10 Temmuz 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

10 Temmuz 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

lü lemmuz 'Cumhuriyet SON TEbGRAFLAR Bütçe encümeni esbabı mucibeyi hazırlıyor '«I *». ARASIRA: Ne yerlerdi, Ne yiyorlar ? Son bütçe münakaşaları tnü nasebetile anlıyoruz ki Türkiye Cumhuriyetinde (49364) memur vardır, ittihaz olunan kararların tatbikî neticesinde bu yekunun yüzde on beş nisbetinde bir te nezzüle uğrıyacağı tahmin olunduğundan memurlarımızın adedi, iki ay sonra, kırk bir bine düşe cektir. Bu kadro, bazı kimseler için hayli taşkın görünüyor. Eğer kırk bir bin omuza kaç kilo ağırlığında vazife tahmil olunduğu bilinse belki bu görüş değişir. Lâkin ormanların muhafazasından başlıyarak dostlarımızdaki alacak larımızın tahsiline kadar her işi ve her işimizi deruhde eden memurların vazife hudutlarındaki vüs'at, nedense, düşünülmüyor. Maamafih biz de, bu hududu tesbite çahşacak değiliz. Yalnız eski devirlerde «saray» denilen Ali Saip Bey yeni vesikalar topluyor... Ali İhsan Bey de Arif Oruç'un Kefken teşebbüsünü teyit ediyor (Birincl Sahtfeden Mdbalt) HEM NALJNA MIHINA Karı koca borsası! Dünkü «Yeni Gün» de bir Saa det tstihbarat Odasından bahsedi liyordu. Bu istihbarat odası, bekâr kadınlarla erkekleri evlendirmek gibi hayırlı bir maksat için teessüs etmiş, hem de 20,000 lira sermaye ile... Hani eskiden, konu komşunun kızlarına koca veya delikanhlarına karı bulan hacı hanımlar vardı; gençleri başgöz etmekle kendileri evlenmiş gibi zevk ve saadet duyarlardı. tşte Saadet tstihbarat Odası da bu hacı hanımların vazifesini görecek imiş; hem de on para bile al madan... Adeta Zahire Borsası, Hayvan Borsası gibi bir şey: Karı, koca borsasıI... Bu son sistem müessese, kendisine «izdivaç odası» ismini verse daha iyi ederdi. «Yeni Gün» Saadet tstihbarat Odasının bir de resmini basmış, kalın duvarlı, kalın demir parmaklıklı bir pencere, hapisane, hatta timarhane gibi bir yer! Şaşırıp içeri gi renler, bir daha dışarı çıkmasınlar diye mi, böyle demir parmaklıklar yapmışlar, yoksa 20,000 lira ser • maye uçmasın diye mi, bilmem? Esasen, bu çeşit bir müessesenin delâlet ve vesatetile evlenecekler için, böyle sağlam demir parmaklıklı bir binaya ihtiyaç yok değildir, hani! tşin asıl tuhafı, Saadet İstihbarat Odası, evlenmeğe talip kadın ve erkeklere birer numaralı madenî rozet verecekmiş! Bunlar, rozetlerini yakalarına takıp gezecekler ve sokakta karşılaştıkça münhal ve evlenmeğe ftalip olduklarını anlıyıp şayet birbirlerini beğenirlerse odaya müracaat edecek, başgöz olacaklarmış! Nasıl, Saadet Odasmın kapı ve pencerelerinde sağlam demir par maklıklara lüzum varmış, değil miî ••• Encümen 30 seneliklerin tekaüdü kaydını çıkarmış, İnhisar bütçeler ini daraltmıştır Ankara 9 (Telefonla) Bütçe Encümeni bugün Devlet Dcmiryol ları bütçesini müzakere etmiştir. Encümen tetkikatını ve umumî devlet bütçesi esbabı mucibe mazbatasını 45 güne kadar bitirecektir. 30 aenelikler Ankara 9 Bütçe Encümeni muvazenei umumiye kanunu lâyihssı üzerindeki tetkikatını ikmal etmiş ve liyihayı tab'a vermiştir. Lâyi hada otuz sene hizmet etmiş memurların tekaüde sevkleri hakkındaki madde tayyedilmiftir. Hükumet te encUmenin bu kararına itiraz etmemiştir. Muvazenei umumiye kanu nu lâyihasına ilâve edilen diğer bir maddeye nazaran Diyanet tşleri riyaseti için Heyeti Vekile kararile "HiııınmUIIIHIHIII tekaüt kanunundaki kayıt tatbik e • dilmiyecektir. tnhisar bütçelerinde tasarruî . Ankara 9 Bütçe Encümeninde müzakeresi ikmal edilen TUtün ve MUskirat İnhiıarları bütçelerinde e saslı tenkihat yapılmıştır. EzcUmle Tütün İnhisarı bütçeaine kon&n memurin tasarruf sandığına muavenet karşılığı olan 150 bin lira elli bin liraya indirilmistir. tnşaat faslından da 200 bin lira tatarruf olunmuştur. tnhisarlar maaşlarında baıı ta dilât yapılmıştır. Bu suretle kadro ların fazla miktarda daraltılması yoluna gidilmiştîr. Şimdiki vaziyete göre Tütün inhUarında ancak 300400 kadar memur açıkta kalacaktır. tnhisar idarelerinin Ankara'ya nakli mevzuu bahis değildir. Saip Bey mühim beyanatta bu lunacaktır. Millet Meclisi mehafilinde mevcut cereyanlara göre yeni kanun İstiklâl mahkeme lerince vatan hiyaneti ile mah kum olanlara, millî mücadelede, umumî harpte düşmanla temas ve teşriki mesaide bulunanlara gazete neşri hakkı verilmemesi hususunda bazı hükümleri ih tiva edecektir. * Dünkü Mecliste 3 daireye ait otomobille rin ilgası kabul edildi Ankara 9 (Teİefonla) Millet Meclisi bugün saat 2 de Bursa meb'usu Rafet Beyin riyasetinde toplandı. Usulü cezaiye kanununun bazı maddelerinde yapılan tadilâtın müzakeresine başlanacağı sırada Ctmil Bey (Tekir dağı) söz alarak kanunun idare cihazı ile alâkası olması itibarile Dahiliye encümeninde de tetki kinin muvafık olacağını söyliye rek teklifte bulundu. Teklif kabul edilontk lâyiha Dahiliye en ; °"rf cifcmnine gönderildi. , Divani Muhasebat, Şurayi Dev let, Mahkemei Temyiz otomobilierinin kaldırılması ve jandarma umiun kumandanlığına bir otomobil tahsisi hakındaki lâyiha kabul edildi. Gazi ve Ismet PşJ Temmuzun sonunda I Istanbul'u teşrif edecekler Ankara 9 ( Telefonla ) Gazi Hz. temmuzun sonlanna doğru İstanbul'u teşrif buyu racaklardır. Müşarünileyh hazretleri bir hafta tstanbul'da oturduktan sonra Yalova'ya gideceklerdir. Başvekil İsmet Paşanın Meclis tatilini müteakıp Istanbul'a giderek bir ay kalacaklan anlaşılmaktadır. I I •i Tamirat borçları Londra'da yeni bir konferans toplanacak Türkiye'nin inkişafını gös teren bir filim çevrilecek Londra 8 (A.A.) Salâhiyettar mehafile gelen haberlere nazaran lngiltere hükumeti, Fransa ve A merika hükumetleri ile istişarede Ankara 9 Heyeti Vekile Türbulunduktan sonra alâkadar devletkiye'nin Cumhuriyet devrindeki te lere resmî bir davetname gönder rakkiyat ve inkişafı hakkında bir miştir. tngiltere, bu devletleri Young filim tertibine karar vermiştir. Bu iş plânının Hoover teklifine tatbiki uiçin tktisat, Dahiliye ve Maarif ve sullerini derpiş etmek için yakında Millî Müdafa Vekâletleri murah • bir konferans aktine davet etmek haslarından mürekkep bir komis • yon teşkil edilmiştir. Komisyona tk tedir. Henüz kat'î hiç bir cevap gelmemiştir. tisat Vekâleti neşriyat müdürü Cetngüîz noktai nazarında dündenvat Rüftü Bey rivaset edecektir. beri mühim hiç bir tebeddül vukua lediyelere, Ticaret odalanna gigelmemiş olduğu zannedilmektedir. derek ihsaî vesikalar toplamağa Ankara 9 Evkaf bütçesinden Muhtelif devletler payitahtları ile hacet yok. Verilen maaşa ve zayurtluk, ocaklık ve mazbut emlâk mu cereyan eden müzakereler, konfeurî havayicin bugünkü fiatına kabili maaş alanlara 10 senelik nuransın tarihine ve usullerine ait bugöre hemen söyliyebiliriz: Ekmek aşları mukabilinde 931 kıymeti ü • lunmakta olup bu noktaların ya zerinden arazi verilmesine dair bir ve peynir! kında tesbit edileceği ümit olun lâyiha hazırlanarak Meclise verilM.T. maktadır. miştir. M. T Amerika'nın da bu konferansta hazır bulunmağa davet edilmesi mii[1] Bir İstanbul kilesi vasatî 25 okkadır. nasebetile lngiltere hükumetinin yalAdana 8 (Kadirli civarında tüicabından addetmiş olduğu beyan reyen eşkiyanın tenkili için izalei şa nız tatbiki usulünün tesbiti kalmış olan plânı ilk olarak ileri sürmüş kav«t kanununun tatbiki muvafık edilmektedir. bulunan devleti müzakerelerde bir görülmüştür. Bu kanuna göre her Paris 9 (A.A.) MUtehassıslar köylü eşkiyanın imhası için fiilen veya müteaddit müşahit bulundurkonferansı, 17 temmuzda Londra'da çalışmağa mecburJur. mağa davet etmeği nezaket kaidesi toplanacaktır. Evkaftan maaş alanlar Urfa meb'usu Ali Saip B. Arif Oruc'un, vaktile Anadolu'ya geçmekte olan bir kafileyi soymak için Kefken'de fpsiz Receb'i tahrike çalış tığını Mecliste söylcmişti.. müessesenin ne yediğini ve ne DUn bu vak'a şahitlerhıden sabık kadar adam beslediğini kayıtla Ankara Tesant idaresi sahibi Ali iktifa edeceğiz: İhsan B. bize şunları anlatmıştır: «Eyyübî kanunnamesi» ve «Ay« Urfa meb'usu Ali Saip Beyin niali Efendi tezkeresi» isimle M. Meclisindeki beyanatını ve eski rindeki eserlerden naklen tariharkadaşım Hüseyin Beyin bunu telere intikal eden mevsuk malu yit eden ifadatını okudum. Arif Oruc'un bizim hakkımızda ömer kapmata göre saray bir senede: tana telkinatta bulunduğunu bizzat «36000 kile [1] Mısır pirinci, 42600 kile Mısır şekeri, 2800 kile ömer kaptandan bilâhare İstan • bul'da işittim. Mısır nohudu, 2500 kile merci • tpsiz Receb'in bu işle alâkası mek, 1900 okka şehriye, 16000 kat'iyyen yoktur. okka bal, 20000 tavuk, 3000 hinMütareke zamanı HUrriyet ve İtidi, 6000 koyun, 600 kuzu, 300 lâf hükumetine yakalanıp ta Mal dana, 6000 tatlı ve 6000 ekşi nar ta'yı boylamamak ve Anadolu'da çayerdi. 20 fıçı limon, 70 fıçı sirke, lışmak için tstanbul'un işgalinden 780 deve yükü buz kullanırdı. sonra galiba nisanın yirmisine doğru tstanbul'dan çıkmağa karar verGene bu saray, tam (28680) dik. Kadıköy inzibat kumandanf kişiye aylık verirdi. Bu yekunun binbaşı Dayı Mes'ud'un muavini süt içinde «1126» ahçı, 4323 ahır ukardeşim yüzbaşı Ali Rıza'ya bir çeşağı, 319 terzi ve 947 terzi ve te teşkil etmesini teklif ettim, bu saire yamağı, 41 yahudi ve 21 cesur çocuk 13 güzide askeri kandımüslüman doktor vardı. Sarayın rarak bir çete yaptı. Eski Ittihat ve (28680) kişiye tahsisat verdiği Terakkinin Fatih kâtibi mes'ulü Vehdevirde, devletin süvari asker bi, UskUdar kâtibi mes'ulü Hüseyin kuvveti akıncılar, tımarlılar have Beyoğlu kâtibi mes'ulü Salâhatriç on beş bin kişi idi. tin Beylerle ve bu çete ile beraber Telhis ve mukayese edelim: tm Izmit üzerinden Ankara'ya gitmek üzere hareket ettik. paratorlukta yalnız saray kadrosu; yani tek bir adamın önünde Ikinci akçam Merdivenköy bektaşi dergâhının kabrîstanında toplandık, iğilip kalkmak ve o adamı güldürüp eğlendirmek vazifesile mü yanımızda Tanin Başmuharriri Mukellef olan dalkavuk alayı 28680 hittin, Kemal Ragıp, Kuleli Askerî idadisi felsefe muallimi Ahmet Enkişi idi. Cumhuriyet devrinde ma sari, Sadri Etem Beyler vardı. Arif lî, idarî, inzibatî ve adlî bütün vazifeleri görmek, muazzam bir hü Oruç ve Nizamettin Nazif te gel diler. kumet makinesini işletmek için Arif Oruç ve NizamettinM o vakte kullanılan fedakâr amelenin yekadar hiç tanımazdım. Bize nereden kunu «41000» dir katıldılar bilmem, hareket ettik, ve (28680) kişilik bir kadroya yolda, (Mama) daki depodan ef • dayanan sarayın bir senede ye radı silâhlandırdık. İki gün yürü dükten sonra evvelâ Kandıra'daki diği koyunların, kuzuların, ta kuvayi milliyeden Süleyman kap vukların, balların ve narların tana Yağcılar kb'yünde, Dayı miktannı gösterdik. Acaba CumMesud'a da Kaymas'ta rast huriyet memurları ne yiyor? Be Ali ihsan Bey ne diyor? geldik, Çerkes'lerin !zmit yo lunu kestiklerini orada Hacı Memiş namı müstearını taşıyan (Zaloğlu Rüstem) ve Darüleytamcı îs mail Hakkı'dan öğrendim. Kandı ra'ya teveccüh ettik, ömer kaptan çetesi kaymakam Hüsnü ve kuvayi milliyede hizmet edenlerden Aktf Beylerle beraber Anzavur'un Adapazarı taraflarında görünmesi üzerine Kandıra'dan çıkmışlardı. Yolda karşılaştık ve bu çeteyi takviye e • derek ertesi gün tekrar Kandıra'yı işgal ettik. Dayı Mee'ut B. küçük Arslan çetesi ile oraya geldt, 15 gün orada kaldık. Arif Oruç bizim a • leyhimizdeki telkinatını her halde burada yapmış olacak. ömer kaptanın bana söylediğine nazaran Arif Oruç kendisine: (Bunlarda 30 bin altm lira vardır. Bunları öldürüp p»raları almalıdır) demiştir. Şunu da söyliyeyim ki Ben Arif Oruc'u hiç sevmem, çünkü bu adam Eskişehir'e gitti, ve Çerkes Ethem'e bağlandı ve «Yeni Dünya»yı neşre başladı. Çerkes Ethem'in isyanında millî hiikumet aleyhine ihzar ettikleri bir beyannameden dolayı Ankara'da tevkif ve 10 sencye mahkum olarak hapsedildi. Sonra neden bilmem salıverildi. Gelelim Kandıra h&disesine! Salmanlı'da Dayı Mes'ut ve kUçUk Arslan çeteleri Çerkeslerin karşısında bozularak Gebze taraflarına ricate mecbur olunca biz de çıkıp ormana iltica ettik. Çtinkü Rıza'nın çetesi de bir Çerkes kolu ile iki defa çarpışmış, fakat dağılmıyarak ricat etmişti. O zaman Kandıra'da epeyce zabitan vardı. Onlarm basında sU vari kaymakamı Atıf B. vardı. Akşam ezamnda biz oraya girdiğimiz zamanki arkadaslarla şehirden çıkarak yolda Rıza'nın çetesile birleştik ve dört buçuk saat yürüyüp Kefken denilen mahalle geldik. Kefken'de deniz gayet fırtınalı idi, tpsiz j Recep adada kalmıştı. Dışarıda yal , nız arkadaşlarından Şile'li llyas kap j tanla dört arkadaşı vardı. \ Ertesi günü tpsiz Recep geldi. E ; reğli'den kömür taşıyan 4000 ton j luk bir Fransız şilebini çeken Yunan < romorkörü fırtına yüzünden şileple beraber adanın arkasına iltica et • mıştı. tpsiz Recep bu şilebi tutmuş, bizi zabitlerle beraber romorköre bindirdi ve ilk posta olarak Ereğli'ye hareket ettik. Arif Oruç tpsiz Recep'le burada bir iki saat kadar uzun uzun görüşmüştür.» I Bir küçük yanhş! Gazetelerin tashih yanlışları, sinirli bir adamı çıldırtmağa kâfidir. tşte bir tanesi: «Ciğerparesini kaybeden baba» «Ciğer parasını kaybeden baba» Olmuş!... ( ; u r ? î l J Doktorun aşkı! Refiklerimizden biri, bir aşk anketi açtı, münevverlere, aşk hak kında sualler soruyor. Dün de Dr. Mazhar Osman Beye ayni sualleri sormuş. Muhterem hekim, meşhur Freud'un aşk hakkındaki nazariyelerini saymış dökmüş ve hayli mahrem olması lâzım gelen bu fikir leri yevmî bir gazetenin sütunlarıp" dökmüş saçmış! Muharrir, doktora soruyor: En kuvvetli aşkınız ? Aziz doktor kahkahayı basıyor ve sudan bir cevap vererek daha bekliyorum, diyor. Doktorun en kuvvetli aşkı «şöhret» ve ... haydi ikincisini söylemiyeyim, belki darılır. Yalnız şu kadar çıtlatayım ki her ikî sevgilisine de kavuşmasına rağmen, hâlâ beklemesi, kendinin de bu sahada • ankette söylediği gibi sayıl' oburlardan olduğunu gösterir... ••• Amerika hariciye nazın Roma'da Roma 8 (A.A.) Amerika H a riciye Nazırı M. Stimson ve zevcesi otomobille Napoli'den gelmişlerdir. M. Stimson bu sabah M. Grandi'yi ve öğleden sonra da hükumet reisini ziyaret edecektir. M. Grandi, M. Stimson'a şu telgrafı göndermiştir: « İtalya toprağına ayak bastığınız dakikada beyanı hoşamedî vesilesile samîmî selâmlarımı ve Madam Stimson hakkındaki ihlâskâr hürmetlerimi kabul etmenizi rica ederim.» Ahlâkınızdan şüphelenen kadının dostluğu menfurdur. Salonuna sizi kabul etmediğini iffet diye ima eden kadının dostlu ğunda sizi tenhada kucaklıyacak bir hırs gizlidir. Fakat ötede bir genç kadın vardır ki herkes ona f ena der. Herkes onu bir parça biftek, bir parça kurabiye gibi hazmetmek ister. Her fazilet sahnesi kapılarını kapar. O kadın bir tas mukattar su halinde kalbini size açıyor. «Bir dosta, içi temiz bir dosta ihtiyacım var. Bunu kabul eder misiniz?» Diyor. Ediyorsunuz, ve görüyorsunuz ki belki yalnız bu dostluk sahasında dediği gibidir. Niçin kirli bir etin temiz ruhundaki zevki tatmiyorsunuz? Anlaşıldı. Biz seninle ayaküstü iki şaka edelim dedik, sen bizi fazilet tıraşına tuttun. Hayır! Bunda fazilet mazilet yoktur. Onu başka yerlerde Kadirli eşkiyasının tenkili Moskova 8 (A.A.) Hükumet, tran Şahına Stalingrade fabrikala rmda yapılmış bir traktör hediye etmiştir. tran Ziraat Nazırı bu hediyenin tran'ı Rus Şuralar tttihadına bağlıyan dostluğun yeni bir delili olduğunu beyan etmiştir. Sovyetlerin iran Şahına bir hediyesi Bıldırcın rökoru! Meşhur Fenerbahçe'li arslan avcısı Sait Salâhattin B., tstanbul'da bir günde en çok bıldırcın vurmak rökorunu kıran zatın bir Mısır prensi olduğunu yazmış. Gayet tabiî; çünkü, prensler, zaten daima bıldırcın rökoru kırmakla meşhurdurlar! Darısı Sait Salâ • hattin Beyin başına! Sefirlerin ziyareti Ankara 9 (Telefonla) ttalya, Yunanistan, îsviçre, Fransa, Maca ristan ve Bulgar sefirleri bugün Hariciye Vekilini ayrı ayrı ziyaretle görüştüler. aramalıdır. Bunda basit insan lık vardır. Yeni bir romana başladınsa şifahen anlatma bari, tefrika edilince okuruz, karilerin de eksilmemiş olur. öyleyse kısa söyliyeyim. tdil benim has dostumdur. Bu na kendisinden başka hiç kimse mâni olamaz. Şunu ve bunu dersiniz, öyle ve böyle diyecekler, hiç birine ehemmiyet vermiyo rum. Gene çok sinirlenmiştim. Her gün bu, her gün bu... Bir güzel kadın olmak, iki çirkin kadın olmaktan daha feci bir şey... Gazinonun camekânh tara fında, bir köşe bulduk, başbasa oturduk. Yüzüme dikkatle baktı, baktı da: Sinirlisin, dedi. (Mabadi var) EDEBÎ TEFRIKA: 23 ne ? Başkasından maksadınız KOKAİN Yazan: AKA Daha dürüstünü. GÜNDÜZ Ya her gece burun buruna koklaşmak mı olmah beyim! Onunla nihayet bir dostlu ğucn var. Bu kadar.. Neye gülü yorsunuz? Dostluk tabirini öteki manasına almıyımz. Ahbaphk demek istiyorum. Sıkı ve dürüst ahbaphğın adma dostluk derler. Biz de iğri insanlar mıyız? Dürüstüz. Neye bizimle dost ol muyor? Alay mı ediyorsunuz? Ben zengin değilim. Genç değilim. Güzel değilim. Mevkili nüfuzlu değilim. Binaenaleyh bu dostluk hiç bir gareze, maksada müstenit değildir. Basit, fakat samimî... Başkasmı bulamadm mı? Bunun iğri olduğuna henüz kani değilfan. Maşallah, maşallah! Doğ rusu bir bu kadın, bir de bizim kuyunun çengeli.. Orasına karışmam. İster iğri olsun, ister doğru, bir kadın ki bana dostluk elini uzatmiştır, ben onu reddedemem birader. Bir el ki uzatılışının sebebi büsbütün başkadır. Bu kadın her taraftan hırsla, et ihtiyacı ile sarılmıştır. Hemen herkes ilk fırsatta onu odasına davet etmeğe çalışıyor. İçinizde yalnız ben, müstesna olarak ve niçin bilmem, böyle bir fikirde bulunmadım. Ona temiz bir aile dostu muamelesi ettim. Bunu belki tecrübe etti, belki etmedi. Fakat bir gün bana dedi ki: Ben bir yalnız kadınım. Kadınlar benden kaçıyor. Kızlar bana selâcn vermekten menedilmiş lerdir. Erkekler yüzüme hırsla, geviş getirerek bakıyorlar. Garsonlar bile arkamdan gülüyor lar. Yalnız sen bana insanca muamele ediyorsun. Benim hayatta bir dosta ihtiyacım var. Neş'ele rimi, kederlerimi, fikirlerimi ve içimi, tereddütsüz dökeceğim bir dosta.. Benimle dost olur musun? Yahut ikimiz dost olalım mı? Bütün vaziyet bundan ibarettir. Hecn bilir misiniz? Bir impa ratorun dostluğu insana biraz kötü şatafat, biraz kirli kazanç verir. Bir kraliçenin dostluğu, mu hakkak ki sahtedir, muaşeret iktizası izhar edilir. Sonradan görmüş mağrur borjuva hanımefendisinin dostluğu tramvay arkasına asılıp bedava giden mahalle çocuklarının vat manla olan dostluklarından başka bir şey değildir. Torpii döken yeni bir tahtelbahir Taranto 8 (A.A.) Taranto tezgâhları, yeni bir torpii döken tah • telbahir hazırlamaktadır. Bu tah telbahir, İtalyan donanmasının en büyük tahtelbahiri olacaktır. Tah telbahirin tulü 89 metre olacak, de. niz sathında 15 ve deniz altında 8,5 mil sür'ati bulunacaktır. Hacmi is • tiabisi 1,500 ve yahut 1,900 ton olacaktır. Silâhları 533 milimetrelik torpil atmağa mahsus altı top ile 120 milimetrelik 2 top ve yeni sistem 40 torpilden mürekkep olacaktır. Mazot ve benzin ihtiyatı, tahtelbahrin bu mevaddı tedarike lüzum görme sine hacet kalmaksızın 12,000 mil mesafe katetmesine medar olacak miktarda bulunacaktır. tzmir 10 tzmir'de sıcaklar gittikçe artmaktadır. Derecei hararet otuz beşe çıkarmıştır. Bir meur sı cağa tahammül edemiyerek, iş başmda bayılmıştır. Bir memur sıcaktan bayıldı

Bu sayıdan diğer sayfalar: