, Kon raıştır. Sefir, aldı|ı yaraların tesirile vefat mişlerdir. Vapur bu sabah saat sefa mmtakasına Inevi. Ankara mıntakasına etmiştir. kizde Morto limanına vasıl olacak Kalecik ve Çiçekdağı şubeleri ilhak edile Lizbon 7 (A A ) Almanya'nm Portekiz bir saat sonra merasim başhyarak cek, Siltfke'nin Adana mmtakasına ilâve orta elçisini öldüren şahsın Piechwski is tır. Bİne çalısılacaktır. Aynca Menemen'in de minde Danzifli sabık bir Alman bahriye Merasime Seddülbahir'deki Fran möcadele sahasma ilhakı için tetkikat ya neferi oldugu rivayet olunuyor. Alman mütemmim malumata gore katil iki sene Al sız mezarlığını ziyaretle başlana pünuüttadır. Frengi mucadelesi için Zonguldak Vilâ man tnnarhanelerinden birinde tedavi al caktır. Mezarlığa bir çelenk konade bir dispanser açüacaktır. Trahom mo tma alınmış, fakat son günlerde Madrit'e cak ve Jeneral Guro bir nutuk irat yctinde teşkilât yapılacak, ayrıca Izmir*de kaçma&a muvaffak obnuş ve her hangi bir edecektir. Bunu müteakip İngiliz eadelesi için mevcnt Malatya, Adıyaman, yuksek sahsıyeti oldurmek maksadile MadBehisni, Gaziayıntap ve Kilis mucadele rit'ten Lizbon'a gelmiştir. Katil, oldurduğu mezarlığına çelenk konacak ve vateşküâtına ayrıca seyyar teşkilât dahil e zatın kim olduğunu oğrenince kendisinden pura avdet edilerek, Karanlık li • bahse vesile olacak boyle bir cinayetin faili man civarında batan Goluva ve Büdilmistir oldufundan dolayı çok memnun olduğunu ve zırhhlarının battığı yere çelenk B. M. Meclisinde söylemiştir. Cinayet Alman sefirinin Ko konacaktır. Türk mezarlığına da Tütün kanunanun müzakeresi diin enisberg zırhlısı süvarisi olan Amiralı riyaret ettikten sonra avdet etmek nzere o bir çelenk konduktan sonra Istangeç vakte kadar devam etti bul'a avdet edilecektir. Jeneral GuAnkara 8 (Telefonla) Bugün Mec tomobile binecefi sırada vuku bulmuştur. ro 10 haziran günü ekspresle avdet Sefire iki kurşun isabet etmiştir. Mumai liste Ziraat Bankası muafiyetlerine dair leyh, kendine gelmeden vefat etmiştir. edecektir. kanun müzakere ve kabul edilmiştir. Geçen sene çiftçiye 400 bin lira para veren Konya Ziraat Bankasının yeni binası daima kasasında fazla para bulunduruU. Muhabirimizden yor. Buradaki İş Bankasının nazik müdüru Burhan Beyle de goruş'um. Bu millî bankamız her yerde olduğu gibi Konya'da da derin bir iktisat vukufu ile calışıyor. Konya'da bu sene mahsul çok bereketli.. Yalnız bazı ova köyleri susuzluktan zarar görmüş ve iska idaresinden şikâyet ediyorlar. Hatta biiyük zürradan biri naklediyordu. (Cumhuriyet) geçenlerde memleketin bu derdine ve sulama işlerine dair yazdığı yazıları takip için alâkadar köylerden Konya'ya gelin gazetemizin bayiinden o nüshaları istiyorlarmış. Ben de şu satırlarla zürraın bu dertlerine tercüman olmak ve alâkadarların nazarı dikkatlerini celbetmek isteyorum. * * * Konya'dan geçen sene İstanbul'a 5 bin vagon zahire sevkolunmuştur. Kaza ayni senede 200.004 okka yapağı 150,000 kilo tiftik 100,000 okka cöven 10.000 av derisi sevkedilmiştir. Yalnız koyrın ve sığır derileri mütehassıs ellerde vözülüp çıkarılmadığından bunlann muşterisi olan Amerika'nın bu delik ve deşik derileri iade ettiğini ögrendim, bn sahih ise yazıktır. thraç mallanmıza itina ve dikkat etmek hem menfaatimiz hem de şerefimiz icabıdır. A. Fuat Amerika'da yelkenle yapılan tayyare tecrübesi muvaffakiyetle netice'endi GRAF ZEPPELİN Edehî roman tefri^nmız: 53 KALBİMİN SUÇU Zeytinyağı, gazyağı, sirke, eurup ve saire koymak için de şişeye ihtiyaç hasıl oluyor da... Her ne ise... Şimdi onu bı rak... Tek şu menhus rakı kokusu gitsin... Necil Sabit'in mütemadiyen kokudan şikâyette ısrarı, Sabri Efendinin ayaklarını suya erdirmişti. Demek ki Necil Sabit, kokudan çekiniyor, kokudan korkuyordu. Bunun da ilâcı vardı. Votka, kat'iyyen rakının yerini tutmazdı, tut mıyacaktı. Ehveni şerri ihtiyar etmek en muvafıkı idi. Anason kokusu, hakikaten tahammülfersadır, Necil Beycigim. ardarda sekiz on kere çalan, çal tehdit ediyor demekti. muzunu tuttu, okşadı: Emredersiniz, beyefendi. Sabri Efendi, arasıra kahveye Azizim, Sabri Efendi... Bi dıran, Necil Sabit değil mi idi? Sabri Efendi, vaziyetin ciddî olFakat bu kabahat, kusur, günah çıkıyor, boş bulunup, Necil Sabit'in duğunu tamamile anlayınca, hemen lirsin ki seni severim. ciddileşmişti. Bir kaç gün, Necil Sabri Efendi, meçhul bir korku olmıyordu da, Sabri Efendinin bazı maceralarım anlatıyordu. Bu Necil sabahlar, mahmurluk bozmak için, Sabit'in kulağına giderse, elbette Sabit'in suyunca gidecek, nabzını ile titriyordu. kollayacak, idare edecek, bekliye Allah ömürler versin, Necil bir iki kadeh çektikten sonra key canı sıkılır, belki de Sabri Efendife gelip iki üç hava çalması ayıp, yi, karısı ile birlikte evden atardu cektir. Bakalım, bu feragat, kaç Beyciğim. Yazan: MAHMUT YESARt gün sürecektir?. Sabri Efendi, pek Necil Sabit, çok değil, hiç kız • Sözüme alınıp ta, sakın gü nezaketsizlik oluyordu. Mis gibi sakız kokan mastika içse uzun beklemiyeceğini tahmin edi ceneyim, darılayım, deme.. Bunu Necil Sabit'e kim söylemiş mazdı, köpürmezdi. Lâkin bir keniz? yordu. Estafurullah efendim; gü • ti?.. Sabri Efendinin karısı Şekure re de hiddetlendi mi, gözü bir şey Necil Sabit, yüzünü buruşturdu: Hanım, balkona çıkıyor, Necil Sa görmez, pire için yorgan yakardı. Necil Sabit, büfeden uzaklaştı, cenmek, darılmak haddim mi? Mastikanın kokusu, bana, bu elleri pantalonunun cebinde, oda Gramofon fashnı da, artık bit'in yolunu gözetiyor, uzaktan Sabri Efendi, sükunetle bekle lantı verir. nın her köşesini ayrı ayrı tetkik e tadında bırak... Ne demek istedi göründüğü zaman, kocasma haber mekten başka çare kalmadığını Mastikayı Sabri Efendi de sev diyordu. Büfenin sağındaki küçük ğimi anladın değil mi? Cemiyet veriyor, gramofonu susturuyordu. anhyordu. Necil Sabit, plâkları bir mezdi ama, votka belâsını defet • masanın üzerinde duran gramofo içinde yaşıyoruz, bir çok kayıtlaSabri Efendi, bu kadar saygı bir muayeneye başlamıştı. Gözle • mek için çaresiz ileri sürmüştü. nu gösterdi: ra, etiketlere boyun eğmek mec gözettiği halde, gene makbule geç rine yabancı gelen plâklara dik Fazla bir şey diyemedi, boynunu katle bakıyor, üzerlerini okuyor Yemek odasında, gramofonun buriyetindeyiz. Vakitli vakitsiz memiş, gene yaranamamıştı. büktü, Necil Sabit'in yüzüne me durması da doğru değil. Çalgılı gramofon çalmak nezaketsizliktir. Bunu Necil Sabit'e kim haber ver du: Iul melul bakmağa başladı. Necil meyhane manzarası veriyor. Salo Komşularda uyuyan çocuklar olur, mişti? Birden akhna Zahit Efendi «Gazel», «zurna ile taksim».. Sabit, büfenin çekmelerini çeki na çıkarın. Ben, yerini tarif ederim. hastalan olur. geldi. Sabri Efendinin vaziyetini «Gazel, zurna ile...» Gene «ga • yor, raflarını gözden geçiriyordu: Sonra plâkları da gözden geçireNecil Sabit'in tatlı bir sesîe ver çekemediğini biliyordu. Gizli gizli zel. .» Gene «zurna!..» Bunlarda bir takım münase ceğim. diği derse, nasihate Sabri Efendi, etrafta dolaşıyorda, olanı biteni NeSabri Efendiye dönmüştü: betsiz şeyler var. Pastırma, sucuk Bu ne kadar gazel? Ne kadar Durdu, tereddütle baktı ve anî gülmemek için kendini güç zapte cil Sabit'e fitliyor mı idi? kırıntılan, sarımsak, filân... Hep bir kararla, Sabri Efendiye yak diyordu. Bazan coşup ta gece ya • Eğer mes'ele bu şekilde ise, Sab zurna i sini attır. Mabadi var laştı, dost, samimî bir tavurla o nlarına kadar, hem de ayni havayı ri Efendiyi, daha büyük tehlikeler

Bu sayıdan diğer sayfalar: