1 Eylül 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

1 Eylül 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ktumnurıyet MEMLEKET MEKTUBU Suriye'nin istiklâli bir çok şartlara muallâk.. Manda sahibi olan Fransa'nm huku kuile kapitülâsyonlar ipka edilecek! Paris 30 (A.A.) Fransız Hariciye Nezaretinin tebliğinin tam metni: Cenevre'den gelen bîr telgrafna tne, mandalar komisyonunun Cemi yeti Akvam meclisine vermiş olduğu rapordaki bir fırkanın orada yanlış anlaşılmış olduğunu göstermektedir. Filhakika, bu fıkradan Fransa'nın Suriye'deki mandasını terkedeceği manası çıkarılmıştır. Hakikî vaziyet, şudur: Suriye ve Libnan'da vuku bulan terakkiyat hakkında, Cemiyeti Akvam mandalar komisyonuna tnaIumat veren Fransa mümessili, siyasî, iktisadî ve idarî sahaîarda elde edilmiş olan neticelerin, hali hazırda manda akitnamesine tevf ikan idare dilmekte olan bu memleketlerle Fran sa arasındaki münasebetlerin, bu münasebetlerin vâsıl oldukları tekâ • mül derecesine uygun bir esasa istinat ettirilmek suretile tesis edilebileceği anı derpiş etmeğe müsait ol • duğunu bildirmiştir. Bundan başka. komisyon, yeni devletin atideki hususatın teminini taahhüt eylemesini teklif etmektedir. 1 Irk, lisan ve din itibarile mevcut ekalliyetlerin filen himayesi; 2 Ecnebilerin imtîyazları; 3 Ecnebilerin kapitülâsyonlarla temin edilmemiş olan hukukî ve cezaî hususattaki menfaatleri. 4 Vicdan hürriyeti, mezhepler ahkâmının ve dinî faaliyetlerin serbestçe icrası; 5 E«ki mandeter devlet tarafından deruhde edilmiş ve muntazam surette yerine getirilmiş olan malî mükellefiyetler.. 6 Manda rejimi esnasında muntazaman kazanılmış olan her nevi hukuk; 7 Manda rejimi esnasında man dater devlet tarafından, idare et • tiği memleket namına aktedilmiş olan gerek umumî ve gerek hususî beynelmilel mukavelenamelerin mer'iyetinin muhafazası, bu nevi muka veleler, natık oldukları müddet zarfında mer'i olacak ve bunların feshi taraf eynin ihtiyarına tâbi bulunmak şartile mukayyet olacaktır. Mandalar komisyonu, yukarıda sarahaten zikredilmiş olan esash taahhütler haricinde yeni devletin, mu kaddema iktisadî müsavat rejimine tâbi olması hasebile muvakkaten Cemiyeti Akvama dahil devletler hakkında mütekabil olmak kaydile en ziyade mazharı müsaade millet muamelesi yapmağa muvaf akat etmesinin şayanı arzu olduğu mütaleasındadır. Aksine tesir Muhterem Nadi Beyefendi, Bugün Ankara'ya gelen Cumhuriyet'in başmakalesini okudum. Ge rek endişenizle, gerek gösterdiğiniz çare ile yaranın tam göbeğine bas mışsınız. Bir kaç gündür bankanın borca bedel buğday alışından çı kan fena neticelerle müteessiriz. Çünkü bütün zahireciler, bilhassa stokçular piyasadan el çekiyorlar. Esa sen borca bedel buğday vermekle çiftçi bir şey elde etmiyordu. İhtimalki, borcun daha biraz gecikebilecek tesviyesinde tacile sevkolunuyor du. Zahireci bankaların bir gün münasebetsiz bir zamanda stoklarını meydana dökeceğinden korkarak zahire almağa cesaret edemiyor. De mek buğday pazarı bir kaç gün ev velki hararetini de kaybediyor. Bu bankanın iddiharından beklenen fiat yükselişini karşılıyarak aksi netice veriyor. Felâkete bak ki köylü dünkü fiatla buğdayını satıp para bulacak meydanı da kaybediyor. Buyurduğunuz gibi buğday banka depolarına terhin edilerek küçük bir faizle pa ra alınırsa çiftçi hem derdini gör • mek için para bulmuş olacak, hem müsait fiatların gelmesine intizar i çin meydan bulacak. Bunda başkaca iktisadî ve içtimaî bir fayda da melhuz. Buğdaylarım bir depoda toplıyarak müsait satışlara intizar etmenin faydasını bilfiil ve bittecrübe gören çiftçiler kooperatife doğru küçük bir adım da at • mış olacaklardır. Bankaların faydasız belki de za rarh görülen bu teşebbüslerini buyurduğunuz şekle doğru döndürmek için zaman geçmemiş bulunmakta * dır. Hürmetlerimi arzeder, tasdiimin affını rica eylerim efendim. H.F. NALINA MIHINA Trakya mektupîarı Lüleburgaz hayvan sergisi AIpullu fabrikasmda faaliyet Feci bir taarruz Lüleburgaz 25 (Hususî) Yarış ve Islah Encümeninin teşvikile vü cude getirilmekte olan hayvan sergisi dün Kırklareli Valisi Beyin huzurile açılmıştır. Sergide sair senelere nisbetle bu sene daha büyük bir faaliyet görülmekte idi. Bu sene sergiye iştirak eden hayvan lar arasında bilhassa güzel taylar pek çoktu. Diğer hayvanat methe şayan evsafta görülmemekle bera ber içlerinden nisbeten güzelce olanlar mükâfatlar kazanmışlardır. Sergiler nizamnamesinde ve tef rik için vazolunan şekilde görülmekte olan bazı mahzurların tashih ve ıslahı için sergi heyeti fenniyesinden mütehassıs zevatın bir raporla ma kamı aidine müracaatte bulunacaklarını haber aldım. İki gün devam eden sergiyi bin lerce halk gezmiştir. Civar kasaba ve vilâyet merkezlerine de sergiyi ziyarete gelmek arzu edenlerin tren ücretlerinin yüksekliğinden ve vesaiti nakliyenin azlığından şikâyet etmekte oldukları işitiliyordu. Trakya'da bu sergi devam ettiği günlere mahsus olmak üzere şark şimendi ferlerinde bir tenzilâtlı tarife tat > bik ettirilmesini halk arzu etmektedir. Serginin ikinci günü akşamı sergi heyeti tarafından mükâfatlar tevzi edilmiştir. pagandalar ve teşvik ile çok güç liikle pancar eken köylü bu sene çok biiyi'k hir muhabbet sevki ile pancar ziraatine sarılmış ve ilk sene lerde ancak 3035 bin dönüm, diğer senelerde 4050 bin dönüm pancar zerolunan Trakya'da bu sene dok san bin dönümden fazla pancar zeredilmiştir. Köylü ve zürra nazarında pancardan fazla temettü temin edeceğine kanaat getirilmiş olan kavun karpuz ekmiş olanlar vagon parasını çıkaramıyacak kadar fiattan düşmüş olan bostancıhğa da tövbe etmişlerdir. Köylü fabrikadan alacağı beş on para pancar bedeli kazancına bazı alacakhlar tarafından haciz vazo lunduğunu görerek çok müteessir olmaktalar . Bu sene tevsi olunan AIpullu fabrikası geçen senelerin kampanyasında yevmiye işlemekte olduğu 550600 ton pancara mukabil bu sene yev miye 1170 ton vasatî olarak 1080 ton pancar işlemekte ve daha temiz ve iyi şeker istihsal etmektedir. Bu sene f abrikada kesme şeker de imal edilecektir. * * * Çallı'nın bir şikâyeti Meşhur ressam Çallı İbrahim Bey, dün idarehanemize gelmişti. öteden beriden konuşurken birdenbire bağırdı: Herkesin sağdan soldan şikâ yetlerini yazıyorsunuz. Benim de bir şikâyetim var ama yazamazsınız. Hele, söyle bakalım. Belki de yazarız. Benim şikâyetim gazetelerden de onun için yazamazsınız, diyo rum. Şikâyetin bizdense daha iyi yazarız, söyle, neymiş bu şikâyetin? Hükumet memurlara aylık veriyor, size ne oluyor da maaş yarın verilecek, bugün veriliyor, diye yazıp duruyorsunuz. Bunu yazmakta mana ne? Alacaklıları üç dört gün evvelinden seferber etmek için mi yazıyorsunuz? Gazetede maaş haberini okuyan ne kadar esnaf ve ala • caklı varsa hepsi, sabahleyin Fın dıklı'da arzı endam ediyor ve kapıyı tutuyorlar. Ellerinde birer gazete, maaş verilmiş diye boğazıma sarılıyorlar. Maaş sahipleri, maaşın ne vakit verileceğini gazetecilerden iyi bilirler. Onun icin, Allah aşkına, ne günü maaş verileceğini yazıp ta bizi esnafın ve alacakhların eline düşür Mes'um rakam Avrupa Birliği Zeppelinin 13 yolcusun Tevfik Rüştü B. Cenevre'ye vasıl oldu dan biri tayfa kaydedildi Cebelitarık 31 (A.A.) Graf Zeppelin; dün saat 15,30 da Cenubî Amerika istıkametînde Cebelitarık boğazını geçmiştir. nrı«wu~ıii>ıuııerı Ol (/\./\.) Z,ep * Çin feyezanı Ölülerin miktarı 200 300 bin raddesindedir Şanghay 31 (A.A.) Tiangsu eyaletının büyük bir kısmı Yang Tse vadisindeki f eyezanlar yüzünden tamamile su altında kalmıştır. Çin'de pamuk yetiştirilen başhca saha bu eyalet dahilinde bulunmaktadır. Tayyareler tarafından yapılan keşf in neticesine göre, 3600 mil mürabbaı imtidadında bir saha su altında buiunmaktadır. Yalnız büyük kanalın civarında bulunan ve etrafı duvarla çevrilmiş olan şehirler bu felâketten kurtul muşlardır. Çin hükumeti tarafından yapılan resmî tahminlere göre ö lenlerin miktarı 200 bin ile 300 bin arasında bulunmaktadır. Hankeou 30 (A.A.) Son feyezanlar hakkında Hankeou jandarmasının raporu 163 bin hane ve binanın tamamen harap ve oturulması gay rimümkün bir hale geldiğini, mahallî nüfusun yarısı olan 782 bin kişinin meskensiz ve yardımsız kaldığını, 250 bin kişinin de feyezandan ölmüş olduklarını dercediyor. 500 bin nüfusun muhaceret ettiği hesap edil mektedir. Cenevre 30 (A.A.) Türkiye Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Bey, M. Schober ve tspanyol murahhas • larınu. bir kısmı Cenevre've srelmis pelin'de ekserisi Alman olmak ve bu meyanda Almanya'nın Buenos Aires konsol jeneral M. Socring bulunmak üzere 13 yolcu vardır. Balonda hiç bir kadın yoktur. Yolcu listesi, on iki rakamnda kapatılmıştır. Kaza ve kaderle oynamamak için on üçüncii yolcu tayfa kaydedilmiştir. Avrupa Birliği tetkik komisyonu Cenevre 30 (A.A.) Avrupa birliği tetkik komisyonu mesaisini bitirmiş ve hazırlanan raporu kabul et miştir. Avrupa Birliği ihzarî komitesi pazartesi günü toplanacak ve içtimaa Türkiye, Rusya murahhasları da dahil olmak üzere bütün Avrupa dev letleri iştirak edecektir. . & tM Maaş Ankara 31 (Telefonla) Yarın memleketin her tarafında memur maaşlarını verebilmek için Maliye Vekili her vilâyete tediye emri göndermiştir. Tayinler Ankara 31 (Telefonla) Tuz İnhisarı Umum Müdürlüğüne 400 lira ücretle Fevzi Bey ipkaen tayin edilmiştir. Aydın Tapu Müdürü Ali Rıza Bey Vekâlet emrine alınmış, yerine tzmir kadastro azasmdan Kadri Bey tayin edilmiştir. Konya Muallim mektebi terbiye ve ruhiyat muallimi Şevket Bey Denizli Maarif müdürlüğüne tayin edilmiştir. Paris muavin konsolosu Beha Bey kendi derecesile merkeze naklolu • narak yerine Hariciye şube müdi riyeti Başkâtiplerinden Vahit, merkezdeki elçilik dairesi ikinci kâtipliklerine Neşriyat şubesi mümeyyizi Nurettin ve Matbuat şubesi tetkik memuru Mehmet Ali, merkezdeki konsolos muavinliğine Zat işleri tahakkuk memuru Salâhattin Beyler tayin olunmuşlardır. sarp ormanların derinliklerine doğ. ru kaçıran bir sırtlanın merhametine güvenmeğe benzer. Zavalh Lilâ! Acı hakikatlerin çirkefi içine yu • varlanan toy ve temiz mahluk! Size belki saygısız görünecek bir teklifte bulunacağım. Buyurunuz. Hemşirenizin odasını görmek isterim... Bir polis hafiyesi değilim ki parmak izîerine merak edeyim! Ancak Matmazel Lilâ'nın içinde yaşadığı samimî çerçeveyi uzun boylu tetkik etmekle vaktimi kaybetmiş olacağımı zannetmiyorum. Rica ederim efendim. Size ta mamile itimat ettim. Hayatımız sizin için açık bir kitaptır. Lilâ'nın odasını ve içindeki bütün eşyayı arzu ettiğiniz şekilde tetkik ve muayene etmekte tamamen serbestsiniz. Matmazel dö Radeski'y» takip ettim. Bir kapı açtı ve: Buyrunuz, dedi. İşte burası! Lilâ'nın odası. Hangi kudretli şair bir genç kız odasınm ilham ettiği bütün hisleri tamamile ifade edebilir! İşte, ilk hislerin, ilk arzularm kekelenerek tevdî edildiği yer! Genç kız muhayyelesinin her gün yavaş Muamele vergisi tenzilâtı Ankara 31 (Telefonla) Yeni muamele vergisi kanunu mucibince sınaî müesaeselerin vergisinden tenzil edilecek mevaddı iptidaiye miktar ve kıymeti hakkında Maliye ve İktisat Vekâletlerinin müştereken hazırladığı cetvel Heyeti Vekilece tasdik edilmiştir. Maliye, cetvelin su reti tatbikına dair ihzar ettiği izahnameyi bugünlerde vilâyetlere ta • mim edecektir. izmir varidat müdürlüğü Ankara 31 (Telefonla) İstanbul Vilâyeti Varidat müdürlerinden Âmir Bey terfian tzmir Varidat Müdürlüğüne tayin edilmiştir. Basra'da kolera Basra 30 (A. A.) Koleradan şimdiye kadar 366 kişi ölmmiişür. 692 musap ta tedavi altında bulunmaktadır. yavaş ördüğü pembe tülün muhafaza olunduğu mahal. Oda kapısının önünde hareketsiz kaldım! Çok müteheyyiçtim. Baharı hayatınm heyecanh saatlerinde Viyana'h bir genc kızın tatlı raşeler geçirdiği basit bir odanın önünde ne duyulursa onu, fakat çok fazlasile hissediyordum. Birdenbire kendime geldim. Matmazel dö Radeski ha fifçe öksürdü ve eşiği geçmiyerek kapının yanında durdu. Aydınlık bir oda... İki büyük tül perde pencereleri örtüyordu. Aynalı dolup, Marie Terez sitilinde bir komodu andırıyordu. Duvarda Balestrieri'nin Sonat a Krayzer namındaki tablosunun kopyesi. Odada ocak yok; buna mukabil sarı fayanstan fıçı şeklinde müdevver bir soba. 27 şubat gecesindenberi, açık mavi saten yorganı kapalı duran yatağa yaklaştım. Lilâ, dö Radeski'nin hayal beşiği olan bu yatağı, dalgın dalgın, uzun uzun seyrettim. Bu beşiğin kucağına ne emeller, ne hulyalar tevdi olunmamıştı: Tarif ve tavsif imkânı olmıyan aşklar, efsanevî akibetler, mehtaplı gecelerde teati edilen gizli buseler, meçhul ihtiraslar mıyın Çalh'ya dedik ki: İlâhi Çallı, ne kadar safdilmişsin! Bu şikâyetin avcıyı görmemek içîn başını kumlara sokan deveku • Lüleburgaz'da feci bir vak'a ol şunun düşüncesine benziyor. Hiç ala* muştur. Lüleburgaz plâjı diye söycaklı, ne gün maaş verildiğini bil lenen Ergene kenarında banyo mamez mi? Merak etme, o senden iyi halline hizmetçisi ve çocuğile ban [ bilir. ÇUnkü maaşı alan sensin ama Sergilerin hayvanları ıslah etmek yoya gitmiş olan namuslu bir ka asıl parayı alan o dur. Sen ortada, e ve çoğaltmak hususunda halka yapdıncağız bir şoför muavininin teca line para geçtiğini tevehhüm eder mış olduğu büyük tesir ve şevk ta • vüzüne maruz kalmıştır. Muavin bı sin. Sen, esnafın ve alacaklının bir savvurun fevkindedir. çakla tehdit ederek hizmetçi kadını tahsildarısın, o kadr" • * * * su kenarından uzaklaştırmış bilâhaLüleburgaz ve muhitinde pancar re iki üç yaşındaki çocuğunu yıka müteahhitlerinin pancar sevkiyatı do makta olan kadıncağızm üzerine hülayısile göstermekte oldukları faa • cum ve bıçağile tehdit etmiş ve korliyet çok büyüktür. Yalnız Lüleburkusundan bayılan kadıncağıza baygaz muhitinden fabrikaya hergün gın halinde tecavüz etmiştir. Bu vic2530 vagon pancar sevkolunmaktadansız, kaçmışsa da hükume ( Birind sahifeden mabait ) dır. Bu sene hububatın para etmediği tin ciddî takibatile derhal yaka kahraman ordumuzun misiUiz fe bir zamanda maktu olan pancar f ilanmıştır. Vak'ayı itiraf etmiş olan ? dakârhklarla kazandığı büyük İs • * husu»"* »l»»*»*ı»nMn« iki tonJan bu herif hakkında bütün Burgaz tiklâl zaferinin yıldönümünde hak • fazla mahsul alabilen köylüyü panhalkı adaletin tecellisini sabırsızlıkla kımda izhar buyurulan asilâne his • car ziraatini sevmeğe ve fabrikayı lerden pek mütehassis ve müteşek takdire güzel bir sebep teşkil et • beklemektedir. M. MUZAFFER kirim. mektedir. İlk senelerde büyük proBu muazzam eserin kudretli ya pıcısı ve asil bekçisi olan büyük Türk ordusunun muhterem zabitan ve efradı arkadaşlarımı muhabbetle se lu cidalini muvaffakiyetle başa çı[Başmakaleden mubait} lâmlar ve tebrik ederken aziz şehitBUtün bu yokluklara rağmen o ne karmak için daha ilk günden itibaren lerimizin kudsî hatıraları önünde ticeden gene emin idi. Bu emniyetin ilk neferinden başlanmak şartile hürmetle eğiliyorum efendim. istinat noktası esası derin, nafiz, şâmuntazam bir ordu tesisine karar verReisicumhur mil bir ilim olan kat'î hesaplara is miştir. Onun hedefi gibi mesnedi de GAZİ MUSTAFA KEMAL tinat eder. bu idi, ve bu maksat temin olundukReisicumhur Hz nin yüksek huzurlanna: Ben vaziyeti böyle anlıyan ecnebi ça hakikî muvaffakiyetler istihsaline Cumhuriyet ordusunun Zafer baybir askeri kendi gözlerimle görmüş doğru yürünülmüş ve nihayet evvelâ ramını Büyük Reisicumhura ve za ve kendi kulaklarımla dinlemişim Sakarya'da, bir sene sonra da Dumferin mübdii olan Gazi Başkuman dir. Londra konferansında Fransa lupınar'da temin olunan biri diğe dana minnet ve hürmetle tebrik edenamına askerî mütehassıs olarak bu rinden mühim iki zaf erle dava halle rim. lunan Cenaral Guro (Gouraud) A Başvekil: ISMET dilmiştir. nadolu sergüzeştinin Yunanistan heBaşvekil İsmet Pş. Hz. ne: Muntazam ordu demek, ilmin is sfebına çıkar bir dava olmadığını anBaşta zatı devletleri olduğu halde tediği ordu demektir. İşte Anadolu'da latmak için: zabit ve nefer bütün silâh arkadaş galip gelen kuvvet budur, yani ilim Bu işi Fransız ordusu bile ba larımın yüksek ve kıymetli kahra dir. Yalnız fazla olarak onun başınşaramaz. Bütün Anadolu'yu işgal etmanlık ve fedakârlıklarile kazanılan da bu ilmi idrak ve ifade eden Musmek için lâakal 4500 bin kişilik bir büyük zaferin yıldönümünü tebri tafa Kemal de vardı. Fakat kaide ordunun bile kifayeti meşkuk farzokinizden pek mütehassis oldum. Deasla şaşmaz: Hele bu asırda ve ar lunur. rin teşekkür ve muhabbetlerimi ve tık bundan sonra ilimsiz görülebilemukabil tebriklerimi arzeylerim e • Demişti. Cenaral Guro bunu söycek iş, ilimsiz hallolunabilecek hiç lerken Türk müdafaasımn Mustafa fendim. bir dava yoktur. Kemal, Fevzi ve îsmet Paşalar gibi Reisicumhur Büyük zaferin hiç unudulmamak salâhiyetli askerlerin ellerine geç GAZt MUSTAFA KEMAL miş olduğunu nazari dikkate ali lâzım gelen diğer bir dersi de işte yordu. budur. 30 ağustos hatıraları Büyük zaferin diğer bir dersi daha Filhakika Mustafa Kemal Anado YUNUS NADİ EDEBt TEFRtKA: 11 Kadife alev MAURİCE DEKOBRA'dan Belki, diyordu, hakkımz vardır. Mesru bir izdivaçtan başka her hangi bir tefsiri, canım kadar sev diğim, aziz hemşireme bir hakaret mahiyetinde telâkkiye mecburum. Fakat niçkı bu kadar esrar? Benden gizlice bu adamı sevdi ise niçin bana hâlâ bir şey yazmıyor? Kendisine isminî verecek şerefli bir adamla îzdivacından lenim pek ziyade bahtiyar olacağınn pekâlâ bilir. Şerefli adam? Gözümün önüne derhal gü. ültü ve kahkahalarla çınlıyan, puıo dumanlarile Iavanta kokularınm meddü cezrile meşbu dansingin kuytu bit köşesinde masasma oturmuş, Çin silâhşorlarının suratını andıran smukinK ucube geliyor du. Bu adam gectnin karanhklarında kendisini takip edecek kadar basiretsiz ve iyi tahsil ve terbiye görmüş bir genç kızla evlenmeğe talip ol sun? Bu, şikârım diğerinin arasında, Emerson'un ve Alfons Dode ile Spimemleketine esrarengiz seyahatler, amberle mestolmuş kalplerin çarpın noza'nın eserleri komşuluk ediyorlar, mağrur Bernar Şov, «Ateş» ve «İhtitıları... ras çubuğu» nun müellifi DanunçiLilâ'nın bu büyük pencereden uçup giderek yaz akşamları, alaca yo'ya dik dik bakıyor ve Tröyt te Tols toy'un arkasına saklanmış bulunu karanlığın sihirkâr mantosuna bürünen Kinervald ormanının tenhalık yordu. Bu küçücük kütüphanede bir genç kızı sarartacak hafifmeşrep bir larında buluşan âşıklar arasına katek eser yoktu. rışan kalbini görür gibi oluyordum. Başının dönmesini, heyecanıni, vicZarafet silâhlarını takınma tecrüdanının isyanını hissediyordum. belerini yaptığı tuvalet masasının öZavalh küçük Lilâ! Sörlerle ra nünde durdum, çekmeleri araştırdım. hibin çok sert muameleleri, sene Açılmamış pudra kutuları ve hiç lerdenberi kaynıyan bu şiddetli has kullanılmamış iki ruj. Bir, iki dansasiyeti zincirlemekle bu mukadder telâ parçası, bir kaç kartpostal, eski akibeti hazırlamışlardı. tarihli müsamere programları ve nihayet bir ürü kurdelâ ve bez yığını Genç kızın çılgınhğını af ve müsamaha ile görmeği ne kadar is altında Avusturya şimandifer ida resine ait bir seyrüsefer tarifesi bultiyordum. Onu bu kadar bağlarla, dum. zincirlerle, gayriinsanî kaidelerle Bu tarife merak ve tecessüsümü ihata eden eller bu akibetten mes'ul mucip oidu. Hemşiresile birlikte yadeğiller miydi? Müteveffa pederine ait bir ma şıyan ve ondan hiç ayrılmıyan genç dalyonu komodinin üzerinden huşu ile bir kıza Şark tarifesinin ne lüzumu olabilirdi? Mütehayyir ve mütereddit alarak tetkik ettim. Alelâde bir etajerin üzer'ne dizilmiş olan kitapları elimde bu kitap salona avdet eder ken Matmazel dö Radeski sordu: teker teker muayene ettim. Artür Nasıl efendim, muayeneden Şimiçler'in en son eserlerile Peter mufit bir netice çıkabileceğini zan Aldenberg'in en bayat kitapları yan Mdbadı var yan konulmuş, Giy dö Moupatsan ile nediyor musunuz? Şark Demiryoiları memurlarımn tenezzühü Evvelki gün Şark Demiryoiları Memurini Cemiyeti tarafından güzel bir vapur tenezzühü tertip edilmiştir. Bu tenezzühe şirket müdiran ve memurları ve bir müddetten beri şehrimizde bulunmakta olan Demiryollar Müdiri Umumisi Muhtar Bey a ilelerile birlikte iştirak etmişlerdir. Vapur sabah köprüden hareketle Kavak'lara kadar bir gezinti yapılmış ve oradan Yalova'ya gidilmiştir. Akşam altıda Yalova'dan hareketle Büyükada'ya gidilmiş ve İsplânditpalâs otelinde danslı bir akşam yemeği verilmiştir. Burada saat on bire kadar nezih bir surette eğlenilmiştir. İsplânditpalâs otelinde bulun makta olan Büyük Millet Meclisi Reisi Kâzım Paşa Hz. bir aralık, otelde eğlenmekte olan halk arasına karış mışlar ve Demiryollar memurlarile temas ederek kendilerine kıymettar iltifatlarda bulunmuslardır. Büyükada'dan saat on bir buçukta hare ket edilerek bire yakın köprüye muvasalat edilmişfir. Zen^in bir program dahilinde pek mükemmel bir surette tertip edilmiş olan bu tenezzüh pek nes'eli bir tarzda geçmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: