31 Mayıs 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

31 Mayıs 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

i i Mayı» Cumhariyet SON TELGRAFLÂRİ Hapisane mi, komi merkezi mi? ursa Mudanya hattını hükumet satm alıyor kanun lâyihasını kabul etti (Birinci sahifeden mabait) otuz bin Oımanlı alUnı vermek şartile ferman tarihinâen itibaren doksan dokuz sene müddetle M. Jorj Nakelmakers"e verümlşti. însaat ve tamirata 8 haglran 1891 tarihinâe botlanarak giteergdhta bazt tadtiât ta yapitmiş ve 18 hasiran 189S de resmi küsadt icra olunmuştur. Hatttn mecmu tulü 41 küometre 780 metrt, ve hat üe Utasyonlar ve teferrüat%nm isgal ettiği arasi takriben 27 hektardır. Mez • kur hat Mudanya'da sathı bahırdan 8,40 metre irtifadan batlar ve 10 küometre 418 tnet metredeki Yürüklü mevkiine ka~ dar mütemadiyen yükselerek umum hatUn en mürtefi noktast olan bu mevkide 117 metre irtifaa vâsu olur. Oradan itfbaren 32 küometre 436 ıncı metredeki Koru mevküne kadar tedricen inerek 08,33 metre irtifaa tenezzül eder. Korudan itibaren bir müddet ufkî istikamet tnkip ettikten sonra otu» birind kilometrede 136,80 metrt irtifaa vâsü olur. Mezkur hat bu noktadan tenezzüle ba§ltyarak 36 ınct küometrede kâin Acem'ler istasyonunda 100,40 ve otuz sekizind kilometre 648 metredeki (Bursa bekleme) ismetrede bulunan Bursa mevkiinin sathı tatyonunda 120,70 metre irtifaı bulur. Hattm müntekası olup 41 küometre 112,75 bahırâan irtifaı 152 metredir. Hatttn wtertnde Ikisi büyük on üçü küçük olmak üzere on be§ demirköprü ve muhtelif uzun\uhlarda on dört kârgir köprü ve Mudanya. Yürekli, Koru, Acemler, Bursa (beklemeti), Bursa isimlerinde 6 istatyon vartftr. NALINA MIHINA Bizim futbol hakemlerimiz! 1 İzmir'de kanlı bir hadise • »• ı».i Hiilkî idare Valilere büyük salâhiyet veriliyor Lâyihada vilâyetler lehine mühim esaslar var Ankara 30 Dahiliye Vekâletinin hazırladığı vilâyetlerin idaresi hakkındaki kanun lâyi hatı Heyeti Vekileden Millet Meclisine verilmek üzeredir. Yeni kanun projesi 328 deki kanun ••aalarına göre hazırlanmıştır. 328 senesinde uzun tetkikattan sonra vilâyetlerde vezaifin tefriki v« mezuniyetin tevsii esalarına istinaden bir kanun lâyihası yapılmıştı. Bu kanun feyizli neticeler vermiş isc de «on üç dört « n e zarfında diğer bir kanun ile vilâyetlere verilen vazife ve salâhiyetlerin bir kısmı tekrar mer» keze alınmıştı. Şimdi yeniden bu salâhiyetler iade ediliyor. Lâyiha kanun halini aldığı takdirde vilâyet umumî meclisleri, sırf mahallî ihtiyaçlar için halktan alınan va vilâyet bütçelerinln varidatı teşkil eden vergileri vilâyetlerin ihtiyaçlarına tahsiı • te serbest olacaktır. Yani bütçeler mahallî lttzum y ih tiyaçlara g$re tetbit edilecek tir. Ayni camanda vilâyet bütçeleri münhasıran kanunla mu tabakat noktasından tetkik edilecekse de merkezin bunlar tadile hakkı olmıyacaktır. Vilâyetler beş sene için birer mesai programı hazırlıyacaklardır. Bu programlar Heyeti Vekilece tasdik edilecektir. Yol mtikeUefiyeti 6 8 liraya, bedenî mükellefiyet te 6 8 güne indirilecektir. Y«l parası kâmilen vilâyetlere bırakılmıştır. Nüfus ve varidat azhğından dolayı bir vilâyet tarafından tesisi mtişkül olan hastane, sanayi ve yatl mektepleri gibi komşu vilâyetleri de alâkadar eden işler için iki veya daha çok vilâyet arasında bir birlik teşkil edilecektir. Bu birliklerin umumî meclisi, encümeni ve bütçesi olacaktır. Birliğin yapacağı iş hangi vilâyet merke zinde ise birlik o vilâyet merkezinde içtima edecektir. Birliğin umumî meclis azası, birliğe dahil vilâyetlerin umumî meclisleri tarafından intihap olunacaktır. Umumî meclis intihaplan bir de umumî meclisi azası, birliğe dahil olan her Türk erkek, intihaba iştirak edecektir. B.M. Meclisi hattın mubayaasına ait 15 seneye mahkum bir katil arkadaşını öldürdü, birini de yaraladı tımir 29 (Hususi muhabirimiz den) Bura hapisanesinde mah • kumlar arasmda bir kavga çıktı. Netîcede bir kişi öldü, bir kişi de ağır surette yaralandı. Hftdise şöyle eereyan etmiştir: Bugün saat yarımda katil fiilin den on beş seneye mahkum Bayındır'lı Şavki pehlivan arkadaşı şakavetten 4 seneye mahkum Menemen'H Hamit ile domina oynarken kavga etmeğe başlamıslardır. MUnaıaa büyümüş ve Hamit bıçağını çekerek Şevki'yi muhtelif dört yerinden a • ğır surette yaralamıştır. Şevki aldığı yaraların acıslle ferhanesine doğru kaçmak üaere iken düşmüş T« derhal ölmüştür. Katil Hamit bun dan sonra mahkumlardan Mehmet Emin'in ferhanesine gitmiş ve onu da bıçakla yaralamıstır. Hâdise mahkumlar arasında müt....» gelmiş ve Adliye havale edilmiştir. encümenine Encümenlerde his bir telâş uyandırmtştır. Herkes can kurtaran yok mu, adam öldü • rüyorlar diye feryada başlatnıştır. İşidilen gürültü v« fcryatlar ü • zerlne hapisanenin etrafına çok müthiş bir kalabalık toplanmıştır. Ni hayet jandarma hâdiseye vazîyet etmiş, katil Hamit yakalanarak elleri bağlanmış ve maktul Şevki ile ya ralı Mehmet Emin hastaneye kaldırılmıştır. Mehmet Emin'in yarası da çok ağırdır. Doktorlar yaşıyacağın • dan ümitvar değildir. Şevki'nin cenazesi yarın sabah defnedilecektir. Katil Hamit cUr • münU itiraf etmiş, fakat eldürmek kastı olmadığını s8yl«»mtştir. Ha mid'in esrar içtiği ve bu tesirle hâ dise eıkardığı anlaşılmıştır. Garibi şudur ki sıkı bir inzibata tabi tu tulmatı lasım gelen hapisanede mahkumlar silfth taşıyabiliyorlar, esrar tedarik edip kullanabiliyorlar. Adliye encümeni icra ve İflâs kanunundaki tadilâtın müza • keresine bugün devam etmiştir. Maliye encümeni muamele ve arazi vergi kanunlarını tktisat encümeninin koyduğu şekiller üzerinde hemen hiç bir tadilât yapmıyarak intaç etmiştir. Maarif encümeni bugün toplanarak Maarif Eminliklerinin lâğvi lâyihasını kabul etti. Dahiliye encümeni san'at ve yatı mekteplerinin «tkisi gibi tdarei Hususiyelere devi ve Maaif Eminliklterinin lâğvi dola • yısile vazifelerinin sureti tevziine dair olan lâyihaları kabul et miştir. Bir futbol maçı hakeminin, bilgi, dikkat, sür'ati karar, bitaraflık, s«ğukkanlıhk, dürüstlük ve oyunculara kendini saydırmak gibi meziyetlere sahip olması lâzımdır. Maalesef, bu meziyetleri haiz hakemlerimiz, parmakla gösterilecek kadar azdır. Gördüğümüz hakemler arasında, futbolün esas kaidelerini bilmeden düdüğe sarılanlar, kendilerini yormamak için dikkatsizlik edmler, sür'atle karar veremiyenler, taraf * girlik edenler, dürüst olmıyanlar, asabiyet ve hiddete kapılanlar, nihayet oyunculara kendilerini saydıramıyanlar pek çoktur. Fakat büttta bunlar arasında, en fenaaı, taraf • girlik edenlerdir. Hakem demek, Iki rakibin, namusuna itimat ederek renklerinin şerefini vicdanına t«s • lim ettikleri adam demektir. Ha • keme, yalnız, oyuncuların, takım • ların ve kulüplerin hatta bazen teav silî maçlarda şehirlerin ve mill«tIerin talihi, haysiyet ve şerefi «111 • niyet edilmiş değildir, ayni zamanda bizzat kendi şeref ve haysiyeti de gene kendine emniyet edilmiştir. Onun içindir ki hakemin cahil, dik katsiz, kararsız, asabî olması affedilebilir, fakat tarafgirlik göstermesi,, dUrüstlUkten ayrılması asla affedilemez. Bazı hakemlerimİBİn, sahada bir sporcuyu utandıracak kadar bita • raflıktan ve dürüstlükten uzaklaştıklarını ve bir tarafa karşı öbür tarafı açıktan açığa iltizam ettiklerini ggrerek sportmenlik namına hicap duyuyoruz. Böyle hakemler, aley hinde hareket ettikleri takıma karşı öbür takımla âdeta beraber oy • nuvorlar; hatta bazen on ikinci bir oyuncu olarak oynasalar dahi, yapabileceklerinden çok fazla muaır oluyorlar. Bir maçta, muhakkak penaltı eezasile tecziyesi lâzım gelen en bariz hareketlere göz yuman bir hakemin, diğer bir maçta hiç yoktan penaltı cezaları icat etmesî hakemlik yüksek şerefine hiç yaraşmıyan bîr harekettir. Hakem, bu takımlardan birini seviyor, diferinden hoşiaa vmvorsa mertliğin şanı ve hakem • lik şerefi «bu maçta ben bitaraf olamam» diyerek teklif edilen vazi feyi kabul etıaemeği âmirdir; yoksa sevmediği tarafı mağlup ettirmek için kendi vicdanına emanet edilen hakları ve hakemlik şerefini çiğ nemeği değil! Bizde iyî hakemlerin ortadan çekilmesinin en büyük sebebi, bir kısım seyircilerin spor terbiyesinden mahrum olmasıdır. Olimpiyakos maçlarını idare eden Bulgar hakem, halkın şiddetli tezahüratile oyun ürerinde pek ziyade müessir oldufunu söylemek suretile bu noktaya tal mihan işaret etmiştir. Filhakika bir kısım »eyireiler, mertlik meydanı olan spor sahasına değil, eski tulumbaoı kavgalarına yaraşan feci küfürlerle oyuncuları da, hakemi de çileden çıkarıyorlar, galip geldiğini istedikleri tarafa kar* şı verilen en haklı cezalardan do Jayı hakeme en ağza ahnmaz kÜ fürler ediyor, fırsat bulursa d3v meçe bile kalkısıyorlar. Bu vaziyette, vekar ve haysiyetine riayet eden insanların hakemlik etmeleri, fevkalâde bir fedakârlık şeklini alıyor. Böyle fedakârlıklar her la man yapılamıyacağı için de mühim maçlar, ya kendini göstermek isti yen kifayetsizlerin, yahut ta bil hassa tarafgirlik etmek için mey • dana çıkanların eline kalıyor. Görülüyor ki bitaraf ve dürüst hakemler buimak ta, ancak spor terbiyetnizin yiikselmesine bajhdır. Mudanya Bursa demiryolıınun tarihçesi Mudanya • Bursa demiryolu 11141875 senelerinde Otmanlt hükumeti tarafmdan bir metre açıkhğmda iar hat olarak inşa edilmişti. Fakat bir çok seneler ifletüemiyerek bir çok seneler alâhalihi terktiümiş ve 13 recep 1300 UuriMi bir ferman üe btt hatttn sene bir metre aç\khğtnda ttrmimen inşası ve işletilmesi imtiyazı mtvcut itnalât vt edevata mukabü Haeineye ınımuııııılllimNIIIIIİMIIIIIIHHnilllllllHlluiHMiNiH ım.u, M. Musolini Hayatına kasteden anarşist idam edildi Roma 29 (A.A.) Hususî mahkeme, bundan bir müddet evvel yakalanmış olan ve M. Musoltni'nin hayatına kastetmek için Ingiltere, Fransa ve Belçlka'daki diğer anar fistlerle el birliği etmiş olmak ve kendisini tevkif eden polis memurlannı yaralamakla itham edilen anarşist Schirri'nin muhakemesini > > ıSdtiırri, isticvabı esnannda îtalJ ya'y* ük defa 1930 senesinde gel > miş olduğunu ve Milâno'da baba • sından aldığı bir mektup vasıtasile polisin, ttalya'ya M. Musolini'nin hayatına kastetmek için gitmis oldu ğunu farz ve tahmin ederek, kendi evinde taharriyat yapmış olduğunu öğrendiğini söylemiftir. Schirri, sui kastin icrasına ait bir takım tafsilât vermiş ve projesinin tatbik ve icrası suretini tetkik mak«adile Palazzo Venezia eivannda bir çok defalar dolaşmış olduğunu beyan etmiştir. Ne gibi esbaba bt naen sui kast filini ieraya teşebbüs etmiş olduğu sualine cevaben anar şist icraatı kendi fikirlerine mugayir olduğundan dolayı M. Musolini'yi ortadan kaldırmak istemiş olduğunu ve şeriki clirümleri olmadığım s3y lemiştir. Roma 29 (A.A.) Hususî mahkeme, anarşist Schirri'yi idatna mahkum etmiştir. Roma 29 (A.A.) Anarşist Siherri, Brischi kalesinin iç avlusunda saat 4,27 de kurşuna dizilmiştir. 16bin metre irtifa Belçika'lıbirâlimbalonla tetkikat yapıyor Augsburg 27 Meşhur Belçlka balonculanndan profesör Picard en yüksek hava tabakaları hakkında tetkîkatta bulunmak Uzere süpapsız bir balonla havaya yük»e4miştir. Balonun stipapstz olmasının sebebi, profesörün BlUmle karşılaştığı za > man süpaplan açıp balonu indire memesidir. Filvaki balonun yükseleceğt 17,000 metre irtifaında insanın yaşıyabilmesi * tun'î vesaitle tenefffîs etse bile fennen gayrl • mümkün addedilmektedir. Profesör bir taraftan müşahedelerini not • • derken diğer taraftan balonda bu Iunan muhtelif aletler her türlti hava tebeddüllerini kaydedecektir. Profesörün öliimü halinde bu notlar balonun kendiliğinden karaya indiği yerde ele geçirilecektir. tnnsbruck 28 Profesör Pi • card'ın balonu dün bütün gün A • vusturya Tirolu üzerinde yüksek irtifalarda dolaşıp imdat işaretleri verdikten sonra Venn mıntakasına doğru inmeğe başlamıştır. Polis bu mıntakaya otomobille yardımcılar göndermiştir. Profesörün akibeti hakkında burada endişe hüküm sürmektedir. Brüksel 29 (A.A.) Profesör Picard, saat 23 te Brüksel'deki ailesi ile muhabere etmiştir. Kendisine müracaat eden Madam Picard, zevci nin 16 bin metre irtifaa yükselmiş olduğunu teyit ettiğini söylemiştir. Profesör, tecrübesinden memnun görünmektedir. Viyana 29 (A.A.) A vusturya Italya hududu üzerinde 16 bin metre irtifaa kadar çıkmış olan Profesör Picard, şayani dikkat fennî ımişa • hedeler yapmak üzere uçuşlarını tekrar edeceğini söylemiş ve balo nun haf if surette hasara uğramış olmasma rağmen bu niyetinden vaz geçmiyeceğüu ilâve etmiştir. Hariciye Vekili Tevfik Rüştü B. dün Başvekile îzahat verdi Ankara 30 (Telefonla) Hariciye Vekili Tevfik Rüştü B. bu «a bahki trenle buraya geldi ve istas • yonda Meelis Reisi Kâaım Pş. Ue bazı vekiller, meb'uslar, vekâlet erkâm tarafmdan karşılandı. Tevfik RUştü B. bir müddet sonra Başvekâlete giderek seyahatl ve Cenevre müıakeratı hakkında tsmet Pş. ya izahat verdi. Alman ve Avusturya sefirleri oğleden sonra Vekil Beyi ziyaret ederek ayrı ayrı görüşmüşlerdir. Ziraat kongresi Balkan kongrsti mesaisini bitirdi Sofya 3» (A.A.) Balkaa Ziraî mes'eleler konferan» ziraat, kanunlara, ziraî krediyc, kooperatiflerin faaliyctlerine ve umumî su rette Balkanların menafiine tealluk eden îktlsad! ve malî mes'elelere ai| her türlti malumat ve neşriyatın teatisi lOtuınuna dair bir karar suretini kabul ettikten sonra mesa isine nihayet vermiştir. Murahhaslar bazı siraat merkezlerini tiyaret için Sofya'dan hareket etraişleridr. Bu seyahat bir kaç gün •üreeektir. Pul sahlekârlığı Ankara 30 (Telefonla) Kullanılmış pullan tekrar kullanılacak hale getirerek bu tarzda mühim miktarda pul sarfeden Ankara Defterdarlığı memurlarından iki kişi hakkında Maliye müfettişleri tahkikat yapmaktadırlar. Toprak altında Klüm tzmit 30 (Hu. Mu.) Akmeşe nahiyesinin Aşirler köyünden Ah med'in karısı 45 yaşlarmda Esma ve gelini Vahide diin civarındaki kumlukta toprak kazarlarken bulun dukları yer ansızm çBktttüş ve iki kadtn toprak altmda kalmıştlr. Yetişenler tarafmdan toprak kaldırılmiş ve Esma öltt, Vahide bayğın bir halde çıkarılmıştır. tztnîr 30 Kemalpaşa'da rüşvet almakla m a n u n malmüdürü Vecihi Ef endi hakkında mahkemece tevkif kararı verilmiştir. Veznedar Mustafa Efendi tagayyüp etmiştir. Vilâyet muhasebat müdürü kazanın hesaplarım teftiş için Kemalpaşa'ya gitmiştif^ Ankara 30 (Telefonla) Maliye tnuhasebei hususiye kavanin müdürlüğtt muavinllğine kalem mümeyyizlerinden Muhtar B. tayin edilmiştir. olsa bu da evvelkilerden çok azdı; bahusus bu mülâkatlarda eski aldığı derîn zevki bulamıyordu. Beraber geıdikleri gün, eskiden olduğu gibi daha memnun, daha zinde değil, bilâkis daha lebun, ağır ve hemen hemen nevmit dönüyordu. Bazen artık bana itirafatta bulunacağını zannederdim. Elimden tutar: îzabel, en iyi hisse sana dttş • fnüştür, derdi. Ne demek? Neden güzelim? Çünkü... Der ve dururdu, fakat ben anlı yacağımı anlardım. Yuanistan yeni gemiler yaptırıyor Atina 30 Yunan donanmasının ıslah ve tensiki için medise bir lâyiha verilmek üzeredir. Eski harp gemilerinin yenilerile tebdili, denîz tayyarelerinin takviyesi için 500 milyon drahmi tahsis olunacaktır. Bu program 10 senede tatbik o Iunacak ve lâyiha meclisin pazar • tesi günkü celsesinde müzakere olunacaktır. Kenudpaşa Malmiidtirü tevkif edildi Seyahal takyit edilmiyor Ankara 30 (Telefonla) tstanbul ve Anadolu gazetelerinden bazılarında serbestii seyahatin tahdidi hakkında bazı mukarrerat ittihaz edileceğine dair olan haberler üze rine Emniyeti Umumiye Müdürü Tevfik Hadi Beyi gördüm, bana: « Böyle bir tasavvur bile mevcut değildir ve bittabi havadisin aslı yoktur.» Dedi. Kuvvetle murat edilirse neden kabil olmasm? Kuvvetle murat etmek, bir kelime oyunu, bu olunca tebdil zaten emri vaki demek olmaz mı? Benim yerimde Golin şöyle cevap verirdi: «Bunun mekanizması anlaşılarak ve ona nefsini hâkim kılarak...» Yani şimdikinden az daha zeki ola rak... Filip teki değil midir? Pek zekidir, fakat o zekâsını bir tarafa bırakarak, daha fazla hassasiyetini kullanır. Filip gelinciye kadar neş'e ve şataret içinde münakaşalara girdik. Rene'nin sözlerinde fen ile meşbu bir eda vardı ki kendimi sevdaze deler mektebinin bir sınıfında bu vadide ders dinlemek mevkiinde görüyordum. Filip, Rene'yi görmekten mem nUn oldu, yemeğe kalmasını rica etti, ve bir kaç haftadanberi yemekte ilk defa olarak canlıhk gösterdi. Koeamda ulum ve fünuna büyük bir alâka vardı; Rene kendisine bilme • diği tecrübelerden bahsediyordu. Golin'in ismini ikinci defa zikrettiği Devlet Bankası Ankara 30 (Telefonla) Maliye Vekâleti 2 haziranda Devlet Bankası meclisi idare intihabının yapı lacağını alâkadarlara tamim etmiştir. Bir taytn 1 Eski Hicat Kralı Htiteyin haıta Amman 29 (A.A.) Londra'dan gelen bîr telgrafa göre sabık Hicaz Kralı Hüseyin ağır surette hastadır. zaman kocam unf ile: Golin'i çok mu tanıyorsunî Zannederim, benim şeflmdir. O, şu Fas'm, La Priere aux Oudaîas'nin şairi Robert Etianne'nin dostu değil mi? Evet. E sen, bu şairi sen de tanıyor musun ? Çok iyi. Nasıl adamdlf ? Fevkalâde. Yaü! Ve güçlükle şu cümleler) İlâve edebildi: Evet, ben de, cevher sahibi bir adam buluyorum. Fakat baıan insan eserinden aşağı olabilİr! Rene insafsızca bir harek«tle. Bu, hâdisede varit değildir! Dedi. Ben yalvarırcasına yüzüne baktım. Filip ondan sonra bütün geee sükutt oldu. XXI Filip'in Madam Villie'ye aşkı yanımda öldü. Filip onu yanımda ağaına almadı ve bil&kis, beni onunla münasebetinde hiç bir tebeddül vaki olmamış zehabında bulundurmak istiyordu. Zaten kendisini henüz gene sık sık görüyordu, fakat ne de Cumhuriyet'in tefrikası: 75 Yatan: Andre Morttva İKLİMLER Terceme eden: Haydar Rifat Yok, yok, bilâkis; Madam Fas'ta son ikameti esnasında Rober Etien'e vurulmuş; hani şu meş > hur adam, Berberiler üzerine yas • dığı kitabile meşhur. Son zamanlar Merakech'te Madam bu adamla yaşamış. Şimdi bu edip Paris'e geldi, büyük bir muharrir ve güzide bir bünye; Golin kendisini tanıyor ve çok hürmet ediyor. Bir an İçin daldım. Evet, tah • minim doğru çıkıyordu. Bu Etien ismi kocamın bazı sözlerini izah ediyordu. Birbiri arka sıra bu müel • lifin bütün kitaplarını almıştı. Bazı parçalarını bana yüksek sesle okumuş ve fikrimi sormuştu. Ben onIarı hoş bulmuş, hele «Udaîa bah • çelerinde ibadet unvanlı uzun parçayı pek sevmiştim. Kocam: «Güzel, hakikaten güzel, vahşetzarı.. Bede viliği bütün inceliklerile aynen aksettiriyor...» Demişti. Zavallı kocam, demek o dakikada ne kadar muz taripti. Şüphe yok ki vaktile Odil de tneç* hul rakibinin izlerini keşfetmek için kendisini nasıl duradur tahlillerle zehirlemiş ise, şimdi de Madam Vil He'nin her sözünü ve her hareketini tahlil ile meşguldü. Uykusuz geçen geceleri demek bu beyhude uğurda hedredilmiş elu yordu. Bu mel'un karıya karşı o anda duyduğum hiddet iıugun bile vücudümü sarsmaktadır. Rene, demin söylediğin, ifevki ıztırapta aramak meyli çok doğ • rudur. Ancak hadisat, bu hissf ha • yatı bir kere böyle başlatmış, bunu sonradan tebdil kabil olur mu?, unuttuğum ayni hisler üzerirade.V... tabü ve ihlâskâr olmağa çalışıyor; hakkımda râhim ve lutüfkâr; fa > kat gÖrüyorum ki aklında başkası var... Üzerinde tıpkı Odil'deki füturu görüyorum; bu da onun gibi her türlü izahattan kaçıyor. Ben kendisinden, hayatımızdan bahis açaraç maz bir çare bulup bir oyun icat ediyor. Bütün gelip geçenlere bakı yor, onların halü hareketlerine, si tnalarına göre hayatlarını keşfe ça • llşıyor. Kahvenin önünde bir kira otomobili durdu, şoför arabasında gezdirdiği iki kadınla gelip yanıbaşımızdaki masaya oturdu. O, şoför hakkında bir roman tertip etmeğe Madama çiçekler yollamakta de başladı. Şu kadını gene sevmemeğe çalışıyorum, muvaffak olamıyorum. vam ediyor, onu çok sevilen bir kadtn halİnde tutuyordu. Don Quichotte Fakat kuvvetli bünyesile, güneş çalmiş rengile, her zamankinden daha ve Lancelot sadık kalıyorlardı. Fa kat not defterinin bu 1923 senesine cazip... Bana: Güzel adam, mahzun mahsus hatıratı pek hazindir: bir haliniz var. Ne oluyorsunuz? Hayatın bir eğlenceden ibaret oldu«17 nisan. V... ile Monmarter'de teferrüç. Trtre meydanına kadar ğuna kani değil misiniz? Düşünü nüz ki şu küçük, garip evlerin her çıktık ve orada bir kahvenin tara birinde hayatları müşahedeye de • çasında oturduk. Ay çiçekleri, İi • ğer nice erkekler ve kadınlar var • mon ağaçları. O bir çikolâta istedi dır. ve bir küçük kız gibi meydanda yeiMabaui var) di. Odil • François devresindenberi

Bu sayıdan diğer sayfalar: