6 Ağustos 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

6 Ağustos 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

"Cumhuriyet 6 Ağustos 1931 • ^ = Sehir ve memieket haberleri j Siyasî icmal Amerika Almanya Mütarekedenberi Avrupa işlerine karışmaktan son derecede çekinen Amerika Almanya'nın malî buhranı münasebetile Avrupa mes'elelerile yakından alâkadar olmağa başla > mıştır. Amerika'nın Maliye ve Hariciye Nazırları hayli zamandanberî Avrupa'da bulunuyorlar ve her hangi Avrupa mes'elesine ait müzakere ve içtimalara iştirak ediyorlar. Ta mirat ve harp borçlarınm bir sene tecili için Amerika Reisicumhurunun yapmış olduğu teklif i!e Amerika'nın Avrupa siyaseti hakikaten faal bir saf haya girmiştir. Reisicumhurun bu siyaseti yalnız kendi fırkası olan cumhuriyetçiler değil, hatta muhalif fırka olan demokratlar tarafından da teyit ediliyor. Çünkü Amerika'Iılar görüyorlar ki Alman buhranı kat'î surette halledilmedikçe ne Avrupa'nm ne de bütün cihanın iktisadî ve siyasî vaziyeti düzelmiyecek ve bilâkis felâkete sürüklenecektir. Gene Amerika'Iılar pek iyi biliyorlar ki kendileri müdahale ve tesir icra etmiyecek olurlarsa Avrupa'lılar kendi kendilerini kur taramıyacakîardır. İngiltere'nin malî ve siyasî vaziyeti ve müstemlekâtı nın ahvali hiç te iyî değildir. Bunun için kendi işlerile daha çok meşgul oluyor. Fransa ise hem Almanya'yı hem de bütün Avrupa'yı kurtaracak malî ve iktisadî kudreti haiz ise de si yasî düşünceler dolayısüe ve bilhassa Almanya'nın eski hukukunu ik • tisap etmesinden korktuğundan kendisine lâyikile yardım etmekten çekiniyor. Fakat ahvalin böylece te zepzüpte kalmasından ve felâkete sürüklenmesinden kendi menafiinin dahi alâkadar olmasından dolayı Amerika kenarda kalmak istemi yor. Avrupa'yı tetkik eden Amerika'Iı mütehassıslar tamiratın bir sene tecili ile Alman buhranının halledileraiyeceğini ve gelecek sene Alman buhranının daha vahim bir şekil arzedeceğini beyanda müttefiktîrler. Demokratların yeni Reisicumhur namzedi Mr. Boker Amerika'nın AImanya'ya yardım etmesi cihan ah valinin düzelmesi için zarurî olduğunu ahiren sarahaten beyan etmiş tir. Almanya'ya yeni krediler verilmesinî tetkik edecek mütehassıslar heyetine Amerika tarafından aza teı« yîn olunan Mr. Wiggibs dünya îşlerinîn duzelmesi için tamiratın tadili elzem olduğu kanaatinde sa bit bulunan bîr zattır. Son günlerde Amerika Reisicumhuru Almanya'ya doğrudan doğruya yardım için yeni bir plân hazır lamış ve bunu Almanya devletine teklif etmiştir. Bu plân mucibince Amerika hükumeti Almanya'ya muhtaç olduğu buğdav, pamuk ve diğer ham mevadı bir kaç sene kredi ile verecek ve bu kredîden yüzdr dort gibi cüz'î bir faiz alacaktır. Yalnız Almanya borç aldığı ham maddeler ile Amerika emteasını ih« tiva edecek surette dumpintr vapmıyacaktır. Şimdi Almanya hükumeti bu plânı tetkik etmektedir. Filvaki bu plân her seyden evvel Amerika ticaretinin lehine ise de Almanya içîn de gayet büyük malî ve iktisadî kıymeti olduğu şüphesizdir. Ame • rika mümkün mertebe Almanya'ya yardım etmek istîyor. MUHARREM FEYZl ATTILÂ Muharriri: Marcel Brion Mütercimi: Mustafa Namık Yeni bir mektep ' Satılan vesikalar f îrşat hey'etleri Leylî ve neharî hususî bir lise açılıyor Dünkü gazetelerin birinde Trabzon meb'usu Nebizade Hamdi Be yin bu sene başında İstanbul'da bir lise açacağı ve bu liseye sabık Maarif müsteşarı Emin Beyin müdür getirüeceği söylenmekte olduğuna dair bir Ankara telgrafı vardı. Nebizade Hamdi Bey arkadaşımıza bu haberîn ne dereceye kadar doğru olduğunu sorduk. Bize: « Evet böyle bir teşebbüsüm ve hazırlığım var. Memleketimizin en iyi irfan müesseselerinden biri ol masını temine muvaffak olacağıma emin bulunduğum mektebin müdiriyetini deruhde etmesini dc maarifimizin en mümtaz ve muhterem simalarından bir zata teklif edece ğim tabüdir. Fakat sabık müsteşar Emin Be yefendi ile bu mevzu üzerinde hiç bir şey görüşmüş değilim. Müdür de henüz takarrür etmiş değildir.» Dedi. öğrendiğimize göre bu yeni irfan müessesesinin adı «İnkılâp» tır. İnkılâp mektebi kız ve erkek ana, ilk, orta ve lise kısımlarını ih • thra edecek, leylî ve neharî ola caktır. ~ 103 Bulgar akademisî evrakı Sarıyer civarmda ilâç ve iade edecek kitap tevzi edildi Bundan bir müddet evvel maliye evrak hazinesinde mevcut kıymetli ve tarihî bir çok vesaik Defterdarlık tarafından bir Bulgar'a satılmış, bu mes'ele alâkadar mehafilde haklı bir infial uyandırmıştı. Verilen habere göre hükumetçe yapılan teşebbü sat neticesinde tarihî vesaikin Bulgar akademisi tarafından Türki ye'ye iadesi takarrür etmiştir. Bulgar akademisî Türk Tarih Encümeni riyasetine yazdığı bir mektupta bu vesaikten Bulgar tarihi için çok istifade edildiğini bildirmiştir. Bulgar akademisi tarihî evrak arasında Bulgar tarihine ait vesaikin fotoğrafilerini almıştır. Bu evrakın, bir heyet marifetile yapılan tasnif ve tetkik muamelesi bitmiştir. Bunlann cümlesi yakında İstanbul'a gönderilecektir. Tarih Encümeni azanndan Halil B. ne diyor? Bu mes'ele hakkında, Tarih Encümeni azasından Mükrimin Halil B. bize demiştir ki: < Filhakika, pek kıymetli ev • rakı ihtiva etmesi muhtemel bulunan bu vesajkin okka ile satılması tasavvur edüemiyecek derecede büyük bir gaflettir. Bulgar Tarih Encümeni, buradaki Alman asari atika akademisine bir mektup yazarak bu evrakı bize iade etmek fikrinde olduğunu bildirmiştir. Esasen, al • datılarak alınmış olan bu evrakın iade edilmemesi pek yanlış ve kaba bir hareket olurdu.» Köylülerle temas etmek üzere Sarıyer'e giden Kadınlar Birliği irşat heyeti azası dün şehrimize gelmişlerdir. Heyet iki gün istirahatten sonra tekrar mıntakaları dahilin deki köylere gideceklerdir. Heyet azasından Mevhibe Rıza H. dün gezdikleri köyler hakkında şu izahatı vermiştir: « Bir hafta zarfında Sarıyer köylerinden Maden ve Zekeriya köylerine gidebildik. Gittiğimiz yerlerde büyük bir hüsnü kabul görmekteyiz. Köylü kadınları ve köylü yavruları bize çok alâka gösterdiler. Bu iki koyde doktorumuz bir çok ço cukları muayene etti. Lâzım gelen ilâçları tevzi ettîk, bir çok kimsesiz yavrulara şeker dağıttık, bir çok çocuklara aşı yaptırdık. Bir çok millî kitaplar tevzi ettik. Kadınları tenvir için icap eden yerlerde konfe ranslar da veriyoruz. Gezdiğimiz bu iki köyde bir kaç veremli kadınlar gördük, ki bunlann İstanbul'da tedavi edilmeleri için teşebbüsatta bulunacağız.» Orlean'ın Zaptı Muzafferiyet ve sarhoşluk Roma sü varileri yetişti Hün'lerde ş aşkınlık ve intizamsızlık Korku ve bozgıın!.. Attilâ'nın ilk mağlubiyetL. i Orlean'ın teslimi: 21 haziranda kaleden atılan taşlara, kaynar yağlara rağmen, Hün'ler, ormanlardan kestikleri ağaçlarla kale kapılarını gece gündüz dövdüler. Şehrin ileri gelenleri akşam bir meclis aktet tiler. Eniyan münakaşada sakit ve samit, hazır bulundu. Ona, hiç kimse reyini sormadı. Roma'dan bahsedilecek olsa her ağızdan sayısız küfurler çıkacaktı. Çünkü, bütiin halk, Romalı'lardan nef ret ediyor, aldadılmış olduğundan son derece meyus ve hiddetli görünüyordu. Tüccardan biri Or jean'ın teslimini teklif etti. Adet yerini bulsun diye düşmana bazı şartiar da serdedilebilirdi. Ez cümle: Kiliseler tahrip edilmi yecek, şahsî mallar yağma olunmıyacak, şehrin vereceği necat fidyesi bilmüzakere tesbit edilecek. Hazırun tereddüt içinde kalıyordu. Mes'ele mühim ve vahimdi. Diğer bir zat düşündükten sonra dedi ki: «Pek iyi ama, mukavemete devam etmekle ne kazanacağız? Nihayet âraya müracaat edil di. Şehrin teslimi kararlaştınldı. 22 haziran »abahı, Hün'ler tekrar hücuma hazırlanırken, surların üstünden bir adamm iple aşağıya indirildiğini gördüler. Bu zat. Orlean'lıların mükâieme memu ru idi. Bunu Attilâ'nm huzuruna çıkardılar. Korkusundan, titriyen mükâieme merauru hâmil oldu • ğu mektubu Attilâ'ya tevdi etti. Attilâ gülüyordu. Şart mı? Or lean ahaJisi "bfr takım şartlar serdetmeğe mi cür'et ediyordu? Bu kadar uzun mukavemetten sonra.. Eğer daha evvel olsa idi tabiî bu şartiar nazari itibara a lınırdı. Bugün artık şarttan bah sedilemezdi. Şehri teslim için a hali geç kalmıştı. Hün Krah: « Evet çok geç kaldınız. Sabrım tükenmiştir. Şart mart yok. Kapıları sadece açacaksınız.» Attilâ, bir işaretle mükâieme memurunu huzurundan defetti. Orlean'h mükâieme memuru na, kale duvarına kadar Hün'lerin alayları ve savurdukları çakıl taşları refakat etti. Mükâieme memuru tekrar ipe sarılarak yukarı çekildi. Yeis ve fütur içinde kalan meclise Attilâ'nın cevabını nakletti. Attilâ verdiği emrin icrası için yirmi dört saat mühlet bırakmıştı. Bu müddet zarfında: Kapılar açılacaktı. Orlean halkı, kiliselere kapanarak bütiin gece dualarla ve inlemeierle vakit geçirdi. Azizler den istimdat edildi. Adaklar nezrolundu. Hacca gitmek vaitleri yapıldı. Kiliselerde sayısız mumlar yakıldı. Fakat Hün'lerin ovada yaktıkları ateş bündan fazla idi. Kiliselerden yükselen iki dua ve ilâhi arasında, ta uzaklardan Hün'lerin vahşi haykırmalan, şamataları işidiliyordu. Hün'lerin Orlean'a girişi Güzel bir yaz günü. En yüksek çan kulesine çıkan Eniyan her taraftan ovayı tetkik ve tecessüs etti. Her tarafta, kale kapıları önünde harp nizamında toplanan Hün'lerden başka bir şey görmedi. Ufukta hiç bir şey yok.. Metrepolit derin bir ah çekti. Bugün sondur. Aetius gelmiyecek.. Metrepolidin kulaklarına, açılan kapıların gürültüleri geliyor!.. Hün zabitleri nizam ve intizamı muhafaza için bir bölükten diğerine koşuyorlardı. Fakat Hün'lerin sabırsızlığı zabt ve tadil edilemiyecek derecede şiddetli idi. Şehre girmek için ileri atılıyorlar, birbirini itip kakıyorlardı. Sokakları dolduran askerî kıt'alar her kapıdan taşkın bir sel gibi akıyor, şehre giriyordu. Ortalıkta muzaferiyet nidalan yükseli • yordu. Sonra, yağma başladı. Hün askerleri evleri birer birer dikkatle ziyaret ederek yağma ediyorlardı. Diğer bir kuım asker kadmlara sarkıntılık ediyor, yahut içmekle vakit geçiriyordu. Ordu umumi meydanlarda, ev lere taksim ediliyordu. Birdenbire büyük bir gürültü işidildi: Attlâ şehre giriyordu! Hün Krah maiyetinde erkânı harbiye heyeti olduğu halde büyük kaptdan ge çerek büyük kilisenin önüne gelmişti. öğleyin şehir dahilînde intizamsızlık tarif edilemiyecek de~ receye vardı. Sarhoş olan Hün'ler, sağ kalmış Orlean ahalisini kat liâm etmeğe başladılar. Roma ordusu geliyor Işte bu esnada metropolit Eniyan surların bir kenarında otur muş ağlıyordu. Birdenbire kulağına uzaktan gelen bir nal sesi irifti. Roma cenerahnın vadettiği veçhile 23 haziranda Aetius ve Theodorik kumandasındaki ordu Orlean'a geliyordu. Hün'lerde telâş ve ric'at Bir müddet sonra Roma siivarileri Orlean kapıları önünde gö ründü. Lâtince vazih kumandalar aksediyor, keskin boru ses leri etrafta çınlıyordu. Şehirde korku ile karışık bir hayret hasıl oldu. Attilâ vahşiyane küfürler savuruyor, zabitler askerleri alelacele topluyordu. Ancak sarhoş ordularla ne iş görülebilirdi ? Mabadi var PehDrlslerl Lokantalann sınıflara taksimi Lokanta, bar, kahvehane, otel gibi yerlerin sınıflara taksimi hakkında Belediyece verilen karar Daimî encümende tetkik edilerek bu kararın tasdikî salâhiyetinin Şehir Meclisinde olduğuna karar verilmiş ve bu sebeple tatbiki tehir edilmiştir. Teşrinievvelde toplanacak olan Şehir Meclisi bu kararı tetkik edecek ve tasdik ettiği takdirde tatbikına başlanacaktır. Beynelmilel matbuat kongresi 7 temmuzda Paris'te toplanan beynelmilel matbuat kongresine Türk Matbuat Cemiyeti davet edilmiş ise de davetname geç geldiğinden kongreye iştirak edilememiş, bir mektupla kongre mukarreratının tebliği talep edilmiştir. Dahiliye Heyeti Teftişiye reisi Mustafa Sabri B. Ankara'dan şeh rimize gelmiştir. Sabri B. burada teftişat ve bilhassa muhacirin işlerile meşgul olacaktır. Edebiyat Fakültesi Dahiliye teftiş heyeti reisi geldi • ^ f I Recep B. Yalovaya gitti C. H. Fırkası Umumi Heyeti idaresinin dün içtima edeceği yazılmış ise de heyeti idare pazartesi veya salı günü toplanacaktır. Kâtibi Uınumî Recep B. dün de Fırkada bir müddet meşgul olduktan sonra akşam Yalova'ya gitmiştir. Recep B. pazar veya pazartesi günü şehrimize avdet edecektir. Fırka Grupu Reisi Afyon meb'usu Ali B. de bir kaç güne kadar İstanbul'a gelecektir. Riyasete Muzaffer Bey intihap edildi Darülfünun Divanı dün saat 16 da Muammer Raşit Beyin riyasetinde toplanarak Edebiyat Fakültesi riyasetine namzet gösterilen Muzaffer ve Behçet Bey lerden birinin tercihi mes'elesini tetkik etmiştir. Muzaffer Beyin Behçet Bey den fazla rey alması hasebile hakkı tercihi bulundugundan dünkü müzakerat çok münakaşalı olmamıştır. Neticede Muzaffer Bey 14 a dedi mürettepten 11 reyle Ede biyat Fakültesi reisliğine mtihap edilmiştir. Bundan sonra müderrislerin barem derecesinin ne suretle tayin edileceği hakkında müzakerat cereyan etmiştir. Bir tavzih Dünkü nüshanızda, Edebiyat Fakültesi riyaseti intihabından bahsederken mec liste Edebiyat Fakültesinln divandakl murahhaslarının «Fuat Bey tekrar riyasete intihap edildiği takdirde divanm bu intihabı da reddedeceğini söyliyerek başka bir namzedin intihap edilmesi lâzımgeldiğinde ısrar^ ettiklerini yazıyorsunuz. Bu intihap mes'elesinde aldıgım sarih vaziyetle hiç münasebeti olmıyan bu tarzda beyanatta bulunmadığımdan tasbihini rica ederim efendlm. Darülfünun divanında Edebiyat murahhaslartndan Maaş emri gelmedi Maaş tediye emri henüz gelme diğinden dün de memurine tediyat yapılamamıştır. „. . ... Sflnnet dOJOnO Bugün Gümüşsuyu hastanesinde Kolordu Kumandanı Şükrii Naili Pş. nın himayesinde bir sünnet düğünü tertip edilmiştir. Bu münasebetle bir müsamere verilecektir. Fenlândiya'lı talebe Evvelki gün şehrimize gelen 40 kişilik Finlândiya'lı talebe grupuna o akşam Belvü'de bir ziyafet verilmiş ve Denizli meb'usu Necip Ali B hazır bulunmuştur. Talebeler buradan, Bükreş'te toplanacak beynelmilel talebe kongresine gideceklerdir. ismet Paşa Hz. Başvekil İsmet Pş. Hz. nin bugün Yalova'dan şehrimize muvasalat • ları bekleniyor. Kâbil sefirimiz Ankara'ya çağırıldı Kâbil sefiri Hikmet Bey hüku • metçe Ankara'ya davet edilmiştir. Kâbil sefaretinin maslahatgüzarlıkIa idare edileceği ve Hikmet Beyin de şimdilik merkezde çalıştırılacağı haber verilmektedir. iran maslahafgflzan memleketine gidiyor fran'ın Ankara sefiri Mirza Sadık Han, yazı geçirmek ve bir, iki ay kalmak üzere sefaret erkânile birlikte şehrimize gelmiştir. tran hükumetinin Ankara maslâhatgüzarı Mehmet Han Sâit, îran Hariciye Nezareti kısmı siyasî müdiriyetine ta yin edildiğinden bir kaç gü • ne kadar Tahran'a gidecektir. Mehmet Han Sâit te evvelki gün Ankara'dan şahrimize gelmiştir. Mumailehy memleketimizde bulunduğu beş sene zarfında kendini pek sevdinniş, Türkiye ile İran arasında dostane münasebatın tesisinde hizmeti seb • kettiği gibi, Türkiye İran hududunun tahdidi hakkındaki müzakeratı hüsnü suretle idare ederek itilâf husulüne çahşmıştır. Mehmet Han Sâid'e yeni vazifesinde muvaffakiyet temenni ederiz. İran maslâhatgüzarlığına, İran konsoloslarından Mevlevi Han tayin edilmiştir. Ankara Edirne telefonu Ankara ile Edirne arasmdaki bin kilometrelik mesafe dahilinde ya pılan telefon tecrübeleri muvaffa kiyetle neticelenmiştir. Tesisat ik mal edilince bu hat Sofya üzerinden Ankara Avrupa muhaberatına tahsis edilecektir. Bulgar'ların hudu dumuzla Sofya arasındaki tesisatı ikmal etmeleri bekleniyor. Hat faaliyete başlayınca, Eskişehir • İzmit şebekeleri yapılacaktır. tstanbul Ankara Yalova telefonunun da inşasına başlanmıştır. Darıca ile Yalova arasmdaki de nîz kablosu temin edilirse yakında muhaberata başlanacaktır. 22 senelik kadın! Meğer İnegöl posta miivezzii kadın imiş! İnegöl posta müvezzii 325 tevellütlü Şevket Efendi askerlik mua yenesine davet edilmiş, iki doktor muvacehesinde ahvali sıhhiyesinin iyi olduğunu ve soyunmasına lüzunt olmadığını söylemiştir. Doktorlar so* yunmasında ısrar edince Şevket E fendi nihayet kız olduğunu, babası erkek çocuk istediği için ailesinin kız olduğunu kendisinden sakladıklarını ve büyüdükten sonra erkek cocukların serbestii harekâtına maHk olmak hoşuna gittiği için kızlığını herkesten sakladığını beyan et« miştir. Şevket Efendi sözüne de vamla demiştir ki: « Erkek hayatından çok mem • nunum. Kemalihahisle askerlik yapacağım. Erkekler gibi neşvünema bulduğum için bana askerlik hiç ağıı* gelmez. Beni bu hizmetten mahrum etmiyin!» Şevket Efendi, kendisîne şerh verilerek serbest bırakılmıştır. Eskisi gibi müvezzilik yapmaktadır. miş olacaktır. 112 bin lira olan Darüşşefaka bütçesinin geri kalan kısmı emlâk varidatı, iane ve rozetlerle temin edilecektir. Heyeti umtvTîîye içtimaında müessesenin tevsii çareleri düşünülerek bazı ıslahat yapılacaktır. Yusuf Şerif Buğday mes'elesinde alınan ve alınacak müessir fedbirler IBaşmakaleden mabaifi olan fikirleri hakkile tatbik oluna biliree bu sene için bu kadarının dahi hiç olmazsa vaziyetin vehamet peyda edecek şekillerde bozulma masına küllî yardımı olacağına şüphe yoktur. Hulâsa olarak Vekîl Beyefendi mahsul fazlasını millî piyasadan hariçte bulundurmak esasını vazediyor, ve bununla buğday fiatı üzerinde şu hedefi göz önünde tutuyor: « Fiat, meselâ tstanbul'da okka başına gümrük himayesinin nazarî olarak tayin edeceği f iattan nakliye, tahmil ve tahliye, sigorta ve diğer bilumum masraflar çıktıktan sonra elde edîlecek miktar olmahdır.» Bu ifade bizim anlayışımıza göre iki tiirlü yürüyebilen bir vaziyet gösterir: 1 : Buğday fiatı İıtanbul'da lâakal altı kuruştan aşağı düşmeme lidir. 2: Gümrük himayesi olan 6 'f bütiin masarife tekabül eden 2 kuruş, ki cem'an sekiz kuruş dahi îstanbul fiatına asgarî bir esas diye alınabilir. Hep imkân dahilinde olmak üzere tabiî ikinci hesabın tahakkuku ar zuya şayan görülür. Vekil Beyefendinin istikable, ama yakın istikbale ait olarak ileri sürdüğü hükumet düşünceleri bize daha ehemmiyetli göründü. Filha kika istihsal ve kıymetlendirme mes'elesi bütün iktisadiyatımızın belkemiğini teşkil etmekte olmak hasebile onun hükumetçe bütün kuvvet ve ehemmiyeti ile ele alınmış olmasındaki büyük millî menfaat pek meydanda bir hakikattir. Tedbirlerin bu seneye ait tatbi katında Ziraat Bankamızdan azamî dikkat istemek hakkımız ve ona bu büyük işte azamî muvaffakiyet temenni etmek vazifemizdir. Hüku • metin bütün kuvvetile müzaheret edeceği bu işte bankanın fazla dikkatle büyük muvaffakiyet temin e deceğinden biz kat'î surette emin bulunuyoruz. Neticede çiftçimizin mazhar olacağı yardım bütün memleketin şükranla karşılıyacağı çok büyük bir iş olacaktır. YUNUS NADÎ Yıldız birahanesi cinayeti muhakemesi Bundan bir kaç ay evvel Yıldız birahanesinde Bayburt'Iu Nazmi isminde biri sarhoş olduktan sonra arkadaşı Mehmet ile kavga etmiş ve kendilerini ayırmak için gelen meyhaneci Yorgi'yi kama ile öldürmüş ve Mehmed'i de tehlikeli surette cerhetmişti. Dün birinci cezada Nazmi'nin muhakemesine başlanmıştir. Nazmi ifadesinde cinayetini inkir etmiştir. Dinlenen iki şahit Nazmi'nin yedi sene mahkumiyeti bulunan bir sa bıkalı olduğunu, ve bu cinayeti de Nazmi'nin yaptığını söylemişlerdir. Muhakeme diğer şahitlerin celbi için talik edilmiştir. Pilot ihya Beyin cenazesi Bükreş'e giderken Bulgaristan'da sis yüzünden düşen tayyarenin pilotu merhum İhya Beyin cenazesi bugün vapurla Burgaz'dan şehrimize getirilecektir. Cenaze vapur • dan doğruca Fatih'teki tayyare a bidesine götürülecektir. Merhum için muhteşem cenaze merashni tertip edilmiştir. Saat Uçte Fatih parkmda toplanılacak ve cenaze bu radan ahnarak Edirnekapı'daki makberesine defnedilecektir. Bu kahraman medeniyet ve fen şehidine son hürmet rasimesini ifa etmek hepimiz için bir borç, bir vazifedir. Her sene nisan ayı zarfında içtitn« eden Cemiyeti Tedrisiyei tslâ • miye, bütçenin tetkiki için bu te • neki ictimaını tehir etmişti. Bu sene Evkaf 25, Maliye Vekâleti 15, Maarif Vekâleti 15, Idarei hususiye 25 ve Belediye 5 bin lira vererek Da • rüşşefaka'ya yardımda bulunacaklarından bu suretle Darüşşafaka bütçesinin 85 bin lirası temin edil • izmir'de bir cinayet Bu sabah saat yedide Ciğli mev kiinde Aslan isminde bir çiftlik beyi vaktile çiftliğinde çalışmış olan rençper Adem'i dört kurşunla öldürmüştür. Cinayetin sebebi Adem'in evvelce çiftlikte çalışırken birdenbire işini bırakarak çekilmesi ve çiftlik sahi binin de bu defa kendisile karşılaştığı zaman hiddetine hâkim olamamasıdır. Yarın gazetesi belediye davası Yarın gazetesinde «Yere batsın böyle Belediye!» serlevhasile intişar eden bir yazıdan dolayı Belediye • ce gazete aleyhinde bir dava ika • me edilmişti. Dün bu davanın ikinci cezada rüyetine başlanmış ise de mahkeme bu davayı salâhiyet harici görerek Ağırceza mahkemesinde muhakemesine karar vermiştir. Daröşşafaka bötçesi Bir şoför arkadaşını yaraladı Ankara'da şoför Sami isminde biri sarhoşlukla arkadaşı diğer bir şo • förü yaralamıştır. Sami tevkif edilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: