14 Mayıs 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

14 Mayıs 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cumhurıyet = ^ > ATTILA Muharriri: Marcel Brion ~™ Mütercimi: Mustafa Namık 11 Sehir ve memleket haberleri Darülfünunda Etabli Tiirkler, Rumlar Haricî ticaretimjz Vesika tevzii altı ayda bitirilecek Etabli olarak 100 bin Türk, 80 bm Rum var Etabli vesikası tevziatmın bir an evvel bitirilmesi için Gümülcüne'deki tâli mübadele komisyonundan İs tanbul'a nakledilecek olan dört memur bugünlerde şehrimize gelerek dokuzuncu tâli mübadele komiîyo • nunda yeni vazifelerine baslıyacaklardır. Mubtelit Mübadele Komisyonu yeni Türk murahhas heyeti reisi Şevki B dün kendisile görüşen bir muharririmize mübadele işleri hakkında şu izahatı vermistir: « Türk ve Yunan hükumetleri mübadele mesailinin altı aydan fazla devam etmemesi hakkındaki noktai nazarlarında ısrar etmektedir ler. Bu münasebetle fimdiki halde komisyonun en esaslı meşguliyet • Ierinden biri olan etabli vesikası tevziatını neticelendirmek için çalışı > yoruz. Şimdiye kadar tstanbul'da 51 bin Rum'a ve Garbî Trakya'da 80 bin Türk'e etabli vesikası tevzi e dilmiştir. Yapılan tahminlere göre etabli olarak Garbî Trakya'da 100105 bin Türk ve Istanbul'da 75|0 bin Rum vardır. Vesika tevziatı hükumetler tarafından verilen altı aylık mühletten daha evvel bitirilecektir. Komisyon heyeti umumiyesi bugünlerde toplanarak işlerin altı ayda bitirilmesi hakkında yeniden müzakeratta bulunacaktır.» Şiyâsî icmal Romanya'da intihabat Romanya ahvali gittikçe karıştı ğından, siyaset âleminin ziyadesile nazari dikkatini celbediyor. Pro fesör Yorga'nın riyaseti altında te şekkül eden yeni kabinenin parlâ mentoda ekseriyet bulamıyacagı hissedilir edümez parlâmento fe» holunmus ve haziranm birinde yeni intihabat yapılması ilân edilmişti. Yeni kabinenin teskilinden la'*ıca maksat geçen parlâmentoda kahir ekseriyet sahibi bulunan millî çiftçi fırkasını nüfuz ve iktidardan mah rum etmek olduğu şimdi anlaşılıyor. Çünkü çiftçi fırkasına karşı bu de faki intihapta muvaffak olamaması için eski Iiberaller zamanına mah • sus her türlü tazyikat ve takibat yapılmaktadır. Bu fırkanın intihap propagandası yapmak üzere tertip et • mek istediği mitingler menedildiği gibi bu fırka rüesası serbestçe vilâyetlerde dolasmak hakkından mah rum edilmiştir. Kralın sağ eli makamında bulunan M. Argtoiauo'ya intihabatta mühim rolü olan Dahiliye Nezareti tevdi edildiği gibi bu nezarette li beraller zamanında intihabatı idare eden M. Tatarsco dahi eski memu riyetine getirilmiştîr. Söylendiğine göre Kralın tazyiki üzerine yeni Basvekil profesör Yorga liberallerin şimdiki lideri ve Jonel Bratiano'un halefi M. Duca ile itti • fak etmiştir. Hakumet liberallerl ye ni intihabatta seksen meb'usluk ve yirmi âyanlık temin etmeğe çalışa • cağını vadetmiştir. Bu vait üzerin» eski Iiberaller profesör Yorga'nm fırkasile ittifak etmişMr. Bunlara karşı mutezil Iiberaller, millî çiftçi fırkası ve Cenera! Ave resco'nun fırkast birlikte hareket ediyorlar. Gariptir ki Kral Karol'un memlekete avdetine kanunu esasiye mugayir diye en ziyade itiraz eden fırka eski liberal olduğu halde şimdi Kral bunlar île birleşmiş ve bilâkis kendisinin avdetini iltizam ve terviç eden mutezil Iiberaller ile çiftçi fırkasını terketmiştîr. Velhasıl Romanya'da Kral ile fır> kalar arasındaki eski vaziyet btisbü* tün değişmiş ve yeni mücadeleler açılmıştır. Bu karışık vazivetin ne • ticesi gelecek ayın iptidalarında icra edilecek umumî intihabatta an laşılacaktır. Eski cihangir Hün hanedanı : Nemroth ve Şam'a hatta tarihin karanlıklarına ait efsanelere ulaşan büyük Sülâle Attilâ Tuna ovasında araba içinde diinyaya geldi göçebeliğin faziletleri • Attilâ Uç yerde ajanhk ihdas ediliyor Köstence, Pire ve İskenderiye ajanlıkları Bu sene Köstence, Pire ve İskenderiye'de ticareti hariciye ofisine merbut olmak üzere üç ajanhk ih • das edilecektir. Ajanlar, bu mem leketlerle, bunların arkalarında bulunan memalik mahsulâtı hakkında aldıkları malumatı muntazaman ticareti hariciye ofisine bildirecek ler ve bu memleketlerle yapılmakta olan ticaretimizin inkişafı için yapacakları tetkikatı raporlarla bil direceklerdir. Ticareti hariciye of isi bundan başka şimal memleketlerinde de mu habirler elde etmekte, bilhassa fmdık, üzüm, badem ve ceviz gibi mahsulâtımızın bu memleketler piyasasındaki satışları hakkında malumat istihsal etmektedir. Memleketimiz fındık mahsulâtı nın yüzde yetmiş beşini satın al makta olan Pizani müessesesi, Türkiye'de fazla fındık istihsalâtından bahsederek fındık piyasasını Avrupa'da yüzde kırk nisbetinde düşürmüş ve Hamburğ piyasasında Türk fmdıkları hemen hemen alıcı buamamışken, ticareti hariciye ofisînin yapmış olduğu neşriyat ve propa ganda üzerine 70 kuruşa kadar su kut eden fındıklarımız 102 kuruşa çıkmış ve piyasadaki mallar tama mile satıldıktan baska bugün, ge çen sene mahsulü olarak hemen hemen mal kalmamıştır. Ofis, fındıklarımız hakkında yapılan propagandaları nazarı itibara alarak şimdiden tedabir ittihazına başlamış ve bu sene rekolteıi hakkında malumat cemetmeğe başlamıştır. Ahnan haberlere nazaran, bu sene Karadeniz'de hüküm süren fırtmalar hasebile bu seneki rekoltenin geçen seneye nisbetle yüzde yirmi beş nisbetinde noksan olacağı anlasıimaktadır. Muammer Raşit B. Ankara'ya gitti Eminin seyahati barem mes'elesile alâkadardır Darülfünun Emini Muammer Ra şit Bey Maarif Vekâletinin vaki olan daveti Üzerine dün akşamki ekspresle Ankara'ya gitmiştir. Muammer Raşit Bey bu davet hakkında dün kendisile görüşen bir muharririmize demistir ki: c Yeni tatbik edilecek olan barem hakkında Vekâletle temas et mek üzere Ankara'ya gidiyorum. Darülfünunun bazı esaslar dairesinde hazırladığı barem cetveli Vekâlet tarafından üç aydanberi tetkik edilmektedir. Bazı noktalar üzerinde icap eden izahatı vereceğim. Diğer taraftan öğrendiğimize nazaran baremîn tarzı tatbiki hakkında bazı tereddülter hasıl olmuştur. Bu tereddüdün esası şudur: Tanzim edilen cetvele göre mUderrisler darülmesaili, ve darülmesaisiz olmak üzere iki kısma tefrik edilmiştir. Fen, Tıp Fakültesi müderrisleri darülmesaili addedilmektedir. Edebiyat Fakültesi müderrisleri nin amelî bir tarzda mesai lâiuratuvarları olmadığmdan darülmesaili müderrislerden addedilmemekte • dirler. Bu mes'ele bu defa kat'i surette hallolunacaktır.» Verilen habere göre Muammer Raşit Bey Ankara'da Darülfümına ait bir çok mes'elelerle meşgul olacak ve bilhassa son zamanlarda Tıp Fakültesinde muallimlerin iki kıs • ma ayrıldiğı hakkında vaki olan neşriyat hakkında da Vekâlete izahat verecektir. Üçüncü fasıl Attilâ'mn sülâlesi Attilâ'nın babası: Mundzuk, onun babası: Türda, onun babası: Scemen, onun babası: Ethe, onun babası: Opos, onun babası: Kadişa, onun babası Berend, onun babası: Sült'han, onun babası: Biilşü, onun babası: Bolüg, onun babası: Zambur, onun babası: Zamur, onun babası: Reel, onun babası: Levent, onun ba bası: Kulş, onun babası: Onpüd, onun babası: Miske, onun babası: Mike, onun babası: Betzer, onun babası: Rüdli, onun babası: Şanad, onun babası: Bükem, onun babası: Bondoford, onun babası: Tarkans, onun babası: Othmar, onun babası: Radar, onun babası: Beler, onun babası: Kear, onun babası: Keve, onun babası: Kelad, onun babası: Dama, onun babası: Bor, onun babası: Nemroth, onun babası: Şüs, onun babası: Şam, idi. İşte Attilâ, yu • kanda isimleri sayılan ve eski zamanda satvetli Hün milletine saltanat süren bu kadim ve cihangir Hün hanedamnın doğrudan doğruya sulbünden geliyordu. Bu e o dattan daha evvel zamanlarda da sülâlesi, (Şam) hurafesine ittisal ediyordu. Hatta millî bir efsane onun neslini Astür kuşuna kadar çıkarıyordu. Bu kusa bazıları, (Şungar) ismini verirler ki, onun, uçan mahlukatın hükümdarı olarak halkedildiği ve başında bir taç taşıdığı mevcut efsanelerde mervidir. Attilâ'mn doğuşu: (39S M. S.) Attilâ, (Tuna) ovasında ordugâh kurmuş olan HUn kabilesine ait arabalardan birinde (395) tarihine doğru dünyaya gelmiştir. Yeni dünyaya gelen çocuğa Attilâ isml verildi. Manası «küçük baba» demektlr. Ona bu ismin verilmesi ihtimalki babası (Mundzuk) un, Attilâ ismini taşıyan (Volga) nehirine teabbüt etmesinden ileri gelmiştir. Millî dinleri olmıyan (Hün) ler, fethettikleri memle . ketler ahalisinin bütün ayinlerini, ibadetlerini müsamahakâr bir zihniyetle kabul ederek benimserlerdl. (Mundzuk) un da, ırmaklara karşı, kendisine mahsus dinî bir alâkası vardı, nehirlere adeta teabbüt ederdi. (Attilâ) ismine başka mana • lar verenler de vardır. Bunların iddialarına göre, Hün dilinde demir demek olan (Atlı • Etzel) kelimesinden gelmiştir. (Attilâ) ya elân bugün bu namı veren müverrihler de vardır. (Mundzuk), sanki, oğluna mev'ut yüksek fatihliğin parlak mukadderatını evvelden hisset miş, ona, bu korkunç adı tak Hakıkı son Roma'h Aetiüs makla adeta sihirkâr bir istikbal tayin etmişti. Ayni zamanda doğan büyük raktp Silistria'da, Roma'lılara tâbi Panovya eyaletinin Durostrorum kasabasında, taşra milis kıtaatı kumandanı Gavdantius'un da hemen ayni tarihte bir oğlu dünyaya geliyordu. Buna da (Aetius) adı verildi. Tarih, daha doğrusu tarihin cilvelerini idare eden es rarengiz ruh, Garp'te oynanan dıramın iki baş oyuncusunu, ileride karşı karşıya gelecek bu iki şahsiyeti; Avrupa'yı istilâya müheyya Hün kuvvetleri kumandanı, Asya'lı muzaffer süvari Attilâ'yı ve Sitilikon'dan sonra hakikî Roma'hların sonuncusu namını kazanan ve Şark istilâsına karşı Garbin kalkam unvanını ihraz eden Cermanya'lı ceneral Aetius'u ayni zamanda halkediyordu. Göçebelerin faziletleri Hün'lerin payıtahtı, arabalarla kurulan geniş ordugâhtan teşekkül etmişti. Bütün kabile bunun etrafında toplanıyordu. Hün'ler, sabit ve az çok şehrî bir hayata intikal etmiş olmakla beraber, göçebelik yaşıyışımn şekillerini, henüz bırakmamışlardı. Ailelerin meskeni olan bu arabalar, ordu ları uzaktan, sonu gelmez göçe beliklerile, kat'iyyen sabırsızlık eseri göstermeksizin takip ediyorlardı. Göçebe, zamanın varlığmı müdriktir, onun ilcaatmı meş'ur bir surette kavrar. Göçebe, sabit bir hayat geçirenler nazarında bir birlerile telif edilemiyecek gibi görünen şu mütezat faziletleri nefsinde cemetmiştir: Daimî bir sefer hayatı, sabır, sür'at ve çalâki, nikbinlik ve fe« ragati nefis, kazaya rıza.. Göçebenin karşısına çıkan engeller, ce saret ve zekâsını takviye eder; onun yürüyüşü, mevsimlerin cereyanlarından ahenk alır. Tevakkuflarına karar verdiren şey de önüne çıkacak mer'aların bollu ğudur. Hareketlerinde serbesttir. Çünkü, yalnız tabiatin kanun larına tâbidir, onlardan başka kayit tanımaz. Mabadi var Elektriksiz ve susuz bir yer Edirnekapı hattının küşadmdan sonra bu bulvar üzerinde geniş mikyasta bir imar faaliyetinin başla • dığı malumdur. Edirnekapı cadde sinde bugün bir çok mükemmel a • partımanlar ve evler yapılmif bu * lunuyor. Fakat ne yazık ki iki ha yatî unsurun noktanlığı bu mamur semte rağbetin tezahürüne mâni olmaktadır. Çünkü yeni binalara elektrik cereyanı ve terkos suyu veril memektedir. Caddeden tramvay geçildiğine g8re vasiyet yeni bir şe beke tesisini istilzam etmemektedir. Bu iki esaslı şartın temin edileme mesi bittabi yeni binalarda oturmağa mâni teşkil ediyor, imran gayreti de neticesiz kalıyor. Bu işle belediye alâkadar olmahdır. Taşraya nakledilecek memurlar Defterdarhk son Heyeti Vekile karanna tevfikan taşraya nakil ve tayin edilecek memurların bir cetvelini vücude getirmeğe başlamıştır. MaıanrOft© v © îdman bayramı Yarın »aat onda Taksim stadyo • munda idman bayramı şenlikleri yapılacaktır. Bu şenliğe 2000 erkek, 1500 kiz talebe iştirak edecektir. Ziraat sergisi ve verilecek mükâfatlar fstanbul Ziraat Odası ve ziraat sergisi tertip heyeti cumartesi günü fevkalâde bir içtima aktederek verilecek mükâfatları tesbit edecek tir. Şimdiye kadar 30 bahçıvan ve f idancı müracaat etmîştir. Tavuk ve kümes hayvanatı için ise 20 kişi müracaat etmiştir. Ayın on dokuzundan itibaren sergi heyeti tertibiyesi sergiye iştirak edeceklere yerlerini gösterecektir. Sergi heyeti gelenlerin istifadelerini temin için bir katalok vücude getirmektedjr. MUHARREM FEYZ! Kabataş lisesinde müsamere Kabataş erkek Iisesi son sınıf ta lebesi bu aksam ve yarın öğleden sonra talebe velileri şerefine iki müsamere verecektir. İlk içtima «Türk Kooperatifçilîk Cemiyeti» dün toplandı Darülfünun Emini Muammer Raşit Beyin teşebbüsile Darülfünun müderrisleri tarafından tesis edü mek üzere bulunan (Kooperatifç'lik ilmi cemiyeti) ilk içtimaını dün Darülfünunda aktetmiştir. İki saat süren hararetli müzakere neticesinde cemiyetin nizamna mesi tesbit ve kabul olunmuştur. Cemiyet, tabiî azası olarak bütün mektep muallimlerini azalığa kabul etmektedir. Memleketin her tara • fındaki muallimlerden subeleri bu lunacaktır. Kooperatif prensipi ilmî esasları dahilinde her tarafta konferanslar, müsanabeler ile ta • mim edilecektir. Cemiyet, ilmî tet kiklerini n eşir için bir risale çıkaracaktır. Bu risalede kooperatif mııajlimleri ve mütehassularf tetkiklerini neşredecektir. Cemiyet, umumî ve mahallî ve mıntaka kongrelerî de aktedecektir. Edtbiyaf Fakiiltui rtisliği Edebiyat Faktiltesi müderrisler mecliti dün fevkalâde bir içtima aktetmiştir. Müderrislerden 23 kişi hacır bulunmuştur. Meclisin, ruzname! müzakeratı arasında en mühim maddeyi müd deti bitmesi hasebile yeni bir fakülte reisi intihap etmek teşkil ediyordu. Bu cîhetten müzakerat epeyce ha raretli olmuştur. Yapılan intihap neticesinde 22 reyle ve sülüsanı ekse riyetle Köprülü zade Mehmet Fuat B. tekrar riyasete intihap olunmuş tur. Bu karar Darülfünun Emanetine bildirilmiştir. Divan ilk içtimaında bu intihabı tetkik edecektir. Rıza Beyin cevabı Rüşvet alma mes'elesinden dolayı açığa çıkarıldığı yazılan Hasköy i kinci komiseri Rıza B. bize gönder diği bir mektupta filhakika tsak isminde birisinin kendine 30 lira rüşvet teklif ettiğini, bunun üzerine isi resmî muameleye koymak üzere İsak'ı polis nokta mahalline götü • rürken tesadüf ettiği polis müfettîşlerine hidiseyi anlattığı ve zabıt varakası da tanzim ettiği halde, raşiyi noktaya götürmesinin bir hud'a adde dilerek kendisinin açığa çıkarıldığım yazmakta ve hakikati isbata 4azır olduğunu ilâve etmektedir. Millî vapurcular ve Seyrisefain Millî vapurcularla Seyrisefain îdaresi arasında gayrikanunî reka betin önüne geçmek üzere cereyan eden müzakeratm akün kaldığı dün bir akşam gazetesi tarafından yazılmıştı. Halbuki yaptığımız tahkikata nazaran henüz müzakereye başlanmamıştır. Millî vapurcular Samsun'da bulunan birlik reisi Lutfi Beyin avdetine intizar etmektedirler. Lutfi Beyin avdetinden sonra müzakerat başlıyacak ve hüsnü suretle intacı için çalışılacaktır. DarülfUnun Talim taburu kursları , DarUlfünun talim taburu 8 inci dev re mc^unları kur • su bitmiş, dokuzun cu kursu başlamış tır. Her altı ayda bir başlanan bu kurslar çok feyizli neticeler vermektedir. Yük sek mektep ve bilhassa Darülfünun mezunu gençler askerî terbiye ve tedrisatta muvaffak ol maktadırlar. Son devrenin imM hanları bir hafta Darklj'dnvn iaUm taburu 8 inci devre mezunlar kursu sürmüştür. Mümey talim heyeti ile müdavimleri (koşede tabur kurıandanı binbaşı Refik Bey) yiz olarak FP« tatbikat mektebi muallimlerinden kaymakam Zeki B. bir arkadaşımıerkânı harp kaymakamı Zeki ve za şunları söylemîştir: Kolordudan Erkâni harp Binbaşısı « Mümeyyiz olarak imtîhan • Vedat Beyler bulunmuşlardır. larda bulunuşum, hayatımın en kıyMümeyyiz Beyler alınan neticemetli bir hâdisesini teşkil etmiştir. den çok memnundurlar. Bilbassa Umumiyet itibarile aldığım intiba Şile'de bir gemictyi öldüren Salih'in muhakemesi Şile'de parasına tamaan Hüseyîn isminde bir gemiciyi öldürmekle maznun olan gemici Salih'in mu hakemesine dün Ağırceza mahke mesinde devam edilmiş, bazı şahitler dinlenmiştir. Haddi zatinde çok karışık bir iş olan bu cinayet hak • kında dünkü şahitler esaslı izahat verememişlerdir. Diğer şahitlerin celbi için muhakeme kalmıştır. beni fevkalâde mütehassis etmiştir. Memleketimin yüksek tahsilli kıy metli gençleri ile velevki az bir tnüddet olsun bulunmaktan mütevellit tehassüslerimin ölçüsü yoktur. Ar • kadaşları elde ettikleri neticeden dolayı tebrik ederim.» Mezun efendiler altı ay Harbiye mektebinde okuduktan sonra altı ay da kıt'ada staj göreceklerdir. Fakülte talim taburunun kıymetli kumandanı Binbaşı Refik Beyi; değerli talim ve tedris heyetini; me • zun gençlerimizi tebrik ederiz. Sevgisizlik ayrılmak için bir sebep midi ? Samsun'da bir kariden mektup aldım. Diyor ki: «Altı ay evvel ev • lendim. Evlendiğim kızın aüeai ga yet mutaassıptı. Zevcemle 23 giinlük nişanlı hayatı yaşadığımız halde birbirimizi görüp tanımak mümkün olmadı. Evlendik. Altı aydır, bir türlü kendisine karşı aşk değil, sevgi de duymadım. Bu şerait dahilinde bu kızla yaşıyacağımı zannetmiyo rum. Kanunu medenî talâkı müş külleştirdi. Belki de bu sevgisizlik ayrılmak için kanunî bir sebep de ğildir. Fakat vicdanî bir sebep te olamaz mı?..» Zamanın «eyri içinde çürüyen miiesseselerden biri de ailedir. Kanunu medeniyi almak aile rabıtasını kuvvetlendirmeğe kâfi gelmez. Zaten kanunu medenî eski hristiyan ailesini kabul etmiştir ki, bu müslü man ailesinden dahi geri bir aile şeklidir. Hele asrî aile şekillerine nazaran tahammülfersa bir şeydir. Ailenin en kuvvetli rabıtası aşk ve sevgidir. Eğer mütekabil muhabbet veya arkadaşlık yoksa, o ailenin manası yoktur. Menfaat ve ticaret aileleri şüphesiz mevzuu bahis değildir. Bunlara ticarî bir şirket deyip geçebiliriz. Aşk ve muhabbete istinat etmi yen bir aile içinde iki veya bir ki şinin hayatını hapsetmek kanunen, muvafık gorülmüş olabilir. Fakat vicdanen muvafık değildir. Bugünkü aile artık erkek için kadm ve çocuklardan mürekkep omzunda ta şıdığı bir yük, kadın için de bir maişet vasıtası olmaktan çıkıyor. Çık mağa mecburdur. Yeni hayat içinde cebren iki insanı beraber yaşatmak zulümdür. Kadın betbaht olurmuş... Sevgisiz bir yuvada mes'ut olmıyan namzet kadmı dışarı atmak, belki bir ihtimal ile felâkete, bir ihtimal île saadete de götürebilir. Fazilet mükâfatı Faik ve Saracettin B. ler namzet gösteriliyor Muallimler arasında fazilet mükâ fatına nam • zet olarak gösterilecek zevat arasında yapılan intihap neti cesinde İs tanbul'dan İs tanbul Lise si Fransızca muallimi Faik ve mual Mualhm Faik B. C1CÎ ANNE lim Saracettin Beylerin, İzmir'den şehit Kubilây Beyin namzet gösterildikleri Maarif Vekâlet ine bildirilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: