15 Eylül 1930 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

15 Eylül 1930 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

15 Ev'ul 1930 Cumhuriyet SOhJ SLGRAFLAR Cemiyeti Akvam Çin'de İKTİBASLAR: Madalyanın tersi « Sizi rahata kavuşturaca ğımf», «Vergilerinizi azaltaca ğım...», «Bu zengin topraklar üzerinde müreffeh yaştyacaksımz!» Fethi Bey, gittiği yerlerde halka hep böyle bol keseden hitap etti. Lâkırdımn da vergiri yok ya... Son Posta,, gazeiesi dün intisar etti Izmir'de de ayni sebeple beş gazeteci tevkif edildi (HEM NALIMA MIHrNA isim müşabeheti İsim müşabeheti bir hayli hoş vö nahoş yanhşlıklara, iltibaslara se» bebiyet verir. Bizde de inadına' ısmi birbirine benziyen adam o ka» dar çoktur ki... Bu cümleden olarak İstanbul'da, iki Etem İzzet Bey vardır ki isim « leri birbirinin ayni ise de şekillerj ve meslekleri tamamen zıddır. Etem İzzet Beylerin biri uzun boylu, eskiden zayıftı, şimdi toplan dı, roman muharriri ve gazete tahrir hey'eti müdiridir. İkisini bir birine karıştırmamak için isterse « niz buna gazeteci Etem İzzet Bey diyelim. öteki Etem İzzet Bey, kısa boylu, ensesi iki katmer ve kocaman gö* beklidir. Liman şirketi idare meo lisi azasındandır. Bu zata da liman* cı Etem İzzet Bey diyebiliriz. Her iki Etem İzzet Beye de ayn] günde tesadüf ettim. İkisi de, ada* şı olmaktan müşteki... Mektupları birbirine gidiyormuş, birinin yerine öbürüne telefon ediyorlarmış, müsamere, balo ve dfi • gün davetiyeleri alıyor, birbirinin yerine bu davetlere gidiyor, sonr» mahçup oluyorlarmış. Birinin liman şirketinden şikâyeti olanlar gazeteci Etem İzzet'e çatıyorlarmış, ötekinin romanlarıni tenkit veya metedenler, limancı Etem İzzet'e fikirlerini bildiriyorlar, zavallıyı tıraş ediyorlarmıs. Bazan hesap puslalarının da diğer tatlı acı mektuplar gibi yanhş adrese gittiği de vaki oluyormuş. Her iki a* daş, birbirine tesadüf ettikçe müş* terek vaziyetleri hakkında dert leşip dururlar ve bir çare ararlarken günün birinde Cemiyeti Umumiyei Belediye yedek azalığına bir Etem İzzet intihap edilmiş, Hangi Etem İzzet olduğu anlaşıhncıya ka» dar, epey uğraşılmış fakat bu hâ dise iki adaşın arasını bir hayli açmış. Büyük mecliste ne Bir gemi battı 14 ler goruşuldu kişi kurtarıldı Cenevre 13 (A. A.) Akvam cemiyeti büyük meclisinin aktettiği içtimada Siyam murahhası hükumetinin Avrupa milletleri derecesinde hürriyet aşıkı olduğunu öylemiştir. Arnavutluk murahhası, beynelmiIel bir anlaşma Iüzumunu teyit etmiştir. Kolombiya murahhası meclise verdiği bir takrirde, akvam cemiyetinin mübeşşiri addedilmesi tabiî bulunan M. Belivar'a karşı bes'^diği şükran ve hürmet duygulannı ifade etmiştir. Murahhas heyetlerin hepsi Kolombiya murahhasının bu hislerine iştirak etmiştir. Bundan sonra meclis reisi Isveç murahhas heyetinden aldığı akvam cemiyeti meclisine yeniden intihabı lehinde karar vermesini büyük meclisten istemektedir. Cenevre 13 (A. A.) Muhacirlerin himayesi meselesile uğraşan konferans bunlann ailelerinin infak ve iaşesi mes'elesi hakkındaki tetkikatına devam edecektir. Konferans, bu kabil ailelerin muhaceret esnasında mecburî surette ve maktu bir ücret mukibilinde sigorta edilmelerini tavsiye etmiştir. Cenevre 13 (A. A.) M. Schober ile M. Venizelos, memleketlerine avdet etmek üzere Cenevre'den ayrılmışlardır. Yunanistan'da zelzele hasaratı Hong Kong 13 (A. A.) Ibuki Moru gemisi evvelki gün batmıştır. Bir çok gemiler aldıkları istimdat işareti üzerine batmak tehlikesinde kalan bu gemiye yardıma gitmişlerdir. Bunlardan birinin suvarisi batan geminin kaptanını ve tayfasından 14 kişiyi kurtarmağa muvaffak olduğunu bu akşam telsizle bildirmiştir. Darülfünun heyetimiz Uşak'ta Uşak 14 (A.A) Darülfünun müderrislerinden Cevat Mazhar ve Nazmi Asaf Beyler talebelerile birlikte Uşak'a muvasalat ederek mahallî sanayi hakkında tetkikatı fenniyede bulunmuşlardır. Belediye ve sanayi erbabı heyete büyük sühulet göstermişlerdir. Heyet tetkikatına devam etmek üzere İsparta'ya gidecektir. Londrada iki otokar çarpıştı, kişi öldü Londra 15 (A.A.) Bir çok yolcuyu hamil iki otokar Nevvburi civarında bir köyde çarpışmıstır. Bir kişi ölmüş, 20 kişi yaralanmıştır. bir İzmir'de incir, iiziim satışı İzmir 15 (A.A.) Bugün 18 ile 49 knruş arasında 5191 çuval üzüm ve 8 kuruş ile 37 kuruş arasında 6764 çuval incir satılmıştır. Atina 14 (A.A.) Atina rasatanesindeki larından biri intihar etti Sismograf aleti, 12 eyluldenberi 16 zelzele Paris 13 (A.A.) İtalvan sefaretanesi kaydetmiştir. Korent havalisinde vuku bulan zelzeleler bilhassa şiddetli olmuştur. memurlarmdan bir İtalyan sefaretane biBir çok köyler büyük hasara uframıştır. nasında beynine bi rkurşun sıkarak İntihar etmiştir. Henüz tafsilât alınamamıştır. Paris ttalya sefarethanesi memur B. M. Meclisinde ( Birinci sahtfeden tnabait ) Güzellik ( Birinci sahifeden mabatt ) keyfiyet tebliğ edilmiftir. C. H. Fırkası da, azası bulunan meb'usları Meclisin fevkalâde iç timaından haberdar etmiştir. Bu tebligat üzerine, şehrimizde ve dairei intihabiyelerinde bulun makta olan meb'uslar, Ankara'ya harekete hazırlanmaktadırlar. Bir kaç meb'us dün gitmişlerdir. Ankara'ya Kâzım Pş. Hz. nin beyanatt B. M. Meclisi Reisi Kâzım Pş. Hz. de, cuma veya cumartesi günü Ankara'ya hareket edeceğini söyliyerek demiştir ki: « Fevkalâde ictimaın devam edip etmiyeceği, Meclisin kararına muallaktır. Esasen Meclis, müstemiren ictima eder. Meclis karar verirse içtimalara devam edilecektir. Şimdilik münhal meb'usluk yoktur. Yalnız Cemal Hüsnii Beyin Bern sefaretine tayini ile Gümüşane meb'usluğu inhilâl edince yerine yeni intihabın icarsı için hükumete t e ^ e r e yazacağız.» Maamelâtı naktiye miidürünün mesaisi Şehrimizde bulunan ve iki güne kadar Ankara'ya avdet edecek o lan Maliye muamelâtı naktiye müdürü Sırrı Bey, Kambiyo Borsasında para işlerini tetkik etmiş ve bankalar konsorsiyomu reisi Nurullah Esat Beyle de görüşmüştür. Sırn Beyin, yeni malî kanunlar hakkında projeler hazırlamakta olduğu haber verilmektedir. Yeni fırkaya cevap verilmeri muhtemel B. M. Meclisinin fevkalâde içti maından bilistifade, yeni fırka tarafından vaki olan tenkitlere hü kumetçe cevap verilmesi ihtima linden de bahsedilmektedir. 2 16 ilâ 25 yaşında bulunmak, 3 Namuslu olmak (bar kızları ve saire müsabakaya dahil olamazlar.) Müsabakamız, geçen senelerde olduğu gibi, evvelâ gazetemizde resim neşri suretile yapılacaktır. Binaenaleyh: 1 Müsabakaya istirak edecek güzeller, bugünden itibaren ya bizzat veya bir mektupla «Güzellik müsabakası memurluğuna» müracaat ederek resim çektirmek için vesika istemelidirler. Bizzat müracaat edeceklerin kabul saatleri 4 ilâ 6 dır. 2 Mevcnt resimleri olup ta onları göndermek istiyenler atideki şeralte riayet etmelidirler: Resimler bromür denilen siyah kâğıda basılmış büst olmalıdır, asgarl kartpostal cesametinde bulunmalıdır, silik ve sönük olmamalıdır. Sepya yani kahve rengi fotoğraflar ve küçük resimler gazetede iyi çıkmaz. 3 Resim gönderen hanımlar adreslerini sarih ve doğru olarak yazmalıdırlar. Fotoğraflarının, namı müstearla, basıldığını istiyenler, bu ciheti ayrıca tasrib etmelidirler. 4 Müsabaka yalnız İstanbul'a mtinhasır değildir. Türkiye'nin her tarafmdan, yukariki şeraiti haiz hanım kızlar. iştirak edebilirler. 5 İstanbul'da bulunan hanımlar resimlerile beraber boylarını ve sıkletlerini bildiren bir mektup ta göndermelidirler. 6 İstanbul haricindeki güzellerin resimleri, bir hakem heyeti tarafından tetkik edilerek bunlann en güzelleri, masarifi gazetemiz tarafından tesvlye edilerek İstanbul'a celbolunacak ve müsabakaya iştirak ettirilecektir. * * * Müsabakaya iştirak eden güzeller üç dereceli bir intihaptan geçirilecektir. 1 Birinci'intihap, İstanbul'un en büyük bir salonunda tertip edilecek olan güzellik balosunda halk tarafından yapılacaktır. 2 Baloda halkın en çok beğendiği güzeller, gene ayrıca İstanbul'un şair, edip, muharrir, ressam, heykeltraş, musikişinas, doktor ve saire gibi münevver Burada ziraat olmadığı için ahali yalnız koza zamanında biraz, ve bağ bozumu mevsiminde iki üç hafta meşgul olur, senenin on ayı boş vakit geçirirlerdi. ÇaIışabilecek pek çok kollar vardı. Çalış mak, kazanmak, daha iyi yaşamak hevesleri uyanmıştı. Fabrika ucuz işliyen yüzlerce amele buldu. Makineler su ile masrafsız işliyordu. Müteşebbis büyük istifadeler etti. Bunu gören diğer zenginler bu parlak istifadeden mahrum kalmak istemediler. Birbirini müteakip daha dört büyük iplik fabrikası tesis olundu. Her birinde yüzlerce amele işliyordu. Kasabanm sekiz, on yaşında kızIan bile iş buluyor, çalışıyor, kazanıyorIardı. Faaliyet memleketin sefalet havasını tasfiye etti. Bütün rum evlerine servet ve refah geldi. Hepsi canlanıyor, gülüyordu. Ağustos zengin bir san'at merkezi olmuştu. Bu faaliyet ve servet muhiti içinde lslâm mahallesi ayrı bir taassup ve atalet hayatı yaşıyordu. Hristiyan mahallelerinde kahvehane ve meyhane görülmezdi. Herkes işinde, gücünde idi. Kimsenin riyet Başvekilinin bu hususta ne düşündüğünü öğrenmek cidden bizi müstefit Halk cevap verdi: « Allah senedecektir. Ahlâkınıza, kanunperverliğiden razı olsun! Sen peygamber nize karşı beslediğimiz itimat hissini, hürmetlerimizle birlikte teyit ediyoruz, misin, nesin yahu. Derdimize de muhterem Paşa.» va, yaramıza merhem bulacaknn! Son Posta, yeni bir müdürü mes'ul Yaşa, var o//» buldu «Htzır gibi yetiştin!» Diğer taraftan «Son Posta», mes'ul Şimdi o halk, Fethi Beyden ra • müdürünün tevkifinden bahis diğer sütunlarında da, matbuat kanununa göre hat bekliyor; memlekete bol para, mes'ul müdürut» mahkum olmadıkça bir bereket, refah, saadet getirmerini gazetenin neşrine mümanaat edilemiittiyor. Hıztr'dan dilediğinin ta • yeceğini, nitekim Kesimli Ay mecmuahakkukunu bekliyor. sının, dört ay evvel Ağırceza mahkemesine verilmiş ve mes'ul müdürü Behçet Halk daima ister. Fakat ne ka Bey tevkif edilmişken intişarda devam dar zaman bekler? etmiş olduğunu, «Yarın» gazetesinin Fethi Bey, henüz resmi vaziferi mes'ul müdürü mevkuf iken neşredilSelim Ragıp Beyin cürmü, ceza miş bulunduğunu yazmaktadır. Refikiolmıyan bir vatandaştır. Halk, Fethi Beyi, her işi yapmağa, her va kanununun 162 inci maddesi delâ miz, bunlardan bahisle, gazetenin neşdini tutmağa muktedir ilâhi bir letile 159 uncu maddeye temas e rine mümanaat edilmemesi lüzumunun kuvvet farzediyor. Halk böyledir.. den ahvalden görülmüştür. 159 Vilâyetçe tebliğ edilmesini telgrafla Dahi liye Vekâletinden rica etmiş ve dün öğFethi Bey daha meb'us olaeak uncu madde şudur: leye kadar cevap gelmemesi üzerine «B. M. Meclisini veya hükumetin «Yarın» gazetesi muhabirlerinden BürMillet Meclisine girecek, bütün işi daha aylarca, senelerce bol lâktrdt şahsi manevisini veya ordu ve do hanettin Âli Beyi mes'ul müdürlüğe tayin etmiştir. Refikimizin tebrikle kaysöylemekten ibaret kalacak. tktidar nanmasını ve yahut Türk'lüğü tah dettiği bir sür'atle, Vilâyet yeni mes'ul kir ve tezyif edenler hakkında damevkiine kim bilir ne zaman, evet müdürün tayini muamelesini neficelenhi, bundan evvelki madde ahkâmı dirmiş ve bu suretle «Son Posta» nın dün ne zaman geçecek, ve geçecek mi? tatbik oiunur.» intişarı mümkün olmuştur. Allahu âlem!.. (Ceçse de ne yapa158 inci madde 3 seneden aşağı İzmir'de tevkif edilen gazeteciler cak?) olmamak üzere ağır hapis cezasile Diğer taraftan evrelki gün İzmir'de de Fakat halk bunları bilir mi, ve bir seneden üç seneye kadar hapis hükumetin şahsiyeti maneviyesini tahbekler mi? kir cürmile maznunen bazı gazeteciler cezasını âmirdir. Günler geçtikçe, Fethi Beyin vaSelim Ragıp Beyin, Ağırceza'da tevkif edilmişlerdir. Bunlar «Hizmet» at ettiği şeylerden hiç birini yap • veya ceza mahkemelerinden birin Başmuharriri Zeynel Besim, mes'ul müdürü avukat Bedri, «Yeni Asır» muharrimadığım görecek; «Hani merhem, de muhakemesi muhtemeldir. ri Behzat Arif, mes'ul müdürü Abdullah Müddeiumumi Beyin izahatı hani deva, hani sifa?.. Bir adam Abidin eylerdir. İstanbul Müddeiumumisi Kenan Bey, geldi, bizi kandırdı.» Diyecekler. «Halkın Sesi» gazetesi Başmuharriri Selim Beyin tevklfinden bahisle demiş Mehmet Sırrı ve mes'ul müdürü Fuat Onu alkıslıyan halk bu sefer kimtir ki: Beyler de celp ve isticvap edilmişlerse de bilir ne yapacak? « Bu gazete, bir kaç gtin evvel İz bilâhare serbest bırakılmışlardır. Fethi Beye, bir kaç zaman son mir'de çıkan diğer bir gazeteden naklen Tevkif edilen gazetecilerin muhakera, ayni yoldan bir daha geçmeme bir makale neşretmiştir. Bu makalede meleri, İzmir'de mevkufen cereyan edeistimal edilen elfaz, hükumetin şahsi ektir. Tahkikata, müddeiumumi Âli B. sini tasviye ederiz! yeti maneviyesini tahkir mahiyetinde tarafından devam edilmektedir. İzmirgörülmüş olduğundan kanunun mukte deki son hadisat esnasında tevkif edilzasına tevfikan B. M. Meclisi Riyasetin miş olan 14 kişi de, ayni cürümle mevden istihsal edilen mezuniyet üzerine kufen muhakeme edileceklerdir. Şimdiden düşünüyorlar: Gele gazete müdiri mes'ulü hakkında ilk tahkikatın açılması talebile evrak altıncı İs Tevkifanede yazılan bir makale cek sene meb'us intihabatı da yapıHizmet Başmuharriri Zeynel Besim B., tevdi Vilâyette Dahiliye müsteşa tintak dalresine müdür edilmiştir. Müs tevkifaneye götürülürken çok müteessir lırken böyle bir iltibas vaki olursa, tantikllk, mes'ul Selim Ragıp Berının iştirakile yapılan bir yi evvelâ ihzaren davet ederek sorguya görünüyordu. Tevkifaneden «Hizmet» iş fenaya varır. Çünkü meb'usitik gazetesine gönderdiği makalesine «Allaiçtimada noksanlar tetkik çekmiş ve müteakıben fiilin nevi ve ha ısmarladık» diye başlamakta ve «şa yedek belediye azalığına benze mez. İsim değiştirmeğe ise ne §r« mahiyetine nazaran tevkifine lüzum edildi görmüş ve tevkif kararı, makamı riyase hıslar tevkif edildi, fakat mefkure öl zeteci, ne limancı yanaşmıyor. Her tin tasdlkına iktiran ile tekemmtil etmiş mez, yaşar, yürümekte devam eder» de ikisi de benden keyfiyetin ilânını ve Vilâyetle Emanetln tevhldi teşkilâtın ve infaz edilmiştir. CÜrmün mahiyeti, mekte; adliyeye hücum etmekte polis müdirile müddeiumum! muavinle rica ettiler: dan noksan kalan kısımlann ikmaline ağır hapsi müstelzimdir.» rini tenkit eylemektedir. Malum ola ki muharrir ve gaze Selim Bey itiraz etti devam edilmektedir. Bunun için dün vi«Hizmet» te Orhan Rahmi Bey «Uğur teci Etem İzzet Bey uzun boylu, Selim Ragıp Bey, tevkifine itiraz ede Iar olsun» serlâvhasile neşrettiği yazılâyette Dahiliye Müsteşan Hilml Beyin rek, tevkif kararmın refi ve kefaletle da, tevkifaneye giden arkadaşlannı tesyi saçları çok, balık etinde bir deli • iştirakile bir içtima aktedilmiştir. Bu içtahliyesi talebini havi dün müddeiumutimada Vali muavini Fazlı Beyle mülkiye millğe bir istida vermiş, istida, Ağırceza etmekte ve «siz, millet hesabma hareke kanlıdır. Limancı Etem İzzet Bey, te geldiniz. Kanun ve adalet, milleti kısa boylu şışman ve saçsız bir müfettişleri ve kaymakamlar hazır bu riyasetinin tetkikine arzedilmlştir. mahkum edemez» demektedir. gençtir. Gazeteci Kasımpaşa'da, lunmuşlardır. Hllmi Bey teşkilâtın nok*Son Posta» nın Basvekile açık «Anadolu» gazetesi aleyhine de limancı Bulgarçarşısın'da sakindir. sanları hakkında malumat almış ve buntakibat yapılıyor mektubu Sakın ikisini birbirine karıştırma lann kabili hal olanlan hakkında teb«Son Posta» gazetesi, dünkü nüshaİzmir'de Deniz'li meb'usu Haydar Rüşyın! llgatta bulunmuştur. Dlğer noktalar sında, mes'ul müdürü Selim Ragıp Betü Beyin riyaseti tahririyesinde intişar hakkında da not almıştır. Hilml Bey bu yin tevkifi üzerine Başvekil Paşaya hi eden ve son İzmir hâdisatı esnasında taben açık bir mektup neşretmiştir. tecavüze uğrıyan gün Ankara'ya avdet edecektlr. «Anadolu» gazetesi «Son Posta» imzasını lhtiva eden bu Beledlye lşlerinin kaymakamların idaaleyhine de takibata başlandığı bildirilmektupta, Selim Beye tevkif kararı tebIIIIIIIMIMIIIIMIMMMIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIINHHim resi altma verilmesi kanunların daha liğ edildiği sırada Vilâyet makamının mektedlr. Bu takibata sebep te, Fethi Beyin İz Hariciye Vekili yarm geliyoı; iyi bir şekllde tatbikını temln etmiştir. gaseteye, mes'ul müdürün tebdill Iüzumir'de irat ettiği nutkun bir yerine «Şark Ankara 14 (Telefonla) H*ricty« munu ve aksi halde gazetenin intişarına müsaade edilemiyeceğini ihtar ettiği ya hâdiseleri» kelimelerinin karışmış ol Vekili yarın akşamki ekspresle İstanAnkara'da iki hanım beledizılarak, bu emrin matbuat kanununun rak «Anadolu» sütunlarında intişar et bul'a hareket edecektir. ye azalığına namzet hangi faslına müstenit olduğu tayin e miş olmasıdır. Nutkun Vilâyetin resmî Ankara 14 (Tclefonla) Yenl bele dilemediği, idarl bir mülâhazaya isti zabıtlarından alınan suretinde bu iki Bern sefirliği ve Maarif Vekâletf kelimenin bulunmadığı bildirilmektedir. Ankara 14 (Telefonla) Cemal Bö«« diye intihabatı için defterler tetkik edil naden verilmiş olduğuna hükmolunduğu «Anadolu» nun mes'ul müdürü de nü Beyin Bern sefaretine tayini karar* kaydedllerek hul&saten deniliyor ki: di. Namzetler arasında Naci Pş. nın retevkif edildi « Eğer esas haklar, idari mülâhazalarnamesl Riyaseticumhurun tasdikına arfikası Makbule Hanımla diger bir hanım İzmir 14 (A.A.) S. C. Fırkası Reisi zedildi. la birer birer bertaraf edilmek istenirse bulunmaktadır. Fethi Beyin nutkunu tabrif ederek neşnetice neye varır? Nafi Atuf Beyin Maarif Vekâletta« Bir mes'ul müdür, seyahate çıkabilir, reylediği iddiasile hakkında ikamei da getirilmesi ihtimalinden kuvvetle bahsimalarından mürekkep kalabahk bir hasta olabilir ve nihayet tevkif edilebi va edilmiş Anadolu gazetesi mes'ul mühakem heyetine arzedilecektir. lir. Ancak mes'ul olduğu bir hnsusta, dürü İbrahim Bey tevkif edilmiştir. Ga sediliyor. 3 Bu hakem heyetinin en çok be doğrudan doğruya veya bilvasıta hare zetenin başmuharriri Denizli meb'usu verilmişse de müstantiklikçe vald talep ğendiği güzeller de on kişilik nihal bir ket etmek salâhiyetini baiz olan bir kim Haydar Rüştü Bey hakkında takibat ya reddolunmuştur. Haklarında takibat dejüri heyeti karşısına çıkarılacak ve bu seyi şahsan alâkadar etmek lâzım gelen pılabilmesi için masuniyeti teşriiyesinin vam eden Halkın Sesi gazetesi sahibi ile heyet 1931 Türkiye Güzellik Kraliçeslnl bir mes'elede idari icabata yer vermek refi icap ettiğinden bu hususta, müd nasıl mümkün olabilir? Tevkif edilen bir deiumumilik tarafından Adliye Vekâle mes'ul müdürü henüz serbesttir. seçecektir. lat, elbette vesayet altına girmiş sayıl tine müracaat olunmuştur. Altınordu'lar berabere kaldılar * • • maz ve her zaman olduğu gibi böyle vaTevkif edilmiş olan Hizmet gazetesi sa İzmir 14 (A. A.) İstanbul'dan geleM Güzeller! Resimlerinizi Takit kaybet ziyetlerde istifa etmek gene onun hakkı hibi Zeynel Besim B. ile mes'ul müdürü meden çektirmek için müsabaka me dır. Bu gibi hallerde Vilâyet ammenin Bedri Bey ve Yeniasır gazetesi muhar Altmordu takımile İzmir Altınordu takımurluğumuzdan fotoğraf vesikalarınızı harekete gelmesi için bir sebep bulup rirlerinden Baha Arif ve mes'ul müdürü mı arasında bugün yapılan maçta lkrf« göstermek icap etmez mi? Bir Cumhu Abidin Beylerin tahliyeleri için istida karşı iki ile berabere kalmmıştır. hemen aldırınız. «Son Posta» gazetesinin mes'ul müdürü Selim Ragıp Beyin tevkif edildiğini dünkü nüshamızda yazmıştık. Selim Bey, altıncı istintak dairesinde ikinci defa isticvabını müteakip tevkif müzekkeresile tevkifaneye sevkedilmiştir. Kendisi • ne, İzmir'de çıkan «Hizmet» gazetesinden naklen Halk Fırkasının tzmir'de nasıl mitinğ yapmağa çahştığından bahis yazının iktibas edilmesi, tahriki davaya sebep teş kil ettiği bildirilmiş, Selim Bey, müstantiklikte bu iktibasta hiç bir mahzur olamıyacağını söylemiştir. 159 uncu madde Yeni idare teşkilâti MUHACİR Yazan: FAZLI NECÎP doğru akan ve taşan istiklâl ümitleri, komitacılık hislerile rum ahali de yeni gayret, heves, faaliyet uyanmıştı. Yalnız şarapçüıga kanaat etmez oldular. Arazileri, güzel dutluklar yetiştirmeğe müsaitti. Pek menfaatli bir iş olduğunu anladıkları kozacılığa az zamanda büyük vüs'at ve terakki verdiler. Servet geldikçe heves artıyordu. Bir çok asırlar ahalinin enzarını taltif etmekten başka bir şey yapamıyan, köpükler saçarak akıp giden şelâlelerden de istifade tariki düşünüldü. Ağustos şaraplarını satmak için İngiltere'ye kadar giden ve zengin olan bir Ağustos'lu oralarda bu şelâlelerden nasıl istifade edildiğini görmüştü.. Beraberinde bir mühendis getirdi. Su ile işliyen bir iplik fabrikası tesis etti. MtLLl ROMAN: 1 boş vakti yoktu. Halbuki islâm mahallesinde iki büyük kahvehane vardı. Sefil bir hayat için senede koza ve bağ bozumu mevsimlerinde bir iki ay çalışmak kifayet ediyordu. Mektep muallimi imam Efendinin çocukları okutmaktan daha mühim vazifeleri vardı: O, cami avlusunda, yahut kahvede ahaliyi taassup silâhı ile sefalcte göğüs germek, terakkiye, teceddüde, Avrupa'hlara hristiyanlığa, kin ve hu sumet göstermek dersleri vermeğe çalışırdı. Rumları hakir görür, şarapçıhk yüzünden para kazanmalarını tel'in ederdi. Onların kızları ve çocuklarının fabrikalarda, bir arada çalışmalaruu namussuzluk sayardı. Kahveleri dolduran bütün tembeller, cahil, muhafazakâr ihtiyarlar, hocanın bu şiddetli taassubuna muin oluyorlardı. Hiç bir islâm çocuğu fabrlkalara gltmiyordu. Hiç bir islâm çocuğu mektepte okumuyordu. Muhacir Mehmet oğlunu rum mektebine verdiği Için cemaat arasından ihraç edilmiş gibl idi. Ekser cahil ve inatçı mutaassıplar ona selam bile vermiyorlardı. Ağustos'ta hükumet namına bir nahiye müdürü, bir jandarma çavuşu ile dört jandarma neferi vardı. Bunlar rumlar üzertnde hiç blr nüfuz ve tesir icra edemiyorlardı. Rumlarda milliyet gayreti, mahkumiyet zilleti ile kuvvetlenmiş bir ittihat vardı. Kasabanın bütün işleri cemaat meclisi tarafından görülürdü. Onların fevkinde «Etenikl eteriya» komitası hüküm sürerdi. Komitanın emrine itaat etmemenin cezası öltimdü. Komita kasabada meyhaneler açılmasını, kadınlarm eskl millî elbiseleri değlştirmesini menetmişti. Buna kadınlar da itaat ediyordu. Rumlara tahakküm etmeğe muktedir olamıyan nahiye müdürü bütün istipdadını islâm mahallesinde gösteriyor, onlan eziyordu. İşte Ağustos'ta rumların intibahına, faaliyetine, ittihadına karşı hükumet ve islâmlar böyle ayrılmış, zavallı bir vaziyette bulunduğu sırada idi ki, Kurdali nin babası ölmüştü. tleri, daima ileri! Kurdali'nin dükkânı kasabanın en işlek sokağı üzerinde idi. Doktor burasını iyi intihap etmişti. İslâm mahallesine de yakındı. Yeni açılan iplik fabrikaları, iki tarafında üçer yüz adım kadar uzakta bulunuyordu. Fabrika sahiplerinin hatırına hürmet eden belediye sokağa kaldırım, kenarından geçen ırmağa bir yatak yaptırmıştı. Kasabanın hemen bütün sokaklarının bir kenarından su geçerdi. Arazi dağlık, sokaklar meyilli idi. Irmaklar hep seri bir cereyan ile akar, evlerin pisliğini alıp götürürdü. Kurdali'nin dükkânı bir bahçe kenarına yapılmıştı. Bahçe de kendisinindi. Dükkânın önünden akan ırmak üzerinden, dükkâna, iki arşın kadar genfş bir köprü ile girllirdi. Dükkânın içi iki kısma ayrılırdı. Bir tarafı yarım arşm kadar yüksek sofa gibi yapılmış, üstüne hasır serilmisti. Raflarını aktarlığa müteallik kıymetli mallar, çocuk oyuncakları tezyin ederdi. Diğer tarafa bakkalhğa ait şeyler, çuvallar, tenekeler, gaz sandıklan yerief* tirilmişti. Burada bahçeye çıkılan bir ktt« eük kapı vardı. Bakkallık tarafını dört arkasız isken» le tezyin ederdi. Bunlar möşterilerin mlsafirlerin oturmasına mahsustu. Kurdali'nin mevkii aktarhk kısmmda idi. Hasır üstüne köşeye, evde anasınnt diktiği küçük bir pamuk şilte konmofc yamna sandığı yerleştirilmişti. Üstünde, ucuna kurşun kalemi baf^ lanmış defter dururdu. Ali rum mekte* binde defter tutmak usulünü öğrenmlfti. Defterini rumca yazar, iradını, mu* rafını, alacağını, vereceğinl kaydedeP» di. Ali'nin çiçek bozuğu çehresi ttstund* yuvarlak küçük gözleri, ince dudaklan herkese daima tebessümler saçardı. B*« tün müşterilerini memnun etmege çslışır, tatlı söylerdi. İncelikleri, tuhaflıkları vardı. Kendinl sevdirirdL İyi mal satar. hile yapmaz, namuskârane iş g5« rürdü. Ruhunda senllk ve temlzllk vardı. Az zamanda çok müşteri kazandı. Mabadl var •

Bu sayıdan diğer sayfalar: