27 Mayıs 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

27 Mayıs 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

27Mayıs 1931 Cumhuriyet SON TELGRAFLAR Meclis Encümenleri ı«ll«" Biraz da insanları düşünelim! Topane'de Karabaş mahalle • sinde askerî mütekaitlerinden Kenan B. bize şu mektubu gön dermiştir: «Bir kaç gün evvel inek ahır • J larının ıslahı hakkındaki tali F matnameye dair sual soruyor ve f cevap istiyordunuz. Müsaade edi™ niz de alâkadarlardan biri olmakf sıfatile size açık ve sarih cevap f vereyim: '<§ »Mal sahiplerinin parasızlığını,İ memleketin iktisadî vaziyetini Ş ölçüp biçmeden asrî ahırlar iste M niliyor. Meselâ ahır tavanlarının A irtifaının dört metreden on san I tim bile eksik olmasına müsaade & edilmiyor. Talimatname ahkâ mının tamamii tatbikında büyük bir hassasiyet gösteriliyor. Fakat bu hassasiyet, bu şartlar bir taraff Iı, yalnız kıvranan mal sahip leri içindir. Şehir için sıhhî ka \ yıtlar hiç düşünülmüyor. Misal mi istiyorsunuz ? İşta Topane'de Karabaş çarşısında inşasına müsaade edilen inek ahırı.. Talimatnamemizin altmcı maddesi nin aynen: «Ahırlar münferit bir mahalde yapılacak ve mesakini inşa iyeye muttasıl olmıyacaktır.» w Demesine rağmen lâakal 30 ineğiü istiap edecek olan bu ahırın ? münferit değil, iki tarafının da 9 bir apartıman ve bir binaya mutü tasıl olmasına aldırış bile edil . memiştir. Bu suretle sıhhati umumiyenin haleldar olacağın • ^ dan şikâyet eden mahalle halkına^ karşı da hayvan barınacak olan A bu yerin derhal adi değiştirili d. yor ve ahır yerine karantinehane,g hayvan istasyonu gibi yeni bir a isim takıhyor. Ahırın yapılmasınai devam ediliyor.» ? Şikâyet haklı görünüyor. Hay ™ vanlar için konför ve r«hat dü » • şünürken ayni havayı teneffüs f edecek insanları da ihmal etrae r mek lâzımdır. Evlerin arasına $ kocaman bir ahır yaparak halkı f pis ve müstekreh bir koku içinde Û yaşamağa mecbur etmek çok ma m nasızdır, hele mahalle ortasında $ hayvan istasyonu yapılamaz, diyoruz, İskân tasfiye kanunu Dahiliye Vekâleti yeni bir tamim ile bazı noktaları tavzih ediyor 1771 numaralı iskân ve tasfîye kanununun tabîkî esnasında bazı hususat ve muamelât hakkında ekseri mahallerce tereddüde düşüldüğünna tevfikîn! emretmiştir. Bu tali den Dahiliye Vekâleti yeni bir tali • nrntname göndererek muamelâtın bumatnamenin bazı mühim noktalarını alıyoruz. Elinde istihkak mazbatası mevcut olan ve üç ay zarfında müracaatle istihkak mazbatası alacak olan, ve kendilerine îskânı adi suretile ev • velce emval tahsis edilmiş olanlar için muamele yapılıp karar verile cektir. 1771 numaralı kanunun son fıkrasmdaki (bu kanunun neşrinden sonra teffir kararı ittihaz oluna raaz) cümlesinden maksat, mezkur kanunun 13 üncü maddesi mucibince kanunun iktisabı mer'iyet ettiği 28 mart 931 tarihine kadar mübadil ve muhacirlere teffiz ve tahsis edilmiş maliardan ve harikzedelerin tahtı işgallerinde bulunmuş meskenlerden maada mallar hazine emrine geçmiş olacağı cihetle, her hangî bir şahsa yentden mal verilmesi hakkında teffiz kararı intaç edilemiyeceği hususudur. 1771 numaralı kanunun birinci maddesi yalnız yeniden mal teffizi hakkında karar ittihaz . edilmesini menetmiştir. Ve kanunun neşri ve mer'iyeti tarihi olan 28 mart 931 tarihinden «w*l vertlmiş olan teffiz kararlar kat'î ve muteberdir. 28 mart 931 tarihinden evvel ittihaz edilmiş teffiz kararları vilâyet teffiz kwnîsyonlarmca tetkik ve tasdik olunabilecektir. Bir mal mübadile veya muhacire teffiz veya tahsis edildikten sonra diğer bir mübadil veya muhacire teffiz veya tahsis edilmiş olduğu takdirde ancak bu mal hakkındaki birinci karar, her türlü kanunî talil sebepIerinden ari ve salim bulunmak şartile, muteber olacaktır. Ecnebi memleketler halkından olup ta memleketlerinden kat'ı alâka ederek Türkiye'ye gelip tavattun eden muhacirlerin evvelce hicret e • deceklerini kendi memleketleri hükumetine ve hükumetimîze malu • mat vererek muhacir sıfatile ve pasaport 3e gelmiş olmayıp f iraren veya alelâde ecnebî pasaportile gelen* ler de muhacir addolunacaklardır. Yalnız şarktaki vilâyetlerimiz a * halisinden olup ahvali harbiye ve saire dolayısile diğer vilâyetlerimize îltica ederek vilâyatı şarkiye mül • tecisi diye muamele görmüş olsnlara 1771 numaralı kanun ahkâmının asla şümulü olmıyacaktır. Bir mübadile bir ev teffiz edile • rek bu evin kanunu medenî ahkâmına tevfikan gayri kabili tefrik oIan bilumum aksamile birlikte kıymeti takdir edilerek heyeti mecmuası hakkında mahsup ve teffiz muamelesi yapılacaktır. 1771 numaralı kanunda (tahsis edilmiş) tâbiri malın bir muhacire salâhiyettar bir mercî tarafından adiyen iskân suretile mer'i mevzuata tevfikan verilmiş ve teslim edilmiş ve o muhacirin hakkı iskânı sabit bulunmuş olması demektir. 1771 numaralı kanunun mer'iyeti tarihi olan 28 mart 931 tarihinden evvel teffiz edilmîş bir malın takdiri kıymeti hakkında vaki itirazların ikinci derecede idare heyetlerince tetkikme mâni kanunî bir hüküm getirdim. Bir nevi büyük hikâye ve uzun manzum hikâyeler. Enfes şey.. Zavalh kocacığım! KadınlarIa görüşmek iptilâna ne kadar acı yorum. Onlar müraidirler... Bunu ne münasebetle söylü yorsunuz? yoktur. Çünkü bu tetkik yenîden mal teffizî hakkında karar ittihazı demek değildir. Ancak 1771 numaralı kanunun 9 uncu maddesî hük münün ve bu maddede münderîç müddetlerin nazari dikkatten uzak tutulmaması icap edeceğînden alâ kadarlara o yolda tebligat yapıla • caktır. Mübadillerin füzulen tahtı işgal • lerinde olup teffiz yaptırmarnış ol dukları mallar kanunun 13 üncü maddesi mucibiace hazine emrine geç miştir. İskâni adi suretile kendilerine tahsis olunan mallar bilâhare tesbit edilmiş olan istihkaklarile mahsup edilmiş olup ta fazlası borçlandırıl • mış olan mübadillerin bu borçları kemakân tahsil edilecektir. Veraset ancak kanunu medeninin ahkâmına tevfikan isbat olunabilir. İskâni adi suretüe kendisine mal verilmiş ve fakat tapuya raptı mua melesi yapılmamış olan bir şahsın vef atı münasebetile hasbelverase bu malı kendi namlarına tapuya raptettirmek istiyenlerin her halde ait olduğu mahkemeden veraset ilâmı istihsal ve ibraz etmeleri lâzım gelir. Hali harp, cidali millî senelerinde düşman, usat veya hasbellüzum kuvvetlerimiz tarafından mesken • leri yakılmış ve yok edilmiş olduğu ve uhdei tasarrufunda sığınacak başka meskeni olmayıp meskene muh • taç kaldığı tesbit edilen ve bir mesken şagili bulunan vatandaşlar ka • nunun beşinci maddesinden istifade edeceklerdir. Ancak Alâkadarların bu bapta ibraz edecekleri vesaik ve huccet görüldükçe yapılacak tahki katın şeklini ve mahiyetini tayin ve temdit asla mümkün ve muvafık olmayıp her muamele vaziyetine göre kanaati kat'iye husulünü temine çaIışılacaktır. tskâni adi derecesini Dahiliye Vekâletinin ve vekâlet namma ifayi vazife eden iskân daireleri ve teffiz komisyonlarının salâhiyet ve vazifeleri cümlesindendir. Teffiz kararları aleyhine vilâyetler kanununun 63 üncü maddesi ahkâmına tevfikan takdiri kıymet ve hesap ve mesahada yanhşlık gibi teferrüata ait itirazlar idare heyetle rince tetkik ve halledilebilirse de teffizin esas itibarile usul ve kanun ahkâmına muhalif olduğuna dair vuku bulan itirazları Şurayi Devlet tet İHEM MIHINA Yazıklar olsun! NAUNA ı Bütün vergi kanunlarındaki Iktisat Encümeni muamele vergisi tadilâtını ikmal ederek diğer encümenlere gönderilmîş tir. Encümen muamele üzerine bir kayıt kabul etmiyerek 15 beygirden aşağı kuvvette motör işleten müesseselerin vergiden istisna sınt kabul etmiştir. Maliye Encümeni de arazî vergisinin tetkikini bitirmiftir. tadilâtm tetkiki ikmal edildi Ankara 26 (Telefonla) İktisat Encümeni sayım vergisi tadilâtını ikmal etmiştir. Proje hükumetin teklifi dairesinde kabul edilmiştir. Tadilât çok cüz'idir. Encümen bir çift hayvanı olan ların vergiden muafiyeti esasını kabul etmiştir. Çift hayvanlarmda tenzilât yapılmış, tiftik vergi»i 50 kuruştan 35 kuruşa indiril* miştir. Demir yollarımız Kütahya meb'uslrı Balıkesir Kütahya hattı 2 müstakilin mazbatası muallel görüldü işlemiye hazır! Balıkesir 25 (A.A.) Balıke • sir Kütahya hattının kabulü rau vakkati tamamen ikmal edilmiş bulunmaktadır. Demiryolları idarei merkeziyesinden gelen heyeti fen niye son olarak Nusrat Piribeyler kısmının da kabulü muvakkatini yaparak Manisa Afyon tarikile An • kara'ya dönmüştür. Ankara 26 (Telefonla) Meclis Muhtelit Encümeni bugün toplana • rak 2 müstakil Kütahya meb'usu • nun mazbatalarını tetkik etmiş ve neticede bunların muallel olduğuna karar vermiştir. Meclisin perşembe içtimaında karar heyeti umumiyeye arzedilecek, kabul edilirse diğer münhal mb'usluklarla beraber Kü tahya'da da 2 yeni meb'us için tekrar intihap yapılacaktır. Ankara 25 H. Fırkasının münhallere göstereceği meb'us nam • zetlerinin daha ziyade mimar ve mühendis olacağı rivayet edülmektedir. Mudanya hattı Ankara 25 Nafıa Vekâletinîn Meclise gelen lâyihasında Mudan • ya • Bursa hattının 50 bin l'ır&ya satın alınması için Meclisten salâhiyet isteniyordu. Lâyihayi Uafıa Encü • meni tasvip etmiştir, fakat Bütçe Encümeni reddine taraftardır. Muka vele mucibince hattın bilâbedel hükumete kalacağı mütaleası i'eri sürülmektedir. Dünkü gazetelerden birinde 6îr facîanın tafsilâtı vardı. Pazar günü, Fener'de, bir yavrucak bir arsada ağzı yalandan kapanmış iki bostan dolabından birine düşüyor. Kazayi gören bir zat, Çarşamba karakoluna kosup vak'ayı anlatıyor ve bir yavrucağın hayatını kurtarmak gibi insanî bir vazife karşısında komiscr efendi, kemali lâkaydî ile «orası bizim mıntakamıza dahil değîl, Fener karakoluna haber ver!» cevabını veriyor. Fener karakoluna gidip kaza mahalline gelinciye kadar, yirmi beş dakika geçiyor, zavalh çocuk ta kuyuda, annetînin gözleri bnünde boğuluyor. * Evvelâ, arsalarda, ağızları açık ve yahut daha fenası yarım yara« * lak kapalı kuyular bulunmasma, nasıl oluyor da Belediye aldırmrvor ? Boğulan çocuğun akrabasraclan birinin bana yazdığı mektuba nazaran, o kuyular, bu feci kazadan sonra dahi kapatıimamıştır. Anla • şilan Belediye, küçük bir kurbam kâfi görmiyor, bir iki yavru ile bh» kaç büyük adamın daha boğulma« sını bekliyor. Ya, bir insan yavrusunun kuyuya düştüğü kendisine bildirildiği v« ymr« dım istenildiği zaman «bizim mıntakamız değil!» cevabını veren komiser efendinin lâkaydisine, kutasiyeci memur zihniyetine, hatta hissizliğine ne diyelim? Bu komiser efendi, feci bir kax* neticesinde ölmek üzere bulunan bh insana yardım etmek îçfn, Ic»> rakol mıntakasından çok daha r«» niş bir insanhk mıntakası bulundu». ğunu bile bilmiyormus, yazıklar o}» İngiliz faiirine Izmir'lilerin bir hatıratı Drama'da yağmagerlik Yunanistan'ın Drama kasabasın» da Avusturya'hlar tarafından aç» • lan bir tütün deposuna bir çok amele zorla girmeğe muvaffak olmuşI«rsa de polis tarafından dışanya çıkarılmışlardır. Depodan çıkarı • lan bu amele fırınlara ve bakkal dükkânlarına hücum ederek ekm«k ve zahire yağma etmek istemiş « lerse de dağıdılmışlarıdır. IIIMIIHIIIIIIMIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIMIMIIIIIIIIMtMHIM îzmir 2 6 (A.A.) Geçen ay zarfında Ankara, İstanbul ve lzmir'i ziyaret eden tngiltere'nin meşhur Kraliyet şairi M. Meyyisfelt ve refiErzurum Sıvas hattı kalarımn tzmir'de geçirdikleri zi • Ankara 25 Erzurum • Sıvas deyaret saatlerinin hatırası olarak miryolunun inşası için muhtelif grup Türk edebiyat zümresile bir arada larla müzakerat cereyan etmekte • çıkarttığı resimler bu kere munta • dir. Grupların bem hattın inşası, hem ' zam bir surette kendilerine takdim hükumete malzeme verilmesi teklifi ve ihda edilecektir. • •• muvafık bulunmamıstır. Doğru değil mî ? Ash yok Manisa'da bir talebe intihar etti Ankara 26 (Telefonla) Seyrisefainle Devlet Demiryolları Müdiriyetî Umumiyelerinin tevhit edile • ceği hakkında alâkadar makamlarda bir malumat yoktur. Bartm'da bir facia Bartın 25 Maruf tüccarlardan Derviş zade Mustafa Bey anî bir sinir buhranile hiç yoktan Arif isminde birini tabanca ile öldürmüştür. Kendisini bıçakla yaralarken kurtarılmıştır. Mustafa Bey hasta neye kaldırılmış, odasında yalnız bulunduğu sırada bir telle kendi • sini tavana asarak intihar etmiştir. Manisa 26 Orta mektep son sınıf talebesinden Recai Ef. dün sabah mektepten kaçmış ve Mevlevihane ctvarında başına bîr kurşun sıkarak intihar etmiştir. Recai Ef. nin üzerinde mektep müdiriyetine hitaben bir mektup bulunmuştur. Bu mektubunda cesedinin gömülmiyerek dereye atılmasını tavsiye etmektedir. Talebenin întiharına sebep mektep ta • sarruf sandığında açığının çıkma • sıdır. Hayat pahalıhğı İzmir Ticaret Odası bir istatistik yaptı İzmir 25 (A.A.) Şehrimiz Ticaret Odası umumî harpten evvelki zamana nazaran son 4 sene zarfın • daki hayat pahahlığına dair yeni bir is't tistik tanzim etmiştir. Bu istatistiğe nazaran orta halli 5 kişiden mürekkep bir aile umumî harpten evvel oldukça iyi bir tarzda geçinmek için bir sene zarfında. 114 lira 72 kuruş sarfetmek mecburiyetinde idi. Ayni efrattan mürekkep orta halli bir ailenin iyi bir tarzda geçinmesî için 1927 senesinde 2015 lira 61 kuruş, 1928 senesinde 1885 lira 33 kuruş, 1929 senesinde 1773 lira 20 kuruş, 1930 senesinde 1615 lira 8 kuruş sarfetmesi lâzım gelmektedir. kik ve halledecektir. Müddeti kanuniye zarfında vesa. ikini teffiz komisyonlarına tevdî « dip te dosyasını ikmal etmiş ve fa • kat istihkakt henüz tesbit edilmemis eşhasın, gerek münferiden ve gerekse hasbehverase hissei şayht olarak istihkaklarını kanunun 9 uncn maddesinde münderiç üç ay müddet sar> fında müracaat etmek şartile tesbk ettirerek mazbata alabileceklerdir. Hint Valii umumisinin sa~ rayında bir yangın Yeni Delhi 26 (A.A.) Yeni Hint Valii umumisi Lort VVillington'un sarayınm sol cenahmda dün bir yangın çıkmış, ehemmiyetli hasarat yapmıştır. Valinin çalışma odasındaki gayet güzel bir avize ile büyük bir kıymeti haiz oyma kitabeler harap olmuştur. İtfaiyenin çarçabuk yetîşmesi üzerine yangın bastırıimıştır. DEVAİR VE MÜESSE8ATI RESMiYENiN Nazarı dikkatine: 1 hazinen 931 tarihinden itıbaren gazetemizde neşedilecek bilumum devairi resmiye ilânatının, yeni teşekköl eden ve merkezi istanbul'da Ankara caddesinde, Kahraman zade hanında Ü Ç Ü N C Ü K A T T A bulunan İstanbul ve taşradaki « Inebolu'da Fındık dikimi Kastamoni 26 (A.A.) İnebolu ve Cide sahillerinde iki senedenberi fındık fidanları dikilip yetiştiril mektedir. Bunlar yüzde 3eksen mu vaffakiyetli neticeler vermiştir. Fındık dikenler arasında 2500 ocak sahibi olanlar vardır. Dikilen fındık • ların mecmuu geçen sene yüz bin, bu •ene eîli bindir. Bunlarla vilâyetin ihtiyacı tamamile temin edilmiştir. Sahil köylüsü vaziyetten çok mem nundur. • M. Briand Fransa Hariciye Na~ ztrhğmda kalıyor Bir altın lira vasatî olarak 1927 de 820, 1928 de 826, 1929 da 870, 1930 da 912 kuruştur. Şu halde ha Paris 26 (A.A.) Echo de Paris yat pahalılığı umumî harpten evvele gazetesî M. triand'ın M. Doumer ile ı nazaran 1927 senesinde yüzde 216, kabine azasının talep ve iltimasları 1928 senesinde yüzde 198, 1929 da üzerine Hariciye Nazırlığında kal yüzde 177, 1930 senesinde yüzde mağa muvafakat ettiğini yazıyor. 154 nisbetindedir. vaktinden evvel gelmiyordu. Şimdi manto bahsi silikleşerek ikinci safa atılmış, sahneye Marrakeş bahçe leri çıkmıştı. RESMÎ gönderllmesi iktiza ettiğini devair ve müessesatı resmiyenin enzarı ıttilama arzeyleriz. Telefon: 20960 sıkılacağına da şüphe yok, değil mi? Bu ananın babanın evlâdı, bi zim ona mirasımız, ama, ne miras! O gülmeğe '•a.lışıyordu, müteessir bulunduğunu görüyordum. U • zerime bir fenalık gelince elimi veriyordum. Sevgilim, bir erkek evlâdımız var, dedi. göstermelerini istedim. ÜRK LiMiTET ŞiRKETiN: İLÂNLAR Cumhuriyet'in tefrikası: 72 Yazan: Andre Moruva IKLI hafif bir zil sesi evi dolaşır, uzak • ta bir kapı açılırdı, odur! O idi! Neş'. eli ve rahim görünmeyi kendi kendime vadetmişimdir, halbuki her defasında şikâyetle karşılaşırım. O sırada sarfettiğim climle'.erîn ıttırat ve şiddetinden kendim bile rahatsız olurum. Filip bitap bir halde: Aman İzabel, bu kadarı olamaz, sözlerinizin birbirini ne kadar tutmadığını kendinizde görmüyor musunuz? Çıkayım diye ricalar.eden siz değil misiniz? Sıze uyuyo rum, itaat ediyorum ve bu hareketim başıma bin bir muahaze celbe diyor. İstediğiniz nedir? Burada kapanmam mı? Hay hay, bildiriniz hazırım. Evet vadediyorum, bunu yapmaya hazırım. Ardı geltniyen Terceme eden: Haydar Rifat bu kavgaları çekmekten ise . Dokuzda uluvvücenap gö^terip te gece yarısı burnumdan getirmekten ise... Ah, kocacığım, hakkın var, yemin ediyorum ki, bir daha yapmam. Fakat ertesi gün bir şeytan dür tüyor ve bana ayni boş tekerleme leri tekrarlatıyordu. Zaten asıl kızğmlığım Madam Villie'ye karşı idi. Hayatımın böyle bir anında kocamı bana bırakmak nezaketini göstermesi Iüzumuna ka • ildim. Beni görmeğe geldi ve müsahabet oldukça güç oldu. Zibelin güzel bir manto giymişti. Uzun uzadıya kürkçüsünü sena etti. Kocam üze rimize geldi, belliydi ki madam zi • yarettnden onu evvelden haberdar etmifti, çünkü koçajn baska günier LER Bunun ne olduğunu tahayyül edemezsiniz, İzabel. Sabahları, portakal ağaçları arasında, ılık fayanslar üzerinde, yalın ayak dolaşırım. Bir hakikati söylemiş olmak Her sütun güllerle, yaseminlerle öriçin söylüyorum. Bea onları o ka tülüdür. Uzaktan uzağa Atlas dağları dar yakından tanıyorum ki... Alâka silsileleri şahikasında karlar elmas uyandıracak, merak edilecek bir cîgibi parlar. İçimden bunu Senmoriç, hetleri yoktur! de gördük, kâfi, dedim. ya geceler serviler mehtabı gösterir birer si Nihayet ilk evca başladı. Do • yah parmak gibidir.. Bitişik bahçeğurmam uzun, zahmetli oldu. Kolerden Arabın kitarasi akseder. Ah, Marcena, bunları ne kadar se camın teheyyüçleri gönlümü aldı. Bem beyaz ve benden zîyade korkular verim, bilsen... Burada başını biraz geçirmekte idi. Onun heyecanı ba arkaya doğru atarak, kalkıp înen burun deliklerile o gülleri, yasemin na kuvvet veriyorda, Onu teskin etmek için, sinirlerime tamamen leri kokluyor vehmini vermek is • hâkim olm&ya çalışıyor ve mutlaka tedi. Giderken kocam kapıya ka • bir erkek çocuk doğuraeağımı söydar teşyi etti, ve biraz sıkıntılı bir halde döndü, odamdaki şömineye lüyordum. dayandı: İsmini Al«n koyalım, Filip. Kaşları biraz fazla kalkık olacak Epeyce süren bir sükuttan sonra: Bir kere benimle beraber Fas'a dır. Sizinkiler gibi. O da bir şeye sıkıldığı zaman üerini cebine koyup gitmelisiniz. Hakikaten çok güzel. enine boyun» doiaşacakdır; zavalSize Rober Etiyen'in ,Berberilerin lı yavrucuğun ikide birde şiddetle hususî hayatı hakkında bir kitabım Annem ve kaynanam odama bî tîşik küçük salonda yerleşmişlerdi. Kapı açıktı. Gözlerim kapalı ve kendim yarı uyuşuk bir halde onlarm çocuğun nasıl büyütülüp nasıl ter Filip, Sieyfried'i dinlerken, biye edileceğine dair fena fena tefhatırlıyor musunuz? Elim elinizm hislerini dinledim. Aralarında çok üstüne düşmüştü; bu herşeyin başf arklı noktalar olduğu ve hemen her mevzu üzerinde ihtilâf etmeleri şüplangıcı ohnuştur. hesiz bulunduğu halde kendiltfrin • Az sonra bulunduğum odamın den sonra gelen nesilden bir karı ko* yanından doktor Cres'in kocama cayı ve onların muhtemel icraatım söylediği şu sözleri duydum: beğenmemek noktasında ne güzel Karınızda hayret verici bir ceanlaşıp birleşiyorlardı. saret vardır. Bu derecesini ömrümKaynanam: de nadir gördüm. Ah ne güzel olacak! Filip ço <• Evet, çok metindir, lemenni cuğun terbiyesinden başka her şeyl« edelim ki kendisine bir şey, bir kameşgul olacak, her şeye yetişecek; za gelmesin. İzabel fikrini yalnız Filip'e hasredecek, çocuk ta ne isterse yalnız onu Ne gelecek ki, her şey tabiî yapacak, o olacak... cereyanındadır. Tabiî, bu gençlerin ağzında Son dakikalarda kloroform tat • tek bir kelime kalmış: Saadet! Çobik etmeğe kalktılar, istemiyor • cuklar bahtiyar olmalı, metresi bahdum, gözlerimi açtığım zaman Filip tiyar olmalı... Hizmetçiler bahtiyar yanımda üzerinden şefkat ve bah olmalı... tiyarhk saçılan bir hal ile oturuyor Mabadi var du. Elimi öptü.

Bu sayıdan diğer sayfalar: