14 Temmuz 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

14 Temmuz 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cumhurıyet lemmuz ÂTTILA Muharriri: Marcel Brion 67 Mütercimi: Mu.sta.fa Namtk Sehir ve memleket haberleri Kral Faysal Hz. bugün gidiyorlar Misaf irimiz Alpullu'dan Viyana'ya geçecek Irak Kralı Faysal Hz. dün öğleye kadar Dolmabahçe sarayında isti rahat etmişlerdir. öğleden sonra saat üç buçukta refakatlerinde Başvekil Nuri ve başmabeyinci Saffet Pş. larla Maliye Nazırı Rüstem ve Irak sefiri Naci Şevket Beyler ol duğu halde Ankara motörile Florya'ya giderek plâjları ziyaret etmişler ve dönüşte tekrar sarayda bir müddet istirahatten sonra Bağazi çi'nde bir tenezzüh yapmışlardır. Kral Hz. Sarıyer'e kadar giderek Çırçır ve Hünkâr sularını gezdik ten sonra Tarabya'da Tokatlıyan oteline gitmişlerdir. Kral Hz., refakatlerinde bulunan zevat ile birlikte otelde akşam yemeğini yedikten sonra gece geç vakit Dolmabahçe sarayına avdet etmişlerdir. Muhterem misafirimiz bugün öğleden evvel tstanbul gazetecilerine beyanatta bulunacaklar ve öğleden sonra saat 13,30 da hususî bir trenle Alpullu'yu teşrif ederek şeker fab rikasını gezecekler, buradan Avrupa ekspresinin arkasına bağlanacak olan hususî bir vagonla doğruca Viyana'ya gideceklerdir. Kral Hz. Viyana'da bir kaç gün kaldıktan sonra doğruca İsviçre'ye giderek tedavi maksadile bir müddet orada kalacaklardır. Mihmandarhklarına tayin edilen Teşrifat Umum Müdür muavini Nuri Rıza B. ve diğer zevat Kral Hz. ne Türk hududuna kadar refakat edeceklerdir. İstanbul Valisi Muhittin B. dün Dolmabahçe sarayına giderek Kral Hz. ni ziyaret etmiştir. Siyasî icmal Terki teslihat ve İngiltere mfl? Halkı ((lino) e tahrik edenler Adalet «Yılmaz» cıların yakasına yapiştı Hakkın var, dedik !. [Dün gece Taksim bahçesinden[ çıkarken başımızdan bir vak'a geçti. Takism bahçesinin varyete sonu caddeye bofttlan kalabalığı bilirtiniz. Otomobiller kapının öniinde karmakarışık, âdeta girift olmuş bir tarzda müşteri avltyorlar. Ilk saftaki otomobiller do lunca, cadde tarafı diğer otomobillerle kapalı olduğu için, piyade kaldırımı üzerine atlıyarak oradan kendilerine bir geçit temin edîybrlar. Bu yüzden az kaldt yai nımda bulunan akrabamdan bir hanım eziliyordu. Mes'elenin en dikkate şayan tarafı bu hercü merç arasında o kadar aranıldığı halde bir tek polisin ve seyrüse fer memurunun bulunamaman dır. Her gün bir otomobil kaza sının feciasile sinirleri gergin bulunan halktn asabiyeti, isyam şoförlerle yamaklarınm ve her kalabalıktan istifade eden ayak taktmımn müttehit cephesile kar\ şüaştyor. Otomobillerin cadde ü zerinde muntazaman nralgnmasını, yayakaldırımlarımn taar ruzdan matun kalmannı bile te • min edemezsek, bu fehirde bir seyrüse fer intizammdan değil, bit seyrüsefer zabıtasımn vücudün • den, hem de bihakkin süphe edilir.1 Hâdiseyi bize anlatan çok ya{ kın bir dostumuzdu. Bu mes'eleler hakkında biz o kadar çok şeyler yazmıştık ki arkadaşı mıza fazla bir sey söylemedik, kendisine sadece birader, yerden göğe kadar hakkın var, dedik. İmparator Teodos'un zilleti: Hazinelerimi vereyim. Tu na'nın sağ sahilini bırakayım, cariyelerimi göndereyim!Hayır .'Canininkellesilâzım.. Vijilas Istanbul'da : Haydi zindana!.. Byzans sarayımn zilleti Byzans sarayımn Attilâ'yı bir cinayetle ortadan kaldıracağını ümit ettiği zaman kendisine ne ka dar yüksek perdeden hitap etmiş ve ne büyük bir küstahlıkla yol vermiş olduğunu Orest hatırladı. Şimdi, cinayetin meydana çık ması üzerine dehşetli bir korkuya ti. Attilâ'nm yegâne maksadı Krizafius'un cezalandırılması idi. Baş hadımağası adi bir cani gibi hareket etmişti, cezasını görmeli idi. Adalet en basit şeklinde bile bunu icap ettiriyordu. Attilâ'nm elçisi Cermanya'lı Orest karşısında bulunan bu şaşkın ve çılgın İmparatora, korkusun dan tir tir titriyen hadımagalarına düşen Teodos'un o günkü tafratertip ettikleri sui kastları icra furuşlukla bugünkü zilleti ne büdan âciz nazırlara nazarı hakayük bir tezat teşkil ediyordu! İmretle bakıyordu. Ihtiyar İmparaparator, Attilâ'nm hiddetini testoriçe (Plasidi) de tahtmda dimkin için istenilen her türlü temi natı vermeğe, Tuna'nın sağ sahi ' dik oturmuş, başını ağır ağır sallıyordu. Fakat yaşmın çok ilerlelini terketmeğe, sef ir olarak yiikıriiş olmasından cereyan eden bütek diplomatlar göndermeğe razi tün bu sözlerden hiç bir şey anlaoluyordu. Yalnız nazır Krizaf ius'u mıyordu. feda edemiyordu. Her ne kadar Hün elçisinin hakareti halk hükümdardan mütenef f ir ise Ores, muhakkirane bir işaretle de, devletin bütün memuriyetleri imparatorun ricalarına, feryadü onun adamlarının elinde idi. Onfiganlarına nihayet verdirdi. Vidan başka muamelâta vâkıf kimjilas'ın cinayet bedeli olarak gese yoktu. Teodos, kitap mütaleatirdiği altın torbasını, tahtının ösmdan başka bir şey bilmezdi. nüne attı ve Attilâ'nm Teodos'a Her hususta âciz bir adamdı. E gönderidiği mektubu orada bırağer onun yerine koyacak bir vezikarak huzurdan çıkıp gitti. ri olsa idi Krizaf ius'u derhal feda Vijilas geri geldi «derek. Attilâ'ya teslim ederdi. Bir kaç gün sonra Vijilas İs Âciz İmparator ! tanbul'a avdet etti. Hün'ler bu Ah! Onun daAetius gibi bir azavallıya o kadar ehemmiyet verdamı olsa idi! Hadımları derhal memişlerdi ki küçük bir fidye başından defederdi. Ancak devlet mukabiünde onu serbest bırakislerinde kendisine hizmet edecek mışlardı. O da Attilâ'nm bir mekbaşka adamları yoktu. Teodos tubunu hâmildi. Hün hükümdarı vaktini tirşe üzerine güzel hatlar bu mektupta da Krizafius'un kelçizmekle gecirirdi. Devîet işlerile lesi gönderilmesini istiyordu. uğraşmazdı. Ona kendi yerine Vijilas'ı gören imparatorun hükümeti idare edecek bir vezir hiddeti bird^nbire top gibi pat lâzınıdı. Böyle bir adamı olmaladı. » yınca Krizafius'u teslim etmek Vijilas vatana hiyanetle itham her türlü'ferîa ihtimallere kapı oiundu. Byzans sarayımn bütün açmaktı. Krizaf ius'un yeri boş ka hataları beceriksizlikleri sanki lırsa iğtişaş hatta ihtilâl çıkmak ondan sadır olmuş gibi kendisi ihtimali vardı. Şimdiye kadar dev fena halde hırpalandı. Hatta sui let hle : nde kendisine rehberlik kasdin muvaffakiyetsizliği o etmis olan annesi de artık ihtiyar nun beceriksizliğinden ileri gel lamıştı. Teodos Krizaf ius'un keldiği iddiası da ortaya atıldı. Ni lesini istiyen Attilâ'ya buna muhayet zavallı hapse tıkıldı. Hün'kabil bütün hazinelerini, saray lerin üoparmadığı kafasım kendi larını, cariyelerini vermeği teklif vatandaslarının zulmünden bin ediyordu.. Orest bütün bu teklifmüskülât ile kurtarabildi. (Mabadi var) leri nef retle reddetmekte ısrar etkil etmektedir. Bu kısımda mimar hanımlarımızdan Leman ve Münevver Hanımların resimleri göze çarpmaktadır. İkinci kısım nazariyatı bitirip sırf proje ile meşgul olan mi marî üçüncü, dördüncü, beşinci »ı nıfın yaptıkları projelere tahsis edilmiştir. Üçüncü kısımda tezyinî san'atlar ve af iş şubesi ile, resim mezuniyet imtihanlarında birinci ge len Melâhat Hanımın «Promete» mevzulu tablosu ve İlhami Beyin eseri bulunmaktadır. Bu seneki sergi geçen senelere nazaran çok farklıdır. Ilk göze çarpan nokta talebenin asrî ihtiyacata tevafuk eden bir şekil altında ça Iışmalarıdır. Mimarî birinci ve ikinci sınıf lar güzel bir metot dahilinde yetişmektedir. Mimarî talebesi zamanın icap ettirdiği iktisadî esaslara göre kullanısh plânlar ve arazi ile ahenktar olan modern şekiller vücude getirmişlerdir. Dördüncü sınıftan Celâl Biçer Beyin Moda'da inşası muta savver erkek leylî orta mektebi projesi cidden muvaffak olunmuş bir eserdir. Plânları gayet kullanışlı, ve kütle itibarile araziye tamamen uy gundur. Affan Beyin ekmek fabrikası modeli ile Ahmet Reşat Beyin akademi projesi modeli bilhassa göze çarpmaktadır Dahilî mimarî, hanım işleri, ve afif şubesindeki eserler de şayani takdirdir. Bütün talebeyi tebrik ederiz. İmtihanlar Sergi on gün devam ettikten sonra mimarî son sınıf talebesinin mezuniyet imtihanları başlıyacak, dört buçuk ay devam edecek bu imti hanlara: Edip Hikmet, Recai, tzzet, İhsan, Affan, Ahmet Reşat, Şinasi, Suat, Nizamettin ve Fahrettin Bey Ier dahil olacaklardır. Gözel San'atlar akademisi mimarî kısmı âmîrî profesor Egli mesaisi ve talebe hakkında şu izahatı vermistir: « 1927 senesinde, Necati Be yin Maarif Vekilliği zama nında tstanbul'a çağırıldım. Fakat Ankara'da yapılan kız enstitüsü, musiki muallim mektebi, ticaret mektebi projelerini yapmakla meşgul olduğumdan akaderai talebesi ile daha f azla meşgul olama mıştım. Bu sene tamamile talebe ile meşgul olmak fırsatına nail oldu ğumdan bahtiyarım.Talebemden çok mmnunum. Bu mektebin en iyi ta lebelerinin Viyana akademisindeki talebeler ile bir kıymette olduğunu iftihar ile söyliyebilirim. Onların fazlahkları varsa o da Avrupa'da daha fazla modern inşaat olduğun dan daha fazla eser görmek imkânını bulamıyorlar. Fakat Türk talebesinde gördüğüm sebat ve çalış kanlığın az zamanda bütün nok sanları telâfi edeceğinden eminim. Şimdi bu sene zarfmda yapılan eserleri ihtiva edecek bir albüm hazırlamakla meşgulüm. tkmal edince Balkan hükumetlerile, Suriye, Mi sır, Irak, İran ve Efganistan'a gön dereceğim, akademiyi tanıtıp talebe celbine çalışacağım. Albümün bü tün fotoğrafileri bitmiştir. Ayrıca (fstanbul Mimar mektebi) ve (Mi marhğın san'at nazariyatı) nammda iki kitap yazmaktayım. Bunların türkçeye tercümesinde mimar Sedat Hakkı ve mimar Hikmet Beylerin muavenetlerini rica edeceğim.» Doğru değil mi? Kral Hz. nin memleketi mizdeki emlâki Kral Hz. dün Beyoğlu beşinci Noterini celbederek akrabasmdan Baltalimanı'nda Reşit Pş. hafidi Nurettin ve emlâkinin vekili bulunan Ga* lata'da Mehmet Ali Pş. hanında Aziz Mahmut Beyler hazır bulunduğu halde İstanbul dahil ve haricinde bulunan bilcümle emlâki menkule ve gayrimenkulelerini küçük biraderleri Zeyit Beye terketmişler ve Nurettin ve Aziz Mahmut Beyleri de bu emlâki tesrile vekil tayin eylemişlerdir. Kral Hz. vaktile tstanbul'da çok oturmuşlardır. İkinci meclisi meb'usanda Cidde meb'usu olarak bulunmuşlardır. Biraderleri Emir Abdullah ta Mekke meb'usu idi. Çolak Hayri dün muhakeme edildi Mükerrer sabıkalı 2 isten dolayı mevkuf! Otobüsler hakkında yapılan ta • Çolak Hayri, mahkeme huzurunda, alman şu resminde gorduğunüz veçhüe limatnamenin daimî encümen ta rafmdan yapılan son tetkikatı da kellifeüi bir adamdır bitmiş ve Belediye reisliğine veril Galata'da bir birahanede polis miştir. Belediye riyaseti bu husus • memuru Şükrü Ef. ye hakarette butaki tetkikatını ikmal ettikten sonlunmak, merkeze sevkedileceği es ra talimatname gazetelerle ilân enada tehdit etmek ve ifayi vazidilecektir ve ilânın ertesi gününden itibaren mer'i olacaktır. feden meneylemek cürmile ikinci ceza mahkemesine verilen, fakat ilk Otobüslerin kontrolu için istih dam olunacak memurların ne suret celseye gelmediği için tevkif edil • le ahnacakları ve maaşlarının neremiş olan Çolak Hayri Ef. nin muhaden verilceği tetkik edilmektedir. kemesine dün başlanmıştır. r Bsfld Otobüs talimatnamesi Farnsa ile Amerika arasında Paris'te cereyan eden müzakeratın çok geç kalmasından ve bunun intaç eyIediği itilâfın tahakkuku için yeni müzakerelere ve konferanslara lü zum görülmesinden (Mr. Hoover) teklifinin bidayette cihan iktisadiyatı ve bilhassa Almanya'nın müşkül vaHalkı kanunlar aleyhine tahrik eziyeti üzerinde husule getirdiği iyi der mahiyette ve memleketin emnitesirlerin bir çoğu beyhude zayi ol yet ve asayişini tehlikeye düşüre muştur. Bundan dolayı Almanya'nın cek şekilde neşriyatta bulunmak vaziyeti bugünlerde daha ziyade vacürmile ceza kanununun 155 inci hamet kesbetmiş ve bu muazzam maddesine tevfikan hakkında dava devletin malî ve iktisadî binası birdenbire çökmek tehlikesine cidden ikame edilen «Yılmaz» gazetesinin maruz kalmıştır. Şimdi bütün cihan muhakemesine dün üçüncü cezada Almanya'nın gayet vahim olan a başlanmıştır. Gazetenin mes'ul mükibeti ve bunun bütün dünyanın indürü Yusuf Ziya ve vekili İrfan Emin tizam ve refahına açacağı büyük Beyler muhakemede hazır bulun rahneleri düşünmek ile meşguldür. muşlardır. Maahaza bu meşguliyet gayet haBu gazetenin bir başmakalesinde yatî olan diğer bir cihan mes'ele «bunları millet linç etse yerden göğe sinin ehemmiyetini gölgede bırakkadar hakkı vardır» şeklinde yazı mıyor. Bu mes'ele dahi dünya sui • lan bir f ıkra davanın mevzuunu teşhünü mütemadiyen tehdit eden ve gayet pahalıya mal olmasından dokil ettiğinden makamı riyaset, Yu suf Ziya Beyi bu mevzu üzerinde is layı cihanşümul iktisadî buhranın başlıca âmili olan teslihattır. Tes ticvap ederek bu yazıyı ne mak lihat mes'elesi şimdi harbi umumîsatla yazdıklarını sormuştur. Yusuf den evvelki zamanlara nîsbetle da Biz bu yazımızda ne muhaleha tehlikeli bir şekil arzediyor. AlZiya B. cevaben şunları söylemiştir: manya ve mağlup diğer devletfeti, ne de muvafakati kastetmiyorler eslâhadan tecrit edildiği halde duk. Bize maddî menfaatler için ıtıu bunların komşuları olan devletlerin halefet yapıyorsunuz, diyorlardı. bir kat daha silâhlarını tezyit etmiş Biz, fenalık yapanlar kimlerse on olmaları ve İnfiltere gibi bazı devletlerin diğer devletleri beklemeklar ceza görsün dedik. Siz ceza görsün demiyorsunuz, sizin silâhlarını haddi asgariye indirmiş olması silâh mes'elesinde sulhü linç edilsin diyorsunuz. Linç kanu müsalemet için tehlikeli musavatsıznen memnu değil midir? Iık ve muvazenesizlik husule ge Yazılarımızda sadece cürüm içtirmiştir. liyenlerin ceza görmelerinin zarurî İngiliz amele hükümeti erkânı bu olduğu yazılıdır. Linç ten maksat cehafta evvel gayet mühim beyanatta za görmektir. bulunarak İngiltere'nin teslihatını Linç kelimesinin manasının ce kendisinin emniyet ve selâmeti için za görmek olduğunu hangi lugatte, tehlikeli olan bir hadde indirmiş hangi kitapta buldunuz. Linçin kaolduğuna işaret etmişler ve diğer nunî ceza olduğunu nereden çıkardevletler tarafından mukabele görmedikçe daha ziyade silâhlarını azaldınız? Linç, mahkeme kapısı de tamıyacağmı kat'î bir lisanla ilân mek değildir, halkın kanuna karşı etmişlerdi. Evvelki gün de İngil • harekete gelmesi demektir. Linç tere'deki Cemiyeti Akvama müza • memnu bir fiildir, bunu izah ediniz. haret cemiyetlerinin birliği tarafın» Vekilim bu husustaki müda dan umumi terki teslihat lehinde faasını yapacaktır. muhteşem tezahürat yapılmış ve bu Linçten ne kastettiniz? Bunu tezahürata üç ingiliz sîyasî fırka izah ediniz. sının Iiderleri dahi iştirak etmiştir. Hiikumet mes'ullerin cezasını Amele f ırkası reis» i ve Başvekil versin, dedik. Linç akvami iptidai Mr. Makdonald bir devletin emniyet yeye mahsus bir âdettir. ve selâmetini silâhlanmakta jtör»~«»«! Hükumetin verdiği c«zaya linç nin, fırtınalı havada yağmurdan bir ağacın altına sığınarak yıldırıma ma< mi derler, linç ne demektir. Onu iruz kalmak kadar tehlikeli oldu • zah ediniz? ğunu söylemiştir. Mumaileyh Ver • Halkın doğrudan doğruya bir say muahedesinde terki teslihat için adam üzerine hücum ederek ihkakı devletlerin vermiş olduğu vadin hak etmesine linç derler. Fransa tarafından başka türlü tefsir Bunu böyle bildiğiniz halde edilmesine karşı vaziyeti izah ede • niçin halka bunu tavsiye ediyorsu rek Alman'lardan korkulduğu için nuz? değil belki umum milletlerin silâh • larını bırakmağa bir misal ve nü Maksadımız bu değildi. mune olması için Almanya'nın silâhİsticvap bu suretle ikmal edil larından tecrit edildiğini beyan ve miştir. Tevsii tahkikat için bir ta tasrih etmiştir. Iepte bulunulmamış, müddeiumumî, Muhalif İngiliz fırkaları Iiderleri evrakı mütalea için istediğinden mudahi Başvekilin sözlerini teyit et hakeme 22 temmuz çarşambaya ta mişlerdir. Bu tezahürat İngeltere hü« lik olunmuştur. kumetinin Versay muahedesine îs tinaden terki teslihat mes'elesini gelecek şubatta neticelendirmeğe kat'î surette karar verdiğine şüphe bı • rakmıyor. Bu mes'elede İngiltere'ye Müttehidei Amerika ile İtalya'nın her veçhile müzaharet edecekleri Babıâli caddesinde vuku bulan o muhakkaktır. Böyle olmakla bera tomobil faciası üzerine Müddeiumuber terki teslihat mes'elesi çok pümilik tarafından «tahkikatı tahrif ve rüzlü olup müsbet bir netice husuîii meşkuktür. işkâl etmek» mes'elesinden dolayı yapılmakta olan tahkikat hakkınMUHARREM FEYZİ da Polis müdiriyeti 3 üncü şube müdürü Kerim Bey adliyeye davet e dilerek ifadesi almmıştır. Otomobil faciası tahkikatı Şehir çöpleri Mimar M. Monceri Belediyeye müracaat ederek şehir çöplerinin bir grup tarafından kaldırılmasını ve bunlardan istifade edilmesi için müsaade verilmesini talep etmişti. M. Monceri'nin bu teklifi Belediyece tetkik olunmus ve Daimî encümenin noktai nazarı almmıştır. Fakat bu hususta kat'î kararın Şehir Mecli since verilmesi lâzım geldiğinden mes'elenin halli Meclisin teşrinîsani içtimama kalmıştır. Maznun Hayri Ef., kendisine atfedilen bu cürümleri inkâr etmiş, bilâkis polislerin kendisini yaraladıklarını, bunlardan kendisinin davacı olduğunu söylemiştir. Müddeiumumî, bu hâdiseden dolayı verilen tevkif kararının ref'ine imkân olmadığını söyliyerek mev kuf iyetin devamını istemiş ve bu talep kabul olunmuştur. Sekiz yaşında kıza taarruz eden papas Yün ihracatımız Şehir müstahdemininin elbiseleri Belediye şimdiye kadar zabıtaî belediye memurlarile, temizlik işleri amelesine, tebhirhane memurlarına, hademelerle ve sair bazı müstah demine mahsus resmî elbiseleri kendi yaptırarak tevzi etmekte îdi. Bunlara sarfedilen paranın bütçede mühhn bir yekun tuttuğu görülmüş ve elbise bedeli tahsisatının kaldırıl . ması kararlaşmıştır. Bunun üzerine Daimî encümen bir elbise talimatnamesi vücude getirmiştir. Bu talimatnameye göre müstahdemine verilen elbiselerin bedeli kendilerinden taksitle tahsil edile cektir. Daimî encümen, aynen şir ketlerde tatbik edilen bu usulün Belediyede de tatbikına karar vermiştir. Tapular nasıl verilecek? Teffiz suretile muhacirine verilmiş olan emlâk tapularının itası i çin bir mâni olup olmadığı evvelce Muhtelit Mübadele Komisyonundan sorulmakta idi. Dün gelen bir emirde Mübadeîe KomisycRuna scrulnıak sızın bu muamelenin görülmesi bildirilmiştir. Yarm Turing Kulüp'te bir içtima aktedilecektir. Bu içtimaa Ticareti Hariciye ofisi raportörlerinden Âkil Emrullah B. iştirak edecek ve tngi • liz, Belçika tiftik ve yapağı tacir Ierinin Türkiye'ye yapacaklan se yahatin programı tesbit olunacaktır. Bu programa göre İngiliz ve BelHâdiseye şahit olanların celbi içika'lı tüccarlar Balkan Turizm muçin muhakeme talik edilmiştir. rahhasları şerefine İstanbul'da yaÇolak Hayri Ef. nin Sultanah • pılacak olan 5 eylul şenliklerine işmet'teki evinde vukubulan ve Şakir tirak ettirilecektir. Ayni zamanda Çocuğunun rahatsızlığı dolayısile isimnde birinin ölümü ile neticele iki gün evvel İstanbul'a gelen Hari Ankara, Beypazan, İzmir gibi tiftil nen hâdiseye ait tahkikata da altınciye Vekilimiz Tevfik Rüştü Bey dün ve yapağı istihsal edilen mıntaka cı istintak dairesinde devam olun akşam ekspresle Ankara'ya git • larda birer seyahat tertip oluna maktadır. Bu tahkikat henüz ikmal miştir. caktır. Ankara'da H. Fırkası mer Tevfik Rüştü Bey istasyonda bir edilmemiştir. Hayri Ef. bu işten dokezi umumisinde tiftik ve yapağı çok dostlarile hükumet erkânı tara layı da mevkuf bulunmaktadır. mahsullerimize ait bir sergi yapı fından teşyi edilmiştir. lacak ve koferanslar verilecektir. İstanbul'da ticaret müzesinde de Devlet Şurası Belediye ve İdarei bir tiftik ve yün sergisi açılacaktır. hususiyeler tarafından tasfiyesi kaBu meyanda İngiliz ve Belçika'lı ta* İstanbul ve Galata gümrüklerin rarlaştırılmış memurlara verilecek cirlere Türk ihracatçılan takdim edeki sahipsiz eşyanın tesbit mua ikramiyenin ancak memurin kanu dilecektir. Bu husus için iki propamelesi bitmiştir. Yakmda müzayede nunun tefsirile devlet hazinesinden için şartnameler hazırlanacak ve verilebileceğine, aksi taktirde Mec • ganda broşürü hazırlanmaktadır. İngiliz ve Belçika'lı tacirler 3040 malları taliplerin ziyaret edebilmele listen hususî kanun çıkarılması lâ küşiden mürekkeptir. zım geldiğine karar vermiştir. ri için memurlar tayin edilecektir. Beyoğlu'nda Hamalbaşı'nda O digitre rum mektebinde hocalık e den papas Antin Efendi, mektep talebesinden 8 yaşında Katina isminde bir kıza tecavüze teşebbüs etmek cürmile Ağırceza mahkemesine verilmiştir. İhtiyar papaz bir karış sakalile dün Ağırceza mahkemesi huzuruna çıkarılmış ve muhakemeye hafi olarak devam edilmiştir. ingiliz ve Belçika tüccari şehrimize geliyor Tevfik ROştü Bey gitti Sahibsiz eşya ikramiye nasıl verilecek?

Bu sayıdan diğer sayfalar: