23 Temmuz 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

23 Temmuz 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Camhuriyet 23 Temmuz i931 ATTILA Muharriri: Marcel Brion 90 Mütercimi: Mustafa Namık f Sehir ve memleket haberleri ] Siyasîicmal Serseriye bir tokat daha!..! Müseccel vatan haini Arif O ruç serserisi, Büyük Gazi'nin İs tanbul'u teşrifleri münasebetüe, artık edepsizliklerine ve rezaletlerine nihayet verdiğini söyliyor. Rezil, bu suretle kendi edep sizliklerini Büyük Reisimizin okuduğunu tevehhüm etmek küstahlığında da bulunuyor. Düşünmi yor ki kendisi gibi vatan haini alçakların naraları Gazi'nin âli huzuruna yükselemez. Onun paçavrasını ancak efendisi, velini meti, Çerkes Etem okur. Arif Oruç! O büyük insanın büyük ismini ağzına almak senin * * haddin değildir. Vatanı kurtaranın yüce namı vatan haininin iğrenç diline yaraşmaz, sus! Kadın irşat heyetleri tayin edildi Beş heyet bütün köyleri dolaşacaklar Kadın Birliği köylere gidecek irşat heyetlerinin intihabı için dün bir içtima akdettimştir. Yapılan bir programa göre A ve C grupları pazartesi günü hareket edeceklerdir. A grupunda Lâtife Bekir, Aliye Esat, Mediha Fazlı ve doktor Pakize Hanımlar vardır. Bu grup Kartal, Samandıra, Dudullu, Sultançiftçliği, Başıbüyük, Büyük bakkal, Bulgurlu, Umraniye ve Yayalar köylerini gezeceklerdir. C grupu da İffet Halim, Reşide, doktor Handan Hammlardan mü rekkeptir. Bu grup ta İnceğiz, Dağbeyce ve Yenice köylerini gezecektir. Pazartesinden sonra da B ve Ç grupları hareket edecektir. B grupu Lâmia Refik, Seniha Rauf, Mevhibe Rıza Hanımlarla bir doktor hanımdan mürekkeptir. Bu grup Boğaziçi Yenimahalle'si ile Muhacir köyü, Uskumru, Demirci, Eahçeköyü ve Domuzdere köylerine gidecektir. Ç grupunda da Aliye Halit Fahri, Saime Faik, bir doktor hanımdan mürekkep olup Kâğıtane, Mecidiye, Alibey, Küçükköy, Pirgos, Ayapa, Mahmutbey ve Safra köylerini gezecektir. Müteakiben D grupu da hareketedecektir. Fakat bu grup azası diğer gruplar geldikten sonra taayyün edecektir. trşat heyetleri köyleri tenvir için muhtelif mevzular hakkında irşa • datta bulunacaklardır. Bu mevzularda Türk'Iüğün tarih ve benliği cumhuriyetin ve halkçılığm manası, aile ve cemiyette kadının vazifesi ve sıhhî irşadat bulunmaktadır. Uludağ'da rasat merkezi yapılacak Burada f izikî hadisat tetkik edilecek Bursa'da Uludağ üzerinde bir rasat merkezi yapılacağı haber alın • mıştır. Bu hususta Rasatane müdürü Fatin B. bir muharririmize şu malumatı vermiştir: « Bundan iki sene evvel beynelmilel bir cemiyeti ilmiye teşekkül etti. Bizim de dahil olduğumuz bu cemiyete bütün büyük devletler de girdiler. Bu cemiyetin maksadı arz üzerindeki hâdisatı fizikiyeyi tet kik etmektir. Bu cemiyet arz üze rinde meçhul kalan bazı hâdisatı meydana çıkarmağa çalışacaktır. Bu hadisatın merkezi olarak kutup havalisi kabul edilmektedir. Gelecek sene ağustos ayı zarfında kutup havalisinde 50 istasyon tesis edilecek, rasadatı havaiye, elektrikiyeti havarye ve arziye hâdisatı tetkik edilecektir. Bizde bu kabil tetkikatta bulunmamız için hükumet nezdin de tesebbüsatta bulunduk. Hüku • met bu fikrimizi kabul etti. Yalnız bizim de Kutba bir heyeti ilmiye göndermemiz icap ediyordu. Bu kabil olamadığından kendi memleke • timiz dahilinde tetkikat icrasına karar verdik. On gün evvel Kopen hağ'da bulunan bu cemiyetin rei sinden bir mektup aldım. Bu mek tupta bizim de yüksek bir dağ istasyonu vücude getirmemiz rica ediliyordu. Bizim için en müsait yer Uludağ olduğundan burada tetkikat yaptım. Uludağ üzerinde 1850 metre irtifamda bir otel vardır. Otel den 200 metre irtifada bir de sırt vardır. Bu sırtı rasadat için muvafık bulduk. Hükumet te bunu kabul ettiğinden orada bir rasat merkezi vücude getirmeğe çalışacağız.» Londra konferansı ıngiltere hükumeti Almanya'ya yapılacak muavenet mes'elesini tet kik için Londra'da alâkadar devletler nazırlarından mürekkep bir konferans akdini bundan evvel iki defa teklif etmişti. Fakat Fransa'nın itirazı üzerine bu teklifler reddolunmuştu. Fransa'nın daveti üzerine Paris'e giden Almanya Başvekili ile Hariciye Nazırı Fransa erkânı hü kumeti ve buraya daha evvel gelmiş olan Ingiliz ve Amerika Hariciye Nazırları ile görüştükten sonra tngiltere hükumeti üçüncü defa Londra'da konferans akdini teklif etmiş ve bu teklif derhal devletler tarafından kabul edilmiştir. Fransa hükumeti ilk defa bu üçüncü teklifi de kabulde istical etmemiş ise de nihayet mevcut muahedelerin ve mukavelelerin, yani Versay muahedesile Yung plâ nının tadili ve terki teslihat mes'eleleri görüşülmemek şartile tngîlte • re'nin davetini kabul etmiştir. Londra konferansı Almanya, Fransa, İngiltere devletlerinin Başvekilleri ve Hariciye Nazırları ve İtalya ve Amerika Hariciye Nazır • larile Japonya sefirinin iştirakile açılmıştır. Konferansı açan fngiliz Başvekili irat eylediği nutukta AImanya'nın bugünkü vaziyetinin bu devletin idaresizliği yüzünden neş'et eylediğini beyan ederek Fransız'ları memnun etmiş ise de nutkuna AI manya'ya behemehal muavenet edilmesi lâzım geldiği cümlesile nihayet vererek Fransız'ların bek • lemediği bir netice vermiştir. Fransa Başvekili dahi verdiği cevapta esaslı teminat mukabilinde Fransa'nın Almanya'ya büyük is tikrazda bulunmağa amade ol duğunu beyan etmiştir. Konferans henüz kat'î bir karar vermemiştir. Maahaza gerek Paris'te cereyan e den müzakerat, gerek Londra konferansında irat olunan nutuklar İn • gilteere ile Fransa arasında derin ihtilâflar olduğunu ihsas etmekte dir. Zaten tngiltere'nin Alman mes'elesinin Paris'te halledilmiyerek Londra konferansında müzakere e dilmesinde ısrar etmesi de buna de • lâlet ediyordu. Fransa hükumeti Almanya'ya verilmesini teklif ettiği istikraza mukabil Almanya'nın giimrüklermi teminat göstermesî Young plânı tediyatının bîr sene sonra tekrar başlaması ve Almanya'nm on sene müddetle askerî masarifini tezyit etmemesi ve gene bu müddet zarfında Avrupa'daki mevcut hal ve şeklin tebdiline teşebbüs etmemesi gibi taahhüdata girişilmesini şart koy muştur. tngiltere hükumeti ise Almanya'nm yeniden takyidat altına alınmasını ve askerî ve siyasî cihetten serbestii hareketi tahdit edilmemesini istiyor. Amerika'mn da bu fikirde olduğu istidlâl olunuyor. Çünkü ağır şartlar ile Almanya'ya istikraz verilmesi üzerine Amerika Hariciye Nazırı merkez bankalarının Almanya'daki kredilerinin çekilmemesi içîn bankalar nezdinde teşebbü satta bulunmalarını teklif etmiştir. Bu teklif ve İngiltere matbuatının son günlerdeki neşriyatı Fransa'nın koyduğu ağır şartlarm mevzuu bahsedilmemesi için Almanya'nm buhranı mevcut kısa vadeli ecnebi kredilerinin merkez bankalarının kefaleti altma alınarak çekilmemesi ve yenilerinin verilmesi yolundaki tedabir ile halletmek istendiğini gösteriyor. Her halde Londra kon feransı cihan siyasetinin gayet mühim yeni bir safhasını teşkil ede cektir. MUHARREM FEYZİ Yeni Byzans hükümdarı: Azimkâr bir asker: Saray erkânı, zabıta heyeti Attillâ mütereddit Zararsız zafer\ ler istiyor Honorya'nın nişan yııziiğü « Sizin de matbuunuz olan | efendimiz, Attilâ, sarayının hazırlanmasını emrediyor.» j Şark ve Garp İmparatorları, bu i kaba emri, az zaman evvel vaki I olsaydı,istihza ile, istihfaf ile kar : şıhyacaklar ve Kayser'lerin yatağında yatmak hulyasına kapılan bu barbarın, gülünç iddiasile, bu vahşi hodpesentliğile alay etmiş olacaklardı. Fakat, birleşmiş Hün milletinin ayni zamanda Avru • pa'daki tâbilerine dayanarak, tehlikeli ve müthiş bir kuvvet teşkil ettiğini yakından anlamış olan ve bu tehlikenin meş'um tefe'üllerle teeyyüt etmiş bulunduğunu gören Roma ve Kostanta • niye, bu âmirane sözleri kuru bir farfaralık gibi telâkki etmeğe cesaret edemedi. Kendisile istişare olunan Aetius demiştir ki: « Vaziyet vahimdir. Her türlü ihtimallere karşı koyabilmek için hazır bulunmak lâzımdır.» thtimaldir ki, Romada Valan tiniyen, lıtanbul'da Theodos, teh j likeyi bertaraf etmek maksadile her türlü zilletlere katlanacaktı. Fakat Roma da, Aetius, Garp memleketlerini Hün'lerin istilâsından kurtarmak ümidinde idi. Kostantaniye'de de Krizafius mukavemet taraftarı idi. Çünkü Attilâ'nın ona vereceği cezanın cinsinden şüphe etmediği gibi iki devlet arasında bir barışma ve itilâf aktedildiği takdirde kendisinin feda olunacağına, kurban gideceğine emindi. Roma'nın bir kac müttefiki daha vardı Frank, Sarrriât, Armoriken, Lütesiyen, Sakson, Bürgont, Alen kavimleri resmen Roma'nın müttefiki idiler. Fakat bunların ekserisi mütereddit vaziyette idiler. Kendileri istiklâl ümitlerine ka pılmışlardı. tlk fırsatta Roma'yı terkederek hiyanet yollarına sapmağa müheyya bulunuyorlardı. Bunların Aetius'e verdiği yardım şüpheli ve geçici idi. Fakat buhal, Roma ordusunun kuvvetini tahmin ederken Attilâ'nın aldat masına saik oluyordu. Pekâlâ biliyordu ki, bütün bu kavimler, Roma'dan nefret ediyor, kıyam ederek istiklâllerini ilân için münasip zamanın gelmesini bekli yordu. Ancak bu kavimlere gü • venebileceğine emin değildi. Hün Kralı, sergüzeştlere atılmağı sevmezdi. Bütün bu milletler ikiye bölünmüştü: Birinci kısmı, milliyetperver, muhtariyetçi, hulâsa Roma düş manı idi. İkinci kısmı da itiyat veya para ile zâlim Roma'ya meyleH'^ordu. Bu milletlerin vere ceği kat'î karar, işbaşına gelecek siyasî fırkanın mahiyetine bağlı idi. Eğer işbaşına muhtariyetçi ler geçerse; Attilâ'ya; yok Roma tâbiiyeti taraftarları iktidar mevkiine çıkarsa; Roma'ya, teveccüh olunacaktı. Theodos'un vefatı Yeni bir vak'a, Attilâ'yı evvelâ Şark İmparatorluğuna karşı ha rekete sevkedecektir. 28 temmuz 450 tarihinde, Theodos attan düşerek öldü. Her ne kadar bu İmparator, alelâde ve kıymetsiz bir hükümdar idiyse de, vefatı haberi şayi olunca Kostantaniye sarayında kargaşalık bir kat daha arttı. Halkın nefret ettiği Krizafius, sokakta geçerken, recmolundu. Artık bütün devlet işleri Krizafius'un ölümünden sonra tevakkuf etmişti. O derecede ki, Byzans hazinesini hiç kimse intizama koyamadı. Attilâ bundan bilistifade vadesinde ödenmiyen ceziyenin serian irsalini istedi. Paranın ödenmiyeceğine emindi. Bu da iyi bir harp vesilesi olacak tı. Fakat, gelen cevap, Attilâ'nın hayretini mucip oldu. Theodos'un halefi, Attilâ'ya hiç bir borcu olmadığım bildiriyor ve badema Hün Kralının serdedeceği iddia ve matlâplarının altınla değil demirle yani silâhla karşılanacağını ilâve ediyordu. (Mabadi var) Otomatik teraziler Çiftçiyi koruma Himayei Etfal reisi şikâ Yeni kanun alâkadar yete cevap veriyor ları memnun etti Biucci isminde bir İtalyan ile Himayeietfal emiyeti arasında otomatik teraziler mes'elesinden dolayı bir ihtilâf çıkmıştı. Otomatik teraziler inhisarına ait 1787 numaralı kanu • na, cemiyetin riayet etmediğini ve elinde bulunan makineleri almak mecburiyetinde bulunduğu halde bundan imtina eylediğini söyliyen Buicci Efendi dün gazetelere bir mektup göndererek bu halden şi kâyet eylemişti. Himayeietfal emiyeti tstanbul şubesi reisi dün bu mes'ele hakkında bize şunları söylemiştir: « M. Biucci bundan bir sene kadar evvel otomatik makine getirtmek, bunları işletmek için (3) şirketle beş senelik kontrat yaprnıs tır. Daha henüz elindeki mukavelesinin dört senelik müddeti varken bize müracaat ederek bu makine leri almak mecburiyetinde bulun duğumuzu ve almadığımız takdirde beher güne ait tesbit edilen zarar ve ziyanı tazmin etmemiz lâzım geldiğini söyledi. Her şeyden ziyade hususî bir maksat tahtında vaki olan bu müracaati bittabi nazari itibare alacak vaziyette değiliz. Biz, ka nunen mecbur bulunduğumu makineleri aldık ve almaktayız. Bu makineler de icap eden yerlere yerleştîrilmiştir. Biz, hiç bir zaman kanun haricine çıkmadık ve çıkmayı da aklı mızdan geçirmiyoruz. Binaenaleyh bu işte bize hiç bir mes'uliyetin atfedilemiyeceğine ve bu suretle en cüz'î bir tazminat itasma mecbur bulunmadığımıza eminiz.» Buğday mes'elesi hakkında çiftçileri korumak için yeni bir ka nun teklif edildiğine dair dünkü nüshamızda verdiğimiz haber Çiftçiler mehafilinde ehemmiyet ve memnuniyetle telâkki edilmiştir. Çiftçiler cemiyeti azasından Hayri Bey, bu vesile ile muharririmize demiştir ki: « Cumhuriyet gazetesinin son günlerde çiftçileri himaye ederek neşrettiği makaleler hakikaten memleket için çok faydalı olmuştur. Bugün de Ankara'dan gelen bir telgraf hepimizi bihakkin memnın etmiştir. Hükumetimizin bu mes'eleyi ehemmiyetle telâkki etmesi de teşekküre şayandır. Diğer taraftan Zahire borsa sında da bu haber memnuniyeti celbetmiştir. Fiatler çok düşük olduğu cihetle piyasada kimse fazla mal almamaktadır. Yalnız İstanbul ihtiyacı olan buğdaylar bu ihtiyaca göre piyasada müşteri bulmaktadır. Sıhhat mektebi {Birinci Sahifeden mabatt) , Mahmut Celâl Bey Iş Bankası umumî müdürii ve Izmir meb'usu Mahmut Celâl B. dün Ank&ra'dan şehrimize gel • raiftir. mektebi talebesinden bu sene tezlermde muvaffak olan efendilere dipIomaları verilecektir. Resimlerini yukarıya dercettiğimiz bu yeni mezunlar şimdi Cerrahpaşa hastane sinde staj görmektedirler. Staj müddeti hitam bulduktan sonra muhtelif vilâyetlere tayin olunacaklardır. Bu yeni ve genç sıhhat memurları naıza mesleklerinde muvaffakiyet temenni ederiz. tsmet Pş. hükumeti, C. H. Fırkası ve Türkiye'yi temsil eden B. M. Meclisi, serserinin suratına müthiş bir şamar daha aşkettiler. Fakat bütün bir milletin tükürdüğü o surat utanma ve kızarma bilmez, sanki tabiat, onu tükrük hokkası olarak yaratraıştır. Memleketin çiftçisine iyilik etmek fikrile ortaya attığımız ek mek fiatına zam teklifini, bu serseri kendi fesat ocağında pişirip kurtardığı şahsî bir menfaat fikrine atfetmişti. Bu hayırlı teklifimizin hüku met ve Meclisçe de nazari dikkate alındığını ihanet ve fesat kumkuması serserinin şaşı gözlerine sokarız. Arif Oruç, herkesi efendisi Çerkes Etem'ler gibi zannettiği için Başmuharririmizin değirmenci Yunan'lı Kozmidi ile sıhrî müna sebet tesis ettiği nevinden bayağı yalanlar da uydurmuştu. Ankara'da hükumet ve Mecli sin bu mes'ele ile ehemmiyetle alâkadar olması Yunus Nadi Beyin, her işte olduğu gibi, bu mes'eelede de yalnız memleket endişeZabıta memurlarını ifayi vazife sile hareket ettiğini isbat etmiştir. halinde dövmek ve hakaret etmek Serseri eğer, cesaretin varsa maddesinden dolayı ikinci cezada hükumetin, Fırkanın, Meclisin muhakeme edîlmekte olan Çolak Dünkü nüshamızda Meclis mü Yunus Nadi Beyin bazı buğday Hayri Efendinin muhakemesine dün tacirlerile beraber çevireceği da'zak'eratı meyanında haber verdiğidevam edilmiştir. Dünkü celsede bir lavereye müzaheret gösterdiğinî miz veçhile Meclisçe kabul edilen çok şahitler dinlenecekti. Fakat bunde iddia et, bakalım! bir kanun mucibince iskânı adi su lardan ancak biri gelmiş, o da Hayri Vatanın en ktiçük hizmetine retile istihkaklanndan fazla mal alEfendinin lehine şehadette bulun ebedî oruç tutmuş olan Arif Oruç, mış olan mübadillerin mütebaki muştur. Gelmiyen şahitlerin celbi vatana hizmetin ne demek oldu ™ borçları affedilmiştir. Bu kanun muiçin muhakeme talik edilmiştir. ğunu anladın mı, şimdi? i cibince mübadele ve teffiz işlerinin kat'î tasfiyesi ve intacı hakkındaki 1771 numaralı kanunun ikinci maddesi veçhile istihkaklanndan fazla Muhtelif cürümlerden dolayı on mal alıp ta fazlasını borçlanmış oikişer buçuk sene hapse mahkum oIan mübadillerin, harp ve işgal dolup müddet mahkumiyetlerîni umulayısile dahile iltica eden veya her mî hapisanede geçirmekte olan Muhangi bir sebeple naklolunanların rat, Behlul ve Adil ismindeki üç yalnız meskene mahsus olmak üzere şahıs, hapisanenin su borularının geliskânı adi derecesine kadar borçları diği duvarları delerek kaçmağa teaffedilecektir. Kanun neşri tarihinşebbüs ettiklerinden dolayı mahkeYarın Türkiye siyasî tarihinin bir den muteberdir. meye verilmişler ve dün muhakemedönüm noktasını teşkil eden Lozan lerine başlanmıştır. muahedesinin 8 incî yıl dönümüdür. Maznunlar, kaçmak teşebbüsünü Bugün ayni zamanda hukukçular külliyen inkâr etmişlerdir. Bunlar bayramı olarak kabul edilmiştir. Bu dan birisi, on seneye mahkum oldumünasebetle Hukuk Fakültesi Taleğunu, bu müddetin dokuz senesinî be cemiyeti her sene olduğu gibi yaŞile Belediyesi kadınlarla erkekikmal ettiğini, hapisaneden çıktna rın da bu bayramı hararetle tes'it lerin deniz banyosu yapacakları sına bir sene kaldığını ve ıslahı nefedecektir. yerleri ayırmış ve erkeklerin kadın setiğini, bu vaziyet karşısında kaç Talebe cemiyeti idare heyeti dün Iarla birlikte banyo etmelerini me fevkalâde bir içtima aktederek yamanın mevzuu bahsolamıyacağını netmiştir. Bu karara muhalif harepılacak merasim hakkında hazırlasöylemiştir. kette bulunanlardan beş lira ceza nan programı ikmal etmiştir. Bu Diğer maznunlardan birisi Gebze, alınacaktır. Dünyanın her tarafınprograma nazaran merasime Da diğeri de Bursa hapisanesinden bu da olduğu gibi memleketimizde de rülfünun konferans salonunda İs raya nakledildiklerini, burada kimtiklâl marşile başlanacak ve müte • plâjlarda kadmların erkeklerle be seyi tanımadıklarım, yol, bilmedikakıban Hukuk Fakültesi reisi Tahiı raber banyo yapmaları taamüm et • lerini, kaçamıyacaklarını söylemiş • Bey tarafından bir nutuk irat edile miş olduğundan Belediyenin bu kalerdir. cektir. rarı hayretle karşılanmıştır. Şahitlerin celbi için muhakeme Tahir Beyden sonra hukuku düvel Profesörlerinden Ahmet Reşit Bey talik edilmiştir. tarafından kapitolâsyonlar, müderris Muslihittin Âdil Bey tarafından Amerika Meslek Kadmları cemiHalkı kanunlar aleyhine teşvik eLozan bayramı ve Hukuk Talebesi yeti azasından 22 kişilik bir kadın cemiyetinden Fethi Sezai Bey ta der mahiyette neşriyatta bulundu kafilesi 19 ağustosta şehrimize ge ğundan dolayı ceza mahkemesine ve rafından da «Lozan ve Sevr» mu kayesesi unvanlı birer nutuk irat eleceklerdir. Bu heyet meyanında rilen «Yılmaz» gazetesi hakkındaki dilecektir. Fasılalar arasında Riyameb'us ve doktor olmak üzere A muhakeme dün neticelenmiştir. Bu seticumhur orkestresi terennüm e merika'mn ileri gelen kadınlarından davanın ilk celsesi üçüncü ceza mahdecektir. bir kaç mühim sima vardır. kemesinde görülmüş, karar da'mahAmerika kadmları şehrimizdeki kemelerin tatili dolayısüe ikinci cekadınlık hareketleri hakkında tet zada verilmiştir. kikat yapacaklardır. Burada 3 gün Dünkü celsede müddeiumumî, idkalacaklar ve Tokatlıyan'da Türk dianamesini dermeyan ederek davakadmları şerefine bir çay ziyafeti Kanalizasyonun gelecek seneye ya mevza teşkil eden makalede ima vereceklerdir. kadar işletilmesi için hazırlıklar iktarikile linç tavsiye edilmekte oldumal edilmiştir. Kanalların işlemesi ğunu ilerî sürmüs ve kanunen memiçin bol suya ihtiyaç vardır. Bu su nu olan bir fiile halkı teşvik etmek denizden temin edilecektir. Şirket filinden dolayı 155 înci madde muSüleymaniye'de yeni bir havuz yapAmelî Hayat mektebi mezunları cibince tecziye talebinde bulunmuşmış ve Beyazıt havuzu ile bu havuz cemiyeti tarafından bugün bir te tur. z arasında irtibat temin edilmiştir. Bu nezzüh tertip edilmiştir. Seyrisefaiİddianameden sonra «Yılmaz» sularla mecralar yıkanacaktır. nin hususî bir vapuru bu sabah do müdürü mes'ulü Yusuf Ziya Beyin kuz buçukta köprüden kalkarak Kavekili İrfan Emin B. müdafaasını söyliyerek beraet talebinde bulun dıköy'üne uğrıyacak ve doğru Ya yapmış, mevzuu bahis makalede i muş ve heyeti hâkime, kısa bir mü • sim ve şahıs zikredilmediğini, bu itizakereden sonra beraet karan verlova'ya gidecektir. Vapur akşam miştir. barla bir cürüm mevcut olmadığını dokuz buçukta köprüye dönecektir Çolak Hayri'nin muhakemesi Mübadillerin borcu affedildi Hapsane kaçaklarının muhakemesi Lozan muahedesinin 8 ci yıl dönümü Yarın Darülfünunda tes'it edilecek Şilede erkeklerin kadınlarla banyo yapmaları yasak! Yılmaz braet etti Amerika'dan bir kadın heyeti geliyor Doktor Hikmet Hamdi Bey vefat etti C. H. Fırkası Usküdar kazası reisi ve Sıh hiye müzesi müdürü dok tor Hikmet Hamdi B. ev velki gece füc'eten vefat et miştir. Merhum kıymetli doktor larımızdandı. Hikmet Hamdi B. merhuvi Kanalizasiyonun işletilmesi Amelî Hayat mektebi mezuniarının tenezzühü Sıhhiye müzesinin açılmasında başhca âmil de olmuştur. Merhum he men hemen müzenîn müessisi sayılabilir. Müze açıldıktan sonra 15 sene dir müdürlüğünü ifa etmiştir. Cenazesi bugün saat on birde Üsküdar'da Ayazma'da Kızkulesi parkı karşısındaki hanesinden kaldırı larak Yenicami'de namazı kılındıktan sonra Karacaahmet mezarhğma defnedilecektir. Merhumun kederdide ailesîne ve doıttlarma beyanı taziyet ederiz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: