21 Ağustos 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

21 Ağustos 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ıCumhuriyet = •21 A§ustos1931 AMERİKA SULARINDA Fuat B. şikâyetçi Sabık Fakülte Reisi Ve j kâîete müracaat edecek Günün eğlencesi Nakili : ABİDİN DAVER 1 Bu günkü büyiik tahtelbahirler için Amerika'ya gidip gelmek işten bile değildir; fakat on beş sene evvel tahtelbahirlerin bu kadar uzun seyahatler yapabilmeleri mühim ve müşkül bir mes'ele idi. Filhakika umumî harbin basla dıeı 1914 senesinde denizalti gemilerinin en büyük ve en mükemmelleri bile Alman bahrivelilerinin dedikleri gibi bir «dikiş ma kinesi» nden başka bir şey de fcildi. Bunların en babavi^itleri bir defada aldıklan mahrukat ve levazımla 5,000 mil mesafe katedebiJdikleri halde bu kudret tedricen artarak dört sene sonra 13 bin mili tecavüz etti. Harbin ilk aylarında tahtelbahirier denizde ancak yedi gün kalabiliyorlardı. 1914 teşrinievvelinde U. 20 bu müddeti on püne çıkararak bir rökor tesis etti. Sonraları bu on gün çiilünç denilecek bir hale çeldi. cünkü kumandan Koohemal U. 151 ile hiç bir limana u?ramadan tam 113 srün denizde kalmağa muvaffak oldu. Darülfünun Divanı Edebiyat Fakültesi müderrislerinden Köprülüzade Fuat Beyin âli tahsil görmediğini ileri sürerek beşinci dereceye tenzl etmişti. Dün Darülfünun muhitinde bu tenzil dolayısile Fuat Beyin müteessir olarak müderrislikten istifa edeceği şayi olmuştur. Köprülüzade Fuat Beyden bu haberin doğru olup olmadığını sorduk. Bize şu cevabı verdi: İstifa edeceğime dair çıkan şayıalar doğru değildir. Boyle bir niyetim yok. Fakat müktesep hakkımı aramak için Vekâlete müracaat edeceğim. Çünkü ba rem derecem Vekâletin tasdikile kat'iyet kesbedecektir.» Takımımız Moskova'da parlak surette karşılandı Türk ve Rus futbolcuları sahaya kırmızı formalarla çıktılar Moskova 15 (Darülfünun takı mına refakat eden hususî muhabi rimizden) Saat sekizi on dört geçe Moskova garına dahil olduk. Eskiden tanıdığımız simalardan henüz kimse yoktu. Vagonumuza ilk seslenen zat Moskova'da Türk konsolosu Arif B. oldu, refakatinde sefaret kâtibi İzzettin B. vardı. Be yanı hoşamedî eylediler. Vagona bir matmazel ile bir iki zat daha geldi. Sovyet Hariciye Vekâletinde Şark şubesinden izam olunan (Polekof) Yoldaş bize tercümanlık ediyordu. Gelen zatlar spor teşkilâtı umumî kâtibi (Lef) Yoldaş ve bu teşkilâtın haricî şubesi kâtibi matmazel (Nelli Kıdmazova) başta olmak üzere teşkilât erkânı idi. Samimî bir tavır ve lisan ile bize hoş geldiniz dediler, hatır sordular. Teşekkür ve beyanı memnuniyet ettik. Bize tahsis olunan hususî ve taksi otomobillerile Dinamo stadına git • tik. Burası Moskova'nın şimali garbî müntehasına yakın bir mahaldir. Büyük ve mükemmel caddelerden sonra nihayete kadar devam eden koruluk ve bahçeli parklar arasında yapıl mış muazzam bir stat. Büyük antresinden girince çok şirin ve çok şık tarhedilmiş bahçecikler. Antrenin sağında iki katlı kübik manzaralı bir küçük köşk. Burası bizlere tah sis edilmiş. Yandan bir merdivenle çıkılıyor. Merdiven kırmızı kumaşIarla süslenmiş, basamaklara yol halıları serilmiş. Binanın üstüne boy dan boya kırmızı bir kumaş üzerine beyaz ile ve büyük harflerle hoş geldiniz yazılmış. Merdivene dizil dik, resimler çıkarttık. Köşkte yer lerimizi gösterdiler. Bu köşk içi de dışı gibi kübiktir. Bir büyük salonu ile üç odası var. Odaya girer gir mez kendimi İstanbul'da bir karanfil bahçesinde zannettim. Büyük büyük vazolar ve çiçeklikler içine yığın yığın, rengârenk keskin ko kulu karanfiller doldurulmuş. Odalanmıza taksim olduk. Yer lerimizi aldıktan sonra bizi stadın duş dairesine götürdüler, sıra sıra höcereler en son sistem konforlu duş mahalleri, bir kaç yüz kişilik so yunma dolapları bu muazzam stadın küçük bir kısmını işgal ediyor. Hem sıcak, hem soğuk duş var. Arka daşlar hep birer duş aldı, duştan sonra stadın hususî ve çok lüks büfesinde bize bir çay sofrası hazır lanmıştı. Havyar, tereyağı, peynir ile nefis bir kahvaltı ettik. Arkadaşlar istirahat için köşke ' avdet ettiler. Ben ve Zeki alâkadar zevat ile beraber kalarak program müzakeresine oturduk. Matmazel (Nelli) ve (Lef) Yoldaş ile bize daimî mihmandar tayin edilmiş olan (Sokolof) Yoldaş ve teşkilâtın diğer alâkadar erkânı bu içtimada hazır bulundu. Bizi yor mamak şartile gerek Moskova'da gerek bütün memlekette ne kadar fazla kalırsak o kadar memnun olacaklarını samimî bir surette ifade ettikten sonra evvelen Moskova'da iki maç sonra Leningrat ve Har kof'ta birer maç olmak üzere dört müsabaka ve Odesa'da da bir oyun oynamağı arzumuza terkettiler. Çok samimî ve çok mültefit bu lunan bu zevat her arzumuzu ka ! bule müheyya olduklarını ve her türlü esbabı istirahatimiz için azamî gayret edeceklerini söylüyorlardı. Aramızda hakemlik edecek bir zat olup olmadığını sordular, vardır dedik. Hangi oyunda hakemlik et mesini arzu edersiniz diye sordular. Bizim için sizin hakem, bizim hakem diye bir fark olmadığını, hatta iki oyunu da onların hakemi ile maalmemnuniye oynıyacağımızı söyle dik. Israr ettiler. İki maçtan birini sizin hakem idare etsin dediler. Biz onlara terkettik, onlar bize ısrar ettiler. Nihayet Zeki mes'eleyi halletti. Avucuna dir düğme sakladı. Bu düğmeyi bulan tarafın hakemi birinci oyonu oynatacaktı, Matmazel (Nelli) düğmeyi buldu. Birinci maçın ha • kemi onlar tarafından intihap olunacak, ikinci maçı da bizim hakem Kemal Rifat B. idare edecek. Hallolunacak bir müşkül daha kalmıştı: Formalar. Bizim forma lar da kırmızı, onların da kırmızı. Biz değiştirelim dediler. Hayır de dik, bir defa siz değiştirin, bir defa da biz. Gene ısrar ettiler. Bu işi de ben halledeyim dedim, oyuncuları mızı ayırmağa lüzum yok. Mademki dost ve kardeş oyunudur. Yirmi iki oyuncu da ayni formayı taşısın.. tyi ama hakem nasıl farketsin dediler, hakeme ihtiyaç yoktur. İdman sa hasında dostlar birbirinin hakkını hakemsiz de teslim ederler, dedim, hep gülüştük. 23 pazar günü (Leningrad) da oranın muhtelit takımile 27 perşembe günü (Harkof) ta Okrayna muh telît takımile oynıyacağız. Maahaza bugünleri bu akşam Zeki ile bir daha tetkik edeceğiz. İstirahatimize vakit kalsın diye tren zamanlarına ve aralardaki seyahat müddetlerine göre bu tarihler bize muvafık gel mezse tebdil edeceğiz. Stadı gezdik. Ne muazzam, ne mükemmel bir bina, serapa beton. Saha ne kadar güzel, yemyeşil dört parmak çimen. Etrafında güzel iki pist. Atlamalar ve atmalar için ayrı a y n yerler var. Stadda otuz bin kişilik numaralı oturma mahalli var, ayakta durabilecek kısımlar müstesna. Stat hükumetin muavenetile ya pılmış, fakat bugün münhasıran Dinamu kulübünün idaresindedir. Bugün bir yevmi mahsus imiş. Sahada yüzlerce genç, dinç, idmancı koşuyorlar, atlıyorlar, atıyorlar, askerî bir muzika terennüm ediyor. Kısım kısım kıtaatı askeriye gelip gidiyor, yarışlar yapıyorlar. Köşkümüzde bizim işlerimize bakmak üzere muvazzaf kılınmış ter temiz beyaz elbiseli kadınlar var. Telefon var, odalarda kâğıtlar, hokka takımları, elektrik tesisatı, her türlü levazım mevcut. Tertemiz havalı, açık manzaralı bu yerden çok memnunuz. Alayiş ve nümayişten uzak faka çok ciddî ve çok samimî hüsnü muameleden fevkalâde mütehassis olduk. Evvelki tertibe rağmen saat beş buçukta çaya götürdüler. Bu kadar fazla ikram karşısında midelerimi zin muhafazası ile iştigal etmek ayrıca mühim bir mes'ele teşkil edi • yor. Akşam yemeğini saat on buçuğa talik ettik. Çünkü bizi at yarışlanna davet ettiler. Gündüzün beşte baş layıp gece on bire kadar devam eden bu yarışların icra edildiği stat muazzam bir sahadır. Fevkalâde büyük ve mükemmel bir binası vardır. At ve araba koşuları için mü • kemmel pistleri var. Binlerce kişilik tribünleri var. Bütün sahada elektrik tertibatı var. Bu lâmbaların mec muu bir milyon mum kuvvetinde ediyor, şimdi bu satırları da burada hususî bir tribünden yazıyorum. Binlerce halk var, tek ath briçkaların müteaddit yarışlarını seyrediyoruz. Saat dokuz lâmbalar gene yandı. Yarış devam ediyor. Herkesin elinde program bahsi müştereke iştirak ediyorlar. Zeki beş ruble koydu, yirmi üç ruble aldı. T. S. Dünkü bilmecenin halledilmış şekli 1 KEMİN, 2 ELİM, 3 RAKİP, 4 ENCAM, 5 MÂŞUK, AGYAR, 7 SEVGİ, 8 LEVENT, 9 IRMAK (KEREM ASLİ) Bugünkü bilmece A, BUK, DOS, GAÇ, GE, GÖL, HİL, I, KA, KE, LO, MEL, NEK, ÖR, RAK, SA, SAY, TEM, TIR, TOP, ÜL, VAN. Yukarıdaki hece1 leri ikişer ikişer 2 .... yanyana getirip a • 3 şağıdaki tarifels?* 4 göre birer keiime S .... teşkil ettiğiniz tak6 dirde, baş hafleri 7 yukarıdan aşağı o8 kunuca: 9 BİR AĞAÇ İS10 .... Mİ 11 Meydana çıkacaktır. 1 Kırma pervaz; 2 • Tabiî şemsiye; 3 Bir cenup rüzgârı; 4 Kışır; 5 • Kokulu bir ot; 6 ö l ü rüzgâr; 7 • Kıyı; 8 Model; 9 Saye; 10 • Memleket; 11 Nihayet hepimizin girpceği yer. U151 tahtelbahrile 113 gün denizde kalmak suretile hâlâ kırümamış bir rökor tesis etmiş olan Kumandan Kophamel Mekteplere Nasıl girilir? [Ağustos ve eylul ayları zarftnda bilumum mekteplerde kayıt ve kabul muamelesine baslamr. Muhterem karilerimize bir kolaylık olmak üzere her gün mevcut mekteplerimizden birinin kayıt ve kabul şartlarını neşre devam ediyoruz. tstanbul Ziraat, Darüsşafaka, Hava Makinist, Yüksek Baytar, Askerî Tıbbiye, Yük sek Orman, Zonguldak Maden Meslek, Ebe, Yüksek Deniz Ticaret, Mülkiye ve Terzilik mekteplerinin kaytt ve kabul şartlan bundan evvelki nüshalarımızda münderiçtir.] Bir kainvalde kafeste Napoli 19 (A.A.) AtripaldaEvvellino'dan bildirildiğine göre Sanacoret Raffale isminde birisi kaynanasmı kendi lehine bir vasiyet name tanzimine icbar için tahtadan bir kafese koyarak bir a y hapis etmiştir. Polis, cinayeti bugün meydana çıkarmış ve betbaht kadını kurtarmıştır. Kadınm vaziyetî vahimdir. Sanacore ile şeriki cürmü olan karısı te'kif edilmiştir. pur batırmış, o tarihte Amerika benüz harbe isirak etmemis oldueu için 16 Amerikan mubribi bu heyecanli manzarayı sadece sey 1918 senesinde Amerika sulaAmerika'ya ilk giden Alman nnaeriderek orada harp eden Alharo tahtelbahri kumandan Rose man ts?V"lb?hir krovazörleri yedi nin U. 53 tahtelbahriHir. Ondan tanedir. Bunların arasında harn bir müddet evvel meshur ticaret aremisi haline sokulan ve U. 155 tahtelbahri Deutshland, Doyç «sîmini «lan ticaret taHtelb»rtri land Almanya'dan Amerika'ya Dput«c^»Wnd ta vardj. Ru vedi cekadar gidip eelmeğe muvaffak mi icinde serpüzeşti en heyecanlı olmuştu. U. 53 ün seyahati 1916 olan U. 151 dir. evlulündedir. Demek ki daha harMuhter^m karilerime bir Amej bin ikinci senesinde Alman tah rikan muharririnin eserinden o telbahirleri fevklâde bir terakki nun maceralaımı nakledeceğim. * ** ve inkişafa mazhar olmuşlardı. Filvaki U. 53, Bremen ticaret tah Aırenka sahillerinebir akm telbahrini himaye etmek icin si1918 senesi haziranının ilk ?ünmalî Amerika sahillerinde Meulerinde Amerika ahalisi. harn heport ve Rhode İsland'a kadar gitvecamnın i'k ürnermesini duydumistir. Bremen yolda batmış lar. Alman'lar, Fransa'da taarruzolduğu için Amerika'ya valannı siddetle ve muvaffakivetle ramamış tse'Vre U. 53, gidip çel'lerletivor'ard'. Amerika asker me 42 gün süren bir seyahat yapleri de muharebelere istirak etmişmağa muvaffak olmttştur ki bu se tj. MesMenin ruhu, Fransa'daki yahat 720 tonluk mütevvassıt tah müttefikin ordularının Alman te'**''1~« icin bir rökor teşkil et savletine davanıp dayanamıva miRt'"' 11. 53 yağ ve petrol almacaklarmda idi. tste tam bu buh 7 dar> 750 mil katetmiş, bütün bu rani' anlarda »rii ki bütün Ameris e v ^ t esnasında yalnız 2 bucuk ka Ha'kı ve bi'hassa Atlas Okyanna <?iderek orada harp eden Al nos sahilleri ahaHsi, pa'etplerin manya'ya döndüeü zaman sarnıç birinci sahifelerinde iri harflerle lannda daha 14,5 tonluk mahruvaz''mıs su bashkları okudular: kat vardı. Mürettebatın sihhati «Bir Alman tahtelbahri Ameriyerinde idi. Nanluckett fener geka sularında dolaşıyor.» Mabadı var misinin civarında, yedi büyük va Zeppelinin seyahali Londra 19 (A.A.) İngiltere, İrlanda ve tskoçya üzerinde uçup dolaştıktan sonra avdet eden Zepplin balonu saat 18 e doğru Londra üzerinde dolaşmış ve Hanword istika • metinde yoluna devam etmiştir. Balon saat 18/30 da Hanword'a gelmiştir. Zepplin saat 19/15 te muvaffa • kiyetle yere inmiştir. Saat 19/34 te Almanya'ya dönmek üzere tekrar havalanmış, cenubu şarkî istika metini almış ve saat 20/15 te Sauth End üzerinde ucmustur. Muallim mektepleri 1931 bütçe kanunu mucibince bu sene lise ve orta mekteplere meccanî leylî talebe almmıyacaktır. Muallim mekteplerinin birinci smıfma almacak talebenin müsabaka imtihanları 1 eylul 931 tarihinde muallim mektepleri olan vilâyetlerde muallim mekteplerinde ve muallim mektepleri bulumıyan vilâyetlerde de orta mekteplerde yapılacaktır. İmtihana gireceklerin aşağıda gösterilen şartlan haiz bulunmaları lâzımdır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak, 12 yaşından küçük ve 16 dan büyük ol mamak, ilk mektep tasdiknamesini haiz olmak, uzvî kusurları bulunmamak. sari ve muzmin hastalıklardan salim olmak. Bu şeraiti haiz bulunanlar namzet kaydedilmek üzere 27'8'931 perşembe akçamına kadar muaîlim mektepleri ve muallim mektebi olmıyan vilâyetler de maarif müdürluklerine müracaat etmelidirler. Muallinı mekteplerinin diğer sınıflarına girmpk istiyenlerin imtihanları muallim rnekteplerinde yapılacaktır Bu gibilerin dof rudan doğruya girmek istedıkleri muallim mektepleri müdürluklerine müracaat etmeleri icap eder. Yukarıda bildirildiği veçhile imtihanlar mekteplerde yapılacağından istidalann doğmdan doğruya vekâlete değil. muallim mekteplerilf Maarif müdürluklerine verilmesi ve Maarif Vekâletine gönderilecek istidalara bu ilânla cevap verilmiş oldu ğundan vuku bulacak müracaatlere Ve kâlet tarafından ayrıca cevap verilmiyecektir 31 milyan ÇinTı meskensiz Nevyork 19 (A.A.) Hankeou*dan bildirildiğine göre feyezanlar dolayısile 31 milyon Çin'li mesken siz kalmıştır. Solhlhat U Sıhhiye müsteşarı gitti Bir müddettenberi şehrimizde bulunan Sıhhiye Müsteşarı Hüsamettin Bey Ankara'ya avdet etmiştir. İkinci devre başlıyınca gene Türk'Ierin kazanacağı zannediliyordu. Fakat her zamanki gibi Mos kova takımı ikinci devrede daha iyi oynadı. Bir defasında Moskova kalesi boş kaldı. Açık kaleye atılan topu Kapiten Selin bir kafa vuruau ile kurtardı. Moskova'hlar maçı atletik kabi liyet ve enerji sayesinde kazandı, fakat teknik itibarile Türk'Ier biz den kuvvetlidirler. Moskova halkı çoktanberi bu kadar enteresan bir maç seyretmemistı. Bu maçı seyredebilmek için bir çok kimseler tatil günlerini değiştirmiş lerdir. İki maç için 130 bin bilet satıldı. Dünkü maç 1924 tenberi her iki memlekette de futbolün terakki ettiğini gösterdi. Moskova'lılar ga libiyeti enerjileri sayesinde kazandılar, Türk'Ier çok yüksek bir teknik ve tatbik göstermişlerdir. Moskova'da Rus takımma 32 yenildik (Birinci Sahifeden mabait) kalesi bir tehlike geçirmiştir. Ta kımımız, bugün her nedense ahenksiz bir oyun oynamağa başlamıştır. Bunun ilk neticesî olarak Rus'lar birinci golü atmışlardır. Çok geç meden sol açıklarının ayağıla ikinci gol de kalemize girmiştir. Bu sırada takımımız kendini tophyabilmiş, canlı ve zevkli bir oyun oynamağa başlamıştır. On dakika sonra Muzaffer ilk golümüzü yapmıştır. Devrenin nihayetine doğru ha kem, Rus'lar aleyhine bir penaltı cezası vermiş, fakat Muzaffer bunu atamamıştır. İlk devre böyle bitzniştir. meden Rus'ların ikinci gollerini de kaydettiklerini söylemiştir. Bu iki gol Türk takımı üzerinde derhal tesirini göstermiş ve Darülfünun'lular bu andan itibaren mükemmel bir oyun oynamağa başlamışladır. Bu suretle çok kombine bir iniş esnasında Muzaffer Türk'lerin ilk golünü kaydetmiş ve pek çok alkış lanmıştır. Haftayımın sonuna kadar de vam eden Türk hücumları Rus müdafaasının çok fedakâr, fakat favullu müdahaleleri ile maalesef âtıl kalmıştır. Haftayımın sonlarına doğru gene bir Türk hücumunun favullu bir surette kırılması üzerine hakem lehimîze penaltı cezası vermiş ise de golümüzü kaydeden bunu gole tahvile muvaffak olama • mıştır. İkinci devrede oyun daha ziyade Türk takımının hâkimiyeti altında cereyan etmiş ve fakat kalecinîn hatalı bir çıkışından istifade eden Rus'lar üçüncü gollerini yapmışlardır. Bu sırada yaralanan Sadi 20 dakika oyundan çıkmağa mecbur kalarak yerini Ulvi'ye bırakmış ve kaleye Rıza geçmiştir. Bundan az sonra Rus kalesini sıkıştırmağa başhyan takımımız bir gol daha kay detiş ise de hücum mesaisine rağmen devre sonuna kadar müsavatı te min edemiyerek 3 2 Rus'ların galibiyeti ile neticelenmiştir. Zeki Bey Rus millî takım oyun • cularınm irî ve atlâtik meziyetlere malik iyi oyuncular olduğunu ve takımımızın bugünkü oyunu Moskova muhtelitine karşı oynadığı oyundan daha çok güzel olduğunu müsabakanın sade bir şansızlık eserî ola rak kazanılmadığını söylemiştir. j Kara Ali'nin muhakemesi Gebze ve havalisinde bir çok kimseleri öldürmek cürmile mahkemeye verilen Kara Ali ve avenesinin mu hakemesine dün Birinci Ceza mahkemesinde devam edilmiştir. Dünkü muhakeme neticesinde bazı noktaların tenviri icin yeniden bir çok şahitlerin celbine ve mahallinde tet kikat yapılmağa karar verilmiş, muhakeme talik edilmiştir. Hâkimlere kiifür eden mahkum Yasef isminde bir yankesici dün İkinci Ceza mahkemesinde beş ay yirmi gün hapse mahkum olmuş, kararın tefhiminden sonra maznun, heyeti hâkimeye küfür etmeğe başlamıştır. Hemen zabıt tutulmuş, hakkında takibata başlanmıştır. îkinci devre İkinci devreye çok serî bir akınla başlanmıştır. Her iki takım kalesi de bir çok tehlikeler geçirmiştir. Devrenin ortasında Rus sağ açığı topu ortaya atmış, merkez muhacimleri kafa ile üçüncü golü yapmıştır. Bu sırada merkez muavin Sadi has talanmış, kaleci UIvi Sadi'nin ye rine, P.ıza da kaleye geçmiştir. Takım bu vaziyet dahilinde daha îyi oynamağa başlamıştır. Beş da kika sonra bizim takım ikinci golü atmıştır. Oyun 2 3 mağlubiyeti mizle bitmiştir. Birinci maç hakkında Rus gazetelerinin mütaleaları Moskova 19 (A,A.) TürkRus futbol maçından bahseden Komso molskaya gazetesi (Türk futbolcularından yüksek oyun tekniği öğrenin) serlevhasile yazdığı makalede diyor ki: «Birinci devrede Türk takımı nın çok kuvvetli olduğu görülmüş ve Moskova takımının kazanacağmdan ümit kesilmişti. İkinci davre Moskova takımı Türk'lerin oyununu anladı ve iyi bir oyun gösterdi. Moskova maçı kazandı. Fakat futbolcularımız Türk'lerden oyun tekniği öğrenmelidirler.» Vecernaya gazetesi de, 65 bin seyirci Türk futbolcularını alkışladı. Binlerce halk maçın neticesini dı şarıda bekliyordu. Türk'Ier oyunun başlangıcından itibaren hâkimiyeti ellerine aldılar. Moskova defansı sinirlendiler. Türk'Ierin her attıklan topta bir maksat vardı. Hatta oyun bir bire berabere olduğu zaman Türk'Ierin hücum hattı yıldırım sür'atile bir buçuk dakika içinde 21 galip vaziyete takımını geçirdi. Bugünkü spor faaliyeti Büyükdere yüzms havuzunda bugün müteaddit deniz sporları ya pılacaktır. Denizcilik heyeti, »por cuları deniz sporuna teşvik etmek için bir deniz sporları bayramı tertip etmiştir. Deniz spor bayramı bugün icra edilecektir. Kasımpaşa İdman kulübünden Kasım Efendi de Anadolukavagı'ndan denize girerek Büyükada'ya kadar yüzecektir. Bu büyük yüzme yarşına dört: müsabık daha dahil olmuştur. Bunlar da Yavuz'dan Muzaffer, Ana dolu kulübü denizcilik kaptanı Bürhanettin, Büyükdere'den Zeki Beyler ve Güzin Hanım isminde bir Türk kızıdır. Müsabıkları Galatasaray ve Beykoz fıtaları, hususî motörler takip edecektir. Bu muazzam yüzme mukavemet yarışı çok heyecanlı olacaktır. "Bıldırcın,, ve "Allo Allo,, davaları «Bıldırcın» ve «Allo Allo» mec muaları aleyhine acılan müstehcen neşriyat davasına dün Birinci Ceza mahkemesinde devam edilmiştir. Maznun vekili, bu mecmualarda çıkan resimlerin bir ehli vükufa havale edümesini talep etmiş, bu talep kabul edilmemiş, fakat maznunlar tarafından gösterilecek müdafaa şahirlerinin celbine karar vererek muhakemeyi talik etmiştir. Zeki Bey maçın tafsilâtını anlatıyor Radyo bu tafsilâtı verdikten sonra Türk takımının kaptanı Zeki Bey radyoya gelmiş ve maçı şu suretle an'itmıştır. Zeki Bey; ilk son dakika zarfında takı mın kendisini toplamadığını ve bu yüzden seri bir akınla inen Rus sağ açığınm ortaladığı topu merkez muhaciminin bir kafa vuruşile Türk kalesine soktuğu ve arası çok goç »anrHaıırdl. Bnıl Tütön inhisarındaki murakıplar Tütün İnhisarındaki Maliye mürakıplarının adedi dörtten ikiye indirilmiş, Cavit ve Talât Beyler a çıkta kalmışlardır. Eyüp İdman Yurdu kongresî Eyüp İdman Yurdu kongrefti dün alssam toplanmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: