14 Temmuz 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

14 Temmuz 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

s = 1 4 lemmuz "Camhttriyet SOU TECGRAFLAR Almanya iflâs ediyor! Fransa'dan sonra, Amerika da kredi acmak talebini reddetti Berlin 12 (A.A.) Ecnebi kre • dilerinin çekilmesinden bilhassa miiteessir olan birinci sınıf iki banka nın tediyatı tadil etmek arefesinde bulunduğu söyleniyor. Alman hüku meti dün gece Cemahiri Müttehi de'ye ve alâkadar devletlere son bir müracaatte bulunmuştur. Saat 23 e kadar Reisicumhur M. Hoover'in cevabı henüz Alman hükumetine gelmemişti. Alman hükumeti tarafından yapı lan bu müracaatin nazarı itibare a lınacağı ve vaziyetin zarurî kıldığı cezrî tedbirlerin pazartesinden evvel alınması mümkün olacağı zan nediliyor. Alman hükumeti, krediler mes'elesinde Fransız hükumetile itilâftan ümidini kesmiş değildir. Berlin 12 (A.A.) Amerika'nın Berlin »efiri M. Brüning'in M. Hoover'in tahriren yaptığı müracaate Amerika hükumetinin gönderdiği ce • vabı almıştır. Berlin 12 (A.A.) Amerika Reisicumhuru M. Hoover'in Almanya lehine derhal harekete geçmeğe ta raftar olduğu, fakat bu hususta yardımlarma pek büyük bir lüzum olan hususî bankaların bu hususâ muvafakat etmedikleri zannolun maktadır. Daimî surette içtima halinde bulunan Alman kabinesi döviz piyasasının tanzimine ve kredi muamelele rinin anî surette tahdidine dair bir beyanname neşredecektir. İtalya'daki sefirlerini memleketin buhranlı ve vahim vaziyeti hakkında Avrupa hükumetlerinin bir defa daha dikkat nazarını celbe memur etıtıeğe karar vermiştir. Cumartesi günü Reichsbank'tan geri çekilip alınan sermaye miktarı 540 milyon markı bulmuştur. Paris 13 (A.A.) Gazeteler, Baş vekil M. Laval ile Alman sefiri M. Fon Hoesch arasında vuku bulan mülâkatın gayet müessir hatta Matin gazetesinin tabiri veçhile adeta acıklı bir şekilde cereyan etmiş olduğunu yazmaktadır. Berlin 13 (A.A.) Ehemmiyet itibarile Almanya'nın dördüncü bankası olan Darmstaeder Und National Rouk, tediyatını tatil etmeğe karar vermiştir. ARASIRA: ANKARA Okuyanlar, okunanlar! Paris kitaphanelerine bir sene zarfında devam edenlerle oku dukları kitapların adedini ve nev'ini gösteren bir istatistik gördüm. Bu ihasaî cetvel, yeni değildir, kırk senelik bir ömrü vardır. Bu güne göre yarı ve belki de dörtte bir hakikat ifade etmesine rağmen rakamları ibret gözile tetkik ettim, sonra düşiinceye daldım, gözümün öniinde tabiatile şöyle bir sual belirdi: İstanbul kitaphanelerine bir senede kaç kişi devam ediyor ve hangi çeşit kitaplar da ha fazla okunuyor?.. Bu suale doğru ve inandırıcı bir cevap hazırlamak istedim. Aya sofya, Nuruosmaniye, Süleymaniye, Beyazıt, Emiri Efendi ve ni hayet Darülfunun kitaphanelerini dolaştım. Güneşin arsızlaştığı ve vücudümüzü ter hokkasına döndürdüğü bir günde böyle bir gezinti pek hoşa gitmez j se de ben, çektiğim zahmete ha| yiflanmıyorum, çünkü hayli şey gördüm ve hayli şey öğrendim: Ayasofya kitaphanesi boştu, memur efendi galiba namaz kılmak için camiye gitmişti, Nuruosma niye kitaphanesinde müelliflerin ervahı kendi eserlerini okumağa gelmiş olacaklar ki mevtaî bir sükun vardı. Süleymaniye kitaphanesinde genç bir gazeteci, günlük makalesini yazıyordu. Beyazıt kitaphanesi kalabalıktı, on dört mektepli efendi, harıl harıl kitap okuyorlardı. Burada ziyaretçile rin imza koydukları defterleri gözden geçirdim ve bir senelik kayıtları not ettim. Oradan Mil let kitaphanesine gittim, biri hanım olmak üzere üç gencin de bu serin ve şirin hücrede mütaleaya daldıklarına şahit oldum, sessizce lâzım gelen notları aldım. Darülfünun kitaphanesine yalnız hafızı kütüplerin devam ettikle rini işitiyordum, kapıdan bakar bakmaz bu rivayetin doğru oldu ğunu anladım, içeri girmeğe lü • zum görmedim. Bu gezinti sıra sında Ayasofya, Beyazıt avlula rındaki, Direklerarasi'Ie Şehzadebaşmda'ki ve Saraçhane'deki sıra sıra kahvehanelerin lebalep dolu bulunduğunu da gözden kaçır madım. Acıklı bir mülâkat Bir banka iflâs etti 72 saat süren içtima Berlin 13 (A.A.) Kabine saat bire kadar müzakeratında devam etmistir. Kabine bu suretle cumartesi günündenberi filen içtima ha linde bulunuyordu. Mevzu müzakere olan mes'ele vaziyetin beynelmîlel bir teşriki mesai ile mi kurtarılacağı idi. Bankalar tehlikeye maruz kalmaktan korkmakta ve yalnız umumî moratoryom sisteminin hü kumete ecnebi müzaheretini bul • mak için vakit kazandırmak suretile felâketin önüne geçilebileceği ka Vaziyet vahim naatinde bulunmaktadırlar. Kabi Berlin 12 (A.A.) Alman müt nenin borsayı kapatmak niyetinde tehit hükumetler kabinesi Alman • ya'nın Fransa, Amerika, Ingiltere ve olduğu zannedilmektedir. Heyetî Vekile Matbuat kanununu tetki ke devam edecek Ankara 13 (Tolef ©•»!«) Mal S Ceza kanununda ; tadilât yapılıyor I Reisicumhura imaen de tecavüz olmıyacak j j buat kanununun Heyeti Vekilede tetkiki henüz bitmemiştir. Müzakerata çarşamba içttmaında da devam edilmesi muhtemeldir. Lâyihanın sür'atle Meclise verilmesine intizar ediliyor. Yeni kanunda tahrir müdürleri nin âli mektep, müdür muavinleri nin lise mezunu olması kaydı var dır. Mes'ul müdürlükler ipka edilmistir. Neşriyattan tahrir müdür leri, müdürü mes'uller ve muhabir ler müştereken mes'uldürler. Vali • lere gazete kapamak salâhiyeti ve rilecek değildir. Gazetler ya Heyeti Vekile kararile ve yahut müddeiumuminin talebi ve karar hâkiminin kararile adliyece kapatılabilecektir. f f i r i ? g » jf Ankara 13 (Telefonla) * Ceza kanununun 158 inci mad " desinin tadili hakkındaki ka * nun lâyihası Meclise gelmiş • , tir. Teklif olunan tadilâta göre » Reisicumhur şahsına velev i ki ima tarikile bile vâki olsa, ik yapıian tecavüz vâki olmuş addedilerek ona göre ceza ve rilecektir. j Muamele vergisi 8 beygir kadar atelyeîer vergiden muaf Ankara 13 (Telefonla) Mua mele vergisini tetkik edecek Muhtelit Encümen bugün Gümüşane meb'usu Hasan Fehmi Beyin riyasetinde toplanarak mesaiye başladı. Bugün, muhtelifünfih bulunan mevadı iptidaiye ve istisnaiyet haddi mes'eleleri münkaşa edilmiş, u zun müzakerattan sonra 8 beygir kuvvetine kadar makine kullanan müesseselerin vergiden istisnası e sası kabul edilmistir. Mevadı iptî daiyenin ne nisbette tenzil edileceği esası hararetle münakaşa edilmiş, bazıları bunun yüzde 50 ye, bazı Gazi Hz. gelecek haf ta teşrif buyuracaklar Ankara 13 (Telefonla) Reisicumhur Hz. nin bu pazara ka dar İstanbul'a hareket buyurmalarına ihtimal verilmemektedir. Kuvvetli tahminlere göre Gazi Hz. gelecek hafta içinde İstan bul'u şereflendireceklerdir. Meclis Reisi ve Başvekil Paşalar, Meclisin tatilinden sonra gideceklerdir. EDEBt TEFRIKA : 27 Dün, (Vâ Nu) nun «Bir ter 1 cüv" '•* Mmli bir küçük hikâIlk iş olarak yeni hizmetlerlâğivveyatenkis edildi. yesini okudum. Muharririn, Ali Naci Beye ithaf ettiği bu hikâye, Memurların azaltımas ı da ikinci bir tedbirdir 1907 senesinde yani Sultan HaAnkara 12 (Hususî) Mec kâleti bütçesinde bu kabilden ol mit devrinde (***) Beyin şeklü Hste bütçe müzakeratına salı günü mak üzere orman işletme masaşemailini gösteren bir resimle başlanıyor. rifi umumiyesi olarak 600,000 başlıyor ve ayni (***) Beyin Malumdur ki bütçe, her sene liralık bir tahsisat mevcut idi. Bı Hürriyetin ilânı (1908), Harbi olduğu gibi, bu defa da hükumet tahsisat İktisat programı müna Umumî.(1914), Mütareke(1918) tarafından Teşkilâtı esasiye ka sebetile bütçeye girmiş bulunuMillî Mücadele (1922) ve lâik nununun tayin ettiği zamanda, yordu. Fakat devlet ormanların lik (1926) seneleri ile sinema yani 1 teşrinisanide Meclise tevda ilk defa tatbik edilecek olan modaları (1931) yılında şeklü di edildi. Fakat dünya buhranıdevlet işletmesi geçen sene müm şemailinin nasıl değiştiğini gös nın memleketimizde de hissedil kün olamadı. Bu sene ise büsbü terir altı resimle bitiyor. Evve meğe başlanan tazyikkâr tesir tün imkânsız görüldüğünden tah lâ, sakalh, bıyıklı olan (***) B. îeri gittikçe artmak istidadını sisatı kaldırılmış, ancak prensibin in çehresi de, seneler zarfında biı gösterdiğinden gerek hükumet, baki olduğuna delâlet etmek üsürü inkılâp geçirdikten sonra, gerek Bütçe encümeni bu sene zere yalnız bir liralık bir masraf mücellâ tıraşlı ve uzun favorilt bütçe üzerinde mutattan fazla kabul edilmistir. Yeni bütçede bu asrî bir sima oluyor. meşğul oldular. Ilk bütçe lâyihası şekilde bir hayli tasarrufata teHikâyenin sonunda şöyle bir 204 milyon iken hükumetin masadüf edilebilir. sual var: yısta yaptığı tadil teklifi 189 milBundan başka eski hizmetlerin «Bu adamın hayatta muvaf yon 850 bin küsur lira idi. Maa daha tasarrufkârane ifası makfak olmasına imkân var mıdır?» haza varidat üzerinde bilhassa sadile muhtelif vekâlet bütçeleAziz (Vâ Nu) cuğum, hikâyen 930 senesi tahsilâtına göre ya rindeki inşaat ve taahhüdat fanefis ama sualin şöyle olmahy pılan tahminler tasarruf tatbi • sılları mükerrer tetkiklere tâbi dı: katını biraz daha genişletmek tutularak tahsisatları mühim nis«Bu adamın hayatta muvaffak lüzumunu hissettirdiğinden bu bette azaltılmıştır. olmamasına imkân var mıdır?» zarureti müşahede hususunda Derhal tatbikına geçilen i *** bütçe encümenile hemfikir olan kinci bir tedbir silsilesi de 931 hükumet haziran ortasında 5 Aşka dair senesine mahsus olmak üzere küsur milyonluk ikinci bir tasar halen tatbik edilmekte olan kadMilliyet refikimizin açtığı ruf ve tadil teklifi getirmiştir. roya nisbetle daha dar ve f ilî kad «Aşk anketi» devam ediyor. Genç, Bütçenin geçirdiği bu safahata ro namı verilen bir kadro kabüihtiyar, fakat hep erkekler, aşk lünden başhyarak devlet memur hakkındaki fikirlerini söylüyor bakarak karakteristiğinin tasarlarının adedini ve bütçedeki ma lar. Kadınlarla erkeklerin aytıi ruf olduğu iddia edilebilir. Bu aş tahsisatını tenkise matuf muh hukuku haiz oldukları bir zamanhükmü daha müsbet olarak geçen seneki bütçe yekununun yeni telif tedbirlerdir. Filî kadronun da, niçin edip, şair ve mütefek tatbikile açıkta kalacak mebütçe yekunile mukayesesinden kir hammlarımıza aşk hakkındamurlardan otuz seneyi ik ki f ikirleri sorulmuyor, bilmem. çıkanyoruz: Halbuki daha evvel bu vadide Filhakika bu sene 41,9 mil mal edenler tekaüde sev kedilecek, ikmal emiyenle yapılmış olan anketlerde erkekyonluk bir noksan ve tasarruf re açık maaşı verilecektir ki ler fikirlerini söylemişlerdi, asıl var. kadınlarm aşk hakkındaki fikirBu rakkamı az görenler bulu devlet her iki surette de bu günkünden az maaş vermiş olacaktır. leri daha turfanda, daha orijinal nabilir. Fakat devlet hidematııun Terfi edenlere bir sene müddetolmaz mı? tenevvüü, taaddüdü düşürrülür le eski maaşlarının verilmesi, ave bunlardan kısmı azamının Ben yukarıki satırları yazar çık maaşı alanların gene tnük devletin hikmeti vücudünü ken, Selim Şırrı Bey, teşrif etti. izah eden zarurî hizmetler oldu tesep haklan mahfuz kalmak şar Aşk hakkındaki fikirlerinin so ğu, diğer bir kısmının millî te tile derecelerinden bir derece a rulup sorulmadığını üstada sor şağı memuriyet teklifi halinde rakki ve inkişaf için başarılma dum. kabüle mecbur tutulmaları, gene sı elzem işlerden bulunduğu ka Hayır, dedi, sormadılar, soraçıktaki memurlara hükumetçe bul edilirse hizmetler üzerinde saydılar şu cevabı verirdim: tasarrufun ancak bir dereceye ya devlet teşkilâtında, yahut devAşk gençlikte «fırtına», orta letin hissedar olduğu müessesekadar mümkün ve o derece ha yaşta «meltem», ihtiyarlıkta «sam Şimdi rakamları görelim: Ierde ücretli bir iş verildiği takricinde cemiyeti rakatsız etmek yeli» dir. 1891 senesinde Paris kitaphanedirde açık maaşlarının kesilmesi ihtimal ve istidadından dolayı sine gelenlerin miktarı 1,270,029 tehlikeli olacağı anlaşılır. Bu se tedbirler cümlesindendir. Bu son Okunan kitapların miktarı tedbir şimdiye kadar tatbik edilbepledir ki bazı masraf daire • 1,527,029 miyordu. Açıkta bulunan bir melerinde pek cüz'î bir tasarruf ve Bu kitaplardan 863,275 adedi dam hükmü dün sabah mur, bu güne kadar, çalıştığı ve romandır, 197,404 tanesi şiire ait bazılarında, meselâ Adliye bütdevletten veya bir müesseseden tir. 162,345 i cografyaya, 113,120 çesinde bilâkis tezayüt göremiyoIzmit'te infaz edildi ücret aldığı halde derecesine muruz. si tarihe mütealliktir, 131,934 ü Bir onbaşıyı öldürdüklerinden Bütçe de tasarruf imkânlannın adil bir devlet memuriyetine tafennidir, 53,737 si musikiye dairyin edilinciye kadar açık maaşı dolayı Divani harp tarafından ida dir. hudutsuz olmadığına işaret et 1931 seneside İstanbul'un en ka tikten sonra yeni bütçedeki ta almakta devam ederdi. Muva ma mahkum edilen ve Tevkifanezenei umumiye kanununun bir de açhk grevi yapan iki idam mahlabalık kitaphanesi sayılan Beya sarruf prensiplerini araştırabi maddesi buna nihayet veriyor. kumundan birisi hakkındaki idam zıt ve Emirî Efendi müessesele • liriz: Birinci derecede hizmet Diğer tedabiri de izaha devam kararı B.M.Meclisi tarafından leri ya büsbütün lâğvetmek, yarine 49,755 kişi gelmiş ve 75,634 edeceğim. onbeş sene hapis cezasına tenzi! kitap okumuştur, Bu kitapların hut o hizmeti daha masrafsız bir ALİ SÜREYYA edilmiş' Ali Riza hakkındaki ka 56,387 si yani yüzde doksan sekizi şekilde ifa etmek suretile tasarromandır. ruf esası göze çarpıyor. Bir kere rar tasdik olunmuştur. Bu karar Dün gece zelzele oldu Ihsaî vesikalara mülâhaza ilâ • geçen sene bütçesine ilk defa tasdiki âliye iktiran ettiğinden iRasataneden verilen malumata vesi âdet değildir! konmuş bazı yeni tahsisatlar dam mahkumu Ali Riza evvelki göre dün gece yarısını 26 dakika 43 M. T vardır ki yeni hizmetlere teka gece saat 8 de mahfuzen mahali saniye geçe cenup istikametinde ve bül ediyordu, masraf bütçesini cürüm olan İzmite sevkedilmiştir. 350 kilometre mesafede hafif bir Iarı yüzde 75 e iblâğı fikrinde bu azaltmak zarureti karşısında bu hareketi arz kaydedilmiştir. ZelzeAli Riza hakkındaki hüküm lunmuştur. Neticede bir karar veriyeni hizmetlere ait tahsisat ya lenin istikameti cenuptan pek az dün sabah İzmit'te infaz olunmuş lememiş ve bu ciheti tetkik için tâli büsbütün ortadan kalkmış, yahut garbe müteveccih olduğundan İz tur. Onbeş sene hapse mahkum bir komisyon teşkil edilmistir. Tâli olan Niyazi de dün Tevkifaneden komisyonun kararından sonra Muh haddi asgariye indirilmiştir. Me mir'in garp mmtakasında olduğu umumî hapisaneye nakledilmiştir. selâ geçen senenin İktisat Ve tahmin edilmektedir. telit Encümen gene toplanacaktır. Bütçe tasamıfatmın İHEM Bir hikâye ilmî esasları neerdir? MEKTUPLARI: IMAL1NA M1H1NA f 1 1 İdam mahkumlan KOKAİN Yazan: AKA GÜNDÜZ Şoförümüz çok iyi bir adam. Nasıl serazat ve samimî bir gün geçirmek istediğimizi yoldaki mü kâlemelerimizden anlamış; bizi en çıkılmaz yerlere götürdü, ve rüzgâr çıkarsa barınacağımız köşkü gösterdi. Biraz harap, fakat güzel bir köşktü. Bağ bekçisinden anahtarını aldık. Ustkata çıktık. Seccadelerimizi, yastıklarımızı serdik. Sepetleri açtık. Şoför yardım etti: Kırlarda gezecekseniz bunları bana bırakınız, dönünce her şeyi hazır bulursunuz. Ahçıhğın var mı arkadaş? Hayır, ama dünya görmüşvar. Bu cevap hepimize kâfi geldi. Köylünün hayatmı o kadar Dördümüzün de birer bastonu vardı. Karı koca önde, biz iki dost mı mes'ut sanıyorsun? arkada kırlara çıktık. Hava toz Hayır. Onların ne olduğunu mavi, dağlar, ovalar parça parça bilirim. Ben köylü, yani bahtsız kar. Bir iki saksağan beyaz bluzlü olurduk demiyorum, sadece müslâcivert kostümlerini bize göster tesna olarak o muhayyel kocamla böyle yaşardık demek istiyorum. mek için daldan dala uçuyor. İzdivaçta şiir olmaz. Rüzgâr yok, güneş ılığımsı. Onu da biliyorum. Fakat bak İdil uzun konçlu şoşonlarını bunlara! Hilmi Bey! Güzin Hamethediyor ve isbat için karlara, nım lutfen şöyle yanyana duru çamurlara basıyor. Çıkamadığı nuz. Görüyor musun bunları? yerlerde üçümüz kollarına asılaBunlar belki bir şiir değildir, farak heyamola ile çekiyoruz. kat bak nasıl uygun bir çift kaİçimizde hile yok, fesat yok, fiye! Şiir olması şart mı? Hem gizli bir şey yok. Karı koca ne kadar temiz seviştiklerini bize a hangi şiirden bahsediyorsun? Rabindranat Tagor'un Ganj ekçıkça anlatıyorlar ve bir çocuk zotizmi, Bergson'u hayran eden Iarı olursa bu aydınlık karlarda mistik hezeyanları mı şiir? yuvarlıyarak eğleneceklerini söyPsikolojik bir dejenerans geçilüyorlar. İdil haykıra haykıra ren Garp elbette bu ruh sadizmikıskanıyor: Eğer bir kocam olsaydı, onu ne saplanacak. Burjuvaî ruhunu iyi marka bir hiç şehirlere sokmazdım. İneği fotoğraf makinesi gibi çeken Pol mizi ben sağarım ve yoğurdunu Valöri sanki ne? .Yeni burjuva beraber yerdik. dejenersansı içinde biraz daha yumuşak ses veren bir egoist değil mi? Okuyordum, inat için, hakaret olsun diye okuyorum. O ne maskaralık! Şiirde ihtikâr yapı yor ve bunu marifetmiş gibi dünyaya satıyor. Kırk beyitlik bir kitabına yüz f rank f iat koyuyor ve az bastırı yor. Bunun manası ne? Ona göre çokmuş! Şiirlerini yalnız güzideler için yazıyormuş, alt taraf ı kendisine vız geliyormuş ta ondanmış... Herzevekile bak! Kitaplarına iki santim f iat koymuş olsa, beş milyon nüfuslu Paris'te gene yedi sekiz yüz alıcı ve yetmiş seksen okuyucu bulacak. Kurnaz herif bunu biliyor. Ne f iat koysa gene o miktar satacak. Şiiri ve şii rin kıymetimi ölçtüğü ölçüye bak! Şiir, şiir.. Fakat şiir tabiatteki güzelliklerin en hoş ifadesidir. Hilmi'nin karisı: Fakat mutlaka tabiatteki güzellikler mi? Hiç tabiatin çirkinlikleri, elemleri, matemleri yok mu? İyi ya. Şiir, çirkinin güzel taraf mı, çirkinliğin şiir tarafuıı ifade eder. Iztırap mı demek istiyorsunuz? Fakat ıztırap en büyük şiirdir. Yeni tabiatin en güzel bir hâdisesidir. Karga leşi var ya, karga leşi, o da bir şiirdir, fakat şii rini bulan şair için... Ama ne lüzum var bu akade mik hezeyanlara!? Ah! İşte, size Nisan Hanımı takdim ederim! Çiydemler! Çiydemler! San, krem, havaî mavi, ef lâtun çiydemler! Birer tane vereyim mi size? Yazık! Bir mavi çiydemi çiğne mişim! Bu çaldağı ne harikulâde bir dağ.. Çiydemlerden başka çiçekler de var. İngiliz sefiri Sör Lindzey, bu dağdan topladığı çiçekleri, Londra nebatat müzesine göndermiş. İki tanesi koca Britanya kollek siyonunda yokmuş, adına Lind zey Angora diye müzeye almışlar. Ankara'nın bahar çiçekleri çok güzeldir. Binlerce çeşidi var.. Bir tarihte ben de bir cins mavi fulya yetiştirmiştinı. Hani Eyüp sırtlarmda yetişen san fulya yok mu? îşte ondan bu çeşidi elde etmiştim. Ne yazık? Mütarekede elimden aldı İngiliz'ler. Zorla mı? Çok iyi bir kaç dostum vardı. Miralay Hinderson'la karısı en aziz dostlarımdandı, istediler, kıyamadım verdim. Bu ismi hatırhyor gibiyim! Evet Hilmi Bey, işgal kuvvetlerinin siyasî bürosunda gayriaskerî işlerin şefi idi. Harap bağa geldiğimiz zaman hepimiz şaşa kaldık. Şoför, yere serdiği eski gazeteler üzerine mükemmel bir sofra kurmuştu. (Mabadi var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: