21 Mayıs 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

21 Mayıs 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cumhuriyet mayıs LJ^J. ATTILA Muharriri: Marcel Brion Mütercimi: Mustafa Namtk ( Sehir ve memleket haberleri Tarihî evrak 40 bin lira Bu kadarı fazla, hem çok fazla!.. Dün malbaamıza Beyoğlu kazasına merbut mahallerde oturan besinci, altıncı dereceden malul gazilerden bir kaç kişi geldi. 341 senesinde Büyük Millet Meclisinin tasvip kara rına iktiran eden 551 numaralı kanunun bu gibi «beşinci ve altıncı derecede malul küçük zabitana ve efrada kıymeti ha zıraları itibarile bir defaya mahsus olarak ikişer yüz lirahk arazi teffiz olunur» diye emretmesine rağmen, kendilerine altı senedenberi bir dö nüm değil, bir arşın bile arazi teffiz edilmediğini yana yakıla söylediler. Bunlardan bir kısmı geçen sene bir çok masraf ihtiyar ederek Ankara'ya giderler, mev'ut arazinin takdiri kıymet ve teffizi muamelesi için tapu ve heyeti fenniye memurları masrafı olarak Maliyeden Istanbul Defterdarhğına 594 lirahk bir tediye emri göndertmeğe muvaffak olurlar. Fa! kat Defterdarlık muhasebesi, Beyoğlu mıntakasındaki malul gazilerin altı senedenberi intaç edilmiyen arazi teffiz islerine hasrü tahsis edilen bu parayı baska yerlere sarfetmis oldu ğundan Defterdarlıkta bu mes'ele için aynca tahsisat kalmaz ve bu sebepten heyeti fenniye ve tapu memurları teffizi mukarrer arazinin bulunduğu yere gidemediklerinden bu za valhların ifleri gene yüzüstü kalır. Bize müracaat eden malullerin bu çok acıklı sikâyetlerine muttali olduğumuz zaman ne diyeceğimizi şaşırdık. Kendi lerine gelince, tedrisat ver gisinden binlerce, on binlerce lirahk ikramiye fash ve tahsisah bulan Defterdarlık erkâ nına bugünlük kısaca; bu ka • dan fazla, hem de artık çok fazla oluyor, diyoruz. • «I. I Siyasî icmal Loid Corç Ve amele hükumeti Ingiltere'de liberal fırkası sene • lik kongresini aktetti ve bu kon grede fırkanın lideri Mister Loyt Corc'un siyaseti ve hattı hareketi kahir bir ekseriyet ile tasvip edil di. Kongre bir karara gelmezden evvel mumaileyh irat eylediği bir nutukta siyasetini izah ederek vak tile liberallerin amele hükumetroi düşürmek için defatla teşebbüste bulunduklannı ve lâkin muhafaza kârların kendilerine yardım etmekten çekindiklerini ve halbuki şimdi muhafazakârlann gümrük mes'ele sinde kat'î surette usulü himayeyi kabul ettiklerini ve bu esas üzerine yeni intihabata müracaat için amele hükumetini devirmek istediklerini beyan ettikten sonra liberal fır kasının ötedenberi başlıca umdei si yasiyesi serbestü ticaret olduğun dan muhafazakârlann tuttuğu yola liberallerin girmiyeceğini kaydet miştir. Liberallerin lideri, serbestü tica ret prensipinde liberaller ile ayni fikirde olan sosyalist hükumetini müdafaa ve iltizam lâzım geldifini söylemiştir. Mister (Loyt Corç) memleketinin imarı ve şehirde ve köyde halkı sıhhî bmalarda iskân mes'elelerinde dahi liberaller ile amele fırkasının bir fikirde olduğu nu anlattıktan sonra hükumetm ve meb'usan meclisinin halk için fai deli her kararına Lortlann itirazı muhalefet ederek milletin iradesi nin vücut bulmasına mâni olduk larından Lortlar meclisinin salâhiyetine nihayet verilmesi icap eyle diğini ve bu mes'elede dahi liberal ve sosyalist fırkalarının müttehit olduğunu beyan etmiştir. Kongrede hazır bulunan 1200 murahhastan otuzu müstesna olarak cümlesi Mister Loyt Corc'un siyasctine itimat reyi vermiştir. Mumaileyhin şahsı için parlak bir zafer olan bu netîce inhilâla yüı tutan liberal fırkasının tekraf itti hat etmesi itibarile mühim olduğu gibi Mister (Makdonalt) hükume tinin mevkiini temin ve tarsîn eylemesi cihetinden dahi büyük ehem • miyeti haizdir. Her zaman muhafazakârlar ile birlikte rey veren liberal rüesasından Sir Con Simon küçük bir akalliyette kaimıştır. Mister Loyt Corç serbestü ticaret mes'elesinde mu hafazakârlara karşı büyük bir mücadele açmak için bu ayın sonunda yeni bir konferans toplanacaktır. Liberal fırkası kongresinm karan muhafazakârların iktidar mevkiine gelmeleri ihtimalini çok zayıflatmış oluyor. MUHARREM FEYZİ 17 Aetius, Hün payitahtında rehine Kral Rua ile müna sebetler iyi AWmı$ 5m kişilik Hün kuvveti Roma hiz Bunun bir bilgisîzlik eseri metinde Yeni tmparator Aetius gözden düşüyor /.. Aetius, Hün payitahtında rehi nne Babası Panonya'h bir Cermen'di. Milis kumandanı ve Afrika kontu unvan ve rütbesini haiz olan bu zat Gol'da bir askerî Uyanda öldürülmüştü. Aetius ana cihetinden Lâtindi; Roma'nın asil ve zengin bir ailesine mensuptu. Onun talihi, imparatorluk siyasetinin iniş ve yokuşlarile heraahenkti. Roma, (Alerik) in bitarafhğına talip olunca (Aetius) u rehine gönderdi. Bu (Got) Kralı nezdinde üç sene kaldı. Roma, Hün'lerin ittifakına temayül edince, Tuna'daki Hün payıtahtına (Aetius) u rehine olarak gön derdi. Aetius, Kral Rua ile dost oldu. Orada kendi yaşında olan Attilâ ile taniftı. Genç rehine, Roma ile Hün'lerin münasebetlerinde mühim vazifeler gördü. Asilzadelerden (Kapriliyo) nun kızile evlenmek üztre Roma'ya döndükten sonra, Aetius gene Rua ile iyi münase bctlere devam etti. Saray nazır lıgına tayin edildi. Fakat, etrafta dönen entrikalar, saraydaki ahlâk fesadı, lmparatorluğun zevaline işaretti. Gasıp (Yohan) hükümdarhk makamını eline geçirince, zekâ ve kuvvet sahibi bir zatın devlet riyasetine geçmesini memleket menfaati namına temenni eden Aetius, ona hizmete âmade olduğunu bildirdi. Altmıs bin Hün Roma hizmetinde Aetius'un nazarında hanedan menfaatlerinin müdafaası key • fiyeti büyük bir kıymeti haiz değildi. O, Imparatorun fevkinde, İmparatorluğu, lmparatorluğun manevî şahsiyetini, Roma'nın mazisini ve istikbalini görüyordu. Aetius, yeni hükümdarı, Roma ve Kostantaniye'nin müstekreh nedimlerini süpürüp atacak, iki İmparatorluğu birleştirmek için (Stilikon) un kurduğu plânı tatbik edecek, milletin eski azametini temin eyliyecek bir şahsiyet olarak telâkki etmişti. Ona yardım için Maznunlardan Receb'in zev cesi, Hacı'nın annesinin kendi • sine geldiğini, bir odalannı ki raladığını, oğlunun asker kaça ğı olduğunu ve kimseye bir şey söylenmemesini rica ettiğini, kendilerinin de bunlan kiracı sıfatile evlerine aldıklarını söylemişth*. Katil Hacı'yı tevkif eden za bıta memurları da şahit olarak dinlenmiş, bunlar da Hacı'yı nasıl yakaladıklarını anlatmışlar • dır. Diğer maznun Ibrahim, katil Hacı'yı otomobil ile Davutpa şa'dan alarak Unkapanı tarikile Büyükdere'ye kadar getirmiş, burada motore binerken zabıta memurları tarafından yakalanmıştır. Müddeiumumî iddianamesi ni dermeyan ederek maznunların, bir katili evlerinde bilerek sakladıkları sabit olduğunu söylemiş, tayini ceza talebinde bu lunmuştur. Maznun vekili mü dafaa için mühlet talep etmiş, muhakeme talik edilmiştir. Asıl katil Hacı'nın muhakemesine de 30 mayıs cumartesi günü başlanacaktır. r İçlerinde 23 asırlık olanlarda var! olduğu anlaşılıyor Bir kumusyoncu piyasayı dolandırclı İtalya'ya kaçan bu ada mın iadesi îstenecek Dün, ticaret âlemînde tanınmıs Jan Hefter isminde birinin bazı müesseseleri dolandırarak firar ettiği şayi olmuştur. Bu hususta yaptığımız tahkikata göre Jan Hefter 926 senesinde Ticaret Odasma müracaat ederek ku musyonculuk yapacağını bildirmis ve piyasanın tanınnuş simalarından da muavenetler görmüştür. Jan Hefter tstanbul ve Beyoğlu'ndaki muhtelif tuhafiye mağazalarma Italya'dan eldiven ve şapka getirtmek hususunda tavassutta bu lunmağa başlamıştır. Nihayet yerli eldiven ve şapka imalini düşünerek bir fabrika tesis etmiş, Almanya'dan usta başılar getirtmiş ve bir müddet sonra fabrika • sını Safra biraderlere devretmiştir. Jan Hefter'in karıst Beyoğlu'nda Tünel caddesinde Madam Koki no'nun dükkânının bir kösesinde ticaretle meşgul olmaktn idi. Son zamanlarda Madam Heffer bu dük k&nı tahliye etmiş ve kiırueye haber vermeden ttalya'ya gitmiştir. Diğer taraftan ttalyan kumüsyoncu, kendisine itimat edeı mütead dit firma ve ticareth^ rt!erin imza • larını taklit ederek tanzim ettiği sahte bonolarla piyasadan 30, 40 bin lira para çekmiş v evvelki gün ansızm bir tayyare ile ttalya'ya firar etmiştir. Firar haber! şayi olur olmaz do landınlan esnaf Ticaret Odasına müracaat ederek kumüsyoncunun kefalet akçesine vazıyet edilmesini istemişler, diğer taraftan da zabıtaya müracaat etmişlerdir. Firar hakkında tahkikat yapılmaktadır. Tahki kat neticesinde firari kumüsyoncunun ftalya'dan iadesinin talep edileceği zannedilmektedir. (Hün) lerin müzahereti lâzımdı. Aetius acele, Kral Rua'nın mü zaheretini istedi. Fazla bir ulufe vadile Hün Kralını, harp meydanına altmış bin asker sevkine ikna etti. Cebrî yürüyüşlerle bu Hün kıt'alarını (Yohans) ın ordusuna isal ve ilhak ettirdi. Fakat Roma'ya avdet edince, gasıbin (Aspar) tarafından mağlup edildiğini ve üç gün evvel öldüğünü öğrendi. Gasıbın yerine üçüncü Valantiniyen seçilmişti. Fakat yeni Imparator, pek genç olduğundan, valdesi (Plasidi) nin vesayeti altına konuldu. (Pla sidi) oğlu namına saltanat sürüyordu. Aetius, Hün ordusuna izin verdi. Hün'ler memleketlerine döndüler. Kendisi (Raven) e geldi. Düşmanlan, (Aetius) u unvan ve rütpelerinden mahrum bıraktırmak için onun gaybubetinden istifade ettiler. Gasıp lmpara tora yaptığı hizmetleri ileri sür düler. Naibe (Plasidi), müzevirlerin telkinlerini, tezviratım dinIedi. Aetius'tan korktuğu için, onu nefyetmeğe cesaret edemedi. Naibe, asilzadelerden (Feliks) i baf kumandan tayin etmek, bütün teveccühünü nazır (Bonifacius) a göstermek suretile (Aetius) un nüfuzünü kırmak, azaltmak istedi. Çünkü yeni kumandan ve nazır, (Aetius) un düşmanların dandı. Aetius, (Gol) ordusu kuman danhğında bırakılıyordu. Salâhiyetinin en büyük bir kısmı (Bonifacius) a geçiyordu. Bu zat, garip bir adamdı. Vatana bazan sadakat gösterir, bazan da hiyanet ederdi. Kâh, İmparatorluk hu dudu haricine çıkanhr, kâh, kazanılan zaferlerin şerefine tmparatorla beraber istirak ederdi. Bonifacius, o tarihte, Lâtin âleminde, hükümran olan siyasiyun sınıfını sanki nefsinde temsil ediyordu. Mdbadi var Defterdarlık mahzeni evrakından satılan eski vesaik içinde tarihî kıymeti haiz olanlar mevcut olduğunu ve bu evrakın satılmasının bir cü • rüm teşkil ettiğini yazmıştık. Dün bu mes'ele hakkında yazdıklanmızı teyit edecek şayani dikkat bazı malumat aldık. Bize verilen habere göre bu ev rak meyamnda bundan 200300 sene evveline ait mühim vesikalar vardır. Bunların ekserisi arazi, müsakkafat kanunlanna aittir. Pek nefis kâğıtIar üzerine yazılmış olan bu vesikaların yazısı seyakat ve divanî şek lindedir. Bu yazıların okunması bile, bugün için bir ihtisas mes'ele sidir. Defterdarlık bu evrakın satılmasına karar verince, bunların kıymetli ve kıymetsiz olanlarının tefrikine lüzum görmüş ve bunun için tapu kuyudu kadime mümeyyizi ve el • yevm Ankara'da ayni vazifeyi görmekte olan Nev'i Beyin riyaseti altında bir komisyon teşkil edilmiştir. Bu komisyona tapu memurlarmdan Kâzım ve Hidayet Beyler de memur edilmişlerdi. Heyet uzun müddet meşgul olmuş, fakat bir türlü işîn içinden çıkamamıştır. tki üç asır evvele ait olan bu evrak içinde, TOrk mevzuatı kanuniyesine taalluk e • den tarihî kıymeti haiz o kadar çok vesaik bulunmuştur ki, komisyon bunlar içinde şu veya bunun işe yaramıyacağı hakkında bir hüküm vermekte tereddüde düşmüştür. Bunun üzerine Nev'i B. Defterdarhğa müracaat ederek bu evrakın kâmi len kıymeti haiz olduğunu ve tasnifi kabil olmadığını bildirmiştir. Hatta Nev'i Beyden evvel komisyonda memur bulunan Kâzım B., bu işeme mur edilmiş ise de, bu evrak içinde tarihî kıymeti haiz olanlar mevcut olduğunu beyan ederek tasnif mes'uliyetini yüklenemiyeceğini söylemiş ve bu vazifeyi kabul etmemiştir. Bütün bu izahattan da anlaşıldığına göre bu evrakın satılması bü yük bir vukufsuzluk ve bilgisizlik eseridir. Doğru değril mi?| Tahkikata bir Maliye müfettişi de memur edildi Diğer taraftan Defterdarlığın bu mea'elede alâkası olmadığı ve ev • rak tetkik edildikten sonra bir Bulğar, bir Ermeni ve tzzet Bey isminde bir Türk'ten mürekkep bir he yete okkası Uç kuruş otuz paraya satıldığı beyan edilmektedir. Di • ğer taraftan Maliye Vekâletine merbut Sultanahmet'te kâin Mahzeni evrak müdiriyeti fersude ve Arap harflerile matbu evrakın satümakta olduğunu görerek orada da bu kabil «•rak mevcut olduğunu Vekâlete bildirmiş, Maliye Vekâleti bunların da ayni heyet tarafından tetkik ve satılmasını emretmiştir. Dün Maliye Teftiş heyetleri reisi Adil B«y bu mühim mes'eleyi tahkik etmek üzere Maliye müfettişIerinden Celâl Beyi memur etmiş tir. Müfettiş Celâl Bey dün müza yede dosyalarını tetkike başlamış ve akşam Âdil Beye hâdise hakkında izahat vermiştir. • O ümit te kalmadı! Emniyet Sandığı ciiıdan mukabilinde Ikrazaf yapamıyacak Emniyet Sandığı tarafından maaş cüzdanlan mukabilinde ikrazatta bulunması hakkında Maliye müfettişlerinin vermiş oldukları raporlar üzerine keyfiyet tetkik edilmiş ve bankanm hali hazır sisteminin bu kabil ikrazata misait olmadığı cihetle şimdilik bir şey yapılamıyacağı anlaşıl mıştır. Şu hale göre zavallı maaş cüzdanı sahipleri gene fahiş faiz alan muhtekirlerin elinde bunalıp kalacaklar demektir. Yunan mahkemesi Binlerce dava hakkında ret kararı veriliyor Türk • Yunan muhtelit hakem mahkemesindeki davalann tasfiyeaine devam edilmektedir. Bu mahkemedc mevcut 11 bin davanın bir kıtmı hakkında ademi salâhiyet kararı verilmesi lâzım geldiğinden bunlar iptal edilecektir. Bu hususta Türk •• Yunan umumî ajanlan a rasında müzakerat cereyan etmek • tedir. Bir haftalık mesai neticesin • de 800 davanın içtali lâzım geldiğî anlaşılmiftır. Bu davalar mübadele mmtakası dahilinde bulunan Türk ve Yunan'Iılann gayrimenkul emval iddialarına aittir ki bu davaların Lozan muahedesi mucibînce muhtelit mahke melerde rüyetine imkân yoktur. Bu gibi davaların yekunu 34 bin ka • dardır. Türk ve Yunan umumî ajanlan arasmda bu davaların iptali hakkındaki kararın müddeilere tefhimi için küçük bir ihtüâf çıkmıştır. Yunan ajanı müddeilere bunun sebebinin de bildirilmesi lâzım geldiğini beyan etmekte ise de Türk ajanlığı buna lüzum olmadığı kanaatindedir. Bu mes'ele bir iki güne kadar halledilerek davaların iptal edildiği müddeilere bildirilecektir. Diğer taraftan miktarı binlere varan ayni mahiyette bazı davalar vardır ki bunlar hakkında daima ret kararı verîlmektedir. Nite • kim dün de 16 dava reddedilmiştir. Bu davalar hakkında ayni kararlar verileceği anlaşıldığı halde müddeiler davalarından sarfı nazar etmemektedirler. Bunun için Yunan mahkemesindeki davaların tasfiyesi işi uzamaktadır. Türk Yunan ajanlıkları mahkemelerin tatil bulundukları esnada da çalışacaklardır. Mevlânekapı'sında arabacılar kâh yası Arap Mehmed'i, öldürmekle maznun Zafer'in muhakemesine dün devam edilmiş, bazı şahitler din lenmiştir. Diğer bazı şahitlere de tebligat yapıldığı halde gelmediklerinden zorla getirilmelerine karar verilerek muhakeme talik edilmiş tir. Arabacılar kâhyaaı Mehmed'i , öldüren Zafir'in muhakemesi Kadriye Hanım tarafından sabık müstantik Hikmet Bey aleyhine açılan hakaret davasına dün Ağır ceza mahkemesinde bakılacaktı. Fakat Hikmet Bey Gönen kaplıcalarında tedavi edilmekte olduğuna dair bir rapor göndermiş, mahkemeye gelmemişti. Müddei mevkiinde Kadriye Hammın zevci Faik Bey bulunuyordu. Muhakeme, Hikmet Beye yeniden tebligat yapılmak üzere talik edil miştir. Kadriye H. Hikmet B. davaaı Sinemacılar Son karar sinemacılığî felce ugratacaktır tstanbul Vilâyetinin sinemalara kimtenin duhuliyesiz girmemesi ve gîşelerin sinema gösterildiği esna • Iarda daima kapalı bulundurularak b/Iet verilmesinin menedildiği hak kında tebligatta bulunduğunu yazmı; ve bu yanlış karara sinemacılann itiraz ettiklerini de ilâve etmiştik. Sinemacılar namına Osman İpekçi ve Cevat Beyler dün Maliye Vekâ letine ve İstanbul Vilâyetine bir istida ile müracaatte bulunmuşlardır. Sinemacılar verdikleri istidada si nemaya bedava girenler hakkında istihlâk kanununda bir kayıt olma dığı gibi gişelerin de sinema gös • terilirken kapalı bulundurulması nin muvafıkı adalet olmadığı ve kanunda böyle bir kayda tesadüf olu namadığı zikredilmektedir. Sinemacılar, sinemacılığın beynelmilel bir san'at olduğunu ve müşteriye daima teshilât göstermekle iş görülebile ceğini, yoksa böyle kayıtlar altmda faaliyete devam olunamıyacağını beyan etmişlerdir. İstidada bu kararların tatbikın da ısrar edildiği takdirde sinemacıhk san'atmın felce uğrıyacağı ve şimdiye kadar yapılan zabıtlann da hükümsüz addedilmesi rica olun maktadır. İstida Vilâyetçe tetkik o • lun;naktadır. Trakya'da buğday mahsulü az İstanbul'a son gelen telgraflara nazaran Trakya'da buğday mahsulü ümit edilen derecede değildir. Buğdaylar cins ve evsaf itibarile iyi olmakla beraber miktar itibarile az dır. Bahçıvanlık ve Tavukçuluk Sergisi Taksim bahçesinde cuma günü öğle vakti açılacak ve pazar akşamı kapanacaktır. Bilhassa çiçeklere, tavuklara ve kuşlara müteallik çok güzel istifadeli şeyler göreceksiniz, mutlâka ziyaret ediniz. Fırsatı kaçırmıyınız, sergi müddetince bahçe dühuliyesi on kuruştur. Bazı gazeteler parası olmadığı için Belediyenin beş senelik mesai programının suya düştüğünü yaz mışlarsa da bunun aslı yoktur. Belediye programın hazirandan itiba Hayvan Borsası komiseri istifa rane tatbiki için hazırlıklar yap etti maktadır. Heyeti fenniye bu seneye Hayvan borsası komiseri Kemaletisabet edecek olan inşaatı tesbit ettin Bey dün istifa etmiştir. îstifanamektedir. Bütçe tasdik edilince bu me İktisat Vekâletine gönderilmiştir. inşaata başlanacaktır. Kemalettin Beye Ticaret müdürü Daimî encümen azasından Avni Muhsin Bey vekâlet edecektir. Ke Bey dün bir muharririmize progra • malettin Bey İzmir'de ticaret ile mm suya düştüğü hakkındaki ha meşgul olacaktır. ber üzerine demiştir ki: Bankalar konsortiyomu temdit Birader, bu cemre değil ki edilecek suya düşsün!. Müddeti baziran iptidasinda ni ttfaiye levaztmt alıntyor hayat bulacak olan Bankalar Kon Belediye itfaiye levazımmın ik sorsiyomunnn temdit edileceği ha • ber verilmektedir. mali için lüzumu olan şeyleri almağa karar vermiştir. Bu meyanda itfaiyeye gaz maskeleri ile alevlere karşı kırmızı süzgeç maskeler &lı nacaktır. Bunların pazarlıkla muMekteplerin teftişi bayaası takarrür etmiş olduğundan Maarif müdürü Haydar Bey Hk Daimî Encümen alâkadarlarla pa • nektepleri teftiş için dün Büyükçekzarhğa girişmiştir. aıece ve Silivri'ye gitmiştir. Beş senelik mesai programı Şişli'de Koza'nın meyhanesinde Ab<i'illah isminde birini öldüren doktor Mazhar Osman Beyin sabık şo förü Ahmed'in muhakemesi dün Ağırceza'da görülmüştür. Dünkü celsede müdafaa şahidi olarak iki polis memuru dinlenmiştir. Bu şahitler, Ahmed'in yumrukla AbduIIah'a vurduğunu, Abdullah'm yere yıkıldığım ve bir daha kalk madan öldüğünü söylemişlerdir. Muhakeme, gelmiyen diğer şa hitlerin celbi için talik edilmiştir. Çatalca civarında bir işkembeci çırağını parasına tamaan dağda boğarak öldüren çavuş AIi ve arkadaşının muhakemesine dün devam o lunmuştur. Dünkü muhakemede iki şahit dinlenmiştir. Bunlar hâdiseyi anlatmıslardır. Muhakeme bir şa hidin celbi için kaimıştır. Abdullah'ı öldüren şoför Ahmed'in muhakemesi îşkembeci çırağtm öldürenler Paris'ten verilen bir habere göre siyah yıldızlardan Jozefin Beker bu yaz Şark'ta bir seyahate çıkacak ve temmuzda Atina'ya uğradıktan sonra İstanbul'a gelecek ve buradan da Mısır'a gidecektir. Bu akşara Monte Roza vapurile İstanbul'a 1500 Alman seyyahı gelecektir. Seyyahlar şehrimizi gez dikten sonra cumartesi günü gene ayni vapurla lskenderiye'ye gidecek • Ierdir. Jozefin Beker İstanbul'a geliyor Bugün 1500 seyyah geliyor

Bu sayıdan diğer sayfalar: