5 Ekim 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

5 Ekim 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

s5 Tesrînîevvel 19T1 "Cumhurîyet SOFYA MEKTUPLARI: S ON Atina Olimpiyadının küşat resmi dün yapıldı Başvekilimiz, Stadyomu dolduran yüz bin kisi tarafından âiddetle alkıslanmıstır müsa^'^arda Yunan'Iılar 34, Sırp'lar 26. Romen'Ier 16, biz de 7 puvan kazandık Atina 4 (Sureti mahsusada giden muharririmizden) Basvekil fstnet Pasa Hazretleri ve Tevfik Rü«tü Bey ve M. Venizelos bu sabah Maraton su bentlerini gezmi^lerdir. öğleyin Yunan Hariciye Nazırı M. Mih»lakvpolos tarafından Sesil otelinde bir ziyafet verilmistir. Burada bulunan Tiirk gazeteci'eri seref ine de Atina matbuat cemiyeti ayrı bir ziyafet vermiştir. Ziyafetten sonra Balkan olempi yatlarınm atletizm müsabakalarının küsat resminde bulunulmak üzere stadyuma gidilmif.tir. Stedyumda 100 00 sevirri vardı Stadyuiı Balkan milletlerinin bayraklarile süslenmisti. Basvekilimiz ve Hariciye Vekilimir pek muazzam tezahüratla karsıhndılar. M '^ka millî mars j ları terennüm etti. M. Venizelos, bir nutuk ir*t ederek Balkan olimpiyadını küşat etti. Atletler namına bir^ sporcu atle tizmin şerefini muhafaza edeceğine dair "yemin etti. Bugünkü neticeler şudur: 100 metrede Yunan'lılar 11 saniyede birinci, Türk Hakkı besinci, Enver altmcıdır. 800 metrede Yu nan'hlar biinci. Türk Ziya altmcı, 10,000 metredv Romen'ler birinci, Yunan'lılar ikinci, gülle atmada Romen'ler birinci, Sırp'lar ikinci, Türk Veysi besinci, yüksek atlamada Yunan'h'ar 1 89 metre ile birinci, Türk Haydar 1,80 ile ikinci, bayrak yarışında Sırp'lar birinci, Yunan ikinci, Türk'ler besinci geldiler. Umumî neticede Yunanistan 34, Sırp 26, Romen 16, Türkiye 7, Bulgaristan 7 puvan kazandılar. fkinci oyun cumartesi, final pa zara yapılacaktır. Kazanç vergisi Yeni bir kanun îâyihası hazırlanıyor Ankara 4 (Yeni Gün) Maliye Vekâletince yeni bir kazanç vergisi kanunu hazırlanmaktadır. Lâyiha nın tanziminde Bulgar, Yunan, Yugoslâvya, Belcika kanunlarına ait metinler ve simdiye kadar cereyan eden tahakkukatın vArdisri neticeler esas tutulmaktadır. Yeni kanun zümre esasına gÖre hazırlanmaktadır. Lâyihanın bu ay gayesine kadar ikmali arzu edilmektedir. Bu hususta ev velce ticaret odalarından istenilen mütalealar da bilhassa nazari dik kate alınmaktadır. Opera'da bir temsil Eskrim ve binicilik müsabakalarında zabitlerimiz temayüz ettiler Taşnak, profesyonel Bir karmanyola Blokudur! Taşnak'Iardan ve o kafada olan lardan gelecek suikastler hakkında sarih fikirîeriımz, kat'î hüküraleri miz ve çok pratik tedbirlerimiz vardır. Yeni Türkiye'nin her hangi bir kümesinde tüniyen bir tavuğa suikasti doğrudan doğruya Türk milletine suikast telâkki ederiz. Yeni Türkiye'nin her hangi bir ağılında uyuvan çoban çocuğuna suikasti bizzat Türk milletine suikast telâkki ederiz. Yeni Türkiye'nin ismet Paşasına suikasti bilâkaydü şart Türk vata nına, Türk milletine suikast biliriz. Binaenaleyh böyle bir işe yeltenecek ferdi, zümreyi ve yahut büyük izdihamı işe baslamadan evvel bu nok tayı iyiden iyiye ve derinden derine düşünmeğe davet ederiz. Kapitülasyon konsolosunun kavası öleli, kombinezonlu Düveli Muazzama notası yırtılalı, Vilson prensipleri çürüyeli bes, on bin asır oldu.Yeni Türkiye bütün beynelmüel müsavi hakları, saygısız sa'âhiyetleri ve dilediği ted birlerile yeoyeni ve dipdiri bir varlıktır. Bunu hatırlatmak civanmertliğıni bir defa daha esirgemiyoruz. Biz bir Ermeni bir su ve"a bu mes'elesi yerine Türk vatandaslığını idame ettik. Hudutlarımızın icînde bövle bir mes'ele yoktur. Bize bövle bir mos'elenin mutlaka var olduğunu tahakku^ ettirdikleri gün, bilmeleri lâzımdır ki o mes'eleyi derhal nihaî hal masasına kor ve icabı vechile parafe ederiz. Bunun icindir ki Hrant Canikyan'm hareketi bizi ne telâsa, ne de gayz ve hiddete düsürmedi. Onu ve daha olacakları ayni itidal ile tabiî görüyoruz. Taşnağ'ın ikide birde kabaran gözlerine mukabil, bizim de icabmda kabaran bir bardak avranımız vardır. Dise dis, göze göz istemek çok eski, cok yarım bir sis temdir. Her kirpik ucunun, her sürme kenarınm karşıhğına dair bir takım yepyeni siytemlerimiz vardır ki saikai gafletle tecrübeye kalkısılmamasmı insaniyet namına tavs've e deriz. Pîzce <'Tasnak» profesyonol I"ir karnanvo'a bloki"iı<r. Vak't v?>kit şurada burada silâhla oynıyaak mensuD olduğu milletin parasını sızdırır. Bunun böyle old'iğunu paraları sızd'r lanlann ağiEİanpdar! dinle mek i^ter'z. MH'atlerini bütün dünya vf'flrîarnda oafta, pafta perisan eden Tas nak'îara bir sual: Miî'etînizin mümess'li olduğunUzu bâ'â îddia edlvor musunur' Ta«npk']ar "•üzünden büt:in diinva ufuk'armda "ilv?\T"»u o!sn '•'•nya Ermeni'Ierine bir sual: Tasnak'ları hâ'â mümes«ilini:r olarak k?^nî edivo» musunuz? ^'"rkive'dki E»Tpeni v sua': SİTI onların ssrrinden etnr»mİ7İ istivor mi'sunuz? Verilecek c;va.plara göre tekrar görüsmek üzere... AKA GÜNO İZ Belediyeye ait hamam, tiyatro, tramvav ve saire pibi umumî mües seat ve vevuttfki ucuzluk sana v i dik}f>ttir. Meselâ Sofya dahiHnde ayni bat iizerindeVî tramvavlarla sefer üc Ieva yani dö>t bucuk kuruştur. Aift^rma hal>'nde üc levaya ilâveten bir Ieva dn^a veriliyor. Umumî mi;'lc";";attan bahseder ke> muazzam hali unutmamak Iâzım gelir. Burası, Kadıköy'de o kadar mas rafla yap'Jan hal jribi hali değil. Burada et, sebze, meyva, balık ve mevadı cdaiye namına her seyi en ucuz fiatla tedarik etmek mümkün. Evinin nsvalesini düsecek bir adam için kasabı, sebzevatçıyı, bahkçıyı, bakkalı avrı ayrı dolasma&a, seksen çesit mal karsısında yüz seksen türlü fiat önünde duraklamağa hacet yok. Fazla söze ne hacet, simdiye kadar Sofya'da iki türlü ekmeğe tesadüf etmedik. Sanki bütün hamurlar bir elden ve bir makineden çıkıyor gibi Hem de bizim ekmekler gibi pulu yapıştırıhp postaya verilmeğe müheyya adresleri de mevcut değil.. * Cuma sabahı. Biniciliğin ikinci günü. Kros Kantri'ye çıkmadan evvel. manialar atlatıldı. Düsündü^üm gibi, zabitlerimiz bu cihetten Bulgar'lara tamamen faiktiler. Bilha^sa Cevat B. fevkalâde atlayışlarla te mayüz ve umumî »akdiri celbetti. * Biz zabitlerimiz seyrederken diğer taraftan jimnastik kulübü salo nunda eskrim müsabakaları yapılmış Kılıç mübarczesinde eskrimörle rimizden Muhittin Bey önüne gelen bütün hasımlarını mağlup etmeğe muvaffak olmuş Buna rağmen, takım itibarile ve zannedersem yalnız bir puvan farkla mağlup olmusuz. Ankara 4 (Telefonla) Maarif basmi'fettisliğine talim ve terbiye dairesi azasmdan Rıdvan Nafiz Bey tayin edilmiştir. Rıdvan Nafiz Bey müfettişliğe tayin edildi Sofya'da eskrim musabakalarının tcra edıl dığı salon Ne yastk kı bızim hâla soyle bir spor salo numuz yok Londra 3 (A.A.) İyi malumat alan mehafil, Lord Roading'in M. Laval'ın Vasingtor'a seyahatinr'en evvel, mumaileyh ile beraber M. Briand ve Falndin ile görüşmesinin şayani temenni olduğunu söylemektedir. Bu mülâkat Lord Reading'e beynelmilel vaziyete nüfuz eylemek firsatını verecektir. ingiüz hariciye nazırımn Paris seyahati Atina matbuatı ne diyor? Gazeteler, İsmet Pş, nnı seyahati hakkmda çok dostane neşriyatta bulunuyorlar Ticaret Odaları da Türkiye BaşvekiAtina A (A.A.) Sabah gaze teleri, Tüıkiye Başvekili ile Haricive lile Hariciye Vekiline selâmlarmı iblâğ etmişlerdîr. Vekiline Atina'da gösterilen hara M. Venizelos'un en şiddetli aleyhretli kabul tarzma ait tafsilât, îs • tarlarından olan «Akropolis» gazetesi met Pasa te!afından gazetecilere vaİsmet Paşa ile Tevfik Rüstü Beyefendı Atına'ya, M. Laval île M. D.iand'm na'ya geldikleri ve Akropole gittikBerlin'e yaptıkları seyahatlerin bu lerî zamas ahnmış fotoğraflarve resson günlerin en mühim iki vak'asını mî ziyafette teati edilen nutunklarla teşkil ettiğini yazmaktadır. sahifelerinî doldurmuş olarak inti «Akropolis» yazısına şu suretle deşar etmiştr. vam etmektedir: Elefteron Vima gazetesinin verdiği «Sokaklarında Türk ve Yunan baybir habere göre Yunan milletinin raklarmın yanvana kardeşçe dalgaTürk Vekilerini istikbale kendiliğnIandıkları Yunan hükumet merkeziden istirak etmesi, yerli halka ve mu nin dündenberi arzetmekte olduğu hacirlere, ait muhtelif teşkilâtın ve fevkalnde mar.zara iki milletin ilerde cemiyetlerin coşkun tezahürlerde busulh içinde, h&rpsiz ve kinsiz yaşa lunması ecntbi mehafilinde derin bir mak hususundaki sarsılmaz arzularını aöstermektedir.» tesir hasıl elmistir. Yunanistan'daki lllllllllll Heyeti Vekile içtimaı Anka»a 4 (Telefonla) Heyeti Vekile bugü» Başvekâlet vekili Dr. Refik Bevin riyasetinde bir içtima aktederek vtkâletlere ait işlerle meşgul olmustur. Urfa maarif müdürlüğü Ankara 4 (Telefonla) Gazi Antep Maarif Müdürü Bedri B. Urfa Maarif Müdürlüğüne tayin edilmiştir. Ankara 4 (Telefonla) tstanbul Polis müdür muavini Hüsnü B. Emniyeti Umumiye müf ettişliğine ve Emniyeti Umumiye müfettişi Hüsnü B. de istanbui Polis Müdür muavinli ğine tayin edilmiştir. istanbui Polis mudiir muavinliği Kendir ve tiitün mahsullerim'z Mimar M. Yansen,in tetkikatı Ankara 4 fTelefonla) Sehri mizde bulunan mimar M. Yansen bugün şehir dshilinde tetkikatta buIunmuş ve Ça*kaya köşküne giderek Gazi Hz. ne arzı tazimat için deftere ismini yazdırmstır. Beynelmilel Bankalar kongresi Ankara 4 (Telefonla) Paris'te toplanacak olan beynelmilel ban kalar kongresine Ziraat Bankası teftiş heyeti reisi Nizamî ve Muhasebei Umumiye Müdürü Muhterem Beylerin izamları takarrür etmiştir. Bir ameleyi öldüren ismail yakalandı Ankara 4 (Telefonla) Gazi muallim mektebi »şçısı iken işten el çektirilen Abdullah oğlu İsmail amele Salih'i parasına tamaan öldürmüştü. İsmail, dün trenle bir semti meçhule doğru giderken kısmı adlî reisi Lutfi ve polis tbrahim Ef.ler tarafından derdest edilmiştir. EDEBl TEFRİKA: 45 Burada vestiyer hususunda büvük bir kolayhk yapmışlar. Vestiyer ücViyana 3 (A.A.) Bu akşam mareti, tiyatro biletinin kıymetine da liye encümeninde bütçe ıslahına ait hildir. Bütün mevkiler numcotedir. kanun îâyihası hakkında vücude gePalto ve sapkanızı tiyatro biletinizle tirilmiş olan itilâf memur maaşları { vestiyere ibraz ediyorsunuz. Eşya nın yüzde 4 ilâ 6 nisbetinde tenzilini, nızı derhal işgal edeceğiniz koltuk 1932 ve 1933 senelerine ait bütün veya Iocanın numarasma asıyorlar. fevkalâde tediyatın ilgasını, bütün Tiyatrodan cıkarken büetinizi gene tazminatın yüzde 15 miktarında tenvestiyere göstererek eşyamzı alıyorzilini, 6 ay müddetle memur tayininsunuz. Yani ayrıca vestiyere para den sarfı npzar edilmesini ve 391932 vermek, oradan numara almak gibi tarihine kadar federal orduya asker üziicü meşguliyetler yok. kaydedilmemesini natık bulunmak Esasen Belediyenin idaresindeki tadır. Bu son iki tedbir sayesinde 80 bütün millî müessesatta, bu gibi ba•nilyon «ilinlik bir tasarruf yapılasît ve masrafsız kolaylıklpr nazari caktır. Lâyiha (buhran fedakârlığı) dikkatimizi celbetmekten hali kal namile bir takım fedakârlılclar tah mıyor. mili bunun 1933 senesine kadar va* zedilecek ve (umumî buhran vergisi) Ooerada (C^valveri Rn^tikana) namile bir resim vaz'ı suretile yapılve (Palyaço) yu verdiler. Altmış kimasını, bira ve şekere mevzu yüzde şilik mükemmel bir orkestra ve alt20 nisbetindeki munzam harçların mış kişilik bir trupun Tenor ve Pritahdidini, benzin resminin tezyidini madonna'nın sesleri fevkalâde olmaotomobil üzerine bir resim vaz'ını makla beraber falsosuz temsili, bizi dernis etmektedir. bir taraftan memnun etmekle beraMemurin maaşatından yapılan ber, diğer taraftan da müteessir etti. tenkisat, bütün ayalet ve commun Dekorlar ve ziya tertibatı o kamemurlarına şamildir. dar güzeldi ki, Bulgar'ların temaşa İtilâfın vücude gelmesi haberi, san'atında da çok ilerlediklerini derparlâmento mesaisindeki karar hal kabul etmek Iâzım geliyor. sızlığın endişeye düşmeğe başlamış (Cavalyeri RvMkana) da hic hisolduğu efkârı umumiye üzerinde gasedilmiyen ve tabiilikten ayrılmıyan yet iyi bir intiba husule getirmiştir. ziya oyunlarile geceden safak atısına, safaktan çünesli bir hava»a övle nefis bir geçiş var ki insan bilâihti Ankara 4 (A.A.) Bu sene Kasyar «darısı bizim basımıza'') diyor. tamonu'da kendir mahsulü fazla ve Fakat bu darı, ne sert darı ki bir türiyidir. Malatya'da da tiitün mahsulü lü yesermiyor. geçen seneye nisbetle bereketlidir. Şurasını da kaydetmek Iâzım ki Elâziz ve Terme'de de çeltiklerin vabu darı Bulgaristan'da halkın rağ zîyeti ve pirinç mahsulü iyidir. Dib**' çibi m^;n^it bir saha bulmus.. yarbekir mıntakasında pas hastalı Bizim gittiğimiz iki aksam evvel, ğına maruz kalmıyan yerlerde buğdaydan bire karşı 15, arpalardan bire gene avni operpları verivorlardı. Civardaki bir kahveden çıkışı seyretkarşı 25 hasılat ahnmıştır. tim. Mahreç ayni kalabalığı bosalttı ve simalarda ayni inşirahı gördüm. Avusturya'da memur maaşla i rından tenzilât Sofya 3 (Sporculara refakat eden arkadaşımızdan) Çarşamba ak şamı operaya davetli idik. (Narodni Opera) ufak, fakat muntazam ve temiz bir meydanda mükellef bir binadır. Temsile tam sekizi çeyrek geçe baslanacağı için yemeklerimizi mutattan biraz erken yiyerek tiyatroya gittik. Üç kat olan opera salonu 1000 kı'slik kücük, fakat güzel ve çok temiz bir binadır. Esasen (Millî Tiyatro) nanvle anıIan bu yerde, haftada yalnız üç akşam opera veriliyor, diğer günlerde piyesler oynanıyormuş. ta ve bu yumusaklîğı mağlubiyet sebepleri meyanında saymakta pek te haksız değilmişim. Binicilikten pek anlamam. Fakat öyle zannedivorum ki Bulj?ar'ların atları manej harekâtma daha müiait ve uysal havvanlar. FiTÎm atlarm hemen hepsinde bir asabiyet var. R»l)i ki bizimkiler daha fazla serbest arazi ve mania merakhsı. Bisiklst müsabakaları O&lcdpn nnra V"1 J >'J= motosiklet yarışları yapıldı. 15000 seyirci önünde seçme, domifinal ve final olarak cereyan eden bu müsabakalar çok heyecanh oldu. Yunan'Iıların en iyi kosucusu bir gün evvel ayni yerde yaptığı bir talimde yuvarlanarak bas parmafını kırmıstı. Zavalh, eli davul gibi sarılı, müsabakaları hasretle seyrediyordu. (Elektron Vima) nın muhabiri bana usulca: iyi ki dün parmatnnı kudı övle gözü pek, öyle deli gibi widiyor ki dün parmağını kırmç>saydı, bugün muhakkak kafasını kırardı. d^di. Müsabakada Bulgar'larla Yu nan'hlar arasmda bir ihfilâf cıktı. Yunan'lılar (Klayver) ismindc bir 3''! c r a r I r t D!"" °^vone' olduğunu i'eri sürdüler. Bulgar'lar bunun aksini "ddia ett"'p'. Yiınan'lılar V"^1:'M e c kırımcı, bisiklet ve motosikletci bütün sporcularının derhal Atina'va avdet edeceğini makamı thditt» i'»i sürdüler. Bulgar'lar (Klayner"» in rnüsabaka haricinde koşmasını istediler. Neticed» <Klayner) mü^abakT harici birinci. Yursn'lı Ayd«»nor!os *a müsabaka dahili birinci geldi'er. Maamafih bu sab^h öğrendim ki P'ilgar'Iar (Klayner) i birinci, Yunan'lılar da kendi kosuouiavmı birmci sayıyorlarmış. Yani ihtilâf yeniden alevlenmis Banki kapbcalarım ziyaret Beş arkadas otomobille, Sofva'ya on yedi kilometre «r'esafcde "Ranki hamamlarına g'tt'k. Rurasınm mcvsimi tesrinievvelde ^'tivormus. Bu nun icin pek terha id'. Yo'ıın V.>zuk ve hali tamirde olan ufak bir knmı müstesna, gidis ve yelis çok güzeldi. «Banki» de üç dört tane büyük otel ve muhtelif pansiyonlar var. Bulgaristan'ın bütün hamam ve kaplıcaları gibi <Banki/> kaolıcası da temiz, muntazam ve b?!hassa ucuz. Bırer kişilik banyolardan baska bir de umumî havuzu var. Bu banyolar, masaj ve duş ta dahil olmak ürere yalnız yirmi altı Ieva, yani bizim paramızla kırk kuruştur. Krala mahsus mükellef bir banyo dairesinde ise, yüz Ieva yani para mızla bir buçuk liraya yıkanmak kabildir. diğinizi anhyamadım, Markiz. Garbin riyakârhğı kendilerini cezbetmediği için müslümanlar Şark'a teveccüh ediyor. Aziz şeyhim şuna emin olnnuz ki Araplarınız, müskirat yerine sade su içen yeni dünyalılardan daha çok az riyakârdırlar. Markiz muttasıl anlatıyor. Fakat söylediklerinin hepsini dinliyecek ve anlıyacak halde değilim. Gözümün ucile onu süzüyor ve Orlik şato sundaki yemek masasında sol tarafımda oturan Lolâ Montez'i düşü nüyordum. Bunun Biskra'da ne işi var; buraya niçin gelmiş olabilir? Dansözlerin içeri girmeleri dü şüncelerimi dağıttı. Uç çalgıcı bunları takip etti. Çalgıcılar bir kenara çÖmeldiler. Bunlardan birisi her iki gözünden mahrum; gırtlağı sıkılıyormuş gibi boğuk bir ses cıkarıyor. Mabadi var Suikast tahkikatı (Birinci sahifeden matıait) I 1 Binicilik müsabakaları Perşembe sabahı, biniciliğin ilk günü. Erkenden zabitlerimizin ve Bulgar'ların manej harekâtını seyre gittik. Bu harekât Yunag stadında cereyan etti. Bu saha Bulgar'larla karşılaştığımız sahadır. Bu da gösteri • yor ki sahayı çok yumuşak bulmakhabere ettiğini nasıl duşunebilirim ? Niçin böyle ikiyüzlülük yapsın? Mes'ut olduğunu bu kadar defa itiraf ettikten sonra, şatosile temasta devam etmesinde hiç mana olur mu? La Markiz dö Kaza Berga, Lilâ ve Şeyh ile dostça konuşuyor. Bu sıcak ve gür sesi, bu kahkahaları iyi hatırhyj>rum. Yolculuğunu anlatıyor. Batna şimendifer istasyonundaki maymunla eğlenmiş. Maymunlara bayılıyor. Santiyago dö Küba'da bir maymunu varmış, kabuklarından bademi çıkarmak için gözüne mo nokl takıyormuş. Ve diyor ki: Şimalî Afrika'y» perestiş edi yorum. Bulutlara kadar tırmanan binaların usandırıcı manzarasından sonra çöl bana Cennet gibi geliyor. Ve yüzünü Sark'a çevirip namaz kıIan bir müslümanı görünce duasının mahiyetini anlıyorum. Şeyh tatlı bir tebessiimle cevap verdi: Ben, dedi, sizin anladım de • duğunda şüphe yoktur. Fakat bu hıısustaki malumatımız henüz tavzih Ankara 4 (Telefonla) Adliye j edilecek bir vaziyete gelmemiştir.» Polis Müdürü Ali Rıza B. de tahVekili Yusuf Kemal B. bu sabahki ( kikatın ne zaman ikmal edileceği trenle gelmiş ve adliye erkânı tarahenüz malum olmadığını söylemiştir. fından istikbal edilmiştir. Adliye Vekili Ankara'da yormamıştır... Mehmet'le Ruvayal oteline kendisine bir mektup göndermiştim .. Dışarıda ayak sesi var, galiba geliyor... Ev sahibi ayağa kalktı. Zenci hizMAUR1CE DEKOBRA'dan metkâr, taraçaya bitişik odanın nihayetindeki perdeyi açtı ve çekile Taraça, köşke arkasmı dayamış, rek kolile psrdeyi açık tutuyor. Bir Cennetin bir köşesi gibi. Sarımtırak kadın odaya girdi. Şeyh acele adım • ışıklarla aydınlatılmıs Endülüs tarzı larla yeni gelen misafir kadını ön mımarisindeki mermer sütunların ledi. Ne konuştuklarmı işitemiyor altma oturduk. İslemeli kadife yas dum. Her halde beyani hosamedî etıklardan bayıltıcı amber kokusu intidiyor. Kadının yüzünü alacakaran şar ediyor. Kücük ve zarif fincan Iıkta farkedemiyordum. Arkasında larda getirilen nefis Yemen kahve koyu renkli bir süvare elbisesi var. sini içiyoruz. Lilâ mes'ut görünüyor. Vücudünün hututu çok muntazam. Ben de onu mes'ut görerek saadetlenıyorum. Şeyhin hüsnü kabulü, gece Bize doğru geliyorlar. Resmi takdim nin sükuneti ve bu Afrika gecesi çabuk bitti. Rouvayal otelinin bu zarif nin azameti Lilâ'nın asabı üzerinde müşterisinin önünde iğilerek hür çok hayirkâr bir tesîr yapıyordu, metle selâmladım. Fakat başımı kalbundan emindim. dırıp, zayıf lâmbanın müşkülâtla ayŞeyh f incanmı tepsînin üzerine koy dınlattığı bu çehreyi görünce birden 9u ve: irkildim. Hiç aldanmıyordum: Mar Mîsafîrîm gecikti, dedi... İn kiz dö Kaza Berga diye takdim edifallah yolculuk kendisini çok fazla len bu kadın <3rlik satosundaki Lolâ Montez'den başkası değildi... Lilâ, bu kadını alelâde bir yabancı gibi selâmladı. Çünkü Lolâ'yı şatoda hiç görmemişti. Markiz, beni tanı mamazlıktan geldiğinden ben de onu taklit ediyordum. Zenci hizmetkâr kahve fincanlarımızı yeniden dolduruyor. Konuşulması mutat olan manasız sözlerı tekrarhyoruz. Fakat mükâleme beni sıkiyor. Güzel Kü balı'nın umulmadık gelişi beni derin derin düşündürmeğe basladı. Şomberg'in nezdindeki staji bittikten sonra hangi kö>~ talih bunu buraya, Biskra'ya götürmüstü ?. Esasen Akdeniz'in ortasında iken doktordan gelen telsiz telgrafı unutmamıştım. Fakat Şomberg Afrika'ya seyahate çıktığımı nasıl ve ne » reden öğrenmişti?.. Bu sualin ancak ikî makul cevabı olabilir: Ya bizi adım adım takip eden ücretli bir hafiyesi var, yahut ta .. Hayır imkânı yok... Bu olamaz... Haberim ol maksızın Lilâ'nın Şomberg'le mu • Kadife alev *~~ı ı~ı ı~ıı ıryxiıif~ı« ıı I«>«IL<~>«~ ~ ~~ı,ııı~ıııjınr S. GALIP

Bu sayıdan diğer sayfalar: