6 Eylül 1930 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

6 Eylül 1930 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Serbest insanlar ülkesinde MUHARRIRt AĞAOĞLU AHMET r Cıımhurıyet • • Sehir ve memleket haberleri Afyon tohum makinesi Rüşvet Sergi Dün gece saat 22 de kapandı Sergiyi ziyaret edenler 300,000 kişiden f azladır Galatasaray lisesinde ikinci Yerli Mallar Sergisi, dün akşam saat 22 de kapanmıştır. Serginin dün son günü olmak münasebetile akşama kadar sergiyi pek çok kimselr ziyaret etmiştir. Açıldığından dün akşama kadar sergiyi gezenler (300) bin kişiden fazladır. Sergi de bu sene oldukça satış ta yapılmıştır. En fazla satış bilhassa manifatura, kumaş, ıtnyat kısımlarında olmuştur. Mobilya dairesinde satış nisbe ten az yapılmıştır. Dün sergiyi ziyaret edenler de son günden istifade etmek üzere bazı mubayaatta bulunmuşlardır. Dim akşam sergide teşhir edilen malların toplanmasına başlanmış tır. Ay.ıiı Siyasî icmal Akalliyetler kongresi Isviçre'nin Cenevre şehrı eyluiun ü . çundenberi cihan siyasetinin en mü him merkezi oldu. Adeta bu şehir ci han parlâmentosu halini almıştır. Eylulün altısma kadar devam edecektir. Akabinde Avrupa konferansı toplana cak ve ayni günlerde Cemiyeti Akvam meclisi içtima edecektir. Cemiyeti Ak vam meclisi kebiri yani umumî şurası iki gün sonra toplanacaktır. Bu içtimalarda evvelâ akalliyetler, arkasından Avrupa birliği ve daha sonra cihan mes'eleleri görüşülecektir. Bu kongre, konferans ve içtimalarm yekdiğerinl takip eylemesi her birinde ayn ayn müzakere edilecek mes'elelerln yekdi ğerine karışmış ve girift bulunmasından ileri geliyor. Meselâ akalliyetler mes'elesi cihanın en derin bir yarasıdır. Siyasî, iktisafll ve içtimaî ve harsî hangi mes'eleye temas edilecek olur ise derhal bu yara deşili yor. Meselâ Fransa. Hariciye Nazırı M. Briand'ın ortaya attığı Avrupa birliği mes'elesinin hallü faslınm başlıca şartı akalliyetler mes'elesinin bunlan memnun ve temin edecek bir surette tesvi yesine muhtaç olduğu her vesile ile meydana çıkıyor. Akalliyetler mes'elesi Avrupa'nm blr 'tarafına münhasır de ğildir. Bir çok yerine yayılmıştır. Harbi umumiyl takip eden muahedeler otuz beş milyon halkı millî hudutlar hari cinde bıraktı. Diğer taraftan Rusya'da büyük miktarda akalliyetler vardır. Bunlar arasında 25 milyonluk bir Türk kütlesi bulunuyor. Cenevre kongresinde akalliyetler şikâyetlerini dökeceklerdir. Her akallı yetin mümessilleri bu kongre için hazırlanmıştır. Alman akalliyetleri Stutgart şehrinde «Millî hudutlar haricindeki Alman'lar enstitüsünde» hususî surette toplanarak mektep, lisan ve içtimaî mes'elelerden başka siyasî vaziyetlerini görüşmüşlerdir. Cenevre kongresinde hangi mes'eleleri mevzuu bahsedeceklerini ve takip edecekleri hattı hareketi tayln etmişlerdir. Vaktile akalliyetler mes'elesi yalnız bir hars mevzuu addolunuyordu. Şimdi ise iktisadî ve siyasî mühim bir mes'ele mahiyetini almıştır. Asırlardanberi millî istiklâle alışmış yüz milyona yakm bir kütle yabancı hükumetlerin ve hakimiyetlerin elinde inlerken Avrupa devletleri ne rahat görür ne de iktisadî mü vazenesini bulur. Cenevre Avrupa'nm derin yarasmı bu defa büsbütun başka noktal nazarlar dan bakacak, dlnliyecek ve düşünecektir. Fakat halledecek mi? Çok şüpheli. İnsanlar korkak doğmazlar Uç gün sonra pirler gene geldi. Ier. Ve ben birisine hitaben: Ostat, yasanın bir maddesî diyor ki: «Korkaklıkla serbest ülke vatandaşlığı sıfatı bir yerde olamazlar.» Doğrusu ki ben bunu da anlıyamadım. Korkaklık, insanın elinde olan ve iradesine bağh bulunan bir şey değil ki! Korkak, korkak doğar! Bu bir kabahat değil ki yasa ondan dolayı vatandaşhk sıfahnı alıyor! Kabahattir! tnsanlar korkak doğmazlar. Onları korkak yapan bizleriz. Aile ve mektepte verdiğimiz terbiye, hükumette kullandığımız usuldür. Vatandaşı korkak yapar. Çocuğa cinlerden, perilerden, süpürge sakallardan, devlerden, ruhlardan bahseder, korkutmak istersiniz, çocuğun ruhuna ta beşikten korkaklık tohumu ekmiş olursunuz! Böyle bir çocuk büyük hayata karıştığı zaman babasının yumruğu ve polisin değneğinden başka kendisine akıl öŞretecek vasıta bulamazsa tabiatile şahsiyeti kırılır, ruhu ezîîir, benliği kaybolur, şeref ve haysiyet duyçusunu unutur ve her şeyden tevehhüm ve tevahhuş etmeğe başlar. Fertlerin bu hali bir cemaat için mahzı felâkettir. Böyle bir cemaatte hakkı, hakikati müdafaa edecek kimse bulunmaz. tşte bunun içindir ki ta ezelden korku terbiyesi istipdat için bir mesnet olmuştur. Mektepte falaka, ailede yumruk, hükumette değnek bu terbiyenin esasıdır. Maksat fertte şeref ve haysiyet duygusunu öldürmek, gözünü yıldırmak, her türlü cesaret kabilietini kırmaktır. Serbest ülkede ise vatandasta şeref ve haysiyet duygusu ve cesaret kabiliyeti esastır. Burada gerek aile ve mektep terbives', gerek hükumet usulii bambaşkadr. Ailede yumruk yerine şefkat ve anlatma mektepte fa'aka yerine telkin ve muhakeme, hükumette değnek yerine kanun ve adalet geçer ve böylece ta çocukluktan kendi ke idare etmeğe, düşürmeğe ve muhakemeye alıştırılan vatandaslar hayatta kimseden ve nesn^den korkm*zlar, tevahhuş etmezler. Şayet ülkede korkak birisi bulunursa. ülke onu içinden atar. Zira korkaklık avni zamanda ba«kalarına geçen bir hastalıktır. Bazan tam bir ordunun d&sılmasına ko»1kak bir kaç nefer sebep olur! Anladım, üstat! Böyle bir ülkede zaten korkaklık için sebep kalmaz ki insan korkak olsun! Şimdi de lutfen yasanın çalısmak vazifesine ait maddesini izah eder misiniz? Bu madde kudretleri olup ta çalışmadan yaşamak ve servet sahibi olmak istiyenleri, ülke hesabına cebir ile çalışmağa mahkum ediyor. Ben bu maddeyi hürriyet mefhumu ile barıştıramadım. Ma demki vatandaş hürdür, isterse çalışır, istemezse çalışmaz. Kim ne karışır? Görünüşte haklısmız, fakat hakikatte maddeyi anlıyamamışsınız. Kudret var iken çalışmadan yaşamak ve servet sahibi olmak hevesi fertler ve cemaatler için ayni derecede felâkettir. Çünkü başkalarmın gölgesinde yaşıyanlar, yahut servetlerini başkalannın lutuflarına borçlu olanlar saye ve lutuf sahibi olanlara karşı zelil olmak, onların arzularına, isteklerine, boyun eğmek, haklı haksız fikirlerinin önünde eğilmek mecburiyetindedirler. Şimdi sizden sorarım: Bu gibi insanlar hür olabilirler mi? Bun larda haysiyet ve izzeti nefis o lur mu? Bununla beraber, bunlar kendileri bir şey yaratmadıkların dan diğerlerinin yarattıkları ü zerine uçuşurlar ve zahmet çek medikleri için nimetin kadrini bilmezler. Taşkınlığa, israfa dö külürler. Umum servetin artmasına engel olurlar ve bu suretle ce maatlerin manevî ve maddî zayıflamalarına sebep olurlar. Hakikatte bu gibiler meyva veren ağaçlann gövdesine sarılmış bitkilere benzerler ki ağacın suyunu emip kuruturlar ! Bahçesinin kıymetini bilen ve zevkini düşünen bir bahçivan elbette ki bu gibi tufeylilerin durmasına, yayılmasına meydan vermez, düşmanı ta kökünden kesip atar! Serbest ülke ise daha insanca hareket ediyor: Bu gibiler ülke hereketi hürriyeti inkâr değil, onu kuvvetlendirmektir. Çünkü bu hareketi ile fertlerini izzet ve şeref yo!una çeviriyor!... Burada pirler kalktılar. Başka yere davetli olduklanndan bir kaç gün sonra gene gelmek üzere git tiler. Yarın devam edecek îki evkaf memuru cürmü meşhut halinde yakalandı Mahlulâtı vakfiye idaresinde iki memurun halktan rüşvet aldıkları Polis müdiriyetine haber verilmiş ve cürmü meşhut yapılmıştır. Rüşvet almağı itiyat edinen bu iki memurun da adı Halit'tir. Bunlar bu defa kırk lira istemişlerdir. Polis ikinci şubeden Ata B. bunlara verilecek kırk liranın numaralarını tesbit etmiş ve bir zabıt Afyon tohumu iptldaî usulle ve elekvarakası tutmuştur. Bundan sonra ten geçirilerek alınırdı. Edirne San'atler iki memur rüşvet verecek zatla mektebi talebesinden 93 numaralı Mehmet Efendl mektepten öğrendiği bilgi birlikte Evkaf'a gitmişler, halk a ile bir tohum ve kabuk ayırma makinesi rasına karışmışlar ve paraların yapmağa muvaffak olmuştur. Makine cebe yerleşmesini beklemişlerdir. saatte 50 okka tohum ayırmaktadır. ViParalar verildikten sonra zabıta lâyetçe makine tetkik ettirilerek genç memurları 40 lirayı memurların san'atkâra 50 lira mükâfat verilmiştir. Ne yazık ki memlekete böyle san'atkârlar ceplerinden çıkarmışlar ve vaziye yetiştirmiş ve yetiştirilmekte bulunmuş ti tesbit etmişlerdir. olan bu kıymetli San'atler mektebi ma7 inci müstantikliğin yaptığı is arifçe kapatılmış ve kimsesiz yavrular ticvaptan sonra bu iki memur tev sokağa atılmıştır. kif edilmiştir. İntihabat Darülâceze'nin çocuk kısmı genişletiliyor Darulâceze'deki kimsesız çocuklar kısmının tevsiine karar venlmıştir. Metruk çocukların süt ihtiyacım temin için de müesseseye kâfi miktarda inek alına caktır. Encümenler bugün toplanıyorlar Cetvellerin tetkiki on giinde bitirilecek Mekteplerin yeni kadrolan Mekteplerin yeni kadrolan kısım kısım Maarif Vekâletine gönderilmeğe başlanmıştır. Ford, taksi inhisarım istiyor Ford müessesesi İstanbul'da taksi İnhisarım almak üzere Şehremanetine müracaat etmiştlr. Bu tekiif kabul edilirse Topane'deki montaj fabrikası tevsi edilecektir. Daha evvel Doç muesse sesinin ayni mahlyettekl teklifi kabul edilmemiştir. Cerrahpaşa hastanesindeki yeni pavyonun küşat resmi yarın saat 15,30 da yapıla caktır. Yeni açılacak lise müdürlüğü Kadirga'da tesis edilen yeni lisenin müdürlüğüne umumî müfettişlerden Ekrem Bey vekâleten tayin edilmiştir. Yeni pavyonun küşat resmi İki nakız kararı Müheyyiç neşriyat davasındaja. dolayı Ağırceza mahkemesi tarafından üç sene hapse mahkum edilen. Şemsettin B. hakkındaki karar; Temyiz tarafından nakzedilmiştir. Temyiz nakzı Şemsettin Beyin lehindedir. Muhakeme bir, iki güne kadar yeniden başlıyacaktır. Yenicami'de sabıkalı Süleyman'ı katleden Arnavut Musa'mn 15 sene hapis karan da Temyizce nakzedilmiştir. Ağırceza mahkemesl nakza ittiba ederek yeni bir celsede maznunun müdafaa şahitlerini dinlemeğe karar vermistir. Belediye intihap murakabe en Okuyanlar artıyor cümenleri, bugün toplanarak işe ve Şehrimizdeki umumî kütupaneleri zihazırlanan intihap cetvellerinin tet yaret edenler artmaktadır. Beyazıt kukikine başlıyacaklardır. Encümen tüpanesini ziyaret edenler ayda vasatî lerin bu mesaisi bir haftada, niha (2000) i bulmaktadır. Okuyanların ekyet 10 günde bitecektir. serısi talebedir. Bu defa belediye intihabatına Mekteplere dehşetli tehacüm var Bu sene ilk mekteplere talebe kaydıgeçen intihaplara nazaran iştirak edeceklerin fazla olacağı anlaşıl na henüz başlanmadığı halde şimdiye kadar vaki olan müracaatlar alınabilemaktadır. cek miktarı doldurmuşur. Orta mektepŞehir hudutları için de reye müra lere de bir çok müracaatlar vardır. caat edilecek mi! İstanbul'da bulunan erkek liselerinin Yeni belediye kanununda şehir de müracaatlara nazaran ihtiyaca kâfl halkı arzu ederse şehir hudutları gelmiyeceği anlaşılmaktadır. değiştirileceğine ve bunun için re Aksaray'da ilk mektep olarak açılması ye müracaat olunacağına dair ah düşünülen Valde mektebinin lise tedrikâm vardır. Bu hususta da yeni be satına tahvili ve ilk mekteplerden bir lediye intihabatile beraber halkın başkasının da orta mektep yapılması mukarrerdir. Imam ve Hatlp mektebi de reyine müracaat edilip edilmiyeceği orta mektep olmuştur. Dahiliye Vekâletinden sorulmuştur. Dikiş ve biçki muallimliği imtihanı Musevî bir belediye namzedi Biçki ve dikiş muallimliği imtihanları SJbık hariciye memurlarından Kız muallim mektebinde yapılmıştır. İmYaşova Ef. müstakillen belediye a tihanlara Meliha, Kadriye, Semiha, zalığına namzetliğini koymağa ka Mihriye, Güzide ve Firdevs H. lar iştirar vermistir. rak etmişlerdir. Orta mektep maallimlik imtihanlan MUHARREM FEYZI "iyi saatte olsun,,ların şerrine ugrıyan kahveci! Kumkapı Nişancası'nda kahvecilik eden Ali isminde birinin başından garip bir vak'a geçmiştir. Ali; mahallede ölen bir kadının cenazesini takiben mezarlığa kadar gitmiş ve kadın gömüldükten sonra başka bir mezardan bir taa. alarak kadının kabrinin başına koymuştur. Ali, o gece geç vakite kadar kahvesinde çalışmış ve müşteriler dağıldıktan sonra dükkânını kapayıp içeride yat mıştır. Ertesi sabah kahve içmek için gelenler, dükkânı aralık ve All'yl yüzü gözü şişmiş ve dili tutulmuş bir halde kaldınm üzerinde bulmuşlardır. Şaşı ranların kimi doktora, kimi eczaneye koşmuştur. Ali zar, zor ancak lşaretle halini anlatabilmiş ve gece dükkânda tuhaf ve acayip sesler ve âhenkler işit tiğini ve kâbus altında bunaldıktan sonra kendisini kapı önünde bulduğunu lddia etmiştir. Nihayet bir arkadaşı bunu yanına alarak Edirnekapı'daki mahut mezarlığın yanına götürmek üzere yola çıkarmıştır. Yolda peyda olan siyahl ve üstü, başı düzgün bir adam; bu çarpıl mayı bertaraf etmeği üzerine almış ve mezarlıklar arasında Ali'ye taşı gerl götürüp yerine koydurmuş ve artık sesinin kısıklığımn tamamen geçtiğinl tebşir etmiş ve All'yi bağırtmış, sözde; kısık sesll Ali pürüzsüz haykırmağa ve konuşmağa başlamış... Aldığımız malumata göre şimdi Kum kapı civarında bu mes'eleden bilhassa kadınlar arasında uzun, uzun bahsedü mektedir. Suriye'de bulunan Iktisat Vekili muhaüf ere şeker mes'elesine yapıîan tebSigat dair ne diyor ? Halep'ten bldirildiğine gore Fransız hükumetinin Halep istıhbarat dairesı Halep'te bulunan muhalıflere ve yuzel liliklere kaven ve fılen Türkiye alpyhinde bulunmamalarını, aksi takJ'vde Turkiye'ye teslim edileceklerini kat'iyetle tebliğ etmiştir Bu meyanda Mevlânzade Rifat. firari erkânı harp Mes'ut Remzi, Ali Hoca ve İbrahim Hoca ile Hasan Sadık ve daha bir çok kimselere bu hususta ayrı ayn tebligat yapılmıştır. İktisat Vekili Şakir Bey son günlerde hakkında vaki olan neşriyata cevaben beyanatta bulunarak ezcümle şunları söylemlştir: « Gazetelerden bazıları benim tüccardan Hayri Beyle ortak olduğumu yazıyorlar. Bu neşriyata nazaran ben Hayri Beyi rakipsiz bırakmışım ve müşterek kazanç temin etmişiz. Memlekette mevcut petrol ve benzin ya kan traktorler, mazotla müte harrik traktörlerle değiştirilirken yalnrz bir marka traktör intihap etmişim. Bu marka da, Hayri Beyin temsil ettiği fabrikaya aitmiş. Hayri Bey dostumdur. Alpullu şeker fabrikasında hissedar olmaktan başka kendisile hiç bir işte münasebatım yoktur. Benimle umumî ve münferit hiç bir işte ortaklığı olmamıştır. Kendisini rakipsiz kumsiyoncu yapmış değilim. Hayri Bey, beş sene evvel Maliye Vekâletince açılan 200 vagonluk şeker münakasasma iştirak etmişti. Kapalı zarfla yapılan bu münakasanm 10 talibi vardı. Meclisi idarede açılan bu 10 kapalı zarfta Hayri Beyin teklifi diğer lerinden fiatça en ucuz ve şartnameye en muvafık görülerek kabul edilmiştir. Hayri Beyin komsiyoncu sıfatile Al manya'ya gönderildiği ve Şark Vilâyetleri icin alınan 500 vagon şekere kom siyonculuk ettiği de doğru değildir. Bundan başka ben Vekâlete geldikten sonra Hayri Bey her hangi bir işimlzde komsiyonculuk etmemiştir. Hayri Beyin Büyükada'da bir köşk alarak ikametime tahsis ettiği de haki kate muvafık değildir.» Orta mekteplerde tarih, coğrafiya, Türk'çe, Fransız'ca, Alman'ca ve İngiliz'ce muallim muavinliğine talip olanlarm Dahiliye Vekâleti, Cumhuriyet Mer llstesi Maarif Vekâletinden Darülfünun kez Bankasma hissedar olacak memur Emanetine gönderilmiştlr. Müsabaka İki ihtlâs maznunu ların birer listesini Vilâyetlerden iste imtihanı bugün Edebiyat Fakültesinde Devlet Demiryollarmın Haydarpaşa mistir. icra edilecek ve Vekâlet namına Orta daki muhasebe kısmmda bir kaç bin liTedrisat umum müdürü Cevat Bey haralık ihtilâs yapıluığı anlaşümış ve mezır bulunacaktır. murlardan İhsan ve Esat B. Ier adliyeye verilmişlerdir. İstanbul'dakl yankesicilerden 35 i mah keme kararile Vilâyet haricine çıkarıl mışlardır. Vilâyet haricine çıkanlan yankesiciler Cumhuriyet Merkez Bankası ve memurlar Çocuklarınızı ihmal etmeyiniz Mübadele itilâfının Garbî Trkaya'da tatbikatı Gömülcüne'de çalışmağa başlıyan Ta1 Mübadele Komisyonu, işlerini bir an 1 evvel bitirmek için bir program hazırlamıştır. Yunan'lılar itilâfnamenin Garbî Trakya'ya taalluk eden kısımlannda müşkülât çıkarırlarsa murahhaslanmız bitarafların müdahalesini istiyecekler dir. Şarap mütehassısı İzmir'de Muskirat inhisar idaresinin şarap mütehassısı M. Bufer Izmir'e gitmiş, ikinci kordunda bir şarap imalâthanesi tesisatma başlamıştır. İki kaçakcı yakalandı Muskirat inhisar memurları tara fından biri Eyip'te, diğeri Hasköy'de iki rakı kaçakçısı yakalanmış ve mahkemeye verilmişlerdir. Antakya'da dayak yiyen bir hain Diğer taraftan Antakya'dan bildirildiğine göre, Selim Memduh hainine ikinci bir dayak atılmış, üç gün evinden çıkamamıştır. Antakya'da bulunan diğer bazı hainler, ayni akibete uğnyacaklanndan korkmaktadırlar. Hobyan azası ye'se düşmüşler Mütemmim haberlere nazaran bir Kürt Ermeni teşekkülü olan Hobyan cemiyeti azası, muvaffakiyetsizlikten ye'se düşmüşlerdir. Cemiyetin reisi Ce lâdet Bedirhani, umumî kâtibi Selim Memduh, azası Celâdet'in biraderi Kâmran Âli, Ali Hilmi, Muradi Azmi, Mevlân zade Rifat, Sudi, Tevfik ve Haçodor Beyrut Ermenilerin, Şam ve Halep Kürtlerin merkezidir. Yeni Irak sefiri bugün geliyor Yeni Irak sefirî Naci Şevket Beyin bugün muvasalatı beklenmek tedir. Mumaileyh hukuktan mezun Maliye Vekili geliyor olup tahsilini İstanbul'da yapmıstır. Maliye Vekili Saracoğlu Şükrü İtimatnamesini birinci teşrinde An Beyin pazartesi veya salı günü Avkara'da takdim edecektir. rupa'dan avdeti bekleniyor. e t düğünüz âbide nümunesini mey « " ' D saatlerın l bırer u hatırası olan d a n a getırmıştır. Bu eser geçenlernembe güller göreceksinlz. İste bütün bu istlfadeleri ve yaz mevsiminln sür' de Eskişehir'de verilen bir müsa ş m u h i t i n d e Bütün etrafınız asrı hazınn terakki yatı ile muhat bulunmaktadır. Hayat, ölçülemiyecek bir sür'atle geçip gidiyor. Zayıfların ve tenbellerin artık hayatta hiç bir mevkii kalmamıştır. Her tarafta hümmalı bir faaliyet hüküm sürüyor. İşte bu baş döndürücü sür'atin vücutlerde ve cümelei asabiye üzerinde husule getirdiği yorgunluk insan larda pek haklı olarak dinlenmek ve temiz hava teneffüsü ile vücutlerinden zayi ettiklerini telâfi etmek arzusu a Yerli mallar yandırmıştır. sergisinde teş Hayatın tanıamı değilse de mümkün hir edilen Eskiolabilen azami kısmı açık havada geçer. Gerek zengin, gerek fakir herkes hayatı şehir taşından eşya mesainin husule getirdiği yorgunluğu i mamul zale etmek için Boğaziçi'nin saf ve serin nın zarafetinrüzgârları ile dalgalanan ağaçlann al den bahsetmiştında dinlenmeğe şitap eder. tik. Her türlü işİşte böyle günlerde Ford arabası re lemelere müsait fahınızjn, saadetinizin sadık bir yardım olan Eskişehir cısı, zevkinizin en büyük âmili olur. Filhakika bir Ford arabasının sizde temin taşından genç edeceği zevk ve eğlencelerin tenevrüünü bir talebe gü tasavvur ediniz: Kırlarda, deniz kenar \ zel bir eser vü lannda Ford'un sizi ve ailenizi gene ke C U ( J e getirmeğe Kemal Ef. mali emniyet ve huzur ile aile ocağınıza getireceğinden mütevellit bir itminan i j muvaffak olmuştur. le yapılacak gezintiler değeri takdir e ! Eskişehir orta mektep dllemlyen zevklerdendtr. Böyle gezinti i s î n d e n Kemal Ef. yasından ümit Ier aile efradmız üzerinde hayatbahş sıhhl tesirler yapacağı gibi yuvanıza av dılmıyecek kadar mutekamıl dette çocuklarınızın yanaklarmda ta istidat göstererek şu resmini gör Genç bir heykeltraş Hilâliahmer Cemiyeti tarafından Bahçekapı'da açılacak satış mağazasınm küşat resmi 20 eylulde yapılacaktır. Haricl Ticaret müdürü Avni B. tet kikatta bulunmak üzere Bulgaristan'a gitmiştir. Avni B. orada bir ay kalacaktır. Halkalı Ziraat Mektebinin yeniden küşadına ait işlerle meşgul olmak üzere Ziraat U. Müdür muavini Tevfik Bey şehrimize gelmiştir. Hilâliahmer'in satış mağazası Haricî Ticaret M. Sofya'ya gitti Ziraat U. M. muavini Nişan Gazetemiz hey'eti tertibiyesinden Tavilzade Mustafa Bey kerimesi Vasfiye Hanımla Boğaziçi Çengelköy eşrafın dan Giridî Halit Beyin mahtumu tsmall Beyin nişan merasimi dün şeref sokağmda Mustafa Beyin hanesînde güzide bir cemaat huzurunda icra edilmiştlr. Saftdetler temenni eyleria. a t l e firecmekte oldusrunu n a z a r ı d i k k a te alarak haühaz.rda vesaiti nakMyenin te alarak h a ü h a z . r d a vesaiti k M i T en ucuzu ve en idarelisi olan bir Ford j almak için derhal kararmızı veriniz. Kemal Efendinin eseri Ef. yi tebrik ren san'atını ilerletmesini temenni ı ederken, şimdiden iyi neticeler ve ederiz. J J » I d e tCŞ * Kemal

Bu sayıdan diğer sayfalar: