26 Temmuz 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

26 Temmuz 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

r Camhurîyeİ 26 Temmuz 1931 ^ Sehir ve rnemleket haberleri Darülfünunda bütçe ve maaşlar Lokantacılar bütçeyi kabul ettiler Hanife kadm 4 ay hapse mahkum oldu Beşiktaş'ta Köyiçi'nde oturan binbaşı Süleyman B., bundan bir müddet evvel Hanife isminde Bolu'lu bir hizmetçi almıştır. Bu kadın ilk zamanlar evde herkesi memnun etmiş ise de bu hal uzun müddet devam etmemiştir. Hizmetçi kadın evin girdisini, çıktısını öğrenmiş, paraların, mücevherlerin nerede saklandığını bellemiş ve günün birinde evde kimse yok"# n hanımın mücevherlerini, para, yJkte hafif, pahada ağır daha ne buldusa almış ve evi de üst kattan ateşliyerek savuşmak istemiştir. Etraftan yangını görenler der hal polise haber vermişler, itfaiye yetişmiş, bir taraftan yangın söndürülürken diğer taraftan da koltu • ğunda bohçasile firar eden Hanife kadın polisler tarafından yaka lanmıstır. Hanife kadın poliste istiçvap e • dildiği vakit her şeyi itiraf etmiş, mücevherleri, parları nasıl çaldığmı anlatmış, bunların saklı olduğu yeri de söylemiştir. Çalınan eşyanın bir kısmı arabacı Benva'nın evinde bir kısmı da bahçedeki kuyuda bulun muştur. Hanife H. emniyeti sui istimal etmekten ve kasten yangın çıkarmaktan maznunen Ağırceza mahkemesine verilmiş ve bu mahkemeye vekâlet eden birinci ceza mahkeme sinde dün muhakemesi ikmal edilerek kararı verilmiştir. Bu karara göre Hanife kadın üç sene hapis ya tacak, üç sene de zabıta nezareti altında bulunacaktır. Siyasîicmal tan muhaf aza için lâzım gelen ted birleri düşünmek üzere alelâcele toplandığı gibi pek çabuk ta dağıldı. Konferansın çabuk dağılmasının sebebi cihanın siyasî ve malî vaziyet ve şeraiti hazırasına nazaran âcil bazı tedbirlerden başka bir şey düşünmesine imkân olmamasıdır. Fransa bu konferansa istemiyerek gitti ğinden vaziyet nazik idi. Alman • ya'yı kurtarahm derken Fransa'yı muğber etmek ve cihan siyasetinde yeni bir gaile çıkarmak ihtiır.ali de vardı. Muharriri: Marcel Brion 92 Mütercimi: Mustafa Namtk Evi soyarak ateşe Yedi devlet konferansı Versay'dan sonra tarihin en mü him siyasî içtimaı olan yedi devlet Dün kongre aktederek veren hîzmetçi konferansı Almanya'yı malî sukut Tuzağa karşı hile.. Honoryajırn evlenmesi Nazikâne bir cevap Attilâ hiddetlenecek Takviye ve tahkim Attilâ'nın üç yüz kartsı var! Attilâ'nın, bütün Avrupa ve Asya ırklarına mensup üç yüz den fazla karısı vardı. Bundan bir fazlasmın veya bir noksanının onun nazarında ehemmiyeti yoktu. Honorya ile izdivaç talebinde bulunan Hün hükümdarı, cihaza tamaan alelâde bir nikâh yapmak niyetinde olmakla itham edile mez. Hakikî saik, para ve cihaz tamaı gibi süflî şeyler değildi. Maksat Honorya ile birlikte Rotma imparatorluğunun nısfını almaktı. Attilâ'nın mektubunu Valentiniyen'e getiren elçi Honorya'nın evvelce göndermiş olduğu ni şan halkasını teyidi müddea maksadile gösterdi. Imparator onu tanımadığını iddia edemezdi. Zaten, Honorya'nın izdivaç teklifi hakkındaki hikâye, ört bas edilmek için ailece ittihaz edilen tedbirlere rağmen her tarafa şayi olmuştu. Herkes biliyordu ki, imparatorun kız kardeşi, kendi kendisini Attilâ'ya takdim etmiş, onun visaline talip olmuştu. thtimal ki bu vak'anın şayi olmasma Attilâ'nın boşboğazlığı da yardım etmişti. Hün Kralı, bittabi mağrur görülecek erkekçe bir tefa hür hissine kapılarak, koskoca bir imparatorun hemşiresinden gelen bu visal teklifini kendince medari gurur addetmişti. Ve ihtimaldir ki, bu gibi işlerde muhafaza edilmesi lâzım gelen ebkemiyete riayet etmiyerek ötedeberide bu vak'adan tefahürle bahsetmişti. Alay değil.. Böyle bir mektup, başka her hangi bir kimseden gelmiş ol • sa idi, Roma sarayı, bunu hoş ve ya nahoş bir alây gibi telâkki edecekti. Nitekim Valantiniyen bu mektup mündereatını, evvelâ ciddî telâkki etmek istemedi. Ancak, Attilâ'yı çok iyi tanıyan Ayanname yazdılar. Evvelâ, Eskişehir'de bulunan ameleyi isyan ettirmek istiyorlardı. O ameleye hita • ben bir beyanname yazdılar, tabettiler. Diğer taraftan Bolşevikler de bu adamların böyle mesleksiz ve mez hepsiz olduklannı anlamışlardı. Binaenaleyh kendîlerine hiyanete daha müsait olan bir muhit, bir noktai temas aradılar. Onun için Yunan'h larla dostluk taharri ettiler. Bolşe viklerle, Yunan'h larla ve ayni za manda İstanbul'la ve ayni zamanda fngiliz'Ierle böyle muhtelif kisveler ve renklere ve zihniyetlere bürünerek muhtelif siyasetler takip ettiler ve muhtelif siyasetler düzdüler. Hangi siyaset kendi emellerine, menfaatlerine, hiyanetlerine mutabık $jelirse derhal ona tevessül ettiler. Bir taraftan da milletin vahdetini ve bilhassa ordunun vahdet ve itaatini, inzibatını ihlâl için teşebbüsatta bulunuyorlardı. Orduya salepçi kıyafetinde bir takım adamlar soktular. Bunlar, derhal zabitlerinizi öldürünüz, memleketlerinize gidiniz, di yeceklerdi. Bir piyade alayının, 159 uncu alayın zabitanının kâffesini tevkif etmişlerdi ve efradına da birer vesika verdiler ve bu vesikalar üzerinde «artık muharebe bitmiştir. Hepimiz Padişahın evamirine itaat edeceğiz., Haydi memleketlerinize gidiniz ve bunu neşrediniz» diye terhis etmişler ve ellerinden silâhlarını alarak şuradan buradan topladıklan adamlara ve ondan sonra da Yunan'Iılara verdiler. Halbuki bunlar daha evvel Yu nan'Iılarla ittifak etmişlerdi ve bütün safahat gösteriyor ki bu ittifaklarını filen izhar etmek için bahane taharri ediyorlardı.] Bütün hiyanet silsilesinin vesikaları Yukarıki satırlar 8 kânunusani 3371921 cumartesi günü B. M. MecHsinin ikinci celsesinde, Büyük Reisimiz Gazi Hz. nin Çerkes Ethem isyamna dair irat ettiği nutuktan »yetius, imparatoru, mütaleasında yanıldjğma ikna etti. Aetius mektubu bir kaç defa okudu. Endişeli bir tavurla mütemadiyen basını salladı. Kendisine telâş ile bakan imparatora nihayet dediki: Vaziyet çok vahimdir. Bu işte bir dolap vardır. Bakalım bu talebin altmdan ne çıkacaktır? Valntiniyen hiddetlendi ve bağırarak dedi ki: « Kız kardeşimin halü hareketi ne kadar rezilâne olursa olsun, ve bu yüzden ailemizi velev hacalete uğramış olduğu farzedilsin, o, asla Attilâ'nın zevcesi olmıyacaktır. Artık bu Mogol'ün küstahhğı, hotpesentliği tahammül edilemiyecek bir hale gel di. Bu hallere bundan sonra kat'iyyen tahammül etmiyece ğim.» Aetius dedi ki: imparatora cevaben Müderris ve muallimler derecelere ayrıldı Bir haftadanberi Ankara'da bulunan Hukuk Fakültesi reisi müderris Tahir, Fen Fakültesi reisi Mustafa Hakkı Beyler dün şehrimize avdet etmişlerdir. Hukuk Fakültesi reisi Tahir B. dün kendisile görüşen bir muharririmize Darülfünun bütçesinin son şekli hakkında şu iza hatı vermiştir: « Bütçemiz yeni tatbik edile cek bareme nazaran tanzim edilmiş ve bu şekil B. M. Meclisince de ka bul olunmuştur. Bareme göre müderrisler dört dereceye ayrılmıştır. Birinci derece müderrisler 500, ikinci derece 400, üçüncü derece 288, dördüncü derece 256 Iira maaş alacaklardır. Muallimler de üç dereceye ayrılmışlardır: Birinciler 256, ikinciler 210, üçüncüler 215 Iira alacaklardır. Müderris muavinleri de iki derecedir. Birinci derece 165, ikinciler de 126 Iira alacaklardır. Yeni şekilde mütekaîtler de doğrudan doğruya filî vazifeye alınmışlardır. Bundan sonra tekaüt olunacaklar yeni tekaüt kanunu ahkâmından müstefit olacaklardır. Bu noktai nazardan talim heyeti ile memurin Iehine çok mühim bir iş yapılmış oluyor. Elyevm münhal olan müderris ve muallimlikler bu sene vekâletle idare edilecektir. Darülfünunun teşkilât kanunu gelecek sene bütçesile birlikte Meclise verilecektir. Ankara'da vazifemin ifa ve intacı hususunda gördüğüm müzaheretten çok mütehassis ve müteşekkirim.» Lokantacüar Cemiyeti idare heyeti Lokantacılar cemiyeti kongresi dün toplanmıştır. Evvelâ geçen senenin blânçosu ve bu senenin bütçesi tetkik ve müzakere ve kabul edilmiştir. Yeni teşkil ediler yardım sandığuıın nizamnamesi müzakere edilerek sandık heyeti idaresine beş zat intihap edilmiştir. Yardım sandığının vazifesi, esnaftan vefat edenlerin ailesine nizamname muci • bince yardımda bulunmak, yangm, hastahk gibi bir felâkete uğrıyan ve muavenete muhtaç o • lan azaya da nakten muavenet etmektir. Sandığın sermayei iptidaiyesi teonin edilmiştir Bu sandık cemiyet ile esnaf arasındaki irtibatı daha ziyade takviye edecektir. « Attilâ, metalibinde, hu kukî bir noktaya istinat ediyor; metalibi bize ne kadar acayip ve havsalaya sığmaz görünürse görünsün hak mefhumundan büsbütün âri değildir.» Bu sözleri dinliyen Roma imparatoru, birdenbire, hiddetten ümitsizliğe düştü ve Aetius'un bu işte ne reyde olduğunu sor du. Aetius biraz düşündükten sonra dedi ki: « Bu izdivaca mâni olamk için en kestirme çare Honorya'yı her hangi bir kimse ile alelace le evlendirmektir. Sonra, Roma âdet ve an'anelerinin ve ayni zamanda akıl ve vicdanın bir karının birden ziyade kocası olmağa cevaz vermediğini ileri sürerek Attilâ'nın bu teklifini nezaket ve ayni zamanda metanetle reddetmek lâzımdır.» Valentiniyen etti. cümleyi kabul (Mdbadı var) Tapu memurları niçin kahveye gitmiyecek? tstanbul Tapu Müdiriye tinin, memur ları kahvele re gitmekten metettiğini yaz mıştık. Dün Tapu müdürü Niyazi Beyle görüşerk bu nun sebebini sord jk. Bize şunları söyle di: Niyazi Bey Yeni yapılacak mektepler Belediye encümeni dün toplanarak ilk mektep binaları hakkında tetkikat yapmıştır. Encümen fen memurlarının da iştirakile bu sene yapılacak binaların yerlerini tesbit etmiştir. 931 bütçesi gelir gelmez hemen inşaata başlanması için lâzım gelen hazırlıklar yapılmaktadır. Bk^Oe^dî ımjelhaföBdl© cağız, refah ve saadet içinde yaşı yacağız» dentiş imiş! O zaman «Yeni Gün» ü neşreden Diyecektir. Fakat, biz bu vesikaSermuharririmizin bütün neşriyatı ları utanmak kelimesinin manasmı meydandadır. Şayet varsa bu mekbile bilmiyen Arif Oruç serserisini tubu yazanın Arif Oruç gibi ipten utandırmak için neşretmiyoruz. Bu kazıktan kurtulmuş bir serserî, yüz memlekette, böyle bir vatan haininin, ellilikler nevinden bir vatan haini hâlâ nasıl, gazetecilik edebildiğini, olduğu muhakkaktır. O zaman «ben sormak, onun ne mel'un bir serseri tttihat'çıyım» diye makaleler yaz olduğunu bilmiyip te yazdıklarma mış olan Yunus Nadi Beyin o sözleri inananların gözünü açmak için neş söylemiş olmasına imkân var mıdır? retmek istiyoruz. O zamanki neşriyatından dolayı InArif Oruc'un, bütün mahiyetini giliz'ler tarafından siddetle takip emeydana vuran bu vesikalan yarın dilirken Anadolu'ya kâcmağa rou neşre başhyacağız. vaffak olan Yunus Nadi Beyin İn Vesika değil deli saçması! giliz'lerle müttefikleri ve manda aIeyhinde sahifeler dolusu yazısı çıkSerseri, dünkü paçavrasında ve mıştır. Şahsan da binbir felâkete uğsika diye «Pazarcık» tan aldığını rıyan Nadi Beyin mütareke denilen söylediği bir mektubu dercediyor. meş'um devri beğenmesi mümkün Eğer, bu mektup uydurma değilse, müdür? Nadi B. hakikaten bu fi mutlaka kendi gibi bir serseriye ıskirde olsaydı, bunu, yalnız, Pazarmarlıyıp yazdırmıştır. Fakat artık cık'tan mektup yazan serseri veya serseri pek sersemlediği için bu son deliye mi söylerdi, bazıları gibi bu marifeti pek budalaea bir kepaze fikirleri gazetesine yazmasına mâni likten ibaret kalmıştır. Sözde Sermi vardı? muharririmiz, mütareke senelerinde Pazarcık'tan gelen ve kendisile gö Fakat dedik ya serseri o kadar rüşen bir herif e «bu işgal bizim için sersemleşti ki ağzından çıkanı kuher cihetçe faydahdır. Bir kere İtlağı bile işitmiyor ve âlemi de kentihat ve Terakki serserilerinden kurdisi gibi kör ve sersem zannediyor. tulduk, bilhassa Amerikan himaye Şerrülhalefi olduğu Ali Kemal'in ağsine geçersek bizim için bir devri zına yaraşan sözleri Başmuharriri saadet açıldı demektir. Bir kere kemize isnat ediyor veya ettiriyor. semiz altın dolacaktır. Zengin ola Hay budala hayt nen nekledilmiştir. (Resmî zabıt ceridesi, cilt 7, sahife 273) Gazi Hz.nin Meclisteki izahatlarmda bahsettikleri Çerkes Ethem ve kardeşi Tev f iğ'e merbut ve memleket içinde daimî bir anarşinin idamesine taraftar bulunanlar arasında Eskişehir'de Yeni Dünya gazetesuıi çıkaran Arif Oruç ta dahildi. Ve gene Büyük Reisin dedikleri gibi, Eskisehir'de hu lunan ameleyi isyan ettirmek için tabedilen bu beyannameyi de Çer kes Ethem'in uşakları Arif Oruç'lar hazırlamıştı. Bu beyanname Arif Oruc'un, vatanı kanştırmak istiyen nasıl bir mel'un olduğunu gcsterecektir. Gerçî müseccel vatan haini serseri, bu vesikadan da zerre kadar utanmı yacak, «evet, ben vatan hainiyim, ne olur?» Zahire borsası idare heyeti « Memurların alehtlak kahvelere gitmeleri menedilmiş değildir, valnız Sultanahmet ci varmdaki sıra kahvelere devam etmemeleri tavsiye olunmuştur. Buna sebep te bazı idarî düşün celeridir.» Zahire Borsası idare heyetinîn intihap müddeti bittiği cihetle dün sabahleyin Borsada yeni intihap ya pılmıştır. tntihap neticesinde Fortunzade Murat, Habipzade Ziya, Balcızade Mehmet, Mustafa Nurizadeler şirketinden Bürhanettin, Hacı Mustafa ve şürekâsı şirketinden Osman Nuri, mubayaacı Selâmi Salih, mubayaacılardan Babanzade Nurettin Beyler 112 adet mürettepten 70 şer rey alarak idare heyetine seçilmiş lerdir. Ticaret Odası da iki aza intihap ettikten sonra heyeti idare teşekkül etmiş olacaktır. Bir gazete hakkında tahkikat «Hayret» ismile çıkan bir gazete hakkında, müstehcen ve adaba mugayir neşriyatından Vilâyetçe müddeiumumiliğin nazari dikkati celbedilmiştir. Rüşvet alan zabıt kâtıpları İkinci ceza mahkemesi zabıt kâtibi Salih ve Turhan Beyler rüşvet almaktan maznunen tahtı tevkife alınarak mahkemeye verilmişlerdi. Bu husustaki muhakemenin tahkikat safhası hitam bulmuş, müddeiumumî iddianamesini dermeyan ede rek 227 inci madde mucibince tec ziyelerini talep etmiştir. Müddeiu muminin istediği madde altı ay hapis cezasıdır. Maznunlar müdafalarmı yapmışlardır. Muhakeme karar için kal mıştır. Fransa hükumeti Londra konfe • ransına hacet kalmaması i*in Al • manya'ya yapılacak yardım mes'elesinde Paris'te Alman ricalile u • yuşmak istemiş ve bunun için yarım milyar dolarlık bir istikraz teklif etmişti. Fakat bu istikraz için Fran sa'nın ileri sürdüğü siyasî bazı kayıtIarın M. Brüning kabinesince kabulüne imkân görülmemişti. Londra konferansında Fransa ayni teklifi tekrar etmiş ise de bu teklif nazari itibara ahnmamıştır. Çünkü ne tngiltere, ne de Amerika Almanya'nın si< yasî ve askerî cihetten serbestii faaliyeti tahdit etmeği muvafık gör mediklerinden Fransa'nın siyasî şartlarını bertaraf etmek için başka yolda Almanya'ya muavenet etmeği teklif etmişlerdir. Bu teklifler üzerine Londra konferansının Almanya'ya muavenet için kabul ettiği tedbirler şunlardır: Almanya'da mevcut ecnebi kredîlerinin miktarı hazırı mubafaza edilecek, Almanya'nın yeni kredi lere ihtiyacı tetkik olunacaktır. Kısf vadeli krediler uzun vadelere tahvil edilecek, Alman sanayi patronlarının altın iskonto bankasına karşı gösterdikleri yarım milyar marklık kefalet ecnebi kredilerine karşı teminat için kâfi bir esas addoluna Şehirde bulunan 12 müstahdemin caktır. idarehanesi Belediyeye müracaatle Bu kararlardan en mühimi Alman idarelerini tescil ettirmişlerdi. Fa sanayiinin kefalet ettiği meblâpın kat yeniden 8 idarehane daha n\üecnebi kredilerine kâfi teminat adracaat ettiğinden bunlarm miktarı dedilmiş olmasıdır. Almanya'ya ve20 ye baliğ olmuştur. rilen ve verilecek olan krediler için Diğer taraftan Belediyece hiz metçilerin teaciline devam edilmekFransız'ların talep ettiği veçhile Altedir. Şimdiye kadar hizmetçiler se manya gümrüklerinin karşılık gös > neden seneye muayene olunmakta terilmesine hacet kalmıyacaktır. Alidi. Fakat son zamanlarda bilhassa manya'ya istikraz yerine uzun va kadın hizmetçilerin hastalıklı ol deli krediler verilmesinin esas itibariduklarından şikâyet edildiğinden Bele kabul edilmiş olması Fransa'nın lediye kadın hizmetçilerin 3 ayda siyasî şart ve kayıtlarına mahal bıbir muayene olunmalarına karar rakmamıştır. vermiş ve bu kararı Belediye tabaLondra konferansınm neticesî betlerine bildirmiştir. Fransa'nın istediği gibi çıkmamıştır. Fakat bu devletin şeref ve itibarini Son zamanlarda hemen bütün fı dahi müteessir etmemiştir. Fransa rınlarda ekmeklerin tartılmaksızın Amerika ile tngiltere'nin her ne susatıldığı görülmektedir. Fırmcılann retle olursa olsun Almanya'ya yarekmekleri her halde bir kilodan bidım etmek istediklerini görmüş ve raz fazla çıkarmaları ve bu fazla bu vaziyet karşısında itilâfcuyane nin parasını almalan lâzım gc^iği bir tavrü hareket almıştır. halde buna riayet etmemektedirler. MUHARREM FEYZt Hatta müşterilerin ekmekleri tart tırmak istiyince fırıncıların aksilik ettikleri görülmüştür. Bunun önüne geçilmesi için Belediye memurlerına emir verilmiştir. Ekmekleri tartmadan veren fırmcılar tecziye edile ceklerdir. Hizmetçilerin muayenesi Ekmekler tartılarak satılacak Ahmet Şükrü B < Hapse mahkum olan bir icra memuru tstanbul icra memurlarından thsan Bey, ehli vukufa verilmek üzere kendisine tevdi edilen parayı zim metine geçirdiğinden mahkemeye verilmiş ve üç ay hapse, üç ay memuriyetten mahrumiyet cezasma mahkum olmuştur. Çamör Şevketi öldüren Alâettin Karagümrük'te bir hanede ça mur Şevket isminde bir sabıkalıyı öldürmekle maznun olan Alâettin'in muhakemesi dün hitam bulmuş, » ü d deiumumî, maznunun 15 sene ağır hapse mahkumiyetini istemiştir. Muhakeme karar için talik edilmiştir. Tütün işçileri cemiyetinde tstanbul ve mülhakatı tütüri iş çileri cemiyeti reisi Recep Cemal B., mustafa addedilerek yerine reisisani Ali Remzi, ikinci reisliğe azadan Salih Efendiler ve yedek azalığa Mahmut Ali çavuş intihap edilmiştir. Drofa vapurile şehrimize gelen Belediye cuma rühsatiyesi alma Amerika'lı Darülfünun talebesine mış olan esnafı tecziye etmeğe başBelediye Seyyahin bürosunun ricalamıştır. Fakat bu hususta bir çok sile «Milliyet» refikimizin müdürü şikâyetler vaki olduğundan esnafa 31 temmuz akşamına kadar bir müh Ahmet Şükrü B. tarafından inkılâ let verilmiştir. Bu müddet zarfında bımız hakkında ingilizce bir konfecuma ruhsatnamelerini almıyan es • rans verilmiştir. Ahmet Şükrü B., naf cezalandırılacaktır. Şimdiye kakonferansına eski devir ile yeni dedar haklarında ceza yazılanlar da vir arasındaki farkları tebarüz etaffedileceklerdir. tirmek için bir mukayese ile başlamış, otokratik ve kurunu vustaî bir devlet sisteminden asrî bir cumhuriyetin nasıl meydana geldiğini anAldığımız malumata nazaran bilatmıştır. rahane ve meyhanelerin açık buluHatip bundan sonra yeni Türkiye'f nacakları saatlerin tayin ve tahdidi nin karşılaştığı iktisadî mes'eleleri hakkı yeni Belediye kanunile Be lediyelere verilmiş olduğundan Be anlatmış, Avrupa memleketlerinin lediye şubeleri vasıtasile tetkikat ic iktisadî ve malî mes'elelerile bizim ra ve bunların açık bulunacakları mes'eleler arasında bir mukayese saatlerin Belediye encümeni tara yapmış ve Türk milletinin, bu mUşfından tayini takarrür etmiştir. Maa külâtı iktiham için çalıştığını soy mafih evvelce esaslı tetkikat icra liyerek demiştir ki: edilmiş olduğundan eski şeklin ipkası < Brzim bir müşkülümüz daha muhtemeldir. vardır ki, diğer memleketler ayni müşkül ile karşılaşmıyor. O da kendimizi tanıtmaktır. Yaptıklanmız dan Avrupa ve Amerika'yi hater dar etmek... Eğer memleketinize Evvelki gün Çanakkale'den gel avdet ettiğînizde bizim medenîyet mekte iken Ahırkapı önlerinde kave demokrasi uğrundaki mesaimrzî raya oturan (Tripoli) şilebi bir kaç kendi hemşerilerinize anlatacak o saat cabaladıktan sonra kendisini lursanız, bize bu müşkül vazifemîkurtarmıştır. Vapurun karinesinde zin ifasmda yardımcı eli uzatmış ohafif bir yara mevcut olduğundan lacaksınız.» tamir edilmek üzere mahallinde de Konferanstan sonra Darülfünun mirlemiştir. Liman idaresi keyfiyeti talebesi Ahmet Şükrü Beye Türkiye tahkik için bir memur izam et miş prova di furtunası tanzim e hakkında sualler sormuşlardır. Ardilmiştir. k«dasımız kendilerini tenvir etmişti^ı Esnafın cuma rühsatiyesi Amerikan Darülfünun lularına konferans verdî Birahanelerin açık bulunma saatleri Karaya oturan igiliz vapuru kurtarıldı

Bu sayıdan diğer sayfalar: