10 Ekim 1930 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

10 Ekim 1930 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Teynievvel 1930 SON TELGRAFLAR Balkan konferansı iyi netîc eler ve riy or Bir matbuat servisi açılacak ve ikinci içtima Istanbul'da yapılacaktır Atma » (Hususi) Atina Darülfönunn dün Balkan konferansı murahhaslan şe refine bir resmi kabnl t«rtip etmiştir. Darülfüoun Emini bir nutuk irat ederek, memnuniyetini izhar eylemiştir. Başmurahhaslar da cevap vermişler, Törk murahhaslarmdan Hamdullah Suphi Bejin nntku bilhassa alkışlanmıştır RsundaDah Suphi B. eski Yunan'lılann mede nijete bfiyük hizmetlerinden heyecanla bahsetmiş ve şiddetle alkışlanmıştır. Atina $ (Hususî) Konferansın matbnat işlerile tneşgul olan encümeni dün içtima etmiş, bir Balkan matbuat servisi tesisine karar vermiştir. İlk içtima Sofya'da, ondan sonra İstenbufda olacaktır. Kati mokarrerat Fstanbul'da tttihaz edHecektir. Bu serrisin maksadı Balkan itilâfı için zemin hazırlamaktır. Atina 9 (Hususi) Dün Balkan konferansmda eneümenler çalışmıslar ve islerini epeyce llerietmişlerdir. Fcnebi muhabirler Balkan itiljfının bir emri vaki oiduğnnu, sulh muhipleri tarafından bunun memnuniyetle karşılanması lâzım geldi£ini, bir korku ve endişe ocağının sönmek üzere bulundnfunn gazetelerine bildirmişlerdir. Atina 8 (A.A.) Murahhaslar tarafından konferans divanına tevdi edilmiş olan tekliflerin teraküm etmiş olmasma ve bunlann ciddî bir surette tetkiki muktazi bn lunmasına binaen her murahhasa bir sualname ver'lmiştir. Atina 9 (Hususî) Hariciye Nazırı M Mihalâkopulos M. Venizelos'u ziyaret ederek Cenevre mülâkatlan bakkında izahat venniştir. Turk Ynnan müzakeratı hakkında M. Venizelos Hariciye Nazınna bazı izahat vermiş ve müzakeratuı müsait bir surette terakki etmekte olduğunu ve Ankara'da bulunan Yunan heyeti mnrahha sasına yeniden talimat verildiglni beyan etmiştir. Bugün Cahtfıuriyet Fener İstanbul muhteliti maçı! Artist Saİt B. 5000, maktulün veresesi Kim galip grelecek? 10000 lira tazminat istfyorlar Bugün İstanbul şampiyonu Fenerbahçe, İstanbul muhteliti Ue karşılaşıyor. Fener'in karşısına ekserisi Galatasaray'lı oyunculardan mtirekkep bir muhtelit takım çıkarılacağı tabiidlr. Fener bu muhteliti mağlup edebilecek mi? İyi teşkil edilmediği veya edilemediği takdirde, muhtelitin mağlup olması ihtimali kuvvetlidir. Fakat iyi teşkil edilmiş bir muhtelitin de Fener'i yenmesi ihtimali mevcuttur. Bugünkü maçta Fener'in lehine olan cihet, takımın beraberce oynamağa alışmış ve kulübünün rengini bütün kudret ve.kuvvetile müdafaa ve muhafazaya çalışan on bir oyuncudan mürekkep olmasıdır. İstanbul muhtelitinin aleyhine olan nokta da, ferden kıymetli oyuncularından mürekkep olmasına rağmen, yekdiğerine alışmamıç, ahenk ve insicamı az bir takım olmaaı ve bilhassa muhtelit olduğu İçin, uğurunda bütün gayretini sarfedecek bir ideale, mefkureye malik bulunmamasıdır. Onun Içindir ki, ekseriya İstanbul şampiyonlanna veya bir tek kulübe karsı çıkan muhtelit takımlar, canla basla oynamazlar. Fakat bugünkü muhtelit takımın ekseriyetini Galasaraylılar teşkil edecekleri için sankırmızılılann ebedl raklpleri Fener'lllere karşı mutat gayretlerile oynıyacakranna hükmetmek hata olmaz. Yalnız bir nokta var: Davet edllen oyunculardan bir kısmı, mektep talebesidir. Sabık Maarif Vekilinin sponı bir kat daha söndürmekten başka blr şeye yaramıyacak olan mahut emrine nazaran bunlar, muhtelitin maçına içtirak edebilirler mi? Davet, kulüpler tarafından değil; İstanbul mıntakası tarafından yapümış 'olduğu lçln» blr noktal nasara göre, mektepliler de oynıyabilirler. Fllhakika şehrimize Avrupa'dan bir şehlr takımı gelse ve mekteplerde de kulüplerdekinden daha güzide oyuncular bulunsa, İstanbul mıntakası bu çocuklan oynatamaz mı? İstanbul futbol heyeti, Türkiye idman cemiyetleri ittifakınm bir şubesidlr. Türkiye idman cemiyetleri ittifakı lse, askerl teşkilâtı dahi ihtiva eden ve hükumetten tahsisat alan menafii umumiyeye hadlm ve resml mahiyetl haiz bir müessesedir. Binaenaleyh İstanbul muhtelitine kulüplerden odluğu gibl mekteplerden de oyuncu alabillr. Esasen İstanbul mıntakası da böyle düşündüğü için bugün İstanbul muhtelitinde mektep talebeslni de oynatmağa karar vermiştir. Muhtelitin şu suretle çıkması ihtimali kuvetlidlr: Avni Halil Burhan Hüsnü Nihat Süphl Kemal Şefik Rebii Nazım Muhteşem Salâhattin Maamafih Muhacim hattının, dlğer bir şekilde çıkmasma da intizar olunabilir. T. /. C. /. tstanbvl Mmtakast Rtyase tinden: Geçen cuma yağmurlar dolayısüe tehir edilen mıntakamtz futbol sampiyonu Tenerbahçe Spor Klübüne tampiyonluk kupast ve C. H. Fırkası taraftndan mevzu tttanbül sildi ve İstanbulspor üçüncü takımına kupa itast merasimi bu cuma Taksim stadyomunda yaptlacakttr. Bu müna sebetle geçen hafta yapüamtyan bervechi ati maçlar da bu cuma yaptlacakttr: 1 Saat 14,30 ta İstanbul Ukaütlert Galatasaray tekaütleri Saat 15,45 te merasim. ...Saat 16 da İstanbul muhteliti Fener nerbahçe. 2 İsimleri atide muharrer futbolevların saat 15 te stadyomda futbol heye tinden Kemal Halim Beye müldM olmalart mercudur. ...Galatasaray,dan Avni, Bürhan, 8üpM, Nihat, Muammer, Rebii, Lâtif, Kemal, Şefik, Besiktas'tan Hüsnü, Hayati, Nassm, İstanbulspor'dan Salâhattin, Orhan, Ha san, Vefa'dan Hüsamettin, Halü, Muhteşem. 3 Kapüar saat 13,30 ta açuacakttr. 4 Fiatlar: Balkon ön stra 800 Balkon ve pist 200 kalarından ayrüıp geri kaldığını Celal'in ona sokulduğunu, konnşarak, gülüşerek yürüdüklerini gördü. Meserretierle n zaklaştı. Dişlerini sıkarak Mnlerle kendi kendine mırddanıyordu: Yakaladım... onlara görunmemek, şüphe vermemek lâzım... elimden kaçamıyacaklar... dlyordu. Bu akşam, neş'elerle meyhanentn arka kapıdan girilir gizli odasında içiyordu. Sarhoş olmuştu, kin ile hep onlan düşünmüyordu. Celal'in daha eve ders okutmafra feldifi zaman ablasıyla tanışmış, sevişmiş olduklarını tahmin etti. Bu eskl aşınaların arasıra gizli yerlerde buluşup görtiştuklerine htikmediyordn. Bnnlann nerelerde buluştuklannı öğrenir.onlan eniştesinin eline teslim ederse ne hoş olaeaktı!... Her üçünden intikam alarak karşıdan ne kadar neş'elerle gülecekti!. Bu sırrı saklamak, rezaletlerlni meydana çıkarmamak İçin eniştesi kendlslne istediğl kaaar para da vereeektl!.. tçeri on ikl ya«lannd« bir çocuk rlrdl. «Kaçakçılar> isimli filimin bir parçası Maslak Büyükdere yolunda ve otomobll üzerinde ikmal edilirken geçen teşrlnievveün 11 inci pazartesi günü bir otomobil faciası olmuş, otomobilde bulunan sinema artistlerinden Arşak Efendi ölmüş, Sait ve Hasan Efendiler mecruh olmuşlardı. Otomobüi, artistlerden Talet Bey idart ettiği için bu facianın müsebbibl olarak tahtı zanna alınmış sermaye sahibi İpekçi kardeşler mes'ulü bilmal sıfatlle dahill dava olunmuşlardı. Sinema faciasının muhakemesine dün sabah Ağır cezada başlanmıştır. Bu facla ile uzaktan ve yakından alakadar ölanlarla Darülbedayi sana'tkârlanndan bir çoğu mahkeme salonunu doldurmuşlardı. Maznunlardan yalnız Talât Bey mahkemede hazır bulunmuş, ipekçi kardeşlerden Fahlr ve Cemll Beyler de vekll göndermialerdlr. Maznun Tal&t Beyin hüviyetl tesbit edildikten sonra lttnunu muhakeme kararnamesi okunmuştur. Bu kararnamede fllim çevrilirken otomobllin sür*atle yol aldığı için facianın vukua geldlği blldirlliyor ve mes'ul olarak o sırada şoförlük etmekte olan Talat Bey gösteriliyordu. Kararname okunduktan sonra makamı rlyaset, müçtekl mevklinde bulunan artist Salt Beyle, maktul Arçak Efendinln veresesl Teklllerlne davalarını atlatmalannı emretmlştir. Salt Bey, su izahatı vermiştir: «vEfendlm, flllm çevrillyordu, ben de aktor olarak fillmde rol almıştım. Maslak yolunda filimin ban parçalan tesbit edilirken otomobil son sür'atle gidlyordu. Bir vlrajı dönerken otomobil devrtldi.. Altında kaldık, ben feci şekilde yaralanmıştım. Karaya klmln sebebiyet verdiğlnl bilemiyorum, çünktl yüaümüz arkaya müteveccih idi, kaçakçılan tanzir ederek ateş ediyordum. Otomobill idare eden otomobilin şoförü değildi, bn otomobill İpekçi kardeşler hariçten tedarik etmişelr, Telât Beyi de, rejisör Ertuğral Muhsin Beyln tavslyesi ttzerine şoför olarak kullanmışlardır. Ben bu kaza neticesinde en feci blr aklbete uğradun, tanınmıyacak blr hale geldlm, badema aktörlük yapamam, hayatım mahvolmuştur, doktorlar, tamamen' şekll değlşen yüzümün Viyana'da eskl haline getirüebileceğinl söyliyorlar. Mes'ulü bilmal sıfatlle beş bin lira tazmlnatm ipekçi kardeşlerden alınmasına karar lttihazuu rica ederim.» Sait Beyden sonra Arşak Efendl vereseslnin vekilleri de on bin lira tazminat taleblnde bulunmuşlar, maktulün zevceslnin flç çocuğu İle sefil ve perlşan kaldığını ilftve etmişlerdir. Badehn talftt Bey lstlcvap edilmiştir. Talât Bey, mahkemede olduğunu unutarak sal^ede roî yapar gibl ve oturdu Kaçakçılar faciasının muhakemesi başladı NAUN. Bir selâm mes'elesi Atletlerimizi Atina'ya götüre Felek Bürhanettin B., gazetesine bil mektup yazmış, sıyasî bir maksat la yapılan bu seyahatin spor cephc sindeki muvaffakiyetsizlikleri öt mek için, arkadaşımız da siyaı yapmağa çahşıyor, Resmigeçittc bahsederken şöyle diyor: «Bizim bayrak geçerken Mösyö Ve<4 nizelos, yanmdaki diplomatlara rağmer diğer Balkan milletlerinden hiç biri yapmadığı hürmeti yaptı, ayağa kall şapkasmı çıkardı ve selâmladı.» Tiîrk Yunan müzakeratı Dün itticvap edilen Hihmet B. ğu yerden, makamı riyasetin suallerine cevap vermeğe başlamış, fakat vaki olan ihtar üzerine ayağa kalkarak hadiseyi şu şekilde izh etmiştir: « Ben eskiden şoförlük yapıyordum, sonra Darülbedayie intisap ettim. Şoför vesikam vardır. Fillm çevrilirken Ertuğral Muhsin Beyin emri üzerine otomobilin şoförü direksiyondan indirildi, otomobil bana teslim edildi. İpekçi Cemil Bey de orada idi, her hançi bir kazaya karşı her türlü mes'uliyeti kabul edeceğini beyan etti. Maslak yolunda filim çevrilirken Cezmi ve Muhsin Beyler filimi çeklyorlar, biz de otomobil ile 25 30 kilometre sür'atle ilerliyorduk. Vlraja geldiğimiz vakit otomobil devrilmek tehlikesine maruz kaldı, ben direksiyonu sola kırdım. Tekerlekler bir çukura girdi ve devrildi.» Müddeiumumî Cemil Bey, burada maznuna muhtelif snaller Aevcih ederek bazı noktaların tenvir edilmesini talep etti. Talât Bey, bu sualere ceva ben yolun gayıi fennl yapılmış oldu ğunu, bu yüzden kazanm vuku bulduğunu, kendisinin senelerce itfaiyede şoförlük ederek tecrübe ve meleke kesbettiğinl, otomobilin idaresini Muhsin ve Cemil Beylerin emri üzerine aldı*mi söyledi. Müdeiumuml, daha bir çok noktalann tenviri maksadile muhtelif sualler sorduktan sonra: Kazaya ait filim parçasının mevcut olması lâzımdır. Bu parçayı mahkemeye getirelim ve görelim o vakit hSdisenin nasıl vukua geldiğini bizzat görmüs oluruz. Dedl. Maznun veklli, bu parçanın mevcut olduğunu, mahkemeye ibraz edilpbüe ceğinl orada hâdisenin pek canlı ola rak görüldüğünü söyledi. Şahitlere tebligat için muhakpm»»nln 6 tesrinisanive talikine karar İzmir ihracalı Bu sene rekolte eskisinden nokson lürk"Yunan atleti İ«mir 8 (A.A.) Bugün 18 kuruştan 42 kurusa kadar 1802 çuval üzüm ve 7,5 tan 40 kurusa kadar 3.494 çuval incir satılmıştır. Şehrimiz tlcaret odaaı üzümlerimizln ve incirlerimizin ticari vazlyetine dair bir rapor neşretmiştir. Bu rapora nazaran üzümlerin vazlyeti şudur: Atina 9 (Hususî) Türk vej Bu sene mevsim iptidasından ltibaren .Yunan atletizm federasyonları teşrlnievv%Un yedinci günü akşamına kadar 'nın bir telgrafnamelerine cevap 1 lnclr borsasında 17.577.465 kllo üzüm satılTürkiye Reisicumhurul mıstır. Oeçen sene ayni tarihte 27.736.659 ve , veren evvelki sene lse, 19.337.937 kilo idl. Gazi Mustafa Kemal Hz. atlet i Son bir hafta zarfındaki fiatlar alivülâlâ lleri tebrik etmişlerdir. Bu tebrik] 4748, alâ 3843, birinci 3337, ikinci 2732,5telgrafnamesinde müşarünileyhl tan, üçüncü 2226,75 ve karaboca 1721,5 kuruştur. )Türk meslektaşlarına karşı yapj Mevsim İptidasından 7 tesrlnievvele katıkları hüsnü kabulden dolayıl dar üzüm ihracatı Almanya'ya ve şimalî Avrupa"ya 8.181.956, İngiltere'ye 2.975.269 ve 'Yunan atletlerine memnuniyet J Fransa'ya 191.052, Amerika'ya 403.974, İtal klerini beyan etmektedirler. ya"ya 2.685.932, Mısır'a 19.080 ve muhtellf memleketlere 76.006 kilo ki cem'an 14 532.769 kilodur. Oeçen sene bu miktar 18.991.245 kilo idl. Neşrolunan bu raporda incirlerimizin tl carl vaziyeti şudur: Bu sent mevsim iptidasından 7 tesrlnievvele kadar İzmir borLondra 8 (A.A.) Asiler, Pernanbnkn sasında 11.683.691 lnclr satılmıştır. Geçen ele geçirdikten sonra 2 milyon dolarla sisene aynl tarlhte 13.193.775 ve evvelkl sene lih ve mühimmat zaptetmişlerdir. Bahia 15.927.632 kilo satılmıştır. Son blr hatfa hükumeti dahilinde ihtilâlciler San Dinzarfındaki fiatlar şunlardır: ceuts şehri Ue diger bir çok şehirleri ele Süzme 2845, elleme 1731, paçal 921, na geçinnişlerdir. Pernanbuk'ta ihtilâlciler astürel 811 ve muhtelif 23,5 kuruştur. Mev keri ihtilâl komiteleri teşkil etmişlerdir. sim iptidasından 7 teşrinievvele kadar Al Bir çok katliam sahneleri olmuştur. Per manya'ya ve şimall Avrupa'ya 2.993.327, İn nanbuk reisi devleti Jtir gemiye binerek şigiltere'ye 8.845.348, Amerika'ya 2.158.185, mal istikametine doğrn kaçmıştır. Fransa'ya 1.376.220 ve muhtelif memle Altın Pastör madalyan ketlere 37.374 kilo ki, cem'an 10.593.249 kitstokholm 9 (A.A.) 10 senede bir velodur. Geçen sene bu miktar 13.829.638 kilo rilmekte olan altın Pastör madalyası bu ldi. sene Paris Pastör enstitüsü müdürü doktor Vekillerin zîyareti Roux'ya verilmiştir. Ankara 9 (Telefonla) Dahiliye ve Maliye Vekilleri bugün Basvekil tsmet Pş. Hı. ni ziyaretle bir müddet görüstüler. Gazi Hz. lerini tebrik ve beyanı memnuniyet ettiler Resmigeçit esnasında arkad; mızın gözü mnrlaka baska seyre decek şeyler bulmuş ve onlara dı mış olacak ki Mösyö Venizelos'ı diğer Balkan devletlerinin bayral larmı da s?lâmlad!|ını görememiı. tir. Çiinkü Yunan Başvekili, yaln* bizim bayrağımızı selâmlayıp diğer bayrakları selâmlamamt gibi, sonradan kendi*;ni tarziyı vermeğe mecbur edecek bir diplc masi nezaketsizliği, hatta hataı yanacak k°dar toy bir devlet recüli değildir. HIe E^'kan konferansi3 esnasında Yunan Başvekilinin böyle bir çam devirmesi ihtimali hiç yuktur. Esaserr, M. Venizelos. bizim bayrağımızı yirmi defa saîâmlamış olsa bile, bu siyasî cerrnleyi zikretmek'e atletlerimizin muvaffaki • yetsizlikleri örtiilmüş olmaz. *** Kadavra Anar^^lıj Ajensı, İngiliz'lerin R 101 ba?onu kazasından bahsederken mü*emadiyen «kadavra» kelin^eslni kır'îanîyor. Lisan'mız da, Türkçe olmamakla beraber;, «naış» ve «ceset» kelimeleri varken opları bırakıo ta «kp.davra» kelime ini kuîî?r»nakta mana ne! Maksat, Arapça ke''*me kuUanmamak ise çr«ne bunun da manasi ve imkânı ol • a, o «kadavra» kelimesinin ve soîundaki bir siirü Arabî ve Farisî kelimelerden iyi delil oîamaz. Mutlaka. başka bir keîime kullanmak lâzimsa, burada pek yerinde olmamakla beraber «ölü» demek kadavra demeğe yüz kere müraccah oîur. Lisan, babamızdan miras kalmış bir dolap d??ildir ki cammızın istediğini içine tıkışt^r'''" Brezilya'da katliamlar başladı Maarif Vekili geldi ( Birind tahifeden mabatt ) mektebe tahsis edilen bina, yıkılmak tehlikesine maruz olduğu için mektep iken tahllye dflmi; harap blr binadır. Bn hususta Maarif Vekâletlne resmen mühendis raporu verilmiştir. Edirne'de mektep açmak için tstan bol'dan blr mektebi kaldırmak Cumhurlyet Maarif ldareslne yaraşmaz. Cnmhuriyet Maarif idaresine yaraçan, Is tanbul'daki mektebi yerinde bırakmak ve Edirne'de yeniden mektep açmaktır. tstanbul'on Gazi Paşa Ku şebir yatı mektebi gibi bir değil, bir kaç mükemmel mektebe ihtiyacı vardır. Bütün Turk kızları ecnebi mekteplerine gi Tribün herkese büâtefrik 100 Dühuliye 50 Dühüliye İAsker, talebe, ve kulüp mensuplart) 25 derlerken böyle bir mektebi Edirne'ye göndermek elbette yanlıştır. Mektebin Edirne'ye nakli, tasarrufa da mugayirdir. Çünkü nakil masrafı, Edirne'deki harap binanın esaslı su rette tamlri masrafı, belki yüz bin li rayı bulacaktır. Bu kadar para ile ahiren Galatasaray Lisesine verilen e«ki Beyoğlu adliye binası ile Galatasaray merkezinin arkasındakl binanın mü kemmelen tamir ve tevsii kabildir. Bu suretle Galatasaray Lisesinin ikiye ayrılması gibi bir manasızlık ta ortadan kalkar. Hem esasen, ders senesi başlamıştır. Gazi Paşa Kız şehir yanı mektebi Edirne'ye nakledilip te orada yerleşinciye kadar haftalar, belki de aylar geçecektir. Çiinkü mektebin gideceği bina hararptır. Maarif Vekili Esat Beyefendiden tekrar rica ediyoruz: Henüz yıkıcı bir hatve atılmamış iken hem devletin haziııesine, hem milletin maarifine muzır olan bu nakil mes'elesini Uga etsinler. Bu hareketlerile Gazi'nin büyük namıııı taşı yan bir mektebi yıkümaktan kurtara caklarına vememlekete bir mektep ihda ! edeceklerine emin olsunlar!. vec<zeiert Cem ve telfik eden M. Agâlı Cumhuriyet» gazetesi mes'ul müdürü Kanserin radyom ile tedavisi Londrm 8 (A.A.) Radyom komisyonu • hun bugün neşredilen ilk senelik raporunda radyomnn kanser tedavisindeki kıymetini ve tesirinin derecesini takdir ederken fevkalâde basiret ve ihtiyat Ue hareket etmenin zarurî olduğu beyan edilmekte ve heyccanamiz ve hatta nikbinane beyanat İle vâhi fimitler nyandınlmakta olmasma teessüf edilmektedfr. Raporda, bütün dünyada yapılan bir çok tecrübelerden sonra söylenilebilecek en dogrn sözfin yapılan tecrübelerden bazılarının fevkalâde memnnniyetbahs. neticeler verdifi halde digerlerinin henüz malum olmıyan bir takım esbaptan dolayı iyi neticeler vermemiş olduğudur. Vak'alann ekserisinde netieeler hiç ve hatta inkisan hayali mnciptir. Halit Fahri B.Darülbedayi mecmuası davası Halit Fahrl B. tarafından Darülbedayi mecmuası aleyhine açılan hakaret dava sına dün ikinci ceza mahkemesinde bakı lacaktı. Mecmuada intişar eden makale nin muharriri Vasîi Rıza B. mahkemeye gelmiş ise de mecmuanın mes'ul müdürü Neyyire Neyyir Hanıma tebligat yapılamadığından muhakeme başka blr güne tehir olunmuştur. Adliye Vekilinin riyasetindeki tadiü kavanin komisyonu dün ikinci içtimaını aktederek hukuk usulü muhakemeleri kanu nunu tetklk etmiş, içtima geç vakte kadar devam etmiştir. Tadil edilecek adlî kanunlar CJalatasaray'lı tekaüt futbolcular bugün muhtelit blr tekaüt futbol takımı ile ikinci maç yapacaklardır. Her birlsi memlekette birer mevki ve çocuk sahibi olmug eski futbolculann yapacaklan müsab&ka çok entresan olacaktır. Tekaüt futbolculann müsabakası Gazi'nin vecizeleri, yüksek bir deha ve irfanm birer şera residir. Eser her meslek er babı için başları daraldığı, sıkıldığı zaman müracaat edile • cek beîlibaşlı rehberdir. Deni lebilir ki eser asker, sivil, ku mandan, zabit, âmir, memur, tüccar MC çiftçi, san'atkâr ve işçi veîhasıl herkes için elmaslar dan işlenmiş kurtarıcı, sihirli bir muskadır. Karilerimize ve okuma yazma bilen herkese bu ktymettar eseri, bu hakikî inkilâp tarihini ehemmiyetle tavsiye ederiz Eser kitapçılardan ve «Cumhuriyet» matbaasından tedarik hur talep olunabilir da kalabalık geldiği, herkesin evine blt 1 şey getirdiği zamanlardır... dedi. Seyfill Zarar yok... benim işimle öğleden sonra dört beş saat rahat edeceksin. Ak« şam güneş battıktan sonra, serbestsin... İstediğim adamı yakalarsan çok para ka* zanırsın... dedi. Çok para kazanmak vadi Memo'nun gözlerini açtı. Kendisine günde beş altı saat rahat ettirecek işin nasıl şey olduğunu anlamak istedi. Seyfi birer raW daha ısmaraldı. Memo'ya bir de sıgara verdi. Sonra yavaş yavaş anlatmağa bas.ladı: Kızıltoprak'ta bir kadın var... Onun ne"reye gittiğini kiminle görüştüğünü bilmek istiyorum. Kadınm durduğu evin sokağı başında iş bekler gibi, her gün saat birden sonra küfenle oturacak, kadını beküyeceksin. Kadın çıktığı gibi U« zaktan uzağa takip edecek, akşam ev« evdet ettiği zamana kadar arkasmi blrkamıyacaksm.Her akşam gelip beni bn1 lacak kadının nerelere gittiğini, kimlerle fförüştüğünü haber vereceksin... İş bundanibaret... Mabadi var Polislik sıfatından aldığı en büyük zevk MlLLl ROMAN: 27 halkı tehdit edebilmektendi. Bir gün Safiye'yi diğer iki kadınla gördü. Nazik beraber değildi. Kendini göstermiyerek, kindar nazarlarile onu nzaktan takip etti. Hocası Celal'i Safiye'nin Yazan: FAZLI NECtP etrafında bir horos gibi dolaşır görünce Fakat bu malumattan polis idaresi is içi hopladı. tifade değil zarar görürdü. Çunkü o bn O, dünyada her kesin felâketini görsefahethaneleri tehdit ederek onlara kar mekten zevk alırdı. Kimseyi sevmez, faşı göz yummak için arasıra beş on kuruş kat muhtelif derecelerde nefret ettiği bahşış almak, suretile vazifesini fena is adamlar vardı. Hocası Celal hiç çekemetimal ediyordo. diği en ziyade nefret ettiği, kıskandığı Tatil günlerini ekseriyetle böyle gizli adamlardandı. Onnn güzelliğini, eururusefahethanelerde geçirir, oralann müda nu, bahusus kendisini pek cahil ve hakir vimleirni tanırdı. Sonra bn namusu bo çörüşünü affedemezdi. nık kadınlan takip emeliyle mesireler Kendisinin çapkınlıklarından şikâyet etrafında dolaşırdı. eden nasihatler veren ablasının bir reHemşirelerini mesirelerde görmeğe zaletini yakalarsa pek mes'ut olacağını başladığı zaman kin ve huşunet inflalleri hissediyordu. kabardı. İnfial, vekar ve namns gayretile Akşam Safiye mesireden ayrıldığı zadeğildi... Hayır... Onun nazarında namuman Celal'ın da onn takip ettiğine diksun ehemmiyeti yoktu... Oniarı buralara gelmekten menetmek. kat etti. Pek usaktan arkalan sıra yürüVuvvet çöstermek, korkutmak için arzu dü. ] Tenha sokağa girilince ablasının refilar duydo. MUHACİR Gülerek karşısına oturdu. Seyfi çalımlı Üıtü başı pistL Çehresinden Ar*p anlaşüırdı. Sevimli çehresi feytan gibl tavrıyle küçük meze çatalını tabağa vuparlak gösleri vardı. Tavaş yavaş Sey rarak garsonu çağırdı. Memo'ya bir rakı ısmarladı sonra: ettin'in balondnğn masaya yaklaştı: Memo, senden kendim için büyük Meraba begum... dlyerek ufak bir bir hizmet lsterim. Bir kaç gün uğraşatemenna ile selâmladı. Dudaklarında, göılerinde açuşan te cak, dikkatle çalışkcaksın... Üç dört gün bessümlerle kanşık manalı bir nazarla yiyecek kadar paran var mı?.. dedi. Tok beyim... bir günlük bile yok. bakıyor.polis Efendiden emir bekliyordn. Seyfi başını kaşıyarak: Kadıköy vapur iskelesinde küfecilikle Ben de tutmam... dedi. şöhret kazanmifU. Zeki ve ayağına «aDuşünüyordu. Memo onun endişesini boktn. Köyttn bütün mahallelerinl, sokaklannı bllirdi. Bir kere yttkflnfl taşıdı arttırmak için ilftve etti: Günde bir lira masrafım var... Geğı beyi, Ismini evini, unutmazdı. Fakat son zamanlarda artık küfeeilite çinmek gâçleşti. Sen neye hamallık etmiyorsun?.. tenezzül etmes olmnştu. Bir çok glsli Gene belki oraya düşeceğiz... befnhnşaneler öğrenmlşü. Acemi beylere ğum. delâlet eder, para kaunırdı. Sabahları hamallık edersen kolaySeyfi'nin bn çocnğa teveecühö vardı. ea bir lira çıkarabilirsin. Senden istediOnu himaye eder. Kendisinin nğraşamayacağı kadar sefil islerde onn knllanırdı. ğim hizmet öğleden sonra görülecektir. Seyfi çoeuğn gorttnca mkbna parlak bir Bir iki, belki de beş altı gün bu ifin arkasından koşmak lâzım... fikir gelmiş gibi doğruldn: Memo tereddüt ediyordu: Gel Metno... otur vnraya bakayım. Küfecilikte sabahları o kadar iş dedL yoktur beğum..,asıl iş akşam vapurlarınMemo kendtelne bir 1| eıktttım aaladı.

Bu sayıdan diğer sayfalar: